Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Dünyanin ve uzayin caplari

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Dünyanin ve uzayin caplari

    Ey cin ve ins toplulukları, eğer göklerin ve yerin bucaklarından aşıp-geçmeye güç yetirebilirseniz, hemen aşın; ancak 'üstün bir güç (sultan)' olmaksızın aşamazsınız. (Rahman Suresi, 33)

    Yukarıdaki ayette bucakları olarak çevrilen kelimenin Arapçası "aktar"dır. Aktar, Arapça'da çap anlamına gelen "kutur" kelimesinin çoğuludur ve göklerin ve yeryüzünün birçok çapı olduğunu ifade etmektedir. Arapça'da kelimenin kullanım şeklinden tekil mi, çoğul mu (ikiden fazla mı) ya da ikili formda mı kullanıldığını anlamak mümkündür. Dolayısıyla kelimenin buradaki kullanım şekliyle -ikiden fazla olduğunu ifade eden çoğul kullanımıyla- bir başka mucizevi bilgi haber verilmektedir.

    Bilindiği üzere, üç boyutlu bir cisim ancak düzgün bir küresel şekle sahipse tek bir çaptan bahsedilir. Çaplar ifadesi ise ancak düzgün olmayan bir küresel şekle ait olabilir. Nitekim ayette seçilen bu kelime -çaplar- Dünya'nın geoit yapısına işaret etmesi bakımından önemlidir. Ayette ikinci olarak dikkat edilecek konu ise, çaplardan bahsedilirken yeryüzü ve göklerden ayrı ayrı söz edilmesidir.

    Albert Einstein'ın Genel Görecelik Teorisi'ne göre, evren genişlemektedir; fakat bu, galaksilerin ve diğer kozmik cisimlerin uzayda etrafa dağıldığı anlamına gelmez. Bu, uzayın genişlediği ve bu sırada galaksiler arasındaki mesafenin açıldığı anlamına gelir.

    Rahman Suresi'nin 33. ayetinde geçen, "göklerin çapları" tanımlaması da uzayın küremsi yapısına işaret etmektedir. (En doğrusunu Allah bilir.) Uzayın değişik yerlerinden uzayın çapları farklı çıkacağı gibi, sürekli genişleyen uzayın çapları da sürekli değişim gösterecektir. Bu bakımdan ayette çap kelimesinin çoğul biçimiyle kullanılması son derece hikmetlidir ve Kuran'ın herşeyin ilmine sahip Rabbimiz'in vahyi olduğunun göstergelerinden biridir.



    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    #2
    Ynt: Dünyanin ve uzayin caplari

    Kuran'da gökler yedi kat olarak tanımlanmıştır.Ve bu gökler üzerimize düşmesin diye Allah tarafından tutulmaktadır.Bu nedenle sizin yorumlarınız gerçeği yansıtmamaktadır.Bu konuda islam alimlerinin görüşlerine bakılmadan bu şekilde keyfi yorumlar yapmanız ne derece doğru olur,onuntakdirini de okuyucuya bırakıp örnek olarak Taberi tesfirinde ayetin açıklamasını veriyorum.

    33- Ey cinler ve insanlar topluluğu, göklerin ve yerin çevresinden çı-knbilirscniz çıkın. Siz buradan çıkamazsınız. Ancak büyük bir kuvvetle çı­kabilirsiniz.

    Müfessirler, bu âyet-i kerimeyi çeşitli şekillerde izah etmişlerdir: Bazılarına göre bu âyetin ifade ettiği hususlar, cin ve insanlara, kıyamet gününde söylenecek ve onlara şöyle denecektir: "Ey cinler ve insanlar toplulu­ğu, eğer sizler rabbinizi âciz bırakarak göklerin ve yerin çevresinden çıkıp gide-biliyorsanız çıkıp gidin.Fakat sizler buradan çıkıp gidemezsiniz. Ancak rabbiniz tarafından size verilecek bir güç ve kuvvetle gidebilirsiniz."

