Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

İmam Humeynî’nin (r.a), Hz. Zehra ve Fatıma Mâsume (s.a) hakkında yazdığı Şiir

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    İmam Humeynî’nin (r.a), Hz. Zehra ve Fatıma Mâsume (s.a) hakkında yazdığı Şiir

    Allah’ın nûru Resul-u Ekrem’de etti tecelli

    O’ndan da yiğitlerin efendisi Haydar’a geçti

    Ve ondan ışıldadı Hz. Zehra’ya

    Şimdi de zahir oldu Cafer oğlu Mûsa’nın kızında

    Bütün mümkünâtın şerefi bağlıdır bu nûra

    O olmasaydı bâtıl sarardı her yanı, baştan başa

    Bu ikisi gibi kız evlat, kudret mayasından çıkmadı daha

    Ne geldi, ne de gelecek; takdir de bu ya

    Beriki ilim dalgalarının başlangıcı oldu

    Öteki hilim ehlinin çıkış noktası

    Beriki peygamberlerin mirasçısı oldu

    Öteki baş tacı, velilere miğfer

    Beriki celâlet âleminde Kâbe oldu

    Öteki ululuk mülkünde Meş'ar

    "Doğmadı" ayeti bağlamış dilimi, yoksa derdim

    Allah'ın kızlarıdır, diye; bu iki nur-i mutahhar

    Beriki ebediyet mülküne mirasçı oldu

    Öteki ululuk arşına hükümdar

    Beriki Medine toprağını müzeyyen etti

    Öteki Kum sayfasını münevver

    Öteki Kum toprağını şerafetiyle eyledi cennet

    Beriki Medine suyunu eyledi Kevser

    Kum diyarı yüce cennetin hasret yurdudur

    Hatta öyle ki cennete geçiş yoludur

    Bundan böyle Kum toprağı arşa karşı etse iftihar

    Levh-i Mahfuz'u bulur belki, kendine yar

    Toprak hem de ne toprak, yaratılanların onuru

    Müslüman'ın kalesi, kâfirin sığınağı

    #2
    Ynt: İmam Humeynî’nin (r.a), Hz. Zehra ve Fatıma Mâsume (s.a) hakkında yazdığı Şiir

    Allah razı olsun paylaşım için
    Selam olsun İmama doğduğu güne öldüğü güne ve dirileceği güne

    Yorum


      #3
      Ynt: İmam Humeynî’nin (r.a), Hz. Zehra ve Fatıma Mâsume (s.a) hakkında yazdığı Şiir

      (Hz.) Humeyni müthiş ya..

      ifadeye bakın:

      Ayet bağlamış olmasaydı dilimi: onlara Allah'ın kızları derdim..

      Hz. Humeyni'yi eleştirmek ne haddimize. Biz günahlardan ve dünya zevk ve lezzetlerinden şu firavunlaşmış nefsimizi kurtaramamışken onun gibi dünyada hiç bir zevke boyun eğmemiş bir pir-i faniyi nasıl eleştirelim. melekut aleminin irfan okyanusundan elinin avucunun ve her yerinin alabildiğince bu aşağılık dünya alemine feyz taşıması varken biz onu mu taşlayalım.. biz ancak onu anlama çalışmasına girişebilir ancak onu yanlış anlamamak için Rabbi Tealaya sığınıp bir iki fani laf edebiliriz..

      bu manadan sonra İmam'ın şiir duyguları hakkında konuşsak umarız hata etmiş olmayız, Rabbim affetsin..

      şiir duyguların coştuğu yoğunlaştığı, ruhun dipsiz kuyuya inip sonsuz karanlıklar aleminde yolculuk ettiği kimi zaman şiiri söyleyenin kafasını sağa sola çarpıp parçaladığı bir alandır. şair eğer nefsini eğitmemişse vay haline bu mana ve irfan dehlizinde/okyanusunda.. duyguları bir coştu mu fireni patlamış araba gibi olması işten bile değildir. o anda ne Allah'ı tanır ne başka kutsalları.. onun için tek şey vardır haz verici sihirli kelimelere ruhunun gördüğü o bal gibi tadı dökebilmektir.. buları paylaşmak için bir riya girse şairin aldığı kokular arasına işte o zaman tam bir müşrik oluverir.
      İlham şeytandan mı gelir yoksa Allah'tan mı onun için hiç önemli değildir.. önemli olan o anda en sihirli kelimelerle yaşadığı hazzı ifade edebilmektir..

      oysa mana erleri geçirdikleri derin nefis terbiyesi, dünya lezzet ve zevklerinden zevk almama eğitimi sayesinde bu noktalarda kafalarını dünya şehvetlerine çarpmaktan korunurlar. onlar hiç bir zaman ilahi şer'i kalıpları yok saymazlar. onlara muhalif olmazlar..

