Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

tarık suresinde geçen insanın yaratılışı

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    tarık suresinde geçen insanın yaratılışı

    Tarık Suresinde bahsedilen meni mi ? İnsan mı?

    Bu iddiaya göre Tarık suresindeki 7. ayette geçen ifadede meninin kaburga ve bel kemiği arasından çıktığı fakat bunun bilimle çeliştiği söylenmektedir.
    Çünkü bilimsel olarak meninin testislerde üretildiği bilinmektedir.
    İlk başta bu konuyla ilgili ayetlere bakıp sonra üzerinde tartışalım. Tarık suresindeki ayetler şöyle:

    86/5- İnsan bir baksın, hangi şeyden yaratıldı?
    86/6- Dökülüp atılan bir sudan yaratıldı.
    86/7- Bel kemiği ile kaburgalar arasından çıkar.
    86/8- Şüphesiz (Allah), onu yeniden-döndürmeye güç yetirendir.

    5. ayette Allah insanın neden yaratıldığını sorar. 6. ayette ise onun dökülüp atılan meniden yaratıldığını söyler. 7. ayette ise onun belkemiği ile kaburga
    arasından çıktığı ifade edilir. 7.ayette çıkan şeyin meni olduğunu söyleyenler varsa da burada söylenen insanın çıkışıdır. Yani belkemiği ile kaburga arasında
    tarif edilen yer bebeğin anne karnında oluştuğu yerdir. Bir sonraki ayette “o” zamiri insana gittiği açıktır. Eğer 8. ayete dikkatli bakılırsa “onu tekrar
    döndürmeye güç yetirendir” ifadesiyle, insanın tekrar öldükten sonra yaratılacağından söz edildiği görülür. Yani buradaki “o” ifadesi insandır. 7. ayette
    de “çıkan” olarak söylenenin insan olduğu açıklanmış olur.
    7. ayetteki ifadede çıkan şeyin meni olduğu düşünülmüş ve bu şekilde açıklanmaya çalışılmıştır. Tabi bu da günümüzdeki bilimsel gerçeklerle çelişmektedir.
    Oysa ayetin geliş ve gidişi dikkatli okunduğunda burada kaburga ve belkemiği arasından çıkan şeyin insan olduğu, yani anne karnında insanın oluşumu ve
    doğumunun anlatıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu ayetin bilimle çelişmesi söz konusu değildir.


    5- İnsan neyden yaratılmıştır?

    İnsanın yaratılışı hakkında bir çok ayet vardır. Bu ayetlerde Allah, insanın farklı şeylerden yaratıldığını ifade etmektedir. Bazılarında insanın topraktan
    bazılarında kuru balçıktan bazılarında sudan bazılarında ise alaktan yaratıldığı ifade edilmektedir. Bu farklı ifadelerin olması, bir çelişki gibi gösterilmeye
    çalışılsa da, burada bir çelişki yoktur. Bu farklı anlatımların hepsi gerçeği ifade etmektedir.

    İnsanın yaratılışı farklı adımlarda ve farklı safhalar içinde olmuştur. Bu safhaların farklılığından dolayı ayetlerde bu adımlar farklı farklı ifade edilmiştir.
    Şimdi ayetlere teker teker bakalım:

    Adem’in ilk yaratılışı temel olarak topraktandır.

    1 öğeli liste
    • Şüphesiz, Allah katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona "ol" demesiyle o da hemen oluverdi. (3 Ali İmran Suresi
    - 59)

    liste bitişi

    Allah Adem’i ilk başta toprağı kullanarak yapmıştır. İnsanda var olan tüm atomlar toprakta da vardır. Allah toprağı kullanırken insanı belli bir şekilde
    planlamış ve bir suret vermiştir. Bu safhada yine toprak kökenli olan onun su ile karışımı olan balçığı kullanmış ve bu daha sonra bir ısı etkisi altında
    kurutulmuştur. Temel olarak köken topraktır, bu toprak balçık halinde insan olarak biçimlendirilip kurutulmuştur. Bu diğer bir safhadır:

    1 öğeli liste
    • Hani Rabbin meleklere demişti: "Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan bir beşer yaratacağım." (15 Hicr Suresi - 28)

    liste bitişi

    Adem’in yaratılışının dışında genel olarak insanın ayrı bir yaratılışı vardır. Bu yaratılışın başlangıcı ise rahimlere dökülen menidir. Ayetlerde ifade
    edilen insanın bu yaratılışıdır.

