AŞURA KAYIŞDAĞI'NDA

[Qom_u_ask]

Ynt: AŞURA KAYIŞDAĞI'NDA

beyza keşke başka bir yere taşısaydın silmek yerine, emek sarfettiğimiz yazılar var mıydı bilmiyorum. sorulunca konunun ne olduğuna bakmadan açıklıyoruz. silinirse boşa gidiyor. emeklerimiz zayi oluyor. ilgili bölümü bulacak fırsatımız yok. burada sorulduğunda hayır orada yazalım konu buraya uygun değil deme imkanım şahsım adına olmuyor.. bence silinmese daha iyi olur.. sadece gerginlik ve hakaret ifadeleri silinsin..

[BEYZA]

Ynt: AŞURA KAYIŞDAĞI'NDA

silinen mesajların hemen hepsi gerginlik uyandıran çatışmaya sebepolan mesajlardı Daha öncede bildirmiştim sitede Liderlik mneselesinin ve bukonu ile bağlantılı olan herhangi bir mezvunun açılmasını istemiyorum.


Mehmet Abinin de dediği gibi bu durum yalnızca mektebe zarar veriyor. Dolayısı ile bu tür konuların çözüm yerine düğüme sebebiyet verdiğini gördüğüm an sileceğim!


Yalnızca kişisel sataşma ve konu ile alakası olmayan mesajlar silinmiştir!

[Qom_u_ask]

