Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Hz. EBÛ BEKR

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #16
    Ynt: Hz. EBÛ BEKR

    1. Halife Ebubekir bin Kuhafe'nin hak halife olarak değerli faziletlerine işaret edenlerin gösterdikleri mağara ayeti (tevbe 40):

    1- bir ültümatom olduğundan şiddet suresi olarak besmelesiz surede yer alması

    2- önceki ve sonraki ayetlerde hep münafıklardan söz edilmesi

    üzerinde düşünülmesi gereken noktalardır..

    Yorum


      #17
      Ynt: Hz. EBÛ BEKR

      Yahu bu nedir?

      Aşura geldi,yasımız var.sizin konuşduğunuz konulara kişilere bakın.kendinize gelin biraz yahu.milleti uyarayım derken kendiniz
      helak olacaksınız.
      kim peygamberle akraba olmuş,nerden biliyorsun,kim dedi,nerde yazılı.aklınız mantığınız alıyor mu sizin?
      Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

      Yorum


        #18
        Ynt: Hz. EBÛ BEKR

        değerli Abdullah kardeşim, Mah14 arkadaşın Ebubekirin faziletine dair naklettiği metnin kaynağını istemen bizce gerksiz. Çünkü bunlar sünni kaynaklarda geçmektedir. Biz şiiler açısından masum ve korunmuş, tüm devirlerde birbiri ardınca gelen ve aralarında boşluk bulunmayan Ehlibeyt imamlarından olmadıkça bir rivayet delil olmaz. Biz bunları delil saymayız. Çünkü:

        Ehlibeytin tüm zamanlarda bir temsilcisinin olması işte bu rivayetlerin doğru olanlarının nakli, insanların güveniir şekilde dinlerini öğrenmeleri ve inkarcılara da hüccetin (kesin delilin) tamamlanması içindir.

        Neden Ehlibeytin dışında rivayetler delil olmaz. Çünkü diğerlerinden kim güvenilir kim güvenilir, kim gizli münafık olup dini yıkmak için içten içe çalışan, kim samimi o bilinmez. İmamların şahitlikte bulundukları dışındakilere güvenilmez. şu ayete bakın:

        "101. Çevrenizdeki bedevîlerden birtakım münafıklar vardır. Medine halkından da münafıklıkta direnenler var ki sen onları bilmezsin. Biz onları biliriz. Onlara iki defa azap edeceğiz. Sonra da büyük bir azaba itileceklerdir." Tevbe 101"

        ayette Peygamberin s.a.a bile bilmediği münafıklardan söz ediyor.

        Münafık inanmadığı halde menfaati için dine inanıyor görünen kimsedir. dine inanıyor görünmede o kadar aşırı görünmüş ki münafıklar her konuştuğu vahiy olan Peygamber bile onların münafık olduklarını bilmiyor. bunlar sahabe ve samimi mü'min sanılıyorlar. hadis rivayet ediyorlar Peygambere yardım ediyor ona arkadaşlık ediyor görünüyorlar.. ama içlerinde dine kin ve inançsızlık var, menfaatlerini sürdürme hırsı var..

        hal böyleyken bunlardan hadis almak, dini bunlara teslim etmek, bizim dinimizden intikamınızı alın, inanmadığınız dini bize anlatın, demek olacağından, işte şia masum Ehlibeytin dışında kimseden nakil kabul etmez. bunları hüccet saymaz.

        Ancak bir hadisin hüccet olabilmesi için Ehlibeyt onayından geçmiş olması şarttır. Çünkü Peygamberimiz s.a.a., mütevatiren nakledilen hadiste, benden sonra Kur'an ve Ehlibeyte sarılın ki şaşırmayın buyurmuştur. Şianın da yaptığı budur. çünkü bu hadisin diğer anlamı Ehlibeytin nakillerini almayıp diğerlerinin hadislerini alırsanız sapıtırsınız demektir..

        Yorum


          #19
          Ynt: Hz. EBÛ BEKR

          Aişe Ebubekirin kızı değil miydi?

          Yorum


            #20
            Ynt: Hz. EBÛ BEKR

            Ne dediğinin farkında değilsin sen.
            Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

            Yorum


              #21
              Ynt: Hz. EBÛ BEKR

              Benzetme değil ama haşa,

              sen torununun katilinin kızını alacaksın,kendine hatun edeceksin öylemi?

              bu peygambere yapılan büyük iftiradır.ne dediğinizi bilmiyorsunuz.
              Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

              Yorum


                #22
                Ynt: Hz. EBÛ BEKR

                Hz.Muhsin hatırlatırım sana.kim yaptı hatırlatırım sana.akraba olmuş.yahu siz kimden öğreniyorsunuz bunları? ehli sünnettenmi?
                Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

                Yorum


                  #23
                  Ynt: Hz. EBÛ BEKR

                  evet bu dediğin doğru.. ve ben geçmişte sünniydim. şia kaynaklarına göre Peygamberimiz s.a.a. Aişe ile evlenmedi mi?

