Kısa Sözler
17/12/2007
Her kalbin, Allah’a açılan bir penceresi vardır.
Toplumda ahlaki temeller çökerse, taş taş üstünde kalmaz.
Kapsamlı ve derin bir ahlaki değişim sağlanmadıkça, İslam’ın öngördüğü sosyal adaleti getiremeyiz.
Bugün demokrasiden dem vuran ülkelerdeki adaletsizlikler, başka yerlerdekinden daha fazladır.
Din ve ahlakı daha fazla olan herkes, İslam Cumhuriyeti hakikatine daha yakındır.
İran halkının temel sermayesi, İslam ilkeleri ve İslam ahlakıdır.
Düşman, uyumaz. Düşman pusuya yatmıştır ve fitne peşindedir.
İran’ın müslüman halkı, kendi yolunu seçmiş ve bilinçli olarak bu yola baş koymuştur. Bu halk, hayatını, inançlarına göre değiştirmekte kararlı olup, ilerlemek ve kalkınmak peşindedir.
İslam nizamına olan düşmanlıklar, İran halkının ilahi kanunların hakimiyeti sayesinde bağımsızlık yolunu seçmesinden ve düşman karşısında zaaf göstermemesinden kaynaklanmaktadır.
Dünyadaki hiç bir güç, İran halkını İslam ve Kur’an yolundan geri çeviremez.
Emperyalist sistem, tüm imkanlarına dayanarak, gasp ve zulüm eylemlerini dünyanın her tarafına yaymak istemektedir.
Düşman boşuna zahmete katlanmasın; düşmanın tüm silahları, Kur’an’a dayanan İslam Cumhuriyeti karşısında hiç bir işe yaramaz.
İslam’ın siyasal sisteminin en önemli yanı, dinin siyasetten ayrılmaması prensibidir.
Dinden ayrılan bir siyaset, kirli ve bulanıktır. Ancak, dini siyaset, bir dini ibadet gibi kutsaldır.
İslam İnkılabı’ndan günümüze kadar, İslam Cumhuriyeti nizamının siyasal düşünce ilkelerine yönelik saldırılarının belki de en büyüğü, dinin siyasetten ayrılmaması ilkesine yönelik olmuştur.
Siyaset, ilahi ahkamın gizlenmesine neden olmamalıdır.
İnsan hakları ihlallerinin arkasında ABD gibi emperyalist ülkeler vardır.
İslam’a yapılabilecek en büyük düşmanlık, bazı insanların İslam ve ehli beyte muhabbet adına hurafeleri yaymalarıdır.
Mukaddes İslam dininde, hayırda yarışmak öğütlenmiştir.
Müslüman halklar, İslam’ı istemekte ve ona hayranlık duymaktadırlar.
İslami İran tüm dünyaya şunu göstermiştir ki, bir halk eğer asil İslam’a, hurafelerden uzak ve küfür, şirk ve tağutla mücadele eden bir İslam’a dayanırsa dünyanın en büyük güçleri karşısında dikilebilir ve en büyük baskılara tahammül edebilir.
Ölüm, insanı uyandırır.
Namazda, Allah’la söyleşin.
Namaz, insanın hem iç dünyasını ve hem de dışını süsler.
İnsan, Allah’ı kendisinden razı kılmalıdır.
İşlerinizde yalnızca Allah rızasını gözetin. O da size yardımcı olacaktır.
Biz, Amerika’nın büyük şeytan olduğu teşhisine vardık ve karşısında dikildik.
Filistin, Filistin halkınındır; müslüman, hristiyan, yahudi, arap ve arap olmayan insanlarıyla... Filistin, Filistin’lilere aittir.
Her nerede bir kötülük ve zulüm varsa, her nerede dünya halklarına savaşlar dayatılmışsa, her nerede halkların haklı mücadeleleri bastırılıyorsa, Amerika’nın ayak izlerini oralarda görürsünüz.
Biz, ne ABD’nin ve ne de bir başka gücün galebe çalabileceği bir şeye sahibiz; mü’min bir halkın imanı...
Amerika, bize hiç bir şey yapamaz. Tüm yollar ona kapalıdır. Ve her ne yaparsa, kendi aleyhinedir.
