Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HULASA - Mizan’ul Hikmet

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

    138. Bölüm

    Yalanın Neticesi


    “Doğrusu Allah, aşırı yalancıyı doğru yola eriştirmez.” *13592


    “Allah’a verdikleri sözden caydıkları ve yalancı oldukları için O’nunla karşılaşacakları güne kadar Allah kalplerine nifak soktu.” *13593


    6107.Resulullah (s.a.a): “Yalan insanın yüzünü karartır.” *13594


    6108.Resulullah (s.a.a): “Yalan rızkı azaltır.” *13595


    6109.İmam Ali (a.s): “Yalanın neticesi, dünyada horluk, ahirette ise azaptır.” *13596


    6110.İmam Ali (a.s): “Çok yalan söylemek dini bozar ve yükünü (günahı) büyük kılar.” *13597


    6111.İmam Ali (a.s): “Yalan nifak ile sonuçlanır.” *13598


    6112.İmam Ali (a.s): “Herkim yalan söylerse, mürüvvetini bozmuş olur.” 13599


    6113.İmam Ali (a.s): “Yalancılıkla tanınan kimseye itimat az olur. Yalan söylemekten sakınan kimsenin sözlerine inanılır.” *13600


    6114.İmam Ali (a.s): “Yalancı kimse yalancılığı ile üç şey elde eder: Kendisine oranla Allah’ın gazabını, insanların aşağılayıcı bakışlarını ve meleklerin düşmanlığını.” *13601


    6115.İmam Ali (a.s): “Yalan söylemeye adet edinmek fakirlik getirir.” *13602


    6116.İmam Sadık (a.s): “Yalan söyleme. Aksi taktirde değerin gider.” *13603


    6117.İmam Sadık (a.s): “İnsan bir yalan söyler ve gece namazından mahrum kalır.” *13604


    6118.İmam Sadık (a.s): “Allah’ın yalan söyleyen kimseler aleyhine yaptığı yardımlardan biri de unutkanlıktır.” *13605 *13606


    13592* Gafir, 28
    13593* Tevbe, 77
    13594* et-Terğib ve’t-Terhib, 3/596/28
    13595* a.g.e, 3/596/29
    13596* Gurer'ul-Hikem, 4640
    13597* a.g.e, 7123
    13598* a. g. e. 1181
    13599* a.g.e, 7794
    13600* a. g. e. 8888 ve 9181
    13601* a.g.e, 11039
    13602* el-Bihar, 72/261/36
    13603* a.g.e, 72/192/8
    13604* a.g.e, 72/260/29
    13605* “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” meşhur cümlesi de bu anlama işarettir.
    13606* el-Kafi, 2/341/15


    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

      139. Bölüm

      En Çirkin Yalan


      “İnsanları, bilmediklerinden saptırmak için Allah’a karşı yalan uyduranlardan daha zalim kimdir?” *13607


      “Allah’a karşı yalan uyduranların, kıyamet günü, yüzlerinin simsiyah olduğunu görürsün. Böbürlenenler için cehennemde bir durak olmaz olur mu?” *13608


      6119.İmam Ali (a.s): “Benden sonra öyle bir zaman gelecek ki, o zamanda haktan daha gizli, batıldan daha aşikar bir şey olmayacak. Allah ve Resulü’ne yalan söylemekten daha fazla bir şey olmayacak.” *13609


      6120.İmam Ali (a.s): “Allah’a yemin olsun ki eğer, gökten yere düşsem (veya yırtıcı kuşlar beni alıp götürse) bunu Allah Resulüne (s.a.a) yalan isnat etmekten daha çok severim.” *13610


      6121.İmam Sadık (a.s): “Bir yalan oruçlu kimsenin orucunu batıl eder.” Ebu Basir: “Ben şöyle arzettim: “Bizim hangimizden böyle bir şey (her gün bir yalan attığı) görülmez ki?” İmam şöyle buyurdu: “Maksat senin anladığın gibi değildir. Aksine maksat, Allah, Resulü’ne (s.a.a) ve İmamlar’a (a.s) yalan isnat etmektir.” *13611


      6122.İmam Sadık (a.s): “Allah ve Resulü’ne (s.a.a) yalan isnat etmek büyük günahlardandır.” *13612


