Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Al-i Yasin

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Al-i Yasin


    Kur'an başta nokta, hareke ve vakıf işaretlerine sahip olmaksızın yazılıp okunuyordu. Araplar bunu rahatça okuyorlardı. Hareke bir derece; noktalar bile yoktu. Ama ana dili Arapça olanları bunları rahatça okuyorlardı.
    Ancak o dönem Arap toplumunu bu günkü şartlarda düşünmemek gerek. Herkes yazılı bir belgeden okuyor değildi. Her sure ve ayeti de okuyor değildi. Bir çok insan ezberden okuyor ezberi ise yine ezberlemiş birinden dinliyordu. İnsanlar hayatında yazıyı çok kullanmadıklarından hafızalarını bu güne oranla daha çok geliştirmişlerdi. Dolayısıyla bu günkü kadar bireysellik de olmadığından insanlar Peygamber (s.) ya da bilenlerden dinliyorlar öyle okuyorlardı. Öğretim kitap merkezli olmaktan daha çok insan merkezli idi.

    Hareke aslında çok sorun değil. Hareke Türkçedeki sesli harflerin yerine geçer. Biz özellikle SMS alışkanlığından sonra harekesiz bir metnin rahatça okunabileceğini bu gün görebiliyoruz. Örneğin şu harekesiz şu metni okumayı deneyelim:

    "Bn b gn kl gttm" (Ben bu gün okula gittim)

    Bir çoğunuz bunu okumuştur. İşte ana dili Arapça olanlar da harekesiz arapça metni rahatça okuyabiliyorlardı.


    Ancak ana dili Arapça olmayan insanlar Kur'an'ı yazıdan okuma konusunda sıkıntı yaşadılar. Tevbe suresindeki Rasulüh kelimesini Rasüleh diye okunup da anlamı Allah müşriklerden uzaktır Resulü (s.) de iken Allah müşriklerden uzaktır, Raslünden de (Haşa) gibi korkunç anlama dönüşünce Kur'an'ın harekelenmesi ihtiyacını doğdu ve Kur'an harekelendi. Ama bu harekelenme rastgele değildi ve kapalı bir şeyi birinin kendi okumasına göre olmadı.

    Zaten okunan, herkesçe bilinen bir metni, usta ve güvenilir biri, okunduğu şekliyle harekeledi. Yani Peygamber s.a.a.'ten aynen duyulduğu şekliyle. Çünkü okunuş ve yazılışı da dahil olmak üzere Kur'an'ın korunuşu Allah'ın garantisi altında idi..

    Kur'an'ın okunuşu gibi yazılışı da mütevatirdir. Şu an elimizdeki Kur'an'lar aynen Peygamber s.a.a. zamanındaki gibi yazılmış olup, ne bir harf eksik ne bir harf fazla yazılmıştır. Daha sonra hiç bir değişiklik olmamış ancak okumaya uygun şekilde nokta, hareke ve durak işaretleri eklenmiştir. Bu da Kur'an'a bir ekleme değil, var olan metni okumanın kolaylığı için bir işarettir.. Yine sure başlarındaki Hurufu Mukattalar da ne yazıldığı gibi okunur ne harekelidir. İşte bunlar da, harekelenmemiş olsaydı yine Kur'an'ın mütevatir okunuşunun yaşayacağı, ve bozulmadan günümüze kadar geleceği konusunu ispatlayabilecek bir örnektir.


    Biz bunun gibi örneklere bakarak, Kur'an'ın nokta ve harekelerinin aslında Kur'an'ın yok olacağı ya da zamanla bozulacağı endişesinden değil; bireysel büyük hataları engelleme amacından doğduğunu söylememiz daha doğru olacaktır.

