Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HADİSLER ÜZERİNDE OYNANAN BİR TAKIM OYUNLAR

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    HADİSLER ÜZERİNDE OYNANAN BİR TAKIM OYUNLAR

    HADİSLER ÜZERİNDE SAHTEKARLIĞA BİR ÖRNEK DAHA

    Bir arkadaşımızın sayfasında İmam Rıza a.s'dan bir Hadisin paylaşıldığını gördük. İçeriğinde bir satır dikkatimizi çekti. Hadis hakkında kısa bir araştırma yapınca hakikat karşımıza çıktı. Birileri kurnazca, Hadis üzerinde BİR SATIRI tamamen kaldırmış yerine başka bir satır yerleştirmiş. Sahte Hadisin Kaynakları ile Sahte olmayan Hadisin Kaynakları tıpa tıp aynıdır. Defalarca uyardık. Her gördüğünüz Hadisi, SEVAP KASTI ile paylaşmayın... Doğruluğundan emin olun diye...

    Allah yar ve yardımcımız olsun...
    Bu galeride yalnızca küçük resimleri görüntüleyebilirsiniz. Bu galeride 1 fotoğraf var.

    #2
    BİR HADİS VE HEDEF SAPTIRMA!

    Söz konusu hadis: İmam Cafer Sadık (aleyhisselam) Hz. Resul-ü Ekrem'in (sallallahu aleyhi ve alihi vesellem) şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir; "Kıyasa amel eden hem kendisi helak olur ve hem de helak eder ve ilimsiz olarak nasihi, mensuhu, muhkemi, müteşabihi bilmeden fetva veren helak olur ve helak eder. (Usulu-u Kafi c,1, bab 12 hadis, 9)

    Bir kaç sayfada, bazı kardeşlerimiz bu hadisi paylaşarak, Allah Resulü s.a.a'in ve Ehl-i Beyt a.s'ın İÇTİHAD'I, TAKLİD'İ, FETVA'yı Reddettiğini ileri sürerek farkında olmadan, Allah Resulü s.a.a'in ve Ehl-i Beyt'in sözünün gerçek manasını saptırmışlardır. Bu ise büyük bir vebaldir ki; İmam Cafer-i Sadık a.s bir hadisinde şöyle buyuruyor: "Bir kavim vardır ki beni kendilerinin İmamı sanırlar. Allah'a andolsun ki ben onların İmamı değilim. Allah onlara lânet etsin. Ben her ne kadar onu örttüysem, onlar o örtüyü yırttılar. Ben kezâ ve kezâ diyorum. Onlar da diyorlar ki: "İmam başka bir şey söylemek istiyordu." Ben sadece bana itaat edenlerin imamıyım." (Gaybet-i Numani)

    Yukarıda ki hadis konusunda daha önce bir takım delil ve belgeler beyan etmiştik. Ancak kısaca izah edelim. Bu hadis İçtihad, Taklit ve Fetvayı YASAKLAMIYOR. Tam tersi İÇTİHAT, FETVA ve TAKLİD'in Caiz olduğunu belirtiyor. Nasıl mı? Hadise dikkat ederseniz, Allah Resulü s.a.a, Kıyasla amel edenlerin Helak olacağını belirtiyor. Ayrıca İLİMSİZ insanların bir takım ilmi kaideleri (nasihi, mensuhu, muhkemi, müteşabihi) bilmeden Fetva verenlerinde helak olacağını belirtiyor. Bu hadiste Kıyasla ve ilimsiz şekilde fetvanın caiz olmadığını ve helak edici olduğunu rahatlıkla anlayabiliyoruz. Kıyassız ve İlmi Kaidelere vakıf olan kimselerin Fetva vermesi caizdir. Nitekim buna dair gerek El Kafi'de gerekse çeşitli hadis kaynaklarında muteber ve sahih hadisler söz konusudur.

    Konu ile alakalı Usul-i Kafi'de Hadis İhtilaf'ı Babında, 198 Nolu Hadisi Okuyabilir ve bu hadisin İçtihad, Taklid, Fetva, İcma ve Alemiyyete nasıl onay verdiğini ve belirttiğini okuyabilirsiniz. Selam ve dua ile...

    Yorum


      #3
      HADİSLER
       

      Yorum


        #4
        GAYBET DÖNEMİNDE KALKAN BAYRAKLAR

        Ekte gördüğünüz, Hadis yenilerde Türkçeye çevrilmiş bir hadis kitabından alıntıdır. Söz konusu hadisi sayfadan keserek, alt kısmında "Bu Hadise Dikkat!" diye yazdık ki, konu okuyucu tarafından önemsenip, içerikte aktaracaklarımız titizlikle incelensin. Birazdan göreceksiniz ki, çeviri esnasında bu hadisin başına neler gelmiş ? Bu sayfayı, listemde ki samimi arkadaşlarımızdan birisi duvarında paylaşmıştı. Ve bir çok beğenen mevcut olduğu gibi, yazılı hali ile paylaşan niceleri, bu hadis üzerinden Ayetullah Humeyni'ye ağza alınmayacak hakaretler ettiği gibi, onu da TAĞUT diye nitelemişti. Biz meselenin bu kısmına aşağıda ki yazımızda kısa ve öz cevap verdik. Şimdi ise Hadisin üzerinde inceleme yapıp, Hadisin başına getirilen oyuna dikkat çekeceğiz.