      13607* En’am, 144
      13608* Zümer, 60
      13609* Nehc’ul-Belağa, 147. hutbe
      13610* Kurb’ul-İsnad, 133/466
      13611* el-Kafi, 2/340/9
      13612* a. g. e. s. 339/5


      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

        140. Bölüm

        Yalanın Caiz Olduğu Yerler


        6123.İmam Sadık (a.s): “Yalan şu iki yer dışında kınanmıştır: Zalimlerin şerrini uzaklaştırmak ve iki küsülüyü barıştırmak.” *13613


        6124.İmam Sadık (a.s): “Söz üç kısımdır: “Doğru, yalan ve insanları barıştırmak için söylenen söz.” *13614


        6125.İmam Sadık (a.s): “Barıştırmaya çalışan kimse yalancı sayılmaz.” *13615


        13613* el-Bihar, 72/263/48
        13614* el-Kafi, 2/341/16
        13615* a. g. e. s. 210/5


        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

          141. Bölüm

          Tevriye


          “İbrahim yıldızlara bir göz attı ve “Ben rahatsızım” dedi.” *13616


          “İbrahim: “Belki onu şu büyükleri yapmıştır, konuşabiliyorlarsa onlara sorun” dedi.” *13617


          6126.Resulullah (s.a.a): “Şüphesiz kapalı konuşmalar, akıllı kimseyi yalan söylemekten alıkoyar.” *13618


          6127.İmam Sadık (a.s), kendisine, “Birisi birinin evine geliyor ve onu çağırıyor, ama o şahıs cariyesine (onun olmadığı bir yeri işaret ederek) burada olmadığını söylemesini istiyor. (Bunun hükmü nedir?)” diye soran Abdullah b. Bekir’e şöyle buyurmuştur: “Sakıncası yoktur, bu yalan değildir.” *13619

          13616* saffat,88-89
          13617* Enbiya, 63
          13618* Kenz'ul-Ummal, 8253
          13619* Müstetrafat’is-Serair, 137/1


          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

            142. Bölüm

            Yalan Sözler Dinlemek


            “Yahûdilerden yalana kulak verenler vardır.” *13620


            6128.İmam Ali (a.s): “Sapıkları kulaklarınıza musallat kılmayın.” *13621


            6129.Bihar’ul-Envar’da şöyle yer almıştır: “İmam Sadık (a.s) kendisine, nakilcilere ve
            6130.hikayecilere kulak vermek doğru mudur? diye sorulunca şöyle buyurmuştur: “Hayır!” Ve şöyle buyurmuştur: “Her kim kulağını bir konuşmacıya verirse ona ibadet etmiş olur. O halde eğer konuşmacı Allah hakkında konuşursa işiten kimse de Allah’a ibadet etmiş olur. Eğer konuşmacı iblisin sözlerini söylerse o dinleyen kimse de iblise ibadet etmiş olur.” *13622



            13620* Maide, 41
            13621* Nehc’ul-Belağa, 10. mektup
            13622* el-Bihar, 72/264/1


            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

              390. Konu: Yaratıcı-Halık

              143. Bölüm


              Aklın Muhtemel Zararı da Defetmeye Çağrısı


              6131.İmam Sadık (a.s) yaratılış ve ahireti inkar eden Abdulkerim b. Evca’ya şöyle buyurmuştur: “Eğer gerçek senin dediğin gibiyse –ki dediğin gibi değildir- hem biz hem de sen kurtulursunuz. Ama hakikat bizim dediğimiz gibiyse –ki gerçek dediğimiz gibidir- biz kurtulur sen ise helak olursun.” Abdulkerim arkadaşlarına dönerek şöyle dedi: “Ben kalbimde bir yanış ve hüzün hissediyorum. Beni götürün.” Dostları da onu alıp götürdüler ve Abdulkerim öldü.” *13623

              13623* el-Bihar, 298/6


              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                144. Bölüm

                Yaratıcının İspatı


                1-Fıtri Tanıma


                “Hakka yönelerek kendini Allah'ın insanlara yaratılışta verdiği dine ver.” *13624


                6132.Resulullah (s.a.a): “Her çocuk fıtrat üzere doğar. Yani aziz ve celil olan Allah’ın, yaratıcısı olduğunu bilme üzere doğar. Allah’ın şu sözü de buna işarettir: “Onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye soracak olursan, şüphesiz “Allah” derler.” *13625


