Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

ÖMER B. HATTAB’IN HAL DOSYASI

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    ÖMER B. HATTAB’IN HAL DOSYASI

    Bismillahirrahmanirrahim

    AİLE DURUMU

    Boşadığı kadınlar da dahil, Ömer b. Hattab’ın toplam olarak yedi kadınla evlendiği rivayet edilir. İbn. Kesir, El- Bidaye, c. 7, s. 230

    Halife katledildiği zaman, nikahının altında Atike binti Zeyd vardı. Atike, Ömer’in ölümünden sonra Zübeyr b. Avvam’la evlendi. İbnül Esir, el- Kamil, c. 3, s. 60

    Ayrıca Ömer b. Hattab’ın iki cariyesi vardı ki, birinin adı Felihe diğeri de Lehiyye idi. İbn. Kesir, El- Bidaye, c. 7, s. 231

    Ömer b. Hattab, Hudeybiye andlaşmasından sonra iki karısını boşadı. Bunlardan biri Safvan b. Ümeyye ile evlendi. Diğerini de Muaviye b. Ebi Süfyan aldı. İmam Halebi, es-Siretu'l Halebiyye, c. 3, s. 26.

    Rivayete göre Ömer, Ümmü Eban binti Utban b. Şeybe ile evlenmek ister. Ancak kadıncağız onunla evlenmeye yanaşmaz ve şöyle der: “Ömer, kapısını kilitler. Hayrını engeller, eve asık suratla gelir. Evden asık suratla çıkıp gider.” İbn. Kesir, El- Bidaye, c. 7, s. 230

    Ömer b. Hattab’ın oğullarından Ubeydullah ve Ebu Şahme (ortanca Abdurrahman) içkiye mübtela olmuş birer ayyaş idiler. Ubeydullah 635 yılında arkadaşlarıyla birlikte topluca içki içmek suçundan ötürü sopa cezasına çarptırıldı. İbnül Esir, el- Kamil, c. 2, s. 448

    Babasının, Ebu Lülü tarafından öldürüldüğü gerekçesiyle Ubeydullah, Ebu Lülü’nün karısını ve altı yaşındaki kızı Cüfeyne’yi öldürdü.... İmam Ali, bunun cinayet olduğunu, bu nedenle Ubeydullah’a kısas uygulanmasını istediyse de zamanın halifesi Osman b. Affan cezayı uygulamadı. İmam Ali halife olunca Ubeydullah, kısas yapılacağı korkusuyla Şam’a, Muaviye’nin yanına kaçtı ve Sıffin’de (657) zalimlerin cephesinde Ali’ye karşı savaşırken öldürüldü. İbn Kuteybe, El-Maarif, s. 128

    Ömer’in oğullarından Zeydu’l- Asğar (küçük Zeyd) da Sıffin’de Muaviye’nin yanında, İmam Ali’ye karşı savaşmış ve öldürülmüş , oğlu Ebu Şahme ise Ubeydullah gibi içki içmek suçundan sopa cezasına çarptırılmış ve ölmüştür. Tabakatu’l Kübra, c. 3, s. 265 İbn Kuteybe, El-Maarif, s. 129 Demirî, Hayatu’l Hayavan, c. 1, s. 314

    Ömer b. Hattab’ın en büyük oğlu Abdullah’a gelince ileride etraflıca görüleceği gibi bu adam, İmam Ali’ye biat etmeyenler arasında yer almış , ancak baği Muaviye b. Ebi Süfyan’a , şarapçı Yezid. B. Muaviye’ye ve ceberrut Abdulmelik b. Mervan’a biat etmede tereddüt etmemiştir. İbn Abdilberr, El-İstiab, c.3, s. 397. İbn. Kesir, El- Bidaye, c. 9, s. 13 İmam Malik, Muvatta’ c.4, s. 382

    Tıpkı Ebu Bekir b. Ebi Kuhafe gibi Ömer b. Hattab da vefat etmeden önce “Keşke bu saman çöpü olsaydım ve ya hiçbir şey olmasaydım. Keşke annem beni doğurmasaydı. Keşke ben unutulmuş bir kimse olsaydım.” diyerek dünyaya bir saman çöpü olarak değil de bir insan olarak geldiği için pişman olduğunu itiraf etmiş ve şöyle devam etmiştir: “Korkum peş peşe gelmiş günahlardır. Eğer Allah beni bağışlamazsa yazıklar olsun anama, yazıklar olsun bana!” İbnül Esir, el- Kamil, c. 3, s. 61 İbnül Esir, el- Kamil, c. 3, s. 57 Tabakatu’l Kübra, c. 3, s. 361

    Sağ iken cennetle müjdelendiği ve Ebu Bekir’den sonra ashabın en faziletlisi olduğu ileri sürülen Ömer b. Hattab’ın, yaratılmışların en güzeli olan insan olmak varken, bir saman çöpü olmayı arzu etmesinin İslamî ve mantıkî izahının olabileceğini sanmıyoruz.