        Dikkat ettiğiniz gibi, Çevirisinde bu hadis aynen şöyle geçiyor: "Mehdi a.s'ın bayrağından önce kalkan bütün bayrakların sahibi tağuttur." Hadis İmam Muhammed Bagır a.s'ın dili ile sunulmuştur.

        Hadisin bu hali ile yanlış anlaşılmasının sebebi, hadisin farklı ve eksik tercüme edilmesinden dolayıdır.

        Yanlış Tercüme: "Mehdi a.s'ın bayrağından önce kalkan bütün bayrakların sahibi tağuttur."

        Hadisin farklı nakillerinde "Onlar insanları Allah’tan başkasına davet edenlerdir." cümleside geçmektedir. Ancak...

        Orjinalinden Doğru Çeviri: “Kaimin ( İmam Mehdinin) kıyamına kadar kalkan bütün bayraklar tağutdur. Onlar insanları Allah’tan başkasına davet edenlerdir.” İşte hadiste söylenmeyen kısım, nakledilmeyen kısım bu son kısımdır. Halbuki hadisin esas izahı, tevili veya manası, nakledilmeyen "Cümlededir."

        Bu konu ile alakalı İmam Muhammed Bagır a.s'dan nakledilen bir diğer hadiste ise, üzerinde bahsettiğimiz malum hadisin, karanlık kalan noktalarına aydınlık veriyor. Hadiste; "Hiç kimse, ona biat edenler olmazsa, deccalin çıkışına kadar cemaati kıyama davet edemez. Herkes zelalet ve azgınlık bayrağı yükseltse, bunun sahibi tağuttur.

        Arapçası: وانّه لیس من احد یدعو الی ان یخرج الدجّال اِلاّ وسیجد من یبایعه ومن رفع رایه ضلاله فصاحبها طاغوت
        İmam Bagır a.s bu hadisi ile 2 mevzuya temas etmektedir. İlk satırda İnsanları kıyama çağıran şahısların, kıyam planının başlaması için, onun taraftarlarının olması zaruriliğinden söz açar. İkinci satırda ise insanların hakk ve batılı seçebilmeleri için bu kıyamlardan tağutu ayırır ve manasını izah ediyor. Yukarıda ki hadiste olduğu gibi, İmam Bagır a.s "Bayrak" ve "Zelalet" kelimeleri ile "İnsanları azgınlığa taraf götüren" kıyamı ve bayrağı "Tağut" diye adlandırmaktadır.

        Buraya kadar ki açıklama yeterlidir sanırım. Şimdi ise bu hadisi yarım yamalak ele alanların iddialarının batıl olduğunu yine Masum İmamlarımızın (a.s) bir diğer hadisleri ile beyan edelim.

        İmam Bakır a.s : "Doğudan bir grup insanların kıyam edeceğini ve haklarını talep edeceklerini görüyorum. Ama onlara (Hakim Güç) bunun için izin vermeyecektir. (Onlar) Yine ayağa kalkacaklar ama yine muhalifleri onları engelleyecekler. Bu vaziyeti gördüklerinde silahlarla düşmanın önünde duracaklar, böylelikle kendi isteklerine (İnkılap) kavuşurlar ve o kıyamı asıl sahibinden (İmam Mehdi a.s) başka hiç kimseye vermezler. Onlardan öldürülenler şehittir. Eğer ben o zaman yaşasaydım, bu kıyamın hakiki sahibi için kendimi korurdum."

        Hz. Resulullah s.a.a : Doğu'dan bir grup cemaat kıyam edecek ve Mehdi'nin zuhuru için şeriat yaratacaktır. (Biharul Envar c.51 s.87)

        İmam Musa Kazim a.s: Kum şehrinden bir şahıs insanları hakka davet edecek. Ortaya çıkan hadiselerde, sert rüzgarlar onları yerinden kımıldatamaz. Onlar demir parçaları gibidir. Savaştan yorulmaz ve Allah'a tevekkül ederler. Sonunda, hayırlı akıbet takvalıların olacaktır. (Bihar'ul Envar c.57 s.216)

        Bu tür hadislere benzer daha bir çok hadis mevcuttur. Ancak bu kadarı yeterlidir.

        Kısaca Müçtehitlerimizin bu hadis hakkında dedikleri ise şöyledir:

        İmam Humeyni, Ayetullah Mumin Kumi, Salih Mazandarani, Melekuti, Cevat Tebrizi, İbrahim Emini, Mekarim Şirazi, Allame Seyyid Murtaza, Cafer Süphani, Muhammed Bagır Hekim, Alevi Gorgani, Safi Gulpeygani, Seyyid Kazım Hairi, Murtaza Amuli, Cevadi Amuli, Seyyid Ali Hamanei, ve benzeri büyük alimler, bu hadis hakkında "Gaybet devrinde İslam hükümetinin kurulmamasında, istifadesinin geçerli olmamasını ve bu iddiada bulunanların aslında hadisin manasını anlamadıklarını ve hadiste geçen "Tağut" kelimesinin gayri şer-i ve Ehl-i Beyt a.s'ın sünnetinden uzak olan kıyamlara ait olduğunu kayıt etmişler ve çeşitli delillerle bu hadis hakkında geniş izahatta bulunmuşlardır. O İzahatların detayı ve geniş cevap için bakınız: http://koolo-rayat.blogfa.com/

        Bu çalışmada, büyük oranda Azerbaycanlı kardeşlerimizden istifade ettik. Allah kendilerinden razı olsun.
        Bu galeride yalnızca küçük resimleri görüntüleyebilirsiniz. Bu galeride 1 fotoğraf var.

