Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HULASA - Mizan’ul Hikmet

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #31
    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


    8. Konu: Afiyet

    21. Bölüm


    Afiyet

    131.İmam Ali (a.s): “Afiyet nimetlerin en tatlısıdır.” *144


    132.İmam Ali (a.s): “Afiyetten daha güzel bir elbise yoktur.” *145

    133.İmam Ali (a.s): “Afiyet ile hayatın lezzeti tadılır.” *146

    134.İmam Sadık (a.s): “Afiyet gizli bir nimettir. Var olunca unutulur ve yokolunca, hatırlanır.” *147

    144* Gurer'ul-Hikem, 973
    145* et-Tevhid, 74/27
    146* Gurer’ul-Hikem, 4207
    147* Fakih, 4/406/5878




    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      #32
      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


      22. Bölüm

      Afiyet Veren Sebepler

      135.Resulullah (s.a.a): “Her kim bana bir defa salavat gönderirse, Allah yüzüne afiyetten bir kapı açar.” *148

      136.İmam Ali (a.s): “Afiyet on parçadır. Bunun dokuz parçası Allah’ın zikri dışında susmakta ve bir parçası ise sefihlerle oturmayı terketmektedir.” *149

      137.İmam Sadık (a.s): “Her kimi uzun süren afiyet sevindiriyorsa, Allah’tan sakınmalıdır.” *150

      148* Cami’ul-Ahbar, 153/344
      149* Tuhef'ul-Ukul, 89
      150* el-Bihar, 72/232/2


      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        #33
        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


        23. Bölüm

        Allah’tan Afiyet Talep Etmeye Teşvik

        138.Resulullah (s.a.a), bir şahsın Allah’tan sabır taleb ettiğini duyunca şöyle buyurmuştur: “Allah’tan bela istedin. O halde afiyet de iste.” *151

        139.Resulullah (s.a.a): “Allah’tan, afiyetten daha sevimli bir şey istenilmemiştir.” *152

        140.Resulullah (s.a.a): “Allah’tan afiyet talep edin. Zira yakından sonra afiyetten daha iyi bir nimet hiç kimseye verilmemiştir.” *153

        141.Resulullah (s.a.a), kendisinin akşam namazında karia suresini okuduğunu duyup, Allah’ın günahları sebebiyle kendisine dünyada azap etmesi için dua eden ve bu sebeple hastalanan birisine şöyle buyurmuştur: “Çok kötü konuştun! Neden şöyle demedin: “Ey Rabbimiz! Bize dünyada ve ahirette iyi bağışta bulun. Ateşinin azabından bizleri koru.” Allah Resulü o şahsın selamet ve afiyette olması için dua etti ve o da böylece iyileşti.” *154


        142.İmam Seccad (a.s), Ka’be’yi tavaf edip, “Allah’ım! Bana sabır ver” diyen birisinin omzuna dokunarak şöyle buyurmuştur: “Sen Allah’tan bela talep ediyorsun! Şöyle de: “Allah’ım! Bana afiyet ve afiyete şükür ihsanı buyur.” *155

        151* Kenz'ul-Ummal, 4935, 3272
        152* a.g.e, 3130-3153
        153* Sunen-u İbn-i Mace, 3849
        154* ed-Deavat lir-Ravendi, 114/261
        155* a.g.e, 114/262


        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          #34
          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


          24. Bölüm

          Allah’tan Afiyet Talep Etme Duası

          143.İmam Kazım (a.s): “Allahım! Ben senden afiyet diliyorum. Ve senden güzel bir afiyet diliyorum. Senden afiyete şükrümü diliyorum. Ve senden afiyete şükrümün şükrünü diliyorum.” *156

          25. Bölüm

          Has Kullar

          İmam Bakır (a.s): “Aziz ve celil olan Allah’ın her türlü belalardan koruduğu has kulları vardır. Onların hayatını afiyetle eş kılar, afiyet içinde rızıklandırır, afiyet içinde canlarını alır, afiyet içinde diriltir ve afiyet içinde cennete yerleştirir.” *157