    1 öğeli liste
    • Allah sizi topraktan yarattı, sonra bir damla meniden (nutfeden). Sonra da sizi çift çift kıldı. O'nun bilgisi olmaksızın, hiç bir dişi gebe kalmaz ve
    doğurmaz da. Ömür sürene, ömür verilmesi ve onun ömründen kısaltılması da mutlaka bir kitapta (yazılı)dır. Gerçekten bu, Allah'a göre kolaydır. (35 Fatır
    Suresi - 11)

    liste bitişi

    Meryem suresindeki ayette ise ortada hiç bir şey yokken insanın bu şekilde gözle görülmeyecek kadar küçük sperm ve yumurta hücrelerinden yaratmasından dolayı,
    “önceden hiç bir şey değilken” ifadesini kullanmaktadır:

    1 öğeli liste
    • İnsan önceden, hiç bir şey değilken, gerçekten bizim onu yaratmış bulunduğumuzu (hiç) düşünmüyor mu? (19 Meryem Suresi - 67)

    liste bitişi

    Gerçekten ortada bir insan yokken Allah mucizevi bir plan içinde insanı yaratmıştır.

    Yumurtanın sperm ile birleşmesiyle anne karnında alak (cenin) oluşmaktadır. Bu da insanın yaratılışındaki diğer bir safhadır. İnsanlar bu safhadan geçerek
    yaratılırlar.

    1 öğeli liste
    • Yaratan Rabbin adıyla oku. O, insanı bir alak'tan yarattı (Alak Suresi - 1/2)

    liste bitişi

    Sonuç olarak insanın ve Adem’in yaratılışında geçirdiği safhalar düşünüldüğünde yukarıda bildirilen ayetlerin hepsinin bir gerçekliği ifade ettiği ve kesinlikle
    aralarında bir çelişki olmadığı açıkça görülmektedir.

    "eğer sıffinde engellenebilseydi cansız kuranın mızraklanışı o zaman kerbelada mızraklanmazdı canlı kuranın başı"

    #2
    Ynt: tarık suresinde geçen insanın yaratılışı

    5. ayette Allah insanın neden yaratıldığını sorar. 6. ayette ise onun dökülüp atılan meniden yaratıldığını söyler. 7. ayette ise onun belkemiği ile kaburga
    arasından çıktığı ifade edilir. 7.ayette çıkan şeyin meni olduğunu söyleyenler varsa da burada söylenen insanın çıkışıdır.
    1) 7. ayette meni değilde İnsan olduğunu söyleyen islami bir kaynak verebilir misiniz? Yoksa bu sadece sizin şahsi yorumunuz mu?
    2) Liste bitişi nedir? :hihi

    Yorum


      #3
      Ynt: tarık suresinde geçen insanın yaratılışı

      her iki manayada yorumlanabilir.

      Yorum


        #4
        Ynt: tarık suresinde geçen insanın yaratılışı

        13 Sonra onu dayanıklı bir karar yerinde bir damlacık haline getirdik.

        14 Sonra o damlacığı asılıp tutunan birşeye dönüştürdük...

        23 Müminun Suresi 13-14

        Ayetin çevirisinde "asılıp tutunan şey" olarak çevirdiğimiz kelimenin Arapçası "alak"tır. Bu kelimenin Arapça'daki temel anlamı "asılı duran, tutunan madde"dir. Bu yüzden ayeti bu temel anlamıyla çevirmek en doğru çeviridir.