                6133.İmam Askeri (a.s), besmelenin tefsirinde şöyle buyurmuştur: “Allah, ihtiyaçlar ve zorluklar anında, her yaratığın O’ndan başka herkesten ümidini kestiği ve O’ndan başka her sebebin (bağının) koptuğu bir anda her yaratılmışın kendisine yöneldiği kimsedir.” *13626


                13624* Rum, 30
                13625* et-Tevhid, 331/9
                13626* a.g.e, 231/5


                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                  2-Nedensellik Kanunu

                  “Onlar, yaratan olmaksızın mı yaratıldılar yoksa yaratanlar kendileri midir? Yoksa gökleri ve yeri kendileri mi yarattılar? Hayır, Allah'a kesin olarak inanmıyorlar.” *13627


                  6134.İmam Bakır (a.s), Şam alimlerinden birisinin “Allah eşyayı bir şeyden mi yaratmıştır yoksa bir şeysizlikten mi?” sorusu üzerine şöyle buyurmuştur: “Eşyayı, kendisinden önce var olan bir şeyden yaratmamıştır. Eğer bir şeyi bir şeyden yaratsaydı, onunla eşya arasında kesinti olmaz ve o şey sürekli Allah’la birlikte olurdu. Oysa Allah var olmuş, ama onunla birlikte bir şey olmamıştır.” *13628


                  6135.İmam Sadık (a.s), “Bir yaratıcının olduğunun delili nedir?” diye soran Ebu Şakir Deysani’ye şöyle buyurmuştur: “Kendimi iki hal üzere buldum: Ya ben kendimi yarattım yada başka birisi beni yaratmıştır. Eğer ben kendimi yarattıysam şu iki halden biridir: Ya (önceden de) vardım veya kendimi var ettim. Eğer önceden var idiysem ve kendimi vücuda getirdiysem, kendimi vücuda getirmeme bir ihtiyaç yoktur. Eğer yok idiysem, senin de bildiğin gibi yok olan bir şey, bir şeyi vücuda getiremez. O halde üçüncü bir şık geçerlidir. O da şu ki benim bir yaratıcım vardır ve o da alemlerin Rabbi olan Allah’tır.” Verecek bir cevabı olmayan Ebu Şakir kalkıp gitti.” *13629


                  13627* Tur, 35-36
                  13628* et-Tevhid, 66/20
                  13629* a.g.e, 290/10


                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                    3-Ayetler

                    6136.Şerh-u Nehc’il-Belağa’da şöyle yeralmıştır: “İmam Ali (a.s), gece namazını bitirince şu cümleyi çok tekrarlardı: “Şehadet ederim ki gökler, yer ve içinde olanlar senin varlığının nişaneleri ve kendisine davet ettiğin şeylerin tanıklarıdır. Hüccetini açıklayan ve rububiyetine tanıklık eden her şey, nimetlerinin eserlerinin nişanesi ve tedbirinin alametleridir.” *13630


                    6137.İmam Ali (a.s): “Ey doğru düzgün yaratılmış mahluk! Kat kat perdelerin arkasında, rahimlerin karanlığında inşa
                    6138.edilip korunan yaratık! İlk kez balçığın özünden yaratıldın...Sonra konulduğun yerden hiç görmediğin, menfaatlerini elde etmenin yolunu bilmediğin aleme çıkarıldın. Annenin memesinden beslenmeyi kim öğretti? İhtiyaçlarını arayacağın, isteyeceğin yerleri kim tanıttı?” *13631


                    6139.İmam Bakır (a.s) ise Allah-u Teala’nın, “Bu dünyada kör olan ahirette de kördür” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Göklerin ve yerin yaratılışının, gece ve gündüzün birbiri ardınca gelişinin ve gökyüzünün güneş ve ayla dönüşünün ve ilginç ayetlerinin bunun ötesinde daha büyük bir işe delalet ettiğini anlamayan kimse “ahirette de kördür.” Yani görmediklerini müşahede etmek hususunda kördür ve yol açısından daha sapıktır. *13632


