Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HULASA - Mizan’ul Hikmet

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

    1214. Bölüm

    Allah’a Ulaşmak


    4362.İmam Ali (a.s): “Her kim Allah’a ulaşma yolunda sabrederse Allah’a ulaşır.” *8926


    4363.İmam Ali (a.s) Şabaniye duasında şöyle buyurmuştur: “Allahım! Herkesten kopma himmetini ve tümüyle sana yönelmeyi bana nasip et. Kalp gözlerimizi sana bakma nuruyla aydınlat ki nurdan perdeleri yırtsın ve azamet ve yücelik madenine ulaşsın.” *8927


    4364.İmam Askeri (a.s): “Aziz ve celil olan Allah’a ulaşmak, sadece gece merkebine binmekle (gece namazı ile) katedilen bir yolculuktur.”*8928

    8926* ed-Deavat lir-Ravendi, 292/39
    8927* İkbal’ul A’mal, 3/299
    8928* el-Bihar, 78/380/4


    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

      1215. Bölüm

      Allah’a Yakınlaşma Vesilesi


      4365.Resulullah (s.a.a): “Ey Ali! Kullar iyilik etmekle Rabbine yaklaşınca sen akıl ile ona yaklaş ki onlardan öne geçesin.” *8929


      4366.İmam Ali (a.s): “Kulun münezzeh olan Allah’a yaklaşması, niyetini halis kılmasıyladır.” *8930


      4367.İmam Bakır (a.s): “Allah-u Teala Tur dağında Musa’ya (a.s): “Ey Musa! Kavmine bildir ki yakınlaştırılmış kimseler, benim korkumdan ağlamak gibi başka bir şeyle bana yakın olmamışlardır. İbadet edenler de haramlardan sakınmak gibi bir şeyle bana ibadet etmemişlerdir. Süslenenler ise dünyadan ihtiyaç duymadıkları şeye itinasızlık etmek gibi bir şeyle kendilerini süslememişlerdir.”
      Musa şöyle arzetti: “Ey yücelerin en yücesi! Onları bu yolda sabit kılan nedir?” Allah şöyle buyurdu: “Ey Musa! Ağlayarak bana yakınlaştırılmış kimseler, cennetin en yüce
      makamındadırlar. Hiç kimse onlara, bu makamlarında ortak değildir.” *8931


      8929* Mişkat’ul Envar, 251
      8930* Gurer’ul Hikem, 4477
      8931* Sevab’ul A’mal, 205/1


      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

        253. Konu: Murakebe-Gözetleme

        1216. Bölüm


        Allah’ın, Meleklerin ve Organlarının Murakabesi


        “Allah şüphesiz hepinizi görüp gözetmektedir .” *8932


        “Yanında hazır birer gözcü olarakРsöylediği her sözü zaptederler.” *8933


        4368.İmam Ali (a.s): “Ey Allah’ın kulları! Biliniz ki kendi içinizde sizi gö-zetleyenler var. Azalarınızdan gözcüler ve dosdoğru yazan yazıcılar var; yaptıklarınızı kaydedip nefeslerinizi sayı¬yorlar. Ne simsiyah bir gecenin zifiri karanlığı ve ne de kapalı olan sağlam kapılar sizi onlardan gizleyebilir.” *8934
        bak. el-Melaike, 1661. Bölüm

        8932* Nisa, 1
        8933* Kaf, 18
        8934* Nehc’ul-Belağa, 157. hutbe


        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

          1217. Bölüm

          Nefis Murakabesine Teşvik


          4369.Resulullah (s.a.a): “İbrahim’in (a.s) sahifesinde şöyle yer almıştır: “…Akıllı insan aklı kendisinden alınmadıkça kendisi için belli bir vakitler ayırmalıdır. Belli bir vakti aziz ve celil olan Rabbiyle münacata, belli bir zamanı kendisini hesaba çekmeye, belli bir zamanı aziz ve celil olan Allah’ın verdiği nimetleri düşünmeye ve belli bir zamanı da nefsini helal şeylerden nasiplenmeye ayırmalıdır. Zira bu zaman diğer üç zamana bir yardımcıdır ve kalplerin yorgunluğunu gideren ve huzura kavuşturan bir zamandır.” *8935