        Yorum


          #5
          İMAM MEHDİ A.S'IN ZUHURUNDAN ÖNCE KALKAN TÜM BAYRAKLAR'IN SAHİBİ TAĞUTTUR HADİSİ...

          Facebook Paylaşım sayfalarında İmam Sadık a.s'a ait olduğu belirtilen ve kaynağı El Kafi isimli Hadis Kitabı olan "Kaim a.s'ın kıyamından önce kalkan her bayrağın sahibi tağuttur..." Veya "Batıldır..." veya "Haramdır..." türünden bir hadisi mutlaka bir çoğunuz görmüşsünüzdür. Bu hadisi paylaşanların bir çoğusu, bu tür paylaşımlar üzerinden ve sonrasında Hedef oklarını sinsice İran İslam İnkılabına veya Ayetullah Humeyni'ye yöneltiyorlar. Acaba bu üslup ve çıkardıkları manalar ne kadar doğru?

          1- Evvela bu rivayet, Şeriatımızın Furusu ve hassas meselelerinden olan, Emr-i Bil Maaruf ve Nehy Anil Münker ile Cihad Hükümlerine zıttır. Çünkü bu üç meselenin bir takım mertebeleri vardır ki, bu mertebelerden birisi de KIYAM'DIR. (Ali Asker Rızvani - Asrın İmamı Mehdi a.s ile tanışmak S.177)

          2- Bazı rivayetlerden anlaşılan şudur ki; İmam a.s Umumilikle İnkılapların varlığını veya mümkünlüğünü inkar etmiyor. Sadece onların arzuladıkları hedefe ulaşamayacaklarını bildiriyor. Örneğin; Zeyd ile Muhtar Sakafi'nin Kıyamı asıl hedefine ulaşamamıştır.

          3- İnkılaba çağrı iki çeşittir. Bazıları Ehl-i Beyt'in Hakimiyyetine, birliğine çağırıyor ve bu çağrı batıl değildir. Bazıları ise diğer şahsi maksadlarını hayata geçirmek için Batıla davet ediyor.

          Böylece uygun rivayetlerde Şeriat ve Ehl-i Beyt İmamlarını Müdafaa için kaldırılmış Kıyamlar maalesef nazarda tutulmuyor.
          Nitekim bir hadisde, İmam Seccad a.s'dan, Muhtar'ın Kıyamı hakkında sorulduğunda buyurdu ki: "...Bir kul bize yardım için Ayağa kalksa, Ona yardımcı olmak vaciptir..." (Biharul-Envar, c.45 s. 365)

          Hatta Muhtar Sakafi başlattığı kıyam ile Kerbela'nın bir takım vahşilerinin kesik başlarını İmam Seccad a.s'a gönderince, İmam a.s şöyle buyurmuştu: “Allah-u Teâlâ Muhtar’ı hayırla mükâfatlandırsın.” (Ricalü’l Keşşi, s. 127.)

          Konu hakkında bir çok bilgi ve malumat vardır ki, biz sadece bir kısmını sunmayı faydalı gördük. Allah'a emanet olunuz.

          Bu galeride yalnızca küçük resimleri görüntüleyebilirsiniz. Bu galeride 1 fotoğraf var.

          Yorum


            #6
            "KAİM A.S'IN ZUHURUNDAN ÖNCE KALKAN BAYRAKLAR TAĞUTTUR" Meselesi...

            Daha evvel bu konuda iki tane paylaşım yaptık. Konu hakkında görsel paylaşımlarım, resimler elime ulaştığında devam edecektir. Ancak kısaca bir konuya izahat getireyim. Burada bizi sıkıntıya sokan mesele:

            1- Hadisin Eksik Tercüme edilmesi
            2- Hadisin Eksik Tercüme edilip, farklı Tevil edilmesi.

            Gaybet-i Numani isimli eserin Türkçesinde bu hadis geçmektedir. Ve Gaybet-i Numan'i Cevat Gök Hocamız tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Cevat Hocamız Hadisin dip notunda şu açıklamayı yapmıştır: "Caferi fıkhına uygun ve Ehli Beyt fakihlerinin kaldırdığı bayraklar ve kurdukları islami hükümetlerin Ehl-i Beyt’in hoşnutluğunu kazandığını ve mektebimizin iftiharı olduğunu da gözününde bulundurmalıyız."

            Görüyoruz ki, Cevat Gök Hocamız Hadisi Tercüme etmiş ve en doğru tevilinide dipnotunda sunmuştur. Ancak Gaybet-i Numani'nin Orjinalinde Hadis eksik midir, Tam mıdır orasını bilmiyoruz. İnşaallah Elimize Resimler ulaşınca konu hakkında detaylı bir paylaşım daha yapacağız.

            Not: Daha evvel, Paylaştığım Sayfa, Gaybet-i Numani'den olması hasebi ile paylaşmadım... Hadisin eksikliğine ve alçakça yapılan tevile dikkat çekmek için bunu yaptık... Yoksa Gaybeti Numanide Cevat Hocamızın, Dip Notta ki açıklamasından haberdarız... Selam ve dua ile...

            Yorum


              #7
              GAYBET'İ NUMANİ'DE "KAİM A.S'IN ZUHURUNDAN ÖNCE KALKAN BAYRAKLAR TAĞUTTUR." HADİSİ VE İBRAHİM BİN NUMAN'IN AÇIKLAMASI:

              Bildiğiniz gibi, bu hadis üzerinden, Ahbari Ekolüne sahip kimselerin daha evvel, İran İslam İnkılabına ve Ayetullah Humeyni'ye saldırdıklarını beyan etmiştik. Şimdi ise kitabın yazarı İbrahim Bin Numan üzerinden gidelim...

