Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HULASA - Mizan’ul Hikmet

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

    1457. Bölüm

    Sarhoş Edici Şeylerin Çeşitleri


    5329.Resulullah (s.a.a): “Ey İbn-i Mes’ud! Günahın sarhoşluğundan sakın. Zira günah da şarap gibi sarhoş edicidir. Hatta günahın sarhoşluğu daha şiddetlidir. Allah-u Teala şöyle buyurmuştur: “Dilsizdirler, sağırdılar ve kördürler. Dolayısıyla onlar geri dönmezler.” *10891 *10892


    5330.İmam Ali (a.s): “Sarhoş edici şeyler dört çeşittir: Şarap sarhoşluğu, servet sarhoşluğu, uyku sarhoşluğu ve saltanat sarhoşluğu.” *10893


    5331.İmam Ali (a.s): “Akıllı insana mal sarhoşluğundan, kudret sarhoşluğundan, ilim sarhoşluğundan, övgü sarhoşluğundan ve gençliğin sarhoşluğundan korunması yakışır. Zira bunlardan her biri aklı yok eden ve vakarı küçülten aşağılık rüzgarlarıdır.” *10894


    5332.İmam Ali (a.s): “Gaflet ve aldanış sarhoşluğu diğer şeylerin sarhoşluğundan daha geç gider.” *10895

    10891*Bakara, 171

    10892* Mekarim’ul-Ahlak, 2/352/266
    10893* el-Bihar, 10/114/1
    10894* Gurer’ul-Hikem, 10948
    10895* a. g. e. 5651



    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

      308. Konu: Savaş

      1458. Bölüm


      Büyük Bedir Savaşı


      “And olsun ki, siz düşkün bir durumda iken, Bedir'de, Allah size yardım etmişti; Allah'tan sakının ki şükredebilesiniz. Hani iman edenlere: “Rabbinizin size indirilmiş üç bin melekle yardım etmesi size yetmeyecek mi?” diyordun.” * 10896
      Al-i İmran, 12, 13; Nisa, 77, 78; Enfal, 1, 19, 36, 38-41, 67, 71; Hac, 19


      5333.İmam Ali (a.s): “Bedir savaşında Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabının yüzleri pamuk gibi beyazdı.” *10897


      5334.İmam Ali (a.s): “Bedir savaşında biz Allah Resulü’ne (s.a.a) sığınıyorduk, o hepimizden düşmana en yakın olanıydı. O gün herkesten daha çok cesur idi.” *10898


      5335.İmam Ali (a.s): “Bedir savaşına katıldığımız zaman Mikdat dışında aramızda bir süvari yoktu. Bedir savaşı gecesinde bir ağacın altında sabaha kadar durup dua eden Allah Resulü (s.a.a) dışında herkes uyudu.” *10899


      10896* Al-i İmran, 123 ve 124
      10897* Kenz’ul Ummal, 29942
      10898* a. g. e. 29943
      10899* el-İrşad, 1/73


      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

        1459. Bölüm

        Uhud ve Hemra’ul Esed Savaşları


        “Hani sen iman edenleri savaş için duracakları yerlere yerleştirmek üzere, erkenden ailenden ayrılmıştın. Allah işitir ve bilir.” *10900


        5336.İbn-i Mes’ud: “Uhud savaşında kadınlar, Müslümanlar cephesinin arkasında duruyor ve müşriklerin yaralılarını tedavi ediyorlardı… Ebu Süfyan geldi ve “A’la Hubel” (En büyük Hubel’dir) sloganını attı. Allah Resulü (s.a.a) de Müslümanlara şöyle buyurdu: “Sizde şöyle deyiniz: “Allah-u a’la ve ecell” (Allah en yüce ve en üstündür.) Böylece Müslümanlar da, “Allah-u a’la ve ecell” sloganını attılar. Ebu Süfyan bu defa şöyle slogan attı: “Lena el-Uzza ve la Uzza lekum” (Bizim Uzza’mız vardır sizin Uzza’nız yoktur) Allah Resulü (s.a.a) de Müslümanlara şöyle buyurdu: “Sizde şöyle deyiniz: “Allahumme mevlana vel kafirun la mevla lehum” *10901 (Allah bizim mevlamızdır ve kafirlerin mevlası yoktur.)” *10902


