Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

ufacık bi soru

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    ufacık bi soru

    Selamun Aleyküm gardaşlar. bir sorum olacaktı:

    http://abna.ir/data.asp?lang=10&id=471594

    az önce abna'da haberleri okurken yukarıdaki yazıya denk geldim. orda İmam ile nehrevan'dan bahsederken şu paragraf geçiyor:

    mam Muhammed Bakır (a.s): "Anan yasını tutsun." Buyurdu, "Allah Ali'yi sevdiğini söylerken, o sırada, daha sonraları Ali'nin Haricîleri öldüreceğini biliyor muydu, bilmiyor muydu? Eğer bilmiyordu dersen küfre girmiş olursun!"Abdullah: "Biliyordu elbet!" dedi.
    İmam (a.s): "Sence, Yüce Allah, Ali'yi O'na itaat ettiği için mi, yoksa itaatinden çıktığı ve günaha girdiği için mi seviyordu?! Buyurdu.
    Abdullah: "Tabii ki, itaat ettiği için Allah onu seviyordu." dedi.
    (Bu cevap şu anlama gelmekteydi: Eğer Ali (a.s) gelecekte bir günah işleyecek olsa, Yüce Allah bunu bildiğinden, Ali'yi sevmezdi. Onları öldüreceğini biliyordu ve bu bilgi ile Allah İmam Ali'yi seviyordu. O halde Haricî isyancıların öldürmesi hak bir davranıştır ki bu Haricîlere karşı yapılan savaşın gerçekte Allah'a itaat olduğunu gösterir.)


    yukarıdaki söylenenler elbet doğrudur, bu sözlere lebbeyk diyoruz zaten. bu durumda ilk 3 halifenn durumu ne olacak? Allah biliyordu o ne yaptığını ve ne yapacağını.



    bu durum ile "İslâm’ı ilk önce kabul eden muhâcirler ve ensar ile, iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlar da O’ndan razı olmuşlardır. Allah, onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır." (tevbe 100) bu ayet nasıl açıklanır?

    konuya uygun bi başlık bulamadım kusura bakmayın

    بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

    Kim Allah’ı, O‘nun peygamberini ve inananları dost edinirse, bilsin ki şüphesiz Hizbullah galiplerin ta kendileridir.

    Selam Olsun Korkmadan Ben De Varım Diyebilenlere!!

    #2
    Ynt: ufacık bi soru

    sana, bu sorun ve aklına gelebilecek sahabenin durumuyla ilgili diğer sorularınla ilgili sahabenin adaleti ve ebu hureyre adlı ktabı okumanı öneririm orda hepsine cevap bulabilirsin. hemde sünni kaynaklardan deliller verilmiş
    "Allah'ım, sen, (Resul ve Ehl-i Beyt'ine) ilk zulmedeni benim özel lanetime mazhar eyle.

    علی ♥علی ♥علی MEN ALİYYEL MURTAZA' NIN NÖKERİYEM علی ♥علی ♥علی

    Yorum


      #3
      Ynt: ufacık bi soru

      Bu konu hakkında çokça yazılar var, zaten aklen de durumu bellidir. Fakat ben acizane sadece ayetin kendi içerisindeki şarta bir örnekle değineceğim;

      Asr suresinin birinci ayetinde Allah bütün insanların hüsranda olduğunu buyuruyor. Hatta bütün insanlığı temsilen sadece "insan" sözcüğünü kullanıyor. Peki Hz. Muhammed, Hz. Ali ve sair tüm salihler hüsranda mıdır? Onlar da insandır? Ayetin devamında bunun şartını buyurmuştur, "ancak iman edenler, salih amel işleyenler ve birbirlerine sabırla namazı tavsiye edenler dışında".

      İşte Tevbe suresinin 100. ayetinde de diğer bütün akli ve nakli delillerin yanında bu da vardır; Allah o şartı ayetin içerisinde bildirmiştir: "ve ihsanda onlara tabi olanlar". Müslümanlar zaten uzun bir müddet muhacir ve ensardan ibaret idi, öyleyse Allah bütün muhacir ve ensarlara cenneti hazırlamışsa, öyleyse hangileri hakkında Münafikun suresini indirdi? Ve bütün muhacirle ensar cennetlik olsa idi, öyleyse ashabın peygamberi üzdüğüne dair ayetler nasıl indi ve peygamberi üzen cennete nasıl girecek?

      Öyleyse buradan anlaşılıyor ki muhacir ve ensarın hepsi değil bahsedilen; ayetteki şart gereği, "sadece ihsan ile, yani iyilik ile kendilerine tabi olunacak kişiler"dir bu ayetin kapsamında olan. Hiçbir nakli bilgimiz olmasaydı bile, ayetten bunu rahatlıkla anlardık. Çünkü insanlar iyilikle birine "tabii" oluyorsa, o kişinin kendisi de iyilik üzere olması gerekir. Ben desem ki, "ben bir portakal düşmanıyım, portakal severler bana tabi olsunlar". Bu aklen mümkün mü? Öyleyse iyi olmayana iyilikte tabi olmak mümkün değildir. Bu nedenle, Allah ayette zaten durumu sınırlamıştır, ensar ve muhacirin sadece iyi olanlarını kapsama almıştır. Bu kapsamı da "ileri gitmekte öncü olanlar" diyerek perçinlemiştir. İyilikte ileri gitmekte öncü olanlar; hepsi değil.

      Yorum

      YUKARI ÇIK
      Çalışıyor...