Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

M. İslamoğlu'nun Gadiri Hum ile ilgili soruya verdiği cevaba cevap

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    M. İslamoğlu'nun Gadiri Hum ile ilgili soruya verdiği cevaba cevap

    BİSMİLLAHİR RAHMANİR RAHİM
    HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
    VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE

    bundan sonra... ehli sünnet forumlarından birinde gezinirken Gadiri hum hadisesi hakkında Mustafa İslamoğlu'na sorulan bir soru ve mezkur şahsın buna verdiği cevabın paylaşıldığını gördüm ve bu cevaba bir cevap verilmesinin gerekli olduğunu düşündüğüm için o forumda kendi cevabımı verdim. faydalı olacağı düşüncesi ile buraya aktarıyorum.

    Mustafa İslamoğlu'nun konu hakkındaki sözlerini şuradan göre bilirsiniz, bkz: http://www.mustafaislamoglu.com/731_...-hadisesi.html

    #2
    Ynt: M. İslamoğlu'nun Gadiri Hum ile ilgili soruya verdiği cevaba cevap

    ve bu da benim cevabım:

    [quote author=yasemin link=topic=63741.msg378233#msg378233 date=1350852051]
    [color=brown]Aziz mü'min,

    Kadir-i Hum'un nesini soruyorsunuz.[/quote]

    aziz hocam, olmadı böyle. sizin azarlıyormuşcasına "nesini soruyorsun" diyeceğiniz yerde sizden bir şey öğrenmek isteyen şahsa doğru düzgün ve İslam'ın emrettiği eşkilde cevap vermeniz gerekmiyor mu? Rasulullah s.a.a'e bir şey sorulduğunda "aa, bunun nesini soruyorsun be adam" mı diyordu yoksa her kesin anlayacağı şekilde ve defalarca yorulmadan açıklamam mı yapıyordu? dolayısı ile bu tavır size yakışmadı, üzerinize düşen Emevi taassubu ile değil, Rasulullah s.a.a'in sünneti ile cevap vermekti.

    Eğer orada Efendimiz ehl-i beyti kanatları altına almış mıdır?" diyorsanız, evet tarih gösteriyor ki orada böyle bir olay yaşanmıştır. Eğer bundan Hz. Ali'yi yerine halife/vasi seçtiği sonucu çıkar mı diyorsanız. Asla ve kata çıkmaz.

    1. Peygamberlik saltanat gibi babadan oğula, babadan damada geçen bir şey değildir.
    hocam gerçekten ilginç ve çelişik bir cevap vermişsiniz. ilginç olan yanı hilafetin inkarını -hatta açık nassa karşı bile- kendi yanınızdan kurguladığınız bir teoriye dayandırmışsınız. diyorsunuz ki, "böyle olmaz, olsa bu saltanat olur" değerli hocam, ALLAH c.c Hz. İbrahim a.s'ın soyundan arka arkaya peygamberler seçince bu "saltanat" olmuyorda Rasulullah s.a.a'in soyundan imamlar seçince bu saltanat mı oluyor? gerçekten ilginç bir yaklaşım, bu konuda imam Bakır a.s'dan bir hadis biliyorum, onu paylaşmam yerinde olacaktır.

    Sikatul İslam (İslam'ın güvenci) Şeyh Kuleyni r.a Ehli Beyt a.s mektebinin ilim hazinesi olan "el-Kafi"de şöyle rivayet eder:

    • [li]علي بن إبراهيم، عن أبيه، عن محمد بن أبي عمير، عن عمر بن اذينة، عن بريد العجلي عن أبي جعفر (عليه السلام) في قول الله تبارك وتعالى: " فقد آتينا آل إبراهيم الكتاب والحكمة وآتيناهم ملكا عظيما " قال: جعل منهم الرسل والانبياء والائمة فكيف يقرون في آل إبراهيم (عليه السلام) وينكرونه في آل محمد؟! (صلى الله عليه وآله) قال: قلت: " وآتيناهم ملكا عظيما "؟ قال: الملك العظيم أن جعل فيهم أئمة، من أطاعهم أطاع الله، ومن عصاهم عصى الله، فهو الملك العظيم
      ...Büreyd el-İcli, Ebu Cafer (imam Bakır a.s)'dan ALLAH Tebareke ve Teala'nın "İbrahim soyuna kitabı ve hikmeti verdik ve onlara büyük bir mülk de verdik." (Nisa, 54) kavli ile ilgili olarak şöyle rivayet etmiştir: "ALLAH onlardan resuller, nebiler ve imamlar göndermiştir. Ama şu insanlara ne oluyor ki, İbrahim a.s’ın soyu için böyle bir özelliği kabul ediyorlar, buna karşılık Muhammed s.a.a’nin soyu söz konusu olunca inkar ediyorlar?" Dedim ki: "«Onlara büyük bir mülk de verdik.» ifadesinin anlamı nedir?" imam a.s dedi ki: "Büyük mülk, imamlık yetkisini onlara vermesidir. Kim onlara itaat ederse, ALLAH'a itaat etmiş, kim de onlara isyan ederse, ALLAH'a isyan etmiş olur. İşte büyük mülk budur."

