Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

AYETULLAH HUMEYNİ(RA) VE SİSTANİ(RA) HAKKINDA SÖYLENENLERE CEVAPTIR.

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    AYETULLAH HUMEYNİ(RA) VE SİSTANİ(RA) HAKKINDA SÖYLENENLERE CEVAPTIR.

    Bazı internet sitelerinde İmam humeyni ve Ayetullah Sistani'nin cima konusunda verdiği fetvalar eleştirilmekte ve alimlerimiz hakkında çok çirkin ithamlar kullanılmaktadır.

    Öncelikle bu sitelerde alimlerimiz hakkında söylenen bazı sözleri buraya aktarmak istiyorum.



    AYETULLAH SİSTANİ HAKKINDA




    AYNI KONUDAN DOLAYI İMAM HUMEYNİYEDE TAARRUZ VAR

    İDDİA ŞU

    HUMEYNİN SAPIKLIĞI

    Humeyni'nin Tahrirul Vesile adlı kitabından; bu fetvasında humeyni aşağıda altı kırmızıyla çizili bölümde; "11 mesele: eşine dübürden ilişkinin caiz olması, bunun şiddetle mekruh olmasından daha kuvvetli bir görüştür eğer eşinin rızası yoksa ihtiyaten bunu terk
    etmelidir" diyor 12 meselede ise dokuz yaşından küçük eşiyle süt emme çağında olsa bile ona şehvetle dokunup sarılabileceğini söylüyor!









    Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
    İmam Ali (a.s)

    #2
    Ynt: AYETULLAH HUMEYNİ(RA) VE SİSTANİ(RA) HAKKINDA SÖYLENENLERE CEVAPTIR.

    EL CEVAP:


    Allah’u Teala Bakara süresinin 223. Ayetinde şöyle buyurmaktadır: “Kadınlarınız sizin tarlanızdır. Tarlanıza dilediğiniz gibi varın.”

    Evvela bilmek gerekir bazıları bu ayetten yola çıkarak kadınlara önden ve arkadan yaklaşmanın (Cima etmenin) caiz olduğunu iddia etmişlerdir. Yani “Kadınlar sizin tarlanızdır. Tarlanıza ister önden ve arkadan yaklaşabilirsiniz.” Dolayısıyla ayetteki “enna” lafzını mekan edatı olarak kabul etmişlerdir.

    Bunların başında İbn-i Ömer ve İmam Malik gelmektedir. (Tefsir’ul Kebir / Fahr-u Razi c.6, s.76) Hatta İmam Malik şöyle demiştir: “Kadına arkadan yaklaşmanın helal olduğunda şekkeden birini görmedim.” (Menhec’us Sadıkın c.2, s.6)

    Ama bazı müfessirler “enna” edatını mekan değil de, zaman edatı olarak kabul etmişlerdir. Dolayısı ile söz konusu ayeti şöyle tefsir etmişlerdir: “Kadınlar sizin tarlanızdır, tarlanıza istediğiniz zaman varın.” Bunu böyle tefsir edenler, kadına arkadan yaklaşmanın caiz olmadığını söylemişlerdir. Ayrı bir konu ise bu ayetin nüzul sebebinde ihtilafta vardır. Bazıları diyor ki: “Yahudiler kadına arkadan yaklaşmanın şaşılığa sebep olacağına inanıyorlardı. Bu ayet Yahudilerin bu inancını reddetmek için nazil olmuştur. Bazıları Ömer bin Hattap’ın hanımına arkadan yaklaştığını ve “Ya Resulullah helak oldum.” Demesi üzerine bu ayetin nazil olduğunu söylemişlerdir. (Fahru Razinin tefsirinde c.6, s.75 Bakara süresi 223. Ayetin tefsirine bakınız. Bu olayı daha geniş bir şekilde bulacaksın.

    İmam Malik ve İbn-i Ömer bunun mutlak bir şekilde caiz olduğunu söylemektedir. Neden onlara bir şey demiyorlar? Haşa bunlarda mı homoseksüelliği emretmektedirler? Bu mesele fıkhi bir meseledir. Bir ayetin tefsirinde ihtilaf edilmiştir. Bunun homoseksüellikle ne irtibatı var?

