Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi (Tebuk Suikat planı örnk)

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi (Tebuk Suikat planı örnk)

    SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHLİ-BEYTE

    www.welayet.com sitesinde ihtilaflı konular konuşulup tartışılırken verilen kaynakların bazılarının verilen adreslerde bulamadığımdan dolayı böyle bir başlık açıp verilen kaynakların incelenmesi ve varsa bir yanlışın düzeltilmesi bu başlığı açma gereksimi hissettim.

    Bu konuya iştirak etmek isteyen kardeşler den ricam benim burda ne şiayı ve şia alimlerini nede siteyi yalancı çıkarmak rezil etmek nede açıklarını yakalamak değildir amacım. İştirak etmek isteyen kardeşlerinde bunları göz önünde bulundurup öyle iştirak etmelerini önemle arz ederim.

    http://www.velayet.com/index.php?top...54826#msg54826 burda Mikdat bin esved kardeşin 28 nolu mesajında verdiği kaynağı ilkin inceliyelim.


    İbni Hazm, el Muhalla'sında, Cilt 11, Sayfa 224'te şunları kaydetmiş:
    المحلى ج: 11 ص: 224 ( وأما حديث حذيفة فساقط لأنه من طريق الوليد بن جميع وهو هالك ولا نراه يعلم من وضع الحديث فإنه قد روى أخبارا فيها أن أبا بكر وعمر وعثمان وطلحة وسعد بن أبي وقاص رضي الله عنهم أرادوا قتل النبي صلى الله عليه وسلم وإلقاءه من العقبة في تبوك
    (Ebubekir, Ömer, Osman, Talha ve Sa'd bin Ebu Vakkas, Tebük'te Rasulullah'ı öldürmeye kalktılar)
    Bide buna ana kaynağından bakalım.

    İbn-i Hazm el-Mücella fî tahkiki ehâdîsi'l-muhalla adlı eserinde bu rivayeti kayd etmektedir yalnız İbn-i Hazm bu rivayet için şunu beyan ediyor وهذا هو الكذب الموضوع yani bu rivayetin yalan olduğunu söylemektedir. Delil olarak şunu söyler bu rivayetin ravi silsilesinde adı geçen Velid ibni Cemaa adlı ravinin güvenilir olmadığını ve metruk bir ravi olduğunu yazmaktadır.

    Bu ravi gerçekte metruk mu yoksa güvenilir birimidir ayrı bir konu asıl önemli olan İbn-i hazmın bu düşüncede olmadığıdır.

    İbn-i Hazm'ın el-Mücella fî tahkiki ehâdîsi'l-muhalla adlı eserine ulaşmak isteyenler İslam Araştırma Merkezinde 039011 nolu demirbaş ve 297 53 HAZ M tasnihinde 1. katta Hadis bölümünde bulabilirler.

    EY AZİZAN, BİZ KAR-ZARAR HESABI YAPMAKSIZIN SEVGİ'YE TESLİM OLUR SELAMA ERERİZ. KİM NE DERSE SÖYLESİN, SEVDİM ALİ'Yİ. KAR-ZARAR http://www.nuvezan.com/

    #2
    Ynt: İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi

    Aşağıdaki linkte konunun detayı zaten belirtilmiş Hudeyfe kardeşim. Mikdat Bin Esved orada bu konudan sadece bir paragraf sunmuş. Ve kendisi İbni Hazmın Velid bin Cemaadan dolayı o rivayeti kabul etmediğinide biliyor zaten. Rivayetle ilgili detay aşağıdaki linktedir.

    http://www.velayet.com/index.php?topic=4094.0

    Yorum


      #3
      Ynt: İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi

      Hudeyfe kardeşim ben bu alıntıyı Ebul fazl kardeşin araştırma notlarından naklettim zaten kendisinin notlarıda Mufazzalın verdiği linkte mevcuttur.
      Buyrun tamamını buraya alıyorum.



