AŞURA'YI GERÇEKLEŞTİRENLER
Aşura, dünyada daha benzeri bulunmayan, içerisi ibret ve derslerle dolu olan büyük bir vakanın adıdır. Konumu itibariyle onu gerçekleştirenler de varlık aleminin emsalsiz fertleridir.
Diğer bir ifadeyle, mülk ve melekut ehli (yer ve gök yüzü sakinleri) böylesine bir hadiseyi gerçekleştirenleri tek birdefa görmüşlerdir! Hayatın azametli fezası içerisinde bu keyfiyet ve bu surette gerçekleşen bu vakayı asla bir defadan fazla görmemişlerdir!
Kerbela toprağında daha bir emsali bulunmayan bu hadisenin vuku bulması iki sınıfa dayalıdır. Sınıflardan birini salt dünyevi olan kesim, diğer sınıfıda halis semavi ve melekuti kesim oluşturmuştur.
Melekuti kesim (İmam Hüseyin ve 72 yareni) yaşamlarını ilahi rızanın, Hak'ka aşkın, O'nun rızası doğrultusunda sorumluluğu ifa etmenin, hakkaniyet bayrağını dalgalandırmanın, insanlık çerağını aydınlatmanın, zulmü ortadan kaldırıp adalet ve özgürlüğü tesis etmenin , kötülüklerin kökünü kazıyıp iyiliklerin canlılığını korumanın düşüncesi üzerine kurarlarken, öteki kesim (Yezid ve taraftarları gibi maddeci ve dünyalılaşanlar) hayatlarını nefsani arzuların, ahlaksızlığın akılsızlık ve mantıksızlığın, şehvetin ve iştahın, geçici hayvani zevk ve lezzetlerin ve geçici dünya nimetlerinin üzerine tesis etmişlerdir.
İMAM HÜSEYİN (A.S) VE 72 EMSALSİZ MELEKUTİ KESİM
İmam Hüseyin (a.s) ile onun öncülüğünde biraraya gelen o 72 kişilik melekuti (semavi) kesim, "Neyneva" bölgesindeki cennetimsi "Kerbela" çölünde izzet ve şerafet çadırını, iman ve istikamet zemini üzerinde diktiler. O emsalsiz insanlar, cisimden bedenler kalıbı içerisinde yaşamalarına rağme , ismet ve temizlikte gökteki melekler gibi hatta meleklerden ve şerefli Kabe'den daha yüce ve daha üstün kimselerdi. (Mümin Allah katında mukarreb meleklerden daha üstündür.", "Mümin Kabe'den daha saygındır." hadisleri buna işarettir.
O melekuti kesim, din ağacını yeşertmek, Tevhid'i devam ettirmek ve enbiyanın zahmetlerini kalıcı kılmak için en zor şartlarda, tarifi mümkün olmayan şevk ve heycanla tatlı ve necib canlarını ihlas toprağına serip, mukaddes kanlarını Allah yolunda infak eden seçkin müminlerdir.
Onlar, en acımasız ve en zalim düşman karşısında, Allah yolundaki cahiller meydanında, hiç korkup çekinmeden kıyam ettiler. Amaçları Hak'ka ve insanlık haramine karşı vazifelerini başarıya ulaştırmak ve afet dalgasına yakalanmış olan İnsanlık Gemisi'ni selamet sahiline kavuşturmaktı.
Onlar, vahyin mektebinden, Resulullah'ın (s.a.a) öğretmenliği ve Ehl-i Beyt'inin önderliği ile yaşam dersi almışlardı. Öğrenmiş oldukları tüm derslerini, Kemal-i ihlas ile hayatlarının bütün sahnelerinde özellikle de Kerbela sahnesinde tatbik etmişlerdi.
Onlar, basiret, keramet ve özveri sahalarında, tarihin tüm insanlarının öncüsü ve örnekleridir. Onlar, iman da, ahlakta, kalbi nuraniyette, batini sefada, insani değerlerde, insanlara acıma ve merhamette tarihin tüm sahnelerinde örnek olan ve emsalleri çok nadir bulunan Allah'ın seçkin kullarıdırlar.
Ve onlar, varlık aleminin dik duruşlu insanlarıdırlar. Hiçbir şartlar altında ve hiç bir maddi değer karşısında boyun eğmeyen, taşımış oldukları sorumluluklarını sırtlarından atmaya hazır olmayan ve o pehlivansı sırtlarının yere getirilmesine izin vermeyen özgür insanlardır.
Onlar,ne güzel örneklerdir!
Onların yolu ne güzel yoldur!!
