Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Cabir b. Abdullah Ensari (Rahmetullahi Aleyh) ve Erbain Ziyareti

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Cabir b. Abdullah Ensari (Rahmetullahi Aleyh) ve Erbain Ziyareti

    “Muhammed ve Al-i Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve alihi vesellem) seveni onları sevdiği müddetçe sev ve Muhammed ve Al-i Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve alihi vesellem) düşman olan kimseye onlara düşmanlık ettiği sürece düşman ol, oruç tutup namaz kılsalar bile...”


    Hz. Seyyidu’ş Şüheda Eba Abdillah’il Hüseyin Aleyhisselam’ın mübarek kabrini ilk ziyaret etme şeref ve saadeti Resul-i Ekrem sallalahu aleyhi ve alihi vesellem’in seçkin ve arif sahabelerinden Cabir b. Abdullah Ensari rahmetullahi aleyh’e nasip olmuştur. Cabir b. Abdullah Ensari (rahmetullahi aleyh) ilerlemiş yaşına rağmen ziyaret amacıyla Medine’den Kerbela’ya hareket etti. Birçok alimin nakline göre Cabir b. Abdullah Ensari İmam Hüseyin aleyhisselam’ın kabrini ilk ziyaret etme saadetine nail olarak adını “İlk Erbain Ziyaretçisi” olarak tarihe yazdırmıştır. Bu şeref, iftihar ve ahiret birikimi onun için yeterlidir.
    Şeyh Müfid (rahmetullahi aleyh) diyor ki: “O ayın (Safer) yirmisi... Resul-i Ekrem sallalahu aleyhi ve alihi vesellem’in büyük sahabesi Cabir b. Abdullah b. Hizam Ensari rahmetullahi aleyh’in (r.a) ziyaret amacıyla Medine’den Kerbela’ya geldiği gündür. Müminler arasında “İlk Erbain Ziyaretçisi” olma saadetine erişerek adından övgüyle söz ettirmiştir…
    Bu konuyu Şeyh Tusi, Allame Hilli, Şeyh Raziyuddin Hilli, Allame Meclisi, Muhaddis-i Nuri “rahmetullahi aleyhim” ve diğer büyük alimler de nakletmişlerdir.
    Cabir ve Atiyye Kufi Kerbela’da
    Abdurrahman b. Sabit büyük sahabi Cabir b. Abdullah Ensari rahmetullahi aleyh hakkında diyor ki: “Cabir ile birlikteydim. O sırada Hüseyin b. Ali aleyhisselam içeri girdi. Cabir rahmetullahi aleyh’in gözü ona ilişince şöyle dedi: “Ehlibeyt’ten (Allah’ın selamı onlara olsun) olan bir ferde bakma isteyen ona baksın. Şahadet ediyorum ki ben bu sözü Resul-i Ekrem sallalahu aleyhi ve alihi vesellem’in (s.a.a) mübarek ağzından işittim.”