      [quote author=Ebul Fazl link=topic=4094.msg23290#msg23290 date=1241272857]
      İbni Hazm, el Muhalla'sında, Cilt 11, Sayfa 224'te şunları kaydetmiş:المحلى ج: 11 ص: 224 ( وأما حديث حذيفة فساقط لأنه من طريق الوليد بن جميع وهو هالك ولا نراه يعلم من وضع الحديث فإنه قد روى أخبارا فيها أن أبا بكر وعمر وعثمان وطلحة وسعد بن أبي وقاص رضي الله عنهم أرادوا قتل النبي صلى الله عليه وسلم وإلقاءه من العقبة في تبوك
      (Ebubekir, Ömer, Osman, Talha ve Sa'd bin Ebu Vakkas, Tebük'te Rasulullah'ı öldürmeye kalktılar)

      [/quote]

      [quote author=Ebul Fazl link=topic=4094.msg23291#msg23291 date=1241272940]
      İbni Hazm bu rivayeti kaydettikten sonra kaydettiği rivayetin yalan olduğunu söylüyor (وهذا هو الكذب الموضوع). Bunu söylerken rivayetin senedinde yer alan Velid ibni Cemaa'nin güvenilir olmadığını yazıyor. Ravîlerden Velid ibni Cemaa hariç tamamını güvenilir bulmasına rağmen senette bu adamın bulunmasını göz önüne alıp rivayeti mevzu olarak nitelendirmiştir.
      [/quote]

      [quote author=Ebul Fazl link=topic=4094.msg23292#msg23292 date=1241273078]
      Evet İbni Hazm El Mualla adlı kitabında Suikast olayını kimlerin tertiplediğini kaydetmiştir.Ve bu olayın senedinde bulunan tüm kişileri güvenilir bulduğu halde sadece Velid ibni Cemaa adlı kişiyi güvenilir bulmadığı için bu rivayeti red etmiştir.

      Peki kimdir bu Velid ibni Cemaa ?
      Gerçekten güvenilmez birimidir?

      [/quote]

      [quote author=Ebul Fazl link=topic=4094.msg23293#msg23293 date=1241273131]
      Velid ibni Cemaa hakkında İbni Maun ve Uclî "sıka" demişler:
      9362 - الوليد بن جميع [ د ، ت ، س ، م ] . هو ابن عبدالله بن جميع الزهري الكوفى
      وثقه ابن معين ، والعجلي

      [/quote]

      [quote author=Ebul Fazl link=topic=4094.msg23294#msg23294 date=1241273170]
      Ebu Hatim onu "sulahil hadis" olarak tanıtmış:وقال أبو حاتم : صالح الحديث
      [/quote]


      [quote author=Ebul Fazl link=topic=4094.msg23295#msg23295 date=1241273231]
      Aynı zamanda Velid ibni Cemaa, İmam Müslim'in de güvendiği ve bazı senetlerinde adını bulundurduğu ravîlerden. Hemen Sahih-i Müslim, Cilt 4, Sayfa 11'den bir örnek:نا زهير بن حرب، نا أحمد الكوفي، نا الوليد بن جُمَيع، نا أبو
      الطفيل، قال: كان بين رجل من أهل العقبة وبين حذيفة ما يكون بين الناس، فقال: انشدك الله كم كان أصحاب العقبة؟ فقال له القوم: أخبره إذ سألك. قال ـ يعني حذيفة ـ: كنّا نخبر أنّهم أربعة عشر، فإن كنت فيهم فقد كان القوم خمسة عشر، وأشهد بالله أنّ اثني عشر منهم حرب لله ولرسوله ويوم يقوم الأشهاد، وعذر ثلاثة ; قالوا: ما سمعنا منادي رسول الله صلّى الله عليه [ وآله ] وسلّم ولا علمنا بما أراد القوم

      [/quote]

      [quote author=Ebul Fazl link=topic=4094.msg23296#msg23296 date=1241273308]
      Yine Velid ibni Cemaa için El Mizzi, Tehzibül Kemal, Cilt 7, Sayfa 474'te şunları nakletmiş:الوليد بن عبـد الله بن جميع الزهري الكوفي، والد ثابت بن عبـد الله بن جميع، وقد ينسـب إلى جدّه أيضاً. ثمّ نقل عن أحمد بن حنبل وأبي داود قولهما فيه: لا بأس. وعن يحيى بن معين: ثقة ـ وزاد مصحّح الكتاب حكاية الدارمي عن يحيى بن معين ذلك عن ابن محرز، وزاد: مأمون مرضي ـ وكذلك عن العجليّ. وقال أبو زرعة: لا بأس به. وقال أبو حاتم: صالح الحديث. وقال عمرو بن علي: كان يحيى بن سعيد لا يحدّثنا عن الوليد بن جميع فلمّا كان قبل موته بقليل حدّثنا عنه. وذكره ابن حبّان في كتاب الثقات، روى له البخاري في الأدب، والباقون سوى ابن ماجة
      (Yukarıdaki yazıya göre Ahmed bin Hanbel ve Ebu Davud "onda sorun yoktur" diyor. Yahya ibni Maun "sıkadır" diyor. Ebu Zar'a "sorun yoktur" diyor. İbni Hibban onu sıka ravîler arasında sayıyor ve İmam Buharî ondan bir hadis nakletmiş.)