        5337.Enes: “Uhud savaşında Peygamberin (s.a.a) dişi kırıldı, başı yarıldı ve başının ortasından kan aktığı bir halde şöyle buyuruyordu: “Kendilerini Allah’a davet eden Peygamberlerinin başını yaran ve ön dişlerini kıran bir topluluk nasıl kurtuluşa erecek?” Bunun üzerine aziz ve celil olan Allah da şu ayeti nazil buyurdu: “Bu işlerde senin bir sorumluluğun yoktur.” *10903


        5338.İmam Ali (a.s): “İnsanlar Allah Resulü’nün (s.a.a) etrafından dağılınca ben ölülerin arasına baktım ama Allah Resulünü (s.a.a) görmedim. Kendi kendime şöyle dedim: “Allah’a yemin olsun ki o kaçacak birisi değildir. Onu ölüler arasında da göremiyorum. Öyle zannediyorum ki Allah bizim bu davranışımızdan dolayı gazaplanmış ve Peygamberini gökyüzüne kaldırmıştır. Dolayısıyla benim varlığım artık faydasızdır ve öldürülünceye kadar savaşmam gerekir.” Bunun üzerine kılıcımı çekerek düşmana saldırdım. Onlar benim karşımdan uzaklaştılar; aniden Allah Resulü’nün (s.a.a) onların arasında olduğunu gördüm.” *10904


        10900* Al-i İmran, 121
        10901* Bir rivayette de şöyle yer almıştır: “Allahumme mevlana vela Mevla lekum” (Allah bizim Mevlamızdır ve sizin mevlanız yoktur) (ed-Durr’ul Mensur, 2/346
        10902* Durr’ul Mensur, 2/345
        10903* Sahih-ul Muslim, 1791
        10904* a. g. e. 30027


        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

          1460. Bölüm

          Zat’ur-Rika Savaşı


          5339.İmam Sadık (a.s): “Zat’ur Rika savaşında Allah Resulü (s.a.a) bir nehir kenarındaki bir ağacın altına indi ve bu esnada sel geldi ve peygamber ile ashabının arasını ayırdı. Müşriklerden biri Peygamberi (s.a.a) o halde ve Müslümanların da nehrin öbür tarafında durup selin kesilmesini beklediklerini gördü. O müşrik kimse kendi arkadaşlarına şöyle dedi: “Ben Muhammed’i öldüreceğim.” Ardından Allah Resulü’nün yanına geldi, peygambere kılıç çekti ve şöyle dedi: “Ey Muhammed! Şimdi seni benim elimden kim kurtaracak?” Peygamber şöyle buyurdu: “Benim ve senin Rabbin” bu esnada Cebrail o şahsı atından yere yuvarladı ve o şahıs sırtüstü yere düştü. Peygamber (s.a.a) ayağa kalktı, kılıcını çekti, o şahsın göğsüne oturdu ve şöyle buyurdu: “Ey Gavres! Seni benim elimden kim kurtaracak?” O şöyle arzetti: “Senin bağışlaman ve keremin ey Muhammed!” Böylece Peygamber o şahıstan el çekti. O da: “Allah’a yemin olsun ki sen benden daha iyi ve daha yücesin” dediği bir halde ayağa kalktı.” *10905

          10905* el-Bihar, 20/179/6



          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

            1461. Bölüm

            Ahzab Ve Ben-i Kureyza Savaşları


            5340.Yezid bin Esamm: “Allah-u Teala Ahzab savaşında düşmanları yenilgiye uğratınca Peygamber (s.a.a) evine geri döndü, elini yüzünü yıkamaya başladı. Cebrail kendisine nazil olarak şöyle buyurdu: “Allah seni bağışlasın. Gökteki melekler henüz silahlarını yere bırakmadan sen silahını yere mi bıraktın? Ben-i Kureyza kalesinin yanında bizim yanımıza gel.” Bunun üzerine Allah Resulü (s.a.a) (Müslümanlara) seslendi ve kalenin yanında onlara katıldı.” *10906