              1- Bu Hadis, İmam olmadığı halde İmamet iddiasında bulunanlarla ilgilidir.

              2- Bu Hadis, Gaybet'i Numani'de "İMAM OLDUĞUNU İDDİA EDEN VE İMAM OLMADIĞI HALDE KENDİNİ İMAM ZANNEDENLER VE HZ. MEHDİ’NİN KIYAMINDAN ÖNCE KALKAN BAYRAKLARIN SAHİBİNİN TAĞUT OLDUĞU HAKKINDAKİ RİVAYETLER" Babında geçmektedir. Bab'dan da anlaşıldığı gibi Hadis, "Bayrak kaldırıp, Zulme itiraz edenlerle, Masum İmamlar için, İnkılap gerçekleştirenler hakkında değil, İmamet iddiası ile delalet, zelalet bayrağı kaldıranlar içindir.

              3- Kitabın yazarı İbrahim Bin Numan'da bunu tasdiklemektedir. Nitekim kendisi aynı eserin 115'inci sayfasında, "Şüphe Yaratan Bayraklar" meselesinde "(Hz. Kaim a.s Gaybette olduğu zaman) Şüphe yaratan On iki Bayrak kalkacak ki, hangisi hangisindendir, bilinmeyecek." Hadisini beyan ettikten sonra diyor ki: İmam a.s Şüpheli bayraklarının çıkacağını derken, her zamanda Ebu Talip ailesinden olup, İmamet ve Riyaset iddiacılarını nazarda tutmuştur."

              Görüldüğü gibi, Şeyh Numani, "Şüphe Yaratan Bayrakları" İmamet ve Batıl Riyaset iddiacılarına nisbet veriyor. Hususen de diyor ki; "Her Zamanda". Zahiren Şeyh Numani'nin "Her zamanda" sözünden anlaşılıyor ki, o bu hadisinde Kaim a.s'ın Kıyamından önce kalkan bütün bayrakları batıl bilmiştir. Bu ise aynı hadisten mananın "İmamet İddiacıları" olmasını bir daha tasdiklemektedir.

              Rovzat'ul Kafi C. 8 S.456 : “Kim bir zelalet bayrağı kaldırırsa, onun sahibi tağutdur”

              Rovzat'ul Kafi C. 8 S.296 :“Deccalın ortaya çıkmasına dek (vaziyet öyle olacak ki), herkes (insanları kendine) taraf çağırsa, mutlak kendine biat eden kimseler bulacak ve her kim zelalet bayrağı kaldırırsa (Bilin ki) O Bayrağın sahibi Tağuttur.

              Bu iki hadisi, geçtiğimiz hadisle karşılaştırdığımız zaman mesele aydınlığa kavuşmaktadır. Hadisi Şerifler açıkça gösteriyor ki, zelalet bayrağı kaldıran kimseler Tağuttur. HAKK BAYRAĞI KALDIRIP, HAKK İÇİN MÜCADELE EDEN KİMSELERİN İSE BU HADİSLE ALAKASI YOKTUR.

              4- Gaybet-i Numani'nin Türkçe Çevirisinde bile, aynı hadisin ilgili dip notunda çevirmen, Cevat Gök hocamız aynen şöyle demiştir: "Caferi fıkhına uygun ve Ehli Beyt fakihlerinin kaldırdığı bayraklar ve kurdukları islami hükümetlerin Ehl-i Beyt’in hoşnutluğunu kazandığını ve mektebimizin iftiharı olduğunu da gözününde bulundurmalıyız."

              5- Biz bu hadis'in bir çok kaynakta eksik çevrildiği konusunu belirttik ve inşaallah bunlarla ilgili Resimli belgeler sunacağız.

              6- Cevat Gök Hocamızdan aldığım bilgiye göre Hadis, Gaybet-i Numani'nin orjinalinde, Çevirdiği kadarı ile geçmektedir. Ancak onunda beyanı, Şeyh Numani'nin beyanı ile aynıdır. (Allah razı olsun.)

              7- İlerleyen günlerde bu hadisle ilgili bir takım paylaşımlarımız tekrar olacaktır.
              Selam ve Dua ile...
              Bu galeride yalnızca küçük resimleri görüntüleyebilirsiniz. Bu galeride 1 fotoğraf var.

              Yorum


                #8
                BİR HADİS VE HEDEF SAPTIRMA!


                Söz konusu hadis: İmam Cafer Sadık (aleyhisselam) Hz. Resul-ü Ekrem'in (sallallahu aleyhi ve alihi vesellem) şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir; "Kıyasa amel eden hem kendisi helak olur ve hem de helak eder ve ilimsiz olarak nasihi, mensuhu, muhkemi, müteşabihi bilmeden fetva veren helak olur ve helak eder. (Usulu-u Kafi c,1, bab 12 hadis, 9)