          156* ed-Deavat lir-Ravendi, 84/211
          157* el-Kafi, 2/462/1



          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            #35
            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


            9. Konu: Ağaç

            26. Bölüm


            Ağaç Dikmek

            144.Resulullah (s.a.a): “Eğer kıyamet gelip çatarda sizden birinin elinde bir fidan olursa, kalkıp bu fidanı dikmeye gücü olduğu taktirde onu diksin.” *158

            145.Resulullah (s.a.a): “Bir Müslüman bir fidan veya tohum eker. O tohum veya fidanın ürününden bir kuş veya insan veya otlayan bir hayvan yerse bu kendisi için sadaka sayılır.” *159

            146.Resulullah (s.a.a): “Ağaç diken kimseye Allah, o ağacın meyveleri kadar sevap yazar.” *160

            147.Resulullah (s.a.a): “Her kim bir ağaç diker ve meyve verinceye kadar onun bakımına tahammül ederse rızıklanılan her meyvesine karşılık Allah nezdinde bir sadaka (sevabı) elde eder.” *161

            158* Kenz’ul Ummal, 9056
            159* a. g. e. 9051
            160* Kenz’ul Ummal. 9075
            161* a. g. e. 9081


            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              #36
              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


              27. Bölüm

              Ağaç Kesmek

              148.İmam Sadık (a.s): “Meyve veren ağacı kesmeyin. Aksi taktirde Allah size azap indirir.” *162

              149.İmam Sadık (a.s) kendisine ağaç kesme hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Sakıncası yoktur.” Ammar b. Musa: “Ben, “Sedir ağacını kesmenin hükmü nedir?” diye sorunca şöyle buyurdu: “Onunda sakıncası yoktur. Sedir ağacını çölde kesmek mekruhtur. Zira o çölde az bulunur. Ama burada kesmenin mekruh oluşu söz konusu değildir.”*163
              bak. 172. Konu, ez-Ziraat

              162* el-Kafi, 5/264/9
              163* a.g.e, h.8



              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                #37
                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                10. Konu: Ağlamak

                28. Bölüm


                Allah Korkusundan Ağlamak

                “Rahman'ın ayetleri onlara okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlar.” *164

                “Ağlayarak yüz üstü yere kapanırlar; bu, onların gönüllerindeki huşuyu artırır.” *165


                150.Resulullah (s.a.a): “Ne mutlu, Allah’tan başka hiç kimsenin haberi olmadan işlediği bir günahtan dolayı Allah korkusundan ağladığı halde aziz ve celil olan Allah’ın kendisine baktığı yüze!” *166


                151.Resulullah (s.a.a), Veda Hutbesinde şöyle buyurmuştur: “Her kim Allah korkusundan gözyaşı dökerse, döktüğü gözyaşlarından her birisi için amel terazisine Uhut dağı kadar mükafat bırakılır.” *167

                152.Resulullah (s.a.a): “Allah’ın gölgesinden başka hiç bir gölgenin olmadığı kıyamet gününde şu yedi kişi aziz ve celil olan Allah’ın arşının gölgesinde olur... Halvet köşelerinde aziz ve celil olan Allah’ı çok zikreden ve böylece Allah korkusundan gözlerinden yaşlar boşanan kimse.” *168

                153.Resulullah (s.a.a): “Her kim Allah korkusundan gözlerinden bir sinek kadar dahi gözyaşı dökecek olursa Allah onu büyük korku gününde güvene erdirir.” *169

                154.İmam Ali (a.s): “Gözlerin ağlaması ve kalplerin (haşyeti) korkusu, zikri yüce olan Allah’ın rahmetindendir. Bu ikisini elde ettiğiniz taktirde dua etmeyi bir ganimet bilin.” *170


                164* Meryem, 58
                165* İsra, 109
                166* el-Bihar, 93/331/15
                167* a. g. e. s. 334/25
                168* a.g.e, 84/2/71
                169* a. g. e. 93/336/30
                170* Mekarim’ul Ahlak, 2/96/10