Ynt: AŞURA KAYIŞDAĞI'NDA

AŞURA KAYIŞDAĞI’NDA

Kayışdağı İmam Hüseyin Camiinde, Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilişinin 1372. Yıl dönünü sebebiyle Aşura matem merasimi düzenlendi. Merasim, sabah 9’da halkın yoğun katılımıyla gerçekleşti. Siyah giyimli Ehl-i Beyt dostları, Camii önündeki caddeyi doldurdular. Programın sürdüğü 3 saat süresince ayakta izleyen katılımcılara hitap eden Cami İmamı Ş. Mehdi Aksu, Ş. Kadir Akaras ve Prof. Dr. Hüseyin Hatemi hitap etti. Günün acılarını ve Ülkemizde nasıl karşılandığını dile getiren konuşmalar salavatlar ve Lebbeyk Ya Hüseyn sloganları eşliğinde sürdü.
Programın başında Alican Görel’in okuduğu sinezenlerle tüm Kayışdağı sokakları Kerbela matem yıl dönümüne şahit oldu.
Yaşar Topkaya’nın sunumunda gerçekleşen Kayışdağı Aşura matem merasiminde ilk olarak kürsüye gelen Ş. Mehdi Aksu tüm Hz. Hüseyin dostlarının yasını tutanları ve memleketlerini selamladı. Peygamber çiçeklerinin solduğu gündür diye tanımladığı Aşura günü hakkında özetle şunları söyledi:
Bu gün yer gök ağladı. Bazıları Aşura günü yasımızı kıskanırcasına İslam’da yas olmadığını iddia ediyorlar, Kur’an’da yas yoktur diyorlar. Yakub a.s. oğlu Yusuf için yıllarca yas tuttu. Siz kimin tarafındasınız? Yakup a.s.’ın Yusuf’a yasını kıskanan kardeşlerin tarafında mı yoksa Peygamberin tarafında mı?
İmam Hüseyin için matem tutanlar 5 sınıfta özetlenebilir:
1- Alem yaratılmadan önce kalem isimli meleğe emretti Allah, o da Levha isimli meleğe yazarken olaylar Kerbela faciasına geldiğinde, kalem ağlamaya başladı ve onu gören levha da aynen ağladı.
2- Adem’in kalbine oturan kederlerin gitmesi için okuduğu isimlerin beşincisini okuyunca ki o Ehlibeytin 5.si idi, Ademin içine bir sıkıntı girdi. Bunun nedenini sorduğunda Cebrail ona Kerbela faciasını aktardı ve o da onun için yas tuttu.
3- Hz. Nuh gemi yapımı için 100bin çivi çaktı. Bunlardan 5 tanesini Cebrail getirmişti. 5.sini çakarken tahtadan kan fışkırdı. Çünkü 5.si İmam Hüseyni temsil ediyordu. Bu acı olayı öğrenen Peygamber yas tuttu.
4- İsmail a.s.’a haber verdiler ki, koyunlar üç gündür su içmiyor. Bunun sebenini Allah’a niyaz edince ona koyunlardan birine sorması emredildi. Koyuna sorduğunda, o, Muharremin 7’sinden 10’una kadar Kerbela’da Ehlibeyte su verilmedi biz nasıl içelim dedi. Bunu duyan Peygamber yas tuttu.
5- Yarasalar önceden abad yerlerde gündüzleri gezerken İmam Hüseyin a.s.’ın vücudunun lime lime edildiği andan itibaren, dediler artık bize dünya zindan oldu bundan böyle geceleri gezecek ve hep harabelerden yaşayacağız. Hz. Peygamber s.a.a. şehadet haberini alınca 10 Muharrem’de, Ümmü Seleme ve İbn Abbas rivayetinde olduğu şekilde yas tuttu. Peygamberi aşura günü ruh dünyasında gören Ümmü Seleme, onun toz toprak içindeki perişan vaziyetini sorduğunda aldığı cevap, torunumu şehit ettiler ben Kerbela’dan geliyorum olmuştu. Hüseyn’in şehadetini 24 gün öncesinden İbn Abbas, his yoluyla keşfetti ve söyledi. 24 gün sonra gelen haberde çocukları İbn Abbas’ın ağrı çektiği saati kaydetmişlerdi ki aynı ana denk gelmişti.
Ş. Mehdi Aksu konuşmasını Hz. Peygamber’den hadislerle sürdürdü:
“Beni ve Ehl-i Beytimi nefsinizden çocuklarınızdan ve akrabalarınızdan daha çok sevmedikçe iman getirmiş olmazsınız.
Peygamberimizin eşi Aişe nakleder: Peygamber Hüseyini yakaladı ve onunla hutbe verdi, dedi ki: Allah bir insanın hayrını dilediğinde ona Hüseyin sevgisini verir. Hadislerin ardından Aksu konuşmasını şöyle sürdürdü:
Hz. Peygamber’le mücadele eden müşrikler öncelikle, İslam ve Peygamberine kayıtsız kalın ciddiye almayın dediler. Ancak inananların sayısı hızla arttığında, onunla alay ettiler, bu da çare etmeyince 3. Olarak iftiralar atarak onun yolunu kesmek istediler. Sonrasında 4. Olarak Şib-i Ebu Talib deresinde, Müslümanları muhasaraya alarak onlara boykot uyguladılar. Bu da çare olmayınca 5. Olarak işkence safhası yapıldı. Müslümanları hicret ettiğinde ise Müşriklerin 6. Mücadele şekli, savaşmak oldu. Müslümanlar bundan da başarıyla çıktılar ve Mekke’yi fethederek müşriklerin devletini ve etkinliğini ele aldılar. Bunun üzerine müşrikler yine pes etmediler ve mücadelelerinde 7. Aşamayı Ebu Süfyan diliyle belirlediler: Nifak sokmak içten çökertmek. Cami yapacaklar, namaz kılacaklar inanıyor görünecekler ama içten İslam’a darbe indireceklerdi. Ve maalesef mücadelenin bu 7. Stratejisinde başarı kazandılar.
Dine bidatler soktular. Bizzat Sünnilerin 4 hak Mezhebinden biri olan Maliki mezhep imamı Malik, Muvatta’sında Ezanın değiştirildiği yazar. Peygamberin sözlerine yasak getirdiler, hadislerini yazdırmadılar.