                Bir kaç sayfada, bazı kardeşlerimiz bu hadisi paylaşarak, Allah Resulü s.a.a'in ve Ehl-i Beyt a.s'ın İÇTİHAD'I, TAKLİD'İ, FETVA'yı Reddettiğini ileri sürerek farkında olmadan, Allah Resulü s.a.a'in ve Ehl-i Beyt'in sözünün gerçek manasını saptırmışlardır. Bu ise büyük bir vebaldir ki; İmam Cafer-i Sadık a.s bir hadisinde şöyle buyuruyor: "Bir kavim vardır ki beni kendilerinin İmamı sanırlar. Allah'a andolsun ki ben onların İmamı değilim. Allah onlara lânet etsin. Ben her ne kadar onu örttüysem, onlar o örtüyü yırttılar. Ben kezâ ve kezâ diyorum. Onlar da diyorlar ki: "İmam başka bir şey söylemek istiyordu." Ben sadece bana itaat edenlerin imamıyım." (Gaybet-i Numani)

                Yukarıda ki hadis konusunda daha önce bir takım delil ve belgeler beyan etmiştik. Ancak kısaca izah edelim. Bu hadis İçtihad, Taklit ve Fetvayı YASAKLAMIYOR. Tam tersi İÇTİHAT, FETVA ve TAKLİD'in Caiz olduğunu belirtiyor. Nasıl mı? Hadise dikkat ederseniz, Allah Resulü s.a.a, Kıyasla amel edenlerin Helak olacağını belirtiyor. Ayrıca İLİMSİZ insanların bir takım ilmi kaideleri (nasihi, mensuhu, muhkemi, müteşabihi) bilmeden Fetva verenlerinde helak olacağını belirtiyor. Bu hadiste Kıyasla ve ilimsiz şekilde fetvanın caiz olmadığını ve helak edici olduğunu rahatlıkla anlayabiliyoruz. Kıyassız ve İlmi Kaidelere vakıf olan kimselerin Fetva vermesi caizdir. Nitekim buna dair gerek El Kafi'de gerekse çeşitli hadis kaynaklarında muteber ve sahih hadisler söz konusudur.

                Konu ile alakalı Usul-i Kafi'de Hadis İhtilaf'ı Babında, 198 Nolu Hadisi Okuyabilir ve bu hadisin İçtihad, Taklid, Fetva, İcma ve Alemiyyete nasıl onay verdiğini ve belirttiğini okuyabilirsiniz. Selam ve dua ile...





                Yorum


                  #9
                  İMAM RIZA A.S, ŞİİLERİNİN TUZAĞA DÜŞMEMESİ İÇİN, OYUNU İFŞAA EDİYOR

                  İmam rıza a.s İbrahim bin Ebi Mesud'a şöyle buyurdu: Ey Ebi Mahmud'un oğlu! Muhaliflerimiz, faziletlerimiz hakkında bir takım rivayetler düzmüşlerdir ki bunlar üç kısımdır:

                  1- Guluv (Abartılı) Rivayetler
                  2- İçeriği, hakkımızda yetersiz ve eksik olan rivayetler
                  3- DÜŞMANLARIMIZA HAKARET EDEN RİVAYETLER

                  Halk bizimle ilgili aşırıya kaçan rivayetleri duyduğu zaman, taraftarlarımızı tekfir eder, onların bizi ilahlaştırdığını sanır, hakkımızda yetersiz ve eksiklik barındıran rivayetleri duyduklarında, onu kabul eder. Düşmanlarımızı kötüleyen hadisleri duydukları zaman ise, bizi kötülerler. Allah'u Teala şöyle buyurur: Allah'tan başka çağırıp dua ettikleri şeylere sövmeyin ki sonra bilgisizlikle onlarda Allah'a söverler... (En'am 108)

                  Ey Ebi Mahmud'un Oğlu! Halk sağa sola saptıklarında, sen bizim yolumuzu tut, doğrusu kim bizim yolumuzu takip ederse, biz onunlayız ve kim bizden ayrılırsa, ondan ayrıyız. (Uyunu Ahbari'r Rıza - Beyrut Baskısı c.2 s.272)

                  Bazı rivayetler, Ehl-i Beyt muhaliflerinin hayatları ve yaptıkları hakkındadır. Bazısı da, kimi tarihihi olaylara işaret etmenin yanında, sert bir tonla onlara küfür ve lanet içerir. İmam Rıza a.s'ın maksadı bu ikinci kısımdır. (Mehdi Musavi Kaşmeri)

                  Yorum


                    #10
                    MAYINLI ARAZİ... HADİS TARLASI...

                    İHTİYAT EDİP DİKKATLİ OLMAK, VEBALDEN UZAK OLMAKTIR.

                    Ehl-i Beyt'e dayanan Hadisler biz Şiiler için büyük bir dayanak ve büyük bir delildir. Ancak Hadis konusunda bir uzmana ve bir bilene müracaat etmeden, araştırıp sorgulamadan her sözü kabullenmek, Şia'nın kültür ve geleneğinde yoktur. Nitekim biz Şiiler Delillere Köle bir milletiz.

                    Allah'ın Laneti, Ehl-i Beyt Adına Hadisler uyduran, dünün ve bu günün Muğire Bin Saidlerine ve Ebul Hattaplarına olsun. Kimdir Muğire Bin Said ve Ebul Hattap... Gelin İmamlarımıza kulak verelim...