                    6140.İmam Sadık (a.): “Acaba (aralarına) menteşe vurulmuş bir çift kapı görecek olursan bunun anlamsız olduğu mu sanırsın? Aksine o menteşenin iki kapıyı birleştirmek için vurulduğunu hemen anlarsın. O halde onların bir araya gelmesinde bir tür maslahat olduğunu ortaya koyarsın. Hakeza erkek hayvanın da adeta dişi olanı için temin edilmiş olduğunu görürsün. Bunlar da neslin devamı ve bekası için birleşirler. Felsefe ehli gözüktükleri halde kalpleri bu ilginç yaratılışı göremeyen, böylece tedbiri ve ondaki maksadı inkar eden kimseler helak olsun, yenilgiye uğrasın ve (ilahi rahmetten) uzak düşsün.” *13633


                    6141.İmam Sadık (a.s): “Ey Mufazzal! İnsan için taktir edilen yemek ve uyku gibi işleri bir düşün! Eğer bedenin rahatlığına olan ihtiyacını düşünmesi ve güçlerini buna zorlaması uyku ile sonuçlansaydı, belki de bu kendisine ağır gelecek, böylece uyku onu ezecek ve böylece bedeni eriyip gidecekti. (Uykuya mağlub düşecekti.)” *13634


                    13630* Şerh-i Nehc’ul-Belağa-i İbn-i Ebi’l-Hadid, 20/255
                    13631* Nehc’ul-Belağa, 163. hutbe
                    13632* el-Bihar, 3/28/2
                    13633* a.g.e. s. 75
                    13634* a.g.e. s. 78


                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                      4- Azimlerin Çözülmesi ve Himmetlerin Yok Olması

                      6142.İmam Ali (a.s), Allah’ı ispat eden bir delil sorulunca şöyle buyurmuştur: “Üç şeydir: Hallerin değişmesi, beden organlarının zayıflaması ve himmetlerin kırılması.” *13635


                      6143.İmam Sadık’a (a.s), “Rabbini neyle tanıdın?” diye sorulunca şöyle buyurmuştur: “Azimlerin bozulması ve himmetlerin kırılması ile tanıdım. Azmettim, azmim bozuldu ve himmet ettim himmetim kırıldı.” *13636


                      13635* a.g.e, s.55/29
                      13636* et-Tevhid, 289/8


                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                        145. Bölüm

                        Tabiat ve Yaratılışı Tabiata İsnad Etmek


                        6144.İmam Sadık (a.s), “Ey Mevlam! Şüphesiz bir topluluk yaratmanın tabiatın işi olduğunu sanmaktadır” diyen Mufazzal’a şöyle buyurmuştur: “Onlara sor bakalım: Bu tabiat ilim sahibi midir ve böyle işleri yapmaya kadir midir yoksa değil midir? Eğer ilim ve kudretinin olduğunu söylerlerse o halde yaratıcıyı ispat etmelerine ne engel olmaktadır. (Neden bu özelliklere sahip olan bir yaratıcının varlığına inanmıyorlar?) Zira tabiat Allah’ın yaratığıdır. Eğer tabiatın bu işleri ilim ve kastı olmaksızın yaptığını söylerlerse, işlerlerinde dürüstlük ve hikmet gördüklerin bu işin hikmet sahibi bir yaratıcıya ait olduğu açığa çıkmaktadır. Onların tabiat diye adlandırdıkları şey Allah’ın yaratılış ve varlık aleminde hakim kıldığı kanundur.” *13637
                        bak. 273. Konu; el-Ma’rifet (2)

                        13637* el-Bihar, 3/67


                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                          391. Konu: Yaşamak

                          146. Bölüm


                          En Tatlı Hayat


                          6145.İmam Ali (a.s): “En tatlı hayat zorlukları, yersiz sıkıntıları uzağa atmaktır.” *13638


                          6146.İmam Ali (a.s): “En güzel hayat kanaattir.” *13639


                          6147.İmam Ali (a.s): “En güzel ve huzurlu hayata, münezzeh olan Allah’ın
                          6148.kendisine kanaat nasip ettiği ve eşini onun için ıslah ettiği kimse sahiptir.” *13640


                          6149.İmam Sadık (a.s): “Güzel ahlaktan daha tatlı hayat yoktur.” *13641


                          13638* Gurer’ul Hikem, 2964
                          13639* a.g.e, 2918
                          13640* a. g. e. 3295
                          13641* İlel’uş-Şerayi’, 560/1


