Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

    Sitede yer yer Risale-i Nur ve Said Nursi hakkında yazılara rastlıyorsunuz. Savunanlar var karşı çıkanlar var. Ancak bu konu zaman zaman gündeme geldiğine göre demek hala kapalı kalan yönler bulunmakta. Ki taraftarları sitedekilerden Said'i sevip okuyacağı umudunu taşıyor olmalılar.

    Böylece hem onlar için bir sonuç oluşur hem de site Said'i tanımış olur. Şia gözüyle bakalım Said nasıl birisiymiş. Şimdi ben Said'in bazı ayetleri nasıl yorumladığını merak ediyorum. daha doğrusu bir kısmını biliyorum ve burda paylaşılarak şii kardeşlerimin de öğrenmesini istiyorum.

    Hani Risalei nur seven kardeşlerimiz Said'in yanlış tanıtılıp anlaşıldığını, onun takipçilerinin (özellikle Fethullah gurubu) Said için bir fikir olmayacağını iddia ettiler. ki kısmen de doğru olan bu savunma sonucu değiştirecek mi?

    Said Nursi'den merak ettiğimiz şu ayetleri nasıl tefsir etmiş?

    1- Maide 3,
    2- Maide 55-56
    3- Maide 67
    4- Şura 23
    5- Ali İmran 61
    6- Ahzab 33
    7- Maide 6
    8- Bakara 189
    9- Sa'd 26
    10- Bakara 124
    11- İsra 71-72
    12- Hud 17
    13- Bakara 180-182
    14- Hud 12-13

    Bunlarla ilgili alıntıları biz de ekleyebilirz ama işi ehline bırakalım..

    #2
    Ynt: Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

    kardeşlerim, gerçekten bende bu konuyu merak ediyorum. sünni kardeşlerimiz açıklama yaparlarsa sevinirim

    Yorum


      #3
      Ynt: Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

      [quote author=Elmeddin link=topic=10860.msg67348#msg67348 date=1262327887]
      kardeşlerim, gerçekten bende bu konuyu merak ediyorum. sünni kardeşlerimiz açıklama yaparlarsa sevinirim
      [/quote]
      Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
      İmam Ali (a.s)

      Yorum


        #4
        Ynt: Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

        [quote author=Elmeddin link=topic=10860.msg67348#msg67348 date=1262327887]
        kardeşlerim, gerçekten bende bu konuyu merak ediyorum. sünni kardeşlerimiz açıklama yaparlarsa sevinirim
        [/quote]


        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

        Yorum


          #5
          Ynt: Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

          sabran cemiilll...

          Yorum


            #6
            Ynt: Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

            [quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=10860.msg67495#msg67495 date=1262477739]
            sabran cemiilll...
            [/quote]

            Yorum


              #7
              Ynt: Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?



              Şu âyet-i azîmenin çok hakaik-i azîmesinden bir iki hakikatine İki Makam ile işaret edeceğiz.



              Birinci Makam


              Dört Nüktedir.

              BİRİNCİ NÜKTE

              Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın ümmetine karşı kemâl-i şefkat ve merhametini ifade ediyor.

              Evet, rivayet-i sahiha ile, mahşerin dehşetinden herkes, hattâ enbiya dahi "nefsî, nefsî" dedikleri zaman, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm "ümmetî, ümmetî" diye re'fet ve şefkatini göstereceği gibi, yeni dünyaya geldiği zaman, ehl-i keşfin tasdikiyle, validesi onun münâcâtından "ümmetî, ümmetî" işitmiş. Hem bütün tarih-i hayatı ve neşrettiği şefkatkârâne mekârim-i ahlâk, kemâl-i şefkat ve refetini gösterdiği gibi, ümmetinin hadsiz salâvatına hadsiz ihtiyaç göstermekle, ümmetinin bütün saadetleriyle kemâl-i şefkatinden alâkadar olduğunu göstermekle hadsiz bir şefkatini göstermiş.

              İşte bu derece şefkatli ve merhametli bir rehberin sünnet-i seniyyesine müraat etmemek ne derece nankörlük ve vicdansızlık olduğunu kıyas eyle.



