Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HULASA - Mizan’ul Hikmet

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

    239. Konu: Masumiyet

    1169. Bölüm


    İsmet


    4206.İmam Ali (a.s): “Her kime ismet ilham edilirse sürçmelerden güvende kalır.” *8758


    4207.İmam Zeyn’ul Abidin (a.s): “Bizden olan imam mutlaka masum olur. İsmet, yaratılışın zahirinde olup insanın onunla tanındığı bir şey değildir. Bu yüzden masum tayin edilmelidir.” Kendisine şöyle arzedildi: “Ey İbn-i Resulillah! O halde masumun anlamı nedir?” İmam şöyle buyurdu: “Masum Allah’ın ipine sarılan kimsedir. Ve Allah’ın ipi Kur’an’dır. Bu ikisi (masum ve Kur’an) kıyamete kadar birbirinden ayrılmazlar. İmam Kur’an’a doğru hidayet eder ve Kur’an'da imama doğru. ! Bu aziz ve celil olan Allah’ın şu sözüdür: “Şüphesiz bu Kur’an en doğru olana hidayet eder.” *8759


    4208.İmam Sadık (a.s) kendisine masumun anlamını soran Hişam’a şöyle buyurmuştur: “Masum Allah’ın yardımıyla tüm ilahi haramlardan kendini koruyan kimsedir. Allah Tebarek ve Teala şöyle buyurmuştur: “Her kim Allah’a sarılırsa şüphesiz doğru yola hidayet olmuştur.” *8760

    8758* a.g.e, 8469
    8759* Mean’il-Ahbar, 132/1
    8760* a.g.e, 132/2



    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

      1170. Bölüm

      İsmetin Sebepleri


      4209.Resulullah (s.a.a): “Zikri aziz olan Allah şüphesiz kendisine itaat edeni korur ve kendisine isyan edeni (günahlardan) korumaz.” *8761


      4210.İmam Ali (a.s): “İbret almak ismete (hatalardan korunmaya) sebep olur.” *8762


      4211.İmam Ali (a.s): “Şüphesiz takva senin için hayatında ismet (korunma) vesilesidir ve ölümünden sonra da (Allah’a) yakınlaşma vesilesidir.” *8763


      4212.İmam Ali (a.s): “Takvayla ismet yakınlaşır.” *8764


      4213.İmam Ali (a.s): “Hikmet ismettir. İsmet ise bir nimettir.” *8765


      4214.İmam Ali (a.s) bir münacaatında şöyle buyurmuştur: “Allahım! Günahtan korunmak için senin korumandan başka bir yol yoktur. Senin isteğin dışında iyi işlere ulaşmak mümkün değildir. O halde senin istemediğin bir paya nasıl ulaşabilirim? Eğer senin koruman bana yardım etmezse nasıl günahtan sakınabilirim?” *8766


      4215.İmam Bakır (a.s): “Allah-u Teala birinin güzel niyet sahibi olduğunu bilirse onu kendi ismetine (koruması altına) alır.” *8767

      8761* el-Kafi, 8/82/39
      8762* Gurer'ul-Hikem, 879
      8763* a.g.e, 3466
      8764* Gurer'ul-Hikem, 4316
      8765* a. g. e. 12
      8766* el-Beled’ul-Emin, 315
      8767* el-Bihar, 78/188/41


      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

        1171. Bölüm

        İmamın İsmeti

        4216.İmam Sadık (a.s) İmamların sıfatı hakkında şöyle buyurmuştur: “Onlar sürçmelerden korunmuştur. Her tülü çirkinlik ve kötülükten masumdurlar (korunmuşturlar.)” *8768


        4217.İmam Sadık (a.s): “Biz Allah’ın tercümanlarıyız. Biz masum bir topluluğuz.” *8769


        4218.İmam Rıza (a.s): “İmam günahlardan temiz, ayıplardan uzaktır.” *8770


        4219.İmam Rıza (a.s): “İmam masumdur, teyit edilmiştir. Başarı verilmiştir ve sağlam kılınmıştır. Her türlü hata ve sürçmeden güvendedir. Allah, kulları üzerinde hüccet ve
        4220.yaratıkları üzerinde şahidi olsun diye ona bu özellikleri bağışlamıştır.” *8771


        8768* el-Kafi, 1/204/2
        8769* a. g. e. s. 269/6
        8770* a. g. e. s. 200/1
        8771* a. g. e. s. 203/1



