Hakimler ve Cehennem

[selmancan]

3370. Bölüm Hakimlerin Çeşitleri 16869. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Hakimler dört kısımdır, üç kısmı ateşte ve bir kısmı cennettedir: Bildiği halde haksız hüküm veren hakim ateştedir. Bilmeden haksız hüküm veren hakim de ateştedir. Bilmeden doğru ve hak hüküm veren hakim de ateştedir. Bilerek hak ve doğru hüküm veren hakim ise cennetedir.” el-Kafi, 7/407/1 "Bilmeden doğru ve hak hüküm veren hakim de ateştedir." deniyor, hikmeti nedir acaba?

[selmancan]

Ynt: Hakimler ve Cehennem

"Bilmeden doğru ve hak hüküm veren hakim de ateştedir." deniyor, hikmeti nedir acaba? Diye sormuştum ama görülmemiş mi diye yeniden yazdım cevap gelmeyince...

Ynt: Hakimler ve Cehennem

Kardeşim benim anladığım şudur ki, bir insan bir şeyin hükmünü bilmeden fetva veremez. Doğruyu tuttursa dahi böyle bir yetkisi yoktur.

Aynı şey tağut mahkemeleri için de İmam sadık (a.s.) buyuruyor. İmamın (a.s.) hadisine göre Tağut mahkemeleri hak hüküm verseler dahi onların hükmüne müracaat edilmemelidir.

[selmancan]

Ynt: Hakimler ve Cehennem

ALLAH razi olsun.

[selmancan]

Ynt: Hakimler ve Cehennem

Peki üstad sorum şu neden imamlarımız genelde yargı sistemi ile ilgili kınama hadisleri var neden daha çok tağuti şirk sistemini sürdüren mekanizma yürütme mekanizması değil mi yargı sonuçta sistemin aksayan yönlerini duzelten yan unsur.

Ynt: Hakimler ve Cehennem

Üstadın olamam. Bu konuda mübalağa yapmışsın. Sevgili selmancan kardeşim. Dünyada hukuk her zaman güçlünün egemenliğini korur. Bir teori vardır. alt yapı ekonomi, üst yapı hukuk, sanat, din v.s der. Ben de diyorum ki toplumun alt yapısı ekonomik güce sahip olan zenginler, güçlüler üst yapı hukuk, din v.s. dir. yani zenginler dini, hukuku, sanatı v.s. kendi çıkarlarına göre uydururlar. Muaviye güölendi ve kendi dinini üretti. Firavunda aynı şekilde. din güçlünün, zenginin hizmetine girdi. Aynı şekilde Hukuk da. Bugün arabistan da Kral Abdullah'ın hukuku vardır. Onun egemenliğini korur. Onun çıkarlarını korur. Irak'da Saddam'ın, Mısır'da Mübarek'in hukuku vardır. Mahkemeler haksızlık karşısında haykıran, işçinin, ezilenin hakkını arayan kişileri hapse atmaktadır. Hakkı haykıran karşısında mahkemeleri görmektedir. Yani mahkeme mazlumları içeri tıkmaktadır. Türkiye'de de böyle değil midir? Siz Tayyib'in karşısında hırsızlıklarını dile getirseniz karşınızda mahkemeleri görürsünüz. Deniz Gezmiş'i mahkemeler hangi gerekçe ile astı? Bu mahkemeler zenginlerin, güçlülerin çıkarlarını ve egemenliğini korur. Tayyip şuanda tam güçlü değil. Yüzde 50 karşısında insan var. Ama %100 güce ulaşsın, bak o zaman Türkiye'de ne kanunlar, ne yasalar çıkıyor. Bugün milletvekilinin 2 senede emekli olması kanundur, hukukdur. Ama güçlünün hukuku.