                    Muğire Bin Said:

                    İmam Cafer-i Sadık a.s : “Allah Muğire b. Said’e lanet etsin… O babam’a yalan isnad ederdi.” (Biharu’l Envar, c. 64, s. 202)

                    İmam Cafer-i Sadık a.s : “Muğire b. Said kasıtlı olarak babama yalan isnad ederdi, onun taraftar-ları babamın ashabına gizlice nüfuz eder ve ashabın kitaplarını alır Muğire’ye ulaştırırlardı ve o da küfür ve sapkın içerikli konuları rivayetle-rin arasına yerleştir ve bunları babama isnad ederdi, daha sonra Şiilerde yayılması için kitapları sahiplerine geri verirdi.” (Biharu’l Envar, c. 96, s. 264)

                    İmam Sadık a.s; Bizlere nispet verilen hadisleri, Kuran ve Sünnetle uyumlu oldukları veya bizden önceleri nakledilmiş sabit bir hadis ona şahitlik ettiği taktirde kabul edin. Çünkü Muğire bin Said (Allah ona Lanet etsin) babamın ashabının yazılarına el uzatarak babamın söylemediği hadisleri onlara eklemiştir. Bu yüzden Allah'tan sakının ve Kur'an ve Peygamberin sünnetine muhalif olan, bizlere nispet verilen hadisleri kabul etmeyin. Çünkü biz, ya Allah'ın sözünü ya da Peygamberin s.a.a'ın sünnetine dayalı sözleri söylemekteyiz. (Ricali Keşşi C.2 s.489)

                    Yorum


                      #11
                      EHL-İ BEYT'E YAPILAN İNSAFSIZLIK

                      Allah Resulü s.a.a'in veda anından itibaren Ehl-i Beyt'e asla ve asla insaf etmemişlerdir. Bu İnsafsızlık sadece Ehl-i Beyt'in açık veya gizli düşmanları ile sınırlı değildir. Bazen kendisini Ehl-i Beyt'in takipçisi zanneden ve kendilerine "Şii" diyen insanlarda Ehl-i Beyt'e karşı insafsızlık etmişlerdir. Bugün bir genç bana, "Abi, Ehl-i Beyt'i tanıyan, faziletini nakleden bir insana Günahlar mübah mıdır?" diye sordu. Bu tür kirli düşüncelerin kaynağını iyi bildiğimizden bu sorunun cevabını İmam Sadık a.s'a dayanan bir hadisle verdik ve aynı hadisi burada da sunuyoruz...

                      Muhammed bin Marid diyor ki; İmam Sadık a.s şöyle dedim; Bize sizin söylediğiniz bir hadis rivayet ettiler: "MARİFETİ BULDUĞUNDA ARTIK NE İSTERSEN YAPABİLİRSİN." İmam Cafer-i Sadık a.s şöyle buyurdu: "Evet Söyledim."

                      Ahmed Bin Marid devamında diyor ki: Dedim ki; "ZİNA ETSE, HIRSIZLIK YAPSA VE ŞARAP İÇSE BİLE Mİ?" İmam Sadık a.s, "İnna Lillah ve İnna ileyhi raciun" cümlesini söyledikten sonra şöyle buyurdu; "ALLAH'A YEMİN OLSUN Kİ, BİZE İNSAF ETMEMİŞLER. BİZ AMELLERİMİZDEN DOLAYI HESABA ÇEKİLECEĞİZ DE ONLAR ÇEKİLMEYECEK ÖYLE Mİ? OYSA BENİM SÖYLEDİĞİM SÖZ ŞUYDU: "Marifeti bulduğunda küçük veya büyük hangi hayır işini istiyorsan yapabilirsin. Çünkü kabul edilecektir." Usul-i Kafi C.2 S.464 H. 5

                      Buna benzer bir hadisde, Şeyh Saduk'a ait Mean'il Ahbar isimli eserde Fudayl bin Osman kanalıyla nakledilmiştir.

                      Gulatların başı sayılan Ebu Hattap isimli sahtekarın, İmamlarımıza ait hadislerin manalarında yarattığı tahrifat maalesef, günümüzde bile azınlıklar tarafından varlığını korumakta ve İmam a.s'a ait bir sözmüş gibi Facebook sayfalarında bile paylaşılmaktadır. Kendisine Şii diyen dünün ve bu günün Hadis tahrifatçıları veya tahrifatçıların üretimlerini anlamadan, bilmeden, sağını, solunu incelemeden nakleden ve paylaşanlar, İmam Sadık a.s'ın beyanı ile Ehl-i Beyt'e insaflı davranmamıştır.

                      Yorum


                        #12
                        EHL-İ BEYT İMAMLARI ALLAH'IN YARATTIĞI SEÇKİN KULLARIDIR

                        YARATAN VE RIZIK VEREN ŞÜPHESİZ ALLAH'TIR.

                        İmam Sadık a.s buyurdu ki; Bizi kulluk makamından çıkartan kimseye Allah lanet etsin; Dünyaya gelmemiz ve ahiretimiz, bizi yaratan Allah'ın elindedir ve saçımız (bütün işlerimiz) O'nun elindedir. (Rical'i Keşşi C.2 S.489-491)

                        Bir gün İmam Sadık a.s'ın yarenlerinden birisi, İmam Sadık a.s'ın yanına gelerek şöyle dedi; "Ebu Harun Mekfuf", sizin ona şöyle dediğinizi zannediyor: "eğer varlığın kadim zatını arıyorsan, o mukaddes zatın kimsenin elinde olmadığını bilmelisin. AMA YARATAN VE RIZIK VERENİ ARIYORSAN, O KİMSE, MUHAMMED BİN ALİ YANİ İMAM MUHAMMED BAGIR A.S'DIR." Bunun üzerine İmam Sadık a.s şöyle buyurdu:

                        "O, bana yalan isnat etmiştir ve Allah, ona lanet etsin. Allah'a andolsun ki O'ndan başka hiç bir YARATICI yoktur ve O BENZERSİZDİR. Bize Ölümü tattırma, O'nun hakkıdır; yokluğu olmayan tek şey, Allah'ın zatıdır ve O, Mahlukatın yaratıcısı ve Rabbidir. (Rical'i Keşşi C.2 S.489-491)

                        Yorum


                          #13
                          İMAM RIZA A.S FERYAT EDİYOR...

