Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HULASA - Mizan’ul Hikmet

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

    278. Konu: Oruç

    1337. Bölüm


    Orucun Farz Oluşu


    “Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, takva sahibi olasınız diye, size de farz kılındı.” *10379


    4855.Resulullah (s.a.a): “Oruç tutunuz. Zira oruç damarları keser (şehveti azaltır) ve nimet sarhoşluğunu giderir.” *10380


    4856.Resulullah (s.a.a): “Her şeyin bir zekatı vardır. Bedenlerin zekatı da oruçtur.” *10381


    4857.Resulullah (s.a.a): “Oruç tutunuz ki sağlıklı kalasınız.” *10382


    4858.Resulullah (s.a.a): “Oruç tutan kimse yatağında uyusa dahi bir Müslüman’ın gıybetini yapmadıkça Allah’a ibadet halindedir.” *10383


    4859.Resulullah (s.a.a): “Oruçlu kimse, yemek yemekle meşgul kimselerin yanından geçince endamı tesbih eder, melekler ona selavat gönderir. Meleklerin selavatı ise mağfiret dilemektir.” *10384


    4860.Resulullah (s.a.a): “Oruç ateş karşısında bir kalkandır.” *10385


    4861.Fatımat’üz-Zehra (s.a): “Allah orucu ihlası güçlendirmek için farz kılmıştır.” *10386


    4862.İmam Bakır (a.s): “Oruç ve hac kalplerin teskinidir (huzurudur)” *10387


    4863.İmam Sadık (a.s): “Allah Tebarek ve Teala şöyle buyurmuştur: “Oruç benim içindir ve sevabını ben vereceğim.” *10388


    4864.İmam Sadık (a.s): “Oruçlu kimsenin uykusu ibadet, sükutu tesbih, ameli makbul ve duası müstecaptır.” *10389


    4865.İmam Sadık (a.s): “Oruçlu kimse iki sevinç içindedir: Orucu açma anında ki sevinç ve rabbiyle görüştüğü andaki sevinç” *10390


    4866.İmam Sadık (a.s): “Herkim oruçlu bir kimseye iftar verirse onun sevabı gibi bir sevap elde eder.” *10391


    İmam Askeri (a.s), orucun farz kılınış sebebi hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: “Ta ki zengin kimse açlığı
    tatsın ve neticede muhtaç insana yardım etsin.” *10392



    10379* Bakara, 183
    10380* Kenz’ul Ummal, 23610
    10381* Fezail’ul Eşhur’is Selase, 75/57
    10382* ed-Deavat lir-Ravendi, 76/179
    10383* Sevab’ul A’mal, 75/1
    10384* a.g.e, 77/1
    10385* el-Kafi, 4/62/1
    10386* el-Bihar, 96/368/4
    10387* Emali et-Tusi, 296/582
    10388* el-Kafi, 4/63/6
    10389* el-Fakih, 2/76/1783
    10390* el-Kafi, 4/65/15
    10391* a. g. e 68/1
    10392* el-Bihar, 96/369/50


    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

      1338. Bölüm

      Müstehap Oruç Tutmaya Teşvik


      Resulullah (s.a.a): “Herkim bir gün isteyerek (müstehap olarak) oruç tutarsa, eğer kendisine yeryüzü dolu altın da verilse ecrini kamil olarak elde etmiş olmaz. Kamil ecrini sadece hesap günü (kıyamette) elde eder.” *10393


      Resulullah (s.a.a): “Herkim Allah’tan sevap almak için isteyerek bir gün oruç tutarsa bağışlanması farz olur.” *10394


      Resulullah (s.a.a): “Herkim her ay üç gün oruç tutarsa, tüm ömründe oruç tutmuş gibidir. Zira aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmuştur: “Herkim iyilik ederse, kendisine on katı vardır.” *10395


      İmam Sadık (a.s): “İnsan ilahi sevaba erişmek için bir gün isteyerek oruç tutar ve Allah bu sebeple onu cennete koyar.” *10396


      10393* Mean’il Ahbar, 409/91
      10394* Emali es-Seduk, 443/2
      10395* Deaim’ul İslam, 1/283
      10396* el-Kafi, 4/63/5


      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

        1339. Bölüm

        Orucun Adabı


        4867.Resulullah (s.a.a): “Aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmuştur: “Her kim endamını ve organlarını haramlarımdan oruçlu tutmazsa (sakındırmazsa) benim için yemekten ve içmekten sakınmasına ne ihtiyacım var?!” *10397


        4868.İmam Ali (a.s): “Oruç, insanın yemekten ve içmekten sakındığı gibi haramlardan sakınmasıdır.” *10398


