Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Yer küre balık ve balıkta dişi bir ineğin üzerine mi kurulmuştur?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #16
    Ynt: Yer küre balık ve balıkta dişi bir ineğin üzerine mi kurulmuştur?

    Kuzey Arizona Üniversitesi’nden bir ekip katı bir yüzeyden havaya sıçramayı başaran en az altı balık türü keşfetti. Üstelik, sıçrama yeteneğinin balıklarda hiç de nadir bir hadise olmadığı düşünülüyor. Hayat suda başladı. Peki karaya nasıl sıçradı? Araştırmacılar, inceledikleri bir grup balıkta bunun ipucunu gördüklerini ve geçmişte karaya çıkan balık türlerinin sanıldığından çok daha fazla sayıda olabileceğini söylüyor.





    Kaynak: BBC

    Yorum


      #17
      Ynt: Yer küre balık ve balıkta dişi bir ineğin üzerine mi kurulmuştur?

      [quote author=Evrim link=topic=24731.msg166974#msg166974 date=1364655127]
      Selamun Aleykum abim, sakin yanlis anlamayin, "Doğruluğunu araştırmadan gereksiz yere kafa patlatmanın anlamı yok" demissiniz sakin böyle düsünmeyin, neden sizlere kafa patlatiyim abim? Sizler benim büyümsünüz!
      [/quote]
      Puro,bildiğiniz puro işte.Bir ucunda ateş diğer ucunda bir aptal.. Malcolm X

      Yorum


        #18
        Ynt: Yer küre balık ve balıkta dişi bir ineğin üzerine mi kurulmuştur?

        [color=rgb(38, 114, 236)]Degerli Sema hocam, gerçekten sizlere çook minnettarim, çok tesekkurler[/color]
        Sema hocam, Alevilerin Imam Cafer-i Sadik'tan sözü hakkinda alinti yapmak istiyorum, belki düsünürsünüz acaba konumuzla ne ilgisi var hocam Fakat hocam, sormak istedigim soru, asagidaki yazi hakkinda bilimle uyusdugunu düsünmekteyim, bakin söyle yazmaktadir:

        Aban b. Taklib şöyle demektedir: “İmam Sadık’tan (a.s) yeryüzü/yasam ne üzerine kurulmuştur diye sordum. İmam Sadık (a.s) balık üzerine diye buyurdu. Ben balık ne üzerine kurulmuştur diye sordum, İmam su üzerine diye cevap verdi. .. “

        Kaynak: Meclisi, Muhammed Bakır, Mir’atu’l-Ukul fi şerhi AhbarıA’lir- Resul, Muhakkık ve Musahhıh: ResuliMahallati, Haşim, c. 25, s. 201, Daru’l-Kutubu’l-İslamiye
        Sema hocam, demek istedigim bu söz sizce bilimle uyusmaktadir mi?
        Simdiden tesekkurler,
        Kendinize çok iyi bakin hocam,
        Sizlere minnettarim

        CEVAP:Dolayısıyla, senin yolladığın metin de bilime kesinlikle aykırı değil bence.

        Bilim felsefesiyle ilgili kitaplar okumanı öneriyorum tekrar. Sevgiler.
        Prof. Dr. Sema İŞİSAĞ ÜÇÜNCÜ

        Yorum


          #19
          Ynt: Yer küre balık ve balıkta dişi bir ineğin üzerine mi kurulmuştur?

          Selamun Aleykum abilerim ve ablalarim, simdi geçelim Imam'in "nemli toprak" sözü üzerine

          Yorum


            #20
            Ynt: Yer küre balık ve balıkta dişi bir ineğin üzerine mi kurulmuştur?

            [color=rgb(0, 176, 240)]Aban b. Taklib şöyle demektedir: “İmam Sadık’tan (a.s): [/color][color=rgb(0, 112, 192)]“yeryüzü ne üzerine kurulmuştur diye sordum. .. “İmam (a.s) nemli toprak üzerinde diye cevap verdi. .. “[/color]

            Yorum


              #21
              Ynt: Yer küre balık ve balıkta dişi bir ineğin üzerine mi kurulmuştur?

              "Nemli topraktan maksat" : Ziraat işini yapan inek nemli toprak üzerinde bunu yapmaktadır. Bundan kastedilen şey, erkek ineğin boynuzu vesilesi ile gerçekleştirilen ziraat hayatının toprak ve yeterli suya ihtiyaç duymasıdır. İnek ancak nemli toprak üzerinde ziraat işini gerçekleştiren bir vesiledir.