    Bunu bu gün bizim test etme imkanımız vardır. Kur'an'da okunduğu gibi yazılmayan kelimeler vardır. Örneğin Allah kelimesi. Allah kelimesi okunduğu gibi yazılması için bir elif bir lam ve bir h den oluşması gerekirken bir elif, iki lam ve bir h den oluşmuş şekilde yazılmaktadır. Kur'an bilginleri zaman zaman bu Kur'an'ı aynen okunduğu gibi yazılmasını harfleri ona göre düzenlenmesini teklif ederler, ancak bu konuda bir birlik sağlanamaz ve her defasında sonuçsuz kalır. İşte bu nokta Kur'an'ın ilahi müdahale ile korunduğunun en kesin kanıtlarından biridir...

    Kur'an'ın okunduğu gibi yazılmamasının hikmetleri vardır. Ancak burda şu noktayı hiçbir zaman gözden uzak tutmamalıyız: Kur'an'ın yazılışı da okunuşu da hiç değişmemiş Peygamber zamanındaki gibi olup bize mütevatir olarak gelmiştir.. Tüm bozuk fırkalar da dahil olmak üzere bu inanç herkeste vardır ve kat'idir.

    Kur'an'daki bazı kelimelerin yazıldığı gibi okunmamasının ayrıca hikmetleri vardır. Örneğin Saffat Suresi 130. ayeti açıp inceleyin.

    "Selamun ala ilyasin."

    سلام علي ال ياسين burdaki ilyasin kelimesi tek kelimedir anlamı İlyaslara selam olsun'dur. oysa yazılışında bu kelime tek kelime olarak yazılmamış. Çünkü Arapçada kelimelerde harfler bitişik yazılır. eğer kendinden sonrakilere birleşmeyen harflerden olan 6 harf gelmemişse kelimenin tüm harfleri birbirine bitişir. Ancak burda "ilyasin" kelimesi okunduğu gibi yazılmamaktadır. Eğer yazıldığı gibi okunacak olsa kelime iki kelime olup "Âli Yasin" şeklinde okunması gerekmektedir. Bu durumda ayetin anlamı "Yasin ailesine selam olsun" şeklinde değişmektedir. Bazı şia alimleri ayette yazılıştaki bu farklılığın bir mucize olarak, Peygamber s.a.a.'in sıfatı olan Yasin kelimesi ile birlikte, "Peygamber s.a.a. ailesine selam olsun" şeklinde bir anlama geldiğini okunuşta ise ayetlerin akışı içerisinde "Selam olsun ilyaslara ya da ilyasilere" dendiğini ifade ediyorlar... bu müthiş bir mucizedir. Bunda da değişik hikmetler bulunmaktadır...

    Kur'an ilimlerini okudukça bilhassa işin ehli Ehlibeyt alimlerinden ve İmamların a.s. hadislerinden okudukça Kur'an'a olan saygınız ve güveniniz kat kat artmakta ve bu muhteşem eserin karşısında saygıyla eğilmenizi gerektirecek yüceliği görmektesiniz..

    İmam Rıza (a.s ) :
    Allah, bu konuda Muhammed ve Al-i Muhammed'e (s.a.a) öyle bir fazilet vermiştir ki, hiç kimse vasfının hakikatine erişemez. Çünkü Allah, Peygamberlerin dışında, başka hiç kimseye selam vermemiştir. Allah buyurmuştur ki: Alemler içinde Nuh'a selam olsun (Bütün âlemler içinde Nuh'a selam olsun. (Saffat : 79 ). İbrahim'e selam olsun (Selam olsun İbrahim'e... . (Saffat : 109 ). Musa’ya ve Harun’a selam olsun (Selam olsun, Musa ile Harun'a. (Saffat : 120).
    Ama Allah Nuh'un âl'ine selam olsun veya İbrahim’in âl'ine selam olsun. veyahut Musa ve Harun'un âl'ine selam olsun. buyurmamıştır. Sadece Âl-i Yâsîn'e selam olsun.(saffat : 130 ) diye buyurmuştur. Yani Muhammed’in Ehl-i Beyt’ine

    İbni Hacer'in nakline göre İbn-i Abbas şöyle dedi: "Al-i Yasin' den maksat, Al-i Muhammed'dir.