    Bazılarına göre ise: Âyet-i kerimenin ifade ettiği manadan maksat, "Ölümden kaçabilirseniz kaçın" demektir. Buna göre âyetin manası şöyledir: "Ey cinler ve insanlar topluluğu,, eğer göklerin ve yerin etrafından kaçarak ölümden kurtulabiliyorsanız kaçıp kurtulun. Fakat sizler hiçbir zaman ölümden kaçıp kurtulamazsınız. O sizi mutlaka yakalayacaktır. Sizler, göklerin ve yerin etrafından çıkıp kaçsanız bile, AİIahın mülkünün dışına çıkamazsınız. Ölüm sizi orada yakalar."

    Abdullah b. Abbas'ın bu âyet-i kerimeyi şu şekilde izah ettiği zikredil­mektedir: "Ey cinler.ve insanlar topluluğu, eğer sizlerin, göklerde ve yerde olanları bilmeye gücünüz yeterse onları bilin. Sizler onlan bilemezsiniz, ancak Allah tarafından bir açıklama ile bilebilirsiniz."

    Abdullah b. Abbas'tan nakledilen diğer bir izah şeklideşöyledir: "Ey cin­ler ve insanlar topluluğu, şayet sizler, göklerin ve yerin etrafından çıkıp gidebi-liyorsaniz çıkıp gidin. Fakat siz, benim mülkümden çıkıp başka bir yere gide­mezsiniz. Nereye gitseniz orası benim mülkümdür."

    Âyct-i kerimede geçen ve "Büyük bir kuvvet" diye tercüme edilen kelimesinden maksat, Abdullah b. Abbas'a göre "Açıklama" Mücahit! ve İkrime'ye göre "Delil" Katade'ye göre ise "Mülk"tür, Taberi bu kelimenin "Delil" ve "Açıklama" manasına daha uygun düştüğünü söylemiştir. [31]
    Görüldüğü gibi sizin yorumlarınızla,islam aliminin yorumu birbiri ile alakasız.

    Acaba hangi yorum daha doğru...

    Yorum


      #3
      Ynt: Dünyanin ve uzayin caplari

      haci;
      kurana iman ediyormusunuz?
      HAYIR
      evrime iman ediyormusunuz?
      EVET
      evrim hakkinda bugüne kadar cikan yanlis haberlere evrimciler inandilarmi?
      EVET
      peki kuranda vaktiyle anlasilmasi mümkün olmayan meseleleri, o insanlar o günün bilgileriyle bildikleri kadariyla aciklamaya calismis olmalari, bugün ise biliminde ilerlemesi ile bazi seylerin daha belirgin olmasi, insan bilgisinin bazi seyleri kavrayip aciklayabilecek düzeye gelmis olmasi ile birlikte yapilan aciklamalar sizi neden bu kadar rahatsiz ediyor?
      bu yaptiginiz cifte standartin ta kendisidir, bu bir

      ikincisi; bize yine yine sünni camiadan alintilarla gelmeyin, bizim önderimiz, Resulullahin "ben ilmin sehriyim Ali kapisidir, kim bu sehre kapisindan degilde baska yerden geldigini söylerse yalancidir" buyrugu üzere IMAM ALI'dir, selam olsun onlara!

      malesef, türkiyede vaktiyle yapilan zulmlerden dolayi, siisi sünnisi bir cok kaynagini kaybetmis, orjinal kaynaklarina ulasabilme imkani kazandiginda ise, onlari anlayabilecek lisandan da olmustur, daha sonra devlet görevlileri, diledikleri kaynaklari diledikleri sekilde cevirecek kisileri görevlendirmislerdir ve bu nedenle orjinalda olan bir cok seyi cikarmislar, olmayanlari eklemislerdir. türkiyede sii'lerin isi daha da zordur.su an bizler dahi güvendigimiz tefsirin bütün ciltlerinin türkceye cevrilmesini halen bekliyoruz.
      ancak size imam ali (selam olsun) hutbelerinden bir kac kisa kesit sunabilirim:


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #4
        Ynt: Dünyanin ve uzayin caplari

        1. Hutbe: Alt tabakasını durgun bir dalga, üst tabakasını dayan¬dığı bir direk ve düzgün durmasını sağlayan çiviler olmak¬sızın sağlam-korunmuş ve yüksek bir tavan kıldı. Sonra onu gezegenlerle ve ışıldayan yıldızlarla süsledi. Bunlar arasında ışıldayan bir kandili (güneş) ve nurlu bir ayı; döne-gelen bir mecrada, hareketli bir tavanda ve hedefli bir çizgide hareket ettirmektedir.