        4869.Fatımat’üz-Zehra (a.s): “Eğer oruçlu kimse kulağını, gözünü ve organlarını korumazsa orucu ne işe yarar?!” *10399


        4870.Muhammed b. Müslim: “İmam Sadık (a.s): “Oruç tuttuğunda kulağın, gözün, saçın ve derin de oruç tutmalıdır.” İmam başka organları da saydı ve şöyle buyurdu: “Oruçlu olduğun gün ile oruçlu olmadığın gün eşit olmasın.” *10400


        10397* Firdevs, 5/242/8075
        10398* el-Bihar, 96/294/21
        10399* Deaim’ul İslam, 1/268
        10400* el-Kafi, 4/87/1


        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

          1340. Bölüm

          Sıcak Havada Oruç Tutmanın Fazileti


          4871.Resulullah (s.a.a): “Kış orucu serinletici bir ganimettir.” *10401


          4872.İmam Sadık (a.s): “En üstün cihad sıcak havada oruç tutmaktır.” *10402


          4873.İmam Sadık (a.s): “Kış, müminin baharıdır. Geceleri uzundur, mümin gece namazı için ondan yardım alır. Gündüzleri de kısadır, oruç tutmak için ondan yardım alır.” *10403


          10401* el-Fakih, 4/356/5762
          10402* el-Bihar, 96/256/38
          10403* Mean’il Ahbar, 228/1


          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

            Konu: Ödleklik

            1341. Bölüm


            Korkaklık-Ödleklik


            4874.İmam Ali (a.s): “Ödleklik eksikliktir.” *10404


            4875.İmam Ali (a.s): “Ödleklik, ihtiras ve cimrilik Allah’a karşı kötü zannın topladığı kötü huylardır.” *10405


            4876.İmam Ali (a.s): “Ödleklikten sakının. Şüphesiz ödleklik ayıp ve eksikliktir.” *10406


            4877.İmam Ali (a.s): “Aşırı ödleklik nefsin acizliğinden ve yakinin zayıflığındandır.” *10407


            4878.İmam Hasan’a (a.s) ödlekliğin anlamı sorulunca şöyle buyurmuştur: “Dost karşısında cesaretli olmak, düşman karşısında ise kaçmak.” *10408

            10404* Nehc’ul-Belağa, 3. hikmet
            10405* Gurer’ul-Hikem, 1837
            10406* a. g. e. 2582
            10407* a. g. e. 5773
            10408* Tuhef’ul-Ukul, 225


            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

              1342. Bölüm

              Ödlek ve Savaş


              4879.Resulullah (s.a.a): “Ödlek insanın iki ecri vardır.” *10409


              4880.İmam Ali (a.s): “Ödlek insanın savaşması caiz değildir. Zira hemen kaçar. Önce neyle savaşmak istediğine bakmalı ve onunla başkalarını teçhiz etmelidir. Bu taktirde o savaşçının sevabını elde eder. Onun (savaşçının) sevabından da bir şey eksilmez.” *10410


              10409* Kenz’ul-Ummal, 11298
              10410* el-Bihar, 100/49/16


              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                280. Konu: Öğüt

                1343. Bölüm


                Kalbin Diri Oluşunda Öğüdün Rolü


                4881.İmam Ali (a.s) öğüt makamında oğluna şöyle buyurmuştur: “Kalbini öğüt ile ihya et.” *10411


                4882.İmam Ali (a.s): “Öğütler canların temizleyicisi ve kalplerin cilasıdır.” *10412


                4883.İmam Ali (a.s): “Gaflet perdesi öğütlerle ortadan kalkar.” *10413
                bak. el-Kalb, 1555. Bölüm

                10411* Nehc’ul-Belağa, 31. mektup
                10412* Gurer’ul Hikem, 1354
                10413* a. g. e. 4191


                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                  1344. Bölüm

                  Vaizin Çeşitleri


                  4884.Resulullah (s.a.a): “Öğütçü olarak ölüm yeterlidir.” *10414


                  4885.İmam Ali (a.s): “Akıllı kimse tecrübelerin kendisine öğüt verdiği kimsedir.” *10415


                  4886.İmam Ali (a.s): “Akıl sahipleri için öğüt olarak tecrübeleri yeter.” *10416


                  4887.İmam Ali (a.s): “Allah bir kulunu severse ona ibretlerle öğüt verir.” *10417


                  4888.İmam Ali (a.s): “Her kim zamanın öğütlerini anlarsa zamana karşı iyimser olmaz.” *10418


                  4889.İmam Ali (a.s): “Malından (gittiği halde) sana öğüt vereni gerçekte elden gitmemiştir.” *10419