          4370.İmam Ali (a.s): “Kendinden, kendine bir gözetleyici karar kıl ve dünyandan ahiretin için azık al.” *8936


          4371.İmam Ali (a.s): “İnsana, nefsinin gözetleyicisi, kalbinin murakabe edicisi ve dilinin koruyucusu olması yakışır.” *8937


          4372.İmam Ali (a.s): “Günahına dikkat eden ve Rabbinden korkan kimseye ne mutlu!” *8938


          4373.İmam Ali (a.s): “Akıllı insanın, dini, fikri, ahlaki ve edebi kötülüklerini sayması, onları göğsünde veya yazı şeklinde bir araya getirmesi ve onları ortadan kaldırmak için çaba göstermesi gerekir.” *8939


          4374.İmam Sadık (a.s): “Allah Tebarek ve Teala’nın İsa’ya (a.s) verdiği öğütlerden biri şuydu: …” Ey İsa! Her nerede olursan ol beni gözönünde bulundur.” *8940


          4375.İmam Sadık (a.s): “Her kimin iki günü eşit olursa aldanmıştır. Her kimin yarını bugünden kötü olursa aldatılmıştır. Her kim eksikliklerini araştırmazsa sürekli eksikler içinde kalır. Her kimin de eksiklikleri devam ederse ölüm kendisi için daha hayırlıdır.” *8941
          bak. el-Gaflet, 1431. Bölüm


          8935* el-Hisal, 525/13; Mean’il-Ahbar, 334
          8936* Gurer’ul-Hikem, 2429
          8937* a.g.e, 10947
          8938* a.g.e, 5205
          8939* el-Bihar, 78/6/58
          8940* a.g.e, 14/289, s. 293/14
          8941* a.g.e, s. 277/113


          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

            1218. Bölüm

            Murakabe ve Muhasebe


            4376.İmam Kazım (a.s): “Nefsini her gün hesaba çekmeyen kimse bizden değildir. Eğer iyi bir iş yapmışsa Allah’tan daha fazlasını ister, eğer kötü bir şey yapmışsa Allah’tan bağışlanma diler ve dergahına yönelerek tövbe eder.” *8942
            bak. el-Hisab, 524 ve 525. Bölüm

            8942* el-Kafi, 2/453/2


            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

              254. Konu: Musibet

              1219. Bölüm


              Musibetlerin Ecri


              4377.İmam Hasan (a.s): “Musibetler ecrin anahtarlarıdır.” *8943

              8943* A’lam’ud Din, 297


              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                1220. Bölüm

                Musibetlerin En Şiddetlisi


                4378.İmam Ali (a.s) kendisine, “Musibetlerin en şiddetlisi nedir?” diye sorulunca şöyle buyurmuştur: “Dini musibettir.” *8944


                4379.İmam Ali (a.s): “En büyük musibet ve mutsuzluk dünyaya bağlanmaktır.” *8945


                4380.İmam Ali (a.s): “En büyük musibet cahilliktir.” *8946


                4381.İmam Sadık (a.s) oğlunun ölümünden dolayı tahammülsüzlük gösteren birine şöyle buyurmuştur: “Ey adam! Sen küçük musibete tahammülsüzlük gösteriyorsun. Büyük musibetten ise gaflet ediyorsun. Eğer oğlunun gittiği yere hazır olsaydın asla onun için tahammülsüzlük göstermezdin. O gün için hazır olmamanın musibeti oğlunun musibetinden daha büyüktür.” *8947

                8944* Emali es-Seduk, 323/4
                8945* Gurer’ul Hikem, 3081
                8946* a. g. e. 2844
                8947* Uyun-u Ahbar’ir-Rıza (a.s), 2/5/10


                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                  1221. Bölüm

                  Musibet Esnasında İstirca Etmek *8948


                  “Muhakkak sizi biraz korku, biraz açlık ve mallardan, canlardan, ürünlerden biraz eksiltmekle deneriz, sabredenlere müjdele. Onlara bir musibet geldiğinde: “Biz Allah'ınız ve elbette O’na döneceğiz” derler.” *8949