        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

        Yorum


          #5
          Ynt: Dünyanin ve uzayin caplari

          91. Hutbe: O, göklerin alçak, yüksek ve geniş aralıklarını bir şeye asılı olmaksızın düzenledi, yarıklarını kapadı, onları birbi¬rine kaynaştırdı. Buyruğuyla gökten inenlere ve yaratıkların amelleriyle göğe yükselenlere (meleklere) çıkış zorluğunu kolay kıldı.
          Bir duman yığınıyken onu (göğü) çağırdı da bir araya gelip (çekim gücüyle) birbirini tuttular. Kapandıktan sonra kapalı kapılarını açtı (santrfuj kuvvetiyle aralarını açtı), yollarına parıl parıl parlayan yıldızlardan gözcüler dikti. Onları boşlukta titrememeleri için kudretiyle kavradı. Em¬rine teslim olup durmalarını emretti. Güneşi gündüzleyin her şeyi aydınlatan, Ay'ı da parlaklığıyla gecenin karanlığını gideren bir ayet kıldı, ikisini de yerlerine yerleştirip yürüttü. Seyirleri sırasında onlara konaklar tayin ederek, onlarla geceyle gündüzün ayrılmasını, seyirleriyle yılların sayılmasını, sayıların hesabının bilinmesini diledi de dileği yerine geldi.
          Sonra bulundukları boşlukta hareket ettikleri yörüngeyi tayin etti. Göğü gizli/ışıklan zor görülen ve ışıkları göğü pı¬rıl pırıl aydınlatan yıldızlarla bezedi. Gizlice dinleyenleri (şeytanları) parlak meteorlarla taradı. Yerinde sabit, geze¬gen, inen, çıkan, uğurlu ve uğursuz tüm yıldızlan emriyle musahhar kıldı.
          Sonra o münezzeh Allah, göklere yerleştirmek ve melekutunun yüce göğünü bayındır kılmak için melekler¬den güzel bir topluluk yarattı. Onlarla fezasının genişlikle¬rini ve açık yerlerini doldurdu, mukaddes dergâhtaki bu meleklerin yüksek tespih sesleri, geniş gökyüzünde, hicap perdeleri ve celal katında yankılanmaktadır.
          Kulakları sağır eden o feryatların ardında, bakışları kendisine ulaşmaktan caydıran ışık katları bulunur ki, ba¬kışlar onun sınırlarından geri dururlar.
          Onları çeşitli şekillerde ve ölçülerde yaratmıştır, Kanat¬ları vardır, O'nun gücünün yüceliğini teşbih ederler. O'nun eseri olan bir yaratığı kendilerine mal etmezler, ya¬ratılışı O'nun zatına mahsusu olan tek bir şeyi O'nunla birlikte yarattıklarını iddia etmezler. "Bilakis onlar şerefli kullardır. Sözde O'ndan öne geçmezler. Ancak O'nun emriyle iş görürler."(Enbiya: 26-27)


          Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

          Yorum


            #6
            Ynt: Dünyanin ve uzayin caplari

            gördügünüz gibi biz, gökleri bizzat Allahin tuttuguna inanmiyoruz, varsa bir inancimiz o da bütün bu düzeni Allahin kudreti ile var edip korudugudur. ki bu nokta da sizi alakadar etmiyor!