      [/quote]

      [quote author=Ebul Fazl link=topic=4094.msg23297#msg23297 date=1241273385]
      İbni Hacer Askalâni'nin Tekrib-i Tehzib adlı eserinde Velid ibni cemaa için "sadık" demiştir.
      [/quote]
      En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 06.08.2020, 01:08.
      Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
      İmam Ali (a.s)

      Yorum


        #4
        Ynt: İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi

        Hudeyfe kardeşim anlayacağın seninle farklı şeyleri konuşmuyoruz,aynı şeyleri konuşuyoruz senin buraya aktardığının daha fazlası forumda paylaşılmıştır.
        Hatta ben bu rivayetlerin tamamını bundan yaklaşık 8 ay önce şuan Dokuz eylül üniversitesi amerikan dili ve edebiyatı okuyan bir kardeşimizden almıştım ve bana bunların hepsini tek tek kontrol ettiğini ve hepsinin aynen kaynaklarda geçtiğini söylemişti.
        Zaten sende aynen tasdik etmişsin.

        " İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi " diye başlık açmışsın Allah razı olsun isabet olmuş.
        Buarada bende Ebul fazl kardeşimin daha önceden açtığı benimde delil olarak kullandığım rivayet ve kaynakların aynen tasdik edildiğini gördüm bu beni mutlu etti.
        Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
        İmam Ali (a.s)

        Yorum


          #5
          Ynt: İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi

          [quote author=mikdat bin esved link=topic=9598.msg61475#msg61475 date=1258185197]

          Buarada bende Ebul fazl kardeşimin daha önceden açtığı benimde delil olarak kullandığım rivayet ve kaynakların aynen tasdik edildiğini gördüm bu beni mutlu etti.[/quote]

          Doğrusunu söylemek gerekirse, yıllardır tanıdığım, ilmi anlamda, hem kendisine hemde araştırmalarına son derece güvendiğim Hudeyfe kardeşimin, Ebul Fazl ve Mikdat bin Esvedin bu konusunu tasdik etmesi benide son derece mutlu etti.

          Allah razı olsun Hudeyfe kardeşim.

          Yorum


            #6
            Ynt: İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi

            SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHLİ-BEYTE

            Sayın Mufazzal ve Mikdat bin esved açıklamalarınız için teşekkür ederim.

            Bir diğer kaynağa geçmeden önce ana kaynaklardan araştırma yaptıktan sonra inş buraya yazarım.
            En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 06.08.2020, 01:08.
            EY AZİZAN, BİZ KAR-ZARAR HESABI YAPMAKSIZIN SEVGİ'YE TESLİM OLUR SELAMA ERERİZ. KİM NE DERSE SÖYLESİN, SEVDİM ALİ'Yİ. KAR-ZARAR http://www.nuvezan.com/

            Yorum


              #7
              Ynt: İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi

              SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHLİ-BEYTE

              http://www.velayet.com/index.php?topic=6133.0 Bu başlıkta sayın Eimmeddin'in 2 nolu yanıtında şunları delil olarak sunmuş.

              Halife (Ömer bin hattap) Ebu Hureyre’ye; “Ey Allah’ın düşmanı! Seni Bahreyn’e vali olarak gönderdiğimde ayağında ayakkabın bile yoktu; şimdi asil atların ve 600 dinarlık malın olduğunu duydum. Bunları nereden aldın?” diye sordu. O da cevaben; “Bunlar halkın hediyeleriydi. Onları çalıştırdım, elimdekiler onlardan elde ettiğim kârlardır.” dedi. Ömer yerinden kalkıp onu o kadar kırbaçladı ki sırtından kan akmaya başladı. Sonra, Bahreyn’de biriktirdiklerinden 10 bin dinar alıp Beyt’ul- Mal’a vermelerini emretti. Ömer, sadece kendi halifeliği zamanında değil, Resulullah’ın zamanında da Ebu Hureyre’yi yere düşene kadar dövdü. (İbn-i Mes’ud “Tabakat”ın 4. cildinin 90. Sayfasında, İbn-i Hacer Askalani “İsabe”de ve İbn-i Abdurabbih “Ikd’ul- Ferid”in 1. cildinde)


