Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HULASA - Mizan’ul Hikmet

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

    1199. Bölüm

    Mirasın Engelleri


    4298.Resulullah (s.a.a): “Katil için miras yoktur.” *8856


    4299.Resulullah (s.a.a) buyurmuştur: “Zinazade bir insan ne miras alır, ne de kimse ona varis olur.” *8857


    4300.İmam Sadık (a.s): “Müslüman, kafirin miras almasına engel olur ama ondan miras alır. Kafir ise ne müminin miras almasına engel teşkil eder ve ne de ondan miras alabilir.” *8858

    8856* el-Kafi, 7/141/5
    8857* Kenz’ul Ummal, 30447
    8858* el-Kafi, 7/143/5


    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

      1200. Bölüm

      Peygamberlerin Mirası


      “Süleyman Davud’a varis oldu: “Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize her şeyden bolca verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur” dedi.”*8859


      “Doğrusu, benden sonra yerime geçecek yakınlarımın iyi hareket etmeyeceklerinden korkuyorum. Karım da kısırdır. Katından bana bir oğul bağışla ki, bana ve Yakup oğullarına mirasçı olsun. Rabbim! Onun, rızanı kazanmasını da sağla.” *8860


      4301.et-Tabakat’ul Kübra’da şöyle yer almıştır: “Fatıma (a.s) ve Abbas bin Abdulmuttalib miraslarını talep etmek için Ebubekir’in yanına geldiler. Ali (a.s) de onlar ile birlikte geldi. Ebubekir şöyle dedi: “Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: “Biz miras bırakmayız. Bıraktığımız her şey sadakadır.” Ebubekir daha sonra şöyle dedi: “Peygamberin ailesinden olanların geçimi benim sorumluluğumdadır.” Ali (a.s) şöyle buyurdu: “Süleyman Davud’a varis oldu. Ve Zekeriyya şöyle dedi: “Bana ve Yakuboğullarına varis olsun.” Ebu Bekir şöyle dedi: Benim dediğim geçerlidir. Allah’a yemin olsun ki sen de benim bildiğim şeyi biliyorsun.” Ali (a.s) şöyle buyurdu: “Ama Allah’ın kitabı (önceki peygamberlerin miras bıraktığı hususunda açık bir şekilde) açıklamada bulunmaktadır.” Onlar (Ali, Fatıma Abbas) artık bir şey demeden geri döndüler.” *8861

      8859* Neml, 16
      8860* Meryem, 5,6
      8861* et-Tabakat’ul Kubra, 12/315


      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

        246. Konu: Misvak-Dişleri Fırçalamak

        1201. Bölüm


        Dişini Fırçalamaya Teşvik


        4302.Resulullah (s.a.a): “Eğer ümmetime zor gelmeseydi onlara her namazda dişlerini fırçalamalarını emrederdim.” *8862


        4303.Resulullah (s.a.a) Ali’ye (a.s) yaptığı tavsiyesinde şöyle buyurmuştur: “Her abdest aldığında dişini fırçala.” *8863


        4304.Resulullah (s.a.a) hakeza şöyle buyurmuştur: “Her zaman dişini fırçala, az yapmamaya güç yetirebiliyorsan öyle yap. Zira dişini fırçalayarak kıldığın her namaz, dişini fırçalamadan kıldığın kırk günlük namazdan daha üstündür.” *8864


        4305.Resulullah (s.a.a): “Abdest imanın bir parçası, dişini fırçalamak ise abdestin bir parçasıdır.” *8865


        4306.Resulullah (s.a.a): “Ağızlarınızı fırçalayarak temiz kılın. Zira ağızlarınız Kur’an’ın geçiş yerleridir.” *8866


        4307.Resulullah (s.a.a): “Cebrail sürekli olarak bana dişlerimi fırçalamamı
        4308.tavsiye ediyordu. Öyle ki çok yakında bu işin farz olacağını zannettim.” *8867


