Ali a.s'a Göre Ebubekir ve Ömerin Durumu

[EHLI-TEVHID]

Ynt: Ali a.s'a Göre Ebubekir ve Ömerin Durumu

sahabe konusunda gerçekten olaylar çok farklı.çok değişik işler yapmışlar hiçte yıldız gibi davranmamışlar.

[Qom_u_ask]

Ynt: Ali a.s'a Göre Ebubekir ve Ömerin Durumu

[quote author=EHLI-TEVHID link=topic=20084.msg121600#msg121600 date=1301600295]
sahabe konusunda gerçekten olaylar çok farklı.çok değişik işler yapmışlar hiçte yıldız gibi davranmamışlar.
[/quote]

tamam onlar öyle görevlerini yapmışlar ve çekip gitmişler..

şimdi bize düşen nedir? şianın bu olayları gündemde tutması sadece tarihi hak yenmişlik içn midir? yoksa işin arkasında daha önemli bir olay mı vardır.. eğer sadece bazı sünnilerin bir türlü görmek istemedikleri gibi şiaynın sahabeyi gündemde tutması ve onların hatalarını unutturmaması tarih felsefesi ya da hak batıl savaşında taraf olmak ama pratik hayatta bunun bir yansımasını sağlamamak şeklinde değildir.

Hayrı şia tam da bu konuları din bağlamında ele alır.

Ehlibeyti bir tarafa koyar bunları bir tarafa koyar. Çünkü din ikiye ayrılmıştır. kaynaklar yani ikiye ayrılmıştır artık. bir tarafta halifelerin ve sonrasında lanetli Emevi şeceresinin itikat ve fıkhı, ve bunların dayandığı hadis rivayetleri, diğer yanda Ehlibeytin masumiyetiyle naklettiği yaşayıp temsil ettiği bir din..

bu gün biz eğer tarihi olarak Ehlibeyte hak verir ama şii olmazsak gerçekte Ehlibeyte hak vermiş sayılmayız. Çünkü Allah, Resulü ve Ehlibeyt bizi kürsüde haklıyı haksızı ilan edenler konumunda görmek istemiyor.. Onların bizden böyle bir hak talepleri yok. Biz Ehlibeyt haklıydı da desek birileri, diğer taraf haksız değildi de dese Ehlibeytin makamından ne bir şey artar ne bir şey eksilir..

Ehlibeyt bizden kendilerine tabi olmamızı istemektedir EHLI-TEVHID, hakemlik yapmamızı değil. bizim kurtuluşumuz buna bağlı.. yoksa biz ne kadar Ehlibeyt ağıtı da yaksak ne kadar karşı tarafın haksızlığına dair delil ve anladığımızı gösteren belgeyi ortaya koysak bu bizim kurtuluşumuzu sağlamaz..

tersine Ehlibeytin naklettiği itikad ve fıkha bağlanmaz hayatımızı ona göre baştan sona dizayn etmezsek, gerçekte fitneler ya da günlük olaylar karşısında karşı olduklarımızın yanında oluruz da farkında bile olmayız..

yani şii olmadan Ehlibeyti haklı görmek mümkün değildir gerçekte.. onu demek istiyoruz..

[Qom_u_ask]

Ynt: Ali a.s'a Göre Ebubekir ve Ömerin Durumu


kişilerin hükümleri Allah'a aittir. O en iyi hükmedicidir. bizi ilgilendiren kişilerin yaptıklarının bize ya da Ehlibeyte ya da Allah'ın dinine zararlarıdır.

biz bu açıdan baktığımızda Muaviyenin onarılmaz yaralar açtığını görmekteyiz. Allah'ın dininde ikinci bir ekol oluşturmuş ya da var bidat ekolü disipline ederek kıyamete kadar silinmeyecek fitneyi bu aleme salmıştır ki bunlardan biri de saltanattır.

basit düşünelim çok ince girmemize gerek yok:

tüm sünni tarih kitaplarında şu cümle var:

Kerbela olayından sonra şia tam olarak ayrıldı ve müstakil bir mezhep oldu.

bakalım bu cümleye..

Peygamber s.a.a. kimle savaştı? Ebu Süfyan

Ali a.s. kimle savaştı? Muaviye

İmam Hüseyn a.s. kimle savaştı? Yezid.