                          İMAM CAFER-İ SADIK A.S'IN HADİSLER KONUSUNDA Kİ MAZLUMİYETİ

                          Bildiğiniz gibi, Ehl-i Beyt İmamları içerisinde en çok hadis nakli İmam Sadık a.s'dan yapılmaktadır. Bunun Tarihi bir takım sebepleri vardır. Ancak konumuz bu değil. Bu hadisler içerisinde, İmam Sadık a.s'a nispet verilen ve korkunç düzeyde olan bir takım uydurma hadislerde mevcuttur. O dönem "İpini Koparan" İmam Sadık a.s adına Hadis uydurmuştur. Bunlardan biriside Ebul Hattaptır. Gelin Ebul Hattab'ı İmam Rıza a.s'dan öğrenelim. Bakalım kimmiş?

                          MADEM HADİS... BU HADİSİ TİTİZLİKLE İNCELEYELİM...
                          VE BU KONUDA VAZİFEMİZİ TEŞHİS EDELİM...

                          Yunus Bin Abdurrahman şöyle diyor; Irak'a gittim ve orada İmam Muhammed Bagır a.s'ın ashabından bazı kimselerle karşılaştım. İmam a.s'ın ashabı orada çok fazla idi. Ben, onların hadislerini dinleyerek onların hadis kitaplarını elde ettim. Daha sonra o kitapları, İmam Rıza a.s'a gösterdim. İmam a.s, oradaki, İmam Cafer-i Sadık a.s'a nispet verilen hadislerin bir çoğunu inkar ederek bana şöyle buyurdu: "Ebul Hattap İmam Cafer'i Sadık a.s'a yalan isnat etti. Allah Ebul Hattaba Lanet etsin. Onun (Ebul Hattabın) Ashabıda bugüne kadar İmam Cafer'i Sadık a.s'ın ashabının hadis kitaplarında değişiklik yaparak uydurma hadisleri eklemektedirler. Öyleyse; Kuran'a ters düşen konuları, bizim sözümüz olarak kabul etmeyin. Çünkü bizim söylediğimiz sözler, Kuran ve Sünnete uygun sözlerdir. Biz, Allah'ın sözünü söylemekteyiz, yoksa onun veya bunun sözünü söylememekteyiz ve bu yüzdende sözlerimiz çelişkili olmaz. Bizim sonuncumuzun sözü ilkimizin sözü ile aynıdır ve ilkimizin söylediği söz, sonuncumuzun söylediği sözü tasdik etmektedir. Bu yüzden eğer birisi sizin yanınıza gelerek bu şekilde olmayan bir hadisi bizden naklederse, reddederek kabul etmeyin ve ona şöyle deyin; HER SÖZÜN BİR HAKİKATİ VE NURU VARDIR; AMA BU GETİRMİŞ OLDUĞUNUN NE HAKİKATİ VARDIR VE NE DE NURU VARDIR; O ZAMAN BU ŞEYTAN'IN SÖZÜDÜR. (Rical'i Keşşi C.2 S.489-491)
                          İMAM RIZA A.S FERYAT EDİYOR...

                          İMAM CAFER-İ SADIK A.S'IN HADİSLER KONUSUNDA Kİ MAZLUMİYETİ

                          Bildiğiniz gibi, Ehl-i Beyt İmamları içerisinde en çok hadis nakli İmam Sadık a.s'dan yapılmaktadır. Bunun Tarihi bir takım sebepleri vardır. Ancak konumuz bu değil. Bu hadisler içerisinde, İmam Sadık a.s'a nispet verilen ve korkunç düzeyde olan bir takım uydurma hadislerde mevcuttur. O dönem "İpini Koparan" İmam Sadık a.s adına Hadis uydurmuştur. Bunlardan biriside Ebul Hattaptır. Gelin Ebul Hattab'ı İmam Rıza a.s'dan öğrenelim. Bakalım kimmiş?

                          MADEM HADİS... BU HADİSİ TİTİZLİKLE İNCELEYELİM...
                          VE BU KONUDA VAZİFEMİZİ TEŞHİS EDELİM...

