Ynt: KIRK HADİS ŞERHİ..
Tamamlama
Bil ki Aişe, ibadetlerin sırrının, sadece azaptan korkmaya veya kö-tülüklerden arınmaya özgü olduğunu sanmaktaydı. Resulullah’ın iba-detinin de diğer insanların ibadeti gibi olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden kendisine itiraz ederek, “Niçin bu kadar ibadet ettiğini ve bu derece zahmetlere katlandığını” sordu. Bu onun ibadet ve ubudiyet makamı hakkındaki bilgisizliğini gösterir.
Nübüvvet ve risalet hakkında bilgisizliği sebebiyle kul ve kölelerin ibadetinin o mukaddes zatın makamından uzak olduğunu da bilemiyordu. O, Allah’ın azametinin ve sonsuz nimetlerinin şükrünün Resulullah’ta huzur ve rahatlık diye bir şey bırakmadığını anlayamıyordu. Halis velilerin ibadeti, gerçek sevgilinin sonsuz tecelliler desenidir. Nitekim Mi’rac namazında bu-na işaret edilmiştir. Büyük veliler Allah’ın celal ve cemalinde yok ol-malarına, sıfat ve zatında fani bulunmalarına rağmen, ubudiyyetin hiç bir aşamasından da gaflet etmemişlerdir.
Onların bedenlerinin hareketi, ruhanî ve aşkî hareketlerine ve o da gerçek sevgilinin cemalinin zu-hurunun niteliğine bağlıdır. Ama Aişe gibilerine ikna edici cevap vermekten başka bir çare de yoktu. Bu yüzden de ibadetin en düşük mertebelerinden birini beyan etmiş ve sadece bu düşük işler için ibadet etmediğini anlatmak istemiştir. Hamd Allah’a mahsustur.
Tamamlama
Bil ki Aişe, ibadetlerin sırrının, sadece azaptan korkmaya veya kö-tülüklerden arınmaya özgü olduğunu sanmaktaydı. Resulullah’ın iba-detinin de diğer insanların ibadeti gibi olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden kendisine itiraz ederek, “Niçin bu kadar ibadet ettiğini ve bu derece zahmetlere katlandığını” sordu. Bu onun ibadet ve ubudiyet makamı hakkındaki bilgisizliğini gösterir.
Nübüvvet ve risalet hakkında bilgisizliği sebebiyle kul ve kölelerin ibadetinin o mukaddes zatın makamından uzak olduğunu da bilemiyordu. O, Allah’ın azametinin ve sonsuz nimetlerinin şükrünün Resulullah’ta huzur ve rahatlık diye bir şey bırakmadığını anlayamıyordu. Halis velilerin ibadeti, gerçek sevgilinin sonsuz tecelliler desenidir. Nitekim Mi’rac namazında bu-na işaret edilmiştir. Büyük veliler Allah’ın celal ve cemalinde yok ol-malarına, sıfat ve zatında fani bulunmalarına rağmen, ubudiyyetin hiç bir aşamasından da gaflet etmemişlerdir.
Onların bedenlerinin hareketi, ruhanî ve aşkî hareketlerine ve o da gerçek sevgilinin cemalinin zu-hurunun niteliğine bağlıdır. Ama Aişe gibilerine ikna edici cevap vermekten başka bir çare de yoktu. Bu yüzden de ibadetin en düşük mertebelerinden birini beyan etmiş ve sadece bu düşük işler için ibadet etmediğini anlatmak istemiştir. Hamd Allah’a mahsustur.
Yorum