              Halife Ömer onu kırbaçlayıp dövdü. Resulullah (s.a.a.)’dan hadis nakletmesine engel olarak dedi ki: “Peygamber’den çok hadis naklediyorsun. Ondan taraf yalan söylemeye layıksın (yani senin gibi şahsiyetsiz biri Peygamber’in adına yalan söyler ancak.) Peygamber’den hadis nakletmeği terk etmelisin. Yoksa seni ya Devs’a gönderirim ya da Buzinelerin yanına." (İbn-i Asakir “Tarih-i Kebir”de, Muttaki “Kenz’ul- Ummal”ın 239. sayfasında)
              Mesajında İbn-i Ebil Hadid’ten de deliller getirmiş ama İbn-i Ebil Hadid Mutezili şeyhi olduğundan dolayı araştırma gereksimi hissetmedim.
              Yukarda beyan edilen kaynaklar

              Tabakat_ı İbn-i S’ad
              İbn-i Hacer Askalani “İsabe
              İbn-i Abdurabbih “Ikd’ul- Ferid”in
              İbn-i Asakir Tarih-i Kebir
              Muttaki Kenzul Ummal

              Yukarda adı geçen kaynakların bazılarını buldum ama daha araştırmadım sadece İbn-i Asakit’in Tarihi Kebiri varmı yokmu bilmiyorum benim bildiğim ve birkaç baskısını bulduğum İbn-i Asakir’in Fi Tarih-i Dımeşg adlı tarih kitabıdır. Eğer kast ettiğiniz bu ise lütfen yazarmısınız. Bide hangi baskı?

              Beyrut baskısı
              Medine : el-Câmiatü’l-İslâmiyye baskısı
              Ve Fransızca baskısını buldum ki benim Fransızcam yok.
              EY AZİZAN, BİZ KAR-ZARAR HESABI YAPMAKSIZIN SEVGİ'YE TESLİM OLUR SELAMA ERERİZ. KİM NE DERSE SÖYLESİN, SEVDİM ALİ'Yİ. KAR-ZARAR http://www.nuvezan.com/

              Yorum


                #8
                Ynt: İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi

                İbni hazm "el muhalla" adlı kitabının 11.cilt sayfa 224'te resulullha suikast girşimini aktarmıştır.
                Ancak İbni hazm bu rivayeti ravilerden Velid ibni Cemaa yüzünden red ediyor.
                Yani İbni hazmın bu rivayeti tek red ediş gerekçesi ravilerden Velid ibni Cemaa'ya güvenmemesidir.Zaten İbni hazm başkada bir delil sunmamıştır.

                Olayı toparlarsak

                1-İbni hazm Resulullaha suikast yapıldığına dair rivayeti nakletmiştir.
                2-Bu rivayeti sadece ve sadece ravi Velid ibni Cemaa'ya güvenmediği için red etmiştir.
                3-Raviye güvensizliği dışında başka hiç bir gerekçe sunmuyor.


                Peki gerçekten ehli sünnet nezdinde ravi Velid ibni Cemaa yalancı birisi mi?
                Güvensiz birisi mi?

                HAYIR HAYIR HAYIR.

                İbni Maun ve Uclî bu ravi için "sıka" diyor.
                Ebu Hatim onu "sulahil hadis" olarak tanıtmış.
                İmam Müslim ona güveniyor ve hadis naklediyor.
                İbni Hacer Askalâni'nin Velid ibni cemaa için "sadık" diyor.
                Ahmed bin Hanbel ve Ebu Davud "onda sorun yoktur" diyor.
                Yahya ibni Maun "sıkadır" diyor.
                İbni Hibban onu sıka ravîler arasında sayıyor.
                İmam Buhari bu raviden hadis naklediyor.

                Dahası ne?

                buyrun kapı gibi deliller ortadadır.
                Velid İbni cemaa ehli sünnet nazarında son derece güvenilir sağlam bir ravidir.

                haliyle bizimde bu kadar sağlam adledilen bir ravinin rivayetini kaynak olarak sunmamızda bir sorun olmasa gerek.
                Bir bardak suda fırtına koparmaya gerek yok.İbni hazm bu rivayeti nakletmiştir.naklettiği ravide son derece güvenilirdir ve dolayısıyla bu rivayet kesinlikle doğrudur.

