Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed-i Mustafa (sav)in mübarek bi’seti yıl dönümünde İslam inkılabı Rehberi bugün sabah (Salı) ülke nizamı yetkilileri, İslam ülkeleri elçileri ve uluslar arası kur’anı Kerim yarışlarına katılan konukları kabulünde yaptığı konuşmada İslam ülkelerinin en önemli gereksiniminin, düşünce, tefekkür, basiret, İslam ümmeti düşmanlarının cephesini hakiki bir şekilde tanıma ve akidevi ve etnik ihtilaf ve ayrışmalardan kaçınmak ve birlik olduğunu bildirerek şöyle dedi: “Bugün İslam’la onurlanma ve gururlanma bayrağı dalgalanmıştır. Dünya müslümanları içerisinde İslami kimlik duygusu geçmişe oranla daha fazladır. İran halkı da Allah’ın nusrat ve yardımına tamamen güvenerek ve hüsnü zanla yaklaşarak kalkınmakta, gelişmekte, sorunları bir biri ardınca geride bırakmakta ve zulüm, cehalet ve adaletsizliklerle mücadele istikametinde siperleri birbir fethetmektedir.”
    İslam peygamberi (Sallallahu Aleyhi ve Alihi ve sellem)in bi’seti dolayısıyla tebriklerini bildiren, başta yüce İslam peygamberi Hz. Muhammed (sav) olmak üzere tüm ilahi peygamberlerin meb’us olmalarının en önemli nedeninin, insanların akıl ve düşünce ve tefekkürden yararlanmaya hidayeti olduğunu bildiren İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid ali Hamanei, İslam toplumunda fikir ve düşünceden yararlanmanın yaygınlaşması ve etkin olması durumunda İslam aleminin sorunlarının önemli bir bölümünün çözümlenebileceğini belirterek, İslam ve kur’anı Kerim’in yanlış tefsir edilmesine de temasla, “İslami taalimler ve Kur’ani mefhumlarla ilgili derin bir idrak ve sahih bir bakışın mevcut olmaması, bugün bir grubun İslam adına müslümanlara zulmetmesine ve onları katletmesine neden olmuş ve hatta bir Afrika ülkesinde İslam adına suçsuz kazlar kaçırılmaktadır” dedi.
    Konuşmasının devamında İslam dünyasının mevcut şartlarında tefekkür ve düşünce gücünün kullanılmaması örneklerinden bir başkasına da değinen Ayetullah Hamanei, “Bugün düşmanlar alenin İslam’a karşı mücadele başlatmışlardır. Onların en önemli kozları ise akidevi ihtilaflar ve Şia – Sünni savaşıdır. Burada eğer akıl ve düşünce gücünün devreye sokulması durumunda, düşman’ın elini ve onun amacını görmek ve kötülük yanlılarının hedefleri istikametinde olmaktan korunmak mümkün olur” dedi.
    Tek bir ümmet oluşturmak ve ittihadın İslam dünyasınn zaruri gereksinimlerinden bir diğeri olduğunu belirten ve müslümanlar arasında ihtilaf çıkarma ve Şia korkusu, İran korkusunu yaymaya çalışmak istemelerindeki başlıca hedeflerden birinin dünya müstekbirliğinin kendi sorunlarını dikkatlerden uzak tutmak ve siyonist İsrail rejimini korumak olduğunu belirten İslam İnkılabı Rehberi, müslüman halklardan özellikle de İslam ümmeti elitleri ve seçkin şahsiyetlerinden olan beklentinin, tedbir ve basiret içinde, İslam ümmeti düşmanı cephenin sahih bir şekilde tanınması olduğunu ve bu açık hakikatini en iyi şekilde idrak etmesi olduğunu söyledi.
    Bugün batıdaki siyasi kurum ve kuruluşların, yüce İslam Peygamberi (sav)in kendi bisetiyle kökünü kazımak için geldiği cahiliyyeti yaymaya çalıştıklarını belirten Ayetullah Hamanei, adaletsizlik, ırkçılık, insani kerametin görmezlikten gelinmesi, cinsel meseleleri yaygınlaştırmak, kadınımsı özelliklerin ön plana çıkarılması gibi meselelerin tümünün batıdaki fasit uygarlığın özellikleri olduğunu ve bu da gerçekte modern metot ve araçlarla cahiliyyet döenmine geri dönülmesi manasında olduğunu söyledi.
    Konuşmasının bir başka bölümünde ise Ayetullah hamanei İslami uyanışın sindirilmesi amacıyla yoğun bir çaba başlatıldığını hatırlatarak, bu sindirme eylemlerinin bazı bölgelerde zahirde sonuç vermiş olmasına rağmen aslında İslami uyanışın sinidirilmez olmasının bir gerçek olduğunu söyledi.
    İslam İnkılabı rehberi konuşmasının devamında Bi’setin mesajı inancı ışığı, deruni ittihad, düşman karşısında cesaret ve ilahi yardım vaadine olan umut duygusu sayesinde İran halkının kazanım ve ilerlemelerini hatırlatarak, bugün ilahi lütuf sayesinde, yeni iktidara geçmiş olan hükümet ve yetkililerinin İslam’la onurlanma ve gururlanma duygusuyla muhtelif alanlarda çaba ve gayret göstermekte olduklarını belirtti.
    İnsan hayatı istikametinde sorun ve engellerin varlığının normal olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, “Akıl ve tefekkür sahibi insanlar, sorunlar karşısında, onur, insani şeref ve Allah Taala cc.e ulaşmak için tahammül ediyorlar. Fakat akılsız insanlar ilahi velayeti kabul etme yerine, şeytan’ın velayetinden medet ummaya çalışıyor ve onlar karşısında zillete düşüyorlar. Kur’anı Kerim ayetleri uyarınca onur ve izzet elde etmek isteyen insanların ilahi hidayet ve velayet yerine, İslam, insanlık ve velayet düşmanları şeytanlara tevessül etmeleri durumunda netice itibariyle onur ve izzet elde edemeyeceklerdir ve o şeytanlar onlara bir teşekkür dahi etmeyeceklerdir” ifadesini kullandı.
    Kur’anı Kerim’in bu formülünden gerekli dersi almak ve saadetin gerçek yolu olan Kur’ani hidayet çizgisini tanımak gerektiğini belirten Ayetullah Hamanei, muhtelif zaman dilimlerinde ve muhtelif ekonomik, siyasi, sosyal ve uluslar arası mücadelelerde İran İslam Cumhuriyeti nizamının elde etmiş olduğu başarı ve zaferlerinin sırrının ilahi vaade olan güven ve hüsnüzannı olduğunu ve İran halkının yolunun bu olduğunu ve gelecekte de aynı yolu takib edeceğini bildirdi.
    İslam İnkılabı rehberi konuşmasının son bölümünde ise bu yolu bizler için hazırlayan rahmetli İmam Humeyni ve bu uğurda canlarını feda eden şehidler ve yine bu yolun tüm aşamalarında kendinden büyük bir fedakarlık ve hazırlık gösteren İran halkı ve yine bu uğurda büyük çaba, gayret ve fedakarlıklar gösteren tüm yetkililer ve hükümet adamları için Allah Teala’dan rahmet ve mağfiret temennisinde bulundu.
    İslam İnkılabı rehberi Ayetullah Hamanei’nin konuşmasından önce cumhurbaşkanı Hasan ruhani bir konuşma yaparak, mübarek bi’set bayramı dolayısıyla tebriklerini bildirdi ve bisetin tarihin en büyük kıyamı ve ilahi vahiy uyarınca akıldan sahih bir şekilde yararlanılması için büyük bir nimet olduğunu bildirerek, yüce İslaım peygamberi Hz. Muhammed (sav)in, muhabbet, sevki ve azim bir ahlak sayesinde tüm yürekleri fethettiğini, insanlığa ilim, özgürlük ve maneviyyet bahşettiğini söyledi.
    Tefrika, adaletsizlik, şiddet ve radikalizmin bugün küfür cephesinin İslam dünyası karşısında oluşturduğu en büyük sorunlardan olduğunu hatırlatan cumhurbaşkanı, bugün İslam İnkılabının, küfür cephesi karşısında İslam ümmetinin birlik, dayanışma ve ihtilafları bir kenara bırakması münadisi olduğunu belirtti.