              Yorum


                #22
                Ynt: Yer küre balık ve balıkta dişi bir ineğin üzerine mi kurulmuştur?

                Toprağın Canlılar İçin Önemi

                TOPRAĞIN
                CANLILAR İÇİN ÖNEMİ

                [color=rgb(51, 51, 51)]Bir çiftçiye [/color]toprağın ne olduğunu sorarsanız, toprağiın önemini ve değerini belirten çok özlü cevaplar alısınız.

                Toprak insanların yaşamında çok önemlidir.Besinleimizi elde edebilmemiz toprağa bağlıdır.Toprak sadece insanlar için değil, tüm canlaılarb için önamlidi.Bitkiler ancak topraktaki su vemadensel maddeleri alarak büyüyüp gelişirler.Otçul hayvanlar ve insanlar ise bitkileri besinolarak kullanırlar.


                İnsanlar ve hayvanlar dolaylı olarak besinlerini topraktan sağladıkları gibi onun üzerinde gezinir,dinlenir, barınırlar.Yani toprak tüm canlıların hem beslendiği hem de barındığı yerdir.

                Doğal zenginlik kaynaklarımız olan ormanların, bitkilerin, evcil ve yabani hayvanların yaşaması, ancak toprak sayesinde olur.Toprağın hem kendisi hem de üzerinde bulunan ormanlar, bitkilerve hayvanlar birer doğal zenginlik kaynağıdır.Öylese toprağı korumalıyız.

                Toprağın Canlılar İçin Önemi
                Toprağın Canlılar İçin Önemi
                Yeryüzünün en üst tabakasını oluşturan örtüye toprak denir. Toprak tüm canlıların besin ve hayat kaynağıdır. Bitkiler;insan ve hayvanların toprakta bitkilerin besin kaynağıdır. [color=rgb(0, 176, 240)]Çünkü bitkiler [/color]ihtiyaçduyduğu inorganik besin ve suyu topraktan alırlar. Toprağın canlılara sağladığı faydalardan biri de yer altı sularının süzülerek canlıların kullanabileceği hale getirilmesidir.(doğal arıtma)

                Yorum


                  #23
                  Ynt: Yer küre balık ve balıkta dişi bir ineğin üzerine mi kurulmuştur?

                  "Nem" sözü ne demek?


                  1.Havada bulunan su buharı.
                  2.Bir uçun ortamındaki su uçuğu tutan.
                  3.Havadaki su buharının niceliği.

                  http://www.nedirnedemek.com/nem-nedir-nem-ne-demek

                  Yorum


                    #24
                    Ynt: Yer küre balık ve balıkta dişi bir ineğin üzerine mi kurulmuştur?

