HZ.ÖMERİN HZ.ALİNİN KIZI İLE EVLENMESİ

[Hudeyfe]

Ynt: HZ.ÖMERİN HZ.ALİNİN KIZI İLE EVLENMESİ

HUVE'L AZİZ

SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK ILDIĞI EHL-İ BEYTE

Tarih kitaplarında geçen nakillere göre İmamın kızı ile halife Ömerin evlenme mevzusunu ben kabul etmiyorum yanlış anlaşılmasın tekrar edeyim tarihi nakillerin beyan ettiği üzre kabul etmiyorum.

Çünkü tarihi nakillerde hem çelişkiler var hemde ne İmamın kızına nede halife Ömere yakınmayan iğrenç aktarımlar var.

Tarihi nakilleri bir kenara bırakarak düşünüyorum İmam kızını halife Ömer'e verebilir mi? Neden vermesin İmam kızını halife Ömere verebilir ve bana göre vermiştirde. Eğer Peygamber en azılı düşmanı olan Ebu Süfyanın kızı olan ( Peygamber eşleri arasında Hz Haticeden sonra en çok değer verdiğim) Hz Ümmü Habibe'yi (r.anhuma) alabiliyorsa yada ilk iki halifenin kızlarını alabiliyorsa veya kendi bakımında emanında olan iki kızını bir kafirin oğullarına verebiliyorsa ve bu hangi gerekçe ise İmamda aynı gerekçe ile kızını halife Ömer'e verebilir.

Bunun korku ile ne alakası var Peygamber örneklerinde haşa Peygamber korkuyormuydu?

Halife Ömer'e kızını vermesinde şer'i bir sakınca varmıydı? Yok Halife Ömer kafirmiydi yok münafıkmıydı İmam açıkça bildirmediği müddetçe yok. İmam nasıl hümetti davrandı ise kabul olan odur.

[Elmeddin er-Rafizi]

Ynt: HZ.ÖMERİN HZ.ALİNİN KIZI İLE EVLENMESİ

imam a.s kızını vermemiştir, konu hakkında tahkikatlardan bir kaçı:

Seyyid Ali eş-Şehristani, "Ümmü Külsüm'ün evliliği"
Seyyid cafer Murtaza el-Amuli, "Ümmü Külsüm'e zulm"
Seyyid Ali el-Milani, "risale fi haber tezvic Ümmü Külsüm min Umar"

konu hakkındaki hadislerin hepsi hem isnad ve hemde metin açısından zayıftır. bunun yanında da zaten muhalifin kaynağı bize delil olamaz.

[MehmetMehmet]

Ynt: HZ.ÖMERİN HZ.ALİNİN KIZI İLE EVLENMESİ

Hz.Ömer-ÜmmüGülsüm nikahı hakkında bazı hikayeler, zayıf rivayetler olması bu evliliğin olmadığını göstermez. Evliliği geçtim çocuklarının bile isimleri geçer kaynaklarda.

[EHLI-TEVHID]

Ynt: HZ.ÖMERİN HZ.ALİNİN KIZI İLE EVLENMESİ

1.delil(Şİİ KAYNAĞIDIR)
Şii muhaddisler, müfessirler ve <<masum>> imamlar da bunu itiraf etmişlerdir. Mesela Kuleyni, Mueaviye b. Ammar’dan, Ebu Abdillah’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: <<Ebu Abdillah'a kocası ölen kadının iddet müddetini evindemi, yoksa istediği yerdemi geçirmesi gerekir? diye sordum. İstediği yerde geçirebilir; zira Ali Ömer vefat edince ummü Gülsüm'ü alıp kendi evine götürdü, dedi.>>[1]
[1] Kuleyni, el Kafi c.2 s.311

2.DELİL(YİNE Şİİ KAYNAĞI)
Bu rivayetin bir benzeri Ebu Cafer et-Tusi, <<Tehzibul Ahkam>> isimli kitabının “kadınların iddeti” ile ilgili bölümünde zikreder, ayrıca <<el-ibsar>>ında da bundan bahseder.