    Enes b. Malik, Ömer’in İslam’a girişiyle ilgili olarak Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Allah’ım! İslam’ı Ömer b. Hattab veya Amr b. Hişam ( Ebu Cehil) ile aziz kıl” . Taberani, Mucemü'l Evsat, c.2, s. 512- 513

    Bu rivayetin senedinde yer alan Kasım b. Osman El- Basri için Buhari “Onun hadislerine tabi olunmaz” derken, Zehebi “cidden münkerdir” diyerek onu ta’n etmiştir. Bk Mizanu'l İtidal, c.3, s. 375



    #2
    Ynt: ÖMER B. HATTAB’IN HAL DOSYASI

    NUH’UN GEMİSİNDEN KUŞKU DUYMAK

    Ömer b. Hattab vefat etmeden önce oğlu Abdullah’a “Yanıma gelmek isteyen Müslümanlara izin ver” der. Bunun üzerine, Muhacir ve Ensar, gruplar halinde, peş peşe, ağır yaralı olan halifeyi ziyaret ederler... Bu arada İmam Ali ve Abdullah b. Abbas, birlikte Halife Ömer’i ziyaret edip geçmiş olsun dileklerini iletirler. Ne var ki, Ömer, beklenmedik bir biçimde İbn Abbas’a “Sen bu adamla birlikte ( İmam Ali’yi işaret ederek) mi ziyarete geldin?” diye sorar. İbn Abbas “evet” deyince de halife garip bir ifade ile şu karşılığı verir: “Beni, arkadaşınla ( Ali ile) birlikte sakın aldatmayasın!” İbnül Esir, el- Kamil, c. 3, s. 57

    Allah’a mülaki olmak üzere olan Ömer’in, İmam’ın ismini bile telaffuz etmekten içtinap edip, O’nu, aldatan biri olarak görmesi gerçekten hayret vericidir. Oysa Hz. Peygamber’in “Ehl-i Beyt’im ümmetim için emandır.” , “Nuh’un gemisidir, binen necat bulur, muhalefet eden helâk olur.” , Ali hıtta kapısıdır; bundan içeri giren mümin ve ondan çıkan kafir olur” şeklindeki hadislerini, Ömer’in duymamış olması düşünülemez... El-Hindî, Kenzu’l Ummal, c. 12, s. 96,101 İbn Hacer el- Heytemi, Essavaiku’l- Muhrika, s. 152 İmam C. Suyutî, El-Camiu’s-Sağıyr, c. 2, s. 66

    Buna rağmen o, nasıl olur da Ali’yi ‘aldatan’ biri olarak görebiliyor?! Halbuki Hz. Peygamber’in buyurduğu gibi Ali, aldatan değildir. Dost ve düşman teslim eder ki, O, her zaman aldatanın hasmı, aldananınsa yardımcısı oldu. İddianın aksine Kur’ana ve Ehl-i Beyt’in atası olan Ali’ye sarılanlar ancak sapıklık ve dalalete düşmezler . Sahih-i Müslim Tercemesi, c. 7, s. 308-311

    O’na sarılan hidayet bulur, sapıklıktan kurtulur... O, öyle bir kimsedir ki Allah, O’ndan her çeşit “rics “i gidermiş, tertemiz kılmıştır . Ahzap suresi, ayet: 33

    O’dur Muhammed’in nefsi , O’dur Muhammed’in Harun’u , O’dur Rahman’ın, velayetini müminlere vacip kıldığı zat . Al-î İmran suresi, ayet: 61 İbn Hacer Askalanî, El- İsabe, c. 2, s. 509 İbn Hacer el- Heytemi, Essavaiku’l- Muhrika, s. 149

    O’dur Hz. Peygamber’in kardeşi, vasisi ve Nebi’den sonra ümmetin halifesi, itaat edilecek velisi . O’dur Hz. Peygamber’in veziri ve vârisi . O’dur muttakilerin imamı, facirlerin katili , sağlam kulp ve ilmin kapısı... İbnül Esir, el- Kamil, c. 2, s. 64 Halebi,, Siretu’l Halebiye, c. 1, s. 286 El-Hindî, Kenzu’l Ummal, c. 11, s. 602