    Acaba şimdi o sapık alimler(!!!) içine İmam Malik'de girmişmidir? Daha açık sorayım İmam Malik'de mi sapıktır(!!!)?-


    Neden ibn-i Ömer ve İmam Malik gibi şahsiyetlere değil de Ayetullah Humeyniye saldırıyorlar. Belli ki bunların maksadı hakkı ortaya çıkarmak değildir. Maksatları Şii-Sünni ihtilafını ayyuka çıkararak sömürgecilerin ve uşaklarının ekmeğine yağ sürmektedir. Zira bunlar ancak bu yolla İslam’ı ortadan kaldırabileceklerine yakin etmişlerdir. İngilizlerin “böl-yönet” politikasını takip eden bu uşaklar, böylesi iftiralarla müslümanları birbirine düşürmek istemektedir.


    Ayrıca bu ilişki türü ne Peygamber (s.a.a)’den ve ne de tahir ve Pak Ehl-i Beyt imamlarından menkul bir davranış değildir. Dolayısıyla müslümanlar bu davranıştan şiddetle kaçınmalı ve müslüman kadınlarda şehvetine düşkün eşlerinin bu isteğine boyun eğmemelidir, zaten fıkhi açıdan da buna itaat etmeleri gerekmemektedir. Nitekim Hüccet-ul İslam Seyyid Ali Kureyşi de bu ayet hakkında şöyle diyor: “Bu ayet kadınla önden ilişkiye geçmenin her zaman caiz olduğunu ifade etmektedir. Kadına arkadan yaklaşmanın cevazına delalet etmemektedir. Ayrıca ayetin sonunda yer alan “Kendiniz için takdim edin” cümlesinden maksadın da çocuk olduğu söylenmiştir. Dolayısıyla bu da bizim iddiamızı yani kadına önden yaklaşılması gerektiğini teyit etmektedir. Ayetteki “enna” edatını mekan edatı olarak ele alıp kadınlara arkadan yaklaşmanın caiz olduğunu söylemek ne mümkündür ne de akla uygundur. Dolayısıyla böyle bir çirkin iş kesinlikle mümkün değildir.” (Kamus-i Kuran c.1 s.134)
    Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
    İmam Ali (a.s)

    Yorum


      #3
      Ynt: AYETULLAH HUMEYNİ(RA) VE SİSTANİ(RA) HAKKINDA SÖYLENENLERE CEVAPTIR.

      BEKLEYEN Kardeşimizin cevabı:

      Şimdi anladım,bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ediyorum.Ben yazıyı buraya ekliyeceğim,benim adımın olup olmaması hiç önemli değil yeterki bilgilenmek isteyenlere faydası olsun inşaAllah özelliklede iftira atanların gözüne-gözüne girsin.İFTİRALARA CEVAPLAR KISMI,İMAM HUMEYNİ VE AYETULLAH SİSTANİ...YAZISINA EK:
      Ehl-i Beyt İmamlarından nakledilen hadislerde, bu konunun şiddetli (harama yakın) mekruh oldugu söylenmiştir.


      Delil olarak da Hz. Lut'un (a.s) kendi kavmine, kapısına yığılıp. oğlan zannettikleri melekleri malum maksat için istediklerinde, "İşte bunlar, benim kızlarım; eğer yapmak istiyorsanız."(Hicr, 71) sözleri gösterilmistir. Çünkü Hz. Lut (a.s.) onların kadınların cinsel organlarına ilgi duymadıklarını bile bile kızlarını onlara takdim etmiştir. Buradan da Hz. Lut'un, kızlarıyla evlenip isterlerse onlara arkadan yaklaşmalarını önerdiği anlaşılmaktadır. Yoksa onlar kadın cinsine sahiptiler, hem de onlara rağbet etmiyorlardı. Kur'an-i Kerim'de bu hükmü nesheder niteliğiyle başka bir ayet de yoktur.. Hz. Lut'un bu davranışı (herhalde) bunun bir zaruretten kaynaklandığını gosteriyor.


      İmam Humeyni'nin de bu olaya kadın hayiz halindeyken günaha düşme korkusunu dikkate alarak) siddetli kerahetle cevaz vermesi, bir zaruret hükmü oldugunu gosteriyor. Yine en iyisini Allah bilir,


      Burada hatırlatılması gereken husus şudur ki, imam Humeyni'nin bu fetvasını eleştiren zevat nedense bazi Ehl-i Sünnet sahsiyetlerinin, hem de hiçbir kerahet falan da görmeden aynı fetvayı vermelerinden, ya habersizdirler yada kasıtlı olarak saklamaya çalışıyorlar!