        4309.İmam Sadık (a.s) kendisine, “Acaba bu yaratıkların tümü insanlardan mıdır?” diye sorulunca şöyle buyurmuştur: “Dişini fırçalamayanlar onlardan değildir.” *8868

        8862* el-Kafi, 3/22/1
        8863* el-Bihar, 77/69/8
        8864* a. g. e. 76/137/48
        8865* Kenz’ul Ummal, 2620
        8866* a. g. e. 2763
        8867* el-Bihar, 76/126/2
        8868* a. g. e. s. 128/11


        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

          1202. Bölüm

          Diş Fırçalamanın Faydaları


          4310.Resulullah (s.a.a): “Dişleri fırçalamak insanın fesahatini çoğaltır.” *8869


          4311.İmam Sadık (a.s): “Diş fırçalamanın on iki özelliği vardır: Sünnettendir, ağzı temiz tutar, göz nurunu artırır, Rahman olan Allah’ı hoşnut eder, dişleri beyazlatır, çürümüşlüğünü yok eder, diş etlerini sağlamlaştırır, iştahı çoğaltır, balgamı yok eder, hafızayı güçlendirir, iyilikleri ikiye katlar ve melekleri sevindirir.” *8870


          4312.İmam Sadık (a.s): “Dişlerinizi fırçalayın. Zira bu iş göğüslerin vesvesesini ortadan kaldırır.” *8871


          4313.İmam Rıza (a.s): “Diş fırçalamak göz nurunu artırır, saçları sıklaştırır ve göz akıntısını yok eder.” *8872

          8869* a. g. E, s.135/48
          8870* el-Hisal, 481/53
          8871* el-Bihar, 76/139/52
          8872* a. g. e. 76/137/48


          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

            1203. Bölüm

            Dişleri Fırçalamanın Adabı


            4314.Resulullah (s.a.a): “Dişlerinizi diklemesine (aşağı-yukarı) olarak fırçalayın; genişliğine değil.” *8873


            4315.Bihar’ul-Envar’da şöyle yer almıştır: “Resulullah (s.a.a) dişlerini fırçaladığında uzunluğuna (diklemesine) fırçalıyordu ve her gece üç defa dişlerini fırçalardı. Bir defa uykudan önce, bir defa ibadet için kalktığında ve bir defa da sabah namazı için evinden çıkarken. Peygamber Cebrail’in emriyle Erak ağacından olan bir fırçayla dişini fırçalardı.” *8874


            4316.İmam Bakır (a.s): “Seher vakti abdest almadan önce dişleri fırçalamak sünnettendir.” *8875

            8873* ed-Deavet, Ravendi, 161/445
            8874* a. g. e. s. 135/47
            8875* el-Fakih, 1/480/1390


            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

              247. Konu: Mizah-Şaka

              1204. Bölüm


              Mizahı Övmek


              4317.Resulullah (s.a.a): “Ben de şaka yapıyorum. Ama hak dışında bir şey demiyorum.” *8876


              4318.Resulullah (s.a.a): “Mümin mizah yapar ve eğlenir. Münafık ise asık suratlı ve öfkeli olur.” *8877


              4319.Tenbih’ul-Havatir’de şöyle yer almıştır: “Yaşlı bir kadın Allah Resulü’nün (s.a.a) yanına vardı. Peygamber (s.a.a) ona şöyle buyurdu: “Yaşlı kimse cennete giremez” Yaşlı kadın ağlayınca Peygamber ona şöyle buyurdu: “O gün sen yaşlı olmayacaksın. Allah-u Teala şöyle buyurmuştur: “Yeniden yaratmışızdır; onları bakire kılmışızdır.” *8878


              4320.İmam Bakır (a.s): “Aziz ve celil olan Allah kötü laf etmedikçe, bir topluluk arasında şakalaşan kimseyi sever.” *8879


              4321.İmam Sadık (a.s): “Her müminde mutlaka duabe vardır.”Ravi: “Ben şöyle arzettim: “Duabe nedir?” İmam şöyle buyurdu: “Şaka.” *8880