    Yorum


      Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

      İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei yayınladığı bir mesajla,Hüccet’ul İslam Hacı Şeyh Hüseyin Masumi Zerendi'nin vefatı münasebetiyle taziyette bulundu.
      İslam inkılabı Rehberinin taziyet mesajında şöyle deniliyor:

      Bismillahirrahmanirrahim
      Mücahit alim rahmetli Huccet’ul İslam vel Muslimin Hacı Şeyh Hüseyin Masumi Zerendi (Rahmetullahi Aleyh)’in vefatı dolayısıyla muhterem ailesi ve yakınlarına, talebelerine, sevenlerine ve Kirmanşah ilinin inkılapçı halkına taziyette bulunurum. Bu değerli din alimi, İnkılabdan önce ve kutsal savunma savaşı döneminde ve ondan sonra da İslam Cumhuriyetinin ve yüce İslami hedeflerin hizmetinde olmuş ve bu nurlu yolda zahmetlere katlanmıştır.
      Allah Taala cc.den o rahmetliyi kendi rahmet ve mağfiretine muhatap kılmasını ve makamını yüce kılmasını dilerim.
      Seyyid Ali Hamanei
      28 Mayıs 2014
      7 Hordat 1393

      Yorum


        Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

        İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei bugün (Pazartesi) sabah Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Caber es-Sabah ve beraberindeki heyeti kabulünde yaptığı konuşmada Fars Körfezi bölgesi ve güvenliğinin çok önemli olduğunu hatırlatarak, bu bölgenin güvenliğinin, tüm bölge ülkeleri arasında sağlanacak iyi ve sağlıklı ilişkilere bağlı olduğunu bildirdi.
        "Bunun içindir ki İran İslam Cumhuriyeti her zaman Fars Körfezi bölgesinde kendi komşuları ile sağlıklı ilişkiler peşindedir ve halı hazırda bu siyaseti takib etmektedir" diyen Ayetullah Hamanei, bölge ülkeleri arasında yakınlaşma ve sağlıklı ilişkiler kurmanın tüm bölgenin yararına olduğunu, ama bu prensibin riayet olunmaması durumunda bölge ülkeleri arasında oluşacak ihtilaf ve uzaklaşma ortak düşmanların memnun kalmasına neden olacağını söyledi.
        Siyonist İsrail rejiminin her geçen gün daha da çirkefleşmesinin sebebinin bölge ülkeleri arasında sağlıklı bir ilişkinin var olmamasından kaynaklandığını belirten İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, İran İslam Cumhuriyetinin her zaman bölge ülkelerine karşı metanet ve açık yüreklilikle yaklaştığını söyledi.
        Ayetullah Hamanei ayrıca Irak ve Kuveyt ilişkilerinin gelişmesinin bölgenin yararına olduğunu belirterek, Suriye olaylarıyla ilgili olarak da İran İslam Cumhuriyetinin, Suriye halkının kararına bağlı olduğunu ve teyit edeceğini söyledi.
        Bölgede tekfiri grupların tehlikesini de vurgulayan İslam İnkılabı Rehberi, "Ne yazık ki bir takım bölge ülkeleri, tekfiri grupların gelecekte hatta onlar için de oluşturduğu tehdit ve tehlikenin farkında değiller ve bu grupları desteklemeyi sürdürmekteler" dedi.
        Ayetullah Hamanei şöyle dedi: "Bazı bölge ülkeleri, tekfiri gruplara yardımda bulunarak onların Suriye ve diğer bazı ülkelerde işledikleri cinayetler ve katliamları himaye etmekteler. Fakat fazla da uzak olmayan gelecekte bu grupların bizzat bu destek veren ülkelerin kendi başlarına bela olacak ve sonunda çok büyük masraflara katlanarak onları yok etmeye mecbur kalacaklar.
        İran'ın geçmiş yıllarda çok kritik anlarda her zaman Kuveyt'in yanında olduğunu hatırlatan Ayetullah Hamanei, Kuveyt'in bölge olayları karşısında akıllı ve tedbirli tutumunu takdir etti ve bölge meselelerinin böyle bir metot ve görüş açısıyla çözümlemek gerektiğini söyledi.
        İslam İnkılabı rehberi ayrıca İran ve Kuveyt arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilere temasla, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da gelişmesi için ortamın müsait olduğunu ve İran-Kuveyt ekonomik ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılması gerektiğini söyledi.
        İslami İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin de hazır bulunduğu bu görüşmede Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Caber es-Sabah, İmam Hüseyin as.ın mübarek veladet yıl dönümünü kutlayarak İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei'nin tüm bölge için mürşit ve yol gösterici olduğunu belirtti ve "Kuveyt iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açmaya hazırdır ve Tahran görüşmelerinde de ekonomik-ticari ilişkiler seviyesinin artırılması konusunda anlaşma sağlandı" ifadesini kullandı.
        Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Caber es-Sabah ayrıca bölge ülkeleri arasında vahdet ve dayanışma ve radikalizme karşı konulması zaruretiyle ilgili İslam İnkılâbının sözlerine tamamen katıldığını, Kuveyt ve Irak ilişkilerinin de çok iyi bir seviyede bulunduğunu ve Iraklı yetkililerin Kuveyt'in dostları olduklarını belirterek Suriye meselelerinin Suriye halkının görüşleri doğrultusunda ve barışçı yollarla çözümlenmesi temennisini dile getirdi.

        Yorum


          Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

          Hz. Ali'nin yiğit oğlu Hz. Ebul Fazl'ıl Abbas (sa)in mübarek veladet yıl dönümü ve "Gaziler Günü" dolayısıyla bugün sabah (Pazartesi) İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei tarafından 4 ayrı heyet Tahran'da gazilerden bazılarını evlerinde ziyaret ederek, İslam gazilerinin yiğitlik, sabır ve direnişini takdir ettiler.
          Huccetul İslam Şehidi Mehellati, Huccetul İslam takavi, Huccetul İslam Kummi ve Hacı Ali Ekberi İslam İnkılabı rehberinden taraf, gazilerden ve İslam savaşçılarından bazılarını evlerinde ziyaret ederek, onların durumu, sorunları, tedavileri, çalışma hayatları hakkında bilgi aldı ve kutsal savunma savaşı dönemi gazilerinin fedakarlık ve yiğitliklerini takdir ve övgüyle andılar.
          Bu arada Öteki eyaletler ve illerde de Veliyyi Fakih'in temsilcileri ve Cuma imamları da İslam İnkılabı rehberinin temsilcisi olarak muhtelif gazilere ziyaretlerde bulunarak onların üstün yiğitlik ve mücadele hayatlarını takdir etti ve durumları konusunda bilgi aldılar.

          Yorum


            Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

            Ehli Beyt İmamlarından dördüncüsü Hz. İmam Zeyn'el Abidin (as)ın mübarek veladet yıl dönümünde rahmetli İmam Humeyni Hüseyniyesi ruh bahşedici Kur'an ayetlerinin yankısı ve ıtrıyla nurlandı ve 31. Tahran uluslar arası Kur'anı Kerim yarışlarına katılan Kur'an hocaları, kari ve hafızları bu kez kendi üstün hünerlerini İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei'nin huzurunda sergilediler.
            Kur'an kari ve hafızlarına hitaben bir de konuşma yapan Ayetullah Hamanei, "Kur'anı Kerim"in hıfz ve tilavetinden asıl amacın, Kur'anı anlamak ve amel etmek ve ilahi kelam ile menus olmak olduğunu belirterek, "İlahi Hidayet" ve "düşmanı tanıma gibi çok kritik meselelerde kur'anın temel ölçülerini kavramanın Kur'anı Kerim ile menus olmaya bağlı olduğuna temasla, "Kur'anla menus olmak, onun mana ve mefhumlarında tedebbür ve tefekkür, Allah Taala cc. Tarafından İslam ümmeti için vaad olunan onur ve izzeti armağan getirecektir" dedi.
            İslam İnkılabı Rehberi, özellikle İslam İnkılabından sonra genç kuşağın Kur'anı Kerim'e yönelik geniş eğilim ve ilgisinin büyük bir nimet olduğunu hatırlatarak, Kur'anı Kerim ile menus olmanın toplumu onun hayat bahşedici talimlerine daha da yakınlaştırdığını ve Kur'an tilaveti ve hıfzından amacın da bu olduğunu söyledi.
            Kur'anla menus olmanın insan kalbinin ilahi hidayeti kabul etmeye hazır olduğunun bir alameti olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, "Bugün İslam dünyasının en büyük sorunu, Kur'ani maariften mesafe almak ve sonuç itibariyle İslam düşmanlarının komplo ve entrikalarına karşı gaflete düşmektir" dedi.
            Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında İslam dünyasında var olan noksanlıkların telafi edilmesi yolunun, Kur'ani miyar ve ölçülerin dakik olarak idrak olunması olduğunu hatırlatarak, İslam düşmanlarının, İslam cumhuriyetinin ortaya çıkması ardından, İslam aleyhindeki kendi komplolarını daha da şiddetlendirdiklerini ve karmaşık hale getirdiklerini söyledi.
            "Günümüzde İslam düşmanlarının siyaseti, İslam topluluklarında niyabet savaşları çıkarmak ve kardeşi kardeşe öldürtmektir. Ama ne yazık ki bazıları İslam ümmeti içinde bu iğrenç siyasetin farkında değiller ve kendi müslüman kardeşlerine karşı koymak için, şeytanın elini tutmaya ve hatta siyonist İsrail rejimi ile işbirliğinde bulunmaya hazırdırlar" ifadesini kullanan İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei, konuşmasının devamında Tahran Uluslar arası Kur'anı Yarışları programının düzenlenmesinde emeği geçenlere takdir ve teşekkürünü bildirerek, İslam ümmetinin Kur'anı Kerim kavram ve mefhumları ile günü gününe artan ünsiyet, menus olma sayesinde Allah Taala cc. Tarafından vaat olunan izzet ve onura varabileceklerini söyledi.
            İslam İnkılabı rehberinin konuşmasından önce kısa bir konuşma yapan Veliyyi Fakih temsilcisi ve Vakıflar ve hayır işler kurumu başkanı Huccet'ul İslam Muhammedi, başta Hz. İmam Seccad as. olmak üzere Şabaniyye bayramlar dolayısıyla tebriklerini bildirerek, 31. Tahran Kur'an yarışlarının çok üst randımanlı oluşunu hatırlattı ve bu yılki yarışlara dünyanın 71 ülkesinden katılımın olduğunu, yabancıların ağırlıklı olduğu jüri heyeti tarafından değerlendirildiğini söyledi.

