Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HULASA - Mizan’ul Hikmet

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

    Kerbela44 Allah (cc) ilminizi artırsın. Sağol, varol.

    Yorum


      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


      162. Bölüm

      Musibet Görmüş Birine Teselli Vermede Söylenen Şey

      673.İmam Ali (a.s): “Allah Resulü (s.a.a) teselli verdiği zaman şöyle buyururdu: “Allah mükafatınızı versin, sizi rahmetine mazhar kılsın.” Birini tebrik ettiği zaman da şöyle buyururdu: “Allah size bereket versin ve sizi mübarek kılsın.” *747

      747* Müsekkin’ul-Fuad, 108



      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


        163. Bölüm

        Musibet Gören Kimseyi Kutlamak Ona Teselli Vermekten Daha Evladır

        674.İmam Rıza (a.s) Hasan b. Sehl’e başsağlığı dileyerek şöyle buyurmuştur: “Ahiret sevabı için tebrik etmek dünya yası için teselli vermekten daha evladır.” *748

        bak. el-Musibet, 1151. Bölüm


        748* el-Bihar, 78/353/9


        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

          Çok faydalı ve güzel şey'ler yazıyorsunuz sağolun, varolun.

          Yorum


            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

            [quote author=sebzivar link=topic=12724.msg80916#msg80916 date=1272486093]
            Çok faydalı ve güzel şey'ler yazıyorsunuz sağolun, varolun.
            [/quote]

            s. Aleykum
            Değerli sebzivar;

            Allah sizden razı olsun,
            Rabbim size afiyet versin..

            Selam hak ve hakikate, vede takipçilerine olsun..



            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


              38. Konu: Başarı-Tevfik

              164. Bölüm

              Başarı

              “Ey Kavmim! Rabbimden benim bir belgem olduğu ve bana güzel bir rızık da verdiği halde, O’na karşı gelebilir miyim? Söylesenize! Size yasak ettiğim şeylere, aykırı hareket etmek istememem ve; gücümün yettiği kadar ıslah etmekten başka bir dileğim yoktur. Başarım ancak Allah’tandır, O’na güvendim; O’na yöneliyorum” dedi.” *749

              675.İmam Ali (a.s): “Başarı ilahi inayettir.” *750

              676.İmam Ali (a.s): “Başarı (ilahi) rahmettir.” *751

              677.İmam Ali (a.s): “Başarı rabbin cezbetmeleridir.” *752

              678.İmam Ali (a.s): “Başarı ilk nimettir.” *753

              679.İmam Ali (a.s): “Başarı olmaksızın çaba fayda vermez.” *754

              680.İmam Ali (a.s): “Başarı mutluluğun esasıdır.” *755


              681.İmam Ali (a.s): “Hiçbir önder, başarı gibi değildir.” *756

              682.İmam Ali (a.s): “Tecrübeyi korumak başarıdandır.” *757

              683.İmam Ali (a.s): “Hayret ve şaşkınlık esnasında durmak da başarılardan biridir.” *758

              684.İmam Bakır (a.s): “Afiyet gibi bir nimet yoktur ve başarı yardımı gibi bir afiyet yoktur.” *759

              685.İmam Bakır (a.s), “La havle ve la kuvvete illa billah” (Allah’tan başka güç ve kudret yoktur) cümlesinin anlamını soran birine şöyle buyurmuştur: “Bunun anlamı bizim sadece Allah’ın yardımıyla günahlardan yüz çevirme gücüne sahip olduğumuz ve aziz ve celil olan Allah’ın başarısıyla itaatine güç yetirdiğimiz anlamındadır.” *760

              749* Hud, 88
              750* Gurer'ul-Hikem, 73
              751* a. g. e. 162
              752* a. g. e. 539
              753* a. g. e. 545
              754* a. g. e. 1802
              755* a. g. e. 858
              756* Nehc’ul-Belağa, 113. hikmet
              757* a. g. e. 211. hikmet
              758* Tuhef'ul-Ukul, 83
              759* a. g. e. 286
              760* et-Tevhit, 242/3




              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                165. Bölüm

                Başarı ve Başarısızlık

                “Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur; eğer sizi yardımsız bırakıverirse, O’ndan başka size yardım edecek kimdir? İnananlar yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.” *761


                686.Resulullah (s.a.a): “Günahlar vesilesiyle günahkara başarısızlık hakim
                687.olur ve sonunda onu daha büyük günahlara düşürür.” *762


                688.İmam Ali (a.s): “Başarı aklın yardımcısı ve başarısızlık da cehaletin yardımcısıdır.” *763

                689.İmam Ali (a.s): “Ey insanlar! Sizden kim Allah’tan öğüt isteyip kabul ederse, başarıya ermiştir. Onun sözünü delil/kılavuz kabul eden en doğru yola hidayet olmuştur. Zira Allah’a sığınan güvende olur; düşmanlık eden, korku içinde yaşar.” *764