                  Yorum


                    #24
                    Ynt: Hz. EBÛ BEKR

                    [quote author=huge link=topic=16256.msg136090#msg136090 date=1322257859]
                    Benzetme değil ama haşa,

                    sen torununun katilinin kızını alacaksın,kendine hatun edeceksin öylemi?

                    bu peygambere yapılan büyük iftiradır.ne dediğinizi bilmiyorsunuz.
                    [/quote]

                    huge kardeşim bu kısmı biraz daha açarmısın tam anlayamadım
                    Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
                    İmam Ali (a.s)

                    Yorum


                      #25
                      Ynt: Hz. EBÛ BEKR

                      Ne kadar çok rüyalara itimat ediyoruz. Bir başka rivayette de Ebubekir'in bir ağacın altında uyurken ağacın ona kalk peygamber zuhur etti ona iman et diyerek imana zorlandığını görüyoruz. Ebubekir hakkında bir çok rivayet mevcut, hangisinin doğru olduğunu bilinmiyor bile. Bunun nedeni ise; hadis uydurmacılığı zamanında Ebubekir'i göklere çıkartmak ve yaranmak adına ona isnat edilmiş faziletlerdir. Halk hangisini doğru bulur kullanmak isterse onu kullansın artık. Aynı arkadaşların yaptığı gibi. Ebubekir, Aişe'nin kendi dilinden söylemesiyle o iman edenlerden 40 kişiden biriydi sözleri yer almaktadır. Oysaki herkes bilir; doğru bir tanedir! Kendi meşhur hadisleriniz bu doğru sandıklarınızı yerle bir ediyor. Sizse görmemek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Boşuna zorlamayın, Ebubekir ilk iman edenlerden değildi. Ömer'de kız kardeşini müslüman oldu diye öldüresiye dövdükten sonra Peygamberi öldürmeye giderken mümin olmuştur. Ne kadar temiz kalpliler, tam halife olacak insanlarmış değil mi? Haklarını yemeyelim bu mübaret zatların, onların hilafet haklarını yediği gibi...



                      Şimdi ilk iman eden Hz.Ali a.s. hakkında size "sahih" hadisler sunalımda bu davanızdan vazgeçin;
                      Delilse delilleriyle yazalım :