              İKİNCİ NÜKTE

              Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, küllî ve umumî vazife-i nübüvvet içinde bazı hususî, cüz'î maddelere karşı azîm bir şefkat göstermiştir. Zâhir hale göre o azîm şefkati o hususî, cüz'î maddelere sarf etmesi, vazife-i nübüvvetin fevkalâde ehemmiyetine uygun gelmiyor. Fakat hakikatte o cüz'î madde, küllî, umumî bir vazife-i nübüvvetin medarı olabilecek bir silsilenin ucu ve mümessili olduğundan, o silsile-i azîmenin hesabına, onun mümessiline fevkalâde ehemmiyet verilmiş.

              Meselâ, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Hazret-i Hasan ve Hüseyin'e karşı küçüklüklerinde gösterdikleri fevkalâde şefkat ve ehemmiyet-i azîme, yalnız cibillî şefkat ve hiss-i karâbetten gelen bir muhabbet değil, belki vazife-i nübüvvetin bir hayt-ı nuranîsinin bir ucu ve verâset-i Nebeviyenin gayet ehemmiyetli bir cemaatinin menşei, mümessili, fihristesi cihetiyledir.

              Evet, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Hazret-i Hasan'ı (r.a.) kemâl-i şefkatinden kucağına alarak başını öpmesiyle, Hazret-i Hasan'dan (r.a.) teselsül eden nuranî nesl-i mübarekinden, Gavs-ı Âzam olan Şah-ı Geylânî gibi pek çok mehdî-misal verese-i nübüvvet ve hamele-i şeriat-ı Ahmediye (a.s.m.) olan zatların hesabına Hazret-i Hasan'ın (r.a.) başını öpmüş. Ve o zatların istikbalde edecekleri hizmet-i kudsiyelerini nazar-ı nübüvvetle görüp takdir ve istihsan etmiş. Ve takdir ve teşvike alâmet olarak, Hazret-i Hasan'ın (r.a.) başını öpmüş.

              Hem Hazret-i Hüseyin'e karşı gösterdikleri fevkalâde ehemmiyet ve şefkat, Hazret-i Hüseyin'in (r.a.) silsile-i nuraniyesinden gelen Zeynelâbidin, Cafer-i Sadık gibi eimme-i âlişan ve hakikî verese-i Nebeviye gibi çok mehdîmisal zevât-ı nuraniyenin namına ve din-i İslâm ve vazife-i risalet hesabına boynunu öpmüş, kemâl-i şefkat ve ehemmiyetini göstermiştir.

              Evet, zât-ı Ahmediyenin (a.s.m.) gayb-âşinâ kalbiyle, dünyada Asr-ı Saadetten ebed tarafında olan meydan-ı haşri temâşâ eden ve yerden Cenneti gören ve zeminden gökteki melâikeleri müşahede eden ve zaman-ı Âdem'den beri mazi zulümatının perdeleri içinde gizlenmiş hâdisâtı gören, hattâ Zât-ı Zülcelâlin rüyetine mazhar olan nazar-ı nuranîsi, çeşm-i istikbal-bînîsi, elbette Hazret-i Hasan ve Hüseyin'in arkalarında teselsül eden aktab ve eimme-i verese ve mehdîleri görmüş ve onların umumu namına başlarını öpmüş. Evet, Hazret-i Hasan'ın (r.a.) başını öpmesinden, Şah-ı Geylânî'nin hisse-i azîmesi var.






              --------------------------------------------------------------------------------

              Ey İnsanlar, "Size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona pek ağır gelir. O size çok düşkün, mü'minlere çok şefkatli, çok merhametlidir. Ey Peygamber, eğer senden yüz çevirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ben Ona tevekkül ettim. Yüce Arşın Rabbi de Odur." Tevbe Sûresi: 9:128-129.
              "De ki: Vazifem karşılığında sizden bir ücret istemiyorum. Sizden istediğim, ancak akrabaya sevgi ve Ehl-i Beytime muhabbettir." Şûrâ Sûresi: 42:23.
              Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
              Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

              Yorum


                #8
                Ynt: Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                ÜÇÜNCÜ NÜKTE




                âyetinin bir kavle göre mânâsı: "Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, vazife-i risaletin icrasına mukabil ücret istemez; yalnız Âl-i Beytine meveddeti istiyor."

                Eğer denilse: "Bu mânâya göre, karâbet-i nesliye cihetinden gelen bir fayda gözetilmiş görünüyor. Halbuki


                Elcevap: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, gayb-âşinâ nazarıyla görmüş ki, Âl-i Beyti, âlem-i İslâm içinde bir şecere-i nuraniye hükmüne geçecek. Âlem-i İslâmın bütün tabakatında, kemâlât-ı insaniye dersinde rehberlik ve mürşidlik vazifesini görecek zatlar, ekseriyet-i mutlaka ile, Âl-i Beytten çıkacak. Teşehhüddeki, ümmetin âl hakkındaki duası ki,



                -2- dir, makbul olacağını keşfetmiş.