    - Sevaik-ul Muhrike 11 bab


    Al-i Yasin den kasıt Al-i Muhammed olduğu konusunda alimler ittifak etmişlerdir ve onlardan bazıları:

    -Sahih Müslim c. 2 s. 231
    -Mustedrek Alal Sahiheyn c. 3 s. 146
    -Sahih Tirmizi c. 2 s. 393 ve 467
    -Müsned İbni Hanbel c. 6 s. 313
    -Tefsir-ul Keşşaf c. 2 s. 329
    -Manakib Harezmi s. 35
    -Sevaikul Muhrike s. 87
    -Reşfet-ul Sadi s. 16




    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    #2
    Ynt: Al-i Yasin

    [b]
    سَلَامٌ عَلَى إِلْ يَاسِينَ
    saffat 130
    [color=green]
    selamun ala ali yasin olması gerekir. ısrarla ilyas diye harekelenmiştir.
    Bu hareke tarzı kuranın özüne ve burdaki manaya aykırıdır.

    örnek;

    آل عمران ali imran suresi sure ismi
    (Sūratu Āli-'Imrān,) Burdaki yazılış ve okunuşta olduğu gibi...

    ilyasın yazılışı farklıdır. ilyas bitişik yazılır.


    وَإِنَّ إِلْيَاسَ لَمِنْ الْمُرْسَلِينَsaffat 123

    Ve inne ilyâse le minel murselîn(murselîne).


    selam Al-i yasin'e olsun...





    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      #3
      Ynt: Al-i Yasin

      Allah razı olsun açıklamalar için.
      "Biz aşkı neynevada öğrendik hani o ihanet diyarında zulme meydan okuyarak baş kaldıran kızıl güllerle."

      Yorum


        #4
        Ynt: Al-i Yasin

        [quote author=Kerbela44 link=topic=11229.msg69413#msg69413 date=1264120995]
        [b]
        سَلَامٌ عَلَى إِلْ يَاسِينَ
        saffat 130
        [color=green]
        selamun ala ali yasin olması gerekir. ısrarla ilyas diye harekelenmiştir.
        Bu hareke tarzı kuranın özüne ve burdaki manaya aykırıdır.

        örnek;

        آل عمران ali imran suresi sure ismi
        (Sūratu Āli-'Imrān,) Burdaki yazılış ve okunuşta olduğu gibi...

        ilyasın yazılışı farklıdır. ilyas bitişik yazılır.


        وَإِنَّ إِلْيَاسَ لَمِنْ الْمُرْسَلِينَsaffat 123

        Ve inne ilyâse le minel murselîn(murselîne).


        selam Al-i yasin'e olsun...


        [/quote]

        Hakikaten, ilginç, harika ve mükemmel.
        Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
        Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

        Yorum


          #5
          Ynt: Al-i Yasin

          [quote author=SefaMerve link=topic=11229.msg69419#msg69419 date=1264141725]
          Allah razı olsun açıklamalar için.
          [/quote]

          [quote author=Mehmet UFUKALP link=topic=11229.msg69432#msg69432 date=1264149868]
          [quote author=Kerbela44 link=topic=11229.msg69413#msg69413 date=1264120995]
          [b]
          سَلَامٌ عَلَى إِلْ يَاسِينَ
          saffat 130
          [color=green]
          selamun ala ali yasin olması gerekir. ısrarla ilyas diye harekelenmiştir.
          Bu hareke tarzı kuranın özüne ve burdaki manaya aykırıdır.

          örnek;

          آل عمران ali imran suresi sure ismi
          (Sūratu Āli-'Imrān,) Burdaki yazılış ve okunuşta olduğu gibi...

          ilyasın yazılışı farklıdır. ilyas bitişik yazılır.