              4322.İmam Sadık (a.s), Yunus Şeybani’ye şöyle buyurmuştur: “Birbirinizle şakalaşıyor musunuz?” Ben (Yunus Şeybani), “Çok az” diye arzettim. İmam şöyle buyurdu: “Böyle yapmayınız. Zira *8881


              4323.şaka, güzel ahlaktandır ve sen bu vesileyle kardeşlerini sevindirirsin. Allah Resulü (s.a.a) de birini sevindirmek için onunla şakalaşırdı.” *8882


              8876* Şerh-i Nehc’ul-Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 6/330
              8877* Tuhef'ul-Ukul, 49
              8878* Vakıa, 36
              8879* Tenbih'ul-Havatir, 1/112
              8880* el-Kafi, 2/663/4
              8881* a.g.e, 2/663/2
              8882* a.g.e, 2/663/3


              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                1205. Bölüm

                Mizahı Kınamak


                4324.Resulullah (s.a.a): “Ey Ali! Şaka yapma. Şaka değerini ve saygınlığını ortadan kaldırır. Yalan da söyleme ki nuraniyetini yok eder.” *8883


                4325.Resulullah (s.a.a): “Fazla şaka insanın haysiyetini yok eder.” *8884


                4326.İmam Ali (a.s): “Şaka yapan herkes aklının bir parçasını kendinden uzaklaştırmış olur.” *8885


                4327.İmam Ali (a.s): “Şaka, kin ve öfkeye sebep olur.” *8886


                4328.İmam Ali (a.s): “Herkim şakalaşırsa (şahsiyet açısından) hafif düşer.” *8887


                4329.İmam Ali (a.s): “Nice şaka ciddiyetle sonuçlanır.” *8888


                4330.İmam Sadık (a.s): “Şaka küçük sövgüdür.” *8889


                4331.İmam Sadık (a.s): “Şaka yapma. Zira şaka nuraniyetini ortadan kaldırır.” *8890


                4332.İmam Sadık (a.s): “Birini sevdiğin zaman onunla ne şaka yap ne de çekişme içine gir.” *8891


                8883* Mekarim’ul-Ahlak, 2/321/2656
                8884* Emali’es-Seduk, 223/4
                8885* Nehc’ul-Belağa, 450. hikmet; Şerh-i Nehc’ul-Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 20/100
                8886* Tuhef'ul-Ukul, 86
                8887* el-Bihar, 77/235/3
                8888* Tuhef'ul-Ukul, 85
                8889* el-Kafi, 2/665/15
                8890* Emali’es-Seduk, 436/3
                8891* el-Kafi, 2/664/9


                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                  248. Konu: Mizan-Ölçü

                  1206. Bölüm


                  Amellerin Terazisi


                  “O gün tartı haktır. Tartıları ağır gelenler, işte onlar kurtulanlardır. Tartıları hafif gelenler, ayetlerimize yaptıkları haksızlıklardan ötürü kendilerini mahvetmiş olanlardır.” *8892
                  bak. Kehf, 105; Müminun, 102,103; Karia, 6-11


                  4333.Resulullah (s.a.a): “Kıyamet günü olduğunda Allah Adem’e şöyle buyurur: “Terazinin yanında dur ve sana doğru yükselen amellere bir bak, iyilikleri zerre miktarınca kötülüklerine ağır gelen kimselere cennet vardır. Böylece bil ki ben onlardan hiç kimseyi haksız yere ve zulüm üzere cehenneme asla götürmem.” *8893


                  4334.İmam Bakır (a.s): “Allah iyi işi dünya ehline kıyamet günü terazilerinde ağır olduğu gibi ağır kılmıştır. Aziz ve celil olan Allah kötülüğü de kıyamet günü terazilerinde hafif olduğu gibi hafif kılmıştır.” *8894