Ş. Mehdi Aksu konuşmasına katılımcılara teşekkürlerini sunarak nihayete erdirdi. Aksu, Ehl-i Beyte günümüzde uygulanan sansürün devam ettiğini ve hiçbir kanalda sistematik olarak konuşma hakkı verilmediğini çünkü bu durumda şalvarlılara ve cübbelere itibar edilmeyeceğinin çok iyi bilindiğini söyledi. Bunun istisnası olarak kanal 34’e, haftada iki gün Ehl-i Beyt mesajını ekranlarında ifade hakkı verdiklerinden dolayı teşekkür etti. Dünya çapında Bursa’da Ehl-i Beyt sempozyumu düzenleyerek 2 gün boyunca dolu dolu bir program hazırlatan Prof. Haydar Baş’a hassaten teşekkür etti.
Aksu, Suriye konusunda da İran’la Türkiye’yi karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar diyerek dikkatli olunması konusunda uyarıda bulunarak bir saat süren konuşmasını bitirdi.
Camii sokağında iki taraftan sarkıtılan Kerbela katliamını yansıtan resimlerle, minareye bağlanan siyah bayraklar dikkat çekiyordu. Güneşi bir aralık ayında Aşura merasimi Kayışdağı’nda, Ehl-i Beyt Alimlerinden Ş. Kadir Akarasın konuşmasıyla sürdü.
Akaras, daha konuşmasına başlamadan duygulu ve ağlatan ses tonuyla, işte dedi bu günlerde bu saatlerde Kerbela’da kahramanlar tek tek şehit olmuştu. Her yerden Lebbeyk Ya Hüseyn sedası yükseliyordu dediğinde aşura matemcileri de slogana eşlik etti. Bu ruhtur ki adalet devletini yeniden ihya edecektir. Bu yolda canını feda etmek isteyen benimle gelsin dedi Hüseyn diyen Akaras Aşura ruhunu kavrayan ve yasını tutan Müslümanların asla zulme boyun eğmeyeceğini ABD ve İsrail’in yanında asla olmayacağını söyledi. ABD bir yanda Hak bir yanda dedi ve ekledi:
Biz Kerbela günü bir normal insanı kaybetmedik, Özgürlük öğretmenimizi kaybettik.
Zincir vuruyorsak bu insanlığın özgürlüğüne vurulan zincirleri kırmak içindir. Tıpkı İmam Hüseyn gibi diyoruz: Görmüyor musunuz kötülük hakim olmuş her yana, kim yalan söylüyorsa en akıllı en üstün ve başarılı görünüyor öyle kabul ediliyor, kim sözünden dönüyorsa iyi siyasetçi oluyor! Peygamber sünneti ayaklar altına alınmış. Bu gün hakkın yanında olmayanın tarafsız kalması imkansızdır ve Yezidin yanıdır yeri. Hüseyin özgür insanların babasıdır. O sadece dindarlara hitap etmedi, insanlığın tümüne seslendi, dedi madem dininiz yok hiç olmazsa özgür insanlar olun.
Ehlibeyt bağlılarının yoğun çalışmaları sayesinde diyanetin bile yola gelerek Cuma günü tüm camilerde Aşura olayına yönelik hutbe verdiğine dikkat çeken Akaras, bunun sulandırılmasına izin vermemeliyiz dedi. Eğer bu mesaja sahip çıkmaz ve Hüseyni tavrı göstermezsek, işte o zaman Hüseyni günümüzden bir kez daha öldürmüş oluruz diyerek konunun hassasiyetine değindi.
Akaras, konuşmasını saygıdeğer Hatemi’den daha çok istifade için uzatmayıp kısa tuttuğunu ifade ile konuşmasını bitirdi.
Ardından mikrofona gelen Prof. Hüseyin Hatemi, de konuşmakta zorlanan hüzünlü bir ses tonuyla başladı hitabına. Sizi ayakta çok beklettik o yüzden uzatmak istemiyorum ama bu günün özelliğini göz önünde tutarak fedakarlık yapmalıyız dedi ve Aşurayla ilgili tarihleri hatırlatarak devam etti. Zülcenah adlı At’ın Kerbela’da İmam’ın şehadetinden sonra bilinmeyen bir meçhule doğru kaybolduğunu kıyasla insanların vefasızlığına vurgu yapan Hatemi, bundan sonra dünya hayatının yaşamasının ne hükmü olur dedi. Hatemi ağlamaktan konuşamadığında aşura matemlileri, coşkulu salavat getirerek ona destek verdiler. Hatemi devam etti:
İmam Hüseyin o kadar şefkatliydi ki, Allah hiç kimseye çekemeyeceği yükü yüklemez dini hükmü gereği, ashabından biatini kaldırdığını ve herkesin gece karanlığından istifadeyle kendisini yalnız bırakmalarını söyledi. Ayrılanlar oldu ama Yezid safında olup da son anda Hüseyni olanlar da yok değildi, Hür bin Riyahi gibi.
Olayın çok ciddi olduğunu anlatan Prof. Hüseyin Hatemi, bu gün Yezidi ve Muaviyeyi temize çıkarmak isteyenlerin gerçekte değil Mü’min, Müslüman bile olamayacakları konusunda uyarıda bulundu. Çünkü zibhi azim (büyük kurban) İmam Hüseyn’in yaşamıyla ve tavrıyla Kur’an’ı anlayabiliyoruz. Kur’an’ı natık olmadan Kur’an’ı anlamamız mümkün olmaz. Hasan ile Hüseyin Resul’ün göz bebeği idi. Bu konuda çok sayıda şiirler yazılmıştır diyen Hatemi, konuşmasına Kerbela faciasını dile getiren bir iki şiirle nihayet verdi.
Ş. Mikail Gürel’in Öğle Ezanını okumasıyla aşura katılımcıları namaz için camiye geçtiler. Ancak hala matem merasiminde duygularını ifade edemeyen genç bir gurup mersiye okuyup sine vurmaya devam ederken, Kızılay’ın kan bağış çadırlarında faaliyetler yoğunluğunu hala kaybetmemişti.

