Ynt: KIRK HADİS ŞERHİ..
Tamamlama
Şeyh Bahai bu makamda şöyle diyor: “Bu hadis-i şerif farzların müstehaplardan daha faziletli olduğunu beyan etmektedir. Eğer birisi “Bu hadis farzlardan gayrisinin üstünlüğünü nefyetmiştir ve farzların üstünlüğünü gerektirmemektedir. Zira eşit de olabilirler” diye itiraz edecek olursa, kendisine bu karışım türünün birçok dillerde üstünlüğe delalet ettiği söylenir. Şeyh şehid de bu genellemeden bazı hususları istisna etmiştir. Birincisi alacağını bağışta bulunmaktır ki darda olan borçluya mühlet vermekten daha üstündür. Oysa birincisi müstahap, ikincisi ise farzdır. İkinci istisna ise ilk önce selam vermektir ki selamın cevabını vermekten daha üstündür. Üçüncüsü de namazını yalnız kılan birinin o namazını cemaatle iade etmesidir...” Bazısı bunların her biri hususunda tartışmalarda bulunmuştur ki bu detaylara girmenin fay-dası olmadığından geçiyoruz.
Bilmek gerekir ki hadis-i şerifin zahiri, aynı sınıftan olmasa da farzların, müstahaplardan; örneğin selama cevap vermenin, müstahap olan hacdan, büyük okul yaptırmaktan ve Resulullah’ı ziyaret etmekten daha faziletli olduğunu ifade etmektedir. Bu gerçi göze uzak bir ihtimal olarak gelmektedir. Bu yüzden merhum Meclisi, “Bunun aynı sınıftan ibadetlere özgü olması mümkündür.” diye buyurmuştur. Ama delil buna delalet ettikten sonra, sadece uzak bir ihtimal gördüğü için bunu demek doğru değildir. Elbette buradaki farzlardan maksadın; borçluya mühlet tanımak, selamın cevabını vermek vb. farzlar değil de; namaz,oruç, hac, zekat vb. salt taabbudi farzlar olduğu iddiasında bulunmak da mümkündür. Gerçi bu bile tartışılabilir aslında. Başta da sonda da hamd Allah’a mahsustur.
Tamamlama
Şeyh Bahai bu makamda şöyle diyor: “Bu hadis-i şerif farzların müstehaplardan daha faziletli olduğunu beyan etmektedir. Eğer birisi “Bu hadis farzlardan gayrisinin üstünlüğünü nefyetmiştir ve farzların üstünlüğünü gerektirmemektedir. Zira eşit de olabilirler” diye itiraz edecek olursa, kendisine bu karışım türünün birçok dillerde üstünlüğe delalet ettiği söylenir. Şeyh şehid de bu genellemeden bazı hususları istisna etmiştir. Birincisi alacağını bağışta bulunmaktır ki darda olan borçluya mühlet vermekten daha üstündür. Oysa birincisi müstahap, ikincisi ise farzdır. İkinci istisna ise ilk önce selam vermektir ki selamın cevabını vermekten daha üstündür. Üçüncüsü de namazını yalnız kılan birinin o namazını cemaatle iade etmesidir...” Bazısı bunların her biri hususunda tartışmalarda bulunmuştur ki bu detaylara girmenin fay-dası olmadığından geçiyoruz.
Bilmek gerekir ki hadis-i şerifin zahiri, aynı sınıftan olmasa da farzların, müstahaplardan; örneğin selama cevap vermenin, müstahap olan hacdan, büyük okul yaptırmaktan ve Resulullah’ı ziyaret etmekten daha faziletli olduğunu ifade etmektedir. Bu gerçi göze uzak bir ihtimal olarak gelmektedir. Bu yüzden merhum Meclisi, “Bunun aynı sınıftan ibadetlere özgü olması mümkündür.” diye buyurmuştur. Ama delil buna delalet ettikten sonra, sadece uzak bir ihtimal gördüğü için bunu demek doğru değildir. Elbette buradaki farzlardan maksadın; borçluya mühlet tanımak, selamın cevabını vermek vb. farzlar değil de; namaz,oruç, hac, zekat vb. salt taabbudi farzlar olduğu iddiasında bulunmak da mümkündür. Gerçi bu bile tartışılabilir aslında. Başta da sonda da hamd Allah’a mahsustur.
Yorum