                Sonuç olarak biz rivayetleri yada kaynakları işimize geldiği için değil sağlamlığına emin olduğumuz için kullanıyoruz.
                Ehli sünnetin bir çok alimide bizi tasdik etmiştir.Bu konuda
                .
                Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
                İmam Ali (a.s)

                Yorum


                  #9
                  Ynt: İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi

                  bu konu sünnilere göre aslında ispatlanmış olmaz. İbn Hazm sünni kabul edilmiyor. zahirilik diye bağlısı kalmamış bir mezhep kurucusu sayılıyor. Ancak sünnilere ispatlanamamış olması olayın uydurma olduğu anlamına da gelmez.

                  peki sünnilere gören neden ispatlanmış sayılmaz, çünkü bu hadis kütübü sitte kaynaklarında geçen bir hadis değil. aslında sünnilere göre de yabana atılacak bir rivayet sayılmamalıdır. çünkü sünniler her ne kadar İbn Hazmı sünni kabul etmese de, tüm hadislerin sünni hadisçilerce aktarıldığını kabul etmezler. yani sünni hadisçilere göre de kütübü sitte dışındaki kitaplarda sahih hadisler bulunabilir.

                  nitekim kütübü sitte derleyicilerinden birine deniyor ki "siz aslında Resul s.a.a.'in sünnetine hizmet için yaptığınız bu hadis toplama işinde iyi yapmadınız. O hazretin sünnetine kötülük ettiniz. çünkü sizin de kabul ettiğinize göre tüm sünnetin tamamını kapsayacak şekilde tüm hadisleri toplamadınız. şimdi biz bidatçilere sünneti anlatan bir hadis göstersek, bunlar bize sizin sahih kitaplarınızda bu hadis geçmiyor diyecek ve bu sünneti inkar edecektir"

                  her ne kadar bu söz 6 hadis kitabından biri için söylenmiş, onda olmayan hadisler diğer 5 kitapta kayda alınmış olma ihtimali olsa da, aslında olmama ihtimalini de barındırır. yani kütübü sitte hadis toplayıcıları tüm sahih hadisleri topladık, bizim kitaplarımız dışında sahih hadis yoktur dememekle, bu tür rivayetlerin de sahih olabileceğini aslında kabul etmiş olurlar. iş bundan sonra bu kitapları yazanların ve ravilerinin sağlam sayılmasına kalmaktadır.

                  İbn Hazm sağlam kabul edilmez sünnilerce. Bu yüzden mezhebi sünni mezhep olarak görülmez.

                  Mikdat kardeşim Acaba bu rivayeti araştıran alimimiz rivayetteki diğer ravilerin ve İbn hazm'ın sünniler nezdindeki görüşlerine de yer vermiş midir? bu rivayeti sünnilerin kabul etmeyeceği açıktır ancak biz kendimiz için bu rivayete nasıl bakacağız. ve onlar için de tüm delilleri kati olarak ortaya koyabilecek miyiz. yoksa sadece böyle bir ihtimal bile var deyip sünnilere bunu aktaracağız?

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi

                    Burada konu ne İbni Hazmın güvenilirliği
                    ne ibni hazmın sünni sayılıp sayılamayacağı
                    Nede ehli sünnet nezdinde ibni hazmın konumu.

                    Hudeyfe kardeş aktarılan rivayetler bu kaynaklarda geçiyor mu?
                    Geçiyorsa doğru mu? geçiyor diye bir başlık açmıştır.

                    Bu rivayet İbni hazmın kitabında geçiyor mu?
                    EVET tastamam geçiyor.

                    O zaman mesele ne?

                    Bu rivayet bence doğrudur.
                    Bakın bence doğrudur diyorum.Sizce yanlış olabilir o sizin sorununuz.
                    Ben bu rivayeti kabul ediyorum,kaynak olarak sunuyorum.
                    Raviside diğer sünni alimlerce tasdik edildiği için kaynak olarak sunmamda hiç bir behis yoktur.
                    Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
                    İmam Ali (a.s)

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi

                      bir rivayetin bir kitapta geçmiş olması rivayetin içeriğinde geçen konunun ispatına yeterli delil değildir. Resul s.a.a. o kadar sahipsiz değildi. bu büyük bir olaydır. böyle bir olayın gizli kalması mümkün görünmez. yankıları büyük olur. Olayın büyüklüğüne oranla çok kitapta geçmesi gerekir. Şii kaynaklarda böyle bir rivayet var mıdır?. Gerçekten de bu şahıslar Fahri kainat efendimiz s.a.a.e suikast düzenlemişler midir?

                      ben bunu merak ettim...

                      bu olay sadece Zahiri İbn Hazm'ın kitabında mı geçer?

