Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Hz. Fatıma-ı Zehra'nın (s.a) Hakim Güçle İhtilafı

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #16
    Ynt: Hz. Fatıma-ı Zehra'nın (s.a) Hakim Güçle İhtilafı

    "Bana bir leyl û mecnun öyküsü anlatsan ey üstad! Bir öykü ki evlatlarından ayrılan, kapısı kırılmış, mecnûnu zulme uğramış bir leyl'in öyküsü olsun bu... Bir de mecnûn'un yasını anlat leyl'den sonra... Leyl adı da geçmesin içinde, mecnun adı da.... Ali ve Fatıma koy onların yerine... Bir de Fizuli yazmasın bu öyküyü... Kan ve kılıç yazsın Kunfuz eliyle..."
    "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
    "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

    Yorum


      #17
      Ynt: Hz. Fatıma-ı Zehra'nın (s.a) Hakim Güçle İhtilafı

      bu öylesine vadıh çile ki,
      yırtar karanlıkları da
      bir ok gibi saplanır
      katillerinin ta ensesine

      feryadı Fatıma kaplar yeri göğü
      de, bırakmaz gizli hiç bir zulmü,
      saklanamaz kılar suçluları

      fitne odaklarının kara kabusudur
      sanki, boğazımda yutkunamadığım
      Ali'nin 25 yılıdır nefesini tıkayan,
      gözünde diken

      Ey, makberini bile zalime zindan eden
      boğan o üç putu tevhidinde imametin
      kim derdi olur bidayeti kerbela
      eti ve kanı Resulün

      intikamın alacağı gün olmasa
      çekilmezdir, yaşanmaz bu dünya



      Yorum


        #18
        Ynt: Hz. Fatıma-ı Zehra'nın (s.a) Hakim Güçle İhtilafı

        Cevat Gök

        EĞER GÜNAH İSE EHLİ BEYTİ SEVMEK
        BEN BU GÜNAHA TÖVBE ETMİYORUM

        Hz.Fatimanın kapısının eşiğinde münacat ve yakarış.

        Şikayet ….
        Babasının anasına
        Kitabın anasına
        Hasan ve Huseynin anasına
        İmamların anasına
        Hz.Mehdinin anasına
        Müminlerin anasına

        Allahım Fatimaya babasına eşine evlatlarına ve onda saklanan sırra salat et.