          وَإِنَّ إِلْيَاسَ لَمِنْ الْمُرْسَلِينَsaffat 123

          Ve inne ilyâse le minel murselîn(murselîne).


          selam Al-i yasin'e olsun...


          [/quote]

          Hakikaten, ilginç, harika ve mükemmel.
          [/quote]

          ALLAH SİZLERDEN RAZI OLSUN...
          Al-i Yasin ile haşretsin...cümlenizi...


          İlahi amin





          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            #6
            Ynt: Al-i Yasin



            "Gerçek şu ki Allah Adem 'i , Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini....." 43

            Hakim Haskani Hanefı Sekik'ten şöyle rivayet ediyor: "Abdullah'in mushafında (ibn-i Mesud'un yazdığı Kuran 'dan) bu ayeti şöyle okdum: "Gerçek şu ki Allah Ademi, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini (Al-i Muhammed ailesini) alemler üzerine (üstün) seçti. "44

            43- AI-i imran Suresi 33,
            44- Şevahıd-ul Tenzil c.1 s. 118-119


            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              #7
              Ynt: Al-i Yasin

              Ali, yüksek, yüce, büyük anlamlarına gelir...

              Al-i İmran, Al-i Yasin surelerinde Ali esması Sıfat konumundadır... Önünde bulunduğu ismi, yücelik sıfatı ile niteler...

              ''Bu bizim en büyük, en şanlı, en ali bir günümüz, en mukaddes millî bayramımız. (Ömer Seyfettin)''
              ''Senin hakkında ne düşünüyorsam, Allah bana 10 mislini versin''

              Yorum


                #8
                Ynt: Al-i Yasin

                hayır bu Âl-i Yasin'deki Âli bu dediğiniz yüce olan "aliy" kelimesiyle alakasız. ikincisinin sonunda "y" var. Ama bu Âl-i İmran daki Âl aile demek. Yani imranın ailesi demek. Âl-i Yasin'deki Âl de, Yâ-Sîn ailesi demektir. Ya-sin Peygamberin vasfı olup onun için kullanılır. bu durumda Âl-i Yâ-Sîn Peygamberin ailesi yani Ehlibeyttir. Kur'an'da hiç bir Peygamberin ailesine selam edilmezken saffat suresindeki bu ayetle Peygamberin ailesi olan Ehlibeyte salat edilmektedir...

                Yorum


                  #9
                  Ynt: Al-i Yasin



                  "Selam olsun Yasin ailesine"Saffat Suresi 130

                  İbni Hacer'in nakline göre İbn-i Abbas şöyle dedi: "Al-i Yasin' den maksat, Al-i Muhammed'dir. "Sevaik-ul Muhrike 11 bab

                  Fahri Razi kendi tefsirinde Ehl-i Beyt'in sahip olduğu beş özellikle Peygamberle aynıdır. Bu özellikler:

                  A) Kur'an'da Peygambere ve onun eşsiz Ehl-i Beyt'ine selam verilmesi "Selam olsun bütün Peygamberlere" (Saffat süresi 181)

                  "Selam olsun yasin (Muhammed) Ehl-i Beyt'ine"

                  B) Namazın Teşehhüt bölümünde Peygambere ve Ehl-i Beytine selam verilmesi

                  C) Onların masum oluşlarında, Peygambere hitaben "Ta- ha" [Taha süresi 1) ve Ehl-i Beyt'ine hitaben "Ey Ehl-i Beyt" (Ahzab 33)

                  D) Peygamber ve Ehl-i Beyti'ne sadakanın haram olması

                  E) Allah'ın onlara muhabbet ve sevgi gösterilmesini farz kılması Peygambere muhabbet edilmesinin farz kılındığı ayet Al-i İmran süresi 31

                  Ve Ehl-i Beyt'ine muhabbetinin farz kılındığı ayet ise Şura suresi 23
                  Tefsir-ul Fahri Razi c. 26 s. 162 mısır.