[Musavi]

Aşura kayışdagında

Yarasalar her zaman gececildi

[huge]

Ynt: AŞURA KAYIŞDAĞI'NDA

şia'lar bölünmez,bölünmüşlük falan yok,kendinizi böyle söylentilere inandırmayın.

[Qom_u_ask]

Ynt: AŞURA KAYIŞDAĞI'NDA

[quote author=Musavi link=topic=22213.msg136521#msg136521 date=1323102962]
Yarasalar her zaman gececildi
[/quote]
Musavi bu benim de aklıma geldi. Ancak Değerli Alimimiz Mehdi Aksu bunu İmam Sadık a.s.'ın bir hadisine dayandırdı. benim o an daha önce yapılmış bir tespit var mı yok mu objektif kaynaklardan araştırmak geldi aklıma..

ancak bunu yapabilecek ciddi kaynaklar lazım.. örneğin Peygamber s.a.a. zamanında ya da cahiliye şiirlerine bakıp yarasaların nerde yaşadığı hakkında bir malumat sahibi olunabilir.

bu konuyu araştırmadan bir şey diyemeyiz..

bu arada Musavi Dost, Hz. Masume Hareminden yarın olan biten program özetlerini bizimle paylaş. konuşmaların özeti, kimlerin konuştuğunu not al. resimlerle birlikte burda paylaş inşaAllah. hatta video gönderebilirsen de çok memnun oluruz. hem haberini yaparız hem de hasret gideririz..

[Qom_u_ask]

Ynt: AŞURA KAYIŞDAĞI'NDA

şiiler evet bölünmez çünkü baştan bağlılar İmam Zaman a.f.'e.

zaman zaman böyle parçalanmalar olmuş ancak ayrılanlar şiiliklerini kaybetmişler.. İmam Zaman a.f.'e bağlı olanlar şii kalmışlar..

[Velayet_Nuru]

Ynt: AŞURA KAYIŞDAĞI'NDA

[quote author=Qom_u_aşk link=topic=22213.msg136533#msg136533 date=1323123941]
5- Yarasalar önceden abad yerlerde gündüzleri gezerken İmam Hüseyin a.s.’ın vücudunun lime lime edildiği andan itibaren, dediler artık bize dünya zindan oldu bundan böyle geceleri gezecek ve hep harabelerden yaşayacağız
[/quote]
Benim bildiğim ve hatırladığım baykuştur, baykuş İmam Hüseyin'in şahadetinden sonra artık harabelerde yaşamaya karar vermiştir. Rivayetlerde yarasa da geçmiş olabilir ama ben hatırlamıyorum..

[Musavi]

Aşura kayışdagında

Burası muhteşem vallahi

[Musavi]

Aşura kayışdagında

Video cekiyorum ama burdan yuklemek neredeyse imkansız

[Qom_u_ask]

Ynt: AŞURA KAYIŞDAĞI'NDA

[quote author=Musavi link=topic=22213.msg136541#msg136541 date=1323149301]
Burası muhteşem vallahi
[/quote]

tahmin ediyorum Musavi.. değerini bil. Rabbimizin sevdiği kuluymuşsun...

[Mehdi Aksu]

Ynt: AŞURA KAYIŞDAĞI'NDA

SELAMUN ALEYKUM AZİZ KARDEŞLERİM. YARASA KONUSUNDA BİR NİSYANIMI BANA HATIRLATAN KARDEŞLERİMDEN ALLAH RAZI OLSUN. EVET RİVAYETLERE GÖRE HZ. İMAM HÜSEYİN EFENDİMİZE MATEM YAPAN BAYKUŞTUR YARASA DEĞİLDİR. BAYKUŞUN MATEMİ KAMİL-ÜZ ZİYARAT. S.317 VE 319 DA NAKLEDİLMİŞTİR. BU KONUDA NİSYANIMI BANA HATIRLATAN KARDEŞLERİME SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİ SUNAR VE İLK ÇIKACAĞIM TV PROĞRAMINDA BU YANLIŞIMI TELAFİ EDECEĞİM İNŞ.