        Şu acımasız dünyada ya Zehra gözyaşlarımı geçen günler hapsediyor.
        Ağlatıyor beni.
        Âh ise bir dünya dolusu…
        Yüce insanlarla alay ediliyor.Kalpler taşlaşıyor. Ah ah..
        Ve günahlar!
        Ya Zehra
        Ey Muhammedin elması
        Ey arşın kandili
        Ey Alinin dengi……. Bütün diller sussun!
        Mürekkep kurudu,mana genişledi.sessizlik bütün sözleri kapladı.
        Ey Zehra… Ey dilime gelen en tatlı isim.
        Annem senin adınla bana ninni söyledi.
        Kızlarını senin adınla büyüttü.
        Gelecek bütün şerlerden senin adınla korudu.
        Hz.Alinin mübarek ayaklarıyla şereflendirdiği vadiden asla çıkarmadı.
        Bütün zalim sultanlardan senin ismine sığındım.
        Ya Zehra. Çektiğimiz bütün musibetler sabah akşam devam edip gidiyor.
        O kötü günden beri. Hani o gün ki zalim alçak elindeki küfür kamçısıyla sana vurdu ya.
        Ya Zehra,
        Sen sığınaksın…
        Sen kurtuluşsun…
        Dünyamda, ahiretimde
        Ey mevlam ey seyyidem…
        Ey Zehra
        Ey dostlarımdan kaçacağım gündeki güvenli korunağım.
        Anamdan!
        Babamdan!
        O gün bir münadininnidası duyulacak…
        Ey mahşer ahalisi kapatın gözlerinizi!
        Gelen şu nur,Muhammedin kızıdır!
        Ayıracaksın iyilerle kötüleri…
        Böyle haber verdi bize Bâkır,Sadık,Kazım ve Seccad.
        Ey Zehra
        Ey rahmet ve merhametin tamamı.
        Ey iffet ve ikramın tamamı
        Ey Zehra..Ey ana.Ey susuz bir günde yetim evlatların içtiği sütten daha zülal olan.
        Ey Zehra.
        Ey nur parçası..Ey kötülerin asla göremediği temiz.
        Ey Zehra
        Ey gayb…
        Ey sır…
        Ey islamın hazinesi!
        Ey Zehra
        Kapına geldim .. hüzün elimi kolumu bağladı.
        Bilmiyorum ki?!
        Bu ümitsizlik mi..
        Yoksa hüzün mü…
        Ya da acıların acısı mı?
        Ey Zehra
        Kapını kırdıkları gün…
        Çivi….
        Topraklara düşen oğlun……..
        Kalbim gözyaşı çanağına döndü.
        Bütün hayallerim kapı ile duvar arasında ezildi.
        Kendi gözlerimle senin acılarını gördüm ey ihsanın anası!!
        Ey Zehra. Seni eziyet ederek öldürdüler ya.. Onbir hicri yılında
        Tekme ile….
        Tokat ile…
        Darbe ile…
        Kamçı ile…
        Kılıcın kabzası ile…
        Bütün düşmanlık çeşitleriyle….
        Ya Zehra
        Bugün seni binlerce dil ile öldürüyorlar.
        Bazı gerçekler anlatılınca saçmalama diyorlar.
        Daha önce senin babana da dediler
        Sen saçmalıyorsun ey Mahmud ey Ahmed!!!!!
        Ey sözlerinin fethesi kesresi zemmesi..
        Meddesi şeddesi dahi
        (O sadece vahiy üzerine konuşur)
        Bugün ise değişik saldırıyorlar sana anne…
        Şikayetim sana ey Zehranın babası Muhammed…
        Ama bir soru beni hayrete düşürüp duruyor.
        Vicdanımın derinliklerini tırmalıyor……
        O gün bu gündür kabir neden sıkıştırıyor ey insan?
        Neye tapıyrsan ona yemin veriyorum.
        Cevap ver bana…. Eğer bir zerre insafın ve vicdanın varsa !
        Neden o gün bu gündür kabir sıkıştırıyor …. Ey insan?!

        facebook sayfasından

        Yorum


          #19
          Ynt: Hz. Fatıma-ı Zehra'nın (s.a) Hakim Güçle İhtilafı

          Allah Hz. Fatıma-ı Zehra'nın (s.a) katillerine lanet etsin
          Beni bir dağ sevse müsibete uğrar.

          İmam Ali a.s

          Yorum


            #20
            Ynt: Hz. Fatıma-ı Zehra'nın (s.a) Hakim Güçle İhtilafı

            [img width=794 height=600]http://img452.yukle.tc/images/9394EVI_YAKMA_001.jpg[/img]

            Yorum


              #21
              Ynt: Hz. Fatıma-ı Zehra'nın (s.a) Hakim Güçle İhtilafı

              Bismihi Teala
              HAMD ALEMLERİN RABB'İ ALLAH'A SALAT VE SELAMI HZ. MUHAMMED (S.A.A) VE PAK EHL-İ BEYT (A.S)'A OLSUN
              RABB'İMDEN DOĞRULARLA OLMAYI MUAVFAK KILMASINI DUA EDERİM

              Selamun Aleykum Ey Aziz Canlar! Değerli Müminler!


              [img width=436 height=600]http://b1302.hizliresim.com/16/7/jvmtz.jpg[/img]
              [img width=825 height=600]http://b1302.hizliresim.com/16/7/jvnbs.jpg[/img]

              Allah'a emanet olun...