            Yorum


              Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

              Rahmetli İmam Humeyni âşıkları. İslam İnkılâbının büyük mimarının vefatının 25. yıl dönümünde o hazretin nurlu türbesinde bir araya gelerek, İslam İnkılâbına bağlılık, aşk, izzet ve direnişin ihtişamını bir kez daha tüm dünyaya sergileyerek, İmam Humeyni’nin ülküleriyle ahitlerini bir kez daha yenilediler.
              Ayetullah Seyyid Ali Hamanei bugün, İslam cumhuriyeti nizamı kurucusu rahmetli imam Humeyni'nin (ra) pak türbesinde düzenlenen vefat yıldönümü töreninde yaptığı konuşmada, ilerleyen ve güçlü İran İslam cumhuriyetinin tanınması için her geçen gün daha da artan halkların istek ve merakının sebebi ve temel nedenlerini açıklarken, "İslami şeriat" ve "halkçılığın" İmam Humeyni mektebinin iki temel düşüncesinden kaynaklandığını vurgulayarak, “Amerika’nın sürekli engelleri ve sorun çıkarmaları ve yüce İmam Humeyni hareketi ruhunun giderek renk kaybetmesi, İmam Humeyni (ra)ın saadet bahşedici yolunu sürdürmek için İran halkının tanıyarak ve galebe çaldığı iki temel sorundur” dedi.
              Konuşmasının ilk bölümünde halkların özellikle de Müslüman milletlerin gözünde İmam Humeyni ve İslam Cumhuriyetinin her geçen gün artmakta olan cazibe ve çekim gücünün artmakta olmasının önemli bir gerçek olduğunu hatırlatan İslam İnkılâbı Rehberi, İslam İnkılâbı rehberinin vefatından 25 yıl geçmesine rağmen muhtelif kitlelerin özellikle İslam dünyası gençleri ve elitlerinin iştiyak ve merak içinde dini halk demokrasisi, Velayeti fakih meselesi ve İslam İnkılâbı’nın öteki meseleleri hakkında bilgi edinmeye çalıştıklarını söyledi.
              Düşmanların İslam Cumhuriyeti aleyhindeki amansız siyasi ve propaganda saldırılarının halkların İslam inkılâbına meraklarını daha da körüklediğini belirten Ayetullah Hamanei, İslam dünyası kamuoyunun, bu kadar saldırı ve komplolara maruz kalan bir devlet ve yönetimin hakikatini keşfetmeye daha da merak sardığını söyledi.
              Ayetullah Hamanei, halkların İslam İnkılâbına olan idrak ve merakının en basit sonuçlarından birinin İslami uyanış ve halklar içerisindeki anti Amerikan duyguların artması olduğunu belirterek, “Müstekbir cephesi, stratejik bir yanılgıya düşerek, İslami uyanışı yok ettiğini zannediyor. Fakat İslami uyanışın oluşmasına yol açan idrak ve algı, yok olmalı değildir ve bu olay er veya geç daha da yaygınlaşacaktır” dedi.
              İran halkının sürekli ilerlemesi ve kudret kazanmasının halkların İslam Cumhuriyeti ve dini halk demokrasisine olan merakının bir başka nedeni olduğunu belirten İslam inkılâbı Rehberi, “İslam dünyasında genç kuşak şu önemli ve tarihi sorunun cevabını aramaktadır ki İslam cumhuriyeti niçin ve nasıl 35 yıl boyunca düşmanların sert saldırıları, askeri düşmanlıkları, siyasi ve propaganda saldırıları ve Amerika’nın eşi ve benzeri olmayan yaptırımları karşısında mukavemet edebildi ve her türlü muhafazakârlıktan uzak olarak günü gününe daha da gelişti ve iktidar kazandı” dedi.
              Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında İslam Cumhuriyetinin cazibesinin diğer sebeplerini açıklayarak şöyle dedi: “Halklar ve İslam dünyası genç kuşağı ve elitleri, hava ve feza alanlarında İran halkının gelişmesini görüyorlar, İran’ın 10 modern ülke arasında yer almasını görüyorlar, dünya ortalamasına göre İran’ın 13 kat daha fazla bilimsel atılımını görüyorlar ve İran halkının artık bölgede ilk sözü söylediğini, gasıp Siyonist İsrail rejimi karşısında durarak mazlumu savunduğunu ve zalime karşı mukabele ettiğini idrak ediyorlar. İşte bu gerçekler her insanı, İslam cumhuriyeti mevzuunu daha fazla tanımaya meraklandırıyor.”
              İslam İnkılâbı Rehberi, 35 yıl içinde 32 seçimin hem de çok yüksek halk katılımı ile birlikte düzenlenmesi, İran halkının İslam inkılâbı’nın zafer yıl dönümü 22 Behmen (11 Şubat) ve dünya Kudüs günü gösterilerine çok geniş ve coşkulu katılımının dünya kamuoyu nezdinde İran’ın diğer cazibelerinden olduğunu ve insanları meraklandırdığını hatırlatarak, İran halkının artık bu gibi meselelere alıştığını ve onların azamet ve önemine aldırış etmediğini, ancak bu güzel hakikatlerin başka ülkelerin halkları için merak konusu olduğunu, göz kamaştırdığını ve birçok soruları beraberinde getirdiğini söyledi.
              Ayetullah Hamanei, tüm bu gerçek ve güzel başarıların, İslam İnkılâbının büyük mimarı rahmetli İmam Humeyni’nin yetenek ve düşüncesi ve girişimlerinin bir sonucu olduğunu bildirerek konuşmasının devamında rahmetli İmam Humeyni mektebiyle ilgili bir tablo çizmeye çalıştı.
              “İslami Akılcılık” uyarınca “Siyasi-Medeni” bir düzenin kurulmasının, İmam Humeyni’nin temel hedeflerinden biri olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, “krallık, despot, fasit ve bağımlı düzenin dağılması ve böyle bir rejiminin tüm özelliklerinin kökünün kazınmasının, İmam Humeyni’nin kendi sarsılmaz iradesi ve İran halkının gayretleriyle hayata geçirdiği çok büyük yapının ön hazırlık çalışması olduğunu, bu siyasi-medeni nizamın iki temel rüknünün bulunduğunu birincisi İslam cumhuriyetinin ruh ve cevherini oluşturan İslam şeriatı olduğunu ve ikinci temelin ise seçimler ve halk demokrasisi kanalıyla idare ve işlerin halka teslim edilmesi olduğunu söyledi.
              “Zannedilmesin ki İmam seçimleri batı kültüründen almış ve İslami tefekkür ile karıştırmıştır. Zira eğer seçimler ve halk demokrasisi İslam şeriatının içinden iktibas olunmayacak olsaydı, “Kararlı ve açık sözlü İmamımız” bu meseleyi açıkça ilan ederlerdi” ifadesini kullanan Ayetullah Hamanei konuşmasını şöyle sürdürdü: “İmam Humeyni mektebi uyarınca, İslam nizamının hakikati ve cevheri olarak İslam Şeriatı tüm işlerde, yasamalarda, siyaset belirlemelerde, atama ve azillerde, genel davranışlarda ve diğer meselelerde tam olarak dikkate alınmalıdır. Bu arada bu siyasi-medeni düzende çalışma metodu bu şeriattan kaynaklanan halk demokrasisi uyarıncadır ve halk direkt veya endirekt olarak ülkenin tüm yetkililerini seçmektedir.”
              İslam Şeriatının eksiksiz uygulanmasının, “İstiklal, Özgürlük, adalet ve Maneviyat” gibi 4 temel unsurun temin olmasına yol açtığını belirten Ayetullah Hamanei, Saadet bahşedici şeriata bağlılığın, ferdi ve medeni özgürlükleri beraberinde getirdiği gibi halkın müstekbirlik esaretinden kurtulmasına, adaletin tahakkuk bulmasına ve maneviyatın sağlanmasına da yol açtığını söyledi.
              İmam Humeyni (ra) mektebinde silah zoru ve güç kullanılarak elde edilen kazanımın kabul edilmediğini belirten İslam inkılâbı rehberi, elbette halkın seçimi ile kazanılan iktidar ve gücün saygın olduğu ve kabul gördüğünü, kimsenin onun karşısında direnmemesi gerektiğini söyledi.
              Mazluma yardım etmek ve zalimin karşısında durmanın İmam’ın mektebinin temel unsurlarından olduğunu belirten Ayetullah Hamanei bu konuyla ilgili olarak İmam Humeyni'nin (ra) tam ve aralıksız bir şekilde mazlum Filistin halkına destek verdiğini belirterek, zulme karşı durmak ve zalimlerin heybetini kırmanın, İmam Humeyni (ra) mektebinin temel ilkelerinden olduğunu, bunun ise her zaman milletler ve yetkililer tarafından dikkate alınması gerektiğini söyledi.