        Peygamberimiz'in yaşadığı dönemde embriyoloji bir bilim dalı olarak ele alınmıyordu. Bu yüzden embriyolojiyle ilgili terminoloji de yoktu. Kuran, indiği dönemdeki insanların kullandığı kelimelerden, embriyonun durumunu en iyi tarif edenlerle embriyonun aşamalarını açıklar. Rahime atılan küçük bir damlacık olan zigot, rahim duvarına "asılıp tutunmaktadır". İşte Kuran, bu "asılıp tutunma" olayını açıklayarak indiği dönemde bilinmeyen, yaratılışımızda geçirdiğimiz bir aşamayı açıklamaktadır. Bu yüzden "alaka" kelimesini temel anlamının dışında "embriyo" şeklinde tercüme etmek, hem tercümenin yeterince aslına uygun olmaması, hem de ayetin esprisini ortaya koyamaması açısından uygun değildir. Peygamberimiz'in yaşadığı dönemde embriyolojik terminoloji olmadığından, embriyo için özel bir kelime kullanılmış gibi yapılan tercüme doğru olmayacaktır. Kan pıhtısı diye ayeti tercüme etmek de kelimenin temel anlamına ve ayetin işaretine terstir. Kan pıhtısının yapışkan yapısından dolayı ayetin tercümesine yakıştırıldığına, hatta sözlüklere bu mananın yan bir anlam gibi bile eklendiğine tanık olabilirsiniz. Bunun sebebi ayetin anlamını kavrayamayanların kendi yakıştırmalarını tercümeye sokmalarıdır. Kuran'ın inişinden yüzlerce yıl sonra bile anne rahminde "asılıp tutunan" bir aşama geçirdiğimiz bilinmediği için, "alaka" kelimesi, bu temel anlamı dışında anlamlandırılmaya çalışılmıştır. Fakat gelişen embriyoloji bilimi gerçekten de "alaka"nın temel anlamıyla ifade ettiği gibi annelerimizin rahminde bir aşama geçirdiğimizi ortaya koydu.

        TARİHİN KARANLIKLARINDA KURAN'IN AYDINLIĞI

        Kuran'ın çağdaşı olan eserleri, O'nun inişinden önce insanların yazdıkları eserleri veya O'nun inişinden sonraki yüzyıllarda yazılan eserleri incelersek, insan üremesi hakkında sürekli yanlış fikirlerin ortaya konduğuna tanık oluruz. Ortaçağ boyunca mitolojiler ve temelsiz spekülasyonlar bu konuda kendini gösterdi. 1651 yılında Harvey'in "Yaşayan her şey ilkin bir yumurtadan oluşur ve embriyo kısım kısım aşamalarla oluşur” fikri, embriyolojinin bilim tarihindeki temel aşaması olmuştur. Mikroskobun icadından faydalanılan 17. yüzyılda, hâlâ yumurta ile spermin karşılıklı rolleri tartışılmaktaydı. Büyük doğa bilgini Buffon "Ovistler" safında yer alıyordu. Aynı safta yer alan Bonnef, tohumların içiçe yuvalanması kuramını savunuyordu:

        “Kurama göre ilerde doğacak insan döllerinin bütün bireyleri birbirinin içinde yuvalanmış olmak üzere insan türünün annesi olan Havva'nın yumurtalığında bulunmaktadır. Bu varsayım

        18. yüzyılda oldukça itibar görmüştür.”

        Kuran ve bilim arasındaki uyumu keşfedip Müslüman olan Prof. Dr. Maurice Bucaille bu bilgileri verdikten sonra kendi yorumunu şöyle yapar: "Hâlâ hayalci doktrinlerin itibar gördüğü bu 18. yüzyıldan bin küsur yıl önce insanlar Kuran ile tanışmışlardı. Onun insanın üreyişi konusundaki haberleri, sade tabirler içerisinde temel gerçekleri ifade etmekteydi ki, bunları keşfetmek için insanlar asırlarını vereceklerdir."

        Kanada'nın Toronto üniversitesi'nde anatomi profesörü olan ve Kuran'ın embriyoloji üzerine söylediklerinin, bir insanın bilgisiyle 7. asırda söylenmesinin mümkün olmadığını söyleyen Keith Moore ise özetle şöyle demektedir: "Kuran'ın insanın gelişimi üzerine söylediklerinin 7. yüzyılda söylenmesine imkan yoktur. Hatta bundan bir asır önce bile bu bilgiler tam bilinmiyordu. Bu ayetleri ancak şu anda hakkıyla anlıyoruz, çünkü modern embriyolojinin gelişimi bu ayetleri anlamamıza olanak tanımıştır."