Tusi yine babası kanalıyla Cafer’den şunu nakleder: <<hz. Alinin kızı Ummu Gülsüm ile Ümmü Gülsüm'ün oğlu Zeyd b. Ömer b el-hattab aynı zamanda öldüler. Hangisinindaha önce öldüğü bilinmemektedir. birbirlerine mirasçı olmaışlardır. ikisinin cenaze namazı birlikte kılınmıştır>>.[2]
[2] Tusi, Tenzibul Ahkam, c.2 s.380

[EHLI-TEVHID]

Ynt: HZ.ÖMERİN HZ.ALİNİN KIZI İLE EVLENMESİ

3.DELİL(Şİİ KAYNAĞI)
<<Ummu Kulsum’un Evliliği>> diye bir bölüm ayıran Kuleyni, bu bölümde, Zurare’den şu haberi rivayet eder: << Ebu Abdillah Ummu Gülsüm'ün evliliği hakkında, bu bizi kızdıran bir evlilik demiştir.>>[3]
[3] Kuleyni, el Kafi, c.2 s. 141

4.DELİL(Şİİ KAYNAKLARINA DEVAM)
Muhammed b. Ali b. Şehr Aşun el-Mazendarani eserinde şöyle der: << Fatıma'dan Hasan, Hüseyin, Muhsin Zeyneb el-Kübra ve Ümmü Gülsüm el-Kübra dünyaya geldi. Ömer Ümmü Gülsümle evlendi.>>[4]
[4] el-Mazenderani, Menakıbu Ali b. Ebi Talib, c.3 s. 162

5.DELİL(Şİİ KAYNAKLARINA DEVAM)
Şiilerin eş-Şehid diye bilinen ikinci kimseleri olan Zeynud Din el.Amili de şunları söyler: <<Hz. Peygamber bir kızını Osman’ile, diğer kızı Zeyneb’i de Ebul As ie evlendirdi; bunların ikisi de Haşim Oğullarından değildir. Aynı şekilde Ali de Ümmü Gülsüm’ü Ömer ile evlendirdi. Abdullah b. Amr b. Osman Hüseyin’in kızı Fatıma ile, Musab b. ez-Zübeyr de onun kardeşi Seine ile evlendi. Bunların hiçbirisi Haşim Oğullarından değildir>>.[5]
[5] el-Amili, Mesalikul Efkam c.1

[Elmeddin er-Rafizi]

Ynt: HZ.ÖMERİN HZ.ALİNİN KIZI İLE EVLENMESİ

[quote author=MehmetMehmet link=topic=22508.msg140780#msg140780 date=1326800058]
Hz.Ömer-ÜmmüGülsüm nikahı hakkında bazı hikayeler, zayıf rivayetler olması bu evliliğin olmadığını göstermez.[/quote]

"bazı hikayeler ve zayıf rivayetler" mi? sayın nasibi! bazı rivayetler ve hikayeler değil o 3 kitapta konu hakkındaki tüm haberler hem metin ve hemde sened açısından incelemeye tabi tutulmuştur. şimdi soru: "sizin elinizde bu konuda sahih bir haber var mı? hatta emevi kaynaklarından bile?"

Evliliği geçtim çocuklarının bile isimleri geçer kaynaklarda.

bunlarda uydurmadır.

[MehmetMehmet]

Ynt: HZ.ÖMERİN HZ.ALİNİN KIZI İLE EVLENMESİ

Ben Nasıbiysem Haricilere ne diyorsunuz merak ettim. Gerçi Zeydileri bile batıl bilenlerin bizlere Nasıbi demesi normaldir.

Rafıziler için beğenmedikleri kaynakları değil yukarıda Ehli Tawhid kardeşin getirdiği Şii kaynaklarıda getirsek onlar usta tevillerle delilleri yok edebilirler.

[EHLI-TEVHID]

Ynt: HZ.ÖMERİN HZ.ALİNİN KIZI İLE EVLENMESİ

bunlar zeydilere bile nasıbi derler...eğer nasıbi isem Allah bana lanet etsin değilsem de size etsin mi ?

biz gerçek ali şiasıyız sen bize nasıbi dersen ne olur. hz.ömerin ölüm gününü bayram eden insanlar banada nasıbi desinler.