                      İnzar Günü Hz. Peygamber’in “Hadis’üd- Dar” Diye Meşhur Olan Sözüyle Hz. Ali’yi Hilafete Ataması
                      Hadislerin içinde en önemlisi ed-Dar hadisidir. Çünkü, Peygamber (s.a.a), peygamberliğini açıkladığı o ilk gün, Hz. Ali (a.s)’ın halifeliğini de açıkça ilan etti.
                      İmam Ahmed bin Hanbel “Müsned”in 1. cildinin 111, 159 ve 333. sayfalarında, imam Sa’lebi de kendi tefsirinin “İnzar” ayetinin açıklamasında, Sadr’ul- Eimme Muvaffak bin Ahmed el-Harezmi, “Menakıb”da, Muhammed bin Cerir-i-i Taberi İnzar ayetinin tefsirinde ve “Tarih’ul- Umem ve-l Müluk”un 2. cildinin 217. sayfasında çeşitli yollarla, İbn-i Ebi’l- Hadid el-Mutezili “Şerh-u Nehc’ul- Belağa”nın 3. cildinin 263. ve 281. sayfalarında Nakz’ul- Osmaniyye’den naklen, İbn-i Esir “Kamil”in 2. cildinin 22. sayfasında (mürsel olarak), Hafız Ebu Naim “Hilyet’ul- Evliya”da, Hamidi “Cem’un- Beyn’es Sahihayn”de, Beyhaki “Sünen’un ve Delail’un” da, Ebu’l- Fida “Tarih-u Ebu’l- Fida” diye meşhur olan kitabının 1. cildinin 116. sayfasında, Halebi “Siret’ul- Halebiyye”nin 1. cild, 381. sayfasında, Ebu Abdurrahman Nesai “Hasais’ul- Aleviyye”nin 6. sayfasının 65. hadisinde, Hakim Ebu Abdullah “Müstedrek”in 3. cilt, 132. sayfasında, Şeyh Süleyman Belhi el-Hanefi “Yenabi’ul- Mevedde”nin 31. babında Müsned-i Ahmed ve Tefsir-i Sa’lebi'den naklen, Muhammed bin Yusuf-u Genci eş- Şafii “Kifayet’ut- Talib”in 51. babında ve daha başka birçok büyük alimleriniz az bir farklılıkla şöyle naklediyorlar:
                      Şuara suresinin 214. ayeti, yani “Ve enzir aşiretek’el- akrebin” (Ve en yakınlarını korkut) ayeti nazil olduğunda, Resul-u Ekrem (s.a.a) akrabalarından ileri gelen 40 kişiyi, amcası Ebu Talib’in evine davet etti. Onlar için bir koyun putu, biraz ekmek ve bir Sa’[7] süt hazırlamıştı. Onlar bu duruma gülerek; Muhammed bir kişilik yemek dahi hazırlamamıştır, dediler. (Çünkü onların içinde öyleleri vardı ki tek başına bir deve yavrusunu yiyebiliyordu.)
                      Resul-u Ekrem (s.a.a): “Kulu bismillah” (Bismillah diyerek yiyin) buyurdular. Onlar yiyip doyduktan sonra birbirlerine; Muhammed bu yemekle size sihir yaptı, dediler. Yemekten sonra Resulullah (s.a.a) ayağa kalkıp onlara bir konuşma yaptı. Sözü uzatmamak için bu konuşmanın giriş bölümünü getirmeyeceğim. Sadece iddiamıza delil olan bölümü aktaracağım. Orada Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdular:
                      “Ey Abdulmuttalib oğulları! Allah-u Teala beni bütün insanlara ve özellikle sizlere peygamber olarak gönderdi. Ben de sizi iki kelimeyi (cümleyi) söylemeye davet ediyorum. Öyle iki kelime ki, dile hafif ve kolay, terazide ağır ve değerlidir. Siz bu iki kelimeyi söylemekle Arap’a, Aceme (Arap olmayanlara) malik olacaksınız. Onlar emrinize girecek ve bütün ümmetler (milletler) size muti olacaklar. Bu iki kelimeyle cennete girecek ve cehennemden kurtulacaksınız. O iki kelime; Allah’ın birliğine ve benim peygamberliğime şahadet etmenizdir. Kim (ilk şahıs olarak) bu davetimi kabul eder ve bana yardımda bulunursa, o benim kardeşim, benden sonra vezirim, varisim ve halifem olacaktır.”
                      Resulullah (s.a.a) bu son cümleyi üç kere tekrarladı. Her üçünde de Hz. Ali’den başka kimse cevap vermedi. Hz. Ali (a.s) her defasında; “Ey Allah’ın peygamberi! Ben senin yardımcın ve yaverinim” diye cevap verdi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.a) onu halifelikle müjdeledi ve ağzının mübarek suyunu onun ağzına sürerek şöyle buyurdular:
                      “Bu (Ali), benim kardeşim, vasim ve aranızdaki halifemdir.”
                      Bazı kitaplarda Hz. Ali’nin kendisine hitap ederek şöyle buyurduğu naklediyorlar:
                      “Sen Ey Ali! Benim vasim ve benden sonra halifemsin.”
                      Şii ve Sünni İslam alimlerinin yanı sıra, İslam tarihi yazan başka milletlerin tarihçileri de, mezhebi (yani ne Sünni, ne de Şii) taassupları olmadığından, bu olayı tarafsız olarak nakletmişlerdir. Onlardan biri İngilizli filozof ve tarihçi Thomas Carl’dır. O, 18. asırda yaşamış ve dünyaca ünlü biriydi. O, Mısırlıların Arapça’ya çevirdiği “el-İbtal ve İbadet’ul- Mebtule” adlı meşhur kitabında, Hz. Ebu Talib’in evinde Kureyş’e verilen bu ziyafeti genişçe ele aldıktan sonra şöyle yazıyor: “Peygamber’in hutbesinden sonra Ali ayağa kalkarak ona iman etti. Böylece büyük halifelik makamı ona nasip oldu.”
                      Fransız bir öğretmen olan Mösyö Paul Lehjur, 1884 yılında Paris’te yayınlanan “Hatem’ul- Nebiyyin’in Yaşamı” adlı küçük kitabında, İngiliz Corcis Sal ve Şamlı Haşim-i Nasrani 1891 yılında yayınlanan “Makalet’ul- İslam”ın 83 ve 86. sayfalarında, (İslam’a ve Müslümanlara karşı o kadar taassup ve muhalif olmalarına rağmen), özellikle Mistir Can Deyvun Purt (ki insaflı biriydi) değerli eseri “Muhammed ve Kur’an” adlı kitabın 20. sayfasında bu konuyla ilgili, aydın bir görüş ve temiz bir kalple şöyle yazıyorlar: “Peygamber, daha peygamberliğinin başında Ali’yi kendisine kardeş, vezir ve halife seçti.”
                      "Biz aşkı neynevada öğrendik hani o ihanet diyarında zulme meydan okuyarak baş kaldıran kızıl güllerle."