              İmam Humeyni mektebinin siyasi-medeni reçetesinin teoride değil de bizzat pratikte hayata geçirildiğini ve bunun ise hakikat olduğunu hatırlatan İslam İnkılâbı konuşmasının devamında imam Humeyni’nin tahakkuk ettirdiği bu başarının devam edip etmeyeceği sorusunu gündeme getirdi ve yine kendisi bu soruyu cevaplandırarak bu başarının devam edeceğini ancak bunun şartlı olduğunu belirtti.
              “İmam Humeyni’nin güzel ve cazip cetvelinde doğal olarak bir takım boş haneler bulunmaktadır ki o boş haneleri doldurmak ve bu kader belirleyici yolu sürdürmek mümkündür ancak şu şartla ki milli gayret ve bilinç olmalı ve bu yolun unsurlarına riayet edilmesi gerekir” diyen İslam İnkılâbı Rehberi, halkın rahmetli İmam Humeyni’nin ülkü ve hedeflerine olan bağlılığını takdir ederek, İran halkının İmam’ın vefatından 25 yıl geçmesine rağmen sergilediği davranışın, bu cetveldeki tüm boş hanelerin dolacağını ve Allah’ın izniyle aziz İran’ın iktidarın zirvesine çıkacağını gösterdiğini söyledi.
              Ayetullah Hamanei, konuşmasının devamında halkın dikkatini diğer temel bir meseleye çekerek, İmam Humeyni’nin yolunu gitmek ve o yüce insanın hedeflerini tahakkuk ettirmenin diğer tüm hedefler gibi bir takım engellerle karşı karşıya olduğunu, onların tanınmaması ve giderilmemesi durumunda yolun sürdürülmesinin zorlaşacağını veya imkânsız hale geleceğini belirterek bu konuyla ilgili olarak, iç ve dış sorunlar olmak üzere iki temel soruna değindi ve gençlerin, elitlerin, görüş sahiplerinin, düşünce ve fikir elitlerinin bu durum karşısında dikkat etmesi ve düşünmesi gerektiğini söyledi.
              Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında şöyle dedi: Amerikalılar, ülkeler, siyasi akımlar ve dünya şahsiyetlerini, “Emre itaat eden ülkeler”, “Şimdilik idare olunması gereken yönetim ve akımlar” ve “asi hükümet ve akımlar” olmak üzere üçe ayırmaktadırlar. Amerikalıların emir kulu ve satılmış hükümetler karşısındaki davranış ve tutumu, dünya toplumunda onların çirkin davranışlarını yorumlamak ve desteklemek yönündedir. Elbette bu sınırsız destek karşısında kendi çıkarları doğrultusunda onları sağmaktalar.
              Amerika’nın tam desteğine sahip olan bazı diktatör ve gerici yönetimlere de değinen Ayetullah Hamanei, Amerikalıların, ne seçim olan ve ne de halkları konuşma gücüne sahip bulunan bu gibi ülkeleri diktatör değil de baba erk olarak tanıttığını söyledi.
              Amerika’nın tanımladığı ikinci grup ülkelerin, Amerika’nın ortak çıkarları nedeniyle şimdilik onlarla idare ettiğini ama fırsatını bulması durumunda kılıcı onların kalbine saplayacağını belirten İslam İnkılâbı rehberi Avrupa ülkelerinin bu ülkeler kategorisinde olduğunu, Amerikalıların Avrupa'ya karşı çıkarcı davranışta bulunmanın yanı sıra Avrupalı vatandaş ve yetkililerden casusluk yaptığını ve hatta bunun ifşa olmasına rağmen özür dahi dilemek istemediğini söyledi.
              Avrupalıların Amerikanın çıkarlarına hizmet ettikleri için kendi çıkarlarına ters düşen büyük stratejik bir hata işlediklerini belirten Ayetullah Hamanei, üçüncü gurup ülkelerin ise, Amerikanın zorbalıkları karşısında teslim olmayan ülkeler olduğunu ve Amerikanın bu ülkeler karşısındaki tutum ve davranışının, bu ülkeleri dize getirmek ve darbe indirmek amacıyla tüm baskı siyasetlerinden yararlanmak olduğunu söyledi. Ayetullah Hamanei, Amerika'nın Washington'a haraç vermeyen ülkelere karşı yöntemlerini açıklayarak, Amerika’nın Irak ve Afganistan’a saldırısından dolayı almış olduğu zarar ve ziyanlardan dolayı, bugün askeri saldırının artık ABD’nin önceliklerinden olmadığını belirte.
              Ayetullah Hamanei, halkın koordine edilerek caddelere dökülmesini sağlamanın Amerika’nın kendine bağlı unsurlardan yararlanmada en önemli metodu olduğunu belirterek, “Halkoyuyla iktidara gelen her yönetim veya devlete kuşkusuz azınlık bir grup oy vermemiş ve ona muhaliftirler, Nitekim Amerika bu meseleden suistifade ederek, muhaliflerin öncülerini kışkırtmak suretiyle halktan bir grubu caddeye dökmektedirler” dedi.
              “Günümüzde "terörist grupları" faalleştirmenin Amerika’nın kendi muhalifleri aleyhindeki girişimlerinden olduğunu belirten İslam İnkılâbı rehberi, Irak, Afganistan, bazı Arap ülkeleri ve İran'ın, Washington'un bu yönteminin başlıca kurbanlarından olduğunu belirterek, İran halkına, birçok bilim adamına, siyasi ve kültürel şahsiyetlere suikast düzenleyen münafıkların, Amerika'nın destek şemsiyesi altında olduğunu söyledi.
              Allah’ın lütuf ve yardımı sayesinde İran halkı konusunda Amerikalıların tüm bu alanlarda yenilgiye uğradıklarını, askeri darbe, fitnecilere destek, halktan bir bölümü cadde ve sokaklara dökmek, yetkililer arasında ihtilaf oluşturmak gibi komploları halkın iman ve uyanışı nedeniyle etkisiz kaldığını belirten Ayetullah Hamanei dış sorunun tanımlanmasından sonra nizamın karşısındaki iç sorunlara temasla, bu büyük tehlike ve sorunun halk ve yetkililerin İmam Humeyni’nin hareketini dikkatten uzak tutup unuttukları zaman tahakkuk bulacağını belirtti.
              İslam inkılâbı rehberi tekfirci, Vahhabi ve Selefi grupların Şiilere karşı çirkin hareketlerine de değinerek, " her kes buna dikkat etmesi gerekir ki asıl düşman, yabancıların istihbarat servisleri, söz konusu akımları kışkırtan ve onlara silah ve para yardımında bulunanlardır" dedi.
              İslam inkılâbı rehberi, İslam cumhuriyetine saldırı düşüncesinde olanların, İran halkının güçlü yumruğu ile karşılaşacaklarından emin olmaları gerektiğini açıkça belirtirken, fakat aynı zamanda temel düşmanın, söz konusu aldanmış gruplar değil de, Müslümanları bir birine düşüren ve pek de gizli olmayan ellerin olduğunu belirtti.
              Milli dayanışmanın kaybedilmesi, tembelliğe, hedefsizliğe ve az çaba harcamaya insanın duçar olmasının, ayrıca “Biz edemeyiz” veya “Biz başaramadık” gibi yanlış bir kanaate kapılmanın İslam nizamının içerden karşılaştığı sorunlardan olduğunu hatırlatan İslam İnkılâbı Rehberi, rahmetli İmam Humeyni’nin de belirttiği gibi bizim başarabileceğimizi, milli irade ve cihadi idareciliğin düğümleri açmada başarılı olacağını ve sorunları giderebileceğini belirttiler.
              Ayetullah Hamanei konuşmasının son bölümünde ise şunları belirtti: “Aziz İmam’ın mübarek adı ve o büyük mimarın yol haritası Allah’ın lütfu sayesinde İran halkına tüm aşamalarda yardımcı olacak, umut, canlılık ve coşku oluşturarak aziz İran’ın aydın geleceğini belirleyecek.”
              İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamanei’nin konuşmasından önce rahmetli İmam Humeyni’nin torunu Seyyid Hasan Humeyni yaptığı konuşmada, İran İslam Cumhuriyeti kurucusu âşıkları ve sevdalılarına hoş geldin dedikten sonra, İmam Humeyni’nin asıl hedeflerinden toplum içinde fakirliği ortadan kaldırmak, mustaz’aflara yardım etmek olduğunu belirterek, İslam İnkılâbı rehberinin de her zaman bu temel hedefi vurguladığını, bu amaca ulaşılması yönünde gayret gösterdiğini ve bunun her kes için bir ders olduğunu söyledi.
              Seyyid Hasan Humeyni ayrıca ekonomik sorunların giderilmesinin ulusal vahdet ve güçler arasında işbirliği ve dayanışmaya, tedbir ve akılcılığa ihtiyacı olduğunu belirterek, ekonominin mahrumiyetin yok edilmesi kültürü ile birlikte yürütülmesi gerektiğini söyledi.