                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  #38
                  Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                  155.İmam Ali (a.s): “Korkudan ağlamak, rahmet anahtarıdır.” *171


                  156.İmam Ali (a.s): “Allah korkusundan ağlamak kalbi nurlandırır ve insanı günaha alışmaktan korur.” *172

                  157.İmam Zeyn’ul-Abidin (a.s): “Aziz ve celil olan Allah nezdinde en çok sevilen iki damla; Allah yolunda akan kan damlası ve gece yarısı kulun sadece aziz ve celil olan Allah için döktüğü göz yaşı damlasıdır.” *173


                  158.İmam Bakır (a.s): “Kıyamet günü üç göz dışında tüm gözler ağlar: Allah yolunda sabahlayan göz, Allah korkusundan gözyaşı akıtan göz ve Allah’ın haram kıldığı şeylere gözünü kapayan göz.” *174


                  159.İmam Sadık (a.s): “Eğer ağlayamıyorsan, kendini ağlamak için zorla. Eğer gözlerinden sineğin başı kadar dahi gözyaşı dökülecek olursa ne mutlu sana, ne mutlu sana.” *175

                  160.İmam Sadık (a.s): “Gözyaşı dışında her şeyin bir ölçüsü ve tartısı vardır. Bir damla gözyaşı denizler dolusu ateşi söndürür. Göz, yaşlarla ıslanınca asla fakirlik ve zillet tozuna bulaşmaz. Göz, ağlayıp yaş dökünce Allah, ateşi ona haram kılar. Eğer bir ümmet arasında ağlayan biri varsa, o ümmetin tümü bağışlanır.” *176

                  171* Gurer’ul-Hikem, 2051
                  172* a. g. e. 2016
                  173* el-Bihar, 69/378/31
                  174* a. g. e. 7/195/62
                  175* Uddet’ud-Dai, 161
                  176* el-Bihar, 93/331/14


                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    #39
                    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                    29. Bölüm

                    Gözlerin Kuruması

                    161.Resulullah (s.a.a): “Şekavetin (mutsuzluğun) alametlerinden biri de gözlerin kurumasıdır (ağlayamamasıdır.)” *177

                    162.İmam Ali (a.s): “Gözler ancak kalplerin katılaşması sebebiyle kurur. Kalpler ise günahların çokluğu sebebiyle katılaşır.” *178


                    177* el-Bihar. 70/52/11
                    178* el-Bihar. 73/354/60



                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      #40
                      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                      11. Konu: Ahiret

                      30. Bölüm

                      Ahiret

                      “Ahiret kazancını isteyenin kazancını artırırız; dünya kazancını isteyene de ondan veririz; ama ahirette bir payı bulunmaz.” *179

                      163.İmam Ali (a.s): “Dünya mutsuzların arzusu, ahiret ise mutluların zaferidir.” *180

                      164.İmam Ali (a.s): “Ahirete sarıl, dünya hor bir halde sana gelir.” *181

                      165.İmam Ali (a.s): “Şüphesiz dünya senden ayrılmakta ve ahiret sana doğru yaklaşmaktadır.” *182


                      179* Şura, 20
                      180* Gurer’ul Hikem, 694-695
                      181* a. g. e. 6080
                      182* Nehc’ul Belağa, 32. mektup





                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        #41
                        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                        31. Bölüm

                        Ahiret İşlerinin Büyüklüğü

                        “Onları birbirlerinden nasıl üstün kıldığımıza bir bak! Doğrusu ahirette daha büyük dereceler ve daha büyük üstünlükler vardır.” *183

                        166.İmam Ali (a.s): “Dünyanın her şeyinin duyulması görülmesinden daha büyüktür. Ahiretin ise her şeyinin görülmesi duyulmasından daha büyüktür. O halde size görmek değil de işitmek, gaybı görmek değil de haberdar olmak yetsin.” *184

