Açıklama yapmaya gerek görmüyorum. Siz kendi gözlerinizle görün....
Zöhre Ana' dan Şifa bulan sevgili arkadaşlar; çoğumuzun Zöhre Ana' dan dilek, murat, şifa aldığına eminim. Bunları bizimle paylaşırsanız sevinirim…
Ben, oğlum Mehmet Ali ile ilgili yaşadığım bir konuyu kısaca anlatmak istiyorum...
2007 yılının Mart ayında, oğlum bir sabah ateşli ve boynum ağrıyor diyerek uyandı. Boynuna baktığımda küçük bir şişlik olduğunu fark ettim ve hemen doktora götürdüm. Doktorlar kabakulak olabilir diyerek ilaç verdiler. Biz ilaçları kullanmaya başladıktan sonra, düzeleceği yerde iyice kötüleşti. İlaç kullanmamıza rağmen ateşi daha da arttı, . Böyle birkaç gün daha geçti ve bir gün ben oğlumun yürüyemediğini fark ettim sağ ayağının üstüne basamıyordu. Hemen Zöhre Ana ya götürdük, pençesini aldık ve o güne kadar hiçbirşey yiyemeyen oğlum, aynı günün akşamı yemeklerini yemeye başladı. Bir hafta içinde oğlumun hiçbir sorunu kalmadan eski haline döndü.
Allah böyle acıları kimseye yaşatmasın. Pir Zöhre Ana'yı başımızdan eksik etmesin.
Sevgili KAMER,çok büyük geçmiş olsun..
Allah,Mehmet Ali'yi size ve TUNÇ abiye bağışlasın
Benimde Annem,Zöhre Anam'dan şifa buldu..
1983 yılında eklem romatizmasıydı.Babam,annemi profesörlere götürdü,İsviçredeki akrabalarımız vasıtasıyla ilaçlar getirtti.Ama hiçbiri derman olmadı..
20 günde bir kullandığı PENADUR 2400 adlı güçlü iğne kalp kapakçıklarını eritmiş,hiçbir fayda etmemişti..
Soğuk suya elini soktuğunda dayanılmaz ağrıları oluyordu..çok zor günler yaşamıştık..
ALLAH,hiçkimseye sevdiklerinin acısını göstermesin !..
ZÖHRE ANA'yı kapıkulede tanıdık..orda ZÖHRE ANA,çok kısa sürede iyileşiceksin dedi ve 3 ay içerisinde eklemlerde oluşan kızarıklıklar ve şişmeler ortadan kalktı..
Daha sonra iki kez Ankara'ya yanına gittik ANAMIN ve ondan sonra sapasağlam oldu
Evde soğuk suyla bulaşık yıkayamayan insan şimdi rahatlıkla Halı yıkayabiliyor !..
sadece tek birşey yazacam ;ALLAH,ZÖHRE ANAMIN IŞIĞINI ÜZERİMİZDEN EKSİK ETMESİN !..
ALLAH BAŞIMIZDAN EKSİK ETMESİN ZÖHRE ANAMI...
Sevgili canlar ben Zöhre Ana'ya getirdiğim hastaları yazmak isterim ama yerimiz buna müsait değil. Onun için kendimle ilgili olanları anlatayım.
1- Kiraz'ın bir dağ köyündeyim. Yanlızım. Her ay faranjit oluyorum. Doktorun verdiği antibiyotikler bitiyor, 8-10 gün sonra yeniden faranjit oluyorum. Antibiyotik içmekten bıktım. Anneler gününde Ana'ma gideceğim, bu sefer antibiyotik içmeyeceğim diye karar verdim. Bu sırada hastalık ilerliyor, boğazımın her iki yanında beyaz beyaz iltihaplar dilime değiyor. Hafta sonunda yola çıktım, artık dilim keçeleşti konuşamıyorum, çene altımdan boğazıma doğru sertleşmeler oldu. Mübareğe geldim zemzem dualattım. O akşam (pazar akşamı) dönüş yolunda otobüste yudum yudum zemzem içiyorum. Sabah hiç dinlenmeden işbaşı yaptım, o akşam başımı yastığa koyduğumda tamamen iyileşmiştim.
