Bizim Feryadımız, Mahrumların ve Yalın Ayaklıların
Feryadıdır!
"Bugün, bizinim müşrik ve kâfirlerden uzak olduğumuzu ve
onlarla hiçbir ilgimizin bulunmadığını ilan ederek, feryad' etmemiz,
zalimlerin zulmüne karşı bir feryad'dır...
Bu feryad, Doğu ve Batı saldırganlarının ve özellikle de,
Amerika'nın elinden canı yanmış ve 'evi-vatanı' ve bütün kaynakları
yağmalanmış bir ümmetin feryadıdır!...
Bizim bu feryadımız, zulüm ve baskı altındaki Afganistan
müslümanlarının feryadıdır..."; "Bizim feryadımız, aynı zamanda Afrikalı
müslüman halkın da feryadıdır. Afrikalı o din kardeşlerimiz ki, sırf siyah
derili oldukları için, ırkçı kültür ve zorbalığın kırbaçları altında
inlemektedirler...
Bizim, müşrik ve kâfirlerle hiçbir münasebetimizin olmadığını
ifade eden feryadımız, Doğu ve Batı süper güçlerinin ve özellikle de
Amerika ve İsrail'in kendilerine göz diktiği, tüm kaynaklarını yağmaladığı,
uşaklarını onların başına yöneticiler olarak diktiği, binlerce kilometre
mesafeden onların topraklarına savaş tohumları ektiği ve ülkelerinin kara
ve deniz sınırlarını işgal ettiği Lübnan, Filistin ve sair millet ve ülkelerin
de feryadıdır!...
Bizim bu feryadımız; Amerika'nın 'fir'avn'lığına ve sultacılığına
artık tahammül edemeyen; 'nefret' çığlıklarının ebediyyen göğüslerinde
mahpus kalmasına rıza göstermeyen, hür yaşamak, hür kalmak isteyen ve
feryad ederek tüm nesillere örnek olmak isteyen bütün milletlerin
feryadıdır!
Bizim, müşrik ve kâfirlerle hiçbir münasebetimizin olmadığını
ifade eden bu feryadımız; inancımızı, haysiyet ve namusumuzu savunmaya
yönelik bir feryaddır!.. Kaynaklarımızı, servetlerimizi ve ülkemizin
varlığını koruma feryadıdır. Bu feryad, küfür ve nifak hançerinin,
kalplerini parçaladığı milletlerin feryadıdır!...
Bizim bu feryadımız; alın terlerinin ve zahmetlerinin ürünü olan
kaynakları, uluslararası korsanlar ve hırsızlar tarafından yağmalanan
yoksul ve yoksun açların-mahrumların ve yalınayaklıların feryadıdır! Bu
uluslararası korsanlar ve hırsızlar, yaptıkları işlere bir de 'kılıf uydurarak,
yoksul halkı-çiftçileri-işçileri ve zahmetkeşleri daha çok sömürmek ve
onların en küçük bir hakka bile sahip olmalarını önlemek için
'kapitalizm'-'sosyalizm'- ve 'komünizm' gibi ekonomik ve siyasî sistemler
oluşturmuşlardır!...
Bizim bu feryadımız; bütün küfür ve istikbarın, O'nun ölümünü
sabırsızlıkla beklediği bir ümmetin feryadıdır!.. Küfür ve istikbarın bütün
oklarını-kılıçlarını ve mızraklarını Kur'an'ına ve muazzam ma'sumluğuna
doğru çevirdiği bir ümmetin feryadıdır, bu feryad!...
Ama, heyhat ki;.. Ümmet-i Muhammed, 'Aşura Kevseri'ni kana
kana içenler ve sâlihlerin 'verasetini' bekleyenler; 'ölüme benzeyen' bir
zillete ve Doğu ile Batı'nın esaretine 'boyun eğmiş' bulunmaktadırlar!...