                    Toprakta bulunan bitkiler tarafından kullanılabilir su miktarının belirlenmesi için toprak neminin ölçülmesi gerekir. Çünkü bitkiler topraktaki suyun tamamından yararlanamazlar. Başka bir ifadeyle bitkiler toprağın iki önemli özelliği olan tarla kapasitesi ile solma noktası arasında bulunan sudan yararlanabilirler. Yapılan araştırmalar, toprakta bitki gelişmesine en uygun kullanılabilir su seviyesinin % 25 ile % 75 arasında olması gerektiğini göstermektedir. Her bitki için toprakta tüketilebilir su seviyesinin ne kadar olması gerektiği yapılan araştırmalarla tespit edilmektedir.
                    Bütün bunlar göz önünde bulundurularak sulama zamanının gelip gelmediğini anlamak için topraktaki su seviyesi bilinmelidir. Bunun içinde Nem Kontrolü yapılması gerekir.
                    Nem Kontrolü bilinen birkaç metotla yapılmaktadır. Bunlar;
                    a) Üretim alanlarından alınan toprak numunelerinin laboratuvarlarda gerekli işleme tabi tutulmasıyla nem kontrolü yapılmaktadır. Bunun için önce tarlanın bir kaç yerinden toprak numunesi alınır. Nem kontrolü yapılırken toprak, sığ köklü tarım bitkileri için sıfır ile doksan santimetre derinlikten, yonca ve meyva ağaçlârı gibi derin köklü bitkiler içinde sıfır ile yüz yirmi santimetre derinlikten alınmalıdır. Bu numuneler laboratuvarlarda 105 derece sıcaklıkta kurutularak, eksilen su miktarına göre nem tayinleri yapılır. Ancak bu yöntem için hem laboratuvar gereklidir hem de zaman alıcıdır.
                    b) Toprak neminin belirlenmesinde daha az zaman alıcı ve daha kolay bir metot Tansiyometrelerle yapılan ölçümlerdir. Tansiyometre denilen aletler toprak neminin ölçüleceği çukurlara yerleştirilerek, üzerinde bulunan sarı, kırmızı ve yeşil göstergelerden toprak nemi kolayca belirlenir ve sulama zamanının gelip gelmediği tespit edilir.
                    c) Nötronmetre ile oldukça sağlıklı nem ölçümleri yapılabilmektedir. Ancak aletler pahalı olduğundan sadece araştırmalarda kullanılabilmektedir.
                    d) Bir yaygın metotta bitkilerin sulama zamanının gelip gelmediğinin toprağın elle kontrolüyle kabaca anlaşılmasıdır. toprak burgusu ile nem ölçümü yapılacak derinlikten alınan toprak örnekleri avuç içinde sıkılarak, avuçta bıraktığı ıslaklık, topak oluşturma durumuna, parmaklar arasında yuvarlatılarak şerit olma durumuna ve rengine bakılarak tahmin yapılır.
                    Eğer sulama zamanı gelmiş ise; hafif bünyeli topraklar, yani kumlu topraklar avuç içinde sıkılınca ya topak olmaz veya topaklansa bile kolayca dağılır. Orta bünyeli topraklar ise topak olur, parmaklar arasında lastik hissi verir. Ağır bünyeli yani killi topraklar ise kolayca topaklaşır ve parmak arasında kolayca şerit durumuna gelir.
                    Ancak bu yöntem tecrübe gerektirdiği için eksik veya fazla su uygulamasına neden olabilir.
                    2. Bitkilerin görünüşüne bakarak sulama zamanının belirlenmesi şu yollarla yapılır; a) Bitkilerin yapraklarına bakarak sulama zamanını kabaca belirlemek mümkündür. Yapraklar sabah saat 10.00 veya öğleden sonra 16.00 civarında kontrol edilerek bir bitkinin su isteyip istemediği anlaşılabilir. Yonca, patates, fasulye gibi bazı bitkilerde susuzluk önce yapraklarda renk koyulaşmasına, daha sonra da pörsüme ve kıvrılmalara neden olur. Buradan da sulama zamanının gelip gelmediği belirlenir. Ancak sulama zamanının bu yöntemle belirlenmesi yanıltıcı olur. Çünkü renk değişimi safhasına gelen bitkilerde verim hızla azalmaya başlar. Onun içinde bitkileri bu aşamaya kadar susuz bırakmamak daha uygundur.
                    b) Bitkilerin Suya Hassas Dönemlerinin bilinmesi de, sulama zamanının belirlenmesinde başka bir yöntemdir.
                    Örneğin, yonca her biçimden sonra, mısır tepe püskülü döneminde, buğday sapa kalkma döneminde, meyve ağaçları ise meyvelerin hızlı gelişme dönemlerinde suya karşı çok istekli olurlar. Ürün kayıplarına neden olmamak için bu dönemlerde sulama mutlaka yapılmalıdır. Daha sonra yapılacak sulamalarla bu dönemdeki ürün kayıplarını telafi etmek mümkün olmamaktadır.
                    3. Bitkilerin Su Tüketiminin Bilinmesi de sulama aralıklarının tesbitinde bir ölçüdür. Örneğin tüketilmesine izin verilen su miktarı 120 milimetre olan bir toprakta bir günde altı milimetre su tüketen bir ürün ekilirse, sulama aralıklarının yirmi gün olacağı, yani yirmi gün arayla sulama yapılması gerektiği kolayca hesaplanabilir.
                    Kaynak : Yayçep

                    Yorum


                      #25
                      Ynt: Yer küre balık ve balıkta dişi bir ineğin üzerine mi kurulmuştur?

                      Ne zaman ki toprak yağmur veya başka yollarla ıslanır ve nemlenir, nemli hava aerosol etkisi göstererek toprakta bekleyen, üremeye hazır sporları kolayca havaya taşır. Bu havada süzülen sporları soluduğumuzda, kimyasal yapılarından ötürü hemen her kimyasalın etkisinde olduğu gibi koku tomurcuklarımız uyarılır ve "toprak kokusu" veya "yağmur kokusu" olarak algıladığımız kokuyu duyarız.