O günden beri de faranjit olmuyorum.
2- Bir gün midemin bulandığını hissettim, genellikle midemden hiç şikayetim olmazdı. Su içsem, meyva yesem, yemek yesem 5 dakika içinde çıkarıyorum. 16 Mart'ta dergahta olacağım için doktora gitmedim. Ana'ma geldim. Lokmalarımızı yedik, bir gün sonra kurbanlarımızı kestik, lokmalarımız pişti. Ana'mın yanına duaya çıktık. Orada derdimi anlattım. Ana Kur'an okurken şifamı diledim. Lokmalarımızı yedikten sonra akşam yola çıktım. Artık sağlıklıydım, ne bulantı ne istifra hiç birşeyim kalmamıştı.
3- Doktor kızıma kulaklık takılması gerektiğini söylemiş. Kabul etmedim hemen Zöhre Ana'ma geldim. Dualadığı zemzemi kızımın kulağına sadece 3 defa damlattım. Kızım üniversiteyi bu yıl bitirecek. Bir daha da kulakla ilgili bir sorunumuz olmadı.
Zöhre Ana'mız Lokman Hekim'dir. Her nerede çağırırsan orada hazır olan Hızırımızdır. Allah başımızdan eksik etmesin.
Benim ZÖHRE ANAMI tanımam bir hastalığa yakalanmam sonucu oldu.İyi ki bu derde düşmüşüm derdi veren de kendi şifasını verende kendi.Çok şükür o dert sayesinde içimde her zaman var olan gizli sevdam ehlibeyt Ali sevgisi canlısıyla eşleti cemal cemal’le karşı karşıya gelerek o nurlu yüzü beni aydınlattı.
Zöhre anamın ismini ilk olarak O zamanın gazetelerinden Bulvar ve güneş gazetesinde gazeteci yazar Sn.İsmet SOLAK bir köşe yazısında Ankara mamakta gerçek bir evliyanın varlığından bahsediyor giden hastaların ve şifa bulanların söyleşilerinden alıntılar yaparak anamın evliyalığını yazısında bahis ediyordu.O zamanlar ben hasta değildim ama o hikmetini bana göstermiş ben yazıyı okuyup içimin acımasıyla birlikte durmadan ağlıyordum.
Zaten benim türbelere ve evliyalara inancım çoktu, bu konularla ilgili kitap okurdum. Ama bu yazıyı okuduğumda çok daha farklı etkilenmiştim.Hatta kendi kendime de soruyordum ne oluyor bana böyle diye.
Aradan 1,5 -2 ay kadar bir süre sonra ben çok kötü bir şekilde hastalandım .1988 yılının ilkbaharıydı.Bağırsaklarım çok kötü şekilde ilthaplanmıştı. İstanbul’da gitmediğim hastane özel doktor kalmamıştı.En sonunda hastalığımaÜlseratifkolit teşhishini koydular.Tansiyon büyük 5 küçük 3 ile durmadan kusuyor, yemek yiyemiyor ishal durumu devam ediyordu.
3 ay bu şekilde devam etti .Doktor bu hastalık senin arkadaşın bu şeker hastalığına benzer sinirlenmeyecek üzülmeyeceksin ve diyet yapacaksın dedi.Ben 39 kilo olmuştum.Evdekiler benden gizli sürekli ansiklopedilere bakıyor bağırsak kanseri belirtilerinin aynısını olduğunu gizlice birbirlerine söylüyorlardı.Öyleki bir gece o kadar kötü oldum ki dayım üzerimde kuran okuyor evdekiler sürekli ağlıyordu.
Yıllarca antibiyotik kullanmaktan bıkmıştım.
Kendi kendime söz vermiştim.40 gün ilaç kullanmasam dergaha gidip kurban kesecektim.
