Selamun aleykum. Allaha şükür ki İslam beldesinde doğduk. İslamda adalete inanmak da şarttır. Peki bu hususta şunu soracağım. İranda ya da Türkiyede doğan İslamı tanıyarak doğuyor. Ama Kanada'da doğan ya da Japonya'da doğan bir çocuk çok uzak bir kültürde doğuyor. Burada ilahi adalet meselesini nasıl anlamalıyız?
-
-
Ynt: İslamı tanımada ilahi adalet
Türkiye'de de Kanada'da da doğan İslam fıtratında (nötr) doğuyor. Allah'ın yarattığı temizlikte yani. Din de Allah'ın bu temizce sistemi olduğu için her doğan İslam fıtratında doğuyor diyebiliyoruz.
sonradan insanlar ya tevhidi ya da şirki seçiyor. İslam coğrafyasında doğup kafir olan, küfür coğrafyasında doğup müslüman olan var. Çünkü Allah adildir. her yerden ortamdan dine de dinsizliğe de geçiş serbest, olanaklı ve aynı avantajlara sahip.
hadiste: siz bildiğiniz doğrularla amel ederseniz Allah size bilmediklerinizi de öğretir diye geçer. insan hangi inanç kültürü içinde doğarsa doğsun, öğrenmediği, doğuştan getirdiği doğrulara sahip. Ör: mazluma yardım etmek, hakkı olmayanı gasbetmemek yalan söylememek gibi. bu gibi fiillerin dine göre değişkenliği yok. her din ve kültürde eşit. eğer kişi bu doğuştan getirdiği (bunların tümüne ahlak da diyoruz) doğrularla amel ederse, Allah işte bu insanı hidayete layık görüyor ve tevhidi seçecek fırsatları yaratıyor bunun için. Kanadaya bu adamın yanına türk müslüman işçisi göndermesi gibi. Ama bu doğrularla amel etmez bunları savsaklarsa o zaman bu kişi İslam coğrafyasında bile doğmuş olsa buna hidayet yolunu kapatıyor. Türkiye'de camiye bitişik evi olan birine ateist birini arkadaş olarak gönderdiği ve onun da ateist olmasına neden olduğu gibi
yani sen dert etme kardeşim ilahi adalet tıkır tıkır işliyor
Yorum