Ynt: KIRK HADİS ŞERHİ..
4. Bölüm: Akıl ve Dinde Anlayış Sahiplerinin Nişaneleri
Fıkıh ve akıl ehli kimseler için, yani dinde derinleşmek ve hakikat-leri derk etmek için ilim tahsil edenlerin burada beyan edilen birtakım alametleri vardır.
Bunlardan birisi; ilim vasıtasıyla kalplerine hüzün, dert ve gamın girmesidir. Ama; bu hüzün dini veya dünyevi geçici işler için değildir, aksine; ahiret ve ubudiyyet görevlerini yerine getirmemekten kaynak-lanan bir korkudur. Bu hüzün, kalbi nurlandırmanın yanı sıra, nefsin ıslahı ile ubudiyyet görevlerini yerine getirmenin de başlangıcıdır. İlim nuru, sahibinin kalbinden rahatlığı siler ve kalbi, Hak Teala ve yücelik yurduyla tanıştırır. Böylece Allah-u Teala ile münacat etmekten lezzet alır. Geceleri ibadet ile geçirir ve kulluk görevini yerine getirir. Nitekim hadiste de şöyle yer almıştır: “Başlarında tahtü’l hanek gece karanlığında amel ederler. Allah’tan korkarlar.” Birinci cümle ibadetin lüzumundan kinayedir.
Bu rabbanî alimin alametlerinden biri de kamil bir şekilde ubudiyyet görevlerini yerine getirdiği halde, yine de korku içinde olmasıdır. İlim nuru; insanı, görevlerini yerine getirse bile, bunun eksik olduğunu, nimetlerin şükrünü eda edemeyeceğini ve hakkıyla ibadetten uzak bu-lunduğunu derk edeceği bir bilince ulaştırır. Dolayısıyla da kalbi haşyet ve korku içerisinde olur.
Allah-u Teala onlar hakkında şöyle buyurmuştur: “Allah’ın kulları arasında O’ndan korkan, ancak âlimlerdir.” İlim nuru; haşyet ve hüzün getirir. İlim sahibi nefsini ıslah etmeye çalıştığı halde, ahiret ve Allah’a dönüş korkusundan dolayı rahat edemez. Islahını Allah’tan di-ler ve Allah’tan gayrisine yönelmekten korkar. Zamanının ehlinden kaçar. İnsanların, Allah yolunda yürümesine engel olmasından, ahiret seferini engellemelerinden ve kendisine dünya ve süslerini sevdirme-sinden korkar. Allah-u Teala böyle bir kula yardımcı olur, varlık esas-larını sağlamlaştırır ve ahirette de kendisine güven ihsan eder. “Keşke biz de onlarla birlikte olsaydık da büyük kurtuluşa erseydik.” Başta da sonda da hamd Allah’adır. Allahım Muhammed’e ve tertemiz Ehl-i Beyt’ine rahmet gönder…
4. Bölüm: Akıl ve Dinde Anlayış Sahiplerinin Nişaneleri
Fıkıh ve akıl ehli kimseler için, yani dinde derinleşmek ve hakikat-leri derk etmek için ilim tahsil edenlerin burada beyan edilen birtakım alametleri vardır.
Bunlardan birisi; ilim vasıtasıyla kalplerine hüzün, dert ve gamın girmesidir. Ama; bu hüzün dini veya dünyevi geçici işler için değildir, aksine; ahiret ve ubudiyyet görevlerini yerine getirmemekten kaynak-lanan bir korkudur. Bu hüzün, kalbi nurlandırmanın yanı sıra, nefsin ıslahı ile ubudiyyet görevlerini yerine getirmenin de başlangıcıdır. İlim nuru, sahibinin kalbinden rahatlığı siler ve kalbi, Hak Teala ve yücelik yurduyla tanıştırır. Böylece Allah-u Teala ile münacat etmekten lezzet alır. Geceleri ibadet ile geçirir ve kulluk görevini yerine getirir. Nitekim hadiste de şöyle yer almıştır: “Başlarında tahtü’l hanek gece karanlığında amel ederler. Allah’tan korkarlar.” Birinci cümle ibadetin lüzumundan kinayedir.
Bu rabbanî alimin alametlerinden biri de kamil bir şekilde ubudiyyet görevlerini yerine getirdiği halde, yine de korku içinde olmasıdır. İlim nuru; insanı, görevlerini yerine getirse bile, bunun eksik olduğunu, nimetlerin şükrünü eda edemeyeceğini ve hakkıyla ibadetten uzak bu-lunduğunu derk edeceği bir bilince ulaştırır. Dolayısıyla da kalbi haşyet ve korku içerisinde olur.
Allah-u Teala onlar hakkında şöyle buyurmuştur: “Allah’ın kulları arasında O’ndan korkan, ancak âlimlerdir.” İlim nuru; haşyet ve hüzün getirir. İlim sahibi nefsini ıslah etmeye çalıştığı halde, ahiret ve Allah’a dönüş korkusundan dolayı rahat edemez. Islahını Allah’tan di-ler ve Allah’tan gayrisine yönelmekten korkar. Zamanının ehlinden kaçar. İnsanların, Allah yolunda yürümesine engel olmasından, ahiret seferini engellemelerinden ve kendisine dünya ve süslerini sevdirme-sinden korkar. Allah-u Teala böyle bir kula yardımcı olur, varlık esas-larını sağlamlaştırır ve ahirette de kendisine güven ihsan eder. “Keşke biz de onlarla birlikte olsaydık da büyük kurtuluşa erseydik.” Başta da sonda da hamd Allah’adır. Allahım Muhammed’e ve tertemiz Ehl-i Beyt’ine rahmet gönder…
Yorum