              Yorum


                Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei bugün (Perşembe) Tahran hastanelerinden birine giderek, Rehberlik Fakihler meclisi (Hubregan) başkanı Ayetullah Muhammed Rıza Mehdevi Keni’yi ziyaret etti.
                Ayetullah Seyyid Ali Hamanei bu ziyaretinde doktorlardan ve tedavi ekibinden tedavi süreci ile ilgili bilgiler alarak, kendisine acil şifalar diledi.
                Öte yandan dün akşam da İslam İnkılabı Rehberi özel kalem müdürü Huccet’ul İslam Muhammediyi Golpaygani, hastanede Ayetullah Mehdevi Keni’yi ziyaret etti.
                Rehberlik Fakihler meclisi başkanı Ayetullah Mehdevi Keni Çarşamba akşamı İslam cumhuriyeti nizamın kurucusu İmam Humeyni’nin 25. rıhleti yıldönümü töreni ardından kalp yetmezliği ve solunum zorluğu nedeni ile Tahran’ın Behmen hastanesine kaldırılmıştı.

                Yorum


                  Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                  Meçhul Şehid Annelerine Mesaj Gönderen İslam İnkılabı Rehberi;
                  "Meçhul Şehid Annelerinin Büyük Sabrının Mükafatı Onların İlahi Rahmetle Gözlerinin Aydınlanmasıyla Olacak"

                  İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, "Gözü Yoldaki Anneler" özel programının düzenlenmesi eşiğinde ve bugün (Pazartesi) Tahran'ın tüm kültür merkezlerinde düzenlenen meçhul şehid annelerini onurlandırma amacıyla bu yüce annelere bir mesaj yayınladı.
                  İslam İnkılabının söz konusu mesajı şöyledir:
                  Allah'ın adıyla
                  Kudretli ve rahmetli Allah Taala'nın selamı, kendi yüreklerinin bir parçası azizlerinin hicretinden sonra onların vücudundan bir nişaneye yürek veren ama o nişaneye de ulaşamayan; ama bununla birlikte kendi tahammül ve sabırları ile kendilerinden eşsiz ve istisnai bir rol ve etki bırakan annelerin sabırlı ve kapasiteli yüreklerine olsun. Bu büyük sabrın mükafatı, İlahi rahmet müjdesiyle gözlerinin aydınlanmasıyla olacak inşallah.
                  Seyyid Ali Hamanei
                  7 Haziran 2014
                  17 Hurdat 1393

                  Yorum


                    Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                    Bugün sabah (Pazartesi) Üniversite cihadı başkanı, müdürleri ve araştırmacılarını kabul eden İslam İnkılabı rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, ülkenin bilimsel hareketine ivme kazandırılması ve sahih olarak sürdürülmesi gereğinin, inkılabı ve İslami eğilimler ve yönelişler korunarak ve ülkenin genel bilimsel haritası çerçevesinde konum ve görevlerin dakik olarak belirlenmesi suretiyle "Çalışma ve Cihadi İdarecilik" ve "Biz Başarabiliriz" ruhunun güçlendirilmesi olduğunu bildirdi.
                    Bu görüşmede "Gençler Günü" dolayısıyla tebriklerini bildiren İslam İnkılabı Rehberi, üniversite cihadının en önemli özelliğinin, cihadi düşünce ve uzman olmasıyla birlikte genç elemandan yararlanması olduğunu hatırlatarak, ülkenin bilimsel hareketinin amaçlandırılmasının, insani değerler çerçevesinde meçhul beşeri bilimin ve yeni ürünlerin üretimi yoluyla dünya biliminin artışına katkıda bulunmayı beraberinde getirmesi doğrultusunda olması gerektiğini söyledi.
                    Takva, ilahi gaye ve Allah Taala'ya tevekkül etmenin cihadi gayret ve hareketin gereklerinden olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, bilimsel işlerde bu gibi düşünce ruhun var olmasının, Allah Taala'nın lütfuna mazhar olacağını ve yolların bilimsel gelişmeye yönelik açılmasını beraberinde getireceğini söyledi.
                    Bu konuyla ilgili bir kuşkuyu dillendiren İslam İnkılabı Rehberi, "Bazıları için şöyle bir soru söz konusu olabilir ki madem ki ilahi takva bilimsel gelişmenin alt yapısını oluşturuyor, öyleyse nasıl oluyor da takvası olmayan ve hatta Allah inancına sahip olmayan bazı bilim adamları bilimsel ilerlemeler elde etmeyi başarabildiler?" sorusunu gündeme getirerek bu sorunun cevabıyla ilgili olarak, çaba ve gayret içinde olan her ferdin amaçladığı hedef ve sonuca varacağının bizzat Kur'anı Kerim'de ilahi bir vaat olduğunu belirtti ve "Ama ilahi amaç doğrultusunda elde edilen gelişme ve ürün ile gayri ilahi amaç doğrultusunda elde edilen gelişme ve ürün'ün kalitesi arasında temel fark vardır" dedi.
                    Ayetullah Hamanei bu hususun ayrıntısına da temas ederek şöyle dedi:"Günümüzde muhtelif alanlarda çok büyük bilimsel ilerlemelere rağmen, tehlikeler, zararlar, gerilemeler ve kudret sevdası da insan için oluşmuş ve bu afetler insanlara ızdırap vermekte, sayısız sorunlarla karşı karşıya getirmektedir. Nitekim eğer bilimsel çaba ve hareketler ilahi takva ve hedef yönünde olursa, kesinlikle onların sonuç ve mahsulü, her türlü zarar ve facialardan uzak kalacak ve insanlık için faydalara sebep olacaktır. Böyle bir görüş açısından baktığımızda şu sonucu elde edebiliriz ki son 35 yıl içinde ülke üniversite ve araştırma merkezlerinde elde edilen bilimsel sonuçlar, kesinlikle cihadi ruh ve şartların olmadığı 35 yıllık bilimsel sonuç ve kazanımlardan çok daha fazla ve kaliteli olacaktır".
                    "Buna göre bu bilimsel hareket eğer 150 yıl dahi devam etse İran halkının kazanım ve ilerlemesi, son 150 yıl içindeki Amerika gibi bir ülkenin bilimsel ilerleme ve hareketinden çok daha fazla olacaktır" ifadesini kullanan Ayetullah Hamanei, batı dünyasının doğu ve Asya ülkeleri ile günü gününe açılan bilimsel mesafeye temasla, bu bilimsel ara ve mesafenin kapatılmasının "cihadi bir hareket"i gerektirdiğini söyledi.
                    Halis niyet, Allah'la irtibat, Allah Taala karşısında huşu, ilahi hedeflerle açı oluşturmamanın cihadi idarecilik ve hareketin temellerinden olduğunu belirten İslam İnkılabı Rehberi, böyle bir ruhun oluşması durumunda, ülke idaresi, bilimsel, içtimai ve siyasi idarecilik ve evrensel teamüller gibi tüm alanlarda Allah Taala'nın yardımda bulunacağını ve yolları kendi kullarına açacağını söyledi.
                    Kendine inanma ve "ben Başarırım" ruhunun takviye ve güçlendirilmesinin cihadi hareketin zaruretlerinden olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, "Maalesef uzun yıllar boyunca, İranlıya, "Sen Yapamazsın" düşüncesi lanse edildi. Fakat İslam İnkılabının zaferinde sonra rahmetli yüce imamımız, "Biz başarabiliriz" ruhunu ülkenin siyasi ve inkılapçı edebiyatına kazandırdı ve onun sonucu şu anda muhtelif alanlarda İran halkının yetenek ve istidatlarının belirmesinde müşahede edilmektedir" dedi.
                    Ayetullah Hamanei konuşmasını şöyle sürdürdü: "İslam İnkılabının zaferinden sonraki yıllarda kendini kabul etme ruhunun topluma enjekte edilmesine rağmen, ama hiçbir zaman "Biz başaramayız" yanlış düşüncenin kökü tamamen kazınamamıştır ve maalesef halen bazıları muhtelif alanlarda yabancılara göz dikmiş ve onların bilimsel, siyasi, askeri ve maddi ilerlemelerine bakmaktadırlar. "Biz başarırız" ifadesi, başkalarının bilimsel kazanım ve ilmini öğrenmekten kaçınmak manasında değil ama dikkat etmemiz gereken husus bilimi öğrenmektir, onların yanlış yönelim ve değerleriyle birlikte bilimini almak değil. Bilimsel hareket ve ilerleme hususunda bir amaç ve hedef olarak dikkate alınması gereken konu dünya bilimine katkıda bulunmak ve yeni beşeri bilimler ürünlerini üretmektir."
                    İslam İnkılabı Rehberi konuşmasının bir başka bölümünde ise nükleer bilimin önemli beşeri bilim ve kazanımlardan biri olduğunu belirterek, bu bilimin büyük önem arz etmesine rağmen, yüzde yüz insanlık aleyhinde olan kahredici atom bombasının üretilmesine ortam yarattığını, ama bizlerin kendi bilimsel çalışmalarımızın devamında, beşeriyet için tahrip edici sonuçları olmayan meçhul bilimsel hakikatlerin keşfi istikametinde hareket etmemiz gerektiğini söyledi.
                    Konuşmasının bir başka bölümünde üniversite cihadı oluşumunun inkılapçı bir düşünce olarak ortaya çıktığını hatırlatan Ayetullah Hamanei, Üniversite cihadının inkılapçı yöneliş ve eğiliminin korunması gerektiğini, bu hareketin siyasi eğilim girdabına gark olmasının engellenmesi gerektiğini söyledi.
                    "Günün birinde aşırı inkılapçı hedeflerle hareket eden bazı kişiler şu anda görüşlerinde 180 derecelik bir değişim olmuştur, hatta İslam inkılabı beyyinatı onlar için anlamsızdır. Bu özelliğin Cihad üniversitesi oluşumuna nüfuz etmemesi için çok dikkatli olmak gerek" diyen İslam İnkılabı Rehberi, üniversite cihadı yetkililerinden bu oluşum içinde inkılapçı gençlerden yararlanmalarını isteyerek, Royan araştırma merkezinde bir çok başarıya imza atan ve bir çok güzide bilim adamı yetiştiren rahmetli Dr. Kazimi'nin ülkenin bilimsel hareketinde etki bırakan inkılapçı ve mümin unsurlarından bir örnek olduğunu söyledi.
                    Ayetullah Hamanei üniversite cihadının, basit işlerden kaçınmak ve temel, derin işlerle ilgilenmesi gerektiğini hatırlattı.
                    Bu görüşmenin başında Üniversite cihadı başkanı Dr. Tayyibi kısa bir brifing vererek Üniversite Cihadı'nın hedef, ve programlarını açıkladı, manevi, dini ve cihadi eleman desteği sayesinde İslam inkılabı diyalogunu sarsılmaz bir ruh ve iradeyle korumayı ve inkılapçı mücadeleyi üniversite ortamıyla kaynaştırmayı başardıklarını söyledi.