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi



                        Hz. Peygamber'e (s.a.a) Suikast Girişimi


                        Hz. Peygamber (s.a.a) ve Müslümanlar Tebük'te on küsur gün kaldıktan sonra Medine'ye dönmek üzere yola çıktılar. Bu yolculuk sırasında Allah'a ve Peygamber'e inanmamış olan bir grup, şeytanın tahrikine kapılarak Resulullah'a (s.a.a) suikast düzenlemeyi kararlaştırdı. Bu menfur eylemi Peygamber'in devesi yanlarından geçerken onu ürküterek Resulullah'ı yakınlardaki bir vadiden aşağı atmasını sağlamak suretiyle gerçekleştirmeyi plânladılar.

                        Ordu Şam ile Medine arasında yer alan bir geçide vardığında Hz. Peygamber askerlerine: "İçinizde vadinin tabanı boyunca yol almak isteyenler varsa, orası sizin için daha geniştir." dedi. Bunun üzerine askerler vadi tabanı boyunca yol almayı tercih ederlerken, Resulullah'ın kendisi geçit yolundan gitmeyi uygun gördü. Devesini önden Ammar b. Yasir çekerken, arkadan onu Huzeyfe b. Yeman güdüyordu. Hz. Peygamber (s.a.a) bu sırada ay ışığında yüzleri örtülü ve kuşku uyandırıcı bir hareket tarzı ile peşinden gelen birkaç atlıyı fark etti. Onlara kızarak kendilerine yüksek sesle bağırdı ve Huzeyfe'ye binek hayvanlarının yüzlerine elindeki kamçı ile vurmasını emretti. Bunun üzerine adamlar korkuya kapıldılar, Hz. Peygamber'in (s.a.a) içlerinde gizledikleri hain plânı sezdiğini anladılar. Bu korku ile insanlar arasına karışarak kimliklerinin ortaya çıkmamasını sağlamak için geçit yolundan ayrılıp hızla gözlerden kayboldular.

                        Huzeyfe bu canilerin binek hayvanları aracılığı ile kim oldukları belirlendikten sonra üzerlerine gönderilecek kişiler eli ile öldürülmelerini Resulullah'tan (s.a.a) istedi. Fakat rahmet peygamberi olan Resulullah onları affetti ve işlerini yüce Allah'a havale etti.



                        Eğer Ehl-i Sünnet Kur’ân’ın muhkem ayetlerinde biraz düşünecek olsalardı onu, münafıkların zikri ve Peygamber (s.a.a)’in onlardan eziyet görmesiyle dolu bulurlardı. Tevbe suresinde onların (münafıkların) rezaletleri hakkında nazil olan ve Ahzab suresinde olanlardan söz edilen ayetler, bu konunun anlaşılması için yeterlidir:
                        “Münafıklar sana geldiklerinde: Şahitlik ederiz ki sen Allah’ın Peygamberisin derler. Allah da bilir ki, sen elbette O’nun Peygamberisin. Allah, münafıkların kesinlikle yalancı olduklarını bilmektedir.”[1]

                        “Ve o zaman, münafıklar ve kalplerinde hastalık (iman zayıflığı) bulunanlar: ‘Meğer Allah ve Resulü bize sadece kuru vaatlerde bulunmuşlar’ diyorlardı.”[2]
                        Ashabın nifak ölçüsünü bilmek için şu ayete bakmamız yeterlidir. Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
                        “Medine halkından bir takım münafıklar vardır ki, münafıklıkta maharet kazanmışlardır. Sen onları bilmezsin, biz biliriz onları.”[3]

                        “And olsun onlar önceden bir fitne çıkarmak istemişler ve sana nice işler çevirmişlerdi. Nihayet hak geldi ve onlar istemedikleri halde Allah’ın emri yerini buldu.”[4]
                        “Başaramadıkları bir şeye (Peygambere suikast yapmaya) da yeltendiler. Ve sırf Allah ve Resulü kendi lütuflarından onları zenginleştirdiği için öç almaya kalkıştılar.”[5]

                        Kim bu ve buna benzer ayetler üzerinde biraz düşünecek olursa, o zamanda münafık ve vaziyetleri belli olmayan bir takım insanların olduğunu az çok anlayacaktır. Bu durum şüpheli olduğundan, adil oldukları bir bir ispatlanıncaya kadar tüm sahabenin hadisinden uzak durmak gerekir.