                690.İmam Sadık (a.s), Allah-u Teala’nın, “Başarım sadece Allah’tandır” ayeti ile “Allah size yardım ederse, size galip kimse yoktur ve sizi yardımsız bırakırsa…” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Kul aziz ve celil olan Allah’ın emrettiği bir itaati yerine getirirse onun ameli aziz ve celil olan Allah’ın emrine uygun olur. Bu sebeple kul başarılı adlandırılır. Ama kul bir hususta Allah’a isyan etmek ister de Allah Tebarek ve Teala onunla günah arasına engel olursa ve neticede kul o günahı yapmazsa bu günahı terketmesi de Allah Tebarek ve Teala’nın başarısıyladır. Ama Allah onu günahtan alıkoymaz ve günah işlemesi için kendi haline bırakırsa, gerçekte Allah onu kendisine bırakmış, yardım etmemiş ve başarı vermemiştir.” *765


                761* Al-i İmran, 160
                762* Tenbih'ul-Havatir, 2/102
                763* Gurer’ul Hikem, 718-719
                764* Nehc’ul-Belağa, 147. hutbe
                765* et-Tevhid, 242/1




                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                  39. Konu: Batıl-Doğru Olmayan

                  166. Bölüm


                  Batıl

                  “De ki: “Hak geldi, batıl ortadan kalktı. Şüphesiz batıl ortadan kalkmaya mahkumdur.” *766

                  “Hakkı batılın başına çarparız ve onun beynini parçalar; böylece batıl ortadan kalkar. Allah'a yakıştırdığınız vasıflardan ötürü yazıklar olsun size!” *767

                  691.İmam Ali (a.s): “Batıl aldatıcı ve kandırıcıdır.” *768

                  692.İmam Ali (a.s): “Şüphesiz böğründen hakkı çıkarmak için batılı yardım (bölüp ayırdım).” *769

                  693.İmam Ali (a.s): “Hak cennet yoludur, batıl ise ateş yolu. Her yolun üstünde bir davetçi vardır.” *770

                  694.İmam Ali (a.s): “Her kim batıla yardım ederse hakka zulüm etmiştir.” *771


                  766* İsra, 81
                  767* Enbiya, 18
                  768* Gurer’ul-Hikem, 549
                  769* Şerh-u Nehc’il-Belağa, İbn-i Ebi’l-Hadid, 2/185
                  770* Nehc’us-Saadet, 3/291
                  771* Gurer’ul-Hikem, 6041



                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                    167. Bölüm

                    Hakkı Batıldan Ayırt etmek


                    695.İmam Ali (a.s): “Şüphesiz bilin ki hak ve batıl arasında sadece dört parmaklık mesafe vardır. Batıl, “Duydum” dediğindir. Hak ise, “Gördüm” dediğin.” *772

                    772* Şerh-u Nehc’ul-Belağa, İbn-i Ebi’l-Hadid, 9/72




                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                      ''Haktan ve hak ehlinden ayrılmayın.Başkasını bizim yerimize seçen kimse ,helak olur,dünyasını kaybeder ve günahkar olduğu halde bu dünyadan ayrılır.''
                      İmam ALİ (a.s)


                      Tuhef-ul ukûl.

                      Yorum


                        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                        168. Bölüm

                        Hak ve Batılın Birbirine Karışması

                        “Hakkı batıla karıştırmayın ve bile bile hakkı gizlemeyin.” *773

                        696.İmam Ali (a.s): “Eğer batıl hak ile karışmazsa hakikati arayanlara örtülü kalmaz. Eğer hak batıl ile karışmazsa düşmanların dili ondan kesilir. Ama bir avuç ondan bir avuç ise bundan alınmaktadır. (Böylece hak ve batıl birbirine karıştırılmakta ve şüphe ortaya çıkmaktadır.)” *774

                        697.İmam Ali (a.s): “Bakırdan olan bir dirhem, gümüşten bir kaplama ile süslendiği gibi bir çok sapıklık da Allah’ın kitabından bir ayet ile süslenmektedir.” *775

                        773* Bakara, 42
                        774* Şerh-u Nehc’il-Belaga, İbn-i Ebi’l-Hadid, 3/240
                        775* Gurer’ul-Hikem, 6969




                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                          169. Bölüm

                          Batılın Hak Olduğuna Yakin Etmemek

                          698.İmam Sadık (a.s): “Allah batılı hak olarak tanıtmaktan uzaktır. Allah hakkı müminin kalbinde şüphe götürmez bir batıl şeklinde göstermekten uzaktır. Allah batılı hak ile savaşan kafirin kalbinde şüphe götürmez bir hak şeklinde göstermekten uzaktır. Eğer böyle yapmasaydı hak batıldan asla ayırtedilmezdi.” *776

                          699.İmam Sadık (a.s): “Kalp, hiçbir zaman hakkın batıl ve batılın da hak olduğuna yakin etmez.” *777


                          776* el-Bihar, 5/303/12
                          777* Tefsir’ul-Ayyaşi, 2/53/39


                          ,

                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                            40. Konu: Bayram