                    Yorum


                      Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                      Beşeriyet âleminin yegâne kurtarıcısı Hz. Mehdi Sahib'uz Zaman (ac)'ın mübarek veladet yıl dönümü eşiğinde İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei bugün (Çarşamba) Dar'ul Hadis enstitüsü ilmi ve araştırma ürünleri sergisini ziyaret ettiler. Bu ziyaret sırasında Dar'ul Hadis enstitüsü tarafından hazırlanan "İmam Mehdi (ac) ansiklopedisi" İslam İnkılâbı Rehberine sunuldu.
                      Sergi ziyaretinden sonra Dar'ul Hadis enstitüsü hocaları, üstatları, araştırmacıları, yetkilileri ve çalışanlarına hitaben bir konuşma yapan İslam İnkılâbı rehberi, "İmam Mehdi (ac) ansiklopedisi"nin hazırlanarak yayınlanmasından dolayı takdir ve teşekkürlerini bildirerek, "İmam Mehdi (ac) ansiklopedisi" çalışmasının boşlukların belirlenmesi, meselenin doğru bir şekilde kavranılması açısından çok değerli bir çalışma ve Hz. Mehdi (ac.)ın mübarek veladet yıl dönümleri 15 Şaban eşiğinde İslam toplumuna ve ilim camiasına çok değerli bir hediye olduğunu bildirerek, Mehdeviyet ve İmam Zaman Hz. Mehdi (ac)ın zuhuru meselesinin, Allah Taala'nın kesin vaadi olduğunu ve tarih boyunca insanlığa verilmiş vatların tahakkukunun ise insanlara bir nevi güven kazandırdığını ve Allah'ın bu vaadinin de kuşkusuz tahakkuk bulacağını bildirdi.
                      İran İslam İnkılâbının zafere ermesinin insanlığa güven kazandırıcı vatlardan biri olduğunu bildiren İslam İnkılâbı Rehberi, "Kim zannederdi ki bu kritik bölge ve bu çok önemli ülkede ve uluslar arası güçlerin tamamen destekledikleri bir yönetimin mevcut olduğu bir bölgede, din, fıkıh ve şeriat uyarınca bir inkılab zafere erir" dedi.
                      Bu konuyla ilgili Kur'anı Kerim'den bir Ayet'ten de örnek veren Ayetullah Hamanei, "Kur'anı Kerim'de Hz. Musa (as)ın çocukluk hikâyesini anlatıldığı zaman Allah Taala o hazretin annesine iki vaatte bulunuyor. Birincisi denize atılan o çocuğu geri getireceği ve ikincisi Hz. Musa (as)ın peygamberlik makamına ulaşacağı vaadini" ifadesini kullandı.
                      Allah Tebarek ve Taala tarafından birinci vaad'in kısa bir süre içinde tahakkuk bulması aslında daha sonraki yıllarda tahakkuk bulacak olan ikinci vaad'in tahakkukuna güven kazandırdı" diyen Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında İmam zaman Hz. Mehdi (ac) olan inanç ve itikat ve bu dünyada beşeri kervanın hareketinin akıbetinin ilahi dinler dünya görüşünün önemli bir bölümünü oluşturduğunu hatırlatarak, tüm ilahi dinlerin beşeri kervanın yolun sonunda matlup, ferahlatıcı ve iç açıcı bir kervana ulaşacağına ve oranın ise en önemli, belirgin örneğinin adalet olduğunu söyledi.
                      Ayetullah Hamanei, beşeri kafilenin yaratılışın başından itibaren çok çetin, dikenli ve bataklıklarla dolu dolambaçlı yollardan geçtiğini ve bu yolun sonunda düz ve açık bir yola kavuşacağını, bu yolun ise Hz. Mehdi (ac)ın zuhur edeceği dönem olduğunu belirtti.
                      İmam Zaman (ac) döneminde istenilen, matlup şartların tahakkukunun bir anlık olmayacağını vurgulayan İslam İnkılâbı Rehberi, "O dönemde de beşer doğasında hayır ve şer arasında kavga ve mücadele devam edecek. İyi insanların yanında kötü insanlar da olacak. Ancak o dönem şartları, insanların iyi olması ve adaletin tahakkuku şartlarına daha yatkın olacaktır" dedi.
                      Beşeri kafilenin yolunun sonunun oldukça umut bahşedici olduğunu bildiren Ayetullah Hamanei, zuhurun intizarı, (zuhuru bekleme), umut bahşedici ve güç kazandırıcı bir bekleyiş olduğunu ve intizar ruhunun İslami toplum için ferec, en büyük kurtuluş kapılarından birini oluşturduğunu söyledi.
                      İslam İnkılâbı rehberi konuşmasının son bölümünde ise Dar'ul Hadis Enstitüsünün başkanı Huccetul İslam Rey Şehri ve "İmam Mehdi (ac) ansiklopedisi"nin hazırlanmasında katkısı olan merkezin hocaları ve araştırmacılarına takdir ve teşekkürlerini bildirdi.
                      İslam İnkılâbı Rehberinin konuşmasından önce bilimsel ve Kültürel Dar'ul Hadis Enstitüsünün başkanı Huccetul İslam Rey Şehri kısa bir rapor sunarak, İmam Mehdi (ac)ın mübarek veladet yıl dönümü eşiğinde "İmam Mehdi (ac) ansiklopedisi"nin görücüye çıkarılmasının, kaynakların, kaynakların katma güven derecelerinin belirlenmesi, Şii ve Sünni kaynaklardan bolca yardım alınması, Genellik ve özet sunumlar, muhtelif görüş açılarının beyanı, yorumlanması ve eleştirisinin yapılması, kurtarıcı ile ilgili öteki dinlerin görüşlerinin beyanı, çelişkili raporların biriktirilmesi ve irdelenmesi, kuşku ve soruların cevaplandırılması ve hurafecilik konusunda uyarıların yapılmasının "İmam Mehdi (ac) ansiklopedisi"nin başlıca özelliklerinden öldüğünü söyledi.

                      Yorum


                        Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                        Hz. Huccet bin Askeri Veliyi Asr İmam Zaman (a.c)’ın mübarek veladet yıl dönümü eşiğinde, İran İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, inkılap, askeri, devrim ve umumi mahkemelerde hüküm almış bazı mahkumların cezalarında indirime gidilmesi veya tamamının affedilmesi yönündeki teklifi onayladı.
                        İran İslam Cumhuriyeti yargı kurumu başkanı Ayetullah Amoli Laricani'nin Hz. Mehdi'nin (a.c) veladetinin yıldönümü münasebetiyle İslam inkılabı rehberine sunduğu teklif İslam inkılabı rehberi tarafından kabul edilerek onaylandı. Böylece 1052 mahkûmun cezası azaltılırken bazıları da affedildi.

                        Yorum


                          Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                          Bir mesaj yayınlayarak;
                          İslam İnkılabı Rehberi Huccet’ul İslam Feşareki’nin vefatını taziyette bulundu

                          İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, bir taziye mesajı yayınlayarak, Huccet’ul İslam Feşareki’nin vefatı dolayısıyla baş sağlığı dileğinde bulundu.
                          İslam İnkılabı Rehberinin taziye mesajında şöyle deniliyor:
                          Bismillahirrahmanirrahim
                          Züht sahibi din alimi rahmetli Huccet’ul İslam vel Muslimin Hacı Şeyh Rahmetullah Feşareki (ra)’nin vefatını (ben Meşhed din ilimler merkezinde arap edebiyatının bir bölümünü onun yanında okudum) muhterem ailesine, tüm talebelerine ve sevenlerine taziyette bulunur o rahmetli için Allah Taala’dan yüksek makam talep ederim.
                          Seyyid Ali Hamanei
                          14 Haziran 2014
                          24 Hurdat 1393

                          Yorum


                            Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                            Yargı gücü başkanı ve yetkililerini kabul eden İslam İnkılâbı Rehberi:
                            “Amerika’nın asıl amacı Irak’ın toprak bütünlüğünü tehdit etmek ve bu ülke halkını halk demokrasisi düzeninden mahrum bırakmaktır”

