Ynt: Maide 6 da ayaklarınızı mesh-edin mi deniliyor?
Bir giriş olarak önce şunu söyleyelim ki, böyle bir iddia ne dine, ne de akla uyar. “İmametin ilahî makam” olduğunu söylemekle ne kast ediliyor? Eğer gerçekten imamet Allah’ın makamı ise, o zaman ne kadar müçtehit imam varsa hepsinin uluhiyete -haşa- iştirak etmeleri gerekir ki, bunu ne mümin ne de gayri müslim kabul edebilir...
Bu çok fasit bir akıl yürütme olmuş. Şiaya göre İmamet kelimesinin anlamını almış, Sünniliğe göre imam kabul edilenlere uygulanmış. Böyle olur mu? Ben şimdi Sünniliği değerlendirirken Sünniliğe göre namazın şartlarını kabul edip, sonra da bu şartlara aykırı olarak şiaya göre namazı bozan şeyleri bağlasam bu haliyle Sünniliği eleştirsem olur mu! Hayır. Bir sistem kendi içinde değerlendirilir. İmametin anlamı şiaya göre alınacaksa, kimlerin imam olduğu da şiaya göre alınmalı ve varsa sorun o zaman şia eleştirilmeli. Ama böyle olmaz. Bu hiç ilmi, hiç adil değil.
Şimdi ilgili ayetin mealini yazalım ve sonra da ayetin açıklamasına devam edelim:
“Şunu da hatırda tutun ki: Bir vakit Rabbi İbrâhim’i birtakım emirlerle sınamıştı. O da onları hakkıyla yerine getirdiğinden Rabbi kendisine: “Seni insanlara imam (önder) yapacağım.” dedi. İbrâhim: “Ya Rabbî, neslimden de (önderler çıkar!)” deyince, Allah: “Zalimler ahdime (nübüvvete) nail olamazlar.” diye buyurdu.”(Bakara, 2/124).
Bu ayetten açıkça anlaşılıyor ki, Hz. İbrahim (as) gibi bir peygamberin neslinden de takva sahipleri yanında, zalim ve fasık olanları da olacaktır.
“Kendisine de İshak’a da feyiz ve bereketler verdik. Onların neslinden gelenler arasında iyi davranan da var, kendi nefsine açıkça zulmeden de!”(Saffat, 37/113)
mealindeki ayette bu gerçeğe vurgu yapılmıştır.
Burda geçenlere şia hayır demiyor ki! Yazar neden bunu zikretmiş! Çünkü şia kabul etsin reddetsin birkaç doğru alacak okura gösterecek ki ben doğruyu savunuyorum bana inanın. Bu sağladığı güvenle şiayı eleştirmeye çalışacak. Hangi şia İbrahim a.s. soyundan zalim çıkmayacak , tüm soyu masum olacak diyor ki bunu eleştiriyor! Bu da açıkça bir saptırmaca ve beleş puan toplama kaygısı!
Demek ki takva sahipleri, peygamber manasındaki imam olabilirler, fakat onlardan zalim olanlar, önder, lider anlamındaki imam olsalar bile, peygamber olamazlar.(bk. Taberî, Razî, İbn Kesir, Alusî, Bakara, 124. ayetin tefsiri).
İşte bunu desin. Çünkü Şia ile bu konuda Sünnilik farklı düşünüyor. Zaten yazarın amacı da şiayı eleştirmek değil mi! Öyle boş atışlarla puan almak yok! Okurlar aptal değil. Önce okura saygı gerekir.
Peygamber manasında İmam da nereden çıktı? Bu ayette geçmiyor ki? Peygamber anlamında İmam kavramı bakara 124’te yok. Tam tersine Peygamberken İmam olmama hali, sınava alınma ve sınavı geçince imam atanma hali var. İmametin şartları ile peygamberliğin şartlarının farklı olduğu vurgulanmaktadır. Zalim olanların İmam olmasından söz etmiyor ki, ayet! Tersine onları ben imam yapmayacağım diyor. Burada mutlak imameti konuşmuyoruz, tamam kafirlerden de İmam var, küfrün İmamları! Ama ayette sözü edilen peygamber anlamında imam değil, imanın önderliği anlamında bir imam. Bunun dışında İbrahim soyunda olsun olmasın küfürde de imamlar olabilir ama ayette bundan hiç söz edilmiyor. Sadece İbrahim soyundan zalimlerin çıkabileceği bunların İbrahim a.s’ın soyumdan imamlar çıkar duasına icabet kapsamında olmadığı açıklanıyor. Yoksa ayetin söz ettiği Peygamberlik anlamında Peygamberliğe eşit bir imamet değil. Aksi halde İbrahim a.s Peygamberken İmam vasfına sahip olduğu açıklanır ve sınava alınmazdı. Burada kilit soru, İbrahim a.s’un bu bahsedilen sınava alındığı sıra, onun Peygamber olduğu sıra mıdır Peygamberlik öncesi midir. Şüphesiz ki Peygamber olduktan sonra sınava alılndığıdır. Çünkü başka ayetlerden anlıyoruz ki bu İbrahim a.s’ın alındığı sınavlar oğlunu kurban etmek gibi ağır sınav. İbrahim a.s onu da geçiyor. İbrahim a.s oğlunu kurban emriyle peygamberlik sonrasında karşılaştı. Ee sınavı kazandığı zaman ne zaman? İmamet öncesi. Demek ki Peygamberken sınava alınıyor bu sınav konularından biri de oğlunu kurban etme emri, bunları geçince İmam atanıyor. Bu şimdi nasıl Peygamberliğe eş ya da Peygamber anlamında İmam oluyor?