                  Al-i Yasin den kasıt Al-i Muhammed ( Ehli Beyt ) olduğu konusunda alimler ittifak etmişlerdir ve onlardan bazıları:

                  -Sahih Müslim c. 2 s. 231
                  -Mustedrek Alal Sahiheyn c. 3 s. 146
                  -Sahih Tirmizi c. 2 s. 393 ve 467
                  -Müsned İbni Hanbel c. 6 s. 313
                  -Tefsir-ul Keşşaf c. 2 s. 329
                  -Manakib Harezmi s. 35
                  -Sevaikul Muhrike s. 87
                  -Reşfet-ul Sadi s. 16



                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: Al-i Yasin

                    Yasin ailesinin muhammed ailesi oldugunun delil nedir

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: Al-i Yasin

                      يا س والقران الحكيم انك لمن المرسلين

                      Ya-sin bu Kur'an'a and olsun ki Sen Peygamberlerdensin...

                      burdaki ya nida (seslenme edatı olup anlamı Ey demektir) edatıdır. Sin Peygamberin vasıflarından bir vasıftır denmiştir. O zaman anlamı Ey Muhammed, bu Kur'an'a and olsun ki sen Peygamberlerdensin şeklinde tamamlanıyor.

                      eğer burd Yasin'in manası Peygamberimiz olmasa bir sonraki ayette sen peygamberlerdensin denmesi biraz tuhaf görülüyor. bu da Ya-sin kelimesinin anlamının Peygambere işaret olduğu manası taşıyor..

                      konuyla ilgili Peşaver gecesinde uzun açıklama var alıntılıyorum:

                      “Âl-i Yasin’e selam olsun.”
                      Risalet ailesinin büyük özelliklerinden biri de Kur’ân’ın her yerinde
                      büyük peygamberlere özel selam ediyor; buyuruyor ki:
                      “Alemler arasında Nuh’a selam olsun”, “İbrahim’e selam olsun”,
                      “Musa ve Harun’a selam olsun” 67
                      Kur’ân’ın hiçbir yerinde peygamberlerin evlatlarına selam söylenmemiştir.
                      Sadece Hatem’ul- Enbiya (s.a.a)’in evlatlarına selam
                      söylenmiştir. Allah-u Teâla “Yasin evlatlarına selam olsun” buyuruyor.
                      “Yasin” Resulullah’ın isimlerinden biridir.
                      Yasin Kelimesinin Manası ve “Sin” Edatının Peygamberin
                      Mübarek İsmi Olması Hususunda
                      Bildiğiniz gibi Kur’ân-ı Mecid’de Hz. Peygamber’in on iki isminden
                      beş tanesi ümmetin basiretinin artması için zikr olunmuştur. Beş
                      kutsal isim şunlardır: Muhammed, Ahmed, Abdullah, Nun ve Yasin.
                      36. Sürenin evvelinde şöyle buyuruyor:
                      “Yâ Sîn, andolsun hikmetli Kur’ân’a, gerçekten sen gönderilen
                      (peygamber)lerdensin.”
                      Yâ nida edatıdır, “Sîn” de Resulullah’ın mübarek ismidir; O Hazretin
                      hakikatine, zahiri ve batini eşitliğine işarettir.
                      Nevvab: Tehecci harflerinin arasında “Sîn” edatının, O Hazretin
                      mübarek ismi olmasının sebebi nedir?
                      Davetçi: Az önce arz ettiğim gibi mana alemine ve O Hazretin
                      hakikat-ı i’tidalına işarettir. Çünkü Hatemiyet makamını hâiz olacak
                      kimse, vücudu hâdd-i itidale erişen ve zahiri ile batini eşit olan kimsedir.
                      Bu mertebe O Hazretin mukaddes vücudunda mevcut idi. İşte
                      67 - Saffat/79,109,120.
                      96 .................................................. ....................................... Peşaver Geceleri
                      bundan dolayı “Sin” edatıyla O Hazret için makam isbat edilmektedir.
                      Herkesin anlayabileceği bir üslupla beyan edecek olursak,
                      tehecci harflerinin arasında zahir ve batini eşit olan sadece “Sin” edatıdır.
                      Şöyle ki ilm-i a’dad (hesap) alimleri nezdinde yirmi sekiz tane
                      tehecci harflerinin her birisinin zübür ve beyyine’si68 vardır; her harfin
                      zübür ve beyyine’si tatbik edildiğinde kesinlikle ya zübürü fazladır veya
                      beyyinesi.
                      Nevvab: Kıble sahip (alicenap)! Cesaret ettiğimden dolayı affedin;
                      meseleyi iyice anlamaktan aciz olduğum için bu gecelerde meseleleri,
                      herkesin anlayabileceği sade ve açık bir şekilde beyan etmenizi
                      istiyorum. Çünkü zübür ve beyyine'nin ne olduğunu anlayamadık;
                      muammanın çözümü için gayet açık bir şekilde izahta bulunmanızı
                      rica ediyoruz.
                      Davetçi: Memnuniyetle; “zübür”, kağıdın üzerinde yazılan harfin
                      şeklidir; “beyyine” de okunurken artıklığı ortaya çıkan şeydir. Mesela
                      “S” edatı kağıdın üzerinde bir harftir, ama okunduğunda üç harf “sin”
                      oluyor ve böylece iki harf artıyor. Çünkü 28 tane olan tehecci harflerinin
                      arasında, tatbik edildiğinde zübür ve beyyine’si eşit olacak sadece
                      “Sin” harfidir. Sin atmış aded’dir, beyyine’si de “în” harflerinden
                      ibaret olup atmıştır; “î” on, “n” de ellidir, ikisi toplam 60 oluyor.69
                      İşte bu yüzden Kur’ân’da Hatem’ul- Enbiyaya “Yâ Sîn” olarak hitap
                      edilir. Bu Hz. Peygamber’in zahir ve batınına işarettir. Yâ Sîn yani
                      “Ey zahir ve batın açısından itidale70 sahip olan kimse!”
                      Âl-i Yasin’den Maksat Muhammed Ehl-i Beytidir
                      Binaenaleyh Sîn Resulullah’ın mübarek ismidir. Allah-u Teala şu