                            170. Bölüm


                            Bayram

                            “Meryem oğlu İsa, “Allah'ım! Rabbimiz! Bize ve bizden sonra geleceklere bayram ve senden bir delil olarak gökten bir sofra indir, bizi rızıklandır, sen rızık verenlerin en hayırlısısın” dedi.” *778

                            700.İmam Ali (a.s), bayramların birinde şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz bu bayram, Allah’ın oruç ve namazını kabul ettiği kimse için bayramdır. İçinde Allah’a isyan edilmeyen her gün bayramdır.” *779

                            701.Su’eyd b. Gafele: “Bir bayram günü Müminlerin Emiri’nin (a.s) huzuruna vardım. Önüne bir sofra açılmış ve o sofrada bir miktar, buğdaydan ekmek, bir tabak sütlaç ve bir kaşık bulunuyordu. Ben şöyle arzettim: “Ey Müminlerin Emiri! Bayram günü sütlaç mı yiyorsun?” İmam şöyle buyurdu: “Bu, bağışlanmış kimsenin bayramıdır.” *780

                            778* Maide, 114
                            779* Şerh-i Nehc’ul-Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 20/73
                            780* el-Bihar, 40/326/7




                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                              171. Bölüm

                              Nevruz Bayramı

                              702.İmam Ali (a.s), Nevruz bayramında kendisine bir hediye getirdiklerinde şöyle buyurmuştur: “Bu nedir?” Şöyle arzettiler: “Ey Müminlerin Emiri! Bu gün Nevruz günüdür.” İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Her günü bizler için nevruz kılınız.” *781

                              703.İmam Ali (a.s): “Her gün Nevruz günümüzdür.” *782

                              704.İmam Sadık (a.s), Nevruz günü yanına gelen Muella b. Huneys’e şöyle buyurmuştur: “Bu günün ne günü olduğunu biliyor musun?” Ben (Muella) şöyle arzettim: “ Fedan olayım! Bu gün İranlıların kutladığı ve birbirine hediye verdiği gündür.” Ebu Abdullah’es Sadık (a.s) şöyle buyurdu: “Mekke’de olan eski eve (Ka’be’ye) andolsun ki bugünün de çok eski kökleri vardır. Bunu bilmen için sana izah edeyim…
                              Ey Muella! Nevruz günü, Allah’ın kendisine tapmaları, kendisine hiçbir şeyi şirk koşmamaları ve elçilerine, hüccetlerine ve İmamlara iman edeceklerine dair söz aldığı gündür… Nevruz içinde güneşin doğduğu ilk gündür. Biz her Nevruz günü, kurtuluşu bekleriz. Zira Nevruz bizim ve Şiilerimizin günlerinden bir gündür. İranlılar onu korudu. Sizler onu kaybettiniz… Nevruz İranlılar için yılın ilk günüdür. Onlar sayıları otuz bin kişiyken hayatta kaldılar ve yaşadılar. Nevruz günü su dökmek sünnet oldu…” *783


                              705.İmam Sadık (a.s): “Nevruz bayramı gelip çattığında bedenini yıka, en güzel elbiselerini giy, en güzel kokuları sürün ve o gün oruç tut.” *784

                              706.Bihar’ul-Envar’da nakledildiği üzere Mansur, Musa b. Cafer’den (a.s) Nevruz günü halkın kendisini kutlaması ve kendisi için getirdikleri hediyeleri kabul etmesi için
                              707.evinde oturmasını isteyince, İmam Musa b. Ca’fer (a.s) şöyle buyurdu: “Ben ceddim Peygamber’in (s.a.a) hadislerini araştırdım, ama bu gün hakkında bir hadis bulamadım. Nevruz İranlıların adetidir, İslam onu neshetmiştir. Dolayısıyla İslam’ın ortadan kaldırdığı bir şeyi diriltmekten Allah’a sığınırım.”Mansur şöyle dedi: “Biz bu işi sadece askerlerimiz için yapıyoruz (askeri bir siyasettir). Bu yüzden Allah için oturmanı istiyorum.” İmam da kabul etti ve oturdu…” *785


                              781* Fakih, 3/300/4073
                              782* a. g. e. h. 4074
                              783* el-Bihar, 59/92/1
                              784* Vesail’uş-Şia, 7/346/1
                              785* el-Bihar, 59/100/2 ve 48/108/9




                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                                172. Bölüm

                                Bayramların Süsü

                                708.Resulullah (s.a.a): “Bayramlarınızı, “Allah-u Ekber” diyerek süsleyiniz.” *786

                                709.Resulullah (s.a.a): “Fıtır ve Kurban bayramınızı, “la ilahe illallah” , “vallahu ekber” , “ve’l-hemdu lillah” ve “sübhanellah” cümleleriyle süsleyiniz.” *787


                                710.Kenz’ul Ummal’de şöyle yer almaktadır: Resulullah (s.a.a) kurban ve Ramazan bayramı günlerinde dışarı çıkıyor ve yüksek bir sesle, “la ilahe illallah Allahu ekber” diyerek zikrediyordu.” *788

                                786* Kenz’ul Ummal, 24094
                                787* a. g. e. 24095
                                788* a. g. e. 18101



                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X