Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

55- RAHMÂN SURESİ

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    55- RAHMÂN SURESİ

    Mekkîdir, yetmiş sekiz âyettir.

    (29. âyeti Medenîdir. Sûre, Medenîdir de denmiştir. Rahmeti, bütün yaratıklarına şamil anlamına gelen Rahman sözüyle başladığı için bu adla adlanmıştır.)



    Rahman ve Rahîm Allah Adıyla

    1- Rahman.

    2- Kur'ân'ı öğretti.

    3- insânı halketti,

    4- ona dilleri, konuşmayı belletti.

    5- Güneş ve ay, hesapla hareket eyler.

    6- Ve gövdesiz bitki ve gövdeli ağaç secde eder.[1]

    7- Ve göğü yüceltti ve ölçüyü koydu.

    8- Ölçüde, tartıda insafsızlık etmeyin.

    9- Terâziyi doğru tutun, adâletle tartın ve eksik tartmayın.

    10- Yeryüzünü alçalttı halka.

    11- Orada meyveler ve lifli, kabuklu hurmalar var.

    12- Yapraklı tâneler var ve güzel kokulu otlar.

    13- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    14- İyice pişmiş gibi kupkuru balçıktan, insanı halketti.

    15- Ve cinleri, coşup kaynayan ateşten yarattı.

    16- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlıyabilirsiniz?

    17- Rabbidir iki doğunun ve Rabbi-dir iki batının.

    18- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    19- İki denizi salmıştır, nerdeyse karışacaklar.

    20- Fakat aralarında bir berzah var, birbirlerine karışmazlar.

    21- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlıyabilirsiniz?

    22- Her ikisinden de inci ve mercan çıkar.

    23- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    24- Ve onundur denizde akıp giden dağlar gibi gemiler.

    25- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    26- Yerin üstünde ne varsa fânîdir.

    27- Ve ancak ululuk ve kerem ıssı Rabbinin zâtıdır kalan.

    28- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    29- Ondan ister kim varsa göklerde ve yeryüzünde; o, her gün bir iştedir.

    30- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    31- Ey iki ağır topluluk, insanlar ve cinler, yakında hesâbınıza bakacağız.

    32- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    33- Ey cin ve insan topluluğu, ölümden kurtulmak için, göklerin ve yer yüzünün bucaklarından geçip kaçmaya gücünüz yeterse geçin, kaçın; fakat geçemezsiniz bir kudret olmadıkça.

    34- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    35- Üstünüze bir ateş yalımı ve erimiş bakır gönderilir de kaçamazsınız.

    36- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    37- Derken gök yarılıp kırmızı bir gül rengine gelerek yağ gibi eriyince...

    38- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    39- Ne insan, ne cin, artık o gün suçlu mudur, sorulmaz.

    40- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    41- Suçlular, yüzlerindeki alâmetten tanınırlar da perçemlerinden ve ayaklarından tutulurlar.

    42- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    43- İşte bu, suçluların yalanladıkları cehennem.

    44- Cehennemle içecekleri kaynar suyun arasında dolanıp dururlar.

    45- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    46- Rabbinin tapısına varmaktan korkana iki cennet var.

    47- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    48- İkisinde de türlü-türlü nîmetler var, çeşit-çeşit ağaçlar.

    49- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    50- İkisinde de iki ırmak var, akar.

    51- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    52- İkisinde de her çeşit meyve, çifter-çifter var.

    53- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    54- Öylesine döşemelere yaslanacaklar ki astarları kalın ipekten, her iki cennetin, devşirilip toplanacak meyveleri de ellerinin altında, pek yakın.

    55- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    56- O cennetlerde, gözlerini, eşlerinden ayırmayan ve eşlerinden önce ne bir insan tarafından dokunulmuş, ne bir cin tarafından dokunulmuş eşler var.

    57- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    58- O eşler, sanki yakut ve mercan.

    59- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    60- İyiliğin karşılığı, iyilikten başka bir şey olabilir mi?

    61- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    62- Bu iki cennetten başka iki cennet daha var.

    63- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    64- İkisi de koyu yeşil.

    65- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    66- İkisinde de iki pınar var, fışkırıp çıkar da akar.

    67- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    68- Her ikisinde de meyveler ve hurma ve nar var.

    69- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    70- O cennetlerde güzel huylu güzeller var.

    71- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    72- Beyaz tenli, kara gözlü, otağlarda hûriler.

    73- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    74- Eşlerinden önce ne bir insan dokunmuş onlara, ne bir cin.

    75- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    76- Yeşil ipeklilerle düşenmiş sedirlere ve güzelim döşemelere yaslanırlar.

    77- Artık Rabbinizin nîmetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

    78- Ululuk ve kerem ıssı Rabbinin adının şanı, pek yücedir.