39’uncu gün çok kötü rahatsızlandım aynı şekilde yatağa düştüm.Ankara’dan bir ahbabımız
Gelmişti anayı tanıyordu sakın ilaç içmesin ana onu deniyor dedi.Evdekiler gene telaşa
Kapıldılar doktora gidelim dediler,ben burada ölsemde doktora gitmiyecem benim doktorum belli dedim.Akşam dokuz gibi ben ayağa kalktım annem hasta kardeşim ankaraya gittik.Kurbanımı kestik.Hatta kardeşim bir ara kayboldu annem feryat figan arıyor pirim üzülmesin ilerde parkta oynuyor demişti.Kardeşimin ateşli hastalığı da geçmişti.
Yakın zaman da babam 2 yıl önce fıtık diye ameliyat oldu oysa ki doktorlar anlamamış babam bağırsak kanseri olmuştu. Pirimin duası ve zemzemi ile kanserden eser kalmadı. Geçen yıl 20.11.2007 tarihinde babam safra kesesi ve pankrestan ameliyat oldu.Doktor yakınlarını çağırın bu ameliyattan kurtulması zor demişti.Babam ameliyattan çıktı doktor yaşam şansı vermiyordu.Çünkü Pankreasının yarısından fazlası çürümüştü.Pirimin zemzemiyle o ölümcül hasta şimdi ayakta
Pirim bizim ailemizin üzerine bir güneş gibi doğarak bizi hayata kaç kere kazandırdı.Bir ben bir pirim bir de Allah bilir.
ALEVİLİĞ’İN GERÇEK YOLUNU KURALLARINI İBADET’İN GERÇEK ŞEKLİNİ,
BİZLERE ÖĞRETEN
SEVGİLİ ULU PİRİM MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜM ÖMRÜM VAR OLDUKÇA
SENİN YOLUNDA SENİN ÖĞRETİLERİNDE VAR OLMAYA DEVAM EDECEĞİM.
SON NEFESİM’DE BİLE SENİN ADINI ANMAYI NASİP ET.
SAYGIYLA EĞİLİR,ELLERİNE NİYAZ EDERİM.
Zöhre Ana nasıl anlatılabilir? İnanın ifade etmekte çaresiz kalıyor insan.
ANA SADECE ŞİFA MI VERİR, Dilek verir, murat verir, şefaat verir, doğru yolu gösterir şanına yaraşırca, doğru yönlendirir, öğüt verir, dürüstlüğü, saygıyı, namusluluğu, insanlığı, çalışmanın ibadet olduğunu, devlet malında tüyü bitmemiş yetim hakkının bulunduğunu, büyüklere hürmeti, küçüklere saygıyı, misafire hürmeti, gerçek inancı, zahiri, batını, daha neler, neleri, 26yıldır gece demeden gündüz demeden emek Allah emek hangi bir kelime bunu anlatmada yeterli olabilirki canlar?
KİM NEYİ İSTEMİŞTE ANA'm VERMEMİŞ? yeter ki insanın özü doğru olsun, yeterki ART NİYETLİ VE NANKÖR OLUNMASIN, Sevgili canlarım, Kurban olduğum bizleri bu tür olumsuzluklardan korusun ve Art Niyetlileri de ıslah etsin ki dünyamız cennet olsun!
İkişerden dört tane bacılarımın çocuğu (düşük yapıyorlardı), bir tane erkek kardeşimin kızı, bir tane görümcemin kızı (kanında mikrop vardı sakat olma riski vardı) Anam'ın elma lokmasıyla dünyaya gelmişlerdir.
Benim konuşamıyan oğlum (Halk arasında tavşan dudak- kurt ağzı denilen şekilde doğmuştu ) Ana'mın sayesinde konuşabilmiştir.
İlkokulda vasat olan kızım bugün Ana'mın sayesinde seçkin bir üniversitede master yapmaktadır.
Oğlumun üniversiteye gelmesinde yine öyle,
İstifa ederek ayrılmış olduğum iş yerime ( Çocuklarıma bakabilmek için) Tekrar başlayabilmem Ana'mın orda tuttuğum dilekler ve Zat-ı Ali'leri sayesinde olmuştur.
Kendim iki küçük çocugum olmasına rağmen ( o yıllarda) A.Ö.Fakültesi İşletme Ön Lisans bölümünü bitirmemde yine öyle,
Şeflik sınavında (iki kez yapılmasına rağmen) başarılı olmamda ve kararnamelerin çıkmasında yine öyle,
41 yıllık hasta kulağımın iyileşmiş olmasında yine öyle, hangi birini sayıyım canlar?
