Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Allame Vahid'i Behbehani'nin Ahbarilerle Mücadelesi

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Allame Vahid'i Behbehani'nin Ahbarilerle Mücadelesi

    Vahidi Behbehani, Hicri 1118 yılında İsfahan'da dünyaya geldi.Babası dönemin müçtehitlerinden ve Şeyh Tusi'nin torunlarındandı. Annesi Allame Muhammed Taki Meclisi'nin damadı Molla Salih Mazenderani'nin torunlarındandı. Vahidi Behbehani (r.a), böyle ilim ehli bir hanedanda dünyaya geldi.

    [justify]
    Vahidi Behbehani küçük yaşta babasını kaybetti. Siyasi durumların kötüleşmesiyle ailesi hicri 1135 tarihinde Necef'e hicret etti. O, mukaddes ve emniyetli Necef şehrinde Seyyid Muhammed Tabatabai Burucerdi ve Seyyid Sadruddin Kummi gibi büyük fakihlerin derslerine katılarak ilmini geliştirdi. Üstadı Seyyid Muhammed Tabatabai Burucerdi öğrencisindeki zekâyı ve yeteneği görünce kızını onunla evlendirdi.[/justify]
    [justify][/justify]

    Muhammed Bakır (r.a), gün geçtikçe ilmi kariyerini ilerletiyor, büyük üstatlar ve fakihler safında yer alıyordu. Yılmak bilmeyen Muhakkik ilahi vazifesini ifa etmek için Necef'ten doğum yeri olan Behbehan'a gitti. O dönemlerde Behbehan'da iki türlü inanç yaygındı:


    [justify]a)-Ahbariler[/justify]

    [justify]b)-Kanevatiler[/justify]

    [justify]Ahbariler ve Kanevatiler arasında eskiden beri süre gelen bir kin ve düşmanlık vardı. Bu büyük fakih Behbehan'a geldiğinde Kanevatiler mahallesinde ikamet ederek cemaat namazı ve Ehlibeyt (a.s) kültür ve ahlakını tedris etmeye başladı. Seyyid yöre halkının isteği üzerine Mescid-i Emir İbrahim-i ilim merkezi yaptı. Vahid Behbehani (r.a) birçok bölgeyi hidayet nuruyla aydınlatarak öğrenciler yetiştirdi. Gece gündüz yılmadan eşsiz bir mücadale örneği göstererek iki grup arasındaki buzları eritti. Ahbarilik inancının kökünü tamamıyla bölgeden silip yok etti. Fakat bu o kadar da kolay olmadı. O büyük zat ömrünün en güzel baharı olan ilk 30 yılını bu yolda sarfetti. Behbehani (r.a) ilahi vazifesini başarıyla ifa ettikten sonra Ahbarilerin Necef ve Kerbela'da baş göstermesiyle onlarla mücadele etmek için oraya hicret etti. Bu büyük müçtehit birkaç gün Necef fakihlerinin derslerine katılarak istifade edemediğini görünce şehitler diyarı Kerbela'ya gitti. O dönemlerde Kerbela çok hassas dönemlerini geçiren Kerbela Ahbarilerin merkezi konumundaydı. Usul dersleri orada haram edilmişti. Behbehani (r.a) Ahbarilerin itikatlarını detaylı bir şekilde öğrenmek için Ker-bela'nın meşhur üstatlarından olan Şeyh Yusuf Beh-rani'nin (r.a) derslerine katıldı. Ancak onunda Ahbari olduğunu görünce derslerine katılmadı. Hidayet meşalesi Vahidi Behbehani (r.a) ders ve tedrisin müsait olduğu bir ortama hicret ederek öğrenci yetiştirmek istiyordu. Dolayısıyla Kerbela'yı terk etmek istiyordu. Fakat gördüğü sadık rüyayla bu düşüncesinden vazgeçti. Bu büyük fakih bir gece rüyasında İmam Hüseyin'i (a.s) görür, İmam Hüseyin ona rüyasında şöyle buyurur: ''Şehrimden gitmene razı değilim. ''Vahidi Behbehani (r.a) Kerbela'nın mahalle mescitlerinden birinde cemaat imamı olarak halkı hidayet ve irşada başladı.
    [/justify]

    [justify]Bu büyük fakih Ahbariler karşısında sessiz kalamazdı. Ama nereden ve nasıl başlamalıydı?[/justify]

    [justify]Bu önemli soruya şöyle cevap verdi: ''İşe en başından başlamlıyım. Ahbarilerin büyük üstadı Şeyh Yusuf'la uygun bir zamanda tartışma ortamını yaratmalıyım.'' Bu düşüncesi gördüğü sadık rüyayla güçlendi. Behbehani üstadı Şeyh Yusuf'un evine giderek dedi: ''Bu gece rüyamda İmam Hüseyin'i (a.s) gördüm; bana ''Tırnağını kısalt'' diye buyurdu.[/justify]