[Mufazzal]

Ynt: HZ.ÖMERİN HZ.ALİNİN KIZI İLE EVLENMESİ

Bismillahirrahmanirrahim

a)-Bu rivâyetlerden hiçbirisi, ne Sahih-i Buhârî'de, ne de Sahih-i Müslim'de nakledilmemiştir. Bir çok Sünnî ulemâsı, bir rivâyetin bu iki kitapta nakledilmemesini, onun zayıf ve itibarsızlığının delili olarak gösteriyorlar.

b)-Bu rivâyetler sadece adı geçen iki kaynakta değil, Kütüb-i Sitte'nin hiçbirisinde, hatta muteber bilinen Müsnetlerde dahi (Müsned-i Ahmed b. Hanbel gibi) nakledilmemiştir. Yine çoğu Sünnî âlimler, bu kaynaklarda nakledilmeyen rivâyetleri muteber saymamaktadır; ama nedense bu muhteremler, bu ve benzeri konulara gelince kendi prensiplerini hep unutuyorlar!!

c)-Rivâyetleri inceleyen herkes onlar arasında birbirini yalanlayan, akıl almaz ihtilafların, hatta çelişkilerin bulunduğunu açıkça görür. Bazı nakiller Emir-ül Mu'min'in bizzat kendisinin kızının nikah işini üstlendiğini; bazısı ise bu işi Abbâs İbn-i Abdulmuttalib'e bıraktığını öne sürmektedir. Bazı rivâyetler bu işin Ömer'in bir takım tehditlerinden sonra icbâren, bazısı ise gönül rızasıyla ve ihtiyarî bir şekilde gerçekleştiğini söylüyor. Bazısında Ömer'in bu evlenme neticesinde Fâtıma. Zeyd ve Rukayye adında çocuklarının olduğunu, bazısı ise henüz zifaf gerçekleşmeden Ömer'in öldürüldüğünü zikrediyor. Yine bazı nakillerde sözü geçen Zeyd İbn-i Ömer'in çocuk sahibi olduğu, bazısında ise çoluk-çocuk sahibi olmadan öldürüldüğü öne sürülmektedir. Yine bazı nakiller, Zeyd'in anasıyla birlikte öldürüldüğünü, bazısı ise anasının kendisinden sonra bir müddet yaşadığını iddia etmiştir. Anası Ümm-ü Külsüm ile aynı günde vefat eden Zeyd'e kimin cenaze namazı kıldırdığı hususunda da değişik rivâyetler vardır; bazısı bu kişinin Abdullah b. Ömer, bazısı Said b. Âs, bazısı da Sa'd b. Ebi Vakkâs olduğunu kaydetmektedir. Yine bazı rivâyetler, Ömer'in kırk bin dirhem mihir tayin ettiğini, bazısı dört bin, bazısı da mihrin beş yüz dirhem olduğunu ileri sürmüştür; buna benzer daha nice değişik ve çelişkili nakiller söz konusudur. Böylesine çelişkili rivayetleri kabul etmek akıl kârı değildir ve bu iddianın iptaline bunca çelişki yeter aslında.

d)-Bu rivâyetlerde haysiyet ve hamiyet sahibi insanların asla kabul edemeyeceği bir takım iddia ve isnatlar mevcuttur ki ben bunlardan bir kaçına değinip hükmü sizin insaf ve vicdanınıza bırakacağım:Bazı rivâyetlerde şöyle nakledilmiştir:

"Ömer, Ali b. Ebi Talib'ten Ümm-ü Külsüm'ü kendisine tezvic etmesini istedi. Hz. Ali ise o henüz küçüktür cevabını verdi. Ömer, ya Ebe-l Hasan dedi, onu bana tezvic et. Kimse benim gibi onun kerametini koruyamaz. Bunun üzerine, Hz. Ali 'O halde yanına göndereceğim onu; eğer beğenirsen sana nikahlarım' dedi ve bir hırkayla onu Ömer'in yanına göndererek ona 'Bahsettiğim hırka budur işte' demesini istedi. Kız bunu ona söyleyince, Ömer 'Babana söyle razıyım' dedi. Sonra elini uzatarak onun ayağını açtı. Buna rahatsız olan Ümm-ü Külsüm 'Sen mi bunu yapıyorsun dedi; eğer Emir-ül Mu'minin olmasaydın burnunu kırardım senin.' Sonra da babasına gelerek durumu anlattı ve 'Beni kötü bir ihtiyarın yanına gönderdin' diye babasına yakındı. Hz. Ali de 'Kızım o senin kocandır' dedi.