                          Yunus Bin Abdurrahman şöyle diyor; Irak'a gittim ve orada İmam Muhammed Bagır a.s'ın ashabından bazı kimselerle karşılaştım. İmam a.s'ın ashabı orada çok fazla idi. Ben, onların hadislerini dinleyerek onların hadis kitaplarını elde ettim. Daha sonra o kitapları, İmam Rıza a.s'a gösterdim. İmam a.s, oradaki, İmam Cafer-i Sadık a.s'a nispet verilen hadislerin bir çoğunu inkar ederek bana şöyle buyurdu: "Ebul Hattap İmam Cafer'i Sadık a.s'a yalan isnat etti. Allah Ebul Hattaba Lanet etsin. Onun (Ebul Hattabın) Ashabıda bugüne kadar İmam Cafer'i Sadık a.s'ın ashabının hadis kitaplarında değişiklik yaparak uydurma hadisleri eklemektedirler. Öyleyse; Kuran'a ters düşen konuları, bizim sözümüz olarak kabul etmeyin. Çünkü bizim söylediğimiz sözler, Kuran ve Sünnete uygun sözlerdir. Biz, Allah'ın sözünü söylemekteyiz, yoksa onun veya bunun sözünü söylememekteyiz ve bu yüzdende sözlerimiz çelişkili olmaz. Bizim sonuncumuzun sözü ilkimizin sözü ile aynıdır ve ilkimizin söylediği söz, sonuncumuzun söylediği sözü tasdik etmektedir. Bu yüzden eğer birisi sizin yanınıza gelerek bu şekilde olmayan bir hadisi bizden naklederse, reddederek kabul etmeyin ve ona şöyle deyin; HER SÖZÜN BİR HAKİKATİ VE NURU VARDIR; AMA BU GETİRMİŞ OLDUĞUNUN NE HAKİKATİ VARDIR VE NE DE NURU VARDIR; O ZAMAN BU ŞEYTAN'IN SÖZÜDÜR. (Rical'i Keşşi C.2 S.489-491)

                          Yorum


                            #14
                            İMAM SADIK A.S'IN LANET OKUDUĞU MUĞİRE BİN SAİD KİMDİR?

                            Hadisler konusunda ciddi derecede Hassas olunmalıdır. Daha evvel bu konuda bir çok paylaşımda bulunduk. Her gördüğünüz Hadis Sahih olmayabilir. Zayıf olabilir. Veya Müteşabih olup, bir Alim'in Tefsirine ihtiyaç duyabilir. Şii kaynaklarında Sahih Hadisler olduğu gibi, Zayıf Hadislerde vardır. Bihar'ul Envar Kaynaklı 2 Hadis Naklediyorum. Umarım meseleyi daha iyi anlayacaksınız. Bizim Hadis konusunda müracaatımız Alimlerimiz ve Müçtehitlerimiz olmalıdır. Bilip bilmeden reddetmeyeceğimiz gibi, rastgele de paylaşamayız. Bu bir vebaldir.

                            Birinci Hadis: İmam Cafer-i Sadık a.s : “Allah Muğire b. Said’e lanet etsin… O babam’a yalan isnad ederdi.” (Biharu’l Envar, c. 64, s. 202)

                            İMAM A.S NEDEN LANET OKUYOR?

                            İkinci Hadis: İmam Cafer-i Sadık a.s : “Muğire b. Said kasıtlı olarak babama yalan isnad ederdi, onun taraftar-ları babamın ashabına gizlice nüfuz eder ve ashabın kitaplarını alır Muğire’ye ulaştırırlardı ve o da küfür ve sapkın içerikli konuları rivayetle-rin arasına yerleştir ve bunları babama isnad ederdi, daha sonra Şiilerde yayılması için kitapları sahiplerine geri verirdi.” (Biharu’l Envar, c. 96, s. 264)

                            Hassas olalım...

                            Yorum


                              #15
                              MÜÇTEHİTLERİ İTİBARSIZLAŞTIRMAK VE TAKLİD'İ REDDETMEK İÇİN UYDURULAN BİR HADİSE GÖSTERİLEN BAŞKA BİR KAYNAK!

                              Az önce, Usul-i Kafi'nin Orjinal'inden sunduğumuz, Taklid Babında geçen Hadisin, Ekleme ve Tercümesinin tahrif edilmiş hali ile sunulmasında gösterilen bir diğer kaynakta, "Şeyh Müfid'in Tashihu'l İtikad" isimli eserinin 7 Nolu sayfasıdır. Sahtekarların iddiasına göre bu eserin 7 Sayfasında aynen şu hadis geçiyormuş: "İmam Cafer El Sadık a.s şöyle buyurdu: Sakın taklitetmeyin, her kim dininde taklit ederse helak olur, Allah Teala şöyle buyurmuştur: "Hahamlarını ve rahiplerini Allah'tan başka rablar edindiler, Allah'a yemin ederim ki, Yahudiler ve Hristiyanlar, hahamlarına ve rahiplerine ne oruç tuttular ne de namaz kıldılar. Sadece hahamlar ve papazlar, onlar için haramları helal ve helalleri de haram kıldılar. Taklit ederek fark etmeden ibadetlerinde bulunmuş oldular."

                              Muhteremler! Resimde gördüğünüz eser, Şeyh Müfid'in "Tashihu'l İtikad" isimli Eserinin 7.ci Sayfasıdır. Ve bu sayfa tamamen bir Önsözden ibarettir. Bu sayfada iddia edilen Hadis YOKTUR.

                              Ayrıca, bana Arapçası ile destek olan bir kardeşimiz, bu iddia edilen Hadisi, Mevcut Kitapta var mı? Yok mu? diye, belki başka sayfalarda olabilir ümidi ile Lübnanlı bir kardeşimizden ricada bulundu. Lübnanlı kardeşimiz, Şeyh Müfid'in bu eserinin tamamında yaptığı incelemede bu hadisin, Bu eserin tamamında dahi olmadığını belirtti.

                              Dolayısı ile şu ana kadar bahsi geçen hadise delil olarak koydukları 2 Kaynağın ikisi'de ASILSIZ çıktı.

                              Usul-i Kafi'de Eklenmiş Kısım yok.
                              Tashih'ul İtikad'da ise tamamı yok.

                              Bu galeride yalnızca küçük resimleri görüntüleyebilirsiniz. Bu galeride 1 fotoğraf var.

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X