    Cabir rahmetullahi aleyh, marifet ve basiret sahibi büyük bir arifti. İmam Hüseyin aleyhisselam’ın safına katılamayıp şehadetten mahrum kalınca o hazrete muhabbetini göstermek, vefa ve ahdini yenilemek ve hakim sultaya nefret ve öfkesini haykırmak amacıyla Hz. İmam Hüseyin aleyhisselam’ın ziyaretine gitmek için yola koyuldu.
    Şeyh Ebu Cafer Muhammed b. Ebil Kasım, Muhammed b. Ali Taberi A’meş’ten o da Atiyye Kufi’den şöyle nakleder: “İmam Hüseyin aleyhisselam’ın kabrini ziyaret etmek amacıyla Cabir b. Abdullah Ensari rahmetullahi aleyh ile birlikte yola çıktık. Kerbela’ya vardığımızda Cabir rahmetullahi aleyh, Fırat Nehri’nde gusletti. Ardından yanında getirdiği iki parça temiz elbiseyi çıkarıp giydi. Kemerine bağladığı bir bez parçasının içinden biraz misk çıkardı ve onu bedenine sürdü. Sonra mübarek kabre doğru yürümeye başladı. Attığı her adımda Allah’ı yad ediyordu ve kabre yaklaşınca Atiyye Ufi’ye dedi ki: Elimi tut ve kabrin üzerine bırak. Ben de isteği üzerine elinden tutup mezara koydum. Cabir rahmetullahi aleyh kendini kabrin üzerine attı ve kendinden geçti. Yüzüne bir miktar su serptim. Kendine gelince mahzun bir sesle üç defa “Ya Hüseyin“ diye feryat etti. Ardından efendisi Hüseyin aleyhisselam’a şöyle seslendi: “Acaba dost, dostunun cevabını vermez mi? Sonra şöyle ekledi: “Sen nasıl cevabımı veresin ki, halbuki boynunun damarları parçalanmış, boğazın kesilmiş, başın bedeninden ayrılmış ve kanlara boyanmışsın. Şahadet ediyorum ki sen Peygamberlerin sonuncusu (sallalahu aleyhi ve alihi vesellem ) ve müminlerin emirinin (aleyhisselam) oğlusun. Sen takva ve hidayet oğlusun. Al-i Aba’nın beşincisi ve her iki cihan hanımlarının hanımefendisi Fatımatu’z Zehra selamullahi aleyha’nın oğlusun. Nasıl böyle olmayasın ki, halbuki peygamberlerin efendisinin elinde yetiştin, takvalıların eteğinde büyüdün, imanın göğsünden süt içtin ve İslam’la da sütten kesildin. Bu yüzden temiz yaşadın ve temiz öldün. Ancak müminlerin kalbi senin ayrılığında kederlidir. Çünkü üstünlüğün, yüceliğin ve temizliğinde şüphe yoktur. Allah’ın selamı ve rahmeti üzerine olsun ey Hüseyin “aleyhisselam”. Şahadet ederim ki kardeşin Yahya b. Zekeriya aleyhisselam’ın gittiği yoldan gittin.” Bunları söyledikten sonra Cabir rahmetullahi aleyh diğer şehitlerin kabirlerine yönelerek onlara hitaben şöyle seslendi: “Selam olsun sizlere ki Hüseyin aleyhisselam’ın yoluna canlarınızı feda ettiniz ve onun yanında şehit oldunuz. Şahadet ederim ki sizler namazı ayakta tuttunuz, zekatı verdiniz, iyiliğe emrettiniz ve kötülükten sakındırdınız. Kafirlere karşı cihad ettiniz ve ölümünüz gelip çatıncaya dek Allah’a ibadet ettiniz. Muhammed sallalahu aleyhi ve alihi vesellem’i hak üzere peygamberliğe seçen Allah’a and olsun ki biz de girdiğiniz bu saadet yolunda sizinle ortağız. “
    Atiyye diyor ki Cabir rahmetullahi aleyh’e dedim ki: “Nasıl olur da biz onlarla ortak olabiliriz? Halbuki biz Kerbela’da onlarla birlikte olamadık, onlarla birlikte bir dağa tırmanmadık, onlarla birlikte kılıç vurmadık. Onlar gibi başlarımız bedenlerimizden ayrılmadı. Onlar gibi çocuklarımız yetim ve kadınlarımız dul kalmadı.”
