Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

MATEM MECLİSLERİNİN ÖNEMİ

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    MATEM MECLİSLERİNİN ÖNEMİ

    Tarih boyunca Ehlibeyt için yapılan matem meclisleri, Ehlibeyt mektebinde önemli bir yere sahiptir. Özellikle Muharrem ve Aşura merasimleri bu mektebin canlı ve ayakta kalmasını sağlamıştır. Ama bu matem toplantılarının hakikati, henüz birçok kesim tarafından anlaşılamadığı görülmektedir.

    Bu merasimleri boş olarak görüyor, tarihde vuku bulmuş bir olay için bu kadar üzülmenin, gözyaşı dökmenin yersiz olduğunu düşünüyorlar. Bazıları İmam Hüseyin’e ağlamanın sevabından hareketle matem toplantılarının yapılması gerektiğini, tarihde eşi, benzeri olmayan bu katliam karşısında ağlamamanın İmam Hüseyin’e yapılmış bir zulüm ve haksızlık olacağını vurgulamışlardır. Diğer bazıları ise ağlamanın asıl hedef olmadığını matem meclislerinin bir vesile olarak kullanılması gerektiğini savunurlar. Bu görüş sahiplerinin hiç birisi matem meclislerinin hikmetini bütün yönleriyle anlayamamışlardır.

    Matem meclislerinin, mersiye ve ağıtların, sinezenlerin hakikatına bakıldığında ve İmamların bu amellere teşvik eden rivayetleri incelendiğinde meselenin hiç de öyle basite alınmaması gerektiği ve ne denli dünyevi ve uhrevi faydaları olduğu görülecektir.


    Kerbela kıyamının neden gerçekleştiği ve İmam Hüseyin’in Kerbela’da neden şehit edildiği, Aşura günü nasıl bir katliam yapıldığı sorularının cevabı araştırıldığı zaman bu matem meclislerinin felsefesi anlaşılacaktır. Bu yazımızda matem merasimlerinin ve İmam Hüseyin’e ve Kerbela şehitlerine neden ağlandığının felsefelerinden bir kaçına değinecegiz

    Matem merasimlerinin hikmeti ve İmam Hüseyin’e ağlamak

    1- Bu merasimler, İmamın kıyamının felsefesini anlamak ve zamanının tağutu karşısında nasıl bir mücadele sergilediğini ögrenmekle birlikte günümüz tağutlarına karşı ilahi vazifenin ne olduğunun bilincine varıp ne yapılması gerektiğini anlamak için yapılır.

    2- Bu merasimler, İmam Hüseyin’in asırlar önce İslam’ın yok olmaması, insanların hür ve özgür yaşamaları için gerçekleştirmiş olduğu kıyamı yaşatmak ve gelecek nesillere, bizlere nasıl ulaşıp hayat verdiyse onlara da ulaştırıp hayat kazandırmak içindir. Çünkü kuruyan İslam ağacını kanıyla sulayan, rafa kaldırılmış Kur’an’ı hayata geçirmek için canını, malını herşeyini bu yolda feda eden Peygamberin torununun şehadeti canlı tutulmalıdır. Hayatın gerçek felsefesi bu kıyamda beyan edilmektedir.

    3- Bu matem merasimleri, hak yolunda mücadele edenlerin vahdet ve birliğini sağlayıp tağutlara karşı mücadelede organize olmalarını sağlar.

    4- Kerbela ve Aşura bir semboldür bütün hürriyet savaşcılarına. İmam Hüseyin bir önderdir bütün alem için. Bu ilahi sembollerin yaşatılması, ilham kaynağı olan İmam Hüseyin’in tanınması için bu merasimlerin yapılması gerekiyor.

    5- Bu merasimler; sinezen, mersiye ve ağıtlarıyla İmam Hüseyin’le bir gönül bağı kurmayı sağlar.

    6- İmam Hüseyin ve Kerbela şehitlerine ağlamanın kendisi bir fazilet ve üstünlüktür. Bir rivayette şöyle belirtiliyor: "Hüseyin’in şehadetinden dolayı müminlerin kalbinde asla sönmeyen bir ateş vardır, (bu musibet için) kim ağlar ve ağlatırsa veya ağlamış gibi yapıp hüzünlenirse cennete girer." Diğer bir rivayette şöyle buyurulur: "Kıyamet günü bütün gözler ağlar, Hüseyin’in musibetine ağlayan göz hariç, o göz, güler ve cennet nimetleriyle nimetlendirilir."

