Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

    İlk üç halife hz.aliden üstündür diyor hazret muaviye diyor yezide lanet caiz değil diyor. şia hak değildir diyor daha ne diyecek ki...bir şii nasıl böyle bir adamı üstad edinsin.akıl alacak iş değil.

    Yorum


      Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

      hocam nereden başlasam cevaplamaya bilmiyorum. baştan sona zanlarla dolu bir yazı.

      neyse, bismillah her hayrın başıdır diyelim ve başlayalım.

      bu topraklarda sadece ehl-i beyt değil kurulan sistem sayesinde yetişen yeni nesil İslam'ı bilmeycek halde idi. o dönemleri ve yapılanları ne olur bir daha gözden geçirin. tüm gayretlerini sünniliğin açıklarını gizlemeye değil aksine vahdeti sağlamaya ve sünnilerin kemikleşmiş bakışlarını kırmaya çalıştı ki siz bunu zaten kabul etmiyorsunuz.

      Allahı bilmeyene ve unutana Allah'ı hatırlatmak nasıl beyhude olur. Allah'ı hatırlamayan Resululü, ve ehli beyti nereden bilecek? düşünü kü bu topraklarda insanların düştüğü durum budur. insanların gönlündeki İmanı yıkmaya çalışan sisteme karşı yapılacak ilk şey o imanı korumaktır. bu ilk adımdır ki Bediüzzaman bunun için uğraşmıştır.

      yeni devlet Bediüzzamanı kendini yıkacak gençler yetiştirsin diyemi kullanmıştır? hem siz bunu nerden çıkarıyorsunuz? insalardan toplumdan arındırılma çabalarından mı, zehirlenmelerinden mi, yargılanmalarından mı, sürgünlerinden mi? mahkemeye karşı "sizin kanunlarınız keyfi küfri, cebri kanunlardır" demesinden mi? yine sizin bizim hocalarımız derken dahi bir üst perdeden konuştuğunuz şahısların "biz o dönemin siyasi ve inkılabi anlamda Hizbullahı idik" dediklerini de nerden bileceksiniz? o dönemin gazetlerine bir bakın hele hele diyarbakır nurcularının tavırlarına bir bakın neler oluyormuş? kaldı ki "belki birileri vardı" demişsiniz. kim vardı? neden sizin dediğiniz gibi açıkça ehli beyt mektebinden bahsetmiyordu bu sünni topluma? ve neden en azından bediüzzaman kadar bu sistemle mücadele etmemişti? zanna değil tarihe göre hüküm verin.

      evet ister inanın ister inanmayın bizzat risalelerden tanımışlardır. çünkü böyle bir hareketin beklentisi içindeydiler. üstelik sizin dediğiniz gibi ehli beyt düşmanı olan şia düşmanı olan birinin yıllarca takipçisi olanlar İslam İnkılabı daha oluş sürecindeyken onu takip edip İnkılap gerçekleştiğinde hiçbir taassuba kapılmadan nasıl ona ram oldular?

      sevip sevmemek her kulun kendi ihtiyarındadır. ama düşman addetmek işte bu yanlıştır diyoruz. sevmeyip tahkir de etmeyebilirsiniz.

      iyi de biz risaleleri terk etmedik ki. sadece onları bu rejimin uşaklarının istediği gibi değil hakkın gerektirdiği gibi okuyoruz. ayrıca Bediüzzaman masum değildir ki bizler her hatasını kabullenelim. İnkılabı müjdelediği sözünü bir daha okusanız zaten gelecek zatların kendisinden üstün olduğunu ve onlara zemin hazırlamakla (imanı koruyarak) hizmet etmesi gerektiğini söylediğini görürüsünüz zaten.

      bahsettiğiniz nesillerin beslenme kaynağı risaleler değil onların çarpık yorumlarıdır. bu bahsettiğiniz nesiller daha bediüzzaman düşman olan ve ona hayatı zindan eden bu sistemi bile tanıyamamışlardır. bu her hareketin yaşadığı bir tehlikedir. Resulullah tan sonrasını hatırlayın. düşün Peygamberden sonra üstelik aralarında İmam varken bile müslümanlar sapabilmişse bediüzzamandan sonra hayli hayli saparlar.

      biz kimseyi risalelere çağırmıyoruz. elbetteki ehl-i beyte ve velayeti fakihin yoluna çağırıyoruz. ama bunu yaparken risaleyi veya yazarını yaşantısını ve dönemini göz ardı ederek dışlamıyor hatta neredeyse tekfir etmiyoruz.

      bediüzzaman döneminde bu topraklarda bir imam yaşamıyordu. hatta imamlardan feyz almış biri bile ortalıkta yoktu. varsa da kendini gizliyordur. bu yüzden bediüzzaman kimseyi imamlardan uzaklaştırmamış aksine ehli beytten haberlei olmayanlara hatta yolundan saptırılmış olan alevilikten dolayı kin besleyenlere ehlibeytin adını hatırlatmıştır en azından.
      KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

      Yorum


        Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

        [quote author=Musavi link=topic=10860.msg116736#msg116736 date=1296508546]
        İlk üç halife hz.aliden üstündür diyor hazret muaviye diyor yezide lanet caiz değil diyor. şia hak değildir diyor daha ne diyecek ki...bir şii nasıl böyle bir adamı üstad edinsin.akıl alacak iş değil.
        [/quote]

        musavi bediüzzamanın her sözüne katılmayacağımız hem Mehmet abi hem ben size söyledik. biz onun bu sistemdeki mücadelesini ve cehalet içinde ellerindeki imanı dahi yitirecek olan bu taasup sahibi toplumdaki gayretlerini benimsiyoruz.

        KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

        Yorum


          Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

          bizde hayrettin karamanın her sözünü kabul etmemiştik sadece hakkı söyşeyen güzel bir yazı vardı.ama siz yazı hakkında konuşmak yerine karamana saldırmaya başladınız...oysa burda onu müçtehit kabul eden yok...sadece son dediklerinin önemli bir nokta olduğunu belirttik.

          Yorum


            Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

            [quote author=Musavi link=topic=10860.msg116740#msg116740 date=1296510059]
            bizde hayrettin karamanın her sözünü kabul etmemiştik sadece hakkı söyşeyen güzel bir yazı vardı.ama siz yazı hakkında konuşmak yerine karamana saldırmaya başladınız...oysa burda onu müçtehit kabul eden yok...sadece son dediklerinin önemli bir nokta olduğunu belirttik.
            [/quote]

            bahsettiğiniz şahıs ölmüş muaviyeyi dışlarken yaşayan muaviyelerden nemalana bir şahıstır. biz bunu belirttik.

            oysa bediüzzaman çağın yezidlerinin yüzüne karşı hakkı haykırmıştır. aradaki fark budur.
            KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

            Yorum


              Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

              [quote author=hatt-ı imam link=topic=10860.msg116741#msg116741 date=1296510255]
              [quote author=Musavi link=topic=10860.msg116740#msg116740 date=1296510059]
              bizde hayrettin karamanın her sözünü kabul etmemiştik sadece hakkı söyşeyen güzel bir yazı vardı.ama siz yazı hakkında konuşmak yerine karamana saldırmaya başladınız...oysa burda onu müçtehit kabul eden yok...sadece son dediklerinin önemli bir nokta olduğunu belirttik.
              [/quote]
              ...

              bahsettiğiniz şahıs ölmüş muaviyeyi dışlarken yaşayan muaviyelerden nemalana bir şahıstır. biz bunu belirttik.

              oysa bediüzzaman çağın yezidlerinin yüzüne karşı hakkı haykırmıştır. aradaki fark budur.
              [/quote]

              Adalet partisine övgülerini okumadınız o zaman

              Yorum


                Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                yahu o bahsettiğiniz adalet partisi bediüzzamanı ölümüne kadar sürgünde tutan değilmi? Ehli beyt imamları da yeri geldiğinde saltanat sahiplerine nasihatlerde bulunmuştur.

                bunu da öyle düşünemezmisin. müslümanların içinde bulundukları şartları düzeltmek amacı ile münafığın şerrinden korunmak için bu tavrı sergilemiştir. yoksa ondan namalanmamış ve sürgünleride, hapisleri de sona ermemiştir. hatta cesedini dahi ortadan kaldırmışlardır.

                neyse artık yarın devam edeli hakkınızı helal edin.
                KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

                Yorum


                  Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                  helal olsun iyi geceler

                  Yorum


                    Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                    "bu topraklarda sadece ehl-i beyt değil kurulan sistem sayesinde yetişen yeni nesil İslam'ı bilmeycek halde idi. o dönemleri ve yapılanları ne olur bir daha gözden geçirin. tüm gayretlerini sünniliğin açıklarını gizlemeye değil aksine vahdeti sağlamaya ve sünnilerin kemikleşmiş bakışlarını kırmaya çalıştı ki siz bunu zaten kabul etmiyorsunuz.

                    evet kabul etmiyoruz çünkü bunlar gerçekler değil. Gerçekler herkes tarafından görülür. Ehlibeytin inkar edilemediği gibi. düşmanları bile Ehlibeytin hakikat olduğunu itiraf ediyorlar.. çünkü objektif kriterlere sahip. Ama Said konusunda böyle bir delil yok. Tersine onun aleyhine deliller bitmez tükenmez hazine gibi. Sizse geçmişteki Said sevdanızı temizleyememişsiniz ve bu bir virus gibi size hala zarar vermekte ama bu sevginiz bunu görmenize engel olmaktadır. Nasıl Said sevgisi ki bu şu an çok sevdiğiniz davanıza bile zarar vermekteyken hala daha Saidi ve risalelerini savunmaktasınız..Allah'ın izniyle şu anki Velayeti fakih inancınıza ve davanıza nasıl zarar veriyor bi iznillah bunu anlatmaya çalışacağım.. Yoksa bizim Saidden nefretimiz kuru kuruya değildir.

                    yukardaki paragrafta Saidin bir zamanlar Allah'ın bile inkar edildiği dönemde Ehlibeyte karşı çok katı olumsuz inanç şartları içinde muaviyeye hz diyerek bir şeyler yapmaya çalıştığını söylüyorsunuz..

