Kuran ve cagdas Bilim
Cagdas tefsirciler, ayni yorumu tekrar ele alirlar. Yusuf Ali (1934), yaratilis safhalarindan bahseden bütün ayetlerin tefsirinde, -baska yerlerde "günler" diye aciklanan- eyyam kelimesinin, gercekte "uzun devreler", "caglar" manasina alinmasi gerektigi üzerinde israr eder.
Su halde, kainatin yaratilis safhalari hususunda Kuranin alti rakamiyla ifade ettigi uzun zaman devrelerini gözönünde bulundurdugu kabul edilebilir. süphe yok ki, cagdas bilim, kainatin olusumuyla sonuclanan karmasik sürecin cesitli devrelerinin, alti devre oldugu iyice ortaya koymus degildir. Fakat, bizim bildigimiz günlerin, yanlarinda hicbir deger ifade etmeyecegi cok uzun zaman devrelerinin söz konusu oldugunu kesinlikle ispat etmistir.
Yaratilisi konu edinen Kuran pasajlarinin en uzun olanlarindan biri, yer ve gökle ilgili olarak cereyan etmis olan hadiseleri yan yana zikrederek yaratilisi anlatir. Burasi, 41. surenin 9-12. ayetleridir:
Allah, Hz. Peygambere, söyle hitap ediyor:
"De ki: siz yeri iki günde (devrede) yaratani mi tanimiyor ve O'na esler kosuyorsunuz? iste alemlerin Rabbi O'dur"
"yeryüzüne sabit daglar yerlestirdi, onda bereketler yaratti, riziklarini arayanlar icin, oradaki gidalari ölcü ile tam dört günde (devrede) takdir etti"
"Ayrica duman halinde bulunan göge yöneldi, ona ve yere: 'isteyerek veya istemeyerek gelin!' dedi. Her ikisi de: 'isteyerek geldik' dediler"
"Böylece onlari, iki günde (devrede) yedi gök yapti ve her gögün isini kendisine bildirdi. En yakin gögü lambalarla ve koruma ile (yani koruyucu güclerle) donattik. iste bu, O Aziz, Alim (Allah)in takdiridir"
Meali verilen ayetler, cesitli yönlere temas etmektedirler ki, onlarin üzerinde ileride durulacaktir: Gök maddesinin baslangictaki gaz hali ve göklerin, sembolik olarak yedi sayisiyla bildirilmesi gibi. sayinin delaleti de ileride görülecektir. Keza Allah ile baslangic halindeki yer ve gök arasinda karsilikli konusma da semboliktir. burada sadece meydana getirilen göklerin ve yerin, ilahi buyruklara boyun egmeleri anlatilmak istenmistir.
Bazi tenkitciler bu pasajla, yaratilisin alti devrede oldugunu bildiren ifade arasinda celiski bulundugunu sanmislardir. yerin iki devrede meydana getirilmesini, yeryüzü sakinleri icin riziklarinin dört devredeki takdir ve taksiminin ve göklerin iki günde teskil edilmesini toplamak suretiyle sekiz devrelik bir sayi elde edilir ki, bu da yukarida belirtilen alti devre ile celisir.
Gercekten, yeryüzünden baslayarak göge yükselen bir tefekkürle Allahin kudreti hakkinda; insani düsünmeye cagiran bu metin, Arapca "Summe" kelimesiyle birbirine bitistirilmis iki bölüm ortaya koyar. "Summe" kelimesini biz "ayrica (de plus"
diye tercüme ettikse de, bu kelime ayni zamanda "müteakiben" yahut "arkasindan", "üstelik" gibi manalara da gelebilir. su halde burada zikrolunan hadiselerin birbirinin ardindan gerceklestigi manasi cikabilecegi gibi, bu hadiseleri düsünen insanin zihnindeki bir siralanis manasi da cikabilir.
Keza ard arda gelis kastedilmeksizin, sadece bu hadiseler yan yana zikredilmis de olabilir. ne olursa olsun, gögün yaratilis devreleri, pek ala yerin yaratilis devreleri ile ayni zamanda gerceklesmis olabilir. Kainatin baslangictaki olusum sürecinin kuranda nasil bildirildigi ve cagdas bilgilere tam uygun olarak bu sürecin göklere ve yere, birlikte olmak üzere nasil uygun geldigi biraz sonra incelenecektir. burada söz konusu edilen hadiseler arasinda es zamanlilik görmenin, tamamen yerinde oldugu da o zaman anlasilacaktir.
bundan ötürü, burada zikrolunan pasaj ile kainatin alti safhada veya devrede yaratildigini bildiren öteki kuran metinleri arasinda, herhangi bir catisma bulunmadigi anlasilmaktadir
Cagdas tefsirciler, ayni yorumu tekrar ele alirlar. Yusuf Ali (1934), yaratilis safhalarindan bahseden bütün ayetlerin tefsirinde, -baska yerlerde "günler" diye aciklanan- eyyam kelimesinin, gercekte "uzun devreler", "caglar" manasina alinmasi gerektigi üzerinde israr eder.