      Kuelyni r.a, "el-Kafi", 1/206, hadis 5
      [/li]


    yani burada neyin saltanat olup neyin salatanat olmadığını belirlemek sizin tekelinizde mi? böyle boş sözler ve şahsi düşünceler, çarpık yorumlar yerine gelin nasslara bakalım. bu olay nasıl oldu? Rasulullah s.a.a "Ben mü'minlere, kendi nefislerinden evla değil mi yim?" diye sordu mu? evet, sordu ve bizde Kur'an'ın açık nassı ile biliyoruz ki, Rasulullah s.a.a her bir müslümana kendi nefsinden daha evladır, işte ayet:
    • [li]النَّبِيُّ أَوْلَى بِالْمُؤْمِنِينَ مِنْ أَنفُسِهِمْ وَأَزْوَاجُهُ أُمَّهَاتُهُمْ
      Peygamber, mü’minlere kendi canlarından daha önce gelir. Onun eşleri de mü’minlerin analarıdır.

      Ahzab suresi 6-cı ayet
      [/li]


    yani Rasulullah s.a.a'in sorduğu soru zaten Kur'an'ın nassı ile sabit, maksat ise orada bulunanlardan ikrar almak. ne diyor orada bulunanlar "evet ya Rasulullah!" diyorlar ve bu soru cevap 3 defa tekrar ediliyor. sonra ne oluyor? Rasulullah s.a.a Hz. Ali a.s'ın elini kaldırıp:
    • [li]فَهَذَا وَلِيُّ مَنْ أَنَا مَوْلَاهُ اللَّهُمَّ وَالِ مَنْ وَالَاهُ اللَّهُمَّ عَادِ مَنْ عَادَاهُ
      ben kime kendi nefsinden daha evla bu da onun mevlasıdır. ALLAHım ona dost olan dost, düşman olana düşman ol
      [/li]


    diyor. görüyoruz ki, Rasulullah s.a.a sahabeye 3 defa tekraren soru cevap yaptıktan ve onlarda her defasında ikrar ettikten sonra aynı hususu Hz. Ali a.s için sabit ediyor. peki siz nasıl oluyorda olayı genel olarak tasdik edip, özel olarak bu kısmıı geçiştiriyorsunuz?

    cevabınızın çelişik olan tarafı ise, bu olayda hilafeti inkar için ortaya attığınız "saltanat", "kayırma" ve s. gibi düşüncelerinizi "orada Efendimiz ehl-i beyti kanatları altına almıştır" derken unutmuş olmanız. yani hilafete atayınca hemen "saltanat", "kayırma" ve s. olyuyor ama insanları onları sevmeğe davet edince hayır öyle mi?

    • [li]وَمِنَ النَّاسِ مَن يَشْتَرِي لَهْوَ الْحَدِيثِ لِيُضِلَّ عَن سَبِيلِ اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَيَتَّخِذَهَا هُزُوًا أُولَئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُّهِينٌ
      İnsanlardan öylesi vardır ki, bilgisizce ALLAH yolundan saptırmak ve o yolu eğlenceye almak için, eğlencelik asılsız ve faydasız sözleri satın alır. İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.

      Lokman suresi 6-cı ayet
      [/li]


    2. Peygamberlerin mirası risalettir. Risalet mirasının varisi ümmettir. Ne Ali'dir ne Ebubekir'dir, ne şudur ne budur.
    alınmayın hocam ama bu birazda yahudi mantığına benzemektedir. "niye Yusuf? hepimiz İbrahim çocukları değil miyiz? dolayısı ile O değil hepimiz"

    3. Sünnilerin hilafette efdaliyyet düşüncesini de Şiilerin vesayet ve velayet düşüncesini de Kur'an'a mutabık görmüyorum.
    hocam, maalesef bu gibi meseleler sizin, benim veya bir başkasının katılıp katılmamasına bağlı değildir, bu gibi meseleler nasslara bağlıdır.

    4. Bu konuda Kur'an'ın sözü liyakat ve ehliyettir: "ALLAH emanetleri ehline vermenizi emreder." Nokta.
    evvela bu ayet her konuyu kapsamamaktadır, örnek verecek olursak: mesela ALLAH c.c bir peygamber veya bir kral tayin ettiğinde birileri bu ayete dayanarak "sen ehli değilsin, biz bu işin ehliyiz" diyerek onu reddedebilirler mi? mesela Hz. Talut a.s'ı inkar eden yahudiler gibi?

    saniyen, hatta bu ayeti delil olarak sunmanız bile sizin aleyhinizedir. zira her kesin bilip kabullendiği üzere imam Ali a.s ve diğer Ehli Beyt imamlarında a.s olan ilim kimsede olmamıştır, bkz: imamlar a.s'ın ilmi

    binaenaleyh, sizin getirdiğiniz bu delil gereğince bu iş ehli olan imam Ali a.s'ın hakkıdır, inteha (bitti).