                    Bu sizin şartlanmışlığınızdan kaynaklanmaktadır. şayet böyle olmasaydı şu an Saidi savunup risalelerinin reklamını bırakmanız gerekirdi. Çünkü artık dediğiniz katı durumlar geride kalmıştır. Saidin zorbalık dönemlerinde Ehlibeyti anlatamadığı ve Muaviyeye hz. dediği şartlar artık geçmiştir. Ama savunduğunuz ve yaydığınız risalelerde hala o zamanın şartlarına göre yazdıkları var. Bu gün risalelerde Muaviyeye hz diyen sıradan bir nurcu bile Muaviyeyi kötü bilirken ona bakışı olumlu duruma dönebilir. Vahdet için şiaya laf söylememeyi düşünen birisi saidden şianın siyasi ve ameli diye ikiye ayrıldığını imamet inancına bağlı şianın siyasi olup bu batıl (!) inançları için işlemeyecekleri kötülüğün kalmadığını okuyan birisinin şiaya iyi bakışını yitireceği açıktır.. Bu durumda artık risalelerin kaldırılıp atılması gerekir vahdet ve velayet aşıklarınca..

                    Ama siz şaşırtıcı şekilde hala bunları savunmaktasınız yoksa hala Saide bahane bulduğunuz destpotik sünni ortamın devam ettiğini mi düşünüyorsunuz yoksa. Ufukalp buraya ilk geldiğinde resmen risalelerin reklamlarını yapıyor onlardan ders yapacağını düşünüyordu. biz karşı çıkmasak belki de habersiz şiilere risaleleri anlatacaktı.. biz risalelerde şiaya karşı sünniliğin savunulduğunu ve şianın kapsayıcı sünni çatısı altına çağrıldığını alıntılarla gösterdik..

                    Eğer katı şartların geçtiğini düşünüyorsanız o zaman risalelerdeki bu Ehlibeyt konusunda hakla batılı karıştırıcı, şia düşmanlığı yazılarını ve İmameti kavramamaktan kaynaklanan üç halife üstünlüğü konularındaki uç tevillerinin de artık zamanı geçmiş olarak görmeniz gerekir ve risaleleri tarihin çöplüğüne atmanız gerekirdi. malesef bunu yapacak gibi görünmüyorsunu. Sanki şu an Velayet mektebinin bir kaynak bilgi eksikliği varmış gibi daha kendisi şii olamamış Risalelerden bilgi medet umuyorsunuz.. Ehlbieyt mektebinin nesi var da nesi eksik de Risalelerde bir şeyler arıyorsunuz? Yoksa insanlar hala mı Allah'a inanmıyorlar?.. ki biz o dönemde de ataizmin tehlike olduğunu kabul etmiyoruz..

                    "Allahı bilmeyene ve unutana Allah'ı hatırlatmak nasıl beyhude olur. Allah'ı hatırlamayan Resululü, ve ehli beyti nereden bilecek? düşünü kü bu topraklarda insanların düştüğü durum budur. insanların gönlündeki İmanı yıkmaya çalışan sisteme karşı yapılacak ilk şey o imanı korumaktır. bu ilk adımdır ki Bediüzzaman bunun için uğraşmıştır.

                    insanların tarih boyunca şirk ve Elçilere karşı gelişleri, tağut müstekbir ve sömürüye çanak tutmaları yoluyla sapıttıkları Kur'ani bir haberdir. Eğer dediğiniz gibi zamanın herhangi bir kesitinde insanların ataist düşüncelerle sapıtmaları vaki olsaydı Kur'an da Allah'ın varlığını ispat sadedinde deliller ortaya koyardı. Ama Kur'an'ın ataist varlık tanımadığını görmekteyiz. Tersine insanların fıtratlarında Allah inancının asla silinemeyeceğini ama bunların üzerinin menfaat gibi sebeplerle örtüleceğini yazmaktadır. zaten kafirin anlamı da örten demektir. Resuller bu konumda hatırlatıcıdırlar. hiç bir resulün Allah'ın varlığını isptala uğraştığını görmüyoruz. Tersine tevhidle ilgilendiğini görüyoruz.. elçilere itaat diye somut davet yürüttüler..

                    Saidin yaşadığı dönem de bundan farklı değildi.. Ama o İngiliz casuslarının propagandası etkisinde kalmış olmalı ki ataizmi en büyük tehdit olarak gördü ve Alllah'ı ispatlamayı din sandı.. Böylece ataist(!) Ruslardan kaçıp kapitalist ABD ağlarına düşen toplum o ve onun gibiler sayesinde türedi.. Oysa sizin de Karamana yönelttiğini eleştiri içten olanların tahribatı daha büyük ve sinsi olur cinsinden eleştiriniz burası için de geçerli idi.. Çünkü ataizm görünen düşmandır. ondan insanları korumak kolaydır ama kapitalizm daha sinsi düşmandır. Bu ülke Allah'ı inkardan değil Allah'a eş koşmaktan ve tağutlara kulluktan çekti ne çektiyse tüm zamanlardaki mazlumlar gibi.. Said kendi döneminde Seyyid Kutup gibi tevhidi mücadele sürdürebilirdi. İmametin manevi öğretileri olan İslam Devleti ideali kurabilirdi.. Ama davasının merkezine iman kurtarmak gibi soyut kelami/felsefi konuyu koydu.. Tefsir diye İslam'ın hayata uyarlanması ve fıkhı alanına hiç girmedi.. Böylece onun getirdiği İslam her ne kadar hayatı emperyalistelre karşı olsa da onlara karşı bir yaşam geliştirecek projelerden yoksundu.. O yüzden Saidin adamları hep ABDci oldular sonraları ya da oradan gelen tehditleri farketmediler.

                    Bir takım nurcuların yıllardır Demireli desteklemeleri ona mücahid demeleri bir tesadüf değildir. Ya da dediğiniz gibi tüm davaların liderlerinin ölümüyle kötüye kullanılması da da değildi.. Eğer insanları Ehlibeyte yönlendirseydi o zaman gerçek iman kurtarmış olacaktı..