                  4890.İmam Ali (a.s) dünyanın sıfatı hakkında şöyle buyurmuştur: “Oysa dünya öğüt alan kimse için öğüt yurdudur… (Zira) dünya, (ahireti) onlara hatırlatmış, onlar da onu hatırlamışlardır (düşünüp öğüt almışlar¬dır); dünya onlara haber vermiş, onlar da tasdik etmişlerdir; dünya onlara öğüt vermiş, onlar da öğüt almışlardır.” *10420


                  4891.İmam Ali (a.s): “Zeki insan her şeyden öğüt alır.” *10421


                  4892.İmam Ali (a.s): “En yetkin öğüt ölülerin mezarlarından alınan öğüttür.” *10422


                  4893.İmam Ali (a.s): “Şüphesiz münezzeh olan Allah hiç kimseye Kur’an gibi (başka) bir şeyle öğüt vermemiştir.” *10423


                  4894.İmam Ali (a.s): “Hiç bir öğütçü nasihatten daha etkili değildir.” *10424


                  4895.İmam Sadık (a.s): “En doğru söz en yetkin öğüt ve en güzel kıssa Allah’ın kitabıdır.” *10425


                  4896.İmam Kazım (a.s) kendisinden öğüt dileyen Harun Reşid’e yazdığı bir mektubunda şöyle buyurmuştur: “Gözünün gördüğü her şeyde bir öğüt ve ibret vardır.” *10426
                  bak. el-İbret, 1217. Bölüm


                  10414* Tuhef'ul-Ukul, 35
                  10415* a. g. e. 85
                  10416* Gurer’ul Hikem, 7059
                  10417* a. g. e. 4032
                  10418* a. g. e.8938
                  10419* Nehc’ul-Belağa, 196. hikmet
                  10420* a. g. e. 131. hikmet
                  10421* Gurer’ul Hikem, 7338
                  10422* a. g. e. 3123
                  10423* Nehc’ul-Belağa, 176. hutbe
                  10424* Gurer'ul-Hikem, 10622
                  10425* Emali’es-Seduk, 394/1
                  10426* el-Bihar, 71/324/14


                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                    1345. Bölüm

                    Öğüt Vermenin Adabı


                    “Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır; onlarla en güzel şekilde tartış; doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapanları daha iyi
                    bilir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilir.” *10427


                    4897.Cabir bin Semure: “Allah Resulü (s.a.a) Cuma günü öğüdünü uzatmıyordu. Sadece birkaç kısa cümleyle yetiniyordu.” *10428


                    4898.İmam Ali (a.s): “Bir topluluğun önünde nasihat etmen, (gerçekte) dövmektir.” *10429


                    4899.İmam Askeri (a.s): “Her kim kardeşine gizlice öğüt verirse onu süslemiş olur. Herkim de başkalarının yanında öğüt verirse onu lekelemiş olur.” *10430
                    bak. et-Tebliğ, 264. Bölüm


                    10427* Nahl, 125
                    10428* Sunen-u Ebi Davud, 1107
                    10429* Gurer'ul-Hikem, 9968
                    10430* Tuhef'ul-Ukul, 489


                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                      1346. Bölüm

                      Öğüt Veren Nefis


                      4900.İmam Ali (a.s): “Herkimin kendi nefsinde bir vaizi varsa onun Allah tarafından bir koruyucusu vardır.” *10431


                      4901.İmam Seccad (a.s): “Ey Ademoğlu! Şüphesiz nefsinden bir vaizin varolduğu, hesaba çekmeye önem verdiğin, korku iç giysin ve takva dış giysin olduğu müddetçe sürekli hayır ve salah üzere olursun.” *10432


                      4902.İmam Bakır (a.s): “Herkime Allah nefsinden bir vaiz karar kılmamışsa insanların vaazı ona fayda vermez.” *10433


                      10431* el-Bihar, 78/67/11
                      10432* Tuhef'ul-Ukul, 280
                      10433* a. g. e. 294


                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                        1347. Bölüm

                        Öğütten Faydalanmayan Kimse


                        4903.İmam Ali (a.s): “Cahil kimse sakınmaz (hiçbir yasak ve alıkoymaya aldırış etmez) ve hiçbir öğüt ona fayda vermez.” *10434


                        4904.İmam Ali (a.s): “Herkime Allah nefsi aleyhine yardımcı olmazsa hiçbir vaizin vaazından istifade edemez.” *10435


                        4905.İmam Ali (a.s): “Sizinle öğüt arasına bilgisizlikten bir perde gerilmiştir.” *10436


                        10434* Gurer’ul Hikem, 1729
                        10435* a. g. e. 9010
                        10436* Nehc’ul-Belağa, 282. hikmet