    İmam Hüseyin’e ve Kerbela şehitlerine ağlamanın ahirette sevabı olduğu gibi dünyada da şehidin hedefini yüceltir, kıyam mektebini yaşatır. Bu matem merasimlerinde ne kadar ağlansa İmam Hüseyin’e ve Kerbela şehitlerine bir fayda sağlamayacaktır ama İmam ile gönül bağı kurmak isteyenlerin kalplerini manevi yönden güçlendirecek ve kalpleri birbirine yaklaştıracaktır. Olay sadece gözden yaş akıtmak değildir, bu ibadi ve manevi bir eylem olduğu gibi siyasi bir eylemdir. Hedef doğrultusunda kenetlenmeyi ve güçlerin birleştirilmesini sağlayan bir ameldir.

    Masum İmamlar bu merasimlerin yapılmasını istemiş ve böylece Kerbela ve Aşura’nın unutulmasını engellemişlerdir. İmam Seccad, Kerbela vakıasından sonra yirmi yıl boyunca hep ağlamış ve matem meclisleri düzenlemiştir. İmam Bakır (a.s) kendi zamanında matem merasimleri düzenlediği gibi kendi şehadetinden sonra da İmam Hüseyin için on yıl boyunca her yıl Mina da mersiye ve ağıt okunmasını vasiyet etmiştir. İmamın özellikle hac mevsiminde hem de Mina da istemesi bu amelin hem manevi hem de siyasi olduğunu gösteriyor. Çünkü bu merasimlerde kıyamın hedefleri açıklanacak, zamanın tağutunun yaptığı zulümler beyan edilecek, hacılar İmam Hüseyin’in gerçek hedefinin ne olduğunu öğrenecekler ve kendi bölgelerine döndükleri zaman Kerbela mesajını kendi halklarına ulaştıracaklardır. Böylece insanlar hak ve batılı öğrenmiş olacaklardı.

    Bütün bunların yanısıra ağlamak, mersiye ve ağıt okumak, sine vurmak Ehlibeyt ile gönül bağı kurmaktır.

    Gözyaşı, muhabbetin izharı, kalbin dili, aşkın nişanesidir.

    Gözyaşı, duygu ve hislerin tercümanıdır.

    Gözyaşı, İmam ile dertleşmek, Ehlibeytin hüznüne ortak olmaktır.

    Gözyaşı, ruhun ateşini söndürür, kalpteki Hüseyin aşkını alevlendirir.

    Gözyaşı, susuz kalpleri doyurur.

    Gözyaşı, Aşura mektebinden beslenme gıdasıdır.







    Bunu anlayabilmek için Hüseyin kıyamını, Kerbela mektebini, Aşura hamasisini anlamak gerek. Daha doğrusu İlahi Aşkı anlamak gerek, ama akılla değil tertemiz bir kalple.

    vela hevla vela kuvvete illa billahul ALİYYUL AZİM
    [center]

    #2
    Ynt: MATEM MECLİSLERİNİN ÖNEMİ

    bu çok değerli matem meclisleri anlamı hakkındaki paylaşımınızdan dolayı Allah razı olsun kardeşim..

    bir tohum olduğunu anlamak sarsılmak çevreden gelen ruhi baskı atmosferleriyle parçalanıp göz yaşı akıtmak ve nihayet ruhun neşvü nema bulması (serpilip büyümesi) için bir fırsattır Kerbela Matem Meclisleri.

    Yeryüzünde meleklerin en çok bulunduğu yerlerdir. En kalabalık yerler. her karış zemininin en öpülecek değerde mukaddes yerler... akan her damla gözyaşı için binler sevabın yazıldığı binler günahın silindiği, binler azap ateşinden azat olunduğu yerlerdir...

    kirlenmiş ruhumuza bir oksijendir beytül ahzan olan kerbela matem meclisleri.. şu kahrolası maddi çıkarcılık dünyasında insanın yeniden doğduğu güne gidermişçesine özüne döndüğü bir andır. kapkara olmuş alınların parladığı, bakışların çarpraz aşağı düştüğü, zihnin inadına çağlardan gerilere taşındığı bir anlar destesidir Mecalisi Matemi Kerbela..

    Asla affolmaz günahlara sahibim diyenlerin ilaçlanacağı tüm nefis virüslerinin dezenfekte olduğu dirilmemecesine cansızlaştırılabileceği tek alandır Kerbela Matem Meclisleri...Soğuk duyguların ısındığı, hedefi sapmış insanlara yeni soluklar kazandıran işaret ışıklarıdır matem meclisleri...

    ruhun yıkanması bitmeyecek tarih dersleriyle. bir yanık destansı dokunuşu vardır bu meclislerin en taş kalplere bile. Hakka kapanmış kalplerin bile durup ümit bağlayabileceği tek yerlerdir matem meclisleri..

    alternatifsizdir. eşşizdir. her akşam bir nur kandilleridir yanan Muharrem başından taa ortasına kadar.. bir yıl boyunca iple çektiğimiz hasretiyle yanıp tutuştuğumuz hiç bitmesin istediğimiz Ehlibeyt aşıklarının gıda yerleridir Kerbela Matem Meclisleri..