                    Demişsiniz ki Allah'ı bilmeyene peygmber ve ehlibeyt gösterilir mi?.. Biz halkın o kadar da ataistleştiğine inanmıyoruz. Çünkü öncesinde Osmanlı vardı halkın fıtratıyla zıt olan ataizmin yarım asırda toplumu etkisi altına alabileceğini düşünmek toplumsal yasalarla bağdaşmaz..

                    "yeni devlet Bediüzzamanı kendini yıkacak gençler yetiştirsin diyemi kullanmıştır? hem siz bunu nerden çıkarıyorsunuz? insalardan toplumdan arındırılma çabalarından mı, zehirlenmelerinden mi, yargılanmalarından mı, sürgünlerinden mi? mahkemeye karşı "sizin kanunlarınız keyfi küfri, cebri kanunlardır" demesinden mi? yine sizin bizim hocalarımız derken dahi bir üst perdeden konuştuğunuz şahısların "biz o dönemin siyasi ve inkılabi anlamda Hizbullahı idik" dediklerini de nerden bileceksiniz? o dönemin gazetlerine bir bakın hele hele diyarbakır nurcularının tavırlarına bir bakın neler oluyormuş? kaldı ki "belki birileri vardı" demişsiniz. kim vardı? neden sizin dediğiniz gibi açıkça ehli beyt mektebinden bahsetmiyordu bu sünni topluma? ve neden en azından bediüzzaman kadar bu sistemle mücadele etmemişti? zanna değil tarihe göre hüküm verin.

                    biz konjoktürü okuyoruz. Kur'an'ın üzerinde durduğu ana temayı okuyoruz. Şimdi faiz haramdır. Ama tağuti bir düzende faizle mücadeleye kendini adamak çözüm müdür?.. her şeyin bir zamanı yok mudur? Said de böylesine boş bir alanda kendini heba etti.. Bu var olan potansiyeli yok yere harcamak anlamına gelir. Böylece sistem için tehdit olan halkın hele hele euzu billahi mines siyase/siyasetten Allah'a sığınırım gibi batıl bir sloganla pasifize edilmesinden başka bir sonuca mı ulaştı?.. İlla da emperyalizme hizmet gönüllü olması gerekmiyor. Burdaki gerçek sizin bir çok konuda kurduğunuz komplo teorlilerinden çok daha açık ve görülür durumda..

                    her coğrafyada Ehlibeyti anlatan her zaman içinde insanları bu hakikate yönelten insanların var olduğuna inanıyorum Bu hak mektebin varlığının zorunlu sonucudur. Allah her tarafa Ehlibeyt çağırıcılarını yerleştirmeli ki orda hakikate layık olanlar doğruya ulaşabilsin.. Ama böyle saptırıcılar yanıltıcılar yüzünden bu hakikat işaretçileri gölgede kalmıştır hep.. Ebu hanife ve benzerlerinin Ehlibeytten kopardığı gibi..

                    siz selefilerin hareketlerini gazetelerini okuyun bakalım. Öyle anti emperyalist söylemler var ki.. Ama Ehlibeyte velayete bağlı olmadıklarından zorunlu olarak emperyalistlere köle oluyorlar.. onların farkında olmayıp niyetlerinin bu olmaması farklı.. Biz Saidin de bilinçli olarak kullanıldığını söylemiyoruz.. Ama o sorunu ve çözümünü tespit konusund Ehlibeytin o günkü vekillerine sığınmadğından büyük bir yanılgıya düşmş böylece zorunlu olarak Emperyalizme hizmet yoluna girmiştir.. İbn Teyniyye de güya zamanın tağutlarına karşı idi zindanlara girdi ama Ehlibeyt düşmanı olduğu içn yaptığı her şey düşmanlarına hizmet oldu...

                    "evet ister inanın ister inanmayın bizzat risalelerden tanımışlardır. çünkü böyle bir hareketin beklentisi içindeydiler. üstelik sizin dediğiniz gibi ehli beyt düşmanı olan şia düşmanı olan birinin yıllarca takipçisi olanlar İslam İnkılabı daha oluş sürecindeyken onu takip edip İnkılap gerçekleştiğinde hiçbir taassuba kapılmadan nasıl ona ram oldular?"


                    bu düşünceye risalelerdeki hangi bilgilerle uşatılar bizimle paylaşır mısınız..

                    "sevip sevmemek her kulun kendi ihtiyarındadır. ama düşman addetmek işte bu yanlıştır diyoruz. sevmeyip tahkir de etmeyebilirsiniz."


                    elbette ama sizin Ehlibeyt mektebi şiayı bida olarak niteleyip onları sünniliğe çağıran onları küçümseyen imameti inkar için binbir delil getirmeye çalışan, şiayı parçalanmış gösteren yanlış tanıtan, Ehlibeyt düşmanlarına sünni bakış açısıyla bakıp onları temize çıkarmaya çalışan, Ehlibeyt kavramını tahrif eden 12 imam inancını tahrif edip gizleyen birine bu haliyle nasıl sevgi besliyorsunuz bu mektebimize açık zararlarına rağmen nasıl hala bu sevgi nasl yok olmuyor şaşırıyoruz..