                        [1] - Münafikun / 1.


                        [2] - Ahzab / 12.


                        [3] - Tevbe / 101.


                        [4] - Tevbe / 48.


                        [5] - Tevbe / 74.



                        SUİKAST GİRİŞİMİNİN geçtiği kaynaklar ;

                        İbni Hazm, el Muhalla'sında, Cilt 11, Sayfa 224'te isimleriyle zikredilmiştir.
                        (Ebubekir, Ömer, Osman, Talha ve Sa'd bin Ebu Vakkas, Tebük'te Rasulullah'ı öldürmeye kalktılar)

                        El Beyhakî, Sünen-i Kübra, Cilt 8, Sayfa 198
                        Megaziyi Vakidî, Cilt 3, Sayfa 1042-1043
                        Sire-i Halebî, Cilt 3, Sayfa 16
                        İbn Kesîr, El Bidaye Ve'n-Nihaye, Cilt 5, Sayfa 86-91. *isimsiz zikredilmiştir.**




                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi

                          SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHLİ-BEYTE

                          Konu nerden nereye geldi.

                          Ben burda ne Tebük seferi dönüşünde kimlerin süikast düzenleyip düzenlemediği konusunun ne derdindeyim nede bunun için bu başlığı açmadım.

                          Burda sitede verilen kaynağın hata olduğunu beyan edip yazdım ve gereken açıklamayıda bu kaynağı veren kişi yaptı ve nokta.

                          İzninizle diğer verilen kaynağa geçebilirmiyim?
                          EY AZİZAN, BİZ KAR-ZARAR HESABI YAPMAKSIZIN SEVGİ'YE TESLİM OLUR SELAMA ERERİZ. KİM NE DERSE SÖYLESİN, SEVDİM ALİ'Yİ. KAR-ZARAR http://www.nuvezan.com/

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi

                            Hudeyfe kardeş, söz konusu rivayetle ilgili aşağıda verdiğim linklere bakmakta da yarar vardır. Tam sizin aradığınız konular ve cevapları: )


                            http://www.valiasr-aj.com/fa/searchmain.php

                            مناظرات


                            # عنوان: مناظره با استاد حمدان از اساتيد وهابي دانشگاه ام القري، بمكة المكرمة -1
                            نظريّة عدالة الصحابة وأصحاب العقبة الذين أرادوا قتل النبي(ص)

                            # عنوان: مناظره با استاد حمدان از اساتيد وهابي دانشگاه ام القري، بمكة المكرمة -2
                            أبا بكر وعمر وعثمان وطلحة وسعد بن وقّاص أرادوا قتل النبي (ص) ، وإلقاءه من العقبة في تبوك » . ثمّ يستطرد

                            # عنوان: مذاكره با دكتر حمدان الغامدي
                            وعمر وعثمان وطلحة وسعد بن أبي وقّاص أرادوا قتل النبي(ص) وإلقاءه من العقبة في تبوك&quot. ثمّ يقول بأنّ هذا من

                            # عنوان: ديدار با شيخ محمد بن جميل زينو
                            وعمر وعثمان وطلحة وسعد بن أبي وقّاص أرادوا قتل النبي(ص) وإلقاءه من العقبة في تبوك&quot. ثمّ يقول بأنّ هذا من



                            http://www.valiasr-aj.com/fa/page.ph...at&id=2#30

                            مشاركة الخلفاء في اغتيال النبي (ص) علي رأي ابن حزم

                            وفي هذه الأثناء قام أحد الطلبة قائلاً :

                            إسأل الدكتور سؤالك الذي سالته البارحة للشيخ محمد جميل زينو ، كي يجيب علينا بجوابه الكافي .

                            فقلت : أورد ابن حزم في كتابه المحلي : « إنّ أبا بكر وعمر وعثمان وطلحة وسعد بن وقّاص أرادوا قتل النبي (ص) ، وإلقاءه من العقبة في تبوك » .

                            ثمّ يستطرد قائلاً بأنّ هذا من موضوعات وليد بن جُميع وهو ضعيف وهالك ، والحال أنّ أرباب الرجال من العامّة قد وثّقوه .