    Cabir rahmetullahi aleyh şöyle cevap verdi: “Ey Atiyye, habibim Allah Resul’ü sallalahu aleyhi ve alihi vesellem’den işittim ki buyurdu: “Kim bir kavmi severse onlarla birlikte diriltilecektir ve kim bir kavmin fiiline razı olursa onlarla ortaktır. Muhammed’i (Allah’ın salat ve selamı ona ve pak Ehlibeyt’ine olsun) hak üzere peygamberliğe seçen Allah’a yemin olsun ki benim ve dostlarımın niyeti Hüseyin aleyhisselam ve ashabının (Allah’ın selamı onlara olsun) yaptıkları işleri yapmaktı.” Sonra şöyle devam etti; Ey Atiyye, beni Kufe evlerine doğru götür. Biraz yol yürüdükten sonra bana şöyle dedi: “Atiyye, bu yolculuktan sonra seni bir daha göreceğimi sanmıyorum. Sana bir vasiyette bulunmamı ister misin?” dedi ve ekledi: “Muhammed ve Al-i Muhammed sallalahu aleyhi ve alihi vesellem’i seven kimseyi onları sevdiği müddetçe sev ve Muhammed ve Al-i Muhammed sallalahu aleyhi ve alihi vesellem’e düşman olan kimseye onlara düşmanlık ettiği sürece düşman ol, oruç tutup namaz kılsalar bile. Muhammed ve Al-i Muhammed sallalahu aleyhi ve alihi vesellem’e şefkat göster. Çünkü eğer işlediğin çok günahlar neticesinde ayağının biri sürçerse onlara beslediğin muhabbetin sayesinde diğer ayağın sabit kalır. Onları sevenlerin dönüşü cennete, onlara düşman olanların dönüşü ise cehennemedir.”
    Aktardığımız şu nakilde dikkat çekici ve üzerinde düşünülmesi gereken birkaç husus vardır:
    1-Cabir rahmetullahi aleyh’in engin marifeti; Cabir rahmetullahi aleyh’in derin marifeti Peygamberin (sallalahu aleyhi ve alihi vesellem) temiz Ehlibeytine (aleyhimusselam) olan sevgi ve marifetinden kaynaklanmaktadır.
    2-Cabir rahmetullahi aleyh’in önemli stratejisi; Cabir rahmetullahi aleyh, İmam Hüseyin aleyhisselam’ın düşman ve katillerini kafir ve mülhitler kategorisinde görmüş ve onlardan saymıştır.
    3-Cabir rahmetullahi aleyh’in İmam Hüseyin aleyhisselam’a (a.s) karşı edep ve saygısı; onun bu sevgi ve saygısı imamının (Allah’ın selamı ona olsun) makam ve yüceliğine olan engin marifetinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla da imamını (Allah’ın selamı ona olsun) ziyaret ederken ilk önce guslediyor, ardından bedenine güzel koku sürüyor ardından attığı her adımda Allah’ı anıyor. Dahası mübarek kabre dokunduktan sonra ona olan sevgisinden kendinden geçiyor ve sonra üç defa “Ya Hüseyin” diye feryat ediyor. Ayrıca Cabir rahmetullahi aleyh’in okuduğu ziyaretnamede geçen ve derin manalar ifade eden kesitler onun Peygamber sallalahu aleyhi ve alihi vesellem) ve onun vasisinin (Allah’ın selamı ona olsun) makamına olan engin marifetini ortaya koymaktadır.
    4-Şu tarihi nakilden anlaşılmaktadır ki Cabir rahmetullahi aleyh, ziyaretten sonra Kufe evlerine doğru hareket etmiştir. Ancak İmam Zeynelabidin aleyhisselam ve İmam Hüseyin aleyhisselam’ın diğer aile fertleriyle görüştüğüne dair her hangi bir bilgiye yer verilmemiştir.