şimdi İmam Hüseynden sonra Şia tam olarak ayrılmayı tamamladıysa kimden ayrıldı? karşıda kim vardı?

kafirler diyemeyiz. onlar da müslümanız diyorlar. yani şia müslümanız diyenlerden ayrıldı. başka gurup var mı? yok. bir sünniler var bir de onlardan ayrılan şiiler..

e şimdi o zaman İmam Hüseyn taraftarı olan şiiler ve Yezit yanında kalan sünniler olmuş olmuyor mu? bu çok basit bir bakış açısın..

bu gün bunda izler yok mu?

Ali a.s.a gereken önemi vermeyen Muaviyeye bile hz. diyenler kendilerini sünni olarak adlandırmıyorlar mı? Sünni hadislere göre yaşadıklarını en sağlam şekilde iddia eden vahhabilerin yurdu suudiler Emirul Mu'mini Yezid diye ders kitabı okutabiliyorlar. Sünni inanca göre başa geçen kim olsa ona itaat edilmeli, ona karşı isyan hareketi fitneye sebep olur denmiyor mu? Buna göre aslında sünni bakış açısına göre yezid başa geçtiğine göre itaati şart olan bir emir olmuyor mu? ve tabi ki Hüseyn a.s. da haşa fitneci..

bu gün çok sayıda sünni kitaplarında yazan başa geçen adil de zalim de olsa itaat edilmeli diyen itikat (maturidi itikadı) esasını redderek İmam Hüseyn a.s.'a hak vermektedirler.. o konuda sünniliği gerçekte terk etmektedirler..

Ebubekirin faziletine dair bir tek ayet ve sahih tek hadis mevcut değildir. çok sayıda insanların ona uzun yıllardan beri faziletli demesi gerçeği değiştirmez. elimizde şaşmaz Kur'an var AllaH'ın korumasında.

Tevbe suresindeki ayete bakalım:

"Eğer Ona (Muhammed'e) yardım etmezseniz, Allah Ona yardım etmiştir. Hani o küfredenler, iki kişiden biri olarak Onu (yurdundan) çıkarmışlardı da. ikisi mağarada iken arkadaşına, «Üzülme Allah bizimle beraberdir» demişti. Allah da Onun üzerine sükûnet, huzur, kalb yatışkanlığı indirmiş ve Onu görmediğiniz askerlerle desteklemişti; aynı zamanda küfredenlerin sözünü alçalttıkça alçaltmıştı. Allah sözü ise en yücedir. Allah yegâne üstündür, çok güçlüdür, (sonsuz ve sınırsız) hikmet sahibidir." Tevbe 40

ayeti birlikte okuyalım:

Eğer Ona (Muhammed'e) yardım etmezseniz, Allah Ona yardım etmiştir. Hani o küfredenler, iki kişiden biri olarak Onu (yurdundan) çıkarmışlardı da.

soralım: Ebubekirle birlikte Mekkeden çıkıp hicret ediyorlar. Sevr mağarasına gidiyorlar. Böyleyken ayette Allah neden, o ikisini çıkardıklarında demiyor da iki kişiden biri olarak Peygamberi çıkardıklarında diyor? Yoksa Ebubekirin müşriklerle bir derdi yoktu da onu çıkarmadılar mı Mekkeden?

devam ediyoruz ayeti birlikte okumaya:

"ikisi mağarada iken arkadaşına, «Üzülme Allah bizimle beraberdir» demişti."

siz hemen soruyorsunuz gördün mü Allah Muhammed s.a.a.'e arkadaş olacak fazilette görüyor Ebubekiri ve arkadaşına dedi diyor. Cevap şudur: Yusuf a.s. da arkadaşlarına zindanda tevhidi anlatıyor. ve Allah diyor ki iki arkadaşına dedi ki, çok ilahlara mı tapmak mantıklıdır yoksa tek kahhar olan Allah'a mı? burda eğer arkadaşlığın faziletle ilgisi olaydı o zaman Yusuf a.s.'ın arkadaşlarının müşrik olmaması gerekirdi. ya da müşriklere Yusuf a.s.'ın arkadaşı denmemesi gerekirdi Kur'an'da.. Demek ki fazilet ne arkadaş olunmasında ne de iyi insanla birlikte olmakta.. mesele kendinin faziletli olacağı iman ve amelde..

devam ediyoruz ayeti okumaya:

"Allah da Onun üzerine sükûnet, huzur, kalb yatışkanlığı indirmiş ve Onu görmediğiniz askerlerle desteklemişti; ..."