                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                          1348. Bölüm

                          Öğüt Almayan Vaiz


                          “Ey iman edenler! Yapmadığınız şeyi niçin söylersiniz? Yapmadığınız şeyi yaptık demeniz, Allah katında büyük gazaba sebep olur.” *10437


                          4906.Resulullah (s.a.a): “Allah İsa b. Meryem’e şöyle vahyetmiştir: “Benim hikmetimle kendine öğüt ver. Eğer ondan faydalanırsan o zaman insanlara da öğüt ver, aksi taktirde benden utan.” *10438


                          4907.İmam Ali (a.s): “Şu gruptan olma ki…Çok öğüt verir; fakat kendisi öğüt almaz. O, sözle yol gösterendir; (ama) ameli pek azdır. Fani olacak şeylerde yarışır; baki kalacak şeylerde müsamaha (ihmal) eder. Ganimeti (Allah’a kulluğu) zarar sayar; zararı (günahı) ise ganimet bilir.” *10439


                          4908.İmam Ali (a.s): “Nice sakındıran kimse sakınmaz ve nice öğüt veren kimse öğüt almaz.” *10440


                          4909.İmam Ali (a.s): “Ey İnsanlar! Işığınızı, öğüt veren ve öğüdünü tutanın ışığından yakın. Suyu, bulanık olmayan duru kaynaktan alın.”*10441


                          4910.İmam Sadık (a.s): “Alim ilmiyle amel etmezse, verdiği öğüt kalbinden, yağmurun kaya parçasından döküldüğü gibi dökülür.” *10442


                          10437* Saf, 2-3
                          10438* Kenz'ul-Ummal, 43156
                          10439* Nehc’ul-Belağa, 150. hikmet
                          10440* Gurer'ul-Hikem, 5630-5361
                          10441* Nehc’ul Belağa, 105. hutbe
                          10442* Münyet’ül-Mürid, 146, 181


                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                            1349. Bölüm

                            Dil Dışında Davet


                            4911.İmam Ali (a.s): “Hiçbir kulağın kenara itmediği ve hiçbir faydanın kendisine denk olmadığı; konuşma
                            4912.dilinin sustuğu ve amel dilinin konuştuğu öğüttür.” *10443


                            10443* Gurer'ul-Hikem, 3538


                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                              1350. Bölüm

                              Öğüt Alınması Gereken Şey


                              4913.İmam Ali (a.s): “Sizden sonrakiler sizden ibret almadan, sizden öncekiler¬den ibret alın siz.” *10444


                              4914.İmam Ali (a.s): “Herkim insanlardan öğüt almazsa, Allah onu insanlara öğüt ve ibret kılar.” *10445


                              4915.İmam Sadık (a.s): “Mutlu insan, her ne kadar muhatabı başka birisi de olsa takva öğüdünden öğüt alan kimsedir.” *10446


                              10444* Nehc’ul-Belağa, 32. hutbe
                              10445* Gurer'ul-Hikem, 8931
                              10446* el-Kafi, 8/151/132


                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                                281. Konu: Öldürmek

                                1351. Bölüm


                                Birini Öldürmek/Cinayet


                                “Bunun için İsrail oğullarına şöyle yazdık: “Kim bir kimseyi bir kimseye veya yeryüzünde bozgunculuğa karşılık olmadan öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu diriltirse (ölümden kurtarırsa) bütün insanları diriltmiş gibi olur.” *10447

                                bak. Nisa, 29, 92, 93; Maide, 28; En’am, 140, 151; İsra, 31; Kehf, 74; Furkan, 68; Tekvir, 9

                                4916.Resulullah (s.a.a): “İnsanların en isyankarı kendisini öldürmeyi kastetmeyen günahsız birini öldüren veya kendisine vurmayan kimseyi vuran kimsedir.” *10448


                                4917.Resulullah (s.a.a): “Kıyamet günü insanlar arasında hüküm verilen (sorguya çekilen) ilk şey kandır.” *10449


                                4918.Resulullah (s.a.a): “Bütün dünyanın yok olması Allah nezdinde, haksız yere dökülen kandan daha önemsizdir.” *10450


                                4919.İmam Rıza (a.s): “Allah bir canı öldürmeyi haram kılmıştır. Zira helal kılmış olsaydı insanlar bozulur, yok olur ve tedbir/düzen fesada uğrardı.” *10451


                                10447* Maide, 32
                                10448* Emali’es-Seduk, 28/4
                                10449* Kenz’ul-Ummal, 39887
                                10450* et-Terğib ve’t-Terhib, 3/293/6
                                10451* Fakih, 3/565/4934


                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X