    Ömer’in bu kuşkulu ve önyargılı sözlerine rağmen İbn Abbas, Allah’a mülâki olmak üzere olan bir ağır yaralı ile nasıl konuşulması gerekiyorsa öyle konuştu ve “ Ey müminlerin emiri, her ne olursa olsun , yine sen Allah Resûlü ile beraber oldun... Sonra ashabıyla beraber oldun. Eğer şimdi ayrılıyorsan şüphesiz senden razıdırlar” der. Buna karşılık Ömer, İbn Abbas’a şu düşündürücü cevabı verir: “... Benim üzüntüm ve derdim, sen ve senin ashabın (arkadaşların) içindir. Vallahi eğer dünya dolusu altınım olsaydı, Allah’ın azabını görmeden ondan kurtulmak için hepsini verirdim” . Sahih-i Buhari, c. 4, s. 201, Matbaa-i Amire, İstanbul-1315

    Acaba Abdullah b. Abbas ve arkadaşları, niçin Halife’nin dert ve korkusunun kaynağını teşkil etmiştir?.. Bize göre Ömer, bu sözleriyle Sakife olayında İmam Ali’ye ve Haşimoğulları’na karşı takındığı katı ve haksız tavrından ötürü Allah’a vereceği hesabın zorluğuna işaret etmektedir. Bilindiği gibi, “ Durdurun onları, çünkü onlar sorguya çekileceklerdir!” ayetinin, Ali’nin velayetini kabul etmeyenler için bir uyarı olduğu zikredilir. Sâffât suresi, ayet: 24 Bk İbn Hacer el- Heytemi, Essavaiku’l- Muhrika, s. 149

    Yorum


      #3
      Ynt: ÖMER B. HATTAB’IN HAL DOSYASI

      KİŞİLİĞİ ÜZERİNE

      Allah Resûlü’nün sünnetine defalarca itirazda bulunan Ömer b. Hattab, öfkeli, önyargılı ve çoğu kez hışım ve hiddette haddi aşar, insanları gereksiz yere ve hak etmedikleri halde kırar, hatta kamçılatır, sonra da nedamet duyardı. Kuşkusuz ikinci halifenin hışmına uğrayanların listesini burada vermemiz mümkün değildir. Ancak konunun anlaşılması bakımından bazı örnekler vermemiz gerektiğine de inanıyoruz.

      Bir gün, adamın biri Allah Resûlü’ne gelir ve “Ya Resûlullah, filan şahıs vefat etti. Onun cenaze namazını kıl” deyince, orada hazır bulunan Ömer, öne atılır ve Hz. Peygamber’e hitaben “Gerçekte o, facirin biridir, onun namazını kılma!” diyerek itirazda bulunur. Ömer’in itirazlarına aldırmayan Hz. Peygamber, o şahsın davetine icabet eder, ölünün mezarına toprak saçar, daha sonra da Ömer’i azarlayarak onu gıybet yapmakla suçlar. İbn Hacer Askalani, El-İsabe, c. 4, s. 186

      Yine Hz. Peygamber’e bir müslümanın vefat ettiği haberi gelir. Ömer, hemen öne atılır ve “ Ya Resûlullah, onun namazını kılma” der. Ancak Allah Resûlü, yürüyerek mevtanın kabrine gider, üzerine toprak atar ve şöyle buyurur: “Senin arkadaşların cehennemlik olduğunu söylüyorlar. Bense senin cennet ehli olduğuna şehadet ederim.” Daha sonra Hz. Peygamber (s.a.a.), Ömer’e döner ve “Ya Ömer, sen, insanların amellerinden sorulmazsın. Ancak gıybetten sorulursun!” buyurur. İbn Hacer Askalani, El-İsabe, c. 4, s. 134

      Bir gün, Ömer, İmam Ali’nin kız kardeşi Ümmü Hani binti ebi Talip’le karşılaşır ve ona “Gerçekte Muhammed’in size bir faydası olmaz.” der. Bunun üzerine Ümmü Hani, Ömer’i, Hz. Peygamber’e şikayet eder ve onun söylediklerini Allah Resûlüne aktarır. Ömer’in bu sözlerine çok kızan Hz. Peygamber, bir hutbe okur ve Ömer’in sözlerinin yanlış olduğunu beyan ederek onu azarlar. Abdülhuseyin Şerefüddin el-Musevi, En-Nas Ve'l İctihad, s.269