                            فقال : إنّ ابن حزم ليس بثقة ولا اعتبار بنقله .

                            قلت : إنّه يروي وينقل .

                            قال : علي أيّة حال فلا عبرة بروايته .

                            قلت : لقد وثّقه أغلب علماء السنة ويعتبرون كلامه « قد وثقه الذهبي قائلاً : ابن حزم ، الإمام الأوحد ، البحر ، ذو الفنون والمعارف ... ورزق ذكاء مفرط ، وذهناً سيّالاً وكتباً نفيسة كثيرة ... فإنّه رأس في علوم الإسلام ، متبحّر في النقل ، عديم النظير ... . سير أعلام النبلاء : 18 / 184 .

                            وشهد له بالصدق والأمانة والديانة والحشمة والسؤدد كما في العبر : 3 / 239 .

                            قال الشيخ عزّ الدين بن عبد السلام : وكان أحد المجتهدين ، ما رأيت في كتب الإسلام في العلم مثل المحلي لابن حزم ، قال الذهبي بعد نقله هذا : لقد صدق الشيخ عزالدين . . . . سير أعلام النبلاء : 18 / 193 .

                            وقريب من هذا عن السيوطي في طبقات الحفاظ : 436 .

                            قال الزركلي : ابن حزم : عالم الأندلس في عصره ، وأحد أئمّة الإسلام ، كان في الأندلس خلق كثير ينتسبون إلي مذهبه ، يقال لهم : « الحزميّة » . الأعلام : 4 / 254 .

                            قال الدكتور حمدان : هوليس من أهل المذاهب الأربعة وهو ظاهريّ المذهب ، ولا عبرة بكلامه .

                            اصرار الدكتور علي التواصل

                            وفي هذه الاثناء قاربت الساعة الثالثة بعد منتصف الليل ، وانتهت الجلسة ، واصر الدكتور علي التواصل وقال اكتب لي اسئلتك وساجيب عنها بالفاكس علي عنوانكم ..
                            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: İhtilaflı Konulara Delil olan Kaynakların İncelenmesi

                              İbni Hazm'ın kitabında YANLIŞTIR diye geçen rivayet sizce doğru ise, "Al sana kapı gibi kaynak, İbni Hazm'ın El-Muhalla'sı" diyemezsiniz. Bu rivayetin asıl geçtiği yeri bulursunuz. Bunu yapamıyorsanız, yani İbni Hazm'ın aldığı yeri bulamazsanız -ki bu da olabilir- bu istisnai bir konudur. Bu kitap bu konuda kaynak olarak gösterilemez. İslam tarihinde belkide bir çok konu bu şekilde kasıtlı olarak veya olmayarak nesilden nesile aktarılamamış olabilir. Ama aranızda imani konularda bile ihtilaf olan birine bunu kaynak olarak gösterirseniz ve karşınızdaki de bunun farkına varırsa size yapacağını bilir. Burada ypa size yapmamış. Ama bilseydi bir hayli uğraşırdınız.

                              Burada kasıt nedir anlayamıyorum. Ama bariz olarak belli olan bir konu neden bu kadar uzatılıyor onu da anlayamıyorum. Bu rivayetin doğruluğu yanlışlığı değil konu. Bu rivayetin doğruluğunun delili El-Muhalla değil. Bu rivayetin doğruluğunun delili başka bir kitap olabilir. Ama El-Muhalla değil.

                              Zaten Hudeyfe bu kitapta geçmediğini söylemedi. Ama yazar bu görüşe katılmıyor dedi...
                              Konunun İbni Hazmın kitabında geçmesi belge olması açısından yeterlidir. Çünkü konunun doğruluk ve yanlışlığının ölçüsünü belirleyecek olan İbni Hazm değildir.
                              Eğer konu ehli sünnet açısından ele alınacaksa, İbni hazmın doğru değildir yargısının geçersiz olması lazım. Çünkü konuyu rivayet eden ravi diğer ehli sünnet alimleri tarafından sika, güvenilir kabul edilmişken, ehli sünnetten sayılmayan zahiriyyenin imamı İbni Hazm tarafından ravi güvenilir kabul edilmeyip hadise mevzu sayılmıştır.
                              Ehli Sünnet alimlerince sahih kabul edilen bir konu Zahirilerce mevzu sayılınca bir ehli sünnet zahiriyyeyi mi esas alacak yoks a ehli sünneti mi?
                              Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                              Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X