Heyhat olsun, Humeynî'ye..; Eğer müşrik-kâfir ve canavar
tabiatlıların Kur'an'a, Resul-ü Ekrem'in emanetine, Ümmet-i
Muhammed'e ve İbrahim-i Hanif’in ta'kipçilerine olan saldırıları
karşısında suskun durup, müslümanların 'zillet içinde' çırpınmasına göz
yumarsa!...
Ben, bu naçiz 'kanımı' ve 'canımı', müslümanları ve hakkı
savunma 'farzını' yerine getirmek için 'amade' kılmış bulunmaktayım ve
muazzam 'şehadet feyzini' beklemekteyim!.
Güçlüler, süper güçler ve onların uşakları şunu iyi bilsinler ki,
'Humeynî'; 'tek başına' bile kalsa, küfür-zulüm ve putperestlikle
mücadele yolu olan kendi yolundan asla sapmayacak; bu yola devam
edecek ve İslam Dünyası'nın 'fedaileriyle birlikte', diktatörlerin pençesi
altında inim İnim inleyenlerle birlikte, 'Dünya-yiyiclerinin' ve onların
zalim uşaklarının rahat bir 'uyku' uyumalarına asla 'izin'
vermeyecektir!... " Sahife-i Nur: 20/112-114;... (İmam Humeynî (ra)), 1987 yılı (katliam öncesi) HaccMesajı'ndan;... Bakınız; Mekke Amerika'nın Pençesinde sahife: 22-25;...);... Ayrıca;
İmam-ı Aziz'in (ra), şu nuranî-azâmetli sözlerine kulak verelim:
"...Ben, verdiği bir karardan sonra boş söz söyleyip oturan insanlardan
değilim; ben, peşin-peşin yola düşerim!.. İslam'ın maslahatı, bir söz söylememi
gerektiriyorsa, söylerim ve peşinen yola düşerim. Allah-u Teala'ya hamd olsun, hiçbir
şeyden korkmuyorum. Allah'a yemin olsun ki, şimdiye kadar hiçbir şeyden
korkmadım. Beni götürdükleri gün bile, onlar korkuyorlardı, ben onları, 'korkmayın!'
diye teselli ediyordum.../..." (Hatt-ı İmam: 1/65);...
Feryadıdır!
"Bugün, bizinim müşrik ve kâfirlerden uzak olduğumuzu ve
onlarla hiçbir ilgimizin bulunmadığını ilan ederek, feryad' etmemiz,
zalimlerin zulmüne karşı bir feryad'dır...
Bu feryad, Doğu ve Batı saldırganlarının ve özellikle de,
Amerika'nın elinden canı yanmış ve 'evi-vatanı' ve bütün kaynakları
yağmalanmış bir ümmetin feryadıdır!...
Bizim bu feryadımız, zulüm ve baskı altındaki Afganistan
müslümanlarının feryadıdır..."; "Bizim feryadımız, aynı zamanda Afrikalı
müslüman halkın da feryadıdır. Afrikalı o din kardeşlerimiz ki, sırf siyah
derili oldukları için, ırkçı kültür ve zorbalığın kırbaçları altında
inlemektedirler...
Bizim, müşrik ve kâfirlerle hiçbir münasebetimizin olmadığını
ifade eden feryadımız, Doğu ve Batı süper güçlerinin ve özellikle de
Amerika ve İsrail'in kendilerine göz diktiği, tüm kaynaklarını yağmaladığı,
uşaklarını onların başına yöneticiler olarak diktiği, binlerce kilometre
mesafeden onların topraklarına savaş tohumları ektiği ve ülkelerinin kara
ve deniz sınırlarını işgal ettiği Lübnan, Filistin ve sair millet ve ülkelerin
de feryadıdır!...
Bizim bu feryadımız; Amerika'nın 'fir'avn'lığına ve sultacılığına
artık tahammül edemeyen; 'nefret' çığlıklarının ebediyyen göğüslerinde
mahpus kalmasına rıza göstermeyen, hür yaşamak, hür kalmak isteyen ve
feryad ederek tüm nesillere örnek olmak isteyen bütün milletlerin
feryadıdır!