[selmancan]

Ynt: Hakimler ve Cehennem

hukuktan kastın sadece yargı değil yasal düzenleme sanırım. böyle olduğunda anlamlı da benim daha çok sorduğum mahkeme alanı. mahkeme, kurulu düzenin işlemesinde çıkan aksamaları düzeltmeye yönelik bir icraat. İmamlarımızın bu hadisleri söyledikleri zamanlarda ben öyle sanıyorum ki Ehlibeyt bağlılarına korkunç derecede infaz vardı. İmam şiilerin mağduriyetine neden olan bu yargılamaların meşru olmadığına dikkat çekmek istiyordu diye düşünüyorum.

[vahidetun]

Ynt: Hakimler ve Cehennem

önemli bir konu!

Türkiyede yaşıyoruz ve tağuti rejim hakim,

diyelim ki "çalıştığımız kurumda bazı usülsüzlüklere şahit olduk ve elimizde kesin deliller var bu deliller ile mahkemeye başvurduğumuz taktirde davayı kazanacak ve usülsüzlükten doğan tüm olumsuzlukların ortadan kalkmasına vesile olacağız ama siz mektebimize göre tağutun mahkemesine başvurulamaz deyip böyle bir girişimde bulunmayınca o haksızlıklara dahil olacaksınız ! "

yada daha kişisel bir meseleyi örnek vereyim. "evlisiniz ve şiddetli geçimsizlik yaşıyorsunuz her yola başvurdunuz aile terapileri, psikolojik destek, sabretmeye çalışmak vs. lakin olmadı boşanmanın hayatınızı yeniden yapılandırarak tekrar huzurunuzu sağlamak adına dinimizce de kabul edildiğinden sizin için doğru bir seçim olduğu kanaatine vardınız ve boşanma için mahkemeye başvurarak son zamanlarda yaşamı size zehir eden bu ilişkiyi bitirmek üzeresiniz. ama o da ne inancınıza göre tağutun mahkemesine başvuramazsınız. o zaman ayrı yaşayıp resmiyette evli mi kalmak zorundasınız ? "

örnekleri çoğaltmak ve niteliksel bakımdan mahkemeye başvurma konusunda sizleri ikna edecek durumlar kurgulamak mümkün.
ancak şia mektebinin bu görüşüne göre örneklerde de görüldüğü gibi çıkmazlara düşülebilir, tabii zannettiğim gibi "tağut mahkemelerine asla başvurulamaz" şeklinde ise bu görüş. belki de vardır böyle durumlarda işin içinden çıkmaya yarayacak başka hadisler ve hadis yorumları...

Ynt: Hakimler ve Cehennem

sevgili selmancan, mahkemeler sonuçta bağımsız karar vermiyorlar. Örneğin türkiye'de ceza hukuku diyelim fransa'dan, evlenme hukuku farzedelim ispanya'dan v.s. alınmadır. Sayın Vahidetunn abiciğim müçtehitlerimiz bazı durumlarda bu tür mahkemelere müracaat etme konusunda fetvaları var sanırım. Bunu Murtaza turabi'nin Kuran mealin'de tağut mahkemeleri ile ilgili ayetin dipnotunda daha detaylı ve doğrusunu görebilirsiniz.

[selmancan]

Ynt: Hakimler ve Cehennem

zaruret ve dayanamama durumu tabi ki harictir. ama alimimiz basortusu magduriyetinden dolayi bile mahkemeye sikayete gitmedik demisti

Ynt: Hakimler ve Cehennem

bu hadislerden bende şunu anladım, bilmeden hak hüküm verene neden böyle bir hüküm verdin dediğin zaman verecek cevabı da olmaz çünkü zaten bilmiyor. hakimlerin verdiği hükmün sadece hak olup olmamasına değilde neden verdiği de sorgulanacak demektir. bu hadiste birde "ihtar" anlamı olabilir. yani bilmiyorsanız kafanızdan atmayın doğru hüküm verseniz bile cehenneme kayarsınız gibi

[selmancan]

Ynt: Hakimler ve Cehennem

eğer bilmeden doğru hüküm vermek yetkisiz yere Ehlibeytin önünü kesen tağutun kadısı tarafından hüküm vermek ise... olabilir mi?