                  4382.İmam Sadık (a.s): “Her kime musibet anında istircada bulunma ilham edilirse ona cennet farz olur.” *8950

                  8948* İnna lillah ve inna ileyhi raciun demek.
                  8949* Bakara, 156 ve 157
                  8950* Sevab’ul A’mal, 235/2


                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                    1222. Bölüm

                    Musibet Gören Kimsenin Takınması Gereken Adab


                    4383.Resulullah (s.a.a): “Bağırıp çağırmak cahiliye işidir.” *8951


                    4384.Resulullah (s.a.a): “Musibetleri, hastalıkları ve sadakayı gizlemek iyiliğin hazinelerindendir.” *8952


                    4385.Aişe şöyle demiştir: “İbrahim vefat edince Peygamber gözyaşları sakalına dökülünceye kadar ağladı. Kendisine, “Ey Allah’ın resulü! Ağlamaktan sakındırıyorsunuz ama siz ağlıyorsunuz?” diye sorulunca Peygamber şöyle buyurdu: “Bu ağlama değildir, merhamettir. Her kim merhamet etmezse ona da merhamet edilmez.” *8953


                    4386.Ebu Hureyre: “Allah Resulünün (s.a.a) ailesinden biri vefat etti. Kadınlar toplanıp ona ağladılar. Ömer ayağa kalkarak onları ağlamaktan sakındırdı ve onları dağıtmaya başladı. Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: “Ey Ömer! Onları bırak. Zira gözler göz yaşı döküyor, kalpler yaslıdır ve yasları daha yenidir.” *8954


                    4387.İmam Ali (a.s) Allah Resulünden (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “İki ses lanetlenmiştir. Allah ondan nefret eder: Musibet anında feryat etmek ve nimet anında bağırıp çağırmak. Yani ağıt yakmak ve şarkı söylemek.” *8955
                    bak. 67. konu, el-Ceze’


                    8951* el-Bihar, 82/103/50
                    8952* el-Bihar, 82/103/50
                    8953* Emali et-Tusi, 388/850
                    8954* Sunen’un-Nesai, 4/19
                    8955* Deaim’ul İslam, 1/227


                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                      1223. Bölüm

                      Musibeti Kolaylaştıran Şey


                      4388.Resulullah (s.a.a): “Herkim dünyada züht içinde yaşarsa musibetler ona kolay gelir.” *8956


                      4389.Resulullah (s.a.a): “Herkime büyük bir musibet gelip çatarsa, benim vefatımdan dolayı kendisine çatan musibeti hatırlasın. Bu taktirde musibeti kendisine kolay gelir.” *8957


                      4390.İmam Ali (a.s): “Ölümü, mezarlarınızdan çıkacağınız günü ve aziz ve celil olan Allah’ın karşısında
                      4391.durmayı çok hatırlayın ki musibetler sizlere kolaylaşsın.” *8958


                      4392.İmam Sadık (a.s), musibet esnasında şöyle buyurmuşlardır: “Musibetimi dinimde karar kılmayan Allah’a hamdolsun, Allah’a hamdolsun ki isteseydi musibetimi bundan daha büyük kılardı. Allah’a, istediği için olan iş sebebiyle hamdolsun.” *8959


                      4393.İmam Sadık (a.s): “Birisi öldüğünde Allah ailesinin en dertli ferdine bir melek gönderir. O melek kalbine el sürer, gam ve hüznünü giderir. Eğer böyle olmasaydı dünya asla bayındır olmazdı.” *8960


                      8956* Kenz’ul Fevaid lil Keraceki, 2/163
                      8957* el-Bihar, 82/84/26
                      8958* el-Hisal, 616/10
                      8959* el-Bihar, 78/268/183
                      8960* el-Kafi, 3/227/1


                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                        1224. Bölüm

                        Başkalarının Musibetine Sevinmek


                        4394.İmam Sadık (a.s): “Herkim kardeşine çatan musibetten dolayı sevinirse o musibete müptela olmadıkça dünyadan gitmez.” *8961
                        bak. 278. konu, et-Te’ziye