      Bedir savaşının gazilerinden Hatıb b. Ebi Beltea, Mekkeli müşriklere istihbarî vermekle suçlanır... Ancak özrü, Allah Resûlü tarafından kabul edilir. Fakat o sırada Ömer, öne atılır ve Hz. Peygamber’e “Bırak beni, şu münafığın kellesini uçurayım” der. Ömer’in bu yersiz çıkışına sinirlenen Allah Resûlü onu tersler. Sahih-i Buhari,Tecrid-i Sarih Tercemesi, c. 10, s. 298 Siret-i İbn Hişam, c. 4, s. 55

      Ömer b. Hattab, Ebu Hureyre’yi Bahreyn’e vali tayin eder. Ancak daha sonra onu, Allah ve kitabının düşmanı olmakla suçlar, onun sırtına kamçı vurur ve mallarını elinden alır. Kısa bir süre sonra halife, Ebu Hureyre’ye tekrar görev vermek isteyince, Ebu Hureyre, Ömer’in teklifini reddeder ve halifenin dengesizliğini işaretle “Sırtıma vurulmasından, ırzıma sövülmesinden ve malımın elimden alınmasından korkmaktayım” der. Ebu Ubeyd, Kitabu’l Emval, s. 300, Düşünce yayınları- İst.

      Bir gün Sa’d b. Vakkas’ın cariyesi dışarı çıkar. Bu sırada şiddetli esen rüzgar elbisesini savurur ve cariyenin avret yerleri görünür. Olayı duyan Halife Ömer, hem cariye Zebra’yı hem de sa’d b. Vakkas’ı kırbaçlatır. Sa’d, ona beddua edince de özür diler. İbn. Kesir, El- Bidaye, c. 8, s. 134

      Oysa kasıt bulunmayan bu olayda ne cariyenin ne de Sa’d’ın kabahatı yoktu.

      Halife Ömer, Halid b. Velid’in üzerinde ipek bir gömlek görünce hemen onu paramparça ettirir. Halid, Ömer’e “Abdurrahman b. Afv de ipek gömlek giymiyor mu, ona niçin müdahale etmiyorsun? Diyerek tepkisini dile getirir. Halife ise Halid’e şu karşılığı verir: “Sen Abdurrahman b. Afv gibi misin, onunla aynı derecede misin?” İbn. Kesir, El- Bidaye, c. 7, s. 192

      Oysa Allah ve Resûlü’nün helal ve haram kıldığı hükümler karşısında Müslümanların eşit olduğu ilkesi bilinen bir gerçektir. Anlaşılan halife, fiili, faile göre değerlendirmeyi marifet bilmiştir.

      Nitekim halifenin bir kadına tecavüz eden zımmîyi çarmıha gererek cezalandırması da onun suçluya göre ceza takdir ettiğini gösterir. Ebu Ubeyd, Kitabu’l Emval, s. 216

      Mezkur örnekler göz önünde tutulduğunda İmam Ali’nin, Ömer b. Hattab hakkındaki şu haklı tesbitini daha iyi anlarız:

      “Sözü sertti, insanı yaralardı, onunla buluşup görüşeni incitirdi. Meselelerde şüphesi çoktu, özür getirmesinin sayısı yoktu. Onunla konuşan, arkadaşlık eden serkeş bir deveye binmişe benzerdi; burnuna geçen yularını çekse burnu yırtılır, yaralanırdı; bıraksa üstündekini helak olma çukuruna götürür, atardı. Allah’ın bakaasına and olsun, halk, onun zamanında ne edeceğini şaşırırdı. Yoldan çıktı, renkten renge boyandı, oradan oraya yeldi, durdu.” Ali b. Ebi Talip, Nehcu’l Belağa, s. 168, Çev. A. Gölpınarlı

      Konu ile ilgili son bir örnek vermek istiyoruz: Allah Resûlü, Huneyn savaşından önce Abdullah b. Ebi Hadred el- Eslemi’den gözcü olarak Havazin kabilesinin içine girerek bilgi toplamasını emreder. Abdullah, verilen emri yerine getirerek geri döner ve olup biteni Hz. Peygamber’e arz eder. Bu arada Ömer, Abdullah’ın verdiği izahata müdahalede bulunur ve “Ya Resûlullah, Abdullah yalan söylüyor” der. Buna karşılık Abdullah, Ömer’e cevaben “Eğer beni yalanladınsa ey Ömer, hakkı da yalanlayabilirsin. Benden hayırlı olan kimseyi de yalanlıyorsun” deyince Ömer, Hz. Peygamber’e döner ve Abdullah’ı şikayetle “Ya Resûlullah, İbn Ebi Hadred’i işitiyor musun?” diyerek tepki gösterir. Ancak Allah Resûlü, Abdullah’a hak verir ve “Ey Ömer, sen dalalette idin, Allah seni hidayetle tanıştırdı” buyurur. Siret-i İbn Hişam, c. 4, s. 111-112

      Şüphesiz İbn Ebi Hadred’in yalan söyleyip söylemediği gerçeğini, Allah Resûlü, Ömer’den daha iyi biliyordu. Bunun böyle olduğunu bilmesi gereken Ömer’in, Hz. Peygamber’in önüne geçerek Abdullah’ı yalancılıkla suçlamasının mazereti olamaz.