                      ayette buyuruyor ki:
                      “Selam’un ala âl-i Yâsîn” (Âl-i Yasin’e selam olsun.)
                      Hafız: Buyurduğunuz bu şeyler sihirli kelamla ispatlamak istediğiniz
                      sözlerdir; alimler arasında böyle bir mana (Âl-i Yasin’e selam olsun)
                      söylenmemiştir.
                      Davetçi: Rica ediyorum bir şeyi nefyettiğinizde kesin bir karar vererek
                      onu nefyetmeyin, cevabı verildiğinde üzüntü hasıl olmaması için
                      ihtimal vererek konuşun. Siz kendi kitaplarınızdan ya haberiniz
                      yoktur veya haberiniz olsa da tasdik etmeyi salah görmüyorsunuz.
                      Ama biz sizin kitaplarınızdan haberdarız ve hakkı da inkar etmek
                      istemiyoruz.
                      Sizin büyük alimlerinizin kitaplarında mezkur manaya çok işaret
                      edilmiştir. Örneğin: Mutaassıp İbn-i Hacer-i Mekki, “Savaik’ul-
                      Muhrika” kitabında Ehl-i Beyt hakkında nakl ettiği ayetlerden üçüncü
                      ayetin hemen aşağısında yazmıştır ki bir grup müfessirler İbn-i
                      Abbas’dan şöyle nakletmişlerdir: “Âl-i Yasin’den Maksat, Muhammed
                      Ehl-i Beyti’dir.” Binaenaleyh “Âl-i Yasin’e selam olsun” demek Muhammed
                      (s.a.a)’in Ehl-i Beytine selam olsun demektir.
                      Yine yazıyor ki, imam Fahri Razi şöyle zikretmiştir: “Peygamber’in
                      Ehl-i Beyt’i beş şeyde O Hazretle eşit durumdadır:
                      a) Selam’da; buyurmuştur ki: “Selam olsun sana ey peygamber.”
                      Yine buyurmuştur ki; “Âl-i Yasin’e selam olsun” Yani Muhammed’in
                      (s.a.a) Ehl-i Beytine selam olsun.
                      b) Teşehhüd’de O’na ve O’nlara salat etmekte.
                      c) Taharette; Allah-u Teala buyurmuştur ki: “Tâha!” Yani: “Ey Tahir
                      (ve münezzeh)” O’nların hakkında da tathir ayetini nazil ederek: “Allah
                      her çeşit ricsi (kötülüğü) siz (Ehl-i Beyt’ten) uzaklaştırmak ve sizi
                      tertemiz kılmak istiyor.” buyurmuştur.
                      d) Sadakayı O’nlara haram kılmakta.
                      e) Muhabbette; Allah-u Teâla buyurmuştur ki:
                      “Ey Peygamber, de ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız öyleyse bana uyun
                      da Allah sizi sevsin.”
                      Yine buyurmuştur ki: “Ey Peygamber de ki: Ben buna (tebliğime)
                      karşılık, akrabalara (Ehl-i Beyt’ime) sevgi dışında sizden hiçbir ücret
                      istemiyorum.”71
                      71 - Şura/23.
                      98 .................................................. ....................................... Peşaver Geceleri
                      Seyyid Ebubekir bin Şehabüddin-i Alevi, “Reşfet’üs- Sadi min
                      Bahr-i Fezail-i Ben’in-Nebiyyi’l-Hadi” adlı kitabının birinci babında bir
                      grup cemaatın İbn-i Abbas’dan, ikinci babında da Nekkaş’ın,
                      Kelbi’den; “Mezkur ayetteki Âl-i Yasin’den maksat Muhammed’in Âl’i
                      (Ehl-i Beyt’i)'dir.” diye naklettiklerini söylemiştir. İmam Fahri Razi
                      “Tefsir-i Kebir”in 7. cildinde söz konusu ayetin hemen altında onun
                      manası için çeşitli sûretler nakletmiştir; ikinci sûrette “Âl-i Yasin’den
                      maksat Muhammed’in (s.a.a) Ehl-i Beyti’dir.” demiştir.
                      Yine İbn-i Hacer “Savaik” kitabında bir grup müfessirlerin İbn-i
                      Abbas’dan şöyle naklettiklerini yazmıştır: “Selam’un ala Âl-i Yasin”
                      den maksat “Selam’un ala Âl-i Muhammed’dir.”
                      Tertemiz Ehl-i Beyt’e salavat getirmeye gelince, bu her iki fırka
                      (Şia ve Ehl-i Sünnet) arasında kesindir. Hatta Buhari ve Müslim sahihlerinde
                      Hz. Peygamber (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu tasdik etmişlerdir:
                      “Salavat’ta benimle Ehl-i Beyt’im arasına ayrılık sokmayın.”