                    Biz Saidin şia düşmanlığı nedeniyle onu saygıya layık görmezken sizin bize olan sevginizin azalacağını ifade etmenize karşın biz de bu mektebimize karşı kin hurafe ve ekmesi nedeniyle ona olan sevginizin yok olmayıp sürmesi de aynen bizde sevginizin azaltmakta beyanında bulunuyoruz..

                    "iyi de biz risaleleri terk etmedik ki. sadece onları bu rejimin uşaklarının istediği gibi değil hakkın gerektirdiği gibi okuyoruz. ayrıca Bediüzzaman masum değildir ki bizler her hatasını kabullenelim. İnkılabı müjdelediği sözünü bir daha okusanız zaten gelecek zatların kendisinden üstün olduğunu ve onlara zemin hazırlamakla (imanı koruyarak) hizmet etmesi gerektiğini söylediğini görürüsünüz zaten."


                    Muaviye haksız değildi diyerek tevillere giren, şianın ilkeleriyle taban tabana çelişten tüm açıklamalarını nasıl okuyorsunuz? şiaya böyle bakan birilerine şiddetle karşı çıkarken Said konusunda bu iyi niyeti nereden buluyorsunuz?.. Ben onu defalarca okudum ama inkılaba dair bir yönü hiç görünmemekte.. Çünkü saidin şia, imamet, sünnilik hakkında onca saptırmalarından, Ehlibete delil olan ayetleri yanlış tevilden sonra böyle bir inkılabı şiilerin başarısı anlamına gelen inkılabı müjdelemesi akıllara en son gelecek bir olaydır. Said yaşasaydı şii inkılap diye bakacak ve İnkılaba düşmanlık edecekti.. Çünkü risalelerde bunu açıkça görmekteyiz...

                    "bahsettiğiniz nesillerin beslenme kaynağı risaleler değil onların çarpık yorumlarıdır. bu bahsettiğiniz nesiller daha bediüzzaman düşman olan ve ona hayatı zindan eden bu sistemi bile tanıyamamışlardır. bu her hareketin yaşadığı bir tehlikedir. Resulullah tan sonrasını hatırlayın. düşün Peygamberden sonra üstelik aralarında İmam varken bile müslümanlar sapabilmişse bediüzzamandan sonra hayli hayli saparlar."


                    onlar da aynı şeyi sizin içn düşünüyorlar.. bu gün Ehlibeyt mektebinde ne eksik ki risale?.. Eğer Ehlibeyte uzak olanların risaleler yoluyla bu mektebi tanıyacağını iddia ediyorsanız bu boş bir iddiadır. Çünkü risaleleri okuyan bu kadar insanı yanlış anlamayla suçlayamazsınız. Tamam tüm tavanlar gibi bu hareketin de tavanı satılmış olsun ama tabandaki bu kadar halktan samimi olan onca insan tanıyorum.. Ama hiç bir risale okuru şiaya ve inkılaba iyi bakmıyor..

                    bunların sorumlusu risalelerdir.. Yıllarca risale okumuş birisine 12 imamdan sordum Ehlibeytin kimler olduğunu ve bu gün Ehlibeytten bir temsilcinin olup olmamasını sordum hiç bir cevap veremedi.. Risale okurlarının okumayan sünnilerden Ehlibeyti tanıma konusunda olumlu yanı yok ama olumsuz bir sürü yönü var.. berikiler bilmiyorz der cahildirler ama risale okuru biliyor ki şia islama davet edilecek sapık bir mezheptir. hele hele siyasi şiaysa o zaman yapmayacakları kötülük yoktur..

                    bu iftiranın hesabını nasıl verecek Said merak ediyorum.. Bunu safevi şiiliği diye geçiştirmeniz tevillerin en basiti. Çünkü aynı şekilde sünnilik de zamanla tağutlara kullar yetiştirmiş ama Saidin hiç bir şekilde sünniliğe karşı eleştirisini görmedim Ey sünniler gelin hak olan Ehlibeyt yoluna dediğini görmedim.. Hani Ehlibeyt taraftarıydı ya..

                    "biz kimseyi risalelere çağırmıyoruz. elbetteki ehl-i beyte ve velayeti fakihin yoluna çağırıyoruz. ama bunu yaparken risaleyi veya yazarını yaşantısını ve dönemini göz ardı ederek dışlamıyor hatta neredeyse tekfir etmiyoruz."


                    şii olarak ölmemiş tersine onları sapık görmüş birine üstad demeniz risalelere çağırmaktan farksızdır..

                    "bediüzzaman döneminde bu topraklarda bir imam yaşamıyordu. hatta imamlardan feyz almış biri bile ortalıkta yoktu. varsa da kendini gizliyordur. bu yüzden bediüzzaman kimseyi imamlardan uzaklaştırmamış aksine ehli beytten haberlei olmayanlara hatta yolundan saptırılmış olan alevilikten dolayı kin besleyenlere ehlibeytin adını hatırlatmıştır en azından.


                    ığdırdan habersiz miymiş ki .. orada Ehlibeyt mektebi bir sürü alim vardı muhakkak.. Said gitseydi iranda ders alsaydı medreselerde okusaydı Ehlibeyt mektebini öğrenseydi ve taklit etseydi tr de Ehlibeyti anlatsaydı 10 adamı bu mektebe katsaydı ona dua ederdik.. ama o binlerce insana şia sapık diyerek Ehlibeye ihanet etti.. Zamanın İmamı a.f.'in belki de kalbini yaraladı.. Şiileri cahil sanıp sünniliğe çağırabileceği kadar aşağıladı..

                    hiç bir şii onun davetine gelmeyeceği açıksa o zaman bu çağrısını sünnilerin şiaya antipati duyması için yapması dışında başka izah yoktur..

