Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Nazlı Rugayye s.a

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Nazlı Rugayye s.a

    Allah’ın adıyla…





    Benim adım Rugeyye, İmam Hüseyin’in nazlı kızıyım

    İmamet bahçesinin açmış, küçücük goncasıyım.

    Kerbela’da çok yaralar aldım derinden

    Yaşadıklarımı sizlere anlatmak geldi içimden

    Medine’den ayrılalı kaç gün oldu sayamadım

    Gül kokan şehrimize inanın doyamadım.

    Kervanımız hüzün diyarına doğru ilerleyince

    İçimde matem fırtınası kopuyordu, sessizce



    Kerbela’da bizi susuzluğun zulmü bekliyordu.

    Ben çocuktum ama babam her şeyi biliyordu.

    Sürekli gözlerini gözlerime kilitlerdi babam

    Başımı okşayıp kucaklardı beni halam.

    Susuzluktan canım canımdan ayrılıyordu.

    Kuruyan dudağımla, ciğerim de yanıyordu.

    Koşarak gittim amcam Abbas’ın yanına

    Ne olur amca! Su tulumunu al git Fırat’a



    Evet artık Kerbela’nın sırrını çözüyorum.

    Babamı kesilen kolları öperken görüyorum.

    Ey zalimler, hiç mi merhamet kalmadı sizde?

    Daha ne zulümler saklıyorsunuz yüreğinizde?

    Ağlıyorum babamın şehit olan yarenlerine

    Gizliyorum gözyaşımı , canım babam görmesin diye

    Vicdansızlar nasıl kıydılar kardeşim Ali Asker’e

    En çok korktuğum biri vardı, o da Hermele



    Artık şehit olma sırası babama gelmişti

    Yetimlik, hançer gibi ciğerime inmişti.

    Babam bana sarılıp, elveda dediğinde.

    Sanki o anda bir ok saplandı, körpe yüreğime

    Dedim ki; gitme baba artık su istemeyeceğim

    Ayağıma diken batsa da sana göstermeyeceğim.

    Gitme baba! Gidip te dönmeyeceksin

    Kucağına alıp, beni bir daha öpmeyeceksin



    Acılarıma birde kırbaç yaraları eklendi.

    Ellerim, ayaklarım zincirlerle bezendi

    Babamdan ayrılmak ölüm gibiydi bana

    İslam dini yeniden geliyordu cana

    O kadar ağladım ki unuttum gülmeyi

    Artık bir an önce istiyorum ölmeyi

    Ağlıyorum, mızraktaki kanlı başlara bakınca

    Babamın kokusunu alıyorum, halamı kucaklayınca



    Sıra Şam’da ki son geceme geldi.

    Ağlarken önümde bir tepsi belirdi

    Babamın kesik başını gördüğümde

    Ona yapılanları şikayet ettim Rabbime

    Ağıtlarımı duymuyorum…Gözlerim kapanıyor…

    Yoksa yaralı bedenim, cennetine mi kavuşuyor?

    Çok şükür Allah’ım, babamı göreceğim

    Susuzluğum son bulacak Kevser’den içeceğim

    Gelincik misali eğilerek toprağa düşüyorum.

    Harabenin duvarları arasında soluyorum soluyorum…
    "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
    "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."
YUKARI ÇIK
Çalışıyor...
X