        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

          240. Konu: Meclis-Oturma

          1172. Bölüm


          En Şerefli Oturma


          4221.Resulullah (s.a.a): “Şüphesiz her şeyin bir şerefi vardır. En şerefli oturma ise kıbleye doğru olanıdır.” *8772


          4222.İmam Sadık (a.s): “Resulullah (s.a.a) çoğu zaman kıbleye doğru otururdu.” *8773

          8772* el-Bihar, 75/469/4
          8773* Mekarim’ul-Ahlak, 1/66/72


          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

            1173. Bölüm

            Meclislerde Riayet Edilmesi Gereken Şeyler


            “Ey iman edenler! Toplantılarda, size, “Yer açın” denince yer açın ki Allah da size genişlik versin; “Kalkın” denildiği zaman da hemen kalkın.” *8774


            4223.Resulullah (s.a.a): “Oturduğun yerde insanların senin kötü ahlakından çekinmesine sebep olacak şekilde edepsizlik etme. Yanında biri otururken başka biriyle gizlice konuşma.” *8775


            4224.İmam Ali (a.s), Peygamber’in (s.a.a) sıfatları hakkında şöyle buyurmuştur: “Arkadaşının yanında ayağını uzattığı hiç görülmemiştir.” *8776


            4225.İmam Bakır (a.s): “Sizden birisi kardeşlerinden birinin evine girecek olursa ev sahibinin dediği yere oturmalıdır. Zira ev sahibi evin gizli durumunu misafirinden daha iyi bilir.” *8777


            4226.İmam Sadık (a.s): “Resulullah (s.a.a) bir meclise girdiğinde meclisin en alt köşesinde otururdu.” *8778

            8774* Mucadele, 11
            8775* el-Bihar, 84/354/2
            8776* a. g. e. 16/236
            8777* Kurb’ul İsnad, 69/222
            8778* Mekarim’ul-Ahlak, 1/66/71


            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

              1174. Bölüm

              Meclisin Baş Köşesi


              4227.İmam Ali (a.s): “Meclisin baş köşesinde sadece kendisinde şu üç haslet bulunan kimse oturmalıdır: Kendisine sorulunca cevap veren, insanlar konuşmaktan aciz kalınca konuşan ve meclistekilerin hayır ve salahının bulunduğu görüşler belirten kimse. Her kim de bu özellikler olmaksızın meclisin baş köşesine oturursa ahmaktır.” *8779


              4228.İmam Ali (a.s): “Meclisin en üst köşesine oturmak için çırpınma; zira hiç şüphesiz yükseltileceğin yer alçaltılacağın yerden daha hayırlıdır.” *8780

              8779* el-Bihar, 78/304/1
              8780* Gurer’ul-Hikem, 10283


              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                1175. Bölüm

                Sakındırılmış Meclisler


                “O, size kitabta “Allah'ın ayetlerinin küfredildiğini ve alaya alındığını işittiğinizde, başka bir söze geçmedikçe, onlarla bir arada oturmayın diye nazil buyurdu.” *8781


                4229.İmam Ali (a.s): “Üzerinde şarap içilen sofraya oturmayın. Zira şüphesiz kul, canının ne zaman alınacağını bilemez.” *8782


                4230.İmam Ali (a.s): “Geçiş yerlerinde oturmaktan sakın.” *8783


                4231.İmam Ali (a.s): “Her kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa şüpheli bir mekanda oturmamalıdır.” *8784


                4232.İmam Sadık (a.s), Allah-u Teala’nın, “Ve şüphesiz sizlere kitabında indirmiştir…” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Maksat şudur: Her ne zaman birinin hakkı inkar ettiğini, yalanladığını ve imamlar hakkında kötü laflar ettiğini duyacak olursan böyle bir insanın yanından kalk ve kim olursa olsun onunla oturma.” *8785

                4233.İmam Sadık (a.s): “Mümin bir kimseye Allah’a isyan edildiği ve onu değiştirmeye gücünün yetmediği bir mecliste oturması yakışmaz.” *8786
                bak. 71. Konu, el-Mucalese


                8781* Nisa, 140
                8782* el-Bihar, 10/98/1
                8783* Emali et-Tusi, 8/8
                8784* el-Kafi, 2/378/10
                8785* a.g.e, s. 377/8
                8786* a.g.e, s. 374/1


                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                  1176. Bölüm

                  Meclisler Emanettir

                  4234.Resulullah (s.a.a): “Meclisler emanettir. Kardeşinin sırrını ifşa etmek hıyanettir; o halde bundan sakın ve aşiret oturumlarından kaçın.” *8787

                  8787* el-Bihar, 77/89/3




                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                    1177. Bölüm

