Ynt: vasilik doktirini üzerine
Hz. Ali’nin (a.s) Evine Saldırı ve Hz. Fatıma’nın (s.a) Sözleri
Allame Tabrisi “İhticac” adlı eserinde, Abdullah b. Abdurrahman b. Avf’dan şöyle nakleder: “Ömer b. Hattab adamlarıyla birlikte Medine’de dolaşıyor ve “Müslümanlar Ebubekir’e biat ettiler, sizler de Ebubekir’e biat etmeye koşun!” diye feryat ediyordu. Durumu böyle vahim gören halk, Ebubekir’e biat etmek zorunda kaldılar. Ömer, bir grubun kendi evlerine saklandıklarından haberdar olunca adamlarıyla birlikte onlara saldırdı ve onları zorla mescide götürerek biat etmeye zorladı.
Bu olayın üzerinden birkaç gün geçti. Ömer, kalabalık bir cemaatle Hz. Ali’nin (a.s) evine giderek, hazretten Ebubekir’e biat etmesi için evinden dışarı çıkmasını istedi, ancak Hz. Ali (a.s) dışarı çıkmadı.
Ömer, yanındakilerden odun ve ateş istedi ve şöyle dedi; “Ömer’in canı elinde olan Allah’a andolsun ki, ya Ali (a.s) evinden dışarı çıkar (ve biat eder) ya da evi içindekilerle beraber yakarım.”
Orada hazır bulunanlardan bazıları Ömer’e; “Bu evde Resulullah’ın (s.a.a.) kızı Fatıma (s.a),evlatları Hasan ve Hüseyin ve Resulullah’ın (s.a.a) hatıraları var” dediler.
Ömer, halkın itirazını ve ortamın gerildiğini görünce; “Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz? Böyle bir işe kalkışacağımı mı sandınız? Amacım onları korkutmaktı, yakmayı düşünmedim” diyerek gerilen ortamı sakinleştirmek istedi.
İmam Ali (a.s) onlara şöyle bir haber yolladı: “Evden çıkmam mümkün değildir. Çünkü ben Kuran ayetlerini toplayıp, düzenlemekle meşgulüm. Sizler Kuran’ı arkanıza attınız ve kalp bağladığınız dünya sizi kendisiyle meşgul etti. Ben, Kuran’ı toplayıp, düzene sokmadıkça evden dışarı çıkmayacağıma ve omzuma aba atmayacağıma dair yemin ettim.”
Bu sırada Allah Resulünün (s.a.a) kızı Hz. Fatıma (s.a) evden dışarı çıktı, topluluğun karşısına geçerek şöyle buyurdu: “Ben, davranışı sizlerden daha kötü bir topluluk tanımıyorum, Resulullah’ın (s.a.a) cenazesini elimizde bıraktınız ve ahdiniz bozdunuz. (bize danışıp, görüşümüzü almadan hilafet meselsini kendi aranızda bir sonuca bağladınız). Bizimle meşveret etmediniz ve hakkımızı görmezlikten geldiniz. Gadir-i Hum olayından haberiniz yokmuş gibi davranıyorsunuz. Allah’a andolsun ki Resulullah (s.a.a) o gün (Gadir-i Hum) hilafete göz dikmeyesiniz diye Hz. Ali’nin (a.s) dostluğu ve velayeti için insanlardan ahit aldı. Ancak ahdinizi bozdunuz ve Allah Resulü (s.a.a) ile bağlarınızı kopardınız. Allah, dünyada ve ahirette sizlerle aramızda hakemlik edecektir!”
Hz. Ali’nin (a.s) Evine Saldırı ve Hz. Fatıma’nın (s.a) Sözleri
Allame Tabrisi “İhticac” adlı eserinde, Abdullah b. Abdurrahman b. Avf’dan şöyle nakleder: “Ömer b. Hattab adamlarıyla birlikte Medine’de dolaşıyor ve “Müslümanlar Ebubekir’e biat ettiler, sizler de Ebubekir’e biat etmeye koşun!” diye feryat ediyordu. Durumu böyle vahim gören halk, Ebubekir’e biat etmek zorunda kaldılar. Ömer, bir grubun kendi evlerine saklandıklarından haberdar olunca adamlarıyla birlikte onlara saldırdı ve onları zorla mescide götürerek biat etmeye zorladı.
Bu olayın üzerinden birkaç gün geçti. Ömer, kalabalık bir cemaatle Hz. Ali’nin (a.s) evine giderek, hazretten Ebubekir’e biat etmesi için evinden dışarı çıkmasını istedi, ancak Hz. Ali (a.s) dışarı çıkmadı.
Ömer, yanındakilerden odun ve ateş istedi ve şöyle dedi; “Ömer’in canı elinde olan Allah’a andolsun ki, ya Ali (a.s) evinden dışarı çıkar (ve biat eder) ya da evi içindekilerle beraber yakarım.”
Orada hazır bulunanlardan bazıları Ömer’e; “Bu evde Resulullah’ın (s.a.a.) kızı Fatıma (s.a),evlatları Hasan ve Hüseyin ve Resulullah’ın (s.a.a) hatıraları var” dediler.
Ömer, halkın itirazını ve ortamın gerildiğini görünce; “Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz? Böyle bir işe kalkışacağımı mı sandınız? Amacım onları korkutmaktı, yakmayı düşünmedim” diyerek gerilen ortamı sakinleştirmek istedi.
İmam Ali (a.s) onlara şöyle bir haber yolladı: “Evden çıkmam mümkün değildir. Çünkü ben Kuran ayetlerini toplayıp, düzenlemekle meşgulüm. Sizler Kuran’ı arkanıza attınız ve kalp bağladığınız dünya sizi kendisiyle meşgul etti. Ben, Kuran’ı toplayıp, düzene sokmadıkça evden dışarı çıkmayacağıma ve omzuma aba atmayacağıma dair yemin ettim.”
Bu sırada Allah Resulünün (s.a.a) kızı Hz. Fatıma (s.a) evden dışarı çıktı, topluluğun karşısına geçerek şöyle buyurdu: “Ben, davranışı sizlerden daha kötü bir topluluk tanımıyorum, Resulullah’ın (s.a.a) cenazesini elimizde bıraktınız ve ahdiniz bozdunuz. (bize danışıp, görüşümüzü almadan hilafet meselsini kendi aranızda bir sonuca bağladınız). Bizimle meşveret etmediniz ve hakkımızı görmezlikten geldiniz. Gadir-i Hum olayından haberiniz yokmuş gibi davranıyorsunuz. Allah’a andolsun ki Resulullah (s.a.a) o gün (Gadir-i Hum) hilafete göz dikmeyesiniz diye Hz. Ali’nin (a.s) dostluğu ve velayeti için insanlardan ahit aldı. Ancak ahdinizi bozdunuz ve Allah Resulü (s.a.a) ile bağlarınızı kopardınız. Allah, dünyada ve ahirette sizlerle aramızda hakemlik edecektir!”
Yorum