ABD, bize saldırmazsa bu, aleyhine olur; zira, biz her geçen gün güçlenmekteyiz. Saldırırsa, yine zararınadır; zira , bizim birlik ve dayanışmamızın artmasını sağlar, kararlılığımızı güçlendirir, dünya çapında taraftarlar ediniriz.
Emperyalist Amerikan rejimi bugün dünyanın beş kıtasındaki askeri varlığını sürdürmekte olup, kendi topraklarından binlerce kilometre uzaklıkta büyük oranda silahlı güçler bulundurmaktadır. İşbu Amerika, kendi ulusal güçlerine dayanarak savunma sistemi oluşturan ülkeleri yıpratmak istemektedir.
Fars Körfezi, bir İslami denizdir ve tüm dünya için önemli bir enerji merkezidir.
Avrupa tarihini okuyan herkes, şiddetin Avrupa’lıların zatında bulunduğundan kuşku duymaz.
Biz hatta bir saat bile Filistin topraklarındaki gasıp devleti kabul etmedik ve etmeyeceğiz.
Bugün, Filistin halkı, son elli yılın en bilinçli dönemindedir.
ABD hükümeti, teröristtir ve yaptıkları da terörist eylemlerdir, devlet terörüdür. Amerika’nın suçu, sorumsuz kişilerin terör eylemlerinden daha ağırdır.
Amerika’nın birinci derecede duyarlı olduğu konu, asil İslam, İslami hareket ve İslami uyanışla mücadeledir.
Bugün, ABD devleti ve hükümeti, düşmanlarımızın başında yer almaktadır.
ABD gibi rejimler, en büyük zulmü kendi halklarına karşı yapmaktadırlar.
İsrail’in bölgedeki varlığıyla mücadele edilmelidir.
Siyonistlerin Filistin üzerindeki sultası, bir gün kesinlikle sona erecektir.
Filistin sorunu, bu asrın büyük ve çirkin lekelerinden biridir.
Filistin sorunu, İslam dünyasının sorunudur.
Bugün, askeri alanda bir savaş olmasa da siyasal ve kültürel alanlarda tam bir savaş vardır.
Bugün İslam Cumhuriyeti silahlı kuvvetleri, kelimenin tam manasıyla hak, hakikat ve İslami değerlerin hizmetindedir.
Şehidlerin yolunu korumak ve izlemek zorundayız. Bizim ilk görevimiz, şehidlerin kanlarını korumaktır.
Şehid, Allah karşısında fedakarlıkta bulunmuştur.
Şehidlerin mesajı şudur: İslami bağımsızlık, İslami ve kararlı duruş, düşman karşısında eriyip gitmemek, düşmandan korkmamak, düşmanın içi kof gücünü ciddiye almamak, kendine güven ve hayatın tüm boyutlarında Allah’a tevekkül etmeyi öğrenmektir.
ABD ordusu, elindeki teçhizat hesaba katılmazsa, insan gücü açısından, dünyanın en zayıf ordularından biridir.
Siyasal analiz gücünden yoksun bir üniversite öğrencisi, kolayca aldatılabilir. Üniversiteli gençlerin aldatılması ise tahammülü çetin bir derttir.
Bir ülke için alim, araştırmacı ve dahi insanlar, büyük bir servet sayılırlar. Ancak, kendilerinde ahlaki yapıtaşları varsa ve ahlaki vicdana sahipseler... Yoksa, o ilmin bir yararı yoktur.
Aydınlanma olgusu, ilmi düşünce ister. Sosyal ve özellikle de kültürel konularda geleceğe bakış, bilgelik, zeka ve duygu ister.
Ülkemiz, sanat ve edebiyat ülkesidir. Geçmişimiz, doğamız ve güçlü edebiyatımız da bunu göstermektedir.
Sanat dili, alternatifsizdir. Sözlü ve yazılı kültürde de etkili olan dil, sanat dilidir.
Sanat, insan zihninin en derinliklerine kadar işleyen yapıcı ve kalıcı bir olgudur.
İnsanın kemal ve olgunlaşma yolundaki temel silahı, ilimdir. İlim olmadan, olmaz.
Hikmetsiz ilim sahibinin hayatı, kuru, anlamsız, hedefsiz ve devamsızdır.