                    Allah’ın Zikredildiği Meclislere Katılmaya Teşvik


                    4235.Resulullah (s.a.a): “Cennet bahçelerinde geziniz.”Kendisine, “Ya Resulellah! Cennet bahçeleri nedir?” diye sorulunca, “Zikir meclisleridir” diye buyurdu.” *8788


                    4236.Resulullah (s.a.a): “Meclisler üç çeşittir: Ganimete ermiş (faydalı), salim ve bitkin. Ganimete ermiş (faydalı) meclis Allah’ın zikredildiği meclistir. Salim meclis ise sessiz olan meclistir. Bitkin meclis ise batıla gömülen meclistir.” *8789


                    4237.İmam Ali (a.s): “Zikir meclislerine katıl.” *8790


                    4238.İmam Sadık (a.s), Fuzeyl’e şöyle buyurmuştur: “Birlikte oturup konuşuyor musunuz?” Fuzeyl, “Evet fedan olayım” deyince İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Ben bu meclisi seviyorum. Ey Fuzeyl! Yolumuzu ihya ediniz. Allah’ın rahmeti emrimizi ihya edenlerin üzerine olsun. Ey Fuzeyl! Her kimin bizi andığında veya yanında anıldığımızda gözlerinden bir sineğin kanadı kadar gözyaşı dökülürse, denizin köpüklerinden çok olsa dahi Allah günahlarını affeder.” *8791


                    8788* a.g.e, 93/163/42
                    8789* Nuhzet’un Nazir, 20/49
                    8790* el-Bihar, 75/465/6
                    8791* Kurb’ul İsnad, 36/117


                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                      1178. Bölüm

                      Kalkarken Allah-u Teala’yı Zikretmeye Teşvik


                      4239.Resulullah (s.a.a): “Şüphesiz meclisin (oturmanın) kefareti şöyle demendir: “Allah’ım! Sen münezzehsin, hamd sana özgüdür, senden başka ilah yoktur. Allah’ım! Beni bağışla ve bana mağfiret et.” *8792


                      4240.İmam Sadık (a.s): “Şüphesiz Resulullah (s.a.a) her ne kadar az bile oturmuşsa, kalktığı her meclisten yirmi beş defa aziz ve celil olan Allah’tan bağışlanma dilerdi.” *8793

                      8792* el-Bihar, 75/467/17
                      8793* el-Kafi, 2/504/4


                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                        241. Konu: Melekler

                        1179. Bölüm


                        Meleklerin Yaratılışı


                        “Hamt, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler kılan Allah’a mahsustur. Yaratmada dilediğini artırır. Doğrusu Allah, her şeye Kadir olandır.” *8794


                        4241.İmam Ali (a.s): “Sonra o münezzeh Allah, göklere yerleştirmek ve melekutunun yüce göğünü bayındır kılmak için meleklerden güzel bir topluluk yarattı. Onlarla fezasının genişliklerini ve açık yerlerini doldurdu.” *8795


                        4242.İmam Sadık (a.s): “Aziz ve celil olan Allah meleklerini nurdan yaratmıştır.” *8796


                        4243.İmam Sadık (a.s): “Allah hiçbir yaratığını meleklerden daha çok yaratmamıştır.” *8797


                        4244.İmam Sadık (a.s): “Canım elinde olana andolsun ki Allah’ın göklerdeki melekleri, yer yüzündeki toprak sayısından daha çoktur. Gök yüzünde meleklerin Allah’ı tesbih ve takdis ile meşgul olmadığı hiçbir ayak basılacak
                        4245.yer yoktur. Yeryüzünde de Allah’ın kendisine bir melek tayin etmediği hiçbir ağaç ve toprak parçası yoktur.” *8798


                        8794* Fatır, 1
                        8795* Nehc’ul-Belağa, 91. hutbe
                        8796* el-İhtisas, 109
                        8797* Emali’et-Tusi, 214/372
                        8798* el-Bihar, 59/176/7


                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                          1180. Bölüm

                          Meleklerin Sıfatı


                          4246.İmam Ali (a.s), meleklerin sıfatı hakkında şöyle buyurmuştur: “Göklerinde yerleştirdiklerin ve yerden yükselttiğin melekler, seni en iyi bilen, senden en çok korkan ve sana en yakın olan yaratıklardır. Sulbe yerleşmemiş, rahme sokulmamış, nutfeden yaratılmamışlardır. Zamanın hadiseleri onları dağıtmaz. Onlar senin katındaki yerlerindedirler, menzilleri senin yanındadır. İstekleri sende toplanır. İbadetlerinin hepsi sanadır. Emrinden gafletleri azdır. O halde kendilerine gizli olan hakikatinin künhüne de erseler, amellerini hiçe sayıp kendilerini kınarlar” *8799