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: Al-i Yasin

                        sagolun abi.

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: Al-i Yasin

                          sen de sağolasın kardeşim

                          peşaver gecelerini okumadıysan onu okuman çok yararına olur esasen tüm sünnilikten şiaya geçmiş olanların okuması gereken muhteşem bir eserdir bu eser..

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: Al-i Yasin

                            yok okudum ılk okudugum kıtaplardan

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: Al-i Yasin


                              SELAMUN ALA AL-İ YASİN

                              ESSELAMU ALEYKE YA DA-IALLAHİ VE RABBANİYE AYATi-Hİ

                              ESSELAMU ALEYKE YA BAB-ELLAHİ VE DAYYANE DENİH

                              ESSELAMU ALEYKE YA ĞELİEFETALLAHİ VE NASİRAH HEGGIH

                              ESSELAMU ALEYKE HUCCET-ALLAHİ VE DELİLE IRADETİH

                              ESSELAMU ALEYKE YA TALİYE KİTABİLLAHİ VE TERCUMANIH

                              ESSELAMU ALEYKE Fİ A-NA İLEYNİKE VE ETRAFİ NAHARİK

                              ESSELAMU ALEYKE YA BAGIYYETALLAHİ Fİ ARZ-İH

                              ESSELAMU ALEYKE YA MİSHAG ALLAHİL-LEZİ EHADEHU VE VEKKEDEH

                              ESSALUMU ALEYKE YA VAD ALLAHİL-LEZİİ ZAMİNEH

                              ESSELAMU ALEYKE EYYUHEL ALEMUL MENSUB VEL İLMUL MESBUB

                              VEL GAVS VE-R RAHMETUL VES SAETU VADEN ĞEYRE MEKZUB

                              ESSELAMU ALEYKE HİN ETEGUM
                              ESSELAMU ALEYKE HİNE TAGUD
                              ESSELAMU ALEYKE HİNE TEGRA VE TUBEYYİN
                              ESSELAMU ALEYKE HİNE TUSELLİ VE –TEGN-UD
                              ESSELAMU ALEYKE HİNE TERKEHU VE TESCUD
                              ESSELAMU ALEYKE HİNE TUHELLİLU VE TU KEBBİR
                              ESSELAMU ALEYKE HİNE TEHMİDU VE TESTEĞFİR
                              ESSELAMU ALEYKE HİNE TUSBİHU VE TUMSİ

                              ESSELAMU ALEYKE FİL-LEYLİ İZA YEĞŞHA VEN-NA’HARİ İZA TECALLA

                              ESSELAMU ALEYKE EYYUHEL İMAMUL MEMUN

                              ESSELAMU ALEYKE EYYUHEL MUKADEMUL MEMUL
                              ESSELAMU ALEYKE Bİ CEVAMİS SELAM...


                              “Selam olsun Al-i Yasin’e (Hz. Muhammed’in Ehl-i Beyt’ine); selam olsun sana ey Allah’ın davetçisi ve ayetlerinin mazharı (Hz. Mehdi); selam olsun sana ey Allah’ın rahmet kapısı ve O’nun dininin koruyucusu; selam olsun sana ey Allah’ın halifesi ve hakkın yardımcısı; selam olsun sana ey Allah’ın hücceti ve iradesinin (rızasının) kılavuzu.

                              Selam olsun sana ey Allah’ın kitabını okuyan ve onu açıklayan; selam olsun sana gece ve gündüz saatlerinde; selam olsun sana ey Allah’ın yeryüzündeki son hücceti; selam olsun sana ey Allah’ın ruhlar aleminde kullardan aldığı ve sağlamlaştırdığı ahdi; selam olsun sana ey Allah’ın kefil olduğu vaadi. Selam olsun sana ey dikilmiş bayrak, bağışlanmış ilim, halkın sığınağı, Allah’ın geniş rahmeti ve kesin olan vaadi.

                              Selam olsun sana kalktığında ve oturduğunda, selam olsun sana (Kur’an) okuyup açıkladığında, namaz kılıp ve kunut tuttuğunda, rüku ve secde ettiğinde; selam olsun sana la ilahe illallah ve Allah-u Ekber dediğinde, selam olsun sana, hamt ettiğinde ve mağfiret dilediğinde; selam olsun sana sabahladığında ve akşamladığında; selam olsun sana gecenin karanlığında ve gündüzün aydınlığında.

                              Selam olsun sana ey güven kaynağı İmam; selam olsun sana her halinde ey ümit kaynağı olan öncü.


                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X