                      Sevgilerimizle.

                      Hazırlayan: ÇMB (Evrim Ağacı)

                      Yorum


                        #26
                        Ynt: Yer küre balık ve balıkta dişi bir ineğin üzerine mi kurulmuştur?

                        İnsanı çamurdan oluşan bir özden yarattık.(23:12)
                        O yarattığı her şeyi güzel yaratmıştır. Ve insanın yaratılışına çamurdan başlamıştır.(32:7)
                        Sizi topraktan yaratması O’nun delillerindendir…(30:20)

                        Ve O sudan bir insan yarattı ve ona soy sop verdi. Efendin her şeye gücü yetendir.(25:54)
                        Kuran, insan yaratılırken kullanılan ham maddelerin toprak ve su olduğunu ortaya koymaktadır. Kuran, bazen bu ham maddeleri ayrı ayrı vurgulamakta, bazen de insanın çamurdan yaratıldığını söyleyip toprak ve suyun bileşiminden insanın yaratıldığını açıklamaktadır.

                        İnsanın topraktan yaratılması üzerine çok spekülasyonlar yapılmıştır. Biyoloji ve kimya gibi bilimlerin ilerlemesiyle; hem toprağın, hem de insan vücudunun analitik incelemesi yapıldı. Bu incelemeler sonucunda insan vücudunun içerdiği maddeler ile toprağın içerdiği maddelerin tamamen aynı olduğu anlaşıldı. Bu maddeler alüminyum, demir, kalsiyum, oksijen, silikon, sodyum, potasyum, magnezyum, hidrojen, klor, iyot, manganez, kurşun, fosfor, bakır, gümüş, karbon, çinko, kükürt ve azottur. Amerika’daki bir kimya bürosunun yaptığı analize göre insan vücudunun %65’i oksijen, %18’i karbon, %10’u hidrojen, %3’ü azot, %1.5’u kalsiyum, %1’i fosfor, geri kalanı da diğer elementlerdir. Yaratılış denilen Allah’ın muhteşem sanatı işte bu cansız, şuursuz atomları belli bir şekilde birleştirip insanı meydana getirmektedir. Bu maddeler sırf ham madde olarak çok düşük değerlere alıcı bulmaktadır. Oranlarını verdiğimiz temel maddelerin New York Borsasındaki değeri 4.5 Dolar’dır. Evet, tam tamına 4.5 Dolar. İşte insanın temel malzemesinin fiyatı. Allah 4.5 Dolar’lık malzemeden insan mucizesini yaratmaktadır. Görülüyor ki beceri, bu 4.5 Dolar’lık malzemede değildir. Bütün övgü, bu ham maddeleri de, bu ham maddelerden insanı da yaratan Allah’adır.

                        Övgü Alemlerin Efendisi Allah içindir.(1:2)



                        Müminun Suresi 12. ayette dendiği gibi insan bir “özden” yaratılmıştır. Allah topraktaki elementleri, çok ince bir şekilde ayarlayarak insanı yaratmıştır. İnsan vücudunda gerekli her element belli değer aralıklarında var olabilmektedir. Bu değer aralığından sapmalar olduğunda hastalıklar, ölümler ortaya çıkabilir. Vücutta baştan bu maddeler dengeli bir şekilde dağıtıldıkları gibi, vücut sonradan bu maddeleri dengeli bir şekilde kullanacak, fazlalıkları dışarı atacak biçimde de yaratılmıştır. İnsan vücudunda yaklaşık 2 kg kalsiyum vardır. Eğer bu kalsiyum azalırsa bir elmayı ısırmamız dişlerimizin parçalanmasıyla sonuçlanabilir. Vücudumuzun 120 gr kadar potasyuma ihtiyacı vardır. Bu maddenin eksikliği kas ağrıları, kramplar, yorgunluk, bağırsak rahatsızlıkları, kalp çarpıntısı olarak kendini gösterir. Çinkoya olan ihtiyacımız ise sadece 2-3 gr kadardır. Bu düşük miktarın eksikliği hafıza kaybı, cinsel yetersizlik, hareket gücünün azalması, koku ve tad alma duyusunun zayıflamasıyla kendini gösterir. 100 mikrogramlık selenyumun eksikliği kas zayıflığı, kalp ve damarlardaki esneme kabiliyetinin bozulmasıyla kendini gösterir…