            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

            Yorum


              #7
              Ynt: Dünyanin ve uzayin caplari

              gördügünüz gibi biz, gökleri bizzat Allahin tuttuguna inanmiyoruz, varsa bir inancimiz o da bütün bu düzeni Allahin kudreti ile var edip korudugudur. ki bu nokta da sizi alakadar etmiyor!
              (FATIR suresi 41. ayet) (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)


              اِنَّ اللّٰهَ يُمْسِكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ اَنْ تَزُولَا وَلَئِنْ زَالَتَا اِنْ اَمْسَكَهُمَا مِنْ اَحَدٍ مِنْ بَعْدِهٖ اِنَّهُ كَانَ حَلٖيمًا غَفُورًا
              Okunuş İnnellahe yumsikus semavati vel erda en tezula, ve lein zaleta in emsekehuma min ehadim mim ba'dih, innehu kane halimen ğafura.
              Diyanet Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye (kurduğu düzende) tutuyor. Andolsun, eğer onlar (yörüngelerinden sapıp) yok olur giderlerse, O’ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir), çok bağışlayandır.
              Elmalılı Orj. Doğrusu Gökleri ve Yeri zeval buluvermelerinden Allah tutuyor, celâlim hakkı için zeval buluverirlerse onları ondan başka kimse tutamaz, o cidden halîm bir gafûr bulunuyor
              Ö.N. Bilmen Şüphe yok ki Allah, gökleri ve yeri zeval bulmalarından, tutup koruyor. Ve andolsun ki eğer onlar zeval bulacak olsalar, ondan sonra onları hiçbir kimse tutamaz. Muhakkak ki o, halim, gafûr bulunmaktadır.
              C. Yıldırım Şüphesiz ki Allah, gökleri ve yeri zeval bulmasınlar diye (koyduğu belli kanunlarıyla) tutmaktadır. Eğer zeval bulacak olurlarsa, O'ndan başka hiçbiri onları (yörüngelerinde) tutamaz. O, muhakkak ki Halîm'dir (her şeye sabırla yönelir, lûtufla muamele eder, ceza vermekte acele etmez); çok bağışlayandır.
              A.F. Yavuz Doğrusu gökleri ve yeri zeval bulmaktan Allah koruyup tutuyor. And olsun ki, zeval bulurlarsa, onları, O’ndan başka kimse tutamaz. Gerçekten O Halîm’dir= azab için acele etmez, Gafûr’dur= çok bağışlayıcıdır.
              H.B. Çantay Şübhesiz ki Allah gökleri ve yeri zeval bulmalarından (korumak için bizzat) tutmakdadır. Eğer onlar zeval bulurlarsa andolsun ki, ondan sonra kimse bunları tutamaz. Hakıykaten o (Allah) ukuubetde aceleci değildir. Çok yarlığayıcıdır.
              Başka bir ayet daha...

              (HAC suresi 65. ayet) (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)


              اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ سَخَّرَ لَكُمْ مَا فِى الْاَرْضِ وَالْفُلْكَ تَجْرٖى فِى الْبَحْرِ بِاَمْرِهٖ وَيُمْسِكُ السَّمَاءَ اَنْ تَقَعَ عَلَى الْاَرْضِ اِلَّا بِاِذْنِهٖ اِنَّ اللّٰهَ بِالنَّاسِ لَرَؤُفٌ رَحٖيمٌ
              Okunuş E lem tera ennellahe sehhara lekum ma fil erdi vel fulke tecri fil bahri bi emrih, ve yumsikus semae en tekaa alel erdi illa bi iznih, innellahe bin nasi le raufur rahîm.
              Diyanet Görmüyor musun ki, Allah bütün yerdekileri ve emri uyarınca denizde akıp gitmekte olan gemileri sizin hizmetinize vermiştir. İzni olmaksızın yerin üzerine düşmesin diye göğü O tutuyor. Şüphesiz ki Allah, insanlara karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir.
              Elmalılı Orj. Görmedin mi Allah, hakıkaten bütün yerdekileri sizin için müsahhar kıldı, Semayı da izni olmaksızın Yere düşmekten tutuyor, hakıkaten Allah, insanlara çok ra'fetli bir rahîmdir
              Ö.N. Bilmen Görmedin mi ki, muhakkak Allah, sizin için yerde olanları ve emriyle denizde cereyan eden gemileri de musahhar kıldı ve göğü de izni olmaksızın yerin üzerine düşmekten tutuyor. Şüphe yok ki, Allah insanlara çok re'fetlidir, çok merhametlidir.
              C. Yıldırım Allah'ın yerde olanları ve O'nun buyruğuyla denizde yol alıp giden gemiyi sizin emrinize verdiğini görmedin mi ? Yerin üstüne (büyükçe gök taşlarının) düşmemesi için göğü (ondaki cisimleri) tutar; ancak O'nun izniyle düşebilir. Şüphesiz ki Allah insanlara karşı çok şefkatli, esirgeyici ve çok merhametlidir.
              A.F. Yavuz Görmedin mi ki, Allah, bütün yerdekileri ve emriyle denizde akıb giden gemileri hep sizin hizmetinize bağlı kıldı. Semayi, yeryüzüne düşmekten koruyan O’dur; ancak kıyamette izniyle düşecektir. Doğrusu Allah insanlara çok şefkatlidir, çok merhametlidir.
              H.B. Çantay Görmedin mi, Allah yerde ne varsa onları ve emriyle denizde akıb gitmekde olan gemileri size râm etmişdir. Semâyi, izni olmadıkça, yerin üzerine düşmekden O tutuyor. Şübhe yok ki Allah insanları pek çok esirgeyicidir, çok merhametlidir.