            5341.İmam Bakır (a.s) Allah-u Teala’nın, “Yığın yığın mal tüketmiştir” diyorlar” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Maksat Amr bin Abdivedd’dir. Ali bin Ebi Talib (a.s) Hendek günü ona Müslüman olmasını teklif edince o şöyle dedi: “O halde sizinle savaş uğrunda harcadığım onca mala ne olacak?” Amr bin Abdivedd Allah yoluna engel olmak için bir çok mal harcamıştı. Bunun üzerine Ali (a.s) onu öldürdü.” *10907


            5342.İmam Sadık (a.s): “Allah Resulü (s.a.a) Hendek kazdırdığı zaman Müslümanlar bir engelle karşılaştılar. Allah Resulü, Müminlerin elinden veya Salman’ın (r.a) elinden kazmayı alarak o engele vurdu ve o engel (taş) üçe bölündü. Bu esnada Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: “Allah bu darbeyle bana Kisra ve Kayser’in hazinelerinin kapısını açtı.” Orada bulunanlardan biri arkadaşına şöyle dedi: “Bizden hiç birinin def-i hacet için dahi dışarı çıkamadığı bu durumda peygamber bizlere Kisra ve Kayser’in hazinelerini vaat etmektedir.” *10908


            10906* Kenz’ul Ummal, 30115
            10907* Tefsir-u Kumi, 2/422
            10908* el-Kafi, 8/216/264


            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

              1462. Bölüm

              Hayber Savaşı


              5343.Bureyde: “Hayber savaşı gününde Ebubekir sancağı eline aldı ama fethetme hususunda başarı gösteremeyip geri döndü. Ertesi gün ise Ömer sancağı eline aldı ve o da başarılı olamadı ve İbn-i Seleme öldürüldü ve insanlar (Müslümanlar) geri döndüler. Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: “Bu bayrağı Allah Resulü’nü seven ve Allah ve resulü’nün de kendisini sevdiği birine vereceğim. O fethedip zafer elde etmedikçe asla geri dönmez.” Biz o gece yarın galibiyet elde edeceğimiz sevinciyle sabahladık. Allah Resulü (s.a.a) sabah namazını kıldı. Ardından sancağı istedi yerinden kalktı, bizden Resulullah nezdinde makamı olan herkes o şahsın kendisi olmasını ümit ediyordu. Hatta ben Peygamber yanındaki yakınlığım ve makamım sebebiyle boynumu uzattım ve kafamı yukarı tuttum ama Resulullah (s.a.a) Ali b. Ebi Talib’i (a.s) çağırdı ama Ali bin Ebi Talib (a.s) göz hastalığına yakalanmıştı. Peygamber (s.a.a) elini gözüne sürdü, ardından sancağı ona verdi, fetih ve zafer ona nasip oldu.” *10909

              10909* Kenz’ul Ummal, 30120



              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                1463. Bölüm

                Mekke Fethi Savaşı


                5344.Ömer b. Hattab: “Fetih günü olunca ve Resulullah (s.a.a) Mekke’ye girince, Safvan b. Ümeyye, Ebu Süfyan b. Harb ve Haris b. Şam’ın peşine adam gönderdi.” Daha sonda Ömer: “Ben kendi kendime şöyle dedim: “Allah onları bizim avucumuza düşürdü. Amellerinin cezasını vereceğim.” Ama Allah Resulü (s.a.a) onlara şöyle buyurdu: “Ben bugün Yusuf’un kardeşlerine dediği sözü söylüyorum: “Bugün size kınama yoktur. Allah sizleri bağışlasın. Şüphesiz Allah merhamet edenlerin en merhametlisidir.” Ömer: “Ben Allah Resulünün (s.a.a) bu buyruğuna karşı kafamdan böyle düşünceler geçirdiğim için Allah Resulü’nden utanç duydum.” *10910


                5345.İmam Ali (a.s): “Allah Resulü (s.a.a) Ramazan ayında Bedir savaşına gitti ve Ramazan ayında da Mekke’yi fethetti.” *10911