                        Tüm bu veriler bize Allah’ın insanı topraktan rastgele yaratmadığını, aynı ayette söylendiği gibi; toprağın içindeki elementleri belli ölçüyle belirleyerek insanı toprağın belli bir özünden yarattığını göstermektedir. Görüldüğü gibi Kuran’da hiçbir kelime boşu boşuna geçmemektedir.
                        İnsan vücudundaki bu elementlerin incelikle ayarlanması Allah’ın mükemmel tasarımcılığını gözler önüne sermektedir. Secde Suresi’nde Allah’ın güzel yaratışına dikkat çekilmektedir. Gerçekten de çamur gibi basit görünümlü bir maddeden insan gibi bir eserin yaratılması Allah’ın delillerindendir. Nitekim Rum Suresi’nin 20. ayeti topraktan yaratılışın Allah’ın delillerinden biri olduğunu vurgulamaktadır.


                        SU NASIL CANLANIYOR?

                        … Her canlıyı sudan yarattık. Hala inanmayacaklar mı? (21:30)Allah hareket eden her canlıyı sudan yarattı. (24:45)

                        Furkan Suresi’nde insanların, Enbiya ve Nur Sureleri’nde ise tüm canlıların sudan yaratıldıkları söylenmektedir. Su, biyolojik olarak yaşayan maddenin temel unsurudur. İnsan hücrelerden oluşmuştur. Hücreleri incelediğimizde % 60 ile % 80 arasında sudan oluştuğunu görürüz. Temel maddesi su olan hücre, canlı bir maddedir. Canlılığın temeli olan su olmadan canlılık mümkün değildir.
                        Suyu incelediğimizde suyun iki hidrojen ve bir oksijen atomundan meydana geldiğini görürüz. Kimyasal olarak her özelliği mükemmel ayarlanmış olan su, tamamen cansız olan, %99’u boşluk olan atomlardan oluşur. Nasıl oluyor da %99’u boşluk olan cansız atomlardan oluşan sudan yaratılan hayvanlar, insanlar canlanıyorlar? Bu noktayı iyice düşünen, becerinin cansız atomlarda değil, bu cansız atomları canlandıran Allah’ta olduğunu anlar.
                        O Allah’tır. Yaratandır, kusursuzca var edendir, biçim verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların hepsi O’nu yüceltir. O üstündür, bilgedir. (59:24)

                        Yorum


                          #27
                          Ynt: Yer küre balık ve balıkta dişi bir ineğin üzerine mi kurulmuştur?

                          Heyecanını kırmak istemem kardeşim ancak, çok uçta yorumlar. Bilimsel değil. Bilime aykırı olmaması pek anlamlı değil.
                          Hadisin sıhhati konusunu öncelikle çözmek gerekir. Israrcıyım. Sitede bizden başka kimse kalmamış anlaşılan(Bu tür formların modasıda iyice geçti). Şimdiye kadar cevap alabilmeliydik.
                          Puro,bildiğiniz puro işte.Bir ucunda ateş diğer ucunda bir aptal.. Malcolm X

                          Yorum


                            #28
                            Ynt: Yer küre balık ve balıkta dişi bir ineğin üzerine mi kurulmuştur?

                            Aykut abim anliyorum , bence kesinlikle bu hadis bilime aykiri degil abim, bu hadis sihhat açisindan sahihtir, Ehlibeyt mektebinin büyük alimlerinden Muhammed Bakir el Meclisi ve diger alimleri kitabinda yer vermislerdir, aslinda Elmeddin abim hadisin sihhati acisindan kendisi anliyordu fakat önceki kadar fazla daha görüsemiyorum?

                            Yorum


                              #29
                              Ynt: Yer küre balık ve balıkta dişi bir ineğin üzerine mi kurulmuştur?

                              Değerli kardeşim,
                              Devam etmeden önce bırakalım Elmeddin kardeşimiz bir cevap versin. Kendisinden bir ricam daha var; Hadisin Sahihliği ne anlama gelir???
                              Puro,bildiğiniz puro işte.Bir ucunda ateş diğer ucunda bir aptal.. Malcolm X

                              Yorum


                                #30
                                Ynt: Yer küre balık ve balıkta dişi bir ineğin üzerine mi kurulmuştur?

                                Tamam Aykut abim siz nasil isterseniz

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X