                Yani, nasıl ki millet-i İbrahimiyede ekseriyet-i mutlaka ile nuranî rehberler Hazret-i İbrahim'in (a.s.) âlinden, neslinden olan enbiya olduğu gibi; ümmet-i Muhammediyede de (a.s.m.), vezâif-i azîme-i İslâmiyette ve ekser turuk ve mesâlikinde, enbiya-yı Benî İsrail gibi, aktâb-ı Âl-i Beyt-i Muhammediyeyi (a.s.m.)
                görmüş. Onun için,



                demesiyle emrolunarak, Âl-i Beyte karşı ümmetin meveddetini istemiş.

                Bu hakikati teyid eden mükerrer rivayetlerde ferman etmiş:

                "Size iki şey bırakıyorum; onlara temessük etseniz necat bulursunuz: biri Kitabullah, biri Âl-i Beytim." Çünkü, Sünnet-i Seniyyenin menbaı ve muhafızı ve her cihetle iltizam etmesiyle mükellef olan, Âl-i Beyttir.


                Kaynak: Lemalar | Dördüncü Lem´a | 27

                http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1226
                Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                Yorum


                  #9
                  Ynt: Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                  bu zahmeti verdiğimiz için sn Ufuklap kardeşimizden özür dileriz. Risalelerden yaptığınız alıntılar bize çok malumat kazandırıyor. bu alıntı ile bizim 4. maddemizdeki şura 23. ayet cevaplanmış oldu. görüşlerimizi elbette sonra yazarız. konunun aksamaması için biz diğer alıntıları bekleyelim, sonra toplu olarak değerlendiririz inşallah..

                  Bir de alıntının içeriği, konunun, sizin savunduğunuz yönüyle ilgili olsa da olmasa da siz ekleyin. ilgili maddelerde Said'in tefsirlerini alıntılayın buna sevineceğiz. Böylece genel ve daha sahih bir fikir sahibi olur site okurları kardeşlerimiz.. Siz tüm maddelerle ilgili alıntıları buraya yapıştırın okurlar ne bize baksın ne size Risalelerde şiaya delil olan ayetler nasıl işlenmiş, kendileri okusun anlasınlar, derim..

                  Umarız bu kadar dolu işlerinizin arasında size sıkıntı vermiyoruzdur...

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                    [quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=10860.msg67494#msg67494 date=1262477726]
                    sabran cemiilll...
                    [/quote]

                    bu ne demek ?
                    "Biz aşkı neynevada öğrendik hani o ihanet diyarında zulme meydan okuyarak baş kaldıran kızıl güllerle."

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                      Mehmet abi, bu bilgileri bizimle paylaştığın için Allah razı olsun. inşallah yazılarının devamını bekliyorum

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                        [quote author=SefaMerve link=topic=10860.msg67597#msg67597 date=1262630757]
                        [quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=10860.msg67494#msg67494 date=1262477726]
                        sabran cemiilll...
                        [/quote]

                        bu ne demek ?
                        [/quote]

                        güzel bir sabır demek

                        Hani Yakub a.s. çocuklarının bir hile ile Yusuf'unu kaybediyorlar ya.. Yakup a.s. ona ne olduğunu bilmiyor bunun üzerine bunu diyor şimdi bana güzel bir sabır düşer şeklinde...

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                          [quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=10860.msg67599#msg67599 date=1262631177]
                          [quote author=SefaMerve link=topic=10860.msg67597#msg67597 date=1262630757]
                          [quote author=ehlibeytin_izinde link=topic=10860.msg67494#msg67494 date=1262477726]
                          sabran cemiilll...
                          [/quote]

                          bu ne demek ?
                          [/quote]

                          güzel bir sabır demek

                          Hani Yakub a.s. çocuklarının bir hile ile Yusuf'unu kaybediyorlar ya.. Yakup a.s. ona ne olduğunu bilmiyor bunun üzerine bunu diyor şimdi bana güzel bir sabır düşer şeklinde...
                          [/quote]

                          Hıı. Teşekkürler açıklama için...
                          "Biz aşkı neynevada öğrendik hani o ihanet diyarında zulme meydan okuyarak baş kaldıran kızıl güllerle."