                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                            147. Bölüm

                            Hayatı Karartan Şey


                            6150.İmam Sadık (a.s): “Üç şey hayatı karartır: Zalim yönetici, kötü komşu ve kötü dilli küstah kadın.” *13642


                            6151.İmam Sadık (a.s): “Şu beş şeyden birine sahip olmayan kimsenin hayatı sürekli nakıs olur, aklı başından gider ve fikri meşgul olur: Birincisi beden sağlığı, ikincisi güven, üçüncüsü rızık genişliği, dördüncüsü uyumlu bir arkadaş (ravi: ) “Ben şöyle arzettim: “Uyumlu arkadaştan maksat kimdir?” İmam (a.s) şöyle buyurdu: “İyi kadın, iyi evlat ve iyi arkadaş” - ve beşincisi ise bütün bunların toplamı olan huzurdur.” *13643


                            13642* Tuhef’ul-Ukul, 320
                            13643* el-Hisal, 284/34


                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                              392. Konu: Yaşlanmak

                              148. Bölüm


                              Yaşlılık ve Saçların Beyazlaması


                              “Sizi güçsüz olarak yaratan, güçsüzlükten sonra kuvvetli kılan, sonra da kuvvetliliğin ardından güçsüz ve ihtiyar yapan Allah'tır. O, dilediğini yaratır; bilendir, kadir olandır.” *13644


                              6152.Resulullah (s.a.a): “Yaşlı kimse, dostunun sevgisi, uzun bir hayat ve çok malı olduğu müddetçe gençtir.” *13645


                              6153.İmam Ali (a.s): “Saçların beyazlaması ölümün habercisidir.” *13646


                              6154.İmam Ali (a.s): “Uyarıcı olarak kır saçlar yeter.” *13647


                              6155.İmam Ali (a.s): “Yaşlılığın vakarı benim nezdimde gençliğin tazeliğinden daha sevimlidir.” *13648


                              6156.İmam Ali (a.s): “Akıllı kimsenin yaşlı olunca aklı gençleşir. Cahil kimsenin yaşlı olunca, cehaleti gençleşir.” *13649


                              6157.İmam Bakır (a.s): “İbrahim (a.s) sabah sakalında bir beyazlık görünce şöyle dedi: “Alemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun ki beni bu çağa erdirdi ve bir an olsun ona isyan etmedim.” *13650


                              6158.İmam Sadık (a.s): “Mümine saçın beyazlığından daha hızlı koşan bir şey görmedim. Mümin için dünyada saçının beyazlaması vakardır. Kıyamet günü ise parlayan bir nurdur. Allah-u Teala beyaz saçıyla, Halil’i olan İbrahim’e (a.s) vakar bağışladı. Böylece İbrahim şöyle arzetti: “Ey Rabbim! Bu nedir?” Allah şöyle buyurdu: “Bu vakardır.” “İbrahim şöyle arzetti: “Ey Rabbim! Vakarımı artır.” *13651


                              13644* Rum, 54
                              13645* el-Bihar, 77/174/9
                              13646* Gurer’ul Hikem, 1202
                              13647* a. g. e 7019
                              13648* a. g. e 10099
                              13649* a. g. e 4169-4170
                              13650* İlel’uş Şeria, 104/2
                              13651* Emali et-Tusi, 699/1492


                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                                149. Bölüm

                                Yaşlılara Saygı Göstermek

                                6159.Resulullah (s.a.a): “Yaşlı Müslümana saygı göstermek Allah’a saygı göstermektir.” *13652


                                6160.Resulullah (s.a.a): “Ümmetimin yaşlılarına saygı göstermek bana saygı göstermektir.” *13653


                                6161.İmam Sadık (a.s): “Yaşlılarınıza saygı gösterin ve sıla-i rahimde bulunun.” *13654


                                6162.İmam Sadık (a.s): “Büyüklerimize saygı göstermeyen ve küçüklerimize merhamet etmeyen kimse bizden değildir.” *13655


                                13652* el-Kafi, 2/165/1
                                13653* Kenz’ul Ummal, 6013
                                13654* el-Kafi, 2/165/3
                                13655* a. g. e h. 2


                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X