                      Yorum


                        #26
                        Ynt: Hz. EBÛ BEKR

                        Selamün aleyküm,
                        hiçbir zaman öyle birşey olmadı,peygamberimiz bu ikisinin kızlarıyla evlenmedi.
                        Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

                        Yorum


                          #27
                          Hz.ebu bekir

                          Tarihin herşeyi yalanmı

                          Yorum


                            #28
                            Ynt: Hz. EBÛ BEKR

                            herşey niye yalan olsun.
                            Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

                            Yorum


                              #29
                              Ynt: Hz. EBÛ BEKR

                              Peygamberimiz bu şahısların kızlarıyla evlenmedi.
                              Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

                              Yorum


                                #30
                                Ynt: Hz. EBÛ BEKR

                                BİSMİLLAH

                                [quote author=huge link=topic=16256.msg136141#msg136141 date=1322331923]
                                Peygamberimiz bu şahısların kızlarıyla evlenmedi.
                                [/quote]

                                SÜBHANALLAH

                                Bu kadarınada pes yani

                                11.O ağır iftirayı ortaya atanlar, sizden bir gruptur. Bu olayı kendiniz için kötü bir şey sanmayınız. Tersine o sizin için iyidir. O grubun içinde bulunan herkes payına düşen günahın cezasını görecektir. Suçun büyük bölümünü omuzlarında taşıyan o grubun elebaşısı ise büyük bir azaba çarpılacaktır.

                                12.O iftirayı işittiğinizde erkek- kadın bütün mü'minlerin, kendileri hakkında hüsnü- zan besleyerek, özlerine leke kondurmaya yanaşmayarak ''Bu apaçık bir iftiradır» demeleri gerekmez miydi?

                                13.Bu konuda dört şahit göstermeleri gerekmez miydi? Madem ki, bu şahitleri gösteremediler, o halde onlar Allah katında yalancıların ta kendileridirler

                                14.Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın size yönelik lütfu ve merhameti olmasaydı, yoğun dedikodu yaptığınız bu iftiradan dolayı büyük bir azaba çarpılırdınız.

                                15.Hani bu iftirayı dilden dile yayıyordunuz. Hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığınız bu söylentiyi rastgele ağızlarınızda geveliyordunuz. Yaptığınız kötülüğü önemsiz sanıyordunuz. Oysa o, Allah katında ağır bir suçtu.

                                16.Onu işittiğiniz zaman «Bu konuda konuşmak bize yakışmaz. Haşa Allah'a! Bu ağır bir iftiradır» demeniz gerekmez miydi?

                                17.Allah size öğüt veriyor ki, eğer mü'min iseniz böyle bir hataya bir daha asla düşmeyesiniz.

                                18.Allah, aynı zamanda, size ayetlerini ayrıntılı biçimde açıklıyor. Allah her şeyi bilir ve her yaptığını yerinde yapar.

                                19.Mü'minler arasında ahlâksızlığın ve edepsizliğin yayılmasını isteyenleri gerek dünyada ve gerekse ahirette acıklı bir azap beklemektedir. Allah bilir, oysa siz bilmezsiniz.

                                20.Eğer Allah'ın size yönelik lütfu ve merhameti olmasaydı, eğer o son derece esirgeyen ve acıyan olmasaydı, acaba haliniz ne olurdu?

                                21.Eğer Allah'ın size yönelik lütfu ve merhameti olmasaydı, eğer o son derece esirgeyen ve acıyan olmasaydı, acaba haliniz ne olurdu?

                                nur suresinde geçen bu ayetler ne için indi?


                                ya aşağıdaki tahrim suresindeki ayetler hangi eşleri hakında indi?

                                3.Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. O bunu peygamberin diğer bir eşine haber verince, Allah da bu durumu peygambere bildirmişti, o da bir kısmını yüzüne vurmuş bir kısmını da yüzüne vurmadı. Peygamber bunu ona haber verince eşi «Bunu sana kim söyledi?» dedi. Peygamber: «Bilen, her şeyden haberi olan Allah bana söyledi» dedi.

                                4.Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz, (yerinde olur). Çünkü kalpleriniz sapmıştı. Ve eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka çıkarsanız bilesiniz ki onun dostu ve yardımcısı Allah, Cebrail ve müminlerin iyileridir. Bunların ardından melekler de (ona) yardımcıdır.

                                5.Eğer o sizi boşarsa Rabbi ona, sizden daha iyi, kendini Allah'a veren, inanan, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, Allah'ın uçsuz bucaksız mülkünün yaratılışını düşünen, dul ve bakire eşler verir.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X