Bu rivâyetlerin bazısında Hz. Ali'nin, kızına süslenip de Ömer'in yanına gitmesini emrettiği de ilave edilmiştir.
Bazı rivayetlerde, kız Ömer'in yanına geldiğinde onun ayağını açıp okşadığını, bazısında bağrına bastığını, hatta bazısında onu öptüğünü nakletmişlerdir!! Halbuki bütün kaynaklar, o sırada daha nikah akdinin gerçekleşmediğinde müttefiktir!!

Ey hamiyet ve vicdan sahipleri, Ali gibi hamiyet ve haysiyet madeni olan birisinin, kendi namusu hakkında böylesine süfli bir davranışta bulunabileceğine inanıyor musunuz ki hâşâ kendi namusunu bu şekilde başkalarına peşkeş çeksin ve henüz şer'î nikah kıyılmadan namusuna sarkıntılık yapılmasına göz yumsun; hatta vesile olsun?! Siz kendi namusunuz hakkında böyle davranır mısınız ki hamiyet ve takva sahiplerinin önderine böyle bir şeyi layık göresiniz?!

Yine bu rivâyetlerin bazısında şöyle diyor: "Hz. Ali bu evlilik konusunda iki oğlu Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin ile istişâre etti; onlar da 'O da bir kadındır; seçme hakkı vardır' deyip muhalefet ettiler; ancak babalarının kızarak küstüğünü görünce razı oldular."

Nasıl?! Beğeniyor musunuz aziz kardeşim? Karar sizin. Bu rivâyetler arasında, bunlar gibi daha nice gülünç ve utanç verici nakillere rastlamanız mümkündür.

[Mufazzal]

Ynt: HZ.ÖMERİN HZ.ALİNİN KIZI İLE EVLENMESİ

Rivâyetlerin senedi zayıf ve itibarsızdır. Zira bu rivâyetlerin senetlerinde yer alan râvilerin bir çoğu bizzat Sünnî ricâl âlimlerinin çok ağır ifâdeleriyle taz'if edilmişlerdir ki biz her rivâyetin senedinden sadece bir kişiyi seçip ismini vermekle yetineceğiz:

1-Ahmed b. Abd-ül Cabbâr
2-Yunus b. Bükeyr
3-Amr b. Dinâr
4-Süfyan b. Üyeyne
5-Veki' b. Cerrâh
6-İbn-i Cüreyh
7-İbn-i Ebî Melike
8-Hişâm b. Sa'd
9-İbn-i Veheb
10-Musa b. Ali El-Lahmî
11-Ali b. Rabâh El-Lahmî
12-Akabe b. Âmir-il Cühenî
13-Atâ-ül Horâsanî
14-Muhammed b. Ömer El-Vâkidî
15-Abdurrahman b. Zeyd
16-Zeyd b. Eslem
17-Zubeyr b. Bekkâr
18-İbn-i Şehâb Ez-Zuhrî
19-Amir-üş Şa'bî
20-Ammâr b. Ebî Ammâr
21-Abdullah-il Behiyy.

Ehl-i Sünnet'in "Ricâl" âlimlerinin bu râviler hakkındaki görüşleri için sırasıyla aşağıdaki kaynaklara baş vurabilirsiniz:

1-Tehzib-üt Tehzib, C.1, S.44.
2-Tehzib-üt Tehzib, C.11, S.382.
3-Tehzib-üt Tehzib, C.8, S.27.
4-Tehzib-üt Tehzib, C.4, S.106.
5-Mizân-ül İ'tidâl, C.4, S.336.
6-Tehzib-üt Tehzib, C.6, S.359, Mizân-ül İ'tidâl, C.2, S.656, Tekrib-üt Tehzib, C.1, S.520.
7-Tehzib-üt Tehzib, C.5, S.268.
8-Müzân-ül İ'tidâl, C.4, S.298, Tehzib-üt Tehzib, C.11, S.37.
9-El-Kâmil-u Fiz-Zuâfa, C.4, S.124, Mizan-ül İ'tidâl, C.2, S.521-252, Tehzib-üt Tehzib, C.6, S.66-67.
10-Tehzib-üt Tehzib, C.10, S.324.
11-Tehzib-üt Tehzib, C.7, S. 280.
12-Tehzib-üt Tehzib, C.7, S.216, El-Ensab, Cüheni maddesi, Hüsn-ül Muhazara, C.1, S.585, Et-Tabakât, C.3, S. 259.
13-Ez-Zuafa-üs Sağir, No: 469, Kitab-ül Mecruhin, C.2, S.130, Ez-Zuafa-ül Kebir, No: 1444, Mizân-ül İ'tidâl, C.3, S.73, El-Ensab (Horasanî), C.2, S.337.
14-Mizân-ül İ'tidâl, C.3, S.662, El-Muğni Fiz-Zuafa,C.2,S.194, Tabakât-ül Huffâz, No: 144
15-Tehzib-üt Tehzib, C.6, S.161.
16-Tehzib-üt Tehzib, C.3, S.342.
17-Tehzib-üt Tehzib, C.3, S.269.
18-İhyâ-ül Ulum, C.4, S.346, Tabakât-ül Kübrâ, C.1, S.546, El-İsâbe, C.4, S.379, Tehzib-üt Tehzib, C.2, S.127.
19-Tehzib-üt Tehzib, C.7, S.353, Takrib-üt Tehzib, C.2, S.48.
20-Tehzib-üt Tehzib, C.10, S.368.
21-Tehzib-üt Tehzib, C.6, S.82.

bu hadislerin hepsine yukarıda da geçdiği üzere zaten ehli sünnet aimleri zayıf demişlerdir. ama biz bir de hadisin metnine bakalım:

"Ömer, Ali b. Ebi Talib'ten Ümm-ü Külsüm'ü kendisine tezvic etmesini istedi. Hz. Ali ise o henüz küçüktür cevabını verdi. Ömer, ya Ebe-l Hasan dedi, onu bana tezvic et. Kimse benim gibi onun kerametini koruyamaz. Bunun üzerine, Hz. Ali 'O halde yanına göndereceğim onu; eğer beğenirsen sana nikahlarım' dedi ve bir hırkayla onu Ömer'in yanına göndererek ona 'Bahsettiğim hırka budur işte' demesini istedi. Kız bunu ona söyleyince, Ömer 'Babana söyle razıyım' dedi. Sonra elini uzatarak onun ayağını açtı. Buna rahatsız olan Ümm-ü Külsüm 'Sen mi bunu yapıyorsun dedi; eğer Emir-ül Mu'minin olmasaydın burnunu kırardım senin.' Sonra da babasına gelerek durumu anlattı ve 'Beni kötü bir ihtiyarın yanına gönderdin' diye babasına yakındı. Hz. Ali de 'Kızım o senin kocandır' dedi.

Bu rivâyetlerin bazısında Hz. Ali'nin, kızına süslenip de Ömer'in yanına gitmesini emrettiği de ilave edilmiştir.
Bazı rivayetlerde, kız Ömer'in yanına geldiğinde onun ayağını açıp okşadığını, bazısında bağrına bastığını, hatta bazısında onu öptüğünü nakletmişlerdir!! Halbuki bütün kaynaklar, o sırada daha nikah akdinin gerçekleşmediğinde müttefiktir!!

Ey hamiyet ve vicdan sahipleri, Ali gibi hamiyet ve haysiyet madeni olan birisinin, kendi namusu hakkında böylesine süfli bir davranışta bulunabileceğine inanıyor musunuz ki hâşâ kendi namusunu bu şekilde başkalarına peşkeş çeksin ve henüz şer'î nikah kıyılmadan namusuna sarkıntılık yapılmasına göz yumsun; hatta vesile olsun?! Siz kendi namusunuz hakkında böyle davranır mısınız ki hamiyet ve takva sahiplerinin önderine böyle bir şeyi layık göresiniz?!