Allah neden yanyana duran iki kişiden birini bırakıp da huzur ve sükuneti sadece birine indiriyor? Neden onların üzerine indirdi demiyor? Eğer Ebubekir faziletli biri olaydı ayette o ikisinin üzerine sükuneti indirdi demesi gerekmez miydi? Yoksa Ebubekirin Allah'ın sukunetinden mahrum kılacak bir yönleri mi vardı? Oysa biz başka ayetlerde Allah'ın sükuneti Peygamberin dışındaki insanlara da indirdiğini görüyoruz. Bakın:

O zaman inkâr edenler, kalplerine taassubu, cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah da elçisine ve müminlere sükûnet ve güvenini indirdi, onların takvâ sözünü tutmalarını sağladı. Zaten onlar buna lâyık ve ehil kimselerdi. Allah her şeyi bilendir. Fetih 26.

Gördüğünüz gibi burada Peygamber ve Mü'minleri birbirinden ayırmıyor ve hepsine sükunetini indiriyor Allah. Demek ki yukardaki mağara ayetinde Ebubekirden sükuneti esirgeyen Allah Ebubekirde bir durumlar görüyor ki bu ayette mü'minlere indirdiği sükuneti ona indirmiyor da sadece yanındaki Peygambere indiriyor? Bu eksik olan nedir ki?

Yine Ebubekiri çok seven sünnilerin sahih gördükleri kendi kitaplarında bile Hucurat suresinin kınayıcı ayetlerden birinin Ebubekir ve Ömer hakkında indiği yazılıdır. ama bu forumda bunlar yeterince işlendiğinden biz tekrarına gerek görmüyoruz.

bizim için Kur'an ve Ehlibeytten gelen sahih hadisler ve bunlara uyum sağlayan diğer hadis ve bilgiler doğrudur. isterse dünyada 7milyar insan sünni olsun şianın hak olduğu hakkında 7milyarda bir bile şüphem olmaz tek başıma (İmam Zaman a.f. ile birlikte) şii olarak kalırım

Elhamdulillah..

[kevserr]

Ynt: Ali a.s'a Göre Ebubekir ve Ömerin Durumu

el insaf ya Allah bizimle beraber ne demek ya ?

Allah müslüman olmayanla beraber olurmu ya ?

bir başka mesajınızda yusuf a.s kıssasındaki ayeti sahabem diye yorumladınız, buraya gelince hayret nasıl arkadaşları oldu şaşırdım açıkcası..

garip bir meal anlayışınız var..

[Qom_u_ask]

Ynt: Ali a.s'a Göre Ebubekir ve Ömerin Durumu

Sahabi kelimesi türkçedeki arkadaş kelimesinin tam karşılığı. Aynı zamanda aynı mekanı paylaşan kişileri ifade ediyor. Bu kelimenin içinde hiç bir şekilde fazilet anlamı yok. nötr bir kelime. Kafirler için de müslümanlar için de kullanılıyor.

Yusuf a.s. kıssasında ya sahibeyis sicn diyerek müşrik iki kişiye hitap ediliyor. yani ey iki müşrik zindan sahabem (yani arkadaşım) demektir.

Allah bizimle beraber demek beraber olanlara fazilet katar anlamına gelmez. Allah iyi kimseyle beraber olduğu gibi kötü kimselerle de beraberdir. Allah'ın iyi kimselerle beraber oluşu onların faziletine, kötü kimselerle beraber oluşu ise ona azap katmak ve yaptıklarının yok olmayıp yanına kar kalmayıp hesabının tutulduğunu ifade içindir

Nitekim Kur'an'dan bu ikinci anlamda da ayetler vardır:

"Göklerdeki ve yerdeki her şeyi Allah’ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişi gizlice konuşmaz ki, dördüncüleri O olmasın. Beş kişi gizlice konuşmaz ki altıncıları O olmasın. Bundan daha az, yahut daha çok da olsalar, nerede olurlarsa olsunlar, O mutlaka onlarla beraberdir. Sonra onlara yaptıklarını Kıyamet günü haber verecektir. Allah, her şeyi hakkıyla bilir." Mücadele 7

görüldüğü gibi ayette Allah'ın yanında olduğu insanlara fazilet katmayıp onlara azap hazırladığı anlaşılmaktadır.

dediğimiz beraber olma anlamı aşağıdaki ayette daha açıktır:

" Bunlar, insanlardan gizlenmeye çalışırlar da Allah’tan gizlenmezler. Hâlbuki Allah, geceleyin, razı olmayacağı sözleri kurarlarken onlarla beraberdir. Allah, onların yaptıklarını (ilmiyle) kuşatmıştır." Nisa 108.