Bizim, müşrik ve kâfirlerle hiçbir münasebetimizin olmadığını
ifade eden bu feryadımız; inancımızı, haysiyet ve namusumuzu savunmaya
yönelik bir feryaddır!.. Kaynaklarımızı, servetlerimizi ve ülkemizin
varlığını koruma feryadıdır. Bu feryad, küfür ve nifak hançerinin,
kalplerini parçaladığı milletlerin feryadıdır!...
Bizim bu feryadımız; alın terlerinin ve zahmetlerinin ürünü olan
kaynakları, uluslararası korsanlar ve hırsızlar tarafından yağmalanan
yoksul ve yoksun açların-mahrumların ve yalınayaklıların feryadıdır! Bu
uluslararası korsanlar ve hırsızlar, yaptıkları işlere bir de 'kılıf uydurarak,
yoksul halkı-çiftçileri-işçileri ve zahmetkeşleri daha çok sömürmek ve
onların en küçük bir hakka bile sahip olmalarını önlemek için
'kapitalizm'-'sosyalizm'- ve 'komünizm' gibi ekonomik ve siyasî sistemler
oluşturmuşlardır!...
Bizim bu feryadımız; bütün küfür ve istikbarın, O'nun ölümünü
sabırsızlıkla beklediği bir ümmetin feryadıdır!.. Küfür ve istikbarın bütün
oklarını-kılıçlarını ve mızraklarını Kur'an'ına ve muazzam ma'sumluğuna
doğru çevirdiği bir ümmetin feryadıdır, bu feryad!...
Ama, heyhat ki;.. Ümmet-i Muhammed, 'Aşura Kevseri'ni kana
kana içenler ve sâlihlerin 'verasetini' bekleyenler; 'ölüme benzeyen' bir
zillete ve Doğu ile Batı'nın esaretine 'boyun eğmiş' bulunmaktadırlar!...
Heyhat olsun, Humeynî'ye..; Eğer müşrik-kâfir ve canavar
tabiatlıların Kur'an'a, Resul-ü Ekrem'in emanetine, Ümmet-i
Muhammed'e ve İbrahim-i Hanif’in ta'kipçilerine olan saldırıları
karşısında suskun durup, müslümanların 'zillet içinde' çırpınmasına göz
yumarsa!...
Ben, bu naçiz 'kanımı' ve 'canımı', müslümanları ve hakkı
savunma 'farzını' yerine getirmek için 'amade' kılmış bulunmaktayım ve
muazzam 'şehadet feyzini' beklemekteyim!.
Güçlüler, süper güçler ve onların uşakları şunu iyi bilsinler ki,
'Humeynî'; 'tek başına' bile kalsa, küfür-zulüm ve putperestlikle
mücadele yolu olan kendi yolundan asla sapmayacak; bu yola devam
edecek ve İslam Dünyası'nın 'fedaileriyle birlikte', diktatörlerin pençesi
altında inim İnim inleyenlerle birlikte, 'Dünya-yiyiclerinin' ve onların
zalim uşaklarının rahat bir 'uyku' uyumalarına asla 'izin'
vermeyecektir!... " Sahife-i Nur: 20/112-114;... (İmam Humeynî (ra)), 1987 yılı (katliam öncesi) HaccMesajı'ndan;... Bakınız; Mekke Amerika'nın Pençesinde sahife: 22-25;...);... Ayrıca;
İmam-ı Aziz'in (ra), şu nuranî-azâmetli sözlerine kulak verelim:
"...Ben, verdiği bir karardan sonra boş söz söyleyip oturan insanlardan
değilim; ben, peşin-peşin yola düşerim!.. İslam'ın maslahatı, bir söz söylememi
gerektiriyorsa, söylerim ve peşinen yola düşerim. Allah-u Teala'ya hamd olsun, hiçbir
şeyden korkmuyorum. Allah'a yemin olsun ki, şimdiye kadar hiçbir şeyden
korkmadım. Beni götürdükleri gün bile, onlar korkuyorlardı, ben onları, 'korkmayın!'
diye teselli ediyordum.../..." (Hatt-ı İmam: 1/65);...
Yorum