                        8961* El-Kafi 2/359/1

                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                          255. Konu: Mustaz’af

                          1225. Bölüm


                          Mustaz’afların Fazileti


                          4395.Resulullah (s.a.a): “Sizlere Allah’ın en kötü kullarını haber vermeyeyim mi? Kaba ve kibirli kimselerdir. Hakeza sizlere Allah’ın en iyi kullarını haber vermeyeyim mi? Zayıf ve mustaz’af olanlardır.” *8962


                          4396.Resulullah (s.a.a): “Beni zayıfların arasında arayınız. Zira ki sizle zayıf insanlar vesilesiyle rızık yiyor ve yardım görüyorsunuz.” *8963


                          4397.Resulullah (s.a.a): “Gerçekte Allah bu ümmete zayıflarının dua, namaz ve ihlasları sebebiyle yardım etmektedir.” *8964

                          8962* Kenz’ul-Ummal, 5944
                          8963* a.g.e, 6019
                          8964* Durr’ul Mensur, 2/724


                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                            1226. Bölüm

                            Mustaz’afların Devleti


                            “Biz, memlekette güçsüz bırakılanlara (mustazaflara) iyilikte bulunmak onları önderler kılmak, onları varis yapmak istiyorduk.” *8965


                            4398.İmam Ali (a.s) Allah-u Teala’nın, “Zayıf bırakılanlara (mustazaflara) ihsanda bulunmak istedik” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “O mustazaflar, Al-i Muhammed'dir. Allah onların çabasından sonra Mehdi’lerini gönderir, onları aziz kılar ve düşmanlarını zelil eder.” *8966

                            8965* Kasas, 5
                            8966* Nur’us Sakaleyn, 4/110


                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                              1227. Bölüm

                              Manevi Zayıf Bırakılmışlık (Mustaz’aflık)


                              “Çaresiz kalan, yol bulamayan zayıf bırakılmış erkek, kadın ve çocuklar müstesnadırlar. İşte Allah'ın bunları affetmesi umulur. Allah affedendir, bağışlayandır.” *8967


                              4399.İmam Ali (a.s): “Kendisine hüccet ulaşan, onu kulağıyla duyan ve kalbiyle ezberleyen kimselere “mustazaf” adı verilmez.” *8968


                              4400.İmam Bakır (a.s) Allah-u Teala’nın, “Ancak mustazaflar” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Mustazaf ne kafir olma gücüne sahiptir ve ne de mümin olmak için, iman yolunu bulmaya kadirdir. Akılları ve fikirleri çocuklar miktarınca olan kadınlar, erkekler ve çocuklardan teklif kaldırılmıştır.” *8969


                              4401.İmam Kazım (a.s): “Zayıf, kendisine hüccet ulaşmayan ve insanların düştüğü ihtilafı tanımayan kimsedir. O halde eğer ihtilafları tanırsan mustazaf değildir.” *8970


                              8967* Nisa, 98-99
                              8968* Nehc’ul Belağa, 189. hutbe
                              8969* Mean’il Ahbar, 201/4
                              8970* el-Kafi, 8/125/95


                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                                256. Konu: Mutsuzluk-Şekavet

                                1228. Bölüm


                                Şaki/Mutsuz İnsanın Özellikleri


                                4402.İmam Ali (a.s): “Şaki/mutsuz kimse heva ve hevesine aldanan kimsedir.” *8971


                                4403.İmam Ali (a.s): “Şaki kimse kendisine verilen akıl ve tecrübesinden faydalanmayan kimsedir.” *8972


                                4404.İmam Ali (a.s): “Günahlardan sakının ve nefislerinizi günahlardan alıkoyun. Şüphesiz şaki/mutsuz kimse, günahlar hususunda dizginlerini salıveren kimsedir.” *8973


                                8971* Nehc’ul Belağa, 86. hutbe
                                8972* a. g. e. 78. mektup
                                8973* Gurer’ul Hikem, 4499


                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X