Sahabe kelimesinin nötr olduğu gibi Allah'ın beraber olması da nötrdür. Kişinin imanı ve o an yaptığı işle ilgilidir. Yani Allah'ın beraberdir dendiği kişinin bu beraberlikten faziletli olduğunu anlamamız mümkün değildir.

Bu hicret yolculuğunda sevrdeki durum ve Ebubekirin Peygamber s.a.a'e indirilen sükunetten mahrum bırakılacak faziletsizlik ve kötü hal üzerinde oluşundan anlıyoruz ki burada Allah'ın onlarla beraberliği Peygambere s.a.a. fazilet katarken Ebubekire fazilet katmamaktadır..

bu konuya delil olan başka da ayetler vardır ki bu örneklerle yetiniyoruz..

[Qom_u_ask]

Ynt: Ali a.s'a Göre Ebubekir ve Ömerin Durumu

Allah her an olduğu gibi şu anda da bizimle beraberdir. Hakikati savunanlara ödül ve destek yazmada, hakikati görüp de sırtını dönüp hiç bir şey görmemiş gibi giden ve durumunu değiştirmeyenlere de umarız azap yazmaz ve onlara gereken fırsatı tanımaktadır.. İnşaAllah..

Rabbim bizleri Ehlibeyt mektebinden göz açıp kapama kadar bile olsa uzak tutmasın..

[Adonai]

Ynt: Ali a.s'a Göre Ebubekir ve Ömerin Durumu

350-....... Yûsuf ibnu Mâhek şöyle demiştir: Mervân ibnu'l-Hakem, Hicaz üzerinde vâlî idi. Onu Muâviye Medine'ye vâlî yapmıştı. (Muâviye'den aldığı bir mektûb üzerine) bir gün hutbe yaptı, hutbede Muâviye'nin oğlu Yezîd'e babasından sonra bey'at olunması için Yezîd'i zikretmeye (yânî onu propaganda etmeye) başladı. Bunun üzerine Ebû Bekr'in oğlu Abdurrahmân, Mervân'a karşılık verip birtakım sözler söyledi. Vâlî de adamlarına: Onu yakalayın, diye emretti. Abdurrahmân da Âişe'nin evine girdi. Me'murlar (Âişe'ye hurmeten) onu dışarı çıkarmaya ve yakalamaya muktedir olmadılar. Bu sırada Mervân: Şübhesiz bu Abdurrahmân, Allah'ın kendisi hakkında "Ana ve babasına: 'Öff size, benden evvel nice nice nesiller gelip geçtiği hâlde beni (diriltip mezardan) çıkarılacağımla mı tehdîd ediyorsunuz!..." âyetini indirdiği kimsedir, dedi. Bunun üzerine Âişe, perde arkasından Mervân'a: Allah bizim hakkımızda (yânî Ebû Bekr hanedanı hakkında) benim berâetimi bildiren âyetlerden başka, Kur'ân'da hiçbir âyet indirmedi, sözleriyle karşıladı

Sahihi Buhari, Tefsir kitabı, Ahkaf suresinin tefsiri

Bu Ebu Bekr'in faziletlerine dair var olduğu söylenen ayetlerin mevcut olmadığını gösterir..