                5346.İmam Rıza (a.s): “Allah Resulü Mekke’yi fethettiği gün sayıları üçyüz atmışı bulan Ka’be etrafında dikilmiş putlara elindeki değneği ile vuruyor ve şöyle buyuruyordu: “Hak geldi ve batıl zail oldu. Gerçekten de batıl yok olucudur. Hak geldi, artık batıl başlamaz ve geri dönmez.” Bu esnada birbiri ardınca yüz üstü düşüyorlardı.” *10912


                10910* a.g.e, 30158
                10911* Emali’et-Tusi, 342/701
                10912* el-Bihar, 21/116/11


                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                  1464. Bölüm

                  Huneyn Gazvesi


                  5347.İmam Sadık (a.s): “Peygamber’in (s.a.a) gördüğü en şiddetli gün, Huneyn savaşının olduğu gündü. Zira Araplar Peygamber’e isyan etmişlerdi.” *10913

                  10913* a.g.e, 21/180/16


                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                    309. Konu: Savaş

                    1465. Bölüm


                    Savaş


                    5348.İmam Ali (a.s): “Bir çok savaşın faydası, barışın faydasından daha çoktur.” *10914

                    5349.İmam Ali (a.s): “İhtilaf savaşların nedenidir.” *10915


                    5350.İmam Ali (a.s): “İnatçılık savaşların nedenidir.” *10916


                    5351.İmam Hüseyin (a.s): “Bilin ki şüphesiz savaşın şerri hızlı ve tadı çirkindir. Her kim kendini ona hazırlar, teçhizatını kuşanırsa ve zamanı gelmeden bedenini yaralarıyla elemlendirmezse savaşı kazanmıştır. Ama her kim fırsat gözetmeden ve savaş gücünden haberdar olmadan savaşa kalkışırsa ordusuna bir fayda vermemeye ve kendini helak etmeye hak kazanmıştır.” *10917


                    10914* Gurer’ul-Hikem, 5320
                    10915* a. g. e. 705
                    10916* a. g. e. 406
                    10917* Şerh-u Nehc’il-Belağa-i İbn-i Ebi’l-Hadid, 3/186


                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                      1466. Bölüm

                      Düşmanı Gafil Avlamak


                      5352.İmam Ali (a.s): “Bilin ki ben gece, gündüz açık ve gizli sizi bu toplulukla savaşa davet ettim ve sizlere: “Onlar sizinle savaşmadan siz onlarla savaşın” dedim. Allah’a andolsun ki kendi yurtlarının kalbinde savaşılan her topluluk mutlaka zillete düşmüştür.” *10918

                      10918* Nehc’ul-Belağa, 27. hutbe


                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                        1467. Bölüm

                        Savaştan Önce Riayet Edilmesi Gereken Hususlar


                        5353.Resulullah (s.a.a): “İnsanlarla iyi geçinin, onlara fırsat verin. Onları hakka davet etmeden önce saldırmayın. Zira şehirli ve göçebe tüm yeryüzü insanlarını Müslüman olarak yanıma getirmeniz, kadın ve çocuklarını esir alıp erkeklerini öldürmenizden bana daha sevimlidir.” *10919


                        5354.İmam Ali (a.s) Sıffin’de şöyle buyurmuştur: “Allah’a yemin olsun ki bir grubun bana katılmasını, benim vasıtamla hidayet bulmasını ve sayemde huzura kavuşmasını ümit ettiğim durumlar dışında savaşı bir gün bile ertelemedim. Zira bu bana onları sapık olarak öldürmekten daha sevimlidir.” *10920


                        10919* Kenz’ul-Ummal, 11300
                        10920* Nehc’ul-Belağa, 55. hutbe


                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                          1468. Bölüm

                          Öncü Birlikler


                          5355.İmam Ali (a.s), Ziyad b. Nazr’a yaptığı vasiyetinde şöyle buyurmuştur: “Bil ki hiç şüphesiz bir topluluğun öncü birlikleri onların gözüdür ve öncülerin gözü ise onların önderleridir. Şehrinden çıkınca ve düşmana yaklaşınca hemen her tarafa, vadilere, ağaçlıklara, pusulara ve her köşeye bir öncü birlik yerleştir ki düşman size pusu kurmasın ve aniden size karşı saldırıya geçmesin.” *10921