Ayrıca evliya keramet sahibidir canlar, O Kudretini HAK'tan alır, O'nun arkasında HAK vardır ve Evvel ALLAH'ın İzniyle de sırtı yere gelmez (HAK'ta getirmesin) GÜNEŞ'DE BALÇIKLA SIVANMAZ,
her darda kaldığımda çağırırım Ana'm seni
Carıma yetişen Ana'm, varlığım varlığına armağan olsun, Kurban olurum sana,
Senin canın sağ olsun, moralin yerinde olsun yeter,
Cümle kainatın senin ışığına ihtiyacı var Hava gibi, su gibi, ay gibi, güneş gibi
Canlara sevgilerim, Yücelerden yüce pirime niyazlarımla....
Benimde yasadigim anlik mucizeden bahsedecegim.Bundan tam 11 sene önce 6 günlügüne gittigimin persembe sabahi boynum sag tarafa dogru tutulmus ve ben basimi ceviremiyordum,agri o bicimdi.Aksama kadar gecer diye düsündüm,(kerametini gösterecek ya pirim)agri gecmemis,basimi oynatamiyordum.Persembe aksami ziyaretciler icerde iken,bende Pirimin yanina vardim ve durumumu anlattim.Bana"neden simdiye kadar durdunki "dedi ve yesil bezi boynuma vurdu.Samimiyet benden riyakärlik sizden.Yerime gectim,yere oturdum,arkadan esim seslendi.Sola dogru basimi cevirdim.Ben farkinda bile degilim.Esim bana boynun tutuklugu gectimi diye sordugunda,böyle bir mucizeden sonra bana aglamak düsmüstü....ne agri nede tutukluk vardi.iki saniyelik bir olaydi.Benim icin önemli bir hastalik degildi,ama kerameti büyüktü.....Sagliginda insaallah senin degerini bilirler ya Sahimerdan,ya Pirim......
Zöhre Ana' dan Şifa bulan sevgili arkadaşlar; çoğumuzun Zöhre Ana' dan dilek, murat, şifa aldığına eminim. Bunları bizimle paylaşırsanız sevinirim…
Ben, oğlum Mehmet Ali ile ilgili yaşadığım bir konuyu kısaca anlatmak istiyorum...
2007 yılının Mart ayında, oğlum bir sabah ateşli ve boynum ağrıyor diyerek uyandı. Boynuna baktığımda küçük bir şişlik olduğunu fark ettim ve hemen doktora götürdüm. Doktorlar kabakulak olabilir diyerek ilaç verdiler. Biz ilaçları kullanmaya başladıktan sonra, düzeleceği yerde iyice kötüleşti. İlaç kullanmamıza rağmen ateşi daha da arttı, . Böyle birkaç gün daha geçti ve bir gün ben oğlumun yürüyemediğini fark ettim sağ ayağının üstüne basamıyordu. Hemen Zöhre Ana ya götürdük, pençesini aldık ve o güne kadar hiçbirşey yiyemeyen oğlum, aynı günün akşamı yemeklerini yemeye başladı. Bir hafta içinde oğlumun hiçbir sorunu kalmadan eski haline döndü.
Allah böyle acıları kimseye yaşatmasın. Pir Zöhre Ana'yı başımızdan eksik etmesin.
Sevgili KAMER,çok büyük geçmiş olsun..
Allah,Mehmet Ali'yi size ve TUNÇ abiye bağışlasın
Benimde Annem,Zöhre Anam'dan şifa buldu..
1983 yılında eklem romatizmasıydı.Babam,annemi profesörlere götürdü,İsviçredeki akrabalarımız vasıtasıyla ilaçlar getirtti.Ama hiçbiri derman olmadı..
20 günde bir kullandığı PENADUR 2400 adlı güçlü iğne kalp kapakçıklarını eritmiş,hiçbir fayda etmemişti..