        Gerçekten de tarihi incelediğimizde, insanın anne karnındaki gelişimini hiçbir yanlışa sapmadan ortaya koyan bir tek Kuran'dır. örneğin bu bölümde incelediğimiz insanın anne rahminde "asılıp tutunan" bir aşama geçirdiğini söyleyen ayetleri ele alalım. Kuran dışında, tüm tarih boyunca bu bilgiyi açıklamış olan tek bir kaynak bile gösterilemez. Ancak mikroskobun icadı ve geliştirilmesi, fizyoloji, anatomi, embriyoloji alanındaki ilerlemelerin birleşimiyle insanoğlu bu bilgiyi çok yakın tarihlerde bilimsel platformda öğrenmiştir.

        İşte bunlar Allah'ın delilleridir (ayetleridir). Bunları sana gerçek olarak okuyoruz. öyleyse onlar Allah'tan ve delillerinden (ayetlerinden) sonra hangi söze inanıyorlar.

        45 Casiye Suresi 6

        Yorum


          #5
          Ynt: tarık suresinde geçen insanın yaratılışı

          Sonra o damlacığı asılıp tutunan birşeye dönüştürdük. Sonra asılıp tutunan şeyi, bir çiğnemlik et parçası haline getirdik. Sonra bir çiğnemlik et parçasını, kemik olarak yarattık. Sonra kemiğe et giydirdik.

          23 Müminun Suresi 14

          ... Kemiklere de bir bak. Nasıl yerli yerince düzenliyoruz onları ve sonra da onlara et giydiriyoruz...

          2 Bakara Suresi 259

          Tercümede geçen "bir çiğnemlik et" ifadesi, Arapça "mudga" kelimesinin karşılığıdır. Kemiğe giydirilen et vurgulanırken geçen "et" ifadesi ise ayette "lahm" kelimesi ile anlatılır. Bu deyim "taptaze et" gibi eti vurgular. Bu ayrımın altını çizmekte fayda vardır.

          Embriyo başlangıçta kemiksiz bir çiğnemlik et formundadır. Embriyodaki kıkırdak doku, ayette söylendiği gibi sonradan kemikleşmeye başlar. Yine aynen ayetin söylediği gibi kemikleşme başladıktan daha sonra kas etleri oluşarak kemikleri sarar. Ayette geçen "lahm" kelimesi kas etleri için kullanılmaktadır. Kuran'da 1400 yıl önce haber verilen bu oluşum sırasından bilim çok yakın döneme dek habersizdi. Bu dönemde kemiklerin ve kasların beraber oluştuğu düşünülüyordu. Gelişmiş mikroskoplar ve anne karnının içine giren mikro kameralar, Kuran'ın haklılığını bir kez daha göstermiştir.

          Yorum


            #6
            Ynt: tarık suresinde geçen insanın yaratılışı

            Herkes Kuran ayetlerine kafasına göre anlam verirse ortaya böyle gareberler çıkabilir.Ayetlere bakıldığında ve bütünlüğünü bozmadığımızda bir insanın nasıl yaratıldığına isaret etmektedir.5 ve 6.ayetlerden sonra gelen 7. ayete ise bambaşka bir açıklama getirilmekte ve orada anlatılanın MENİ değilde genel olarak insanın doğumuna işaret olduğu tezi savunulmuş.Tabi bu güne kadar gelmiş geçmiş tüm Kuran çevirilerine ve ayetleri açıklayan tefsirlerin hilafına yapılan bir açıklama.

            Aşağıdaki Kuran çevirilerinin hepsi Tarık/7 ayete Bu su(Meni) açıklaması getirmişler.Tabiki ortaya çıkan bilime aykırı garabeti de halkın gözünden kaçırmak için akla hayale gelmeyen izahatlar yapmışlardır.Her zaman ki gibi bir kaç örnekle durumu açıklayayım.

