Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınır ve onun Rahman Rahim adıyla başlarız..
hamd Allah'a salat u selam Kutlu Habibine ve Ali'ne, lanetse onların tüm düşmanlarının üzerine olsun..
şii olmadan önce Peygamber torunu kıyam mazlumiyet ve cesaret sembolü İmam Hüseyn a.s. için neden bunu şiiler bizden çok seviyor ve İmamı anmak için törenler düzenliyorlar diye düşünür bir türlü bunu hazmedemezdim. Sünniler arasında bir kaç konferansın dışında bu alanda bir etkinlik olmazdı.. sünnilerin belki de yüzde 90'ı Kerbela olayının yıl dönümünden haberi bile olmaz olanlar da aşuraya boğularak bu günü matem günü olarak değil İmam Hüseynin şehadetinden gafil bayram günü olarak anarlardı.. bu ise beni yaralayan daha büyük acıydı..
Ama bunlara rağmen İmam Hüseyne kayıtsız kalmaz Halkalıda şiilerin düzenlediği aşura merasimlerini kaçırmazdım.. belki de hidayetime vesile olan amellerimden biri bu sıralarda aşura posterlerini alıp istanbulda ilan edilmemiş yerlere asmak bu vesileyle insanların gündemine aşurayı sokmak olmuş olabilir.. İmam Hüseyn a.s. bir sünni olarak benim bu halimden dolayı bana şii olmam için şefaat etmiş olabilir diye düşünüyorm..
iyi ki de şii olmuşum. Böylece gerçekte Şiilerin Aşurayı yaşadıklarını, İmam Hüseyni tanıdıklarını onun acısına ortak olduklarını gördüm. Ve imam Hüseyn bu sembol ismin sünniyken tanıdığımın yüz katı daha çok tanıdım o zaman yakın olduğumdan yüz kat daha yakın olduğuma inanıyorum İmama, belki daha da çok..
Öyleyse tüm sünni kardeşlerime öneriyorum: Acilen şii olun. Çünkü İmam Hüseyn a.s. ancak şiilerce tanıtlılıp anlatılmakta ve anlaşılabilmektedir. Aşura gerçek anlamını şiada bulmaktadır. Bir sünni asla İmam Hüseyn a.s.'ı anlayamaz, ne kadar okursa okusun ne kadar bilirse bilsin onun hikayesini..
Çünkü yanım mazlum şia tarihi ve kültürü aşura destanlarıyla yoğrulmuş Kerbela acılarıyla kazınmıştır her satırına kitapların.. Her hikayesinde bir dıştan gözlem yoktur şianın aşuraya dair. acı vardır ödenen bedeller vardır. Zalim sultanlardan İmamların ve Ehlibeyt dostlarının çektiklerinin izleri vardır. Şia felsefesini zalime karşı mazlumun yanında yer almak şeklinde oluşturmuştur. Zalimlerden hiç bir hikaye bilgi iz ilke inanç rivayet alıp koymamıştır ki kitaplarının bereketine mazlumiyetine bir gölge düşmesin..
İşte bu yüzden sünni kardeşlerimi şiaya davet ediyorum ki bu aşura yıl dönümüne iki aydan daha kısa zaman kalan bu günlerin değerini kaçırmasınlar. en yakın şii camiine gidip şii olduklarını ilan edip aşurayı cami alimlerimizden dinlesinler. Aşura alanında yazılmış şii kitaplarını okusunlar..
Ehlibeytin acılarını tatsınlar ruhlarının ezilmiş şu cahiliye düzen ve toplumundaki yanlarıyla..
Böylece Allah onlara lutfedece ve Ehlibeyt'in şefaatine layık bir yaşam sunacaktır ve bilmedikleri daha nice ilim kapılarını açacaktır. İmam Ali kapısından girerek İlim şehrine gireceklerdir.. Yani Peygamber s.a.a.'in yanına.. inşaAllah... O rahmet Peygamberi de ailesine mazlum Ehlibeytine olan yakınlıkları nedeniyel bu yeni misafirlerine kucak açacaktır inşaAllah..
hamd Allah'a salat u selam Kutlu Habibine ve Ali'ne, lanetse onların tüm düşmanlarının üzerine olsun..