                            İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, bugün sabah yargı gücü başkanı ve yetkililerini kabulünde Ayetullah Amoliyi Laricani’nin ikinci dönem 5 yıllık başkanlık dönemi için 6 temel önceliği açıklayarak, ülkenin genel siyasetleri ve umumi çıkarlarında üç erk başkanları arasında işbirliği, gönüldaşlığı ve tek sesin olmasının büyük önem taşıdığını belirtti ve Irak’ın son gelişmelerine temasla, Irak’taki son fitnecilik ve krizin perde arkasında Amerika liderliğindeki sultacı batılı güçlerin bulunduğunu, İran İslam cumhuriyetinin Amerika’nın Irak’ın içişlerine müdahalesine kesinlikle karşı olduğunu, bu ülke halkı, devleti ve dini merciliğin ülkede baş gösteren fitnecilik ve krize son verme gücüne sahip olduğuna inandığını söyledi.
                            7 tir şehitleri özellikle de Ayetullah Behiştinin hatırasını, ayrıca şehid Ayetullah Kuddisi’nin anısını saygıyla anan İslam İnkılâbı Rehberi, yargı erkinin öteki erklere en önemli özelliğinin, İslam nizamının öteki tüm kurumları tarafından hak ve adaletin tahakkukunu garanti altına alması olduğunu belirterek, “Bunun içindir ki yargı gücünden beklentiler çok yüksektir ve faziletli, dindar, müçtehit, iyi düşünceli, inkılâpçı, meselelere aşina ve cesaretli biri olan yargı gücünün başkanının salahiyet ve yetenekleri göz önünde bulundurulduğunda beklentilerin ve dikkate alınan hedeflerin tahakkukunun mümkün olduğu anlaşılmaktadır” ifadesini kullandı.
                            Son 5 yıllık hizmetlerinden dolayı yargı gücü başkanı ve üst düzey yetkililerinden takdir ve teşekkür eden İslam İnkılâbı rehberi yeni dönem için 6 temel özelliği gündeme getirdi.
                            “Siyasetlerin hayata geçirilişi için gerekli araç ve gereçler” İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamanei tarafından belirtilen ilk özellik olup, yargı gücüyle ilgili siyasetlerin icrası ve denetimi ve bu siyasetlerin plan ve uygulamaya dökülmesi için gerekli özel araç ve gereçlerin temin edilmesi gerektiğini belirtti.
                            Ayetullah Hamanei yargı gücünün ikinci önceliğinin de yargıçlar veya müdürler tarafından sürdürülen tüm faaliyetlerin sıkı denetim altında tutulması olduğunu belirterek, bu denetimlerin çok geniş ve ciddi olması, bazı icraatların sorunları ve ilgili şikâyetlerin en aza indirilmesi gerektiğini söyledi.
                            “Mahkeme kararının infazının ertelenmemesi zarureti” Ayetullah Hamanei tarafından yargı gücünün görevleriyle ilgili dile getirtilen üçüncü öncelikti.
                            Mahkeme kararlarının icrasında bazen zamanın çok uzamasının bir takım noksanlıklardan kaynaklandığını ve bu noksanlıkların belirlenerek giderilmesi gerektiğini hatırlatan İslam İnkılâbı Rehberi, davaların uzamasıyla ilgili önemli bir hususu hatırlatarak, davaların uzama süresi ortalamasının azaltılması iyidir ama dikkat etmek gerekir ki bu ortalama rakamların azami zaman dilimi çerçevesinde ne miktar dosya incelenmekte ve bu rakamın yüksek olması durumunda azaltılmalıdır” ifadesini kullandı.
                            Ayetullah Hamanei tarafından dile getirtilen 4. öncelik ise kadro hazırlanması ve yeni elemanların yetiştirilmesiydi.”Suç’un önlenmesi” meselesinin de beşinci öncelik olarak zikrederek, “suç’un tahakkuk bulmadan önlenmesi erk üstü bir mevzuudur, bu bakımdan yargı erki suçun önlenmesi amacıyla, bu meseleyle ilgili kurumlarla ilişkisini güçlendirmeli ve onlarla iştirak alanlarını takviye etmelidir. Suçun önlenmesi aynı zamanda tamamen bilimsel bir mevzuudur. Bunun için de suç faktörlerini, ondan kaynaklanan zarar ve ziyanları tanımak için bu meselenin uzmanları ve görüş sahipleri ile işbirliği ve danışmalarda bulunmak icap ediyor” ifadesine yer verdi.
                            İslam İnkılâbı Rehberinin 6. ve son öncelik de, üç erk arasında işbirliğinin artırılması meselesiydi.
                            Ayetullah Hamanei bu konuda ise şöyle dedi: “benim her zaman sürekli olarak erklerin başkanlarına tavsiyem ve vurgulamam aralarındaki işbirliğini artırmalarıdır. Bu işbirliğin kurum için meseleler ve ülkenin genel konuları gibi iki ayrı alanı bulunmaktadır. İslam nizamı sisteminde muhtelif meselelerde erk güçleri başkanlarından aynı ses çıkmalıdır.
                            Yargı gücü başkanı Ayetullah Amoli Laricani’nin muhtelif mevzularda çok iyi, esaslı, kanıtlı ve mantıklı tutumuna değinen İslam inkılâbı rehberi, üç erk lideri arasında işbirliğinin var olması, devletin muhtelif kademesi alanlarında var olan bu tutumun daha da yayılması ve kurumsallaşmasına yol açabilir. Üç erk başkanı kendi aralarındaki ortak toplantılarını daha da artırmalılar. Çünkü bu gibi ortak toplantılar düğümlerin açılmasına, işlerin yoluna koyulmasına ve bazı kaygı ve şikâyetlerdin ortadan kalkmasına yardımcı olabilir. Bugün ülkede var olan düğümlerin tümü açılabilir türdendir ama şu şartla ki birazcık olsun kendimizle ilgilenelim ve kendi iç yeteneklerimize inanalım.”
                            Ülkenin karşı karşıya bulunduğu en önemli sorunlardan birinin batı sulta düzeninin İslam nizamına karşı ciddi bir muhalefet içinde olması ve bu konunu tam olarak idrak etmek olduğunu belirten İslam İnkılâbı Rehberi, sulta düzeninin düşmanlığını fark edememiş durumda ülke meselelerini yorumlamada çaresiz kalırız. Ayetullah Hamanei, düşman cephesinin düşmanca tutumunun, İslam nizamının yeni bir söz söylemesi ve sulta düzeni yapısının artık ciddi olarak sarsılmaya başlamasından kaynaklandığını belirterek, Irak olayında batılı sultacı düzenlerin özellikle de Amerikanın cehaletler ve taassuplardan suistifade etmeye çalıştıklarını söyledi.
                            İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, İran İslam Cumhuriyeti'nin, ABD ve başkalarının Irak'ın içişlerine karışmasına karşı olduğunu beyan etti.
                            İran İslam Cumhuriyeti'nin Irak halkı, hükümet ve dini merciliğinin bu ülkede yakılan ateşi söndürme gücüne sahip olduğuna inandığını belirten İslam İnkılâbı Rehberi, ABD'nin başını çektiği sultacı güçlerin, Irak'ta patlak veren olaylar ve fitnelerin arkasında olduğuna dikkat çekerek, Irak'taki son olaylardan amacın, Irak halkını, ABD'nin müdahalesi ve varlığına rağmen demokrasi gibi kazanımlardan yoksun bırakmak olduğunu beyan etti.
                            Ayetullah Hamanei, ABD'nin Irak'taki süreçten yani seçimlerin halkın iyi katılımıyla gerçekleşmesi ve halkın güvendiği adayların tayin edilmesinden memnun olmadığını, Irak'ı kendi sultası altına almaya çalıştığını, kendi emrinde olan isimlerin iktidara gelmesini istediğini vurguladı.
                            İslam İnkılâbı Rehberi beyanatının devamında, sultacı nizamın Irak konusunda, birkaç iradesiz faillerin cehalet ve taassubunu kendi lehine kullanmaya çalıştığını ifade ederek, Irak'ta asıl kavganın ABD bloğuna girmek isteyenler ile Irak'ın bağımsızlığını isteyenler arasında cereyan ettiğine vurgu yaptı.
                            Ayetullah Hamanei, Irak'ta yaşananların, Şii-Sünni kavgası olmadığını, sulta nizamının asıl piyon olarak Saddam rejiminin kalıntıları ve figüran olarak tekfirci unsurları kullanmak suretiyle Irak'ın güvenliği ve huzurunu bozmaya ve toprak bütünlüğünü tehdit etmeye çalıştığını hatırlattı.
                            İslam İnkılâbı rehberinin konuşmasından önce yargı erki başkanı Ayetullah Amoliyi Laricani, yargı gücü başkanlık koltuğuna oturduğu beş yıllık süreci değerlendirdiği kısa bir konuşma yaparak, insani personelin kalite ve sayı bakımından yükseltilmesi, hizmette önce ve hizmet döneminde gerekli eğitimlerin verilmesi, Kum ve Tahran’da iki araştırma merkezinin kurulmasıyla yargı gücü mensuplarının bilimsel seviyesinin yükseltilmesi, yargıçları denetleyici araç ve gereçlerin artırılması ve takviye edilmesi, ülke yüksek divanı ve yargı gücü istihbarat ve koruma merkezi, modern teknolojiden yararlanılması, elektronik hizmetlerin yaygınlaştırılması, teşkilat ve yapı sisteminde reforma gidilmesi ve yargı gücünün ihtiyaç duyduğu tasarıların hazırlanmasının yargı gücünün önemli girişimlerinden olduğunu bildirdi.
                            Ayetullah Laricani yargı gücünün en önemli sorununun, bütçe ve istihdamda bağımsızlık olduğunu belirterek davalara bakılma süresinin azaltılmasına da temasla, yargı gücü çatısı altında davalara bakılma süresinin başka ülkelere oranla çok daha düşük olduğunu söyledi.
                            Yargı erki başkanı ayrıca erkler arasında teamül sağlanması zaruretini hatırlatarak, yargı gücünün bağımsızlığını korumanın yanı sıra, yasama ve icra güçleri ile de daha iyi bir teamül sağlamaya çalıştıklarını söyledi.