Yine bu rivâyetlerin bazısında şöyle diyor: "Hz. Ali bu evlilik konusunda iki oğlu Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin ile istişâre etti; onlar da 'O da bir kadındır; seçme hakkı vardır' deyip muhalefet ettiler; ancak babalarının kızarak küstüğünü görünce razı oldular."

Nasıl?! Beğeniyor musunuz aziz kardeşim? Karar sizin. Bu rivâyetler arasında, bunlar gibi daha nice gülünç ve utanç verici nakillere rastlamanız mümkündür.

Bu konudaki rivâyetler için şu kaynaklara bakılabilir:

Tabakât (İbn-i Sa'd), C.8, S.462-465, Ez-Zürriyyet-üt Tâhira (Dulâbî), S.157-165, Müstedrek-üs Sahihayn (Hâkim Nişâburî), C.3, S.142, Es-Sünen-ül Kübrâ (Beyhakî), C.7, S.63-64-114, Târih-i Bağdâd (Hatib), C.6, S.182, El-İstiâb (İbn-u Abd-il Birr), C.4, S.1954, Üsd-ül Ğâbe (İbn-i Esir), C.5, S.614, El-İsâbe (İbn-i Hacer), C.4, S.469

şimdi merak ettim ehli sünnete göre önce Ömer gelir. Ömerden böyle bir hareket bekliyormusunuz?

[EHLI-TEVHID]

Ynt: HZ.ÖMERİN HZ.ALİNİN KIZI İLE EVLENMESİ

murtazali kırık kapı olayı için geçen hadisler bu hadisler gibi zayıf uydurma rivayetlerdir. ona gelince ispatlanmış gibi bakıyorsunuz da sizin kaynaklarınızda geçen bir olayı niye kabul etmiyorsunuz ?

[Mufazzal]

Ynt: HZ.ÖMERİN HZ.ALİNİN KIZI İLE EVLENMESİ

[quote author=EHLI-TAWHID link=topic=22508.msg140808#msg140808 date=1326805414]
murtazali kırık kapı olayı için geçen hadisler bu hadisler gibi zayıf uydurma rivayetlerdir. ona gelince ispatlanmış gibi bakıyorsunuz da sizin kaynaklarınızda geçen bir olayı niye kabul etmiyorsunuz ?[/quote]

Bizim Kaynakda geçiyor diye Kabul edeceğime dair bir ayet mi var? Diğer bir konu Bizim kaynaklardan sunduğun bu meseleyi bizim kaynaklarda araştırmış değilim. İnşaallah bu konuda Araştırmasını yapan ve buraya ekleyen Elmeddinin Arapça linklerine müracat ediniz. Ben ise size sadece sizin kaynaklarınız üzerinde yapılmış bu araştırmayı sunuyorum...

[Elmeddin er-Rafizi]

Ynt: HZ.ÖMERİN HZ.ALİNİN KIZI İLE EVLENMESİ

[quote author=EHLI-TAWHID link=topic=22508.msg140791#msg140791 date=1326803587]
1.delil(Şİİ KAYNAĞIDIR)
Şii muhaddisler, müfessirler ve <<masum>> imamlar da bunu itiraf etmişlerdir. Mesela Kuleyni, Mueaviye b. Ammar’dan, Ebu Abdillah’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: <<Ebu Abdillah'a kocası ölen kadının iddet müddetini evindemi, yoksa istediği yerdemi geçirmesi gerekir? diye sordum. İstediği yerde geçirebilir; zira Ali Ömer vefat edince ummü Gülsüm'ü alıp kendi evine götürdü, dedi.>>[1]
[1] Kuleyni, el Kafi c.2 s.311[/quote]

3.DELİL(Şİİ KAYNAĞI)
<<Ummu Kulsum’un Evliliği>> diye bir bölüm ayıran Kuleyni, bu bölümde, Zurare’den şu haberi rivayet eder: << Ebu Abdillah Ummu Gülsüm'ün evliliği hakkında, bu bizi kızdıran bir evlilik demiştir.>>[3]
[3] Kuleyni, el Kafi, c.2 s. 141

delile bak. bu mu delil? bakalım "el-Kafi" 2/311 ve 2/141-de böyle bu hadisler mevcut değil:

"el-Kafi", 2/311
"el-Kafi", 2/141

2.DELİL(YİNE Şİİ KAYNAĞI)
Bu rivayetin bir benzeri Ebu Cafer et-Tusi, <<Tehzibul Ahkam>> isimli kitabının “kadınların iddeti” ile ilgili bölümünde zikreder, ayrıca <<el-ibsar>>ında da bundan bahseder.