Su halde, kainatin yaratilis safhalari hususunda Kuranin alti rakamiyla ifade ettigi uzun zaman devrelerini gözönünde bulundurdugu kabul edilebilir. süphe yok ki, cagdas bilim, kainatin olusumuyla sonuclanan karmasik sürecin cesitli devrelerinin, alti devre oldugu iyice ortaya koymus degildir. Fakat, bizim bildigimiz günlerin, yanlarinda hicbir deger ifade etmeyecegi cok uzun zaman devrelerinin söz konusu oldugunu kesinlikle ispat etmistir.
Yaratilisi konu edinen Kuran pasajlarinin en uzun olanlarindan biri, yer ve gökle ilgili olarak cereyan etmis olan hadiseleri yan yana zikrederek yaratilisi anlatir. Burasi, 41. surenin 9-12. ayetleridir:
Allah, Hz. Peygambere, söyle hitap ediyor:
"De ki: siz yeri iki günde (devrede) yaratani mi tanimiyor ve O'na esler kosuyorsunuz? iste alemlerin Rabbi O'dur"
"yeryüzüne sabit daglar yerlestirdi, onda bereketler yaratti, riziklarini arayanlar icin, oradaki gidalari ölcü ile tam dört günde (devrede) takdir etti"
"Ayrica duman halinde bulunan göge yöneldi, ona ve yere: 'isteyerek veya istemeyerek gelin!' dedi. Her ikisi de: 'isteyerek geldik' dediler"
"Böylece onlari, iki günde (devrede) yedi gök yapti ve her gögün isini kendisine bildirdi. En yakin gögü lambalarla ve koruma ile (yani koruyucu güclerle) donattik. iste bu, O Aziz, Alim (Allah)in takdiridir"
Meali verilen ayetler, cesitli yönlere temas etmektedirler ki, onlarin üzerinde ileride durulacaktir: Gök maddesinin baslangictaki gaz hali ve göklerin, sembolik olarak yedi sayisiyla bildirilmesi gibi. sayinin delaleti de ileride görülecektir. Keza Allah ile baslangic halindeki yer ve gök arasinda karsilikli konusma da semboliktir. burada sadece meydana getirilen göklerin ve yerin, ilahi buyruklara boyun egmeleri anlatilmak istenmistir.
Bazi tenkitciler bu pasajla, yaratilisin alti devrede oldugunu bildiren ifade arasinda celiski bulundugunu sanmislardir. yerin iki devrede meydana getirilmesini, yeryüzü sakinleri icin riziklarinin dört devredeki takdir ve taksiminin ve göklerin iki günde teskil edilmesini toplamak suretiyle sekiz devrelik bir sayi elde edilir ki, bu da yukarida belirtilen alti devre ile celisir.
Gercekten, yeryüzünden baslayarak göge yükselen bir tefekkürle Allahin kudreti hakkinda; insani düsünmeye cagiran bu metin, Arapca "Summe" kelimesiyle birbirine bitistirilmis iki bölüm ortaya koyar. "Summe" kelimesini biz "ayrica (de plus"

Keza ard arda gelis kastedilmeksizin, sadece bu hadiseler yan yana zikredilmis de olabilir. ne olursa olsun, gögün yaratilis devreleri, pek ala yerin yaratilis devreleri ile ayni zamanda gerceklesmis olabilir. Kainatin baslangictaki olusum sürecinin kuranda nasil bildirildigi ve cagdas bilgilere tam uygun olarak bu sürecin göklere ve yere, birlikte olmak üzere nasil uygun geldigi biraz sonra incelenecektir. burada söz konusu edilen hadiseler arasinda es zamanlilik görmenin, tamamen yerinde oldugu da o zaman anlasilacaktir.
bundan ötürü, burada zikrolunan pasaj ile kainatin alti safhada veya devrede yaratildigini bildiren öteki kuran metinleri arasinda, herhangi bir catisma bulunmadigi anlasilmaktadir
Yorum