    #2
    Ynt: Cabir b. Abdullah Ensari (Rahmetullahi Aleyh) ve Erbain Ziyareti

    İMAM HÜSEYİN'İN (Aleyhisselam) ZİYARETİNİN FAZİLETİNE DAİR...

    1-İmam Cafer Sadık (Aleyhisselam):
    Kim İmam Hüseyin b. Ali’nin (Aleyhisselam) kabrini ziyaret kastıyla evinden çıkarsa eğer yürüyerek giderse attığı her adıma bir hasene yazılır ve bir günahı silinir...
    Kaynak:
    Biharul Envar, c.98, s.28 ve el-Mezar; Şeyh Müfid, s.30

    2-İmam Sadık’ın (Aleyhisselam) ashabından Muaviye b. Veheb şöyle diyor:“İmam Cafer Sadık’ın (Aleyhisselam) huzuruna vardım. Hazret evinde musallasında oturmuş ve namazdan sonra şöyle münacat ediyordu. Duasının bir bölümünde İmam Hüseyin’in (Aleyhisselam) ziyaretçileri hakkında şöyle dua etti: “Allah’ım, Hüseyin’in (Aleyhisselam) kabrinin ziyaretçilerini bağışla! Zira onlar bu yolda para harcıyor ve canlarını tehlikeye atıyorlar... Allah’ım, güneşin yüz renklerini değiştirdiği bu kimselere merhamet et. Allah’ım yüzlerini Hüseyin’in (Aleyhisselam) kabrine çeviren bu ziyaretçilere merhamet et, bizim muhabbetimizde gözyaşı akıtanlara merhamet et. Allah’ım ben bu canları ve bedenleri Kevser Havuzu başında onlarla buluşuncaya dek sana emanet ediyorum...

    Kaynak:
    Biharul Envar, c.98, s.28 ve el-Mezar; Şeyh Müfid, s.30

    3-Resul-i Ekrem (sallalahu aleyhi ve alihi vesellem): “Ey millet, Bu Hüseyin b. Ali’dir, onu tanıyın; canımı elinde bulunduran Allah’a andolsun ki onu seven cennettedir, dostlarının dostu ve aynı şekilde dostlarının dostu da cennettedir.”

    Kaynak: Kırk Hadis Şerhi, s.12

    4-İmam Cafer Sadık (aleyhisselam): “Ey Ebu Ammar, Hüseyin b. Ali (Allah’ın selamı onlara olsun) hakkında bana bir şiir oku” buyurdu. Ebu Ammar der ki: hazretin istediği üzerine bir şiir okudum ve imam ağladı. Allah’a andolsun ki arka arkaya şiir okuyordum imam da gözyaşı döküyordu. Öyle ki ev halkının ağlama sesleri de işitilmeye başladı. Sonra hazret bana şöyle buyurdu: “Ey Ebu Ammar, kim Hüseyin (Aleyhisselam) hakkında bir şiir okursa ve onunla elli kişiyi ağlatırsa mükâfatı cennet olur. Kim Hüseyin (Aleyhisselam) hakkında bir şiir okursa ve onunla otuz kişiyi ağlatırsa mükâfatı cennet olur. Kim Hüseyin (Aleyhisselam) hakkında bir şiir okur ve yirmi kişiyi ağlatırsa mükâfatı cennet olur, kim Hüseyin (Aleyhisselam) hakkında şiir okur ve on kişiyi ağlatırsa mükâfatı cennet olur. Kim Hüseyin (Aleyhisselam) hakkında bir şiir okur ve onunla bir kişiyi ağlatırsa mükâfatı cennet olur, kim Hüseyin ((Aleyhisselam) hakkında bir şiir okur ve kendi ağlarsa mükâfatı cennet olur ve kim Hüseyin ((Aleyhisselam) hakkında bir şiir okur ve onunla kendini ağlayanlara benzetirse mükâfatı cennet olur.”

    Kaynak: Kırk Hadis Şerhi, s.16


    5-İmam Cafer Sadık (aleyhisselam): “Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve alihi vesellem) kızı Fatıma (selamullahi aleyha) oğlu Hüseyin’in (Aleyhisselam) kabrini ziyaret eden ziyaretçilerin yanında hazır olur ve onların günahlarının bağışlanması için Allah’tan mağfiret diler.”

    Kaynak: Kırk Hadis Şerhi, s.17

    6-İmam Cafer Sadık (aleyhisselam): “Allah Hüseyin’i (Aleyhisselam) öldürene lanet etsin, Hüseyin’i (Aleyhisselam) yâd etmek hayatı nasıl da tatsız kılmaktadır. Ben, hiçbir zaman serin su içtiğimde Hüseyin’i (Aleyhisselam) yâd etmeden içmedim. Kim su içtiğinde Hüseyin’i (Aleyhisselam) yâd edip katiline de lanet okursa Allah onun için yüz bin iyilik yazar, yüz bin günahını bağışlar, yüz bin derece makamını yükseltir. Bunu yapan bin köle azat eden kimse gibidir ve kıyamet günü Allah onu yüzleri güleç ve mesrur olarak haşredecektir.”