                        183* Gafir, 39
                        184* Gurer’ul Hikem, 8298


                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          #42
                          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                          32. Bölüm

                          Ahiret Kalıcı Yurttur

                          “Ey kavmim! Şüphesiz bu dünya hayatı geçici bir eğlencedir. Ama ahiret, gerçekten kalınacak yurttur.” *185

                          167.İmam Ali (a.s): “Kalacağı yurdunu bayındır kılan kimse akıllıdır.” *186

                          168.İmam Ali (a.s): “Dünya geçici, ahiret ise ebedidir.” *187

                          33. Bölüm

                          Ahiretin Üstünlüğü

                          “De ki: “Dünya geçimliği azdır, ahiret, Allah'a karşı gelmekten sakınan için daha hayırlıdır.” *188

                          169.İmam Ali (a.s): “Hiç bir şey ahiretin bedeli olamaz. Dünya insanın canı pahasına değmez.” *189

                          bak. ed-Dünya, 719. Bölüm

                          185* Gafir, 39
                          186* Gurer’ul Hikem, 8298
                          187* a. g. e. 4
                          188* Nisa, 77
                          189* Gurer’ul Hikem, 7502




                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            #43
                            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                            34. Bölüm

                            Ahireti Hatırlama

                            170.İmam Ali (a.s): “Ahireti hatırlama ilaç ve şifadır. Dünyayı hatırlamak ise dertlerin en kötüsüdür.” *190

                            171.İmam Ali (a.s): “Her kim ahireti çok anarsa günahları azalır.” *191

                            190* Gurer’ul Hikem. 5175-5176
                            191* a. g. e. 8769




                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              #44
                              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                              35. Bölüm

                              Ahiret İçin Çalışmak

                              172.Resulullah (s.a.a): “Hiç ölmeyecekmişsin gibi dünya için, yarın ölecekmişsin gibi ahiretin için çalış.” *192

                              173.Resulullah (s.a.a): “Her kimin sürekli en büyük himmeti ahiret olursa, Allah kalbine zenginlik verir, işlerini toparlar ve böylece rızkı kemale ermedikçe dünyadan çıkmaz. Her kimin de sürekli en büyük gayreti dünya olursa, Allah fakirliği iki gözü arasında karar kılar, işlerini bozar ve dünya hususunda kısmetinden başkasına nail olamaz.” *193

                              174.İmam Ali (a.s): “Dünyaya rağbet oldukça ahiret için amel etmenin bir faydası yoktur.” *194


                              192* Tenbih’ul Havatir, 2/234
                              193* el-Bihar, 77/151/104
                              194* Gurer’ul Hikem 10829



                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                #45
                                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                                12. Konu: Ahiret

                                36. Bölüm

                                Ahiret

                                175.Hz. Lokman (a.s) oğluna öğüt vererek şöyle buyurmuştur: “Eğer ölüm hakkında şekkediyorsan, kendinden uykuyu kaldır. Ama bil ki bunu asla yapamazsın. Eğer dirilme hususunda şüphen varsa, kendinden uyanmayı uzaklaştır. Ama bil ki buna da gücün yetmez.” *195


                                176.Resulullah (s.a.a): “Ahiret amel (hesabının görüldüğü) meydandır. Her kim (dünyada) amel etmişse (ahirette) hali güzel olacak ve nasiplenecektir ve kaybettiği şeyler için üzülecek ve pişman olacaktır.” *196

                                177.İmam Zeyn’ul Abidin (a.s), yaptığı öğütlerinin birinde şöyle buyurmuştur: “Ey Ademoğlu! Bil ki bu günün ardından daha büyük, daha korkunç ve kalpler için daha acı bir gün vardır. O da kıyamet günüdür. O gün insanlar bir araya toplanır, o gün herkes orada hazır bulunur. O günde Allah ilk ve son yaratıklarının tümünü bir araya toplar.” *197


                                195* el-Bihar, 7/42/13
                                196* A’lam’ud-Din, 341
                                197* el-Kafi, 8/73/29




                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X