                          10921* Tuhef’ul-Ukul, 191


                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                            1469. Bölüm

                            Askeri Eğitimler


                            5356.Resulullah (s.a.a): “Elçileri ve rehin alınanları öldürmemek gerekir.” *10922


                            5357.İmam Ali (a.s): “Zırhlı birlikleri en ön safa, zırhsız birlikleri ise arka saflara yerleştirin. Dişlerinizi sıkın ki bu kılıçların başa tesirini azaltır. Mızrakların etrafında zikzak çizin. Mızraklar karşısında böylelikle daha iyi yer açabilirsiniz. Gözlerinizi kısın ki bu da kalplere daha fazla güç verir ve huzur sağlar. Seslerinizi kesin ki bu da korku ve gevşekliği gidermede etkindir.” *10923


                            5358.İmam Ali (a.s): “Onlar savaşa başlamadan, siz savaşa başlamayın; çünkü Allah’a hamd olsun, siz hüccet üzeresiniz (doğru yoldasınız). Onlar başlayıncaya kadar beklemeniz, sizin için onların aleyhine başka bir delildir. Allah’ın iz¬niyle düşman bozguna uğradığı zaman kaçanları öldürmeyin, kendilerini koruyamayanlara zarar vermeyin, yaralıları katletmeyin ve kadınlara eziyet etmeyin.”*10924


                            5359.İmam Ali (a.s): “Resulullah (s.a.a) müşriklerin şehirlerine zehir saçmayı yasaklamıştır.” *10925


                            5360.İmam Zeyn’ul-Abidin (a.s): “Eğer yol gidecek gücü olmayan birini esir alacak olursan ve onu taşıyacak bir aracın da yoksa onu öldürme, serbest bırak. Zira imamın onun hakkındaki hükmünün ne olduğunu bilemezsin.” *10926


                            10922* Kurb’ul-İsnad, 131/456
                            10923* Nehc’ul Belağa, 124. hutbe
                            10924* a. g. e. 14. mektup
                            10925* el-Kafi, 5/28/2
                            10926* İlel’uş-Şerayi’, 565/1


                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                              1470. Bölüm

                              Savaş Hiledir

                              5361.Resulullah (s.a.a): “Sana aşikar olanı söyle; zira savaş hiledir.” *10927

                              10927* Kenz’ul-Ummal, 10892

                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet

                                1471. bölüm

                                Savaştan Kaçmaktan Sakındırmak


                                “Tekrar savaşmak için bir tarafa çekilme veya diğer bir bölüğe ulaşıp mevzi tutma durumu dışında öyle bir günde arkasını düşmana dönen kimse Allah’tan bir gazaba uğramış olur. Onun yeri cehennemdir. Ne kötü bir dönüştür!” *10928


                                5362.İmam Ali (a.s) Siffin’de ashabına şöyle buyurmuştur: “Sürekli saldırın ve kaçmaktan utanın. Zira savaş
                                5363.meydanlarından kaçmak geridekiler ve gelecektekiler için ebedi bir utanç ve hesap günü için ise ateştir. Gönül rahatlığı içinde savaşın; sevinç ve ruh hafifliği ile ölüme doğru yürüyün.” *10929


                                5364.İmam Sadık (a.s): “Her kim savaşta iki kişi karşısında kaçarsa işi kaçış sayılır. Ama eğer savaşta üç kişi karşısında kaçarsa işi kaçış sayılmaz.” *10930


                                5365.İmam Rıza (a.s): “Allah savaş meydanlarından kaçmayı haram kılmıştır. Çünkü bu dinin zayıflamasına, Peygamberleri (a.s) ve adil İmamları (a.s) hafife almaya sebep olur.” *10931


                                10928* Enfal, 16
                                10929* Nehc’us-Saadet, 2/232
                                10930* el-Kafi, 5/34/1
                                10931* Uyun-u Ahbar’ir-Rıza (a.s), 2/92/1


                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X