              Bu Kuran ayetinde Allahın göğü tuttuğu açıkça yazılmış.

              Siz bu ayetleri nasıl yorumluyorsunuz?

              Yorum


                #8
                Ynt: Dünyanin ve uzayin caplari

                be insan, size yukarida ilim kaynagimizi belirtmisim
                siz daha neyi dayatiyorsunuz
                hem sonra sizin mantiginiza bakarsak kuranda kuslarida Allahin ucurdugu yaziyor, siz simdi buradan Allahin bütün kuslari tek tek tutup bizzat ucurdugunumu cikaracaksiniz,
                ne olur yani bir kezde akli selim bir insan gibi tavir takinsaniz!?

                not: en azindan imam Ali'yi (selam olsun) taktir etmiyorsaniz, bari söylediklerini düsünseniz!


                Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                Yorum


                  #9
                  Ynt: Dünyanin ve uzayin caplari

                  Gülistan ablacım, sen paylaşımlarını yap, bu ateistleri boşver. onlara ne desen saptıracaklar sözü. geçenlerde bir ayetin anlamı yazdım birine bana diyor ki "neden tevil ediyorsun? Allah nasıl indireceğini bilmiyormuydu?" adam anlamıyor ki, ben tevil etmiyorum zaten sözün anlamı o! mesela diyelim ki, iki kişi konuşuyoruz. ben karşımdakine (ve ya telefonda konuştuğum şahsa) "falan şehir benim elimde" diyorum. şüpesiz ki, Onun beni anlaya bilmemesi için tam geri zekalı olması gerekir. ben "şehir benim elimde" diyorum. sözüm tam açık ve tevile gerek yok. dediğim şeyinde anlamını her kes biliyor. kime sorsan artık bunun anlamını tam olarak sana anlata bilir ama iki durum hariç: 1. ya sen geri zekalısın 2. sen gerçeği anlamak değil oyun oynamak istiyorsun.

                  ateistlerde aynen böyle. o yüzden abla sen bunları boşver. paylaşımını yap, biz ilgiyle takip ediyoruz. Allah razı olsun

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: Dünyanin ve uzayin caplari

                    Allah razi olsun kardesim
                    ateist zaten kendini bosvermis, kendisine vermedigi degeri ona baska biri zaten veremez...sorun o degil de, sorun kendi tasimadigi degerleri baskasinda görmeye dayanamayip, o degerlere saldirmasi
                    neyse, kimin ne hale bürünecegini biz bilemeyiz
                    ancak su kadarini biliriz: insanin büründügü hal kendisinedir!


                    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: Dünyanin ve uzayin caplari

                      Örnek vermişiz.
                      Hacc suresi 65.ayet...
                      Ne diyor ayet.
                      Görmüyor musun ki, Allah bütün yerdekileri ve emri uyarınca denizde akıp gitmekte olan gemileri sizin hizmetinize vermiştir. İzni olmaksızın yerin üzerine düşmesin diye göğü O tutuyor. Şüphesiz ki Allah, insanlara karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir.
                      Senin cevabın ne...

                      be insan, size yukarida ilim kaynagimizi belirtmisim
                      siz daha neyi dayatiyorsunuz...
                      Önce edebinle konuşmayı öğren.
                      Sonrada bu Kuran Ayetinde ne denmek istiyor onu anlat.Tabi biliyorsan.