      Yorum


        #4
        Ynt: ÖMER B. HATTAB’IN HAL DOSYASI

        Cok merak ediyorum hz.ömeri böyle yerden yere calmakla elinize ne geciyor? Burdaki rivayetler bir cok ehli-sünnet rivayetleri ile celiskili aslinda.Mesela ehli sünnete göre Ömer devlet islerinde hz.Aliye danismadan karar vermezmis.Hatta "Ali olmasaydi Ömer helak olurdu" gibi sözleri kabul edilmezsede kaynaklarda var.

        Hic kimse ne ana babasinin ne cocuklarinin günahlarindan dolayi yargilanmaz degilmi?
        Üstelik icki icen oglunu da cezalandirmasi dolayisi ile tenkit degil tebrik edilmeli.

        Sağ iken cennetle müjdelendiği ve Ebu Bekir’den sonra ashabın en faziletlisi olduğu ileri sürülen Ömer b. Hattab’ın, yaratılmışların en güzeli olan insan olmak varken, bir saman çöpü olmayı arzu etmesinin İslamî ve mantıkî izahının olabileceğini sanmıyoruz.
        Tevazu olabilir
        Allah Bize Yeter!
        O Ne Güzel Vekildir...

        Yorum


          #5
          Ynt: ÖMER B. HATTAB’IN HAL DOSYASI

          [quote author=HiLaLNuR link=topic=8408.msg54527#msg54527 date=1253885738]
          Cok merak ediyorum hz.ömeri böyle yerden yere calmakla elinize ne geciyor? Burdaki rivayetler bir cok ehli-sünnet rivayetleri ile celiskili aslinda.Mesela ehli sünnete göre Ömer devlet islerinde hz.Aliye danismadan karar vermezmis.Hatta "Ali olmasaydi Ömer helak olurdu" gibi sözleri kabul edilmezsede kaynaklarda var.

          Hic kimse ne ana babasinin ne cocuklarinin günahlarindan dolayi yargilanmaz degilmi?
          Üstelik icki icen oglunu da cezalandirmasi dolayisi ile tenkit degil tebrik edilmeli.

          Sağ iken cennetle müjdelendiği ve Ebu Bekir’den sonra ashabın en faziletlisi olduğu ileri sürülen Ömer b. Hattab’ın, yaratılmışların en güzeli olan insan olmak varken, bir saman çöpü olmayı arzu etmesinin İslamî ve mantıkî izahının olabileceğini sanmıyoruz.
          Tevazu olabilir[/quote]

          Sevgili Hilal Nur kardeşim, kendimden bir söz katmış değilim. Her rivayetin, her sözün ve iddianın kaynağını rahatlıkla sunuyorum. İnanmak istemeyenler için ise, eğer kaynağın türkçesi mevcut ise scan yapıp getirebilirim. Bu benim için zor değil.

          Halife Ömerin hayatı, yaşantısı, sanal alemde anlatmakla bitecek türden değildir diye inanıyorum. Okunan süslü püslü beyanatlarla dolu Hayat Hikayesi kitapları gibi üstü örtülü kopyalayıp, yazıp geçmediğim gibi her yazılana kaynak sunuyorum ve süslü püslü beyanatlarda bulunan eserlerde ki satır aralarında ki kaybolmuş, satırları yansıtmaya çalışıyorum.

          Yorum


            #6
            Ynt: ÖMER B. HATTAB’IN HAL DOSYASI

            Kendinden yalan yanlis birseyler katiyorsun demiyorum zaten.Ama belirttigin kayanklarda Ömeri yeren rivayetler oldugu gibi onu öven rivayetlerde mevcut degilmi? Nasil ki birileri sadece onu övenleri dogru görüyorsa sende onu yeren rivayetleri dogru görüyorsun.Halbuki iki yönde de rivayetler var.Simdi biz ona karsi sevgimiz yada nefretimiz dogrultusundami degerlendirecegiz bu rivayetleri?
            Allah Bize Yeter!
            O Ne Güzel Vekildir...