      Rivayete göre, (Ömer b. Hattab'ın oğlu) Abdullah ibn-i Ömer, (Malik! mezhebinin imami Malik b. Enes. meşhur sahabi 'Ebu Said el-Hudri ve başkaları, kadınlarla ters ilişki kurmakta bir sakınca gormezlerdi ve bu hususta “'Kadınlarınız sizin tarlanızdır." ayetini delil kabul ederlerdi. Hatta, Ibn-i Omer'in: “Bu ayet, kadınlarla ters ilişki kurmanın caizliğini vurgulamak icin inmiştir." dedigi de rivayet edilmiştir.

      Sozgelimi meşhur Sunni alimi Suyuti "ed-Durr-ul Mensur" adlı eserinde, başka bir Sunni alim olan Darekutni'nin "Garaib-i Malik”te Nafi'ye dayandırarak şöyle rivayet ettigini nakleder: Bir gün Abdullah Ibn-i Omer bana dedi ki "Ey Nafi şu Mushafi al ve beni dinle," "Kadınlarınız sizin tarlanızdır; tarlanıza dilediginiz gibi varın. "ayetine kadar okudu ve bana şöyle dedi; "Biliyor musun ey Nafi, bu ayet kimin hakkında inmiştir?n "Hayır," dedim. Dedi ki "Karisi ile ters ilişki kuran Ensar'dan bir adam hakkında inmiştir; adamın bu tavrını halk yadırgadı Bunun uzerine yüce Allah: "Kadınlarınız sizin tarlanızdır; tarlanıza dilediginiz gibi varın." ayetini indirdi" Dedim ki; "Adam karısının cinsel organına yanaştığı için mi yadırganmıştı. yoksa karısının makatından yanastığı için mi?” "Hayır, karısının makatından yanaştığı için yadırganmıştı “dedi” Bu görüş bir çok kanaldan Ibn-i Ömer'e dayandırılmıştır .Meshur sünni tarihçi Ibn-i-Abdulbirr der ki: "Ibn-i Omer'e dayandırılan bu rivayetler sahihtir. Onun meşhur görüşüdür."
      Yine “ed-Durr-ul Mensur"da, İbn-i Raheveyh, Ebu Ya’la, Ibn i Cerir, et-Tahavi "el-Müşkil'ül-Asar" adlı eserde, Ibni Murdeveyh hasen bir rivayet zinciriyle Ebu Said el-Hudri'den şöyle rivayet ederler: "Adamın biri karısı ile ters ilişki kurmuştu. Halik adamın bu tavrını normal karşılamadı. Bunun üzerine: "Kadınlar sizin tarlanızdır; tarlanıza dilediginiz gibi varın. " ayeti indi."

      Aynı eserde, el-Hatib, Malik'in ravilerinden Ebu Süleyman el-Cevzecani'nin şöyle dedigini belirtir: "Malik'ten eşlerle anüsten cinsel ilişki kurma hakkında bir soru sordum; bana dedi ki: şimdi.böyle bir ilişkiden dolayı gusül aldım!!"

      Adi geçen eserin bir yerinde, Tahavi İsbağ b. Ferec'ten, o da Abdullah b.Kasım'dan şöyle rivayet "eder; "Dinimle ilgili olarak kendisine uyduğum hiç bir üstadımın, bu işin, yani kadınlarla anüsten ilişki kurmanın helal oluşundan şüphe ettigine rastlamadım. "Kadınlarınız sizin tarlanızdır:" bundan daha açık bir hüküm olabilir mi?

      ihşaallah bu zavalılar, bu rivayetleri görür de bu" saçma ve düşmanca tavırlandan vazgeçerler.

      Yorum


        #4
        Ynt: AYETULLAH HUMEYNİ(RA) VE SİSTANİ(RA) HAKKINDA SÖYLENENLERE CEVAPTIR.