[kevserr]

Ynt: Ali a.s'a Göre Ebubekir ve Ömerin Durumu

[quote author=Adonai link=topic=20084.msg130770#msg130770 date=1314836521]
350-....... Yûsuf ibnu Mâhek şöyle demiştir: Mervân ibnu'l-Hakem, Hicaz üzerinde vâlî idi. Onu Muâviye Medine'ye vâlî yapmıştı. (Muâviye'den aldığı bir mektûb üzerine) bir gün hutbe yaptı, hutbede Muâviye'nin oğlu Yezîd'e babasından sonra bey'at olunması için Yezîd'i zikretmeye (yânî onu propaganda etmeye) başladı. Bunun üzerine Ebû Bekr'in oğlu Abdurrahmân, Mervân'a karşılık verip birtakım sözler söyledi. Vâlî de adamlarına: Onu yakalayın, diye emretti. Abdurrahmân da Âişe'nin evine girdi. Me'murlar (Âişe'ye hurmeten) onu dışarı çıkarmaya ve yakalamaya muktedir olmadılar. Bu sırada Mervân: Şübhesiz bu Abdurrahmân, Allah'ın kendisi hakkında "Ana ve babasına: 'Öff size, benden evvel nice nice nesiller gelip geçtiği hâlde beni (diriltip mezardan) çıkarılacağımla mı tehdîd ediyorsunuz!..." âyetini indirdiği kimsedir, dedi. Bunun üzerine Âişe, perde arkasından Mervân'a: Allah bizim hakkımızda (yânî Ebû Bekr hanedanı hakkında) benim berâetimi bildiren âyetlerden başka, Kur'ân'da hiçbir âyet indirmedi, sözleriyle karşıladı

Sahihi Buhari, Tefsir kitabı, Ahkaf suresinin tefsiri

Bu Ebu Bekr'in faziletlerine dair var olduğu söylenen ayetlerin mevcut olmadığını gösterir..

[/quote]

alttaki yorum sana mı ait buhari ye mi?

[Qom_u_ask]

Ynt: Ali a.s'a Göre Ebubekir ve Ömerin Durumu

Bu hadis sahih değildir. Yani en azından Ebubekir Hanedanı hakkında daha başka bir çok ayetin olduğunu biz biliyoruz.

bunlar saymakla bitmez. Örneğin annemiz Aişenin kendisi hakkında da kınayıcı ayet inmemiş midir?

"(Ey peygamber’in eşleri!) Eğer siz ikiniz Allah’a tövbe ederseniz, ne iyi. Çünkü kalpleriniz kaydı. Eğer Peygamber’e karşı birbirinize arka çıkarsanız bilin ki Allah onun yardımcısıdır, Cebrail de, salih mü’minler de. Bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar." Tahrim 4.

bu ayet aişe hakkında indiği mütevatirdir.

yine;

Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber’in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber’e yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına varmadan işledikleriniz boşa gider. Hucurat 2 ayeti de Ebubekr hakkında indiği kesindir..

[Adonai]

Ynt: Ali a.s'a Göre Ebubekir ve Ömerin Durumu

[quote author=kevserr link=topic=20084.msg130773#msg130773 date=1314847944]
alttaki yorum sana mı ait buhari ye mi?
[/quote]

Yorumun Buhari'ye ait olamayacağı açık değil mi..

[kevserr]

Ynt: Ali a.s'a Göre Ebubekir ve Ömerin Durumu

böyle batıl bir yorumun buhariye ait olmadıgını tahmin etmiştim lakin emin olmak istedim..

[Qom_u_ask]

Ynt: Ali a.s'a Göre Ebubekir ve Ömerin Durumu

buharinin tüm yorumları batıldır ki.. siz nereden bakıyorsunuz? Ehlibeyt açısından mı yoksa lanetli Emevi şeceresi (şecerei Mel'une isra 60) açısından mı?

[kevserr]

Ynt: Ali a.s'a Göre Ebubekir ve Ömerin Durumu

[quote author=Qom_u_aşk link=topic=20084.msg130898#msg130898 date=1315177516]
buharinin tüm yorumları batıldır ki.. siz nereden bakıyorsunuz? Ehlibeyt açısından mı yoksa lanetli Emevi şeceresi (şecerei Mel'une isra 60) açısından mı?
[/quote]

önüne hiç bir şey koymadan sadece MÜSLÜMAN olarak bakıyorum..

[Qom_u_ask]

Ynt: Ali a.s'a Göre Ebubekir ve Ömerin Durumu

O halde bana Buharinin bir müslüman için bağlayıcı rehber yol gösterici, Peygamberin s.a.a. hadislerini toplayıp bize aktarıcı yetkisinin olduğuna dair nas getir?

Buharinin güvenilir olduğuna dair bir ayet ya da bir hadis var mı?