Soğuk suya elini soktuğunda dayanılmaz ağrıları oluyordu..çok zor günler yaşamıştık..
ALLAH,hiçkimseye sevdiklerinin acısını göstermesin !..
ZÖHRE ANA'yı kapıkulede tanıdık..orda ZÖHRE ANA,çok kısa sürede iyileşiceksin dedi ve 3 ay içerisinde eklemlerde oluşan kızarıklıklar ve şişmeler ortadan kalktı..
Daha sonra iki kez Ankara'ya yanına gittik ANAMIN ve ondan sonra sapasağlam oldu
Evde soğuk suyla bulaşık yıkayamayan insan şimdi rahatlıkla Halı yıkayabiliyor !..
sadece tek birşey yazacam ;ALLAH,ZÖHRE ANAMIN IŞIĞINI ÜZERİMİZDEN EKSİK ETMESİN !..
ALLAH BAŞIMIZDAN EKSİK ETMESİN ZÖHRE ANAMI...
Sevgili canlar ben Zöhre Ana'ya getirdiğim hastaları yazmak isterim ama yerimiz buna müsait değil. Onun için kendimle ilgili olanları anlatayım.
1- Kiraz'ın bir dağ köyündeyim. Yanlızım. Her ay faranjit oluyorum. Doktorun verdiği antibiyotikler bitiyor, 8-10 gün sonra yeniden faranjit oluyorum. Antibiyotik içmekten bıktım. Anneler gününde Ana'ma gideceğim, bu sefer antibiyotik içmeyeceğim diye karar verdim. Bu sırada hastalık ilerliyor, boğazımın her iki yanında beyaz beyaz iltihaplar dilime değiyor. Hafta sonunda yola çıktım, artık dilim keçeleşti konuşamıyorum, çene altımdan boğazıma doğru sertleşmeler oldu. Mübareğe geldim zemzem dualattım. O akşam (pazar akşamı) dönüş yolunda otobüste yudum yudum zemzem içiyorum. Sabah hiç dinlenmeden işbaşı yaptım, o akşam başımı yastığa koyduğumda tamamen iyileşmiştim.
O günden beri de faranjit olmuyorum.
2- Bir gün midemin bulandığını hissettim, genellikle midemden hiç şikayetim olmazdı. Su içsem, meyva yesem, yemek yesem 5 dakika içinde çıkarıyorum. 16 Mart'ta dergahta olacağım için doktora gitmedim. Ana'ma geldim. Lokmalarımızı yedik, bir gün sonra kurbanlarımızı kestik, lokmalarımız pişti. Ana'mın yanına duaya çıktık. Orada derdimi anlattım. Ana Kur'an okurken şifamı diledim. Lokmalarımızı yedikten sonra akşam yola çıktım. Artık sağlıklıydım, ne bulantı ne istifra hiç birşeyim kalmamıştı.
3- Doktor kızıma kulaklık takılması gerektiğini söylemiş. Kabul etmedim hemen Zöhre Ana'ma geldim. Dualadığı zemzemi kızımın kulağına sadece 3 defa damlattım. Kızım üniversiteyi bu yıl bitirecek. Bir daha da kulakla ilgili bir sorunumuz olmadı.
Zöhre Ana'mız Lokman Hekim'dir. Her nerede çağırırsan orada hazır olan Hızırımızdır. Allah başımızdan eksik etmesin.
Benim ZÖHRE ANAMI tanımam bir hastalığa yakalanmam sonucu oldu.İyi ki bu derde düşmüşüm derdi veren de kendi şifasını verende kendi.Çok şükür o dert sayesinde içimde her zaman var olan gizli sevdam ehlibeyt Ali sevgisi canlısıyla eşleti cemal cemal’le karşı karşıya gelerek o nurlu yüzü beni aydınlattı.
Zöhre anamın ismini ilk olarak O zamanın gazetelerinden Bulvar ve güneş gazetesinde gazeteci yazar Sn.İsmet SOLAK bir köşe yazısında Ankara mamakta gerçek bir evliyanın varlığından bahsediyor giden hastaların ve şifa bulanların söyleşilerinden alıntılar yaparak anamın evliyalığını yazısında bahis ediyordu.O zamanlar ben hasta değildim ama o hikmetini bana göstermiş ben yazıyı okuyup içimin acımasıyla birlikte durmadan ağlıyordum.