      İşte Humeyni burada şeytanın kendine verdiği vesveseyi ihlas suresindeki şer'i sınırı çizen ayetle tersliyor ve bu tuzağa düşmüyor. İlahi öğretiler doğrultusu saf doğal Ehlibeyt sevgisi ve bu sevgiyi ifade edebilecek dünyanın dar kalıpları ve zindanları olan kelimeler yetersiz kaldığında hemen şeytan olayı fırsat bilerek Humeyni'nin zihnine diyor Allah'ın kızları de.. ancak bu anlam ve aşk böyle ifade edilebilir. Ancak Allah gibi yüceliği sonsuz bir varlıkla irtibatın kurulması durumunda bu iki Fatıma s.a.'nın yüceliği anlatılır anlaşılabilir.. işte Hz. Humeyni bunu şer'i sınır olan İhlas suresi ayeti ile reddediyor ve İlahi sınırlarda kalıyor.. Ayet malumumuzdur:
      O (Allah) doğmadı doğurmadı...

      Yorum


        #4
        Ynt: İmam Humeynî’nin (r.a), Hz. Zehra ve Fatıma Mâsume (s.a) hakkında yazdığı Şiir

        [quote author=Qom_u_aşk link=topic=16945.msg104835#msg104835 date=1284825420]
        (Hz.) Humeyni müthiş ya..

        ifadeye bakın:

        Ayet bağlamış olmasaydı dilimi: onlara Allah'ın kızları derdim..

        Hz. Humeyni'yi eleştirmek ne haddimize. Biz günahlardan ve dünya zevk ve lezzetlerinden şu firavunlaşmış nefsimizi kurtaramamışken onun gibi dünyada hiç bir zevke boyun eğmemiş bir pir-i faniyi nasıl eleştirelim. melekut aleminin irfan okyanusundan elinin avucunun ve her yerinin alabildiğince bu aşağılık dünya alemine feyz taşıması varken biz onu mu taşlayalım.. biz ancak onu anlama çalışmasına girişebilir ancak onu yanlış anlamamak için Rabbi Tealaya sığınıp bir iki fani laf edebiliriz..

        bu manadan sonra İmam'ın şiir duyguları hakkında konuşsak umarız hata etmiş olmayız, Rabbim affetsin..

        şiir duyguların coştuğu yoğunlaştığı, ruhun dipsiz kuyuya inip sonsuz karanlıklar aleminde yolculuk ettiği kimi zaman şiiri söyleyenin kafasını sağa sola çarpıp parçaladığı bir alandır. şair eğer nefsini eğitmemişse vay haline bu mana ve irfan dehlizinde/okyanusunda.. duyguları bir coştu mu fireni patlamış araba gibi olması işten bile değildir. o anda ne Allah'ı tanır ne başka kutsalları.. onun için tek şey vardır haz verici sihirli kelimelere ruhunun gördüğü o bal gibi tadı dökebilmektir.. buları paylaşmak için bir riya girse şairin aldığı kokular arasına işte o zaman tam bir müşrik oluverir.
        İlham şeytandan mı gelir yoksa Allah'tan mı onun için hiç önemli değildir.. önemli olan o anda en sihirli kelimelerle yaşadığı hazzı ifade edebilmektir..

        oysa mana erleri geçirdikleri derin nefis terbiyesi, dünya lezzet ve zevklerinden zevk almama eğitimi sayesinde bu noktalarda kafalarını dünya şehvetlerine çarpmaktan korunurlar. onlar hiç bir zaman ilahi şer'i kalıpları yok saymazlar. onlara muhalif olmazlar..

        İşte Humeyni burada şeytanın kendine verdiği vesveseyi ihlas suresindeki şer'i sınırı çizen ayetle tersliyor ve bu tuzağa düşmüyor. İlahi öğretiler doğrultusu saf doğal Ehlibeyt sevgisi ve bu sevgiyi ifade edebilecek dünyanın dar kalıpları ve zindanları olan kelimeler yetersiz kaldığında hemen şeytan olayı fırsat bilerek Humeyni'nin zihnine diyor Allah'ın kızları de.. ancak bu anlam ve aşk böyle ifade edilebilir. Ancak Allah gibi yüceliği sonsuz bir varlıkla irtibatın kurulması durumunda bu iki Fatıma s.a.'nın yüceliği anlatılır anlaşılabilir.. işte Hz. Humeyni bunu şer'i sınır olan İhlas suresi ayeti ile reddediyor ve İlahi sınırlarda kalıyor.. Ayet malumumuzdur:
        O (Allah) doğmadı doğurmadı...
        [/quote]

        Sizin yorumunuzda müthis Qom-u-ask kardesim...

        Allah razi olsun...

        SAYGILARIMLA...

        Yorum

        YUKARI ÇIK
        Çalışıyor...
        X