              Yorum


                #22
                Ynt: Hz. Fatıma-ı Zehra'nın (s.a) Hakim Güçle İhtilafı

                [quote author=f_altan date=1243235545 link=topic=5136.msg30215#msg30215]
                Hz. Fatıma’nın (s.a) Ziyaretine Gelen Kadınlara Konuşması
                Resulullah’ın kızı Fatıma (a.s)’ın hastalığı ağırlaşınca, Muhacir ve Ensar’dan oluşan bir grup kadın, Hz. Fatıma’nın ziyaretine giderek; “Ey Resulullah’ın kızı, bu hastalığınla nasıl sabahladın, durumun nasıldır?” diye sorduklarında şöyle buyurdu: “Allah'a and olsun ki, dünyanızı sevmediğim, erkeklerinize darıldığım halde sabahladım. Onları denedikten sonra uzağa attım, sınadıktan sonra onlara sinirlendim. Keskinin körelmesi, ciddiyetten sonra gevşeklik, başı taşa vurmak, mızrağın (veya kanalın) çatlaması, görüşlerin bozulması, isteklerin sapması ne de kötüdür! “Kendileri için nefislerinin takdim ettiği şey ne de kötüdür. Allah onlara gazaplandı ve onlar azapta ebedi kalacaklardır.” (1) Çaresizlikten onun (Fedek ve Hilafetin) yularını onlara taktım, onu onlara yükledim, baskınını da onlara yaptım (diyeceğimi dedim). Zalim kavim hayır görmesin, neticesiz kalsın, rahmetten uzak olsun. Yazıklar olsun onlara! Onu (hilafeti), risalet kökünden (merkezinden) nübüvvet ve delalet temelinden, Ruh’ul Emin’in (Cebrail’in) indiği evden, din ve dünya işlerine alim olanın elinden çıkardılar. “Bilin ki bu, büyük ve apaçık bir hüsrandır.” (2) Ali’den intikam almalarının sebebi ne idi? Allah'a and olsun ki, onun kılıcının kimseyi tanımamasından, ölüme itina etmemesinden, düşmanları çiğnemesinden, kılıcının darbesinden ve Allah rızası için olan öfkesinden dolayı ondan intikam aldılar. Allah’a and olsun ki, eğer yoldan çekilseydiler (mani olmasaydılar), Resulullah’ın Ali’ye bıraktığı yulardan (önderlikten) ve onu kabul etmekten vazgeçselerdi ve onu (hilafet devesinin dizginini) Ali’ye bıraksalardı, bu deve onları doğru yola götürürdü, burunsallığı kimseyi yaralamazdı, yürümesi ağırlaşmazdı, binicisi yorulmazdı, onları hazmettirici ve kandırıcı temiz bir su kaynağına götürürdü, yanları suyu bulandırmazdı, onları doyurup geri getirirdi. Hz. Ali onlara, gizlide ve açıkta nasihat etti. Hilafete ulaşsaydı zenginlikten çok süslenmezdi (Beyt-ul maldan kendisi için zahire etmezdi), susuzluğunu ve açlığını gidereceği az bir miktar hariç dünya malından bir şey toplamazdı. O zaman kimin zahit, kimin dünyaya haris olduğu, kimin doğru konuşan, kimin de yalancı olduğu ortaya çıkmış olacaktı. “Eğer halk inansalardı, korkup-sakınsalardı, gerçekten üzerlerine hem gökten, hem de yerden bolluklar (bereketler) açardık; ancak onlar yalanladılar, biz de onları kazandıkları şeylerden dolayı cezalandıracağız.” (3) “Bunlardan zulmetmiş olanlara da, kazanmakta oldukları kötülükler isabet edecektir ve onlar (Allah'ı) aciz bırakabilecek de değillerdir.” (4) ______________________ 1 - Maide/81-82. 2 - Zümer/15. 3 - A’raf/96. 4 - Zümer/51. İhticac, c. 1, s. 108. Emali, c. 1, s. 384. Delail’ul- İmamet, s. 39. Belağet’un- Nisa, s. 32. Keşf’ul- Ğumme, c. 23, s. 147. Şerh-i İbn-i Ebi’l Hadid, c. 16, s. 233. A’lam’un- Nisa, c. 4, s. 123. Bihar, c. 43, s. 158. Avalim, c. 11, s. 445. İhkak’ul- Hak, c. 10, s. 306. Nehc’ul- Hayat, s. 126.[/quote] İnanılmaz derecede Edebi, Anlamlı, Fasih ve İbret verici bir hutbe. Böyle bir Hutbe; ancak Resulullah'ın Kızı ve İmam Ali'nin hanımı olan bir Bayana yakışır. Ben, Hutbenin kaynaklarını merak ettim : Dipnotta 11 tane eser adı var. Ancak Yazarlarının İsmi (Alimler) verilmemiş. Araştırmalarım sonucu bunlardan 6 Tanesinin ismini buldum. Geriye kalan 5 Alimin AD ve TARİHLERİNİ yazan bir Müslüman olursa, kendisine duacı olacağım : Ömer Rıza Kehale'ninMuasır bir Sünni olduğu rivayeti var. En alttaki Delail'ul İmamet eserinin yazarı da Şii Alim TABERİ (Muhammed bin Cerir bin Rüstem) olabilir.
                http://www.youtube.com/user/TarihinTozu/videos https://vimeo.com/user12861987/videos

