Nehcül Belağa'da imamet

[Hanif_89]

Hz. Ali'nin Muaviye'ye gönderdiği mektup


"Ebu Bekr'e, Ömer'e ve Osman'a beyat eden topluluk bana da onlara beyat ettikleri şartlarla beyat etti. Hazır olanın tercihte bulunma ve hazırda olmayanın reddetme hakkı yoktur. Danışma, Muhacirlerle Ensarındır. Eğer bir kişi üzerinde birleşip onu imam olarak isimlendirmişlerse, bu, Allah'ın da razı olduğudur" (s. 264)

[selmancan]

Ynt: Nehcül Belağa'da imamet

bu soru sorulmuş ve cevaplanmıştı...

[Hanif_89]

Ynt: Nehcül Belağa'da imamet

Aslında cümle gayet açık. Hz. Ali'nin (r.a.) imamet yorumu ve imametten neyi anladığı gayet açık.

[selmancan]

Ynt: Nehcül Belağa'da imamet

büyük ihtimalle sünnisiniz ancak nickini vahhabilerin sloganları açısından durumunuzun ileri boyutta olduğunu gösteriyor. şayet kaçmayacak, sonunda doğrulara teslim olacaksanız burada sizinle bu ve diğer her konuyu yeniden tartışabiliriz. Yok eğer tartışmanın yarısında çekip gidecekseniz bizi yormayın bunların cevapları sitede defalarca verildi oralardan bakıp görüşlerimizi öğrenin. bizi yormayın.Münazara bölümünde bunlar defalarca kez cevaplandı..

[Elmeddin er-Rafizi]

Ynt: Nehcül Belağa'da imamet

[quote author=Hanif_89 link=topic=25032.msg169220#msg169220 date=1374219385]
Hz. Ali'nin Muaviye'ye gönderdiği mektup

"Ebu Bekr'e, Ömer'e ve Osman'a beyat eden topluluk bana da onlara beyat ettikleri şartlarla beyat etti. Hazır olanın tercihte bulunma ve hazırda olmayanın reddetme hakkı yoktur. Danışma, Muhacirlerle Ensarındır. Eğer bir kişi üzerinde birleşip onu imam olarak isimlendirmişlerse, bu, Allah'ın da razı olduğudur" (s. 264)[/quote]

cevap: http://velayet.wordpress.com/2012/10...mi-inaniyordu/

Aslında cümle gayet açık. Hz. Ali'nin (r.a.) imamet yorumu ve imametten neyi anladığı gayet açık.

bu nasibi kavmi her zaman müthiş delilleri ile müthiş sonuçlara ulaşıca insan gülmekten bayılır.

[Hz.AhlulBayt (a.s)]

Ynt: Nehcül Belağa'da imamet




Şüphesiz Ebubekr’e, Ömer’e, Osman’a biat edenler, onlara biat ettikleri şekilde bana da biat ettiler. Orada bulunanların (başkasını) seçme hakkı olmadığı gibi, bulunmayanın da reddetme hakkı yoktur. Şura, ancak Muhacirler’e ve Ensar’a aittir; onlar, toplanıp birisine uyar ve imam olarak nitelendirirse, bu Allah’ın da hoşnut olduğu bir iştir. Kim, onların hükmüne razı olmayıp kınayarak veya bidate uyarak onların işlerini terk ederse, onu geri çevirirler. Kabul etmezse, mü’minlerin yoluna tabi olmadığı için onunla savaşırlar ve döndüğü şeyin vebalini de Allah, onun boynuna yükler.

Açıklama: Burada şia'lar bunu tarihin süreçi içinde okuyup anlamalılardır. Unutmayın ki İlk kral seçiliğinde Hz. İmam Ali (a.s)'a bu manada bahaneler sunmuşltular. Bu mektubunda da İmam Ali (a.s) Muaviye (l.a) beyanında diyor ki sizin zihniyetinize göre durum böyledir unutma ki benide ensar ve muhacir lerden ve hatta HALK desteği ile ben hilafete geçtim gerek uymalısın diyor... yani Onu (l.a) kendi bahaneleri iLe vurmakta İmam (a.s) son cümlesinede dikkat edin... Unutulmamalı ki 2. kral'da vasiyet üzere geçmiştir ensar ve muhacirler itirazda bulunmuş olsalar da. bildiğini (gerçekleri) gizliyorsan o başka… Ben danıştığım Şia alimi Nech'ül Belağa'nın tefsirinden de bakıp tefarruatlı bir bilgi varsa size aktarmaya çaılaşacağım inşALLAH....

Ey Muaviye, Ömrüme yemin olsun, eğer heva ve hevesine uymadan aklınla düşünürsen, beni Osman’ın kanına girenlerden en uzak (ve tertemiz) bulursun. Sen çok iyi biliyorsun ki ben, bu işin dışındaydım. Ama yok bu işi benim üzerime yıkmak istiyorsan ve bildiğini (gerçekleri) gizliyorsan o başka… ve’s-Selam.


Allah'ın hidayeti ile olun....