            Yorum


              #7
              Ynt: ÖMER B. HATTAB’IN HAL DOSYASI

              değerlendirmen ilginç hilalnur kardeşim
              belki de biraz endişe dolu bir değerlendirme

              oysa objektif bir bakış şunu gerektirir

              sevenleri bile kitaplarına bu olumsuzlukları almışlarsa demek ki gerçektir. hem de o kadar gerçektir ki sevenleri bile kitaplarına almaktan başka çare bulamamışlar, gizleyemeyecekleri kadar gerçek ve yaygın bilgilermiş...

              yorumla gerçekleri değiştirecekseniz tabi ki bu başka bu sizin bileceğiniz iş ama bunlar vardır deyip de bunları nakledene kızmak yorumundan dolayı onu taraflı iddia etmek kendinizi taraflı kabul etmeniz anlamına gelir. çünkü sizin de, olumlu yönlerini ön plana çıkarıp olumsuzları bunlara uygun tevil etmeniz bundan farklı olmayan bir yorumdur...

              ama derseniz ki siz iftiracısınız... o başka onu da demiyorsunuz...

              geriye ne kalıyor bilmiyorum...

              Yorum


                #8
                Ynt: ÖMER B. HATTAB’IN HAL DOSYASI

                [quote author=HiLaLNuR link=topic=8408.msg54531#msg54531 date=1253887478]
                Ama belirttigin kayanklarda Ömeri yeren rivayetler oldugu gibi onu öven rivayetlerde mevcut degilmi?[/quote]

                Hilal Nur kardeşim, bu güne kadar hangi Ehl-i Sünnetin bu rivayetleri dikkate alarak Halife Ömeri azıcık ucundanda olsa yerdiğine tanık oldunuz mu? Başkaları övmüştür evet hemde haddinde fazla övmüş yetmemiş türlü, türlü menkıbeler türetmiştir. Fakat dikkat ederseniz sunulan rivayetlerde, kaynaklarla anlatılan yaşam hikayesinde ki, gerçeklikten öte, sunulan övücü rivayetlerin, senedi sağlam olan bu rivayetlerin gölgesinde kaybolduğudur. En azından Ebu Hureyreyi, haksız mal edindiği için döven Ömer ile, Haksız mal edinen Muaviye karşısında susan Ömer ile karşılaştıralım.

                [quote author=HiLaLNuR link=topic=8408.msg54531#msg54531 date=1253887478]
                Simdi biz ona karsi sevgimiz yada nefretimiz dogrultusundami degerlendirecegiz bu rivayetleri?[/quote]

                Bu konuda başka akıllara, karışmam asla mümkün değildir. Her kesimin her insanın inancına saygı duyarım. Halife Ömeri sevmem ama onu sevenlere saygım sonsuzdur.

                Yorum


                  #9
                  Ynt: ÖMER B. HATTAB’IN HAL DOSYASI

                  HADİS’E HAİL ÇIKARMASI

                  Ömer b. Hattab’ın hadise engel olmasıyla ilgili haberini Ebu Hureyre’den dinleyelim: “Bizler, Resûlullah’ın etrafında oturuyorduk. Bu topluluk içinde yanımızda Ebu Bekir ve Ömer de vardı.Resûlullah, aramızdan kalkıp gitti, yanımıza geri gelmesi gecikti. Kendisine bir kötülük değmesinden korkup endişe ettik. Hemen kalktık. Endişe edenlerin ilki bendim. Resûlullah’ı aramak için çıktım. Nihayet Ensar’dan Neccaroğulları’na ait bir bahçede Resûlullah’ın yanına girdim. “Sen Ebu Hureyre misin ?” buyurdu. “Evet” deyince, Allah Resûlü, “Ya Ebu Hureyre! Şu iki ayakkabımı götür, bu bostanın arkasındaki, kalbi tamamıyla kani olarak Allah’tan başka hak ilah olmadığına şehadet eden kime kavuşursan, onu cennetle müjdele!” buyurdu.