Onlara uyanlar ne güzel insanlardır
Selam olsun onlara ve onlara uyanlara
HASAN KANAATLI
( Caferi Din Alimi )
Aşura, dünyada daha benzeri bulunmayan, içerisi ibret ve derslerle dolu olan büyük bir vakanın adıdır. Konumu itibariyle onu gerçekleştirenler de varlık aleminin emsalsiz fertleridir.
Diğer bir ifadeyle, mülk ve melekut ehli (yer ve gök yüzü sakinleri) böylesine bir hadiseyi gerçekleştirenleri tek birdefa görmüşlerdir! Hayatın azametli fezası içerisinde bu keyfiyet ve bu surette gerçekleşen bu vakayı asla bir defadan fazla görmemişlerdir!
Kerbela toprağında daha bir emsali bulunmayan bu hadisenin vuku bulması iki sınıfa dayalıdır. Sınıflardan birini salt dünyevi olan kesim, diğer sınıfıda halis semavi ve melekuti kesim oluşturmuştur.
Melekuti kesim (İmam Hüseyin ve 72 yareni) yaşamlarını ilahi rızanın, Hak'ka aşkın, O'nun rızası doğrultusunda sorumluluğu ifa etmenin, hakkaniyet bayrağını dalgalandırmanın, insanlık çerağını aydınlatmanın, zulmü ortadan kaldırıp adalet ve özgürlüğü tesis etmenin , kötülüklerin kökünü kazıyıp iyiliklerin canlılığını korumanın düşüncesi üzerine kurarlarken, öteki kesim (Yezid ve taraftarları gibi maddeci ve dünyalılaşanlar) hayatlarını nefsani arzuların, ahlaksızlığın akılsızlık ve mantıksızlığın, şehvetin ve iştahın, geçici hayvani zevk ve lezzetlerin ve geçici dünya nimetlerinin üzerine tesis etmişlerdir.
İMAM HÜSEYİN (A.S) VE 72 EMSALSİZ MELEKUTİ KESİM
İmam Hüseyin (a.s) ile onun öncülüğünde biraraya gelen o 72 kişilik melekuti (semavi) kesim, "Neyneva" bölgesindeki cennetimsi "Kerbela" çölünde izzet ve şerafet çadırını, iman ve istikamet zemini üzerinde diktiler. O emsalsiz insanlar, cisimden bedenler kalıbı içerisinde yaşamalarına rağme , ismet ve temizlikte gökteki melekler gibi hatta meleklerden ve şerefli Kabe'den daha yüce ve daha üstün kimselerdi. (Mümin Allah katında mukarreb meleklerden daha üstündür.", "Mümin Kabe'den daha saygındır." hadisleri buna işarettir.
O melekuti kesim, din ağacını yeşertmek, Tevhid'i devam ettirmek ve enbiyanın zahmetlerini kalıcı kılmak için en zor şartlarda, tarifi mümkün olmayan şevk ve heycanla tatlı ve necib canlarını ihlas toprağına serip, mukaddes kanlarını Allah yolunda infak eden seçkin müminlerdir.
Onlar, en acımasız ve en zalim düşman karşısında, Allah yolundaki cahiller meydanında, hiç korkup çekinmeden kıyam ettiler. Amaçları Hak'ka ve insanlık haramine karşı vazifelerini başarıya ulaştırmak ve afet dalgasına yakalanmış olan İnsanlık Gemisi'ni selamet sahiline kavuşturmaktı.
Onlar, vahyin mektebinden, Resulullah'ın (s.a.a) öğretmenliği ve Ehl-i Beyt'inin önderliği ile yaşam dersi almışlardı. Öğrenmiş oldukları tüm derslerini, Kemal-i ihlas ile hayatlarının bütün sahnelerinde özellikle de Kerbela sahnesinde tatbik etmişlerdi.
Onlar, basiret, keramet ve özveri sahalarında, tarihin tüm insanlarının öncüsü ve örnekleridir. Onlar, iman da, ahlakta, kalbi nuraniyette, batini sefada, insani değerlerde, insanlara acıma ve merhamette tarihin tüm sahnelerinde örnek olan ve emsalleri çok nadir bulunan Allah'ın seçkin kullarıdırlar.
Ve onlar, varlık aleminin dik duruşlu insanlarıdırlar. Hiçbir şartlar altında ve hiç bir maddi değer karşısında boyun eğmeyen, taşımış oldukları sorumluluklarını sırtlarından atmaya hazır olmayan ve o pehlivansı sırtlarının yere getirilmesine izin vermeyen özgür insanlardır.
Onlar,ne güzel örneklerdir!
Onların yolu ne güzel yoldur!!
Onlara uyanlar ne güzel insanlardır
Selam olsun onlara ve onlara uyanlara
HASAN KANAATLI
( Caferi Din Alimi )
Yorum