                    Risalelerde Tarihte şiaya karşı hep sünniliği geliştirmeye çalışmış şahsiyetleri Ehlibeyt kapsamına sokarak Ehlibeytin ve 12 imam kavramının tahrifine neden olmuştur. Maide 67. ayette "sana indirilen mesajı " bölümünü şiaya delil oluyor diyerek sana indirilen mesajları şeklinde tahrif etmesi onun şiaya ne büyük düşmanlık içinde olduğunun göstergesidir.

                    Said hiç bir insanı hiç bir yere çağırmaz ki Ehlibeyte çağırmış olsun.. O kendini kusursuz sanan (gerçi bunu vahy ürünü gördüğü risaleler için iddia ediyor görünüyor) ve kendisine çağıran kendisinin de vefatıyla tabilerini başsız bırakp tağutlara yem eden biri idi..

                    Yorum


                      Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                      Görüyoruz ki, islam dünyası tepesindeki tağuti rejimlerle mücadelede, tağuti zalimleri tarihin çöplüğüne atmaya çalıştığı bir zamanda Qumu aşk kardeşimiz kendisine çok önemli bir hedef belirlemiş ve atışa devam ediyor.

                      Kardeş, eğer sizin Üstad Bediüzzamana getirdiğiniz eleştiriler devam eden zulmü, islami vahdete, müslümanların dertlerine hal çaresi oluyorsa biz de yapalım.

                      Sözün yer ve zamanını ayarlamak diye bir plan programa ihtiyacınız yok mu sizin? Neden Üstadı seven milyonlarca müslümanın nefretini kazanmaya çalışıyorsunuz.

                      Üstad Bediüzzaman evet bir insandı bir masum değildi, ancak onun islam davasına hizmeti yanında hataları sönük kalır. Biz de onun hatalarından değil islama hizmetinden istifade ettik ve etmeye devam ediyoruz. Sizin bu antipatik tavrınız bizi bile nefrete sürüklerken varın siz başka insanları düşünün.

                      Ayrıca islama ihanet söz konusu ise, işe ilk önce islama en fazla ihanet edenlerden başlamanız gerekmiyor mu? Unutmayın ki, ülkede Üstad Bediüzzamanın kurduğu bir rejim değil, sadece güya türk diye milliyetçi şiilerin bile aşık olduğu bir adamın rejimi hakimdir.

                      Böyle yaparak ehlibeyt davasına hizmet etmiyorsunuz.
                      Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                      Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                      Yorum


                        Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                        Birinin milyonlarca seveni var ise ve o birisi, birilerine göre Batıl ise Milyonlarca sevenden dolayı o biri sevilemez. O biri'de, Milyonlarca seveni olan Ehl-i Beytin Düşmanı olan Muaviyeye Saygı beslemekten geri durmamıştır. Buna ne takiye diyebiliriz nede Muaviyeyi sevenlerin tepkisini çekmek istememiştir gibisinden bir örtü ile de örtemeyiz. Sadece bununla sınırlı değildir durum. Şayet Ehl-i Beyt dostu ise biri, Ehl-i Beyt'in zıddına görüşler belirtmez, tefsirde bulunmaz hatta Ehl-i Beyt'ten nakilde bulunurdu. Fakat o biri, Ehl-i Beyt gerçeğini biliyordu, görmezden gelemezdi. Ve nitekimde öyledir. Şia-Sünni ile harmanlanmış ve sonuçda sünni bir versiyon Ehl-i Beyt çıkarılmış ortaya. Biz o birini Müslüman biliyoruz. Dinde Kardeşimiz biliyoruz. Ve biz o birini Ehl-i Beyte karşı samimi bulmuyoruz. Samimi göremiyoruz. Yine o biri Şia ile Sünni'yi uyarırken ve sözde nasihat ederken Şia'nın batıl olduğunu, Ehl-i sünnete tabi olması gerektiğinide vurgulamıştır. Demek ki o biri aslında bizi batıl görüyor fakat bizi kaybetmemek için ve bizi kazanmak için çok süslü ve anlaşılması zor türlü sözler kulanmıştır. Bir çoklarıda kanmıştır o sözlere... "Bak o biri Şia hakkında şunu demiş bak bunu demiş misali..." Yine o birini biz, Aziz İmam Humeyni ile karşılaştırmaz, resmini bile yanyana koymayız. Birinin Şia ve Şia'ın alimi olduğunu bilir diğerinin ise Sünni ve Sünninin bir alimi olduğunu biliriz. Fakat her tağuti düzenle mücadele edeni ne Şia diye kabul ederiz ne de övüp göklere çıkarırız. Saygı duyar Maşaalah der, devamını bekleriz deriz.

                        Ben o birinin Vallahi Ehl-i Beyt'e olan sevgisinin Kamil bir sevgi olduğuna inanmadığım gibi Ehl-i Beytin Düşmanlarınıda sevdiğine inanıyorum. Buna Yezid'de dahil. (Son cümlem "BEN" dediğim için BENİM düşüncemdir.&quot

                        Yorum


                          Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                          Qum hocam Bediüzzamana olan bu kininizin hala zandan ibaret olduğunu risalelerin yazıldıkları dönemi hala algılayamadığınızı ve bu yüzden bu sistemin kurcularından daha çok bu sistemin düşmanına kindar olarak yaklaştığınızı görüyorum.