                  İlk karşılaştığım kimse Ömer oldu. “Bu ayakkabılar nedir ya Ebu Hureyre?” dedi. Bunlar Resûlullah’ın ayakkabılarıdır. Beni onlarla yolladı ki kalbi tamamıyla inanmış olarak Allah’tan başka ilah olmadığına şahadet eden kime kavuşursam onu cennetle müjdeleyeceğim.” Dedim.bunun üzerine Ömer, eliyle iki mememin arasına vurdu. Ben de oturağım üzerine düştüm. Ömer bana “Dön ya Ebu Hureyre!” dedi. Ben de Resûlullah’a döndüm. Nerede ise ağlamaklı oldum. Ömer beni takip etmiş, bir de baktım ki Ömer izim üzerindedir. Resûlullah, “Ya Ebu Hureyre, ne var?” buyurdu. “Ömer’e kavuştum. Benimle gönderdiğin haberi kendisine söyledim. Bağrıma bir vuruş vurdu, ben de oturağım üstüne düştüm. Bana , “Geri dön!” dedi, dedim.Resûlullah, ona, “Yaptığın işe seni sevk eden nedir?” buyurdu.

                  Ömer, “Ya Resûlullah, sen ayakkabılarınla Ebu Hureyre’yi kalbi tamamıyla inanmış olarak Allah’tan başka hak ilah olmadığına şahadet eden her kime kavuşursan onu cennetle müjdeleyin diye mi yolladın?” dedi. Resûlullah, “Evet” buyurdu. Ömer, “Böyle yapma, ben insanların sadece ona güvenivermelerinden korkarım. Binaenaleyh bırak onları, çalışsınlar!” dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.a.), Ömer’e, “Onları serbest bırak!” buyurdu. Sahih-i Müslim Tercemesi, c.1, s. 94-95, irfan Yayınları

                  Eğer söz konusu haber sahih ise Ömer’in Ebu Hureyre’yi yumruklayarak yere yıkması, nebevî mesajın insanlara ulaşmasını engellemeye kalkışması, bununla da yetinmeyerek Allah Resûlü’nü sözde uyararak “Böyle yapma! Halk ona güveniverir.” cüretini göstermesi mazur görülemez. Zira, “Ya Muhammed, de ki, eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz.” ,”Kim Resûl’e isyan ederse gerçekte büyük bir dalalet içindedir.” , “Peygamber heva ve hevesinden konuşmaz, O’nun söylediği vahiydir.” Al-i İmran suresi, ayet:31 Ahzap suresi, ayet:36 Necm suresi, ayet:2

                  Ayetlerine tereddütsüz iman etmiş bir müminin, Hz. Peygamber’in mesajını engellemeye çalışması düşünülemez.

                  Gerçi bir iyi niyet jesti olarak Ömer’in söz konusu mesajdan ötürü, İslam’ın yanlış anlaşılacağından kaygı duyduğu için Hz. Peygamber’in emrine karşı çıktığı mazereti ileri sürülebilir. Ne var ki öldürüleceği korkusuyla Hz. Peygamber’in kendisine verdiği elçilik görevini yerine getirmemesi haklı olarak düşünülen iyi niyete gölge düşürmektedir. İbn Hişam, Siter-i İbn Hişam, c. 3, s. 432 İbn Kesir, El-Bidaye, c. 4, s. 288



                  Yorum


                    #10
                    Ynt: ÖMER B. HATTAB’IN HAL DOSYASI

                    değerlendirmen ilginç hilalnur kardeşim
                    belki de biraz endişe dolu bir değerlendirme

                    oysa objektif bir bakış şunu gerektirir
                    Ne icin endise duymus olayim anlamadim?
                    Objektif olacaksak eger Ömerin söz konusu oldugu yerde (konuya göre) olumlu olumsuz tüm rivayetleri sunmak lazim.

                    Hilal Nur kardeşim, bu güne kadar hangi Ehl-i Sünnetin bu rivayetleri dikkate alarak Halife Ömeri azıcık ucundanda olsa yerdiğine tanık oldunuz mu? Başkaları övmüştür evet hemde haddinde fazla övmüş yetmemiş türlü, türlü menkıbeler türetmiştir
                    Evet kimileri haddinden fazla övmüstür kimileri de haddindan fazla kötülemistir.
                    Allah Bize Yeter!
                    O Ne Güzel Vekildir...

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: ÖMER B. HATTAB’IN HAL DOSYASI

                      işte beni şiadan tiksindiren ve soğutan şeyler bunlar.başkasının kutsalına bu şekilde edepsizce saldırmak,başkasının iyi bildiğini kötülemek için elinden geldiğini yapmak,kendi haklılığını imani ve ahlaki meziyetlerle ortaya koymak yerine,başkasının hata ve kusurları üzerine bina eden basiretten yoksun anlayış.

                      Nehcü-l Belağa'da söylenen şeyin muhatabısınız:''kötülükle erişilen iyilik, iyilik değildir.''

                      sahi siz gerçektende hiç Nehcü-l Belağa'yı okudunuzmu?
                      hiç sanmıyorum..