            İmam İskender Ali Mihr : (O sıvı), omurga ile göğüs kafesi arasından (orada bulunan iki sinir merkezinin organize çalışması sonucu) çıkar.
            Diyanet İşleri : Bu su, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar.
            Adem Uğur : (O su) sırt ile göğüs kafesi arasından çıkar.
            Ali Bulaç : (Bu su,) Bel kemiği ile kaburgalar arasında(ki organlar)dan çıkar.
            Ali Fikri Yavuz : (O su, erkeklerde) bel kemiği ve (kadınlarda) göğüs kemikleri arasından çıkar.
            Bekir Sadak : (6-7) O, erkek ve kadinin beli ile gogusleri arasindan atilagelen bir sudan yaratilmistir.
            Celal Yıldırım : O, bel nahiyesi ile göğüsler nahiyesinden (oluşup) çıkar.
            Diyanet İşleri (eski) : (6-7) O, erkek ve kadının beli ile kaburga kemikleri arasından atılagelen bir sudan yaratılmıştır.
            Diyanet Vakfi : (5-8) İnsan neden yaratıldığına bir baksın! Atılan bir sudan yaratıldı. (O su) sırt ile göğüs kafesi arasından çıkar. İşte Allah (başlangıçta bu şekilde yarattığı) insanı tekrar yaratmaya da kadirdir.
            Edip Yüksel : Omurga ile kaburga kemikleri arasından çıkar.
            Elmalılı Hamdi Yazır : Ki sulb ile sîneler arasından çıkar
            Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ki, arka kemiği ile göğüs kemikleri arasından çıkar.
            Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O su, erkeğin sulbü ile kadının göğüs kemikleri arasından çıkar.
            Gültekin Onan : (Bu su,) Bel kemiği ile kaburgalar arasında(ki organlar)dan çıkar.
            Hasan Basri Çantay : Ki (erkeğin) arka kemiği ile (kadının) göğüs kemikleri arasından çıkıyor o.
            Muhammed Esed : (erkeğin) beli ile (kadının) leğen kemiği arasından çıkan.
            Ömer Nasuhi Bilmen : (6-7) Bir atılan sudan yaratılmıştır ki, arka kemiği ile göğüs kemikleri arasından çıkıverir.
            Şaban Piriş : O, bel ile göğüs kemikleri arasından çıkan.
            Suat Yıldırım : (6-7) O, bel ile göğüs nahiyesinden çıkan, atılan bir sudan yaratıldı.
            Süleyman Ateş : Bel ile kaburga kemikleri arasından çıkan (bir sudan).
            Tefhim-ul Kuran : (Bu su,) Bel kemiği ile kaburgalar arasında(ki organlar)dan çıkar.
            Yaşar Nuri Öztürk : Bel ile kaburgalar arasından çıkar o su.

            Bütün Kuran çevirilerinde Meni'ye işaret edilmiş.

            Diğer yandan sizin söylediğiniz gibi olabilmesi için sadece Kadına hitap eden bir ayet olması gerekirdi.Çünkü sizin iddianızın doğru olabilmesinin yollarından biride budur.Oysa ayete bakıldığında böyle bir ifade olmadığı gibi ,buna benzer bir açıklamayıda kimse yapmamış.
            Ayetteki bilimsel hatanın farkında olan bazı çevirmenlerde okuyucunun kafası karıştırmak için araya kadının göğüs kafesi-erkeğin beli gibi bir takım parantez içi açıklamaları Kuran'a eklemekte bir beis görmemişler.

            Zor işler bunlar.Kuranda insanın doğumuna ilişkin olağanüstü bir bilgi bulunmamakta.Sadece 6.yüzyılda bu konuda ortalama Arabın bilgisi neyse ,Kuran'da da o var.Ama siz Kuran'a daha fazla iman edebilmek için bilimsel bir takım keşifler bulmak isterseniz benim buna yapabileceğim fazla bir şey olamaz.Ama Kuranda olmayan şeyleri de içinde varmış gibi sunarsanız benimde itirazlarımı kabul etmeniz gerekecek.
            Hem neden Kuranda mucizevi bir takım özellikler ile bilimsel verilere işaretler arıyorsunuz ki!

            Sadece Kuran yetmez mi?Gönlünüzü kandırmıyor mu?Daha mucizevi yönler yükleyerek kendinizi kandırmaya ihtiyacınız mı var?