                          bizler bu düzenin hiçbir oyununa gelmeyen bu düzenin "on yılda onmilyonlarca genç" yetiştirip onları ahlaksız, imansız, batı uşağı hale getirmeye çalışan fitnelerine karşı herşeyi göze alarak dimdik ayakta duran Bediüzzamanın mücadelesini örnek alıyoruz. masum olmadığını bildiğimiz ve kendinin de böyle bir iddiası olmayan birinin günümüz şartlarında kullanılmayacak sözleri varsa bizler zaten onları gündeme getirmiş değiliz. ama siz habire düşman arayışında olduğunuz için bu sözleri gündeme getirip sağınız da solunuzda kim varsa yıkmak derdindesiniz.

                          kim olursa olsun kendisinden bahsederken isminin tümünü kullnamak edeptendir. saygıyı geçtim. siz kininizden bunu yapamayacak haldesiniz ve bizleri de "size olan sevgimiz azalmakta" diyerek tehdit edecek kadar da ileri gidebiliyorsunuz. kalplerde sevgiyi yeşertecek olan Allah'ın rızasıdır. biz Allah için sever onun için buğzederiz. kimsenin savunduğumuz bir fikrin temelini anlamadan bizleri sevmemekle tehdit etmesi de bizleri doğru bildiklerimizi beyan etmekten alıkoymaz.


                          bizler her konuşmamızda İmam Humeyni den ve İmam Hamaney'den ve İnkılabın önderlerinden örnekler vermeye çalışır ve her ortamda Ehli beytin değerini anlatmaya uğraşırız. bunu size ispatlama derdimiz de yok. ama içinde yaşadığımız toplum Iğdır değil. sünni kesimin bağnaz şekilde bulunduğu ve hatta bu sisteme türlü kanallarla bağlı olduğu bir toplum. böyle bir ortamda onların kabulleneği ve değer verdikleri bir insanın fikirleri ile onları bu düzenin oyunlarına karşı uyarmak ilk adım olarak bu sistemin zulmünü tanıtmak neden kötü olsun? Bediüzzamanın yaşantısını bilmeyen ve onun neler çektiğinden bihaber olanlar sırf bu yaşantıyı ve mücadeleyi duyduklarında dahi bu sistemle ilgili algıları değişirken ben Iğdırlı bir çok kişinin bu sistemin kurcusuna neredeyse fatiha okuduklarını ve bu sistemle hiçbir dertleri olmadığını gördüm, duydum.

                          demişsiniz ki ığdıra gitseydi orada bir sürü alim vardı muhakkak. bu söz birkaç türlü sakat.
                          birincisi sürgün döneminde, tecrit ve hapishane dönemlerinde ığrdıra nasıl gidecekti? ikincisi Iğdırda bulunan alimler niye ortalıkta görünmüyor ve bu sistemle ehli beyt mektebi esaslı bir mücadeleye giremiyorlardı? sayıları mı azdı? bediüzzaman tekti oysa. üçüncüsü yine zanla konumuşsunuz. kimdi o alimler bildirimisiniz bizde onların mücadelelerini öğrenelim.

                          bakın. bu sistemde onunla mücadele eden neredeyse bütün İslami hareketlerin ister kabul edin ister etmeyin bediüzzaman'a vefa bocu vardır. hangisinin temeline baksanız bediüzzamanın mücadelesinden etkilenmiş ve tabanını ve tavanını bu hareketin mensuplarından almışlardır. çünkü o dönemde bediüzzaman dan başka imanı ihlasla savunan ve bu sistemin zulmünü dile getiren ve bu sisteme karşı dimdik ayakta duran başka kimse yoktu. şimdilerde başka başka düşünülse de fikirlerine katılıp katılmasakta eğer bir İslami mücadeleden bahsediyorsak bu bediüzzamanın dik duruşu sayesinde olmuştur. bizim için değerli olması bundandır.

                          siz sünni iken hangi gruptaydınız? sizin cemaatinizin başındakiler bediüzzamanın mücadelesinden etkilenmemişmiydi. eleştirseniz bile İslamdan haberdar olmanızda sünniyken tabi olduğunuz cemaatin ve onlar dahi eleştirseler bile mücadelerinin temelinde bediüzzamanın bu sistemi tanıtması yokmuydu?

                          sizler bu sitede sırf muaviyeye lanet okudu diye birilerine göklere çıkarıp bu rejimin kucağına düşme ihtimalinizi gözardı edeceğinize eleştirdiğiniz ve katılmadığınız taraflarını bırakıp bu toplumda İslamın konuşulmasının yasaklandığı ortamda İslami mücadeleyi ömrünün sonuna kadar sürdürmüş birine en azında adının tümüyle hitap edin.

                          yukarıda yazdıklarınıza Allah şahittir yazılacak cevap çok. ama kinin insanın gözlerini nasıl ne biçim kör ettiğini bildiğimizden sizin bu konuyla ilgili yazdıklarınızın bizim için bir değer taşıma olasılığı artık yoktur. aynı şekilde bizim yazdıklarımızda sizin için bir değer taşımayacaktır.