17/12/2007
Her kalbin, Allah’a açılan bir penceresi vardır.
Toplumda ahlaki temeller çökerse, taş taş üstünde kalmaz.
Kapsamlı ve derin bir ahlaki değişim sağlanmadıkça, İslam’ın öngördüğü sosyal adaleti getiremeyiz.
Bugün demokrasiden dem vuran ülkelerdeki adaletsizlikler, başka yerlerdekinden daha fazladır.
Din ve ahlakı daha fazla olan herkes, İslam Cumhuriyeti hakikatine daha yakındır.
İran halkının temel sermayesi, İslam ilkeleri ve İslam ahlakıdır.
Düşman, uyumaz. Düşman pusuya yatmıştır ve fitne peşindedir.
İran’ın müslüman halkı, kendi yolunu seçmiş ve bilinçli olarak bu yola baş koymuştur. Bu halk, hayatını, inançlarına göre değiştirmekte kararlı olup, ilerlemek ve kalkınmak peşindedir.
İslam nizamına olan düşmanlıklar, İran halkının ilahi kanunların hakimiyeti sayesinde bağımsızlık yolunu seçmesinden ve düşman karşısında zaaf göstermemesinden kaynaklanmaktadır.
Dünyadaki hiç bir güç, İran halkını İslam ve Kur’an yolundan geri çeviremez.
Emperyalist sistem, tüm imkanlarına dayanarak, gasp ve zulüm eylemlerini dünyanın her tarafına yaymak istemektedir.
Düşman boşuna zahmete katlanmasın; düşmanın tüm silahları, Kur’an’a dayanan İslam Cumhuriyeti karşısında hiç bir işe yaramaz.
İslam’ın siyasal sisteminin en önemli yanı, dinin siyasetten ayrılmaması prensibidir.
Dinden ayrılan bir siyaset, kirli ve bulanıktır. Ancak, dini siyaset, bir dini ibadet gibi kutsaldır.
İslam İnkılabı’ndan günümüze kadar, İslam Cumhuriyeti nizamının siyasal düşünce ilkelerine yönelik saldırılarının belki de en büyüğü, dinin siyasetten ayrılmaması ilkesine yönelik olmuştur.
Siyaset, ilahi ahkamın gizlenmesine neden olmamalıdır.
İnsan hakları ihlallerinin arkasında ABD gibi emperyalist ülkeler vardır.
İslam’a yapılabilecek en büyük düşmanlık, bazı insanların İslam ve ehli beyte muhabbet adına hurafeleri yaymalarıdır.
Mukaddes İslam dininde, hayırda yarışmak öğütlenmiştir.
Müslüman halklar, İslam’ı istemekte ve ona hayranlık duymaktadırlar.
İslami İran tüm dünyaya şunu göstermiştir ki, bir halk eğer asil İslam’a, hurafelerden uzak ve küfür, şirk ve tağutla mücadele eden bir İslam’a dayanırsa dünyanın en büyük güçleri karşısında dikilebilir ve en büyük baskılara tahammül edebilir.
Ölüm, insanı uyandırır.
Namazda, Allah’la söyleşin.
Namaz, insanın hem iç dünyasını ve hem de dışını süsler.
İnsan, Allah’ı kendisinden razı kılmalıdır.
İşlerinizde yalnızca Allah rızasını gözetin. O da size yardımcı olacaktır.
Biz, Amerika’nın büyük şeytan olduğu teşhisine vardık ve karşısında dikildik.
Filistin, Filistin halkınındır; müslüman, hristiyan, yahudi, arap ve arap olmayan insanlarıyla... Filistin, Filistin’lilere aittir.
Her nerede bir kötülük ve zulüm varsa, her nerede dünya halklarına savaşlar dayatılmışsa, her nerede halkların haklı mücadeleleri bastırılıyorsa, Amerika’nın ayak izlerini oralarda görürsünüz.
Biz, ne ABD’nin ve ne de bir başka gücün galebe çalabileceği bir şeye sahibiz; mü’min bir halkın imanı...
Amerika, bize hiç bir şey yapamaz. Tüm yollar ona kapalıdır. Ve her ne yaparsa, kendi aleyhinedir.