Bir giriş olarak önce şunu söyleyelim ki, böyle bir iddia ne dine, ne de akla uyar. “İmametin ilahî makam” olduğunu söylemekle ne kast ediliyor? Eğer gerçekten imamet Allah’ın makamı ise, o zaman ne kadar müçtehit imam varsa hepsinin uluhiyete -haşa- iştirak etmeleri gerekir ki, bunu ne mümin ne de gayri müslim kabul edebilir...
Bu çok fasit bir akıl yürütme olmuş. Şiaya göre İmamet kelimesinin anlamını almış, Sünniliğe göre imam kabul edilenlere uygulanmış. Böyle olur mu? Ben şimdi Sünniliği değerlendirirken Sünniliğe göre namazın şartlarını kabul edip, sonra da bu şartlara aykırı olarak şiaya göre namazı bozan şeyleri bağlasam bu haliyle Sünniliği eleştirsem olur mu! Hayır. Bir sistem kendi içinde değerlendirilir. İmametin anlamı şiaya göre alınacaksa, kimlerin imam olduğu da şiaya göre alınmalı ve varsa sorun o zaman şia eleştirilmeli. Ama böyle olmaz. Bu hiç ilmi, hiç adil değil.
Şimdi ilgili ayetin mealini yazalım ve sonra da ayetin açıklamasına devam edelim:
“Şunu da hatırda tutun ki: Bir vakit Rabbi İbrâhim’i birtakım emirlerle sınamıştı. O da onları hakkıyla yerine getirdiğinden Rabbi kendisine: “Seni insanlara imam (önder) yapacağım.” dedi. İbrâhim: “Ya Rabbî, neslimden de (önderler çıkar!)” deyince, Allah: “Zalimler ahdime (nübüvvete) nail olamazlar.” diye buyurdu.”(Bakara, 2/124).
Bu ayetten açıkça anlaşılıyor ki, Hz. İbrahim (as) gibi bir peygamberin neslinden de takva sahipleri yanında, zalim ve fasık olanları da olacaktır.
“Kendisine de İshak’a da feyiz ve bereketler verdik. Onların neslinden gelenler arasında iyi davranan da var, kendi nefsine açıkça zulmeden de!”(Saffat, 37/113)
mealindeki ayette bu gerçeğe vurgu yapılmıştır.
Burda geçenlere şia hayır demiyor ki! Yazar neden bunu zikretmiş! Çünkü şia kabul etsin reddetsin birkaç doğru alacak okura gösterecek ki ben doğruyu savunuyorum bana inanın. Bu sağladığı güvenle şiayı eleştirmeye çalışacak. Hangi şia İbrahim a.s. soyundan zalim çıkmayacak , tüm soyu masum olacak diyor ki bunu eleştiriyor! Bu da açıkça bir saptırmaca ve beleş puan toplama kaygısı!
Demek ki takva sahipleri, peygamber manasındaki imam olabilirler, fakat onlardan zalim olanlar, önder, lider anlamındaki imam olsalar bile, peygamber olamazlar.(bk. Taberî, Razî, İbn Kesir, Alusî, Bakara, 124. ayetin tefsiri).
İşte bunu desin. Çünkü Şia ile bu konuda Sünnilik farklı düşünüyor. Zaten yazarın amacı da şiayı eleştirmek değil mi! Öyle boş atışlarla puan almak yok! Okurlar aptal değil. Önce okura saygı gerekir.
Peygamber manasında İmam da nereden çıktı? Bu ayette geçmiyor ki? Peygamber anlamında İmam kavramı bakara 124’te yok. Tam tersine Peygamberken İmam olmama hali, sınava alınma ve sınavı geçince imam atanma hali var. İmametin şartları ile peygamberliğin şartlarının farklı olduğu vurgulanmaktadır. Zalim olanların İmam olmasından söz etmiyor ki, ayet! Tersine onları ben imam yapmayacağım diyor. Burada mutlak imameti konuşmuyoruz, tamam kafirlerden de İmam var, küfrün İmamları! Ama ayette sözü edilen peygamber anlamında imam değil, imanın önderliği anlamında bir imam. Bunun dışında İbrahim soyunda olsun olmasın küfürde de imamlar olabilir ama ayette bundan hiç söz edilmiyor. Sadece İbrahim soyundan zalimlerin çıkabileceği bunların İbrahim a.s’ın soyumdan imamlar çıkar duasına icabet kapsamında olmadığı açıklanıyor. Yoksa ayetin söz ettiği Peygamberlik anlamında Peygamberliğe eşit bir imamet değil. Aksi halde İbrahim a.s Peygamberken İmam vasfına sahip olduğu açıklanır ve sınava alınmazdı. Burada kilit soru, İbrahim a.s’un bu bahsedilen sınava alındığı sıra, onun Peygamber olduğu sıra mıdır Peygamberlik öncesi midir. Şüphesiz ki Peygamber olduktan sonra sınava alılndığıdır. Çünkü başka ayetlerden anlıyoruz ki bu İbrahim a.s’ın alındığı sınavlar oğlunu kurban etmek gibi ağır sınav. İbrahim a.s onu da geçiyor. İbrahim a.s oğlunu kurban emriyle peygamberlik sonrasında karşılaştı. Ee sınavı kazandığı zaman ne zaman? İmamet öncesi. Demek ki Peygamberken sınava alınıyor bu sınav konularından biri de oğlunu kurban etme emri, bunları geçince İmam atanıyor. Bu şimdi nasıl Peygamberliğe eş ya da Peygamber anlamında İmam oluyor?
Yorum