    --------------------------------------------------------------------------------

    [1]) "Nacm" gövdesiz bitki anlamına geldiği gibi, yıldız anlamına da geldiğinden âyet "Yıldız ve ağaç secde eder" anlamına da gelir.
    Derdin kendindedir bilmiyorsun, derman yine sendedir görmüyorsun, içine koca bir alem yerleştirilmiş; sen hala kendini küçük bir şey zannediyorsun. / Hz. Ali (as)

    #2
    Ynt: 55- RAHMÂN SURESİ

    56- O cennetlerde, gözlerini, eşlerinden ayırmayan ve eşlerinden önce ne bir insan tarafından dokunulmuş, ne bir cin tarafından dokunulmuş eşler var - Fîhinne kâsirâtut tarfi lem yatmishunne insun kablehum ve lâ cânn

    Bu çevirideki "gözlerini, eşlerinden ayırmayan... eşler (huriler)"in Arapça metindeki karşılığı: kâsirâtut tarfi. Bunların ne olduğunu Allah'dan öğrenmek için Sâd sûresine bakınız:

    49-Sakınanlar için varılacak güzel bir yer var:
    50-kapıları onlara açık Adn bahçeleri.
    51-Oralarda koltuklara yaslanırlar; bol bol meyva ve içecek isterler, fâkihetin kesîretin ve şerâb
    52-Yanı başlarındadır aynı olgunluktaki o kâsiratut tarfi - Ve ındehum kâsırâtut tarfi etrâb
    53-İşte size yargı günü için vadedilen:
    54-hiç tükenmeyen rızkımız - İnne hâzâ le rızkunâ mâ lehu min nefâd

    Kısacası, Rahmân 56'ın meallerinde GÖZLERİNİ EŞLERİNDEN AYIRMAYAN HURİLER diye pazarlanan KÂSİRÂTUT TARFİ Sâd 49-54'te Allah'ın "rızkımız- rızkuna" diye açıkladığı meyvalar ve içeceklerdir.

    Onlara daha önce hiçbir insan ya da cin dokunmamıştır çünkü öteki dünyanın rızıkları onlar; bu dünyada kendileri değil yalnızca benzerleri var - muteşâbihâ (2:25).

    Sevgi ile,
    Hasan Akçay

    Yorum


      #3
      Ynt: 55- RAHMÂN SURESİ

      "Kâsirâtut tarfi"deki TARF, "taraf"ın başka bir şekli. Ve TARAF demek. Örneğin TARAFEYİN NEHÂR "gündüze ait iki "tur, gün batımı ve gün doğumu (11:114). ETRÂFEN NEHÂR: gündüze ait uçlar (20:130).

      İnsan vücudu 3 bölümden oluşur:

      1.el-re’s, (baş)
      2.el-ciz’ (gövde)
      3.el-etrâf (uçlar: eller ve ayaklar)

      Bakınız:
      COMPANIONS OF HEAVEN
      by yaseen


      KÂSİRÂT ise bir şeysiz olmak anlamındaki KASARA fiilinden geliyor. Örneğin kafirlerin size saldıracağını biliyorsanız salât etmemeniz, salâtsız olmanız caizdir -en taksurû mines salâti…

      O halde KÂSİRÂTUT TARFİ "ağaçlara ait mesafesiz uçlar" demek. Mesafesiz. Çünkü cennette mesafeler yok edilmiştir. Ağaçların meyva yüklü uçları elinizin hemen altındadır. İnsan 14’te bu açık ve net olarak belirtiliyor:

      Cennet halkının üzerine onun gölgeleri düşmüş ve meyva ağaçları eğildikçe eğilmiştir - Ve dâniyeten aleyhim zılâluhâ ve zullilet kutûfuhâ tezlîlâ.

      Dikkat edilirse Rahmân 56’nın siyakında da bu dân kelimesi var: Cennet halkı ipek örtülü koltuklara yaslanırlar; iki bahçenin devşirmelikleri ellerinin altında - Muttekiîne alâ furuşin betâinuhâ min istebrak, ve cenel cenneteyni dân.

      İKİ BAHÇENİN DEVŞİRMELİKLERİ (cenel cenneteyn): meyvalar, meyva ağaçları

      56’daki KÂSİRÂTUT TARF ifadesi işte o meyva ağaçlarına gidiyor; mevcut meallerin O CENNETLERDE diye çarpıttığı (cenneteyn)e gitmiyor. Çünkü fîhinne İKİDEN ÇOK YERDE demek; cenneteyn ise yalnızca "iki bahçe"dir.

      Ayetlerimizin doğru meali şöyle olabilir:

      54- Cennet halkı ipek örtülü koltuklara yaslanırlar; iki bahçenin devşirmelikleri ellerinin altında.
      55- Rabbinizin hangi nimetini inkar ediyorsunuz siz?
      56- Ve mesafeleri kaldırılmış dal uçlarında meyvalar… Daha önce hiçbir insan ya da cinin dokunmadığı - Fîhinne kâsirâtut tarfi lem yatmishunne insun kablehum ve lâ cânn

      Sevgi ile,
      Hasan Akçay

      Yorum


        #4
        Ynt: 55- RAHMÂN SURESİ

        17- Rabbidir iki doğunun ve Rabbi-dir iki batının.


        acaba burda kast edilen nedir. dünyada bir doğu ve bir batı yok mu?
        Hüseyin'in şehadeti üzre müminlerin kalbinde bir aşk vardır, o aşk asla soğumaz.
        Hz.Peygamber (saa)

        Yorum

        YUKARI ÇIK
        Çalışıyor...
        X