                  4335.İmam Sadık (a.s) kendisine, “Ameller tartılmayacak mı?” diye soran bir zındıka şöyle buyurmuştur: “Hayır, şüphesiz ameller cisim değildir. Gerçekte o insanların yaptığı şeyin sıfatıdır. Ayrıca bir şeyi tartmaya muhtaç olan kimse eşyanın sayısını, ağırlığını ve hafifliğini bilmeyen kimsedir, ama Allah için bunların hiç biri örtülü değildir.” Zındık şöyle dedi: O halde terazinin anlamı nedir?” İmam şöyle buyurdu: “Adalettir.” Zındık şöyle dedi: “O halde kitapta şöyle yazılmıştır: “Her kimin terazisi ağır gelirse…” Bunun anlamı nedir?” İmam şöyle buyurdu: “Yani her kimin ameli üstün gelirse.” *8895


                  8892* A’raf, 8-9
                  8893* Kenz'ul-Ummal, 39768
                  8894* el-Kafi, 2/143/10
                  8895* el-İhticac, 2/247/223


                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                    249. Konu: Muaşeret

                    1207. Bölüm


                    İnsanlarla Muaşeret Etme Adabı


                    4336.İmam Ali (a.s): “İnsanlarla; öldüğünüzde ağlayacakları, ya
                    4337.şadığınızda ise sizi özleyecekleri bir şekilde geçinin.” *8896


                    4338.İmam Ali (a.s) sürekli şöyle buyururdu: “İnsanlara ihtiyaç ve onlardan müstağni olmak kalbinde bir arada olmalıdır. Onlara olan ihtiyacın yumuşak konuşmanda ve güler yüzlülükte olmalıdır. Onlardan müstağni oluşun ise hürmetini korumanda ve izzetini gözetmende olmalıdır.” *8897


                    4339.İmam Bakır (a.s): “İnsanların işlerinin düzelmesi birbirleriyle, üçte ikisi zekilik, üçte biri ise görmezlikten gelmek olan bir ölçü ile yaşamaları ve muaşerette bulunmalarıyla mümkündür.” *8898

                    8896* Nehc’ul-Belağa, 10. hikmet
                    8897* Mean’il-Ahbar, 267/1
                    8898* el-Bihar, 74/167/34



                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                      1208. Bölüm

                      İnsanın Ailesine Karşı Muaşeret Adabı


                      “Ey iman edenler! Kadınlara zorla mirasçı olmaya kalkmanız size helal değildir. Apaçık hayasızlık etmedikçe onlara verdiğinizin bir kısmını alıp götürmeniz için onları sıkıştırmayın. Onlarla güzellikle geçinin. Eğer onlardan hoşlanmıyorsanız, sabredin, hoşlanmadığınız bir şeyi Allah çok hayırlı kılmış olabilir.” *8899


                      4340.İmam Ali (a.s) oğlu Hasan’a (a.s) yaptığı vasiyetinde şöyle buyurmuştur: “Sakın ailen senin sebebinle insanların en mutsuzu olmasın.” *8900


                      4341.İmam Sadık (a.s): “İnsan evini ve ailesini idare etmek için üç şey yapmalı her ne kadar tabiatına aykırı olsa da bu üç şeye tahammül etmelidir. Güzel davranmalı, belli bir ölçü ile eli açık olmalı ve namusunu koruyacak bir gayrete sahip olmalıdır.” *8901
                      bak. 177. konu, ez-Zevac

                      8899* Nisa, 19
                      8900* Nehc’ul-Belağa, 31. mektup
                      8901* el-Bihar, 78/236/63


                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                        1209. Bölüm

                        İnsanlarla Nasıl Muaşeret Edilmesi Gerektiği


                        4342.Resulullah (s.a.a): “Seninle oturup kalkan kimseye karşı güzel davran ki Müslüman olasın.” *8902


                        4343.İmam Ali (a.s): “İnsanlarla dil ve bedenlerinizle muaşerette bulunun; kalp ve amellerinizle onlardan ayrılın.” *8903


                        4344.İmam Ali (a.s): “Canını ve malını kardeşine feda et. Düşmanına karşı adalet ve insafla davran. İnsanların geneline ise ihsanını ve güler yüzlülüğünü bağışla.” *8904