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                            İKİNCİ ŞAVK: İstikbâle âit ihbarât-ı gaybiyesidir.

                            Şu kısım ihbarâtın çok envaı var. Birinci kısım hususidir, bir kısım ehl-i keşif ve




                            gibi çok âyâtın ifade ettiği ihbarât-ı gaybiyedir ki, aynen doğru olarak çıkmıştır.

                            --------------------------------------------------------------------------------
                            Haşiye: Bu gaybdan haber veren âyetler pek çok tefsirlerde izah edilmesinden ve eski harfle tâb etmek niyeti müellifine verdiği acelelik hatâsından, burada izahsız ve o kıymettar hazîneler kapalı kaldılar.
                            --------------------------------------------------------------------------------

                            1- Elif lâm mim. • Rumlar mağlûp düştüler. (Rum Sûresi: 1-2.)

                            2- Sabret, şüphesiz Allah'ın vaadi haktır. (Rum Sûresi: 60; Mü'min Sûresi: 55, 77.)

                            İnşaallah hepiniz emniyet içinde ve saçlarınızı tıraş etmiş veya kısaltmış olarak Mescid-i Harâma gireceksiniz. (Fetih Sûresi: 27.) Bütün dinlere üstün kılmak üzere Resûlünü hidâyet ve hak din ile gönderen Odur.(Fetih Sûresi: 28.)

                            Fakat bu mağlûbiyetlerinden sonra, birkaç yıl içinde gâlip geleceklerdir. Hüküm Allah'ındır. (Rum Sûresi: 3-4.)

                            Yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler: • Hanginiz cinnete uğramış? (Kalem Sûresi: 5-6.)

                            Yoksa onlar "O bir şâirdir; biz onun başına gelecek felâketi bekliyoruz" mu diyorlar? • Sen "Bekleye durun," de. "Ben de sizinle bekliyorum." (Tûr Sûresi: 30-31.) Allah seni insanlardan korur. (Mâide Sûresi: 67.)

                            Eğer bunu yapamazsanız - ki aslâ yapamayacaksınız. (Bakara Sûresi: 24.) Ölümü aslâ isteyemezler. (Cum'a Sûresi: 7.)

                            Onlara gerek içinde yaşadıkları âlemin her tarafında, gerekse kendi nefislerinde âyetlerimizi göstereceğiz-tâ ki Kur'ân'ın hak olduğu onlara iyice açıklanmış olsun. (Fussilet Sûresi: 53.)

                            De ki: And olsun, eğer bu Kur'ân'ın benzerini getirmek için insanlar ve cinler bir araya toplanıp da hepsi birbirine yardımcı olsalar, yine de onun benzerini getiremezler. (İsrâ Sûresi: 88.)

                            Allah öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah'ı sever. Onlar müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı izzet sahibidirler; Allah yolunda cihad ederler ve dil uzatanların kınamasından da korkmazlar. (Mâide Sûresi: 54.) De ki: Hamd Allah'a mahsustur; O size delillerini gösterecek, siz de onları tanıyacaksınız. (Neml Sûresi: 93.)

                            De ki: O Rahmân'dır; Ona inandık ve Ona güvendik. Kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında bileceksiniz. (Mülk Sûresi: 29.)

                            Sizden İmân edip güzel işler yapanlara Allah vaad etmiştir ki, kendilerinden önceki müminleri nasıl kâfirlerin yerine getirdiyse, onları da şimdiki kâfirlerin yerine, yeryüzünde hâkim kılacak, onlar için râzı olduğu İslâm dinini onların kalplerinde sağlamlaştıracak ve korkularını emniyete çevirecektir. (Nur Sûresi: 55.)

                            Haşiye: Bu gaybdan haber veren âyetler pek çok tefsirlerde izah edilmesinden ve eski harfle tâb etmek niyeti müellifine verdiği acelelik hatâsından, burada izahsız ve o kıymettar hazîneler kapalı kaldılar.
                            --------------------------------------------------------------------------------------------------------------


                            Dikkat edilirse Üstad Bediüzzaman Maide 67 ayeti celilesinin tefsirini izhar etmemiştir. Çünkü, izharı mevcut muhataplarının anladıkları şekilde değildi. Üstad Bediüzzaman işte tam da burada TAKİYYE takvasından istifade etmiştir. Klasik ehli sünnetin tefsir ettiği tefsire katılmadığı ne kadar açık.