    Kahkahaların insan hayatında ara verildiği günlerde Kerbela matem meclisleri sorar: Nereye bu gidiş! daha aklınızı başınıza almayacak mısınız. Ne zaman tutsak olmuş benliklerinizi kurtaracaksınız nefsinizin zalimliğinden. Kurtarıp azad edemediğiniz nefsinizle nasıl yeryüzü zalimlerine haykıracak dahası onların zulümlerine destek olmaktan nasıl uzak kalacaksınız ki...

    işte saymakla bitmeyecek nice hayati öneme sahip faydaların binde biridir bunlar...

    nice aşıklar yetişir Kerbela Matem Meclislerinde. Nice şairler gıdalanır bilinçlenir bilgilenir nice duygular nakış nakış işlenir kazınır insan ruhuna... en ruhsuz insanlar bile erir gider gururları da incecik yürek sahibi olurlar katılsalar Kerbela Matem meclislerine... dersiniz ki bunlar dünya bedellere değmeli ve ücretsiz olmamalı, dünya gözünden baksanız Kerbela Matem Meclislerine..

    ama hiç bir şair anlatamaz bu meclisleri, hiç bir dil dökemez kelimelere hiç bir şair destan çizemez bu renkleri insanların kafalarına... ancak yaşanır. ancak görülür... taklitleri olmaz...

    Yorum


      #3
      Ynt: MATEM MECLİSLERİNİN ÖNEMİ

      sizde rabbimin razı olduqu kullardan olursunuz inş.
      Bizi ve sizi Hz Muhammed(s.a.v)’in Ehlibeytinden olan Allah’ın velisi Mehdi(a.f) ile birlikte Hüseyin (a.s) kanının intikamını alanlardan etsin.
      Aşura'yı hakkıyla anlamak umuduyla..

      vela hevla vela kuvvete illa billahul ALİYYUL AZİM
      [center]

      Yorum


        #4
        Ynt: MATEM MECLİSLERİNİN ÖNEMİ

        İnsanlar her zaman üç hal üzere bulunmaktadırlar. Ya ifrat, ya tefrit ya da itidal. Bu durum insanın doğası ile ilgilidir.
        Aynı inanca bağlı insanlar arasında da bu durum mevcuttur. Elbette bu şia için de söz konusudur. Kanaatimizce bu gün ahbariler şianın ifrat kesiminde, Hattı İmam Humeyni itidal, modernizmedn etkilenmiş şii düşünürlerde tefrit kesiminde yer almaktadırlar.

        Yukarıda ali şiası kardeşimizin matem meclisleri ile ilgili ifade ettiklerine tümüyle yürekten katılıyoruz, zaten ifade edilenlerin itidal noktasında olduğunu görüyoruz.

        Ayetullah Mutahhari buyuruyor ki, mürcie zihniyeti maalesef şiiler arasında da etkili olmuştur. Matem meclislerini tahlil ederken örnek veriyor. Adam dünyada yapmadık günah bırakmasa bile İmam Huseynin matem meclisinde iki damla göz yaşı dökse bütün günahlarından arınacağına inanıyor. İşte bu düşünce mürcie düşüncesidir.

        İmam Cafer Sadıkı örnek veriyor. İmam Cafer Sadıkın, Ehli beyte tabi olduktan sonra ne yaparsanız yapın manasında bir hadisi vardır. Orjinal şekliyle bilenler hemen hatırlamışlardır. İmamın bu hadisi üzerine, insanlar kendi algı ve anlayışlarına göre çeşitli fikirler üretmişler. Sanki Ehli beyti sevip tabi olduktan sonra hangi günahı işlerse işlesinler bir mahzuru yok muş gibi.

        Vaka İmam Cafere iletildiğinde, Fe Sübhanallah buyuruyor. Biz ehli beyt Allahın farzlarını ikame, haramlarından sakınma ile mükellef ve mecbur iken, bize bağlı olanlara nasıl olurda her şey serbest olur.

        Ümidimiz o ki, matem meclislerinden cahil şiilerde gereği gibi yararlanırlar. Çünkü matem meclislerine kıyamların kıvılcımlarının kaynağı değil de, folklorik bir gösteri imiş gibi bakanlar az değil.

        Üstad Mutahhari buyuruyor ki, matem meclislerinden gereği gibi istifade etmeyenler İmam Huseyne ağlayacağına kendilerine ağlasınlar.
        Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
        Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

        Yorum

        YUKARI ÇIK
        Çalışıyor...
        X