            Yorum


              #7
              Ynt: tarık suresinde geçen insanın yaratılışı

              SEN OYLE DIYORSUN AMA EMBRIYOLOJI PROFOSORU KEITL MOORE OYLE DEMIYOR

              Yorum


                #8
                Ynt: tarık suresinde geçen insanın yaratılışı

                SEN OYLE DIYORSUN AMA EMBRIYOLOJI PROFOSORU KEITL MOORE OYLE DEMIYOR
                Binlerce uzman içinde sadece bir tanesine itibar etmen seni kurtarmaya yetiyorsa,sen inanmaya devam et.Çoğunluğun Evrim teorisini benimsediğini unutma ama.

                Yorum


                  #9
                  Ynt: tarık suresinde geçen insanın yaratılışı

                  [quote author=hacı link=topic=16464.msg104372#msg104372 date=1284403350]
                  SEN OYLE DIYORSUN AMA EMBRIYOLOJI PROFOSORU KEITL MOORE OYLE DEMIYOR
                  Binlerce uzman içinde sadece bir tanesine itibar etmen seni kurtarmaya yetiyorsa,sen inanmaya devam et.Çoğunluğun Evrim teorisini benimsediğini unutma ama.
                  [/quote]

                  cogunluk evrimi terkediyor amerikada.akıllı tasarım diyorlar artık bir akıl var diyorlar.ben amerikada master yaptım direk gordum.artık tesaduf anlyısı curuyor.

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: tarık suresinde geçen insanın yaratılışı

                    musavi konuyu henüz okudum mesajların için teşekkürler
                    sayın hacı açık söyleyim mesajınızı okuyunca bir araştırma yapma gereği duymadım
                    menide bir sudur sonuçta ne fark eder ki
                    biz kurandaki sırların çıkmasıyyla ona olan hayranlığımız artıyor yoksa birşeyleri evrimciler gibi yalan yanlış resimler çizerek yada bir sıradan kemiği evrime delil tutmaya çalışarak bir şeyler yapma çabasında değiliz
                    tüm bilimsel verileri hep bir kişi söylemiştir zaten bilim üzerinde çalışmış sonra katılmıştır
                    herşeyin bir hazm süresi vardır değilmi
                    eskiden tüm dünya oruç için müslümanların bir ay aç kalması vücudun vitaminsiz kalması olarak gösterirdi bir kaç yüzıl geçti gitti şimdi dünya orucun bilimsel mucize olduğunu hatta orucun bıçaksız ameliyat olduğunu söylemekte...
                    "eğer sıffinde engellenebilseydi cansız kuranın mızraklanışı o zaman kerbelada mızraklanmazdı canlı kuranın başı"

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: tarık suresinde geçen insanın yaratılışı

                      [quote author=muttaki link=topic=16464.msg104568#msg104568 date=1284573359]
                      musavi konuyu henüz okudum mesajların için teşekkürler
                      sayın hacı açık söyleyim mesajınızı okuyunca bir araştırma yapma gereği duymadım
                      menide bir sudur sonuçta ne fark eder ki
                      biz kurandaki sırların çıkmasıyyla ona olan hayranlığımız artıyor yoksa birşeyleri evrimciler gibi yalan yanlış resimler çizerek yada bir sıradan kemiği evrime delil tutmaya çalışarak bir şeyler yapma çabasında değiliz
                      tüm bilimsel verileri hep bir kişi söylemiştir zaten bilim üzerinde çalışmış sonra katılmıştır
                      herşeyin bir hazm süresi vardır değilmi
                      eskiden tüm dünya oruç için müslümanların bir ay aç kalması vücudun vitaminsiz kalması olarak gösterirdi bir kaç yüzıl geçti gitti şimdi dünya orucun bilimsel mucize olduğunu hatta orucun bıçaksız ameliyat olduğunu söylemekte...
                      [/quote]

                      Konunun bu denli körü körüne tarafgirlikle savunulması ,haliyle benim açımdan takdire şayan.

                      Bir kere ''Meni'' sıvı olarak tanımlanamaz.Meniye akıcılığı kazandıran Prostatdır.

                      Onu geçelim.Burada tartışılan meninin sıvı olup olmaması değil,menin üretim merkezi.

                      Kuran'a göre meni bel-sırt gibi bir yerden üretiliyor.
                      Modern tıp testislerde üretiliyor diyor.

                      ...EDİT...

                      Daha ne diyeyim- nasıl anlatayım kardeşim.

                      Yorum

                      YUKARI ÇIK
                      Çalışıyor...
                      X