                            Ayrıca Mektubat adlı eserinin 14. Mektubu da telif edilmemiştir. Çünkü o 14. Mektup muhatapları olan insanların alyapı algılayıp kabul edebileceği gibi değildir.

                            Sözler | Yirmi Beşinci Söz | 369

                            http://www.risaleara.com/oku.asp?id=...;a=Rumlar%20mağlûp%20düştüler.


                            Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                            Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: Ehlibeyt a.s.'a Delalet Olan Ayetleri Said Risalelerde Nasıl Tefsir Etti?

                              On Altıncı İşaret

                              İrhasat denilen, bi'set-i nübüvvetten evvel, fakat nübüvvetle alâkadar olarak vücuda gelen harikalar dahi delâil-i nübüvvettir. Şu da üç kısımdır.

                              Birinci Kısım: Nass-ı Kur'ân'la, Tevrat, İncil, Zebur ve suhuf-u enbiyanın, nübüvvet-i Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâma dair verdikleri haberdir.

                              Evet, madem o kitaplar semâvîdirler ve madem o kitap sahipleri enbiyadırlar. Elbette ve herhalde, onların dinlerini nesheden ve kâinatın şeklini değiştiren ve yerin yarısını getirdiği bir nurla ışıklandıran bir zattan bahsetmeleri, zarurî ve katidir. Evet, küçük hadiseleri haber veren o kitaplar, nev-i beşerin en büyük hadisesi olan hadise-i Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâmı haber vermemek kabil midir?

                              İşte, madem bilbedâhe haber verecekler; herhalde ya tekzip edecekler, tâ ki dinlerini tahripten ve kitaplarını nesihten kurtarsınlar; veya tasdik edecekler, tâ ki o hakikatli zat ile dinleri hurafattan ve tahrifattan kurtulsun. Halbuki, dost ve düşmanın ittifakıyla, tekzip emâresi hiçbir kitapta yoktur. Öyleyse tasdik vardır.

                              Madem mutlak bir surette tasdik vardır. Ve madem şu tasdikin vücudunu iktiza eden kati bir illet ve esaslı bir sebep vardır. Biz dahi, o tasdikin vücuduna delâlet eden üç hüccet-i katıa ile ispat edeceğiz.

                              Birinci hüccet: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Kur'ân'ın lisanıyla onlara der ki: "Kitaplarınızda benim tasdikim ve evsâfım vardır. Benim beyan ettiğim şeylerde, kitaplarınız beni tasdik ediyor."





                              gibi âyetlerle onlara meydan okuyor. "Tevrât'ınızı getiriniz, okuyunuz. Ve geliniz, biz çoluk ve çocuğumuzu alıp, Cenâb-ı Hakkın dergâhına el açıp, yalancılar aleyhinde lânetle dua edeceğiz" diye mütemadiyen onların başına vurduğu halde, hiç Yahudi bir âlim veya Nasrânî bir kıssîs, onun bir yanlışını gösteremedi. Eğer gösterseydi, pek çok kesrette bulunan ve pek çok inatlı ve hasetli olan kâfirler ve münafık Yahudiler ve bütün âlem-i küfür, her tarafta ilân edeceklerdi.

                              Hem demiş: "Ya yanlışımı bulunuz; veyahut sizinle mahvoluncaya kadar cihad edeceğim." Halbuki, bunlar harbi ve perişaniyeti ve hicreti ihtiyar ettiler. Demek yanlışını bulamadılar. Bir yanlış bulunsaydı onlar kurtulurlardı.
                              --------------------------------------------------------------------------------
                              1- "De ki: Eğer sözünüzde doğru iseniz, getirin Tevrat'ı da okuyun." (Âl-i İmrân Sûresi: 3:93.)

                              2- "De ki: Gelin, çocuklarımızı ve çocuklarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağırıp toplanalım, sonra niyaz edelim ki, Allah'ın lâneti yalancılar üzerine olsun." (Âl-i İmrân Sûresi: 3:61.)


                              Dikkat edilirse, Üstad Bediüzzaman Said Nursi r.a. Mübahale ayetini Ehli Beyt Tefsirlerinin zıddına bir şekilde tefsir etmiyor.

                              Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 163

                              http://www.risaleara.com/oku.asp?id=867&a=İrhasat%20denilen,%20bi'set-i%20nübüvvetten
                              Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                              Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X