ABD, bize saldırmazsa bu, aleyhine olur; zira, biz her geçen gün güçlenmekteyiz. Saldırırsa, yine zararınadır; zira , bizim birlik ve dayanışmamızın artmasını sağlar, kararlılığımızı güçlendirir, dünya çapında taraftarlar ediniriz.
Emperyalist Amerikan rejimi bugün dünyanın beş kıtasındaki askeri varlığını sürdürmekte olup, kendi topraklarından binlerce kilometre uzaklıkta büyük oranda silahlı güçler bulundurmaktadır. İşbu Amerika, kendi ulusal güçlerine dayanarak savunma sistemi oluşturan ülkeleri yıpratmak istemektedir.
Fars Körfezi, bir İslami denizdir ve tüm dünya için önemli bir enerji merkezidir.
Avrupa tarihini okuyan herkes, şiddetin Avrupa’lıların zatında bulunduğundan kuşku duymaz.
Biz hatta bir saat bile Filistin topraklarındaki gasıp devleti kabul etmedik ve etmeyeceğiz.
Bugün, Filistin halkı, son elli yılın en bilinçli dönemindedir.
ABD hükümeti, teröristtir ve yaptıkları da terörist eylemlerdir, devlet terörüdür. Amerika’nın suçu, sorumsuz kişilerin terör eylemlerinden daha ağırdır.
Amerika’nın birinci derecede duyarlı olduğu konu, asil İslam, İslami hareket ve İslami uyanışla mücadeledir.
Bugün, ABD devleti ve hükümeti, düşmanlarımızın başında yer almaktadır.
ABD gibi rejimler, en büyük zulmü kendi halklarına karşı yapmaktadırlar.
İsrail’in bölgedeki varlığıyla mücadele edilmelidir.
Siyonistlerin Filistin üzerindeki sultası, bir gün kesinlikle sona erecektir.
Filistin sorunu, bu asrın büyük ve çirkin lekelerinden biridir.
Filistin sorunu, İslam dünyasının sorunudur.
Bugün, askeri alanda bir savaş olmasa da siyasal ve kültürel alanlarda tam bir savaş vardır.
Bugün İslam Cumhuriyeti silahlı kuvvetleri, kelimenin tam manasıyla hak, hakikat ve İslami değerlerin hizmetindedir.
Şehidlerin yolunu korumak ve izlemek zorundayız. Bizim ilk görevimiz, şehidlerin kanlarını korumaktır.
Şehid, Allah karşısında fedakarlıkta bulunmuştur.
Şehidlerin mesajı şudur: İslami bağımsızlık, İslami ve kararlı duruş, düşman karşısında eriyip gitmemek, düşmandan korkmamak, düşmanın içi kof gücünü ciddiye almamak, kendine güven ve hayatın tüm boyutlarında Allah’a tevekkül etmeyi öğrenmektir.
ABD ordusu, elindeki teçhizat hesaba katılmazsa, insan gücü açısından, dünyanın en zayıf ordularından biridir.
Siyasal analiz gücünden yoksun bir üniversite öğrencisi, kolayca aldatılabilir. Üniversiteli gençlerin aldatılması ise tahammülü çetin bir derttir.
Bir ülke için alim, araştırmacı ve dahi insanlar, büyük bir servet sayılırlar. Ancak, kendilerinde ahlaki yapıtaşları varsa ve ahlaki vicdana sahipseler... Yoksa, o ilmin bir yararı yoktur.
Aydınlanma olgusu, ilmi düşünce ister. Sosyal ve özellikle de kültürel konularda geleceğe bakış, bilgelik, zeka ve duygu ister.
Ülkemiz, sanat ve edebiyat ülkesidir. Geçmişimiz, doğamız ve güçlü edebiyatımız da bunu göstermektedir.
Sanat dili, alternatifsizdir. Sözlü ve yazılı kültürde de etkili olan dil, sanat dilidir.
Sanat, insan zihninin en derinliklerine kadar işleyen yapıcı ve kalıcı bir olgudur.
İnsanın kemal ve olgunlaşma yolundaki temel silahı, ilimdir. İlim olmadan, olmaz.
Hikmetsiz ilim sahibinin hayatı, kuru, anlamsız, hedefsiz ve devamsızdır.
Yorum