        50-.......Bize Abdullah ibnu Avn haber verdi ki, Nâfi' şöyle demiştir: İbn Umer Kur'ân okuduğu zaman, okumasını bitirinceye kadar Kur'ân'dan başka birşey konuşmazdı. Bir gün ben onun huzurunda Mushaf'ı tuttum, o da ezberden el-Bakara Sûresi'ni okudu. Nihayet ondan bir yere ulaştığında, bana:

        — Sen bu âyetin ne hakkında indirildiğini bilir misin? dedi. Ben:

        — Hayır bilmem, dedim. İbn Umer:

        Bu âyet şu şu hususta (yânî kadınlara arka taraflarından gelmek sözleri hakkında) indirildi, dedi ve sonra okumasına devam etti.

        Ve Abdussamed'den (o dedi ki): Bana babam Abdulvâris ibn Saîd tahdîs etti. Bana Eyyûb es-Sahtıyânî, Nâfi'den; o da İbn Umer'den tahdîs etti. İbn Umer "Kadınlarınıza istediğiniz gibi geliniz" kavli hakkında:

        — Kocası kadına oradan gelir, demiştir.

        Bu hadîsi Muhammed ibn Yahya ibn Saîd, babası Yahya ibn Sa-îd'den; o da Ubeydullah ibn Umer'den; o da Nâfi'den; o da İbn Umer'den olmak üzere rivayet etmiştir.


        Sahihi Buhari, Tefsir kitabı, hadis 50


        حدثنا الحسن بن إسحاق بن إبراهيم حدثنا محمد بن إبراهيم بن عامر حدثنا أبي وعمي محمد بن عامر حدثنا أبي حدثنا أبو غالب النضر بن عبد الله الأزدي حدثنا مالك بن أنس عن نافع عن ابن عمر قوله عز وجل ‏"‏ نساؤكم حرث لكم ‏"‏ قال إن شاء في قبلها وإن شاء في دبرها‏.‏

        .....Malik ibni Enes (Maliki mezhebinin imamı) Nafiden o da İbni Ömerden "Kadınlarınız sizin tarlanızdır. O hâlde tarlanıza dilediğiniz gibi gelin". ayetini rivayet etdi. Dedi: "İsteseniz önden, isterseniz makaddan"


        Hafiz İsfahani, "Tarihu İsfahan", 2-ci cild


        فاختلف أصحابنا في إتيان النساء في أدبارهن فذهب ذاهبون منهم إلى إحلاله وآخرون إلى تحريمه ،

        (Şafii diyor ki "Ashabımız kadınlarla arkadan ilişki konusunda ihtilaf etmişlerdir. Onlardan bazıları bunu helal, bazılarıysa haram biliyorlar"


        imam Şafii, "el Umm", Kadınla arkadan ilişki bölümü


        bildirmek istediğim şudur ki, ehli sünnetten Malik (mezhep imamı), Nafi (tabiin), ibni Ömer (sahabe) ve başka bir gurup kimseler buna helal demişlerdir. acaba şiddetle şiaya saldırmak siteyenler neden bu fetvaları görmezden geiyorlar? onlar bu manzara ile karşılaşınca hemen "Ehli sünnette buna helal diyenler olsada icma ile yasaktır" diyorlar. o şahıslara sormak istiyorum nerededir o icma? bu konu ehli sünnet müçtehitleri arasında ihtilaflıdır, Şafiinin de dediği gibi bazıları helal, bazıları haram demiştir. bana ehli sünnetin bir fıkıh kitabından "bu eylem icma ile yasaktır" sözünü getire bilirlermi? mutlaka getirdikleri her fıkıh kitabında "helal diyenler de var" şeklinde bir ifade yer alacaktır.

        Buhariden delil olarak sunduğum hadisi bazı kardeşler tevil etmeğe kalkacaklardır. inşaAllah bende Buhariye şerh yazan ibni Hacerden delil getirerek konuyu kapatacağım. ibni Hacer açıkca hadisin neye dalalet ettiğini söylemiştir.

        şimdi, sormak istediğim şu, imam Humeyni r.a, Ayetullah Sistani bu eyleme "şiddetli şekilde mekruhdur" dediği halde o kadar eleştiriliyorlar acaba neden Malik, Nafi ve ibni Ömerde aynı şekilde eleştirilmiyorlar? oysa onlar şiddetli keraheti bırakın direk caiz demişlerdir.

        Yorum

        YUKARI ÇIK
        Çalışıyor...
        X