    5. Bu konu 1400 yıldır tartışma ve çatışma meselesi olmuş. Bir 1400 yıl daha tartışılsa hiçbir şey çıkmaz. Bu konuları bırakıp da ALLAH'a layık kul Peygambere layık ümmet olalım derim.
    hocam affııza sığınıyorum ama 1400 yıldır bu konun çatışma konusu olmasının sebebi onun aslının olup olmadığından değil, birilerinin açık nasslara değil kendi akıllarından ortaya koydukları bir takım tezlerin olmasıdır. mesela sizin yukarıda yapmış olduğunuz gibi.

    Vessalam.
    ve aleykum.

    Mustafa İslamoğlu
    Elmeddin İmamkulu

    Yorum


      #3
      Ynt: M. İslamoğlu'nun Gadiri Hum ile ilgili soruya verdiği cevaba cevap

      Mufazzal abi boş ver, başlık karşımasın.
      En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 07.08.2020, 22:19.

      Yorum


        #4
        Ynt: M. İslamoğlu'nun Gadiri Hum ile ilgili soruya verdiği cevaba cevap

        [quote author=Elmeddin link=topic=24193.msg163281#msg163281 date=1350895526]
        Mufazzal abi boş ver, başlık karşımasın.
        [/quote]

        Tamam Kardeş. Gereksiz ve Konu ile alakasız konuları siliyorum.
        En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 07.08.2020, 22:19.

        Yorum


          #5
          Ynt: M. İslamoğlu'nun Gadiri Hum ile ilgili soruya verdiği cevaba cevap

          Eline sağlık abi bomba hızla giriyorsun ..
          Haktır Allahım Muhammed mahım
          Ali'dir şahım efendim Allah eyvallah

          Yorum


            #6
            Ynt: M. İslamoğlu'nun Gadiri Hum ile ilgili soruya verdiği cevaba cevap

            burada hazırladığımız cevabı kendi sitesinde M. İslamoğlu hocamıza link atarak bildirdim. ama maalesef benim yorum olarak gönderdiğim cevabım hocamızın sitesinde yayınlanmadı. aksine, hocamız makaleye yeni bir ek yapmış, inşaAllah şimdi de o eke cevap vereceğiz.

            Kadir-i Hum rivayetleri, mezhepçilik uğruna istismar edilmiştir. Bu konuda olan bitenin aslı nedir?
            gerçekten merak ediyoruz bu olayı istismar eden kimlerdir? sünniler mi yoksa şiiler mi? eğer şiilerse -ki, muhtemelen hocamız onları kastediyor- o zaman Gadiri Hum hadisinin geçtiği sünni kaynaklara ne diyeceğiz? bunlar öyle bilinmedik, uyduruk kaynaklar değildir aksine sünniliğin en önemli kaynaklarıdır ve sünnilerin hadis ve rical alimleri de bu kaynaklarda geçen hadislerin sıhhatini onaylamıştırlar. "Süneni ibni Mace" kitabı, Nesai'nin "Hasais", "Sünen el-Kubra", "Fedail es-Sahabe" kitapları, Ahmed b. Hanbel'in "Müsned" ve "Fedail es-Sahabe" kitapları, Hakim'in "Müstedrek" kitabı ve diğerleri. işte bu kaynaklarda geçen Gadiri hum hadisleri: http://www.velayet.com/imamet/gadiri...-t18152.0.html

            Şia kaynaklarında da olay sırf bu şekilde anlatılmaktadır. bu olay hem en güvenilir sünni kaynaklarında ve hemde şia kaynaklarında bu kadar çok sened ile rivayet edilmiştir ve şu gerçek ki, tüm bunları "istismar" olarak lanse etmeğe çalışmak acizlik, çaresizliktir. faraza şiiler olayı "istismar" etmekte yani olduğundan farklı olarak rivayet etmektedirler. çünkü karşı tarafın iddasına göre şia imamet inancını pekiştirmeğe çalışmaktadır ama peki ya sünnilere ne oluyor? imamete inanmayan sünnilerde mi Gadiri Hum olayını istismar etmiş ve olduğundan farklı şekilde aktarmıştırlar? eğer söylemeğe çalıştığınız bu ise o zaman değerli hocam, siz tüm akaid, fıkh, tefsir, sünnet ve siyeri de inkar etmelisiniz. çünkü sadece sünni kaynaklarında bile bu Gadiri Hum hadisinin senedi o kadar çoktur ki, akide, fıkıh, tefsir, sünnet ve siyer adına rivayet edilmiş olan hiç bir konuda bu kadar çok sened ile ikinci bir hadis rivayet edilmiş değildir. şimdi, eğer bu kadar çok sened ile gelen bir hadis (Gadiri Hum) uydurma, çarpıtma ve s. ise o zaman bu hadisten daha az sened ile gelen diğer konularda uydurma ve çarpıtmadır.