Zaten benim türbelere ve evliyalara inancım çoktu, bu konularla ilgili kitap okurdum. Ama bu yazıyı okuduğumda çok daha farklı etkilenmiştim.Hatta kendi kendime de soruyordum ne oluyor bana böyle diye.
Aradan 1,5 -2 ay kadar bir süre sonra ben çok kötü bir şekilde hastalandım .1988 yılının ilkbaharıydı.Bağırsaklarım çok kötü şekilde ilthaplanmıştı. İstanbul’da gitmediğim hastane özel doktor kalmamıştı.En sonunda hastalığımaÜlseratifkolit teşhishini koydular.Tansiyon büyük 5 küçük 3 ile durmadan kusuyor, yemek yiyemiyor ishal durumu devam ediyordu.
3 ay bu şekilde devam etti .Doktor bu hastalık senin arkadaşın bu şeker hastalığına benzer sinirlenmeyecek üzülmeyeceksin ve diyet yapacaksın dedi.Ben 39 kilo olmuştum.Evdekiler benden gizli sürekli ansiklopedilere bakıyor bağırsak kanseri belirtilerinin aynısını olduğunu gizlice birbirlerine söylüyorlardı.Öyleki bir gece o kadar kötü oldum ki dayım üzerimde kuran okuyor evdekiler sürekli ağlıyordu.
Yıllarca antibiyotik kullanmaktan bıkmıştım.
Kendi kendime söz vermiştim.40 gün ilaç kullanmasam dergaha gidip kurban kesecektim.
39’uncu gün çok kötü rahatsızlandım aynı şekilde yatağa düştüm.Ankara’dan bir ahbabımız
Gelmişti anayı tanıyordu sakın ilaç içmesin ana onu deniyor dedi.Evdekiler gene telaşa
Kapıldılar doktora gidelim dediler,ben burada ölsemde doktora gitmiyecem benim doktorum belli dedim.Akşam dokuz gibi ben ayağa kalktım annem hasta kardeşim ankaraya gittik.Kurbanımı kestik.Hatta kardeşim bir ara kayboldu annem feryat figan arıyor pirim üzülmesin ilerde parkta oynuyor demişti.Kardeşimin ateşli hastalığı da geçmişti.
Yakın zaman da babam 2 yıl önce fıtık diye ameliyat oldu oysa ki doktorlar anlamamış babam bağırsak kanseri olmuştu. Pirimin duası ve zemzemi ile kanserden eser kalmadı. Geçen yıl 20.11.2007 tarihinde babam safra kesesi ve pankrestan ameliyat oldu.Doktor yakınlarını çağırın bu ameliyattan kurtulması zor demişti.Babam ameliyattan çıktı doktor yaşam şansı vermiyordu.Çünkü Pankreasının yarısından fazlası çürümüştü.Pirimin zemzemiyle o ölümcül hasta şimdi ayakta
Pirim bizim ailemizin üzerine bir güneş gibi doğarak bizi hayata kaç kere kazandırdı.Bir ben bir pirim bir de Allah bilir.
ALEVİLİĞ’İN GERÇEK YOLUNU KURALLARINI İBADET’İN GERÇEK ŞEKLİNİ,
BİZLERE ÖĞRETEN
SEVGİLİ ULU PİRİM MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜM ÖMRÜM VAR OLDUKÇA
SENİN YOLUNDA SENİN ÖĞRETİLERİNDE VAR OLMAYA DEVAM EDECEĞİM.
SON NEFESİM’DE BİLE SENİN ADINI ANMAYI NASİP ET.
SAYGIYLA EĞİLİR,ELLERİNE NİYAZ EDERİM.
Zöhre Ana nasıl anlatılabilir? İnanın ifade etmekte çaresiz kalıyor insan.