Tusi yine babası kanalıyla Cafer’den şunu nakleder: <<hz. Alinin kızı Ummu Gülsüm ile Ümmü Gülsüm'ün oğlu Zeyd b. Ömer b el-hattab aynı zamanda öldüler. Hangisinindaha önce öldüğü bilinmemektedir. birbirlerine mirasçı olmaışlardır. ikisinin cenaze namazı birlikte kılınmıştır>>.[2]
[2] Tusi, Tenzibul Ahkam, c.2 s.380

buna gelince, hadisi "Tehzib", 9/362-363-de buldum. hadisin aslı:

• [li]محمد بن أحمد بن يحيى عن جعفر بن محمد القمي عن القداح عن جعفر عن ابيه عليه السلام قال: ماتت ام كلثوم بنت علي عليه السلام وابنها زيد بن عمر بن الخطاب في ساعة واحدة لا يدرى ايهما هلك قبل فلم يورث احدهما من الآخر وصلى عليهما جميعا
  
  Şeyh et-Taife r.a, "Tehzib", 9/362-363, hadis 15 (1295)[/li]

bu hadisin senedi bozuktur, kırmızı ile işaretlediğim ravi Muhammed b. Cafer el-Kummi meçhuldür. I Meclisi r.a "Tehzib" şerhi olan "Milad el-Ahyar", 15/382-de hadisin meçhul olduğunu söylemiştir.

[quote author=EHLI-TAWHID link=topic=22508.msg140792#msg140792 date=1326803617]
4.DELİL(Şİİ KAYNAKLARINA DEVAM)
Muhammed b. Ali b. Şehr Aşun el-Mazendarani eserinde şöyle der: << Fatıma'dan Hasan, Hüseyin, Muhsin Zeyneb el-Kübra ve Ümmü Gülsüm el-Kübra dünyaya geldi. Ömer Ümmü Gülsümle evlendi.>>[4]
[4] el-Mazenderani, Menakıbu Ali b. Ebi Talib, c.3 s. 162

5.DELİL(Şİİ KAYNAKLARINA DEVAM)
Şiilerin eş-Şehid diye bilinen ikinci kimseleri olan Zeynud Din el.Amili de şunları söyler: <<Hz. Peygamber bir kızını Osman’ile, diğer kızı Zeyneb’i de Ebul As ie evlendirdi; bunların ikisi de Haşim Oğullarından değildir. Aynı şekilde Ali de Ümmü Gülsüm’ü Ömer ile evlendirdi. Abdullah b. Amr b. Osman Hüseyin’in kızı Fatıma ile, Musab b. ez-Zübeyr de onun kardeşi Seine ile evlendi. Bunların hiçbirisi Haşim Oğullarından değildir>>.[5]
[5] el-Amili, Mesalikul Efkam c.1[/quote]

bunlar için ise link talep ediyorum

[Mufazzal]

Ynt: HZ.ÖMERİN HZ.ALİNİN KIZI İLE EVLENMESİ

Diğer bir konu da şu...Kendini Reformcu gibi görenlerin her gün bir yanlışa ya Reforma adına yada Saçma bir vahdet anlayışı adına veya nazik bir üstünlük anlayışı adına "Evet" dediğine tanık oldukça Ehl-i Beyt'in Mazlumiyetinin ne kadar büyük olduğunu kat be kat daha iyi anlıyorum...

[Mufazzal]

Ynt: HZ.ÖMERİN HZ.ALİNİN KIZI İLE EVLENMESİ

Elmeddine Müracat ediniz...Teşekkürler...