                        4345.İmam Ali (a.s): “Kendini dostluğa bağlı kıl ve kendini insanların zahmetlerine tahammül yolunda sabretmeye zorla.” *8905


                        4346.İmam Ali (a.s): “Her kim insanlara karşı sevmedikleri bir şekilde davranırsa, insanlar da onun hakkında bilmeden bir takım sözler söylerler.” *8906


                        4347.İmam Hasan (a.s): “Kendine nasıl davranılmasını seviyorsan insanlara karşı da öyle davran.” *8907


                        4348.İmam Sadık (a.s): “İnsanlara karşı güzel davranmak, aklın üçte biridir.” *8908


                        4349.İmam Kazım (a.s): “İnsanlarla dost olmak, aklın yarısıdır.” *8909
                        bak. 141. konu, el-Mudarat; el-Muhabbet, 423-427. Bölümler


                        8902* Emali’es-Seduk, 168/13
                        8903* Gurer'ul-Hikem, 5071
                        8904* el-Bihar, 78/50/76
                        8905* a.g.e, 74/175/6
                        8906* a.g.e, 75/151/17
                        8907* A’lam’ud-Din, 297
                        8908* Tuhef'ul-Ukul, 366
                        8909* a.g.e, 403


                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                          250. Konu: Mucize

                          1210. Bölüm


                          Mucize


                          4350.İmam Sadık (a.s): “Mucize Allah’ın nişanesidir. Onu sadece Peygamberlerine, elçilerine ve hüccetlerine verir ki onun vesilesiyle
                          4351.doğru söyleyenin doğruluğu yalan söyleyenin yalanından ayırtedilsin.” *8910


                          8910* İlel’uş Şerayi’, 122/1

                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                            1211. Bölüm

                            Peygamberlerin Mucizelerinin Farklı Oluşunun Hikmeti


                            4352.İmam Hadi (a.s), Musa’nın Asa, Yed-i Beyza ve sihir (karşıtı) aleti ile, İsa’nın tıp aleti ile, Muhammed’in (Allah’ın selamı ona, aline ve bütün Peygamberlerin üzerine olsun) söz ve hitap ile gönderilişinin sebebini soran İbn-i Sikkit’e şöyle buyurmuştur: “Allah Musa’yı (a.s) gönderdiğinde, asrındaki insanlara sihirbazlık üstün gelmişti. Dolayısıyla o, Allah tarafından insanlara güçlerinin yetemeyeceği bir şey getirdi ve bu vesileyle onların sihirini batıl kıldı ve kendilerine hücceti sabit kıldı. İsa’yı (a.s) salgın hastalıkların yaygın olduğu ve insanların tıp ilmine muhtaç olduğu bir zamanda gönderdi. Dolayısıyla İsa (a.s) Allah nezdinden benzerini bilmedikleri şeyleri getirdi. O Allah’ın izniyle ölüleri diriltti, anadan doğma körleri ve abraş hastalığına yakalananları tedavi etti. Bu vesileyle onlara hücceti sabit kıldı. Muhammed’i (s.a.a) de hitabe ve konuşmanın –zannedersem şiir de dedi- yaygın olduğu bir zamanda gönderi. Hz. Muhammed (s.a.a) de Allah tarafından bir takım öğüt ve hikmetler getirdi ve bu vesileyle onların sözlerini çürüterek kendilerine hücceti sabit kıldı.” *8911

                            8911* el-Kafi, 1/24/20




                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                              251. Konu: Muharip-İsyancı

                              1212. Bölüm


                              Muharip


                              “Şüphesiz Allah ve peygamberiyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuğa uğraşanların cezası ancak ya öldürülmek veya asılmak yahut çapraz olarak el ve ayaklarının kesilmesi ya da yerlerinden sürülmektir.” *8912


                              4353.Resulullah (s.a.a): “Her kim kılıç çekerse kanı heder olmuştur.” *8913


                              4354.İmam Ali (a.s): “Silahlı soyguncuyu öldür. Merak etme, kanı benim boynumadır.” *8914