                Yorum


                  #23
                  Ynt: Hz. Fatıma-ı Zehra'nın (s.a) Hakim Güçle İhtilafı

                  Babasına Dert Yanmaları
                  Hz. Fatıma (a.s), Peygamber (s.a.a) defnedildikten sonra perişan bir halde evden çıkıp halsizlikten babasının kabrine zor ulaşabildi. Mihrabı, ezan okunan yeri görünce bağırmasıyla yere düşmesi bir oldu. Kadınlar bu durumu görünce yüzüne su serptiler. Ayıldığında babasının kabrine bakarak şöyle dedi: “Babacığım! Gücüm tükendi, bedenimde hâl kalmadı, düşmanım şematet etti (sevindi), üzüntü beni öldürdü. Babacığım! Yalnız, şaşkın ve tek kaldım. Sesim tutuldu, belim kırıldı, hayatım bunaldı, günlerim karardı. Babacığım! Senden sonra yalnızlığım için bir munis, gözyaşımı dindirecek birisi, zaafım için bir yardımcı bulamıyorum. Babacığım! Senden sonra Kur’an’ın muhkem ayetleri unutuldu, Cebrail ve Mikail’in indikleri yer yok oldu. Babacığım! Senden sonra sebepler (ilişkiler) değişti, kapılar yüzüme kapandı. Babacığım! Senden sonra artık dünyadan nefret ediyorum, nefesim tükeninceye dek sana ağlayacağım. Babacığım! Sana olan aşkım tükenmek bilmez, sana olan hüznüm sona ermez. Ey vah babacığım! Ey vah Allah’ım!” (Bihar, c. 43, s. 176, b. Beyrut. Avalim, c. 11, s. 487. Nehc’ul- Hayat, s. 71. Bihar, c. 8, s. 221-223, b. Kompani)
                  kırmızı cümle için soruyorum: peygamberimizin defninden sonra hz fatıma böyle demişse şayet bu nasıl oluyor daha peygamberin vefatından üç beş saat sonra "muhkem ayetlerin unutulması yada cebrail ve mikailin indirdiklerinin yok olması" nasıl mümkün olabilir? burada tam olarak ne kastedilmiştir? cebrailin ve mikailin indirdikleri denilen nedir?

                  Yorum

                  YUKARI ÇIK
                  Çalışıyor...
                  X