şii olmadan önce Peygamber torunu kıyam mazlumiyet ve cesaret sembolü İmam Hüseyn a.s. için neden bunu şiiler bizden çok seviyor ve İmamı anmak için törenler düzenliyorlar diye düşünür bir türlü bunu hazmedemezdim. Sünniler arasında bir kaç konferansın dışında bu alanda bir etkinlik olmazdı.. sünnilerin belki de yüzde 90'ı Kerbela olayının yıl dönümünden haberi bile olmaz olanlar da aşuraya boğularak bu günü matem günü olarak değil İmam Hüseynin şehadetinden gafil bayram günü olarak anarlardı.. bu ise beni yaralayan daha büyük acıydı..
Ama bunlara rağmen İmam Hüseyne kayıtsız kalmaz Halkalıda şiilerin düzenlediği aşura merasimlerini kaçırmazdım.. belki de hidayetime vesile olan amellerimden biri bu sıralarda aşura posterlerini alıp istanbulda ilan edilmemiş yerlere asmak bu vesileyle insanların gündemine aşurayı sokmak olmuş olabilir.. İmam Hüseyn a.s. bir sünni olarak benim bu halimden dolayı bana şii olmam için şefaat etmiş olabilir diye düşünüyorm..
iyi ki de şii olmuşum. Böylece gerçekte Şiilerin Aşurayı yaşadıklarını, İmam Hüseyni tanıdıklarını onun acısına ortak olduklarını gördüm. Ve imam Hüseyn bu sembol ismin sünniyken tanıdığımın yüz katı daha çok tanıdım o zaman yakın olduğumdan yüz kat daha yakın olduğuma inanıyorum İmama, belki daha da çok..
Öyleyse tüm sünni kardeşlerime öneriyorum: Acilen şii olun. Çünkü İmam Hüseyn a.s. ancak şiilerce tanıtlılıp anlatılmakta ve anlaşılabilmektedir. Aşura gerçek anlamını şiada bulmaktadır. Bir sünni asla İmam Hüseyn a.s.'ı anlayamaz, ne kadar okursa okusun ne kadar bilirse bilsin onun hikayesini..
Çünkü yanım mazlum şia tarihi ve kültürü aşura destanlarıyla yoğrulmuş Kerbela acılarıyla kazınmıştır her satırına kitapların.. Her hikayesinde bir dıştan gözlem yoktur şianın aşuraya dair. acı vardır ödenen bedeller vardır. Zalim sultanlardan İmamların ve Ehlibeyt dostlarının çektiklerinin izleri vardır. Şia felsefesini zalime karşı mazlumun yanında yer almak şeklinde oluşturmuştur. Zalimlerden hiç bir hikaye bilgi iz ilke inanç rivayet alıp koymamıştır ki kitaplarının bereketine mazlumiyetine bir gölge düşmesin..
İşte bu yüzden sünni kardeşlerimi şiaya davet ediyorum ki bu aşura yıl dönümüne iki aydan daha kısa zaman kalan bu günlerin değerini kaçırmasınlar. en yakın şii camiine gidip şii olduklarını ilan edip aşurayı cami alimlerimizden dinlesinler. Aşura alanında yazılmış şii kitaplarını okusunlar..
Ehlibeytin acılarını tatsınlar ruhlarının ezilmiş şu cahiliye düzen ve toplumundaki yanlarıyla..
Böylece Allah onlara lutfedece ve Ehlibeyt'in şefaatine layık bir yaşam sunacaktır ve bilmedikleri daha nice ilim kapılarını açacaktır. İmam Ali kapısından girerek İlim şehrine gireceklerdir.. Yani Peygamber s.a.a.'in yanına.. inşaAllah... O rahmet Peygamberi de ailesine mazlum Ehlibeytine olan yakınlıkları nedeniyel bu yeni misafirlerine kucak açacaktır inşaAllah..
Yorum