    [justify]Uykudan uyandığımda rüyayı şöyle tabir ettim: "Tırnağını kısaltmaktan maksat Ahbarilik inancını yok etmek ve onlarla tartışmaktır. Bu konuda seninle tartışmaya geldim.'' Ahbarilerin üstadı bu teklifi kabul etti. Tatrtışma toplantıları kuruldu ve günlerce münazara ettiler.[/justify]

    #2
    Ynt: Allame Vahid'i Behbehani'nin Ahbarilerle Mücadelesi

    ALLAH'IN HÜCCETİ


    [justify]Uzun tartışmaların sonucunda Şeyh Yusuf, Vahid Behbehani'nin delillerine teslim olarak Behbehani ile beraber Ahbarilik inacını yok etmeye dair söz verdi. Bu anlaşmadan sonra öğrenciler ve İmam Hüseyin (a.s) ziyaretçileri hayretler içerisinde kaldılar.
    [/justify]

    [justify]Bir gün fakihler üstadı Behbehani (r.a), İmam Hüseyin (a.s) türbesinde halka yüksek sesle şöyle seslendi: ''Ey millet! Ben, sizlere Allah'ın hüccetiyim.'' Araştırmacılar ve öğrenciler her taraftan üstadın etrafına toplanarak: ''Ne istiyorsun?'' diye sordular.[/justify]

    [justify]Bu büyük muhakkik, Şeyh Yusuf'tan ders kürsüsünü ve ögrencilerini bana vermesini istiyorum.[/justify]

    [justify]Öğrenciler bu önemli haberi Şeyh Yusuf'a haber verdiler. O, Vahidi Behbehani'nin haklı olduğunu bildiği için tedris kürsüsünü ona verdi. Vahidi Behbehani Şeyh Yusuf'un yerine oturarak tedrise başladı. Kısa bir zamanda birçok öğrenciyi doğru yola hidayet ederek Şeyh Yusuf'un beğenisini kazandı. Vahidi Behbehani Ahbarilerin kökünü kazımak için Şeyh Yusuf'un cemaat namazlarına katılmayı yasaklayarak haram ilan etti. O büyük zat ise canla başla Vahidi Behbehani'nin buyruğuna kulak vererek namaz kıldırmadı. Şeyh Yusuf'un taraftarları bu duruma itiraz ederek Şeyh'e karşı çıktılar. Şeyh onlara Şöyle dedi: ''O şer'i görevine amel ediyor. Benim şer'i vazifem de onun sözlerine itaat etmemdir. Herkes kendi şer'i teklifine amel etmelidir." 'Vahidi Behbehani, Şeyh Yusuf'un da yardımıyla Kerbela'da Ahbarilik inancını kökünden kazıyarak yok etti. Kerbela İlimler Havzasının büyük üstadı Şeyh Yusuf, hicri 1187'de vefat etti.Şeyh ile Vahidi Behbehani samimi bir dosttular. Bunun açık kanıtı ise, Şeyh Yusuf'un Behbahani'yi kendi cenazesine namazını kıldırmasını vasiyet etmesidir. [/justify]

    Yorum


      #3
      Ynt: Allame Vahid'i Behbehani'nin Ahbarilerle Mücadelesi

      Detaylı Bilgi: http://alulbeyt.com.tr/haber_detay.php?haber_id=374

      Yorum


        #4
        Ynt: Allame Vahid'i Behbehani'nin Ahbarilerle Mücadelesi

        Hiçbir delil yok sadece gitti ahbarilerin kökünü kesti bu nasıl bir üslub Allah'tan kork ahbariler sapık mı ki kökünü kesmiş kaldı ki münazaradan bir parça bile yok hayali olmaktan öteye geçmez delil getirin ki behbehani birşey demiş olsun da ahbariler cevap verememiş bulunsun

        Yorum


          #5
          Ynt: Allame Vahid'i Behbehani'nin Ahbarilerle Mücadelesi

          Ahbarilik Sapıklıktır. Ve Ahbariler Sapıktır. Bunu ben demiyorum. Tarih boyunca Şia uleması demiştir. Senin Ahbari diye yutturduğun Alimlerde Ahbari değildir. En ufak delilin yok. Kim Muhaddis ise, Hadis Kaynak Alimi ise Ahbari deyip geçmişsin. Ahbariler, Şia'nın baş belasıdır. Tarih boyunca da baş belası olmuştur. Ahbariler, Siyonizm ve Emperyalizm için bulunmaz hint kumaşıdır. Vaktim çok geniş olsaydı seninle Ahbarilik üzerine sonuna kadar yazışırdım. Ama birinicisi vaktim yok. İkincisi senin ahlakın buna müsait değil. İkincisi bilinçli Ahbariliğin temel iki prensibi vardır. Yalan ve Yalan yemin... Ha bu arada kınadığınız bir iki isimde var ya...Gulat dediğiniz... Bu hikaye hiç tutmuyor muhterem... Ben yutmadım biliyor musun...

          Yorum

          YUKARI ÇIK
          Çalışıyor...
          X