ANA SADECE ŞİFA MI VERİR, Dilek verir, murat verir, şefaat verir, doğru yolu gösterir şanına yaraşırca, doğru yönlendirir, öğüt verir, dürüstlüğü, saygıyı, namusluluğu, insanlığı, çalışmanın ibadet olduğunu, devlet malında tüyü bitmemiş yetim hakkının bulunduğunu, büyüklere hürmeti, küçüklere saygıyı, misafire hürmeti, gerçek inancı, zahiri, batını, daha neler, neleri, 26yıldır gece demeden gündüz demeden emek Allah emek hangi bir kelime bunu anlatmada yeterli olabilirki canlar?
KİM NEYİ İSTEMİŞTE ANA'm VERMEMİŞ? yeter ki insanın özü doğru olsun, yeterki ART NİYETLİ VE NANKÖR OLUNMASIN, Sevgili canlarım, Kurban olduğum bizleri bu tür olumsuzluklardan korusun ve Art Niyetlileri de ıslah etsin ki dünyamız cennet olsun!
İkişerden dört tane bacılarımın çocuğu (düşük yapıyorlardı), bir tane erkek kardeşimin kızı, bir tane görümcemin kızı (kanında mikrop vardı sakat olma riski vardı) Anam'ın elma lokmasıyla dünyaya gelmişlerdir.
Benim konuşamıyan oğlum (Halk arasında tavşan dudak- kurt ağzı denilen şekilde doğmuştu ) Ana'mın sayesinde konuşabilmiştir.
İlkokulda vasat olan kızım bugün Ana'mın sayesinde seçkin bir üniversitede master yapmaktadır.
Oğlumun üniversiteye gelmesinde yine öyle,
İstifa ederek ayrılmış olduğum iş yerime ( Çocuklarıma bakabilmek için) Tekrar başlayabilmem Ana'mın orda tuttuğum dilekler ve Zat-ı Ali'leri sayesinde olmuştur.
Kendim iki küçük çocugum olmasına rağmen ( o yıllarda) A.Ö.Fakültesi İşletme Ön Lisans bölümünü bitirmemde yine öyle,
Şeflik sınavında (iki kez yapılmasına rağmen) başarılı olmamda ve kararnamelerin çıkmasında yine öyle,
41 yıllık hasta kulağımın iyileşmiş olmasında yine öyle, hangi birini sayıyım canlar?
Ayrıca evliya keramet sahibidir canlar, O Kudretini HAK'tan alır, O'nun arkasında HAK vardır ve Evvel ALLAH'ın İzniyle de sırtı yere gelmez (HAK'ta getirmesin) GÜNEŞ'DE BALÇIKLA SIVANMAZ,
her darda kaldığımda çağırırım Ana'm seni
Carıma yetişen Ana'm, varlığım varlığına armağan olsun, Kurban olurum sana,
Senin canın sağ olsun, moralin yerinde olsun yeter,
Cümle kainatın senin ışığına ihtiyacı var Hava gibi, su gibi, ay gibi, güneş gibi
Canlara sevgilerim, Yücelerden yüce pirime niyazlarımla....
Benimde yasadigim anlik mucizeden bahsedecegim.Bundan tam 11 sene önce 6 günlügüne gittigimin persembe sabahi boynum sag tarafa dogru tutulmus ve ben basimi ceviremiyordum,agri o bicimdi.Aksama kadar gecer diye düsündüm,(kerametini gösterecek ya pirim)agri gecmemis,basimi oynatamiyordum.Persembe aksami ziyaretciler icerde iken,bende Pirimin yanina vardim ve durumumu anlattim.Bana"neden simdiye kadar durdunki "dedi ve yesil bezi boynuma vurdu.Samimiyet benden riyakärlik sizden.Yerime gectim,yere oturdum,arkadan esim seslendi.Sola dogru basimi cevirdim.Ben farkinda bile degilim.Esim bana boynun tutuklugu gectimi diye sordugunda,böyle bir mucizeden sonra bana aglamak düsmüstü....ne agri nede tutukluk vardi.iki saniyelik bir olaydi.Benim icin önemli bir hastalik degildi,ama kerameti büyüktü.....Sagliginda insaallah senin degerini bilirler ya Sahimerdan,ya Pirim......
Yorum