                          4247.İmam Sadık (a.s): “Melekler ne yer, ne içer, ne de evlenirler. Onlar arşın nesimi (esintileri) ile yaşarlar.” *8800

                          8799* Nehc’ul-Belağa, 109. hutbe
                          8800* Tefsir’ul Kumi, 2/206


                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                            1181. Bölüm

                            Koruyucu Melekler


                            “O, kulların üstünde yegane kahirdir, size koruyucular gönderir. Artık birinize ölüm gelince elçilerimiz, bir eksiklik yapmaksızın onun canını alırlar.” *8801


                            4248.İmam Bakır (a.s), Allah-u Teala’nın, “Ardında ve önünde insanoğlunu takip edenler vardır; Allah’ın emriyle onu gözetirler” ayeti hakkında şöyleРbuyurmuştur: “Allah’ın emriyle onu bir kuyuya düşmekten veya başına bir duvarın yıkılmasından veya bir musibetin çatmasından korurlar. Eceli geldiğinde ise onu yalnız bırakırlar ve onu mukadderatına (taktir edilen şeylere) doğru sürerler. Bu koruyucular gece kendisini koruyan iki melek ile gündüz kendisini koruyan iki melektir ve bu işi sırayla yaparlar.” *8802


                            4249.Tefsir-i Kumi’de “Sizi gözetlemektedirler” *8803 ayeti hakkında şöyle yer almıştır: “Yani insana tayin edilen iki melek demektir. “Yaptıklarınızı bilen değerli yazıcılar”*8804 ise iyilikleri ve kötülükleri yazarlar.” *8805


                            8801* En’am, 61
                            8802* el-Bihar, 59/179/16
                            8803* İnfitar, 10
                            8804* İnfitar, 11
                            8805* Tefsir’ul Kumi, 2/409


                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                              1182. Bölüm

                              Meleklerin Girmediği Evler


                              4250.Resulullah (s.a.a): “Cebrail bana şöyle buyurdu: “Ey Muhammed! Misvak kullanmadığınız, su ile temizlenmediğiniz ve parmaklarınızın oynak yerlerini (boğumlarını) yıkamadığınız halde nasıl üzerinize nazil oluruz.” *8806


                              4251.İmam Bakır (a.s): “Cebrail (a.s): “Ey Allah’ın Resulü! Biz içinde resim bulunan eve, içine idrar edilen eve veya içinde köpek olan eve girmeyiz.” *8807

                              8806* Nevadir’ur-Ravendi, 40
                              8807* el-Kafi, 3/393/26


                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                                242. Konu: Merhamet

                                1183. Bölüm


                                Karşılıklı Merhamete Teşvik


                                “Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun berâberinde bulunanlar, küfredenlere karşı sert, birbirlerine merhametlidirler.” *8808


                                “Sonra, iman edip birbirlerine sabır tavsiye edenlerden, merhametlilerden olmayı tavsiye edenlerden olmaktır. İşte bunlar amel defterleri sağdan verilenlerdir.” *8809


                                4252.Resulullah (s.a.a): “Rahman olan Allah Tebarek ve Teala merhametli kullarına merhamet eder. O halde yeryüzünde olanlara merhamet edin ki
                                4253.gökte olanlar da size merhamet etsin.” *8810


                                4254.Resulullah (s.a.a): “Bir münadi cehennemde şöyle feryad eder: “Ey merhametli! Ey bağışlayıcı! Bizi ateşten kurtar.” Allah meleğe onu ateşten çıkarmasını emreder ve Allah’ın huzurunda durur. Aziz ve celil olan Allah ona şöyle buyurur: “Acaba sen bir serçeye bile merhamet ettin mi?” *8811


                                4255.İmam Ali (a.s): “Merhamet et ki sana merhamet edilsin.” *8812


                                4256.İmam Ali (a.s): “Kendinden üste olanlardan rahmet ümit ettiği halde kendinden aşağıdakine merhamet etmeyen kimseye şaşarım.”*8813


                                8808* Feth, 29
                                8809* Beled, 17-18
                                8810* Kenz’ul-Ummal, 5969
                                8811* a. g. e. 5992
                                8812* Emali’es-Seduk, 174/9
                                8813* Gurer’ul-Hikem, 6255


                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X