    7-İmam Bakır (Aleyhisselam): “Eğer insanlar Hüseyin’in (Aleyhisselam) kabrini ziyaret etmenin ne kadar büyük fazilet olduğunu bilseydiler şevk ve iştiyaktan can verir ve onun özlem ve hasretinden bedenleri paramparça olurdu. Ravi diyor ki arz ettim: “o nasıl bir fazilettir?” İmam (Aleyhisselam) şöyle buyurdu: “kim şevk ve rağbetle onun kabrini ziyarete giderse Allah-u Teâlâ ona kabul olunmuş bin hac, bin umre sevabı, bin Bedir şehidi ve bin oruçlu kişinin mükâfatını, kabul olunmuş bin sadaka sevabı ve halis niyetle bin köle azad eden kimsenin sevabını yazar ve o yılın tamamında en düşüğü şeytanın şerri olan bin türlü beladan güvende kalır. Onu önden, arkadan, sağdan ve soldan muhafaza etmek için bin melek görevlendirilir. Eğer o yıl içinde ölürse rahmet melekleri cenazesine hazır olurlar. Cenazesine ve guslüne iştirak ederler ve onun için mağfiret dilerler ve istiğfarla kabrine kadar onu teşyi ederler.

    Kamilu'z Ziyarat

    8-Ali b. Meymun İmam Cafer Sadık’tan (Aleyhisselam) şöyle rivayet eder; İmam Sadık (Aleyhisselam) şöyle buyurdu: “Ey Ali, Hüseyin’in (Aleyhisselam) kabrini ziyaret et ve onu terk etme.” Arz ettim: “İmam Hüseyin’i (Aleyhisselam) ziyaret eden kimsenin sevabı nedir?” İmam (Aleyhisselam) şöyle buyurdu: “Kim yaya olarak İmam Hüseyin’i (Aleyhisselam) ziyaret ederse Allah-u Teala atacağı her adıma bir iyilik yazar, bir günahını siler ve bir derece makamını yükseltir. Ve ziyaretine müşerref olduğunda Hak Teala onun ağzından çıkan hayırları yazmaları için iki melek görevlendirir ve meleklere ağzından çıkan kötü sözleri yazmamalarını emreder. Ziyaretten döndüklerinde ona veda edip şöyle seslenirler: Ey Allah’ın dostu, günahların bağışlandı ve sen artık Allah’ın, Resulünün sallalahu aleyhi ve alihi vesellem ve onun Ehlibeytinin (Aleyhimusselam) hizbindensin ve Allah senin gözlerini cehennem ateşine haram eder ve ateş de hiçbir zaman seni görmeyecek ve yakmayacaktır.”

    Kamilu’z Ziyarat, s.133, bab: 49, hadis: 6

    9-İmam Muhammed Bakır (Aleyhisselam) şöyle buyurmuştur: “Hangi mümin İmam Hüseyin’in (Aleyhisselam) şehadetinden dolayı gözyaşı döker ve gözyaşı yanaklarına akarsa Allah, onu cennetin yüksek odalarına yerleştirir ki orada uzun yıllar kalır. Hangi mümin dünyada bizim düşmanlarımızdan taraf bize dokunan musibetlerden dolayı gözyaşı akıtırsa ve gözyaşı yanaklarına akarsa Allah ona cennetinde Sıdk (doğruluk) makamında yer verir. Hangi mümin bizim yolumuzda bir eziyete maruz kalır ve o eziyetten dolayı gözyaşı döker ve gözyaşı yanaklarına akarsa Allah kıyamet günü onun yüzündeki sıkıntıları giderir, gazap ve cehennem ateşinden güvende kılar.