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: Dünyanin ve uzayin caplari

                        haci niyetiniz damarima basmaksa bilmis olasiniz ki, ben o damari ne zaman ne kiligina bürümem gerektigini iyi bilirim!

                        bana edepten bahsetmeniz icin ilk önce insanlarin inanclarini akilsizliga vermemeniz gerektigini kavramis bir insan modeline bürünmeniz gerekecektir, aksi taktirde en yüksek degerlerimizle dalga gecisiniz karsisinda size karsi tutumumuzun yeteri kadar ve hatta yeterlinin üzerinde edepli oldugu kanaatimize sabretmek durumunda kalacaksiniz!!!

                        insan demem sizi neden kizdirdi ki?
                        insan olmak bir hakaretmi?

                        bana kalirsa ne o ne de bu
                        sizin bu ayetten anladiginizin disinda bir aciklama bulunmasi hosunuza gitmiyor hepsi bu!

                        biz kurani hz.alinin sözleri, aciklamalari disinda bir mana ile anlamayiz...gökler, göklerin tutulmasi, yildizlar, gezegenler gibi bir cok olayi hz.Ali aciklamis, iste biz bu ayeti bu aciklamalardaki gibi anlariz, sizin banal ve logik disi bir mizah malzemesi aramaya calismaniz konuyla alakasizligini korumaya ve ben ise bu yazilara "kisacik" bir müddet daha sabretmeye devam ediyoruz fakat bu parallelligin ömrü hakkinda birsey söyleyemeyecegim.

                        simdi;
                        imam bize sundugunuz kisiler (aciklamamiza ters düsmemekle birlikte) herseyden önce sünnidir, bunlari sünnilerle tartisirken kullanabilirsiniz! ikincisi, bizim anlayisimizin mimari Hz.Alidir, onun aciklamalari ise yukarda, siz bu aciklamalarin o devirde nasil yapildigina dair bir aciklama bulabiliyormusunuz?

                        kaldiki, bu aciklamalarin hicbiri olmasa dahi, Allaha el, göz,kafa kulak gibi aza'lar isnad etmeyen sii inanci, sizin meseleyi getirmeye calistiginiz noktadan cok uzaktadir!



                        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: Dünyanin ve uzayin caplari

                          Ayeti açıklayamamanı neye bağlıyorsun?
                          Size Kuran'dan ayet verdim ama ayetin yorumu hakkında sizin kaynaklarınız ne diyor.Allame Tabatabai yorumlarıda kabulüm.Türkçede 8.cilde kadar geldik Hacc suresine daha gelemediğimiz için ben bakamıyorum.Türkçe mealini bilenler bari sevabına bize açıklasınlar.
                          Zahmet olmazsa.

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: Dünyanin ve uzayin caplari

                            sizin ayeti aciklamak diye ne bir derdiniz ne de göreviniz var haci; sizin ayetlerle alakaniz yalnizca kendinize malzeme aramaktan ibaret, "kendi adiniza" korkunc bir saplantinin ardisira kosmaktasiniz....

                            benim ayeti aciklamama gelince; benim icin yukarida hz.Alinin söyledikleri bu ayeti anlamam acisindan yeterlidir!

                            evet, ayet hakkinda yazanlar olursa bende sizinle birlikte okumus olacagim...benim temel olarak bildigim Allaha fiziksel özellikler atfedilmedigidir (sia'da), dünya, yer gök hakkinda da hz.Alinin sözleri yukarida, hz.Ali'yi önder edinmis bir toplulugun onun aciklamalari disinda aciklamalar getirecegi ihtimali pek yakin görünmüyor.

                            varmi hz.Alinin aciklamalarini o devirde nasil yaptigina yönelik bir fikriniz?


                            Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: Dünyanin ve uzayin caplari

                              mesajiniz, uzun süreli uyarilarimiz sonucu, insanlarin hem sahsi ve hem kutsallari ile dalga gecme egiliminiz ve gercekci olmayan yaklasimlarinizdan dolayi, tarafimca silinmistir!

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X