                          bu yüzden siz kendi inandığınız ve ve savunduğunu zan ve ithamlardan sorumlusunuz.
                          KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

                          Yorum


                            Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                            "Ben o birinin Vallahi Ehl-i Beyt'e olan sevgisinin Kamil bir sevgi olduğuna inanmadığım gibi Ehl-i Beytin Düşmanlarınıda sevdiğine inanıyorum. Buna Yezid'de dahil. (Son cümlem "BEN" dediğim için BENİM düşüncemdir.&quot"

                            ben buradaki tavırlarınızdan dolayı bu sistemin hertürlü oyununa geldiğinize ve bu sisteme dil uzatmaya kalkıştığımızda veya bu sistemin başındakilerle içli dışlı olanları uyardığımızda yazdıklarımızı sildiğinizden dolayı sizin bu dönemin yezidleriyle düşmanlığınız olmadığına inanıyorum.
                            KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

                            Yorum


                              Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                              Evet! O birisi gençliği sözde batının uşaklığından kurtarmıştı. Fakat uzun bir süreç sonrası o gençliğin bizzat kendisi kendilerini batının kucağına attı. Örnekleri çoktur. Cihat'dan yoksun, Mücadeleden yoksun, Teberradan yoksun, Mazlumun yanında duruştan yoksun sadece kuru bir Ahlak kelimesi ve sadece dilde bir hakaiki imaniye meselesi ve sadece kuru bir namaz...Irak mı bombalandı umurunda mı? Afgan mı yağmalandı umurunda mı? Mazlum mu öldürüldü, mazlum olmasaydı da öldürülmeseydi? vs. Bu mudur mücadeleci ruh?

                              O birisi İnsanları Ehl-i Beytten, İslamın özünden uzaklaştırmak için türlü ve bir çok süslü beyanlarda bulunmuş muhteşem bir dil ve kelime erbabıdır. Hz. Hüseyinin bile kutlu mücadelesine gölge düşürmek için türlü beyanlarda bulunup O'nun etrafındakilerden habersiz olduğunu ve onların araba karşı intikam hırsları yüzünden İmam Huseynin de mağlup olduğunu belirtir. Bu sadece bir örnek. Bu mudur mücadeleci ruha sahip çıkmak. Mücadelenin, direnişin en büyük sembolü değil midir İmam Huseyn? Sözde mücadeleci ve Direnişçi bir insan bu sözleri söyler mi?

                              Ve kim benimsedi bu birini...İmam Humeyni mi? Ayetullah Hamanei mi? Övgü dolu sözleri varda biz mi bilmiyoruz? Yoksa Mutahhari eserlerinde yazmışda biz mi görmedik? Yoksa o birini benimseyen her hangi bir Şii Müçtehit mi var?

                              Başkalarına hep sorarız Velayet-i Fakih onay verdi mi? Veya Velayet-i Fakihin haberi var mıydı? Veya Velayet-i Fakihin görüşleri dahilinde mi bu işler yapıldı?

                              Buna benzer bir sorunun cevabınıda ben merak ediyorum. Acaba Velayet-i Fakih acaba Ayetullah Hamanei acaba ondan önce ki İmam Humeyni, o biri hakkında ne dedi? Ey Türkiyeli Şiiler örnek alın mı dedi? Bağlanın mı dedi? O birisi şöyle, böyle midir dedi? Övdü mü? Meth mi etti?

                              Yorum


                                Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                                sizler gönüllerinizi ve gözlerinizi örten kin perdesini aralarsanız bizim ne diğimizi duyar ve görürüsünüz.

                                o birisi gençliği batının uşaklığından kurtarmıştı ama ondan sonra bu sistem tıpkı size şimdi yaptığı gibi kendilerinden görünen kendilerigibi konuşan birileri vasıtasıyla gençliği hissiyatsız, Öz Muhammedi İslamdan uzaklaştırmış ve aynı sizlerin yaptığı gibi kendine bir şekilde bağlamıştı.

                                biz o birisi dediğiniz masum olmadığını yanlışları olabileceğini, önemli olanın yaşadığı toplumda kimsenin küfre karşı çıkamazken tek başına herşeyi göze alıp dimdik meydana çıkması olduğunu belirttik ama kininiz bunu duymanızı engellerken başka birilerinin yüzünüze gülümsemesi bütün hatalarını ortadan kaldırabilmiş.

                                o birisinin yaşadığı dönemde velayeti fakih mi vardı? vardı da bizmi bilmiyoruz ki ona sorulmuş olunsun?

                                İmam Humeyni ve İmam Hamaneyin sizin alim dediklerinizle ilgil övgü dolu sözleri varmı? ben duymadım. İmam Humeyni ve İmam Hamaney bulundukları konum ve toplum içinde niye sünni bir alimi övsünler ki? ha yerdiklerini biliyorsanız bildirin.

                                ama bildiğim birşey var bu sistem ve onun kurucuları ve gerek şimdiki ve gerek önceki iktidar sahipleri bu devrin muaviyeleri yezidleri dir ki zulümleri geçmişinkilerden az değildir. siz hangi Veliyyi fakihten bu sisteme dil uzatılmaması noktasında emir aldınız da bizlerin bu tür yazılarını anında kaldıryorsunuz? ama bu düzenle ömrü boyunca mücadele etmiş birini ve bu toplumun tümünün (gerek doğru gerek yanlış) tanıdığı birini bir anda tekfir edecek duruma geliyorsunuz.

                                KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X