    Kaynak: Furuğu Şehadet; Üstad Ali Saadetperver, İntişarati Peyami Azadi


    10-Abdullah b. Hammad şöyle naklediyor:Bir gün İmam Cafer Sadık (Aleyhisselam) bana şöyle buyurdu: “Ey Hammad, sizin yanınızda öyle bir fazilet var ki şimdiye kadar hiç kimseye verilmemiştir. Ve onu layıkıyla tanıyacağınızı, muhafaza edeceğinizi ve hakkını eda edeceğinizi de sanmıyorum. O fazilet için ehil ve layık kimseler vardır ki isimleri zikredilmiştir ve Allah onlara başarı ihsan etmiştir ki bu Allah’ın onlara bahşettiği bir rahmettir. “Belirttiğiniz ve vasfettiğiniz o fazilet hangisidir?” diye sordum. Hazret şöyle buyurdu: “Ceddim İmam Hüseyin’in (Aleyhisselam) ziyaretidir. Zira o gariptir ve garip bir toprakta defnedilmiştir. Kim onun ziyaretine giderse ona gözyaşı döker, ziyaretine gitmeyen onun musibetinde hüzünlenir ve yüreği yanar ve kim de onu yad ederse ona rahmeder.Kim onun ayak ucuna defnedilen oğlunun kabrine bakarsa, (görecektir ki) onu yanında akraba ve dostunun olmadığı bir çölde hakkını gaspettiler. Kafir ve mürtetlerden bir grup onu öldürmek için toplanıp birbirlerine yardım ettiler. Nihayet onu bir çölde öldürdüler ancak (bedenini) defnetmeden oraya attılar. Ondan köpeklerin içtiği Fırat suyunu esirgediler, Allah Resulünün (sallallahu aleyhi ve alihi vesellem) hakkını, o ve Ehlibeyti (Aleyhimesselam) hususunda ettiği vasiyeti zayi ettiler. O zulme uğramış bir halde kendi akrabaları ve Şialarının kabirleri arasına defnedildi. Kim onun yanına giderse yalnızlığından ve ceddine olan uzaklığından dehşete kapılır. Öyle bir menzile düşmüştür ki onun yanına (ziyaretine) ancak Allah’ın kalbini imanla imtihan ettiği ve hakkımızı ona tanıttığı kimse gider.Arz ettim: canım sana feda olsun, ben o hazretin ziyaretine gidiyordum ancak halifenin yanında mallarını koruma mesuliyetine geldiğim ve onun yanında meşhur olduğum günden beri artık hazretin ziyaretine gidemez oldum. Dolayısıyla takiyyeden dolayı ziyareti terk ettim ve ben o hazretin ziyaretinin çok sevabı olduğunu biliyorum. Buyurdu ki: acaba o hazretin ziyaretine giden kimsenin ne kadar fazilete sahip olduğunu ve bizim yanımızda ne gibi iyiliklerinin olduğunu biliyor musun?hayır, bilmiyorum dedim. Hazret şöyle buyurdu: onu ziyaret edenin sevabı; göklerin melekleri onunla iftihar ederler, bizim yanımızdaki değer ve makamı; biz ona her sabah ve akşam merhamet ederiz. Şüphesiz ki babam bana şöyle haber verdi: o hazret defnedildiği günden beri ağıt ve mersiye toplantılarından ona salat ve selam gönderen melekler, cinler, insanlar ve çölün vahşi hayvanları eksik olmamıştır. Onu ziyaret edenin halini arzu etmeyen hiçbir şey yoktur; onunla bereketlenmek için onu ziyaret eden ziyaretçiye dokunmak ve ona bakmak ister. Ona “hazretin kabrine baktığından dolayı bereketlendin” diye müjde verilir. Sonrasında şöyle buyurdu: “ duydum ki Kufe ve Kufe dışından bazı kavimler o hazretin kabrine gidiyorlarmış, kadınlar da gidiyor ve ağıtlar yakıp mersiyeler okuyorlarmış. Şaban ayının yarısında kimileri Kur’an okuyor, kimileri de o hazretin yürek yakan hikayesini zikrediyor ve kimileri de mersiye okuyorlarmış.Arz ettim; evet, canım sana feda olsun buyurduklarınızdan bazılarını yapanları gördüm. Hazret şöyle buyurdu: “insanların arasında bize doğru gelip bizi metheden ve musibetimizde mersiye okuyan kimseleri tayin eden Allah’a hamd olsun. Şükürler olsun ki akrabalarından ve akraba olmayanlarından onlarla alay edenleri ve onları (bu matemlerinden dolayı) ayıplayanları bizim düşmanımız kıldı.