                              4355.İmam Ali (a.s) muharibin sürgün edilmesi hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Bir şehirden sürgün edilir. Müminlerin Emiri (a.s) iki kişiyi Kufe’den başka bir yere sürgün etti.” *8915


                              Nakledildiği üzere canlı olarak yakalanan bir muharibi Müminlerin Emiri’nin (a.s) yanına getirdiler. O bu muharibin dar ağacına asılmasını emretti. Bunun için kıbleye doğru bir sopa dikti. O muharibi sırtı darağacına, yüzü ise insanlara ve kıbleye gelecek şekilde astı. Cesedi üç gün orada asılı kaldı. Üç günden sonra aşağı indirilmesini emretti. Cenaze namazını kıldı ve defnetti.” *8916


                              4356.İmam Bakır (a.s): “Şüphe edilmeyecek kimse dışında gece silah taşıyan kimse muharip (savaş açmış) sayılır.” *8917
                              bak. Er-Riba, 800. Bölüm


                              8912* Maide, 33
                              8913* Mustedrek’ul-Vesail, 11/99/12521
                              8914* el-Mehasin, 2/107/1289
                              8915* Mustedrek’ul-Vesail, 18/159/22384
                              8916* a.g.e, s. 160/22386
                              8917* el-Kafi, 7/246/6


                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                                252. Konu: Mukarrebler-Yakınlaştırılmışlar

                                1213. Bölüm


                                Yakınlaştırılmışlar


                                “İyilik işlemekte önde olanlar, karşılıklarını almakta da önde olanlardır. Allah’a en çok yaklaştırılmış olanlar işte bunlardır.” *8918


                                “Eğer ölen o kişi, yakınlaştırılmışlardan ise, rahatlık,
                                hoşluk ve nimet cenneti onundur.” *8919


                                “Yakınlaştırılmışların içtiği yüce kaynaktandır.” *8920


                                4357.Resulullah (s.a.a): “Aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmuştur: “Hiçbir kul, kendisine farz kıldığım şeyden daha sevimli bir vesileyle, bana yakınlaşmamıştır. Şüphesiz o nafile namazlarla bana yaklaşır ve böylece onu severim. Sevince de duyduğu kulağı, gördüğü gözü, konuştuğu dili, darbe vurduğu eli olurum. Eğer beni çağırırsa ona icabet ederim, eğer benden dilerse ona veririm.” *8921


                                4358.İmam Ali (a.s): “Gerçek ihlastan ve güzel yakinden ayrılmayın. Zira ki bu ikisi, yakınlaştırılmış kimselerin en üstün ibadetidir.” *8922


                                4359.İmam Zeyn’ul-Abidin (a.s): “Sizlerden Allah’a en yakın olan kimse, huyu en geniş olan kimsedir.” *8923


                                4360.İmam Sadık (a.s): “Aziz ve celil olan Allah, Davud’a (a.s) şöyle vahyetmiştir: “Ey Davud! Şüphesiz insanlardan Allah’a en yakın olanlar, mütevazi olanlardır. İnsanlardan Allah’a en uzak olan kimseler ise kibirli kimselerdir.” *8924


                                4361.İmam Sadık (a.s): “Kıyamet günü şu üç kimse, insanların hesabı sona erinceye kadar Allah’a yaratıklardan en yakın olanlardır: Öfke anında kudreti kendisini elinin altındakine zulmetmeye sevketmeyen kimse, iki kişinin arasında hareket ettiği halde, bir arpa tanesi kadar birine yakın durmayan kimse ve kendi lehine veya aleyhine hakkı söyleyen kimse.” *8925
                                bak. el-Mehabbet (2), 432. Bölüm


                                8918* Vakıa, 10-11
                                8919* a. g. s. 88-89
                                8920* Mutaffifin, 28
                                8921* el-Kafi, 2/352/7
                                8922* Gurer’ul Hikem, 6159
                                8923* el-Kafi, 8/69/24
                                8924* a.g.e, 2/123/11
                                8925* el-Hisal, 81/5


                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X