                            Yorum


                              Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                              İslam inkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei yayınladığı bir kararnameyle Dış İlişkiler Stratejik Konsey”in yeni üyelerini atadı.
                              İslam İnkılâbı Rehberinin söz konusu kararnamesi şöyledir:

                              Bismillahirrahmanirrahim

                              Saygıdeğer Dr. Harrazi
                              Dış İlişkiler Stratejik Konsey”in kadrosunun tamamlanması zarureti dikkate alınarak baylar; Dr. Said Celili, Dr. İbrahim Şeybani, Hüseyin Taromi, Mehdi Mustafavi Eheri, General Ahmed Vahidi zatıalinizin başkanlığını yaptığınız “Dış İlişkiler Stratejik Konsey”in yeni üyeleri olarak atanmış bulunmaktadırlar.
                              Geçen dönemden edinilen tecrübe ve bu konseyin, ülkenin genel kapsamlı kararlarında yetkililere yardımcı olmak ve bu alandaki elitlerden yararlanmak suretiyle yeni dönemde bu konseyin üstlenmiş olduğu görevlerde daha etkili olmasına şahid olmamızı temenni ederim.
                              Seyyid Ali Hamanei
                              15 Haziran 2014
                              25 Hurdat 1393

                              Yorum


                                Ynt: Leader.ir NewsLetter TurkiNews Gönderileri

                                İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, bugün sabah 28 Haziran (7 Tir) şehidleri aileleri ile Tahran şehidleri ve gazileri ailelerinden kalabalık bir grubu kabulü sırasında yaptığı konuşmada toplumun ve ülkenin şehidlerin mesajını idrak etmeye ve takip etmeye olan ihtiyacını hatırlatarak, halkın şehitlerin nurlu yollarına olan bağlılığının sultacıların komplolarının yenilgisinin devamını sağladığını belirtti ve başta Irak olmak üzere bölge olaylarına temasla, bugün Irak'ta olup bitenlerin, Amerika ve Batı sevdalıları ile halkların bağımsızlık yanlıları savaşı olduğunu söyledi.
                                Konuşmasının başında mübarek Ramazan ayına girmek üzere olduğumuza temas eden İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei bu büyük ayın Allah katına yönelme, halisane, sefa, coşku ve özenle ilgi gösterme ayı olduğunu hatırlatarak tüm halk fertlerini bu ayı bir fırsat olarak kabul etmelerini, bu ayda kendileri için ilahi Tevfik, rahmet ve mağfiret talep etmelerini istedi.
                                28 Haziran 1980'e tekabül eden İran takvimiyle 7 Tir 1360'ın tarihi ve unutulmaz bir gün olduğunu belirten İslam İnkılâbı rehberi Ayetullah Hamanei, şehidlerin bizlere ihtiyaçları olmadığını, bilakis bizlerin onların mesajını işitmeye, hedeflerini belirlemeye ve saadet bahşeden yollarını takib etmeye muhtaç olduğumuzu bildirdi.
                                Ayetullah Hamanei, Kur'anı Kerim'den bazı ayetlere dayanarak, korku, hüzn ve kederden uzaklaşmanın şehidlerin toplum için verdikleri mesajın bir bölümü olduğunu belirterek, bu mesajın idrak olunmasıyla inkılâbın hedeflerinin tahakkukunu daha büyük bir coşku ve ciddiyetle sürdürmemiz gerektiğini söyledi.
                                Şehid ve gazilerin ailelerinin göstermiş oldukları sabır, direniş ve yüceliği takdir ve övgüyle anan İslam İnkılâbı rehberi, 7 Tir olayı ve imam ve inkılâbın yaranından onlarcasının özellikle Ayetullah Behişti gibi büyük siyasi, bilimsel ve düşünce adamının şehid olmasının, İran halkı ve bu halkın düşmanlarının tavır ve davranışlarının mütalaa edilmesi ve araştırılması imkânını insana verdiğini söyledi.
                                Ayetullah Hamanei bu hususta şöyle dedi:
                                - "7 tir faciası gibi büyük bir cinayetin araştırılması ve üzerinde tetkik edilmesi şunu gösteriyor ki despot, zalim dünya düzeni "İslam Cumhuriyeti mantığı ve İran halkı düşünce ve kültürü" karşısında yenilgi ve zaaf hissine kapılıyordu. Bu insanlık dışı cinayetin faillerinin yanı sıra bu toprakların yetkilileri ve halkından 17 bin insanın terör edilmesi faillerini kendi himayesi altına aldı."
                                7 Tir olayının insan hakları savunuculuğu iddiasında bulunanları tamamen rezil rüsva ettiğini belirten Ayetullah Hamanei, o cinayeti işleyenler ve binlerce İranlıyı terör eden faillerin o zamandan şimdiye kadar batılıların kucağında olduklarını ve şu anda bile Amerika ve batılı ülkelerin parlamento ve devlet kurumlarında ağırlandıklarını söyledi.
                                Konuşmasının devamında İran halkının direnişini övgüyle anan ve takdir eden İslam İnkılâbı Rehberi, "Bu halk direnişiyle ve masraflara katlanarak düşmanlar karşısında kendi mantığını zafere ulaştırmıştır. Öyle ki insaflı her insan bugün İran İslam Cumhuriyetini ve İran halkını mazlum bildiği gibi aynı zamanda "Kudretli, aziz, bağımsız ve gelişmekte" olan bir halk olarak da bilmektedir. İnşallah bu yol Allah'ın lütfu ve halkın şehidlerin yoluna bağlılığı bereketiyle daha bir kudretli ve hızlı olarak kendi yolunu sürdürecektir" dedi.
                                Son 30 yıl içinde düşmanların başarısızlık ve yenilgilerinin onların İran halkına karşı kin ve nefretlerinin daha da artmasına neden olduğunu belirten İslam İnkılâbı Rehberi, İmam, İnkılab ve İran halkından nefret eden müstekbirlerin, kendi hile ve entrikalarından el çekmediklerini, bunun için de halk ve yetkililerin tamamen uyanık ve dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.
                                Bölge olaylarına da temas eden İslam İnkılâbı Rehberi, İslam düşmanlarının bugün halklar arasında savaş çıkarılması üzerine yatırım yaptıklarını ve halkları etnik ve mezhep farklılığı nedeniyle birbirine düşürmek istediklerini söyledi.
                                Müstekbirlerin Irak ve diğer bazı ülkelerdeki olaylarla ilgili propagandalarının onların Şii ve Sünni savaşı çıkmasına büyük umut bağladıklarını gösterdiğini belirten İslam İnkılâbı Rehberi, "Irak'ta, Saddam rejiminin artıkları ve süprüntüleri, diğer bir grup, "gafil, cahil, idrakten yoktun ve maneviyatsız" insanlarla birlikte cinayetler işlemekteler ve düşmanlar da bu olayları Şii-Sünni savaşı olarak adlandırmaktadırlar. Fakat bu bir arzudan öteye gitmeyecek. Zira onlar yalandan Irak olaylarını Şii-Sünni savaşı diye isimlendirmişlerdir. Fakat bu savaş, terörizmle, terörizm karşıtlarının savaşıdır, Amerika ve Batı sevdalıları ile halkların bağımsızlık yanlıları savaşıdır, insanlığın, vahşilikle savaşıdır" dedi.
                                Irak olaylarını, diğer bazı İslam ülkelerinde de tekrarlamak için İslam düşmanlarının komplo kurduklarını belirten Ayetullah Hamanei, halkların pür dikkat bu olayları yakından takib etmeleri gerektiğini ve düşman'ın, müslümanların bağımsızlık ve onurlarını yok etmek için hiçbir şeyden çekinmeyeceklerini bilmeleri gerektiğini söyledi.
                                "İslami uyanış ve İslam dünyası hareket kaygısı"ndan kurtulmanın, müstekbirlik cephenin Şii ve Sünni savaşı çıkarmak istemesinin altında yatan asıl sebep olduğunu bildiren ve buna karşı koymak için de İslami halk demokrasisi reçetesinin tek eşsiz şifa verici reçete olduğunu belirten Ayetullah Seyyid Ali Hamanei konuşmasının son bölümünde ise başta yetkililer, elitler, sanatçılar, yazarlar, bilginler ve öğrenciler olmak üzere tüm halk fertlerini İslam İnkılâbının onurlu şehirlerinin değerli miraslarını korumaya ve onların azameti karşısındaki sorumluluklarını yerine getirmeye davet etti.
                                İslam İnkılâbı Rehberinin konuşmasından önce kısa bir konuşma yapan Veliye Fakih'in temsilcisi ve Şehidler ve Gaziler Vakfı Başkanı Huccetul İslam Şehidiyi Mahallati, "İsar, Cihad ve şehadet" kültürünün İslam İnkılâbının tahakkuk etmesi ve istikrara kavuşmasındaki temel rüknü olduğunu bildirdi.
                                Şehidler ve Gaziler Vakfı Başkanı Huccetul İslam Şehidiyi Mahallati ayrıca bu vakıftaki çalışmaları, programları hakkında açıklamada bulundu.
                                Bu törende ayrıca İslam İnkılâbı rehberi toplantıya katılan gazilerden bazılarını özel ilgi gösterdi.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X