            Şu aşağıdaki rivayet, hikayenin şahsen beni tatmin eden versiyonudur. Bundan öte kem nasıl inanmak istiyorsa öyle inanır.
            hocam, maalesef yine yanlış bir tutum içerisindesiniz. bizim işimiz -eğer gerçekten istediğimiz sadece Allah ve Rasulü'nün getirdiğine teslimiyyet ise- bizi tatmin edenlere inanmak değildir. eğer böyle bir tutum içerisinde olursak o zaman her kes "beni tatmin eden şudur" diye bilecektir ve bu bir konu hakkında onlarca inancın olmasını meşrulaştıracaktır. bizim işimiz, hangi olay olursa olsun bizi tatmin edeni değil, biz sevmesek bile, kabullenmek istemesek bile doğru olan hangisi ise onu kabullenmektir.

            Mezhepçilik hastalığına tutulmuşlara Allah’tan şifa dilemekten başka yapacak bir şey de yoktur.
            Allah c.c hakkı inkar etmek için her yola başvuranlara, sırf "beni tatmin etmiyor" diyerek hakkı kabullenmeyenlere şifa versin.

            İşte işin aslını veren rivayet:
            • [li]Hz. Ali Yemen’den ganimetlerle döner. Orada elde ettiği ganimetlerden beşte biri ayırır. Yerine Bureydetu’l-Eslemi’yi vekil bırakarak kendisi ordusundan önce Mekkmae’ye vasıl olur. Hz. Peygamber’le buluşur. Bir süre sonra Mekke’ye giren ordunun beytülmal için ayırdığı elbiseleri aralarında paylaşıp giydiğine şahit olur. Vekiliyle şiddetli bir münakaşaya girişir. Hz. Peygamber bu tartışmada Hz. Ali’nin yanını tutar. “Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır” sözünü bu münasebetle söylemiştir. (Ahmet b. Hanbel) Hikmet Zeyveli, Kur’an ve Sünnet üzerine, s. 204 vd.[/li]
            hocam acaba sizin nezdinde hangi karine bu rivayetin "işin aslını veren rivayet" olmasına dalalet ediyor? bir tarafta hem şia ve hemde sünni kaynaklarında değişik onlarca sened ile gelen hadis, diğer tarafta ise sadece sünni kaynaklarda ve sadece bir sened ile gelen bir hadis. nasıl oluyorda onlarca sened ile hem şia ve hemde sünni kaynaklarda geçenler "işin aslını veren rivayet" olmuyorda buna karşın sadece sünni kaynaklı ve sadece tek senedi olan hadis "işin aslını veren rivayet" oluyor? kaldı ki, sizin bu sözünü ettiğiniz hadisin Gadiri Hum ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. zira, Gadiri Hum olayı Veda haccı senesinde yani hicri 10-cu yılda olmuştur, imam Ali a.s Yemenden ve Nebi s.a.a de Medineden Mekke'ye gelmiştirler, dönüşte tebliğ ayetinin nüzulu sonrasında Cuhfede Nebi s.a.a hutbe irad etmiş ve daha sonra ikmal ayeti nazil olmuştur. en son olarak tüm müslümanlar birlikte Medine'ye dönmüştürler. sizin aktardığınız şikayet olayı ise hicri 8-ci yılda imam Ali a.s'ın Yemen seferi sırasında olmuştur. ve bu sefer sonrasında imam Ali a.s ve merinde olan askerler Medine'ye gelmişler ve askerlden bazılarının imam a.s'ı Nebi s.a.a'e şikayet etmeleri üzerine hadise vuku bulmuştur. siz hicri 8-ci yılda vuku bulan şikayet olayını hicri 10-cu yılda vuku bulan Gadiri hum olayı gibi sunarak neyi elde etmeğe çalışıyorsunuz?
            • [li]فَوَقَعَ الْحَقُّ وَبَطَلَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ فَغُلِبُواْ هُنَالِكَ وَانقَلَبُواْ صَاغِرِينَ
              işte böylece hak ortaya çıktı ve onların yaptıkları batıl oldu ve orada yenilgiye uğrayıp küçüldüler.

              Araf suresi 118-119-cu ayetler
              [/li]

            Yorum

            YUKARI ÇIK
            Çalışıyor...
            X