    Kaynak: Biharul Envar c, 105, s.73-74, el-Mustedrakul Vesail c.2, s.203, Nurul Ayn, s.108

    11-İmam Cafer Sadık (Aleyhisselam) şöyle buyurmuştur: “Kim ömründen bir günü Hz. Seyyidüş Şüheda’nın (Aleyhisselam) hizmetinde geçirirse (Yani İmam Hüseyin’in, evlatlarının ve vefalı ashabının kanlarının akıtıldığı yer) amel defterine bin ihya gecesinin sevabı yazılır.

    Biharul Envar, c.10, s.86


    12-Zureyh Muharibi’den şöyle nakledilmiştir : Kavmim ve evlatlarımı İmam Cafer Sadık’ın (Aleyhisselam) huzuruna şikayette bulunarak şöyle arz ettim: ben ne zaman İmam Hüseyin’in (Aleyhisselam) ziyaretinin sevabını nakletsem onlar beni yalanlayarak diyorlar ki “Sen İmam Cafer Sadık’a (Aleyhisselam) yalan isnat ediyorsun.” İmam Sadık (Aleyhisselam) şöyle buyurdu: “Ey Zureyh, bırak insanlar diledikleri yere gitsinler. Vallahi, Hak Teala İmam Hüseyin’in (Aleyhisselam) ziyaretçileriyle övünüp iftihar etmektedir. Onlar uzak yollardan gelip mukarreb ve arşı taşıyan meleklerle birlikte o hazreti ziyaret etmektedirler. Hatta Allah-u Teala onlara şöyle buyurmaktadır: “Hüseyin b. Ali’yi (Aleyhimaselam) ziyaret edenleri görmüyor musunuz? Onlar büyük bir şevk ve istekle ona ve Fatımatu’z Zehra’ya (selamullahi aleyha) gelmişlerdir. İzzet ve celalime andolsun ki kendi kerametimi onlara vacip kılarım; onlara ikram eder ve onları kendi dostlarım, nebiler ve resullerim için hazırladığım cennete yerleştiririm.Ey benim meleklerim, bunlar Hz. Muhammed’in (sallalahu aleyhi ve alihi ve sellem) habibi ve sevdiği Hüseyin’i (Aleyhisselam) ziyaret edenlerdir ki o benim peygamberim ve habibimdir. Ve kim beni severse habibimi de sever ve kim habibimi severse onun sevdiğini de sever. Kim habibime veya habibimin sevdiğine düşman olursa onu azapların en çetiniyle cezalandırmak ve cehennem ateşine atmak bana farz olur ve cehennemi onun dönüş yeri yaparım ve onu yaratılanlardan hiç kimseyi cezalandırmadığım bir azapla azap ederim.

    Kamiluz Ziyarat, s.143 ve Biharul Envar, c.101, s.75-76

    Yorum


      #3
      Ynt: Cabir b. Abdullah Ensari (Rahmetullahi Aleyh) ve Erbain Ziyareti

      Bu güzelim bilgiler için Allah razı olsun Hocam.

      Yorum


        #4
        Ynt: Cabir b. Abdullah Ensari (Rahmetullahi Aleyh) ve Erbain Ziyareti

        4-Şu tarihi nakilden anlaşılmaktadır ki Cabir rahmetullahi aleyh, ziyaretten sonra Kufe evlerine doğru hareket etmiştir. Ancak İmam Zeynelabidin aleyhisselam ve İmam Hüseyin aleyhisselam’ın diğer aile fertleriyle görüştüğüne dair her hangi bir bilgiye yer verilmemiştir.

        Onun nedeni nedir peki. Yada hikmeti diye soralım (Acizane)..
        Zulümde iki suçlu vardır bir zalim ikincisi zulme baş kaldırmayan münzellim İmam Ali kv

        Yorum

        YUKARI ÇIK
        Çalışıyor...
        X