Ynt: Uyanış Destanı...
Ayetullah Brucerdi'nin rıhletiyle birlikte islam dünyasının "En büyük taklid mercii müçtehidlik makamı"nın boşalması şahla Amerika'yı harekete geçirmiş ve niceden beridir icrası için uygun bir fırsatın kollandığı ABD güdümlü birtakım reformların uygulama safhasına konulma girişimleri süratle başlatılmıştı.
Bu girişimleri en başta geleni, "en büyük alim ve mercii"lik makamını İran dışına taşıma çabaları"oldu.
Ne var ki şah rejimi bu hesaplarında ne kadar yanıldığını anlamaktan fazla gecikmeyecekti.
Aday ve seçmenlerin müslüman ve erkek olma ve Kur'an-ı Kerim'e yemin etme" şartının değiştirilmesi amacıyla H.Ş. 16 Mehr 1341'de Emir Esedullah Âlem kabinesine sunulan Eyalet ve Vilayet Encümenleri kanun tasarısı kabul edilmişti.
Bu tasarıda kadınlara da aday ve seçmen hakkının tanınması, aslında çok çirkin birtakım hedefleri kamufle etmek için düşünülmüş bir oyundu.
Yukarıda bahsi geçen ilk iki şartın kaldırılıp değiştirilmesi, gerçekte İran'da Bahailerin iktidar koltuklarına taşınmasını öngören bir projeden ibaretti. Nitekim daha önceki bahislerimizde de belirttiği üzere Amerikalılar Musaddık'ı devirmeden önce şaha bazı şeyleri kayıtsız şartsız kabul ettirmişlerdi ki bunların en başta gelini "siyonist İsrail rejimiyle iyi ilişkiler kurmak ve şartlar ne olursa olsun her zaman, İsrail'den yana tavır koymak"tı!
ABD'nin şaha verdiği güçlü desteğin ilk şartıydı bu!..
Nitekim İran'da yaşama, yürütme ve yargı güçlerinin başına, sömürü Bahai unsurların sızdırılması bu birincil şartın süratle yerine getirilmiş olduğunu gösteriyordu.
Sözkonusu yasa tasarısının onaylandığı haberini yayınlanır yayınlanmaz İmam Humeyni -ks- Kum'daki ulemanın en önde gelenleriyle acil bir müşaverede bulunduktan sonra onların da katılımıyla oldukça geniş çaplı bir itiraz ve protesto eylemi başlattı.
Bu çirkin oyunda şah rejiminin güttüğü hedefleri halka açıklayıp ifşa etme ve ulemayla dinî ilmiye medreselerinin ağır sorumluluk ve rolünü gündeme getirme hususunda İmam'ın -ks- o günkü şartlar altında ne kadar etkili bir rol oynadığı herkesçe bilinmektedir bugün. Tanınmış ulemanın şaha ve başbakan Esedullah Allem'e çektikleri açık protesto telgrafları ve açık mektuplar, müslüman için heyecanlandırıp harekete geçirmiş ve hemen ulemanın safında yer almalarını sağlamıştı.
Bu arada İmam Humeyni'nin -ks- şaha ve Esedullah Alem'e çektiği açık telgraflar çok sert ve tehditâmizdi. Bu telgraflardan birinde İmam -ks- şöyle diyordu: "Allah Teala'ya itaat etmeniz ve anayasaya saygılı olmanız için söze bir kez daha nasihatte bulunuyorum; Kur'an'a ve müslüman milletin güvenip dayandığı islam ulemasının hükümlerine ve anayasada belirtilen maddelere aykırı davranmaya yeltenmemenizi öğütlerim!... Gereksiz yere ve bile bile memleketi tehlikeye düşürmeyin; aksi takdirde islam uleması sizin hakkınızda görüş bildirip gerekli fetvayı sadır etmekten çekinmeyecektir!"(11).
Ayetullah Brucerdi'nin rıhletiyle birlikte islam dünyasının "En büyük taklid mercii müçtehidlik makamı"nın boşalması şahla Amerika'yı harekete geçirmiş ve niceden beridir icrası için uygun bir fırsatın kollandığı ABD güdümlü birtakım reformların uygulama safhasına konulma girişimleri süratle başlatılmıştı.
Bu girişimleri en başta geleni, "en büyük alim ve mercii"lik makamını İran dışına taşıma çabaları"oldu.
Ne var ki şah rejimi bu hesaplarında ne kadar yanıldığını anlamaktan fazla gecikmeyecekti.
Aday ve seçmenlerin müslüman ve erkek olma ve Kur'an-ı Kerim'e yemin etme" şartının değiştirilmesi amacıyla H.Ş. 16 Mehr 1341'de Emir Esedullah Âlem kabinesine sunulan Eyalet ve Vilayet Encümenleri kanun tasarısı kabul edilmişti.
Bu tasarıda kadınlara da aday ve seçmen hakkının tanınması, aslında çok çirkin birtakım hedefleri kamufle etmek için düşünülmüş bir oyundu.
Yukarıda bahsi geçen ilk iki şartın kaldırılıp değiştirilmesi, gerçekte İran'da Bahailerin iktidar koltuklarına taşınmasını öngören bir projeden ibaretti. Nitekim daha önceki bahislerimizde de belirttiği üzere Amerikalılar Musaddık'ı devirmeden önce şaha bazı şeyleri kayıtsız şartsız kabul ettirmişlerdi ki bunların en başta gelini "siyonist İsrail rejimiyle iyi ilişkiler kurmak ve şartlar ne olursa olsun her zaman, İsrail'den yana tavır koymak"tı!
ABD'nin şaha verdiği güçlü desteğin ilk şartıydı bu!..
Nitekim İran'da yaşama, yürütme ve yargı güçlerinin başına, sömürü Bahai unsurların sızdırılması bu birincil şartın süratle yerine getirilmiş olduğunu gösteriyordu.
Sözkonusu yasa tasarısının onaylandığı haberini yayınlanır yayınlanmaz İmam Humeyni -ks- Kum'daki ulemanın en önde gelenleriyle acil bir müşaverede bulunduktan sonra onların da katılımıyla oldukça geniş çaplı bir itiraz ve protesto eylemi başlattı.
Bu çirkin oyunda şah rejiminin güttüğü hedefleri halka açıklayıp ifşa etme ve ulemayla dinî ilmiye medreselerinin ağır sorumluluk ve rolünü gündeme getirme hususunda İmam'ın -ks- o günkü şartlar altında ne kadar etkili bir rol oynadığı herkesçe bilinmektedir bugün. Tanınmış ulemanın şaha ve başbakan Esedullah Allem'e çektikleri açık protesto telgrafları ve açık mektuplar, müslüman için heyecanlandırıp harekete geçirmiş ve hemen ulemanın safında yer almalarını sağlamıştı.
Bu arada İmam Humeyni'nin -ks- şaha ve Esedullah Alem'e çektiği açık telgraflar çok sert ve tehditâmizdi. Bu telgraflardan birinde İmam -ks- şöyle diyordu: "Allah Teala'ya itaat etmeniz ve anayasaya saygılı olmanız için söze bir kez daha nasihatte bulunuyorum; Kur'an'a ve müslüman milletin güvenip dayandığı islam ulemasının hükümlerine ve anayasada belirtilen maddelere aykırı davranmaya yeltenmemenizi öğütlerim!... Gereksiz yere ve bile bile memleketi tehlikeye düşürmeyin; aksi takdirde islam uleması sizin hakkınızda görüş bildirip gerekli fetvayı sadır etmekten çekinmeyecektir!"(11).
Yorum