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: ÖMER B. HATTAB’IN HAL DOSYASI

                        [quote author=HiLaLNuR link=topic=8408.msg54669#msg54669 date=1253960789]
                        Hilal Nur kardeşim, bu güne kadar hangi Ehl-i Sünnetin bu rivayetleri dikkate alarak Halife Ömeri azıcık ucundanda olsa yerdiğine tanık oldunuz mu? Başkaları övmüştür evet hemde haddinde fazla övmüş yetmemiş türlü, türlü menkıbeler türetmiştir
                        Evet kimileri haddinden fazla övmüstür kimileri de haddindan fazla kötülemistir.

                        [/quote]Ehli Sünnete göre geleneksel olarak Üstünlük sırasının Halifelik sırasına göre olduğuna inanmak gerektiği kabul edlir.Ama Ehli Sünnete bu şekilde inanmıyan Ehli Sünnetlerde olabilir.Bir kişi sırf böyle inanmıyor diye Sünnlikten çıkmaz.
                        Açık bir şekilde yerilmiyor.Ama sert bir micaza sahip olduğu belirtiliyor.Yani Şiilerin kendi davalarında delil olarak kullandıkları satır aralarında kalmış olan bilgiler daha hala Ehli Sünnet kaynaklarında yer alıyor.

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: ÖMER B. HATTAB’IN HAL DOSYASI

                          [quote author=Esedullah link=topic=8408.msg54683#msg54683 date=1253967369]
                          işte beni şiadan tiksindiren ve soğutan şeyler bunlar.başkasının kutsalına bu şekilde edepsizce saldırmak,başkasının iyi bildiğini kötülemek için elinden geldiğini yapmak,kendi haklılığını imani ve ahlaki meziyetlerle ortaya koymak yerine,başkasının hata ve kusurları üzerine bina eden basiretten yoksun anlayış.

                          Nehcü-l Belağa'da söylenen şeyin muhatabısınız:''kötülükle erişilen iyilik, iyilik değildir.''

                          sahi siz gerçektende hiç Nehcü-l Belağa'yı okudunuzmu?
                          hiç sanmıyorum..[/quote]

                          Bu tür mesajları dikkate almıyorum Aziz dostum. Yazılanlar üzerine kaynakları konuşturarak bir cevabınız var ise buyrun yazışalım. aksi takdirde saldırmanın, hakaretvari sözler kullanmanın anlamı yok.

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: ÖMER B. HATTAB’IN HAL DOSYASI

                            [quote author=Esedullah link=topic=8408.msg54683#msg54683 date=1253967369]

                            NEHCÜ-L BELAĞA'DA SÖYLENEN ŞEYİN MUHATABISINIZ:''KÖTÜLÜKLE ERİŞİLEN İYİLİK,YİLİK DEĞİLDİR''

                            [/quote]

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: ÖMER B. HATTAB’IN HAL DOSYASI

                              İnsanlar hayal ürünü bir ''Hz. Ömer'' üretmiştir birde gerçek ''Hz. Ömer'' varki aradaki fark gece ile gündüz gibidir. Gerçekleri ortaya koyunca bu zatın peşinden gidenler hayal kırıklığına uğruyorlar ve istiyorlarki gerçeğin üstü kapatılsın hiç açılmasın hayal ürünü bu zatı hiç araştırmadan gerçekleri öğrenden gitmek istiyorlar ahirete, oysa gerçekleri araştıranlar yine insanlığın faydalanması ve istifadesi için hakikatı araştırmıştır yinede bunu araştırana hakikatı ortaya koyana düşman oluyorlar haksızlık ediyorlar. Şuda tabidirki herkese hidayet nasip olmayacaktır, herkes atasının dini üzere gidecek doğru yolu bulmadan ahireti boylayacak tüm hakikatı orada görecektir ve keşke doğruları anlatana biraz olsun kalbimi açsaydım doğrulara odaklansaydım diyecektir ama bu iş bitmiştir artık denilecektir...

                              Mufazzal dostum, sana nekadar teşekkür etsek azdır, sen doğruları zahmet edip araştırıyorsun ve bize yolumuzu aydınlatıyorsun kimin için tabiki yine bizim için bu zorluklara katlanıyorsun zahmet çekiyorsun zamanını bizim için harcıyorsun. Allah senden razı olsun. Peygamberin(saa) ve pak soyu Ehlibeyt(as)'lar şefaatçın ve duacınız olsunlar...
                              En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 07.08.2020, 01:05.

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X