Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

sahabe dosyası2

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #31
    sahabe dosyası2

    [quote author=Elmeddin link=topic=19645.msg119262#msg119262 date=1298811602]
    kardeş, bizim deliller sunduklarımız sadece sünni kaynaklardır. biz asla Şii kitaplardan muhaliflerimize delil sunmayız. sünni tarih kitapları da bizim tarih kitaplarımızın söylediğini söylüyor. ek olarak şunu da ilave edeyim ki, ilk döneme ait olan tarihi bilgiler hadise dayanarak yazılır. bu hadislerde rical ilmine göre incelenir.[/quote]
    rical ilmi nedir?
    ‎'Kırk kapıdan geçirip,
    '' işte sevdan '' diye, seni oturttular içime…
    ŞAHADET parmağım şahit olsun ŞEHADETİME…

    Yorum


      #32
      sahabe dosyası2

      [quote author=Hür_ link=topic=19645.msg119263#msg119263 date=1298811918]
      rical ilmi nedir?[/quote]
      kardeim, bunu burada konuşursak konu karışacak, dağılacak. ama ben bu başlığın düzenli ve sadece delillerle zengin olan bir başlık olmasını istiyorum. bu yüzden rical nedir ve s. gibi konular hakkında bir kaç link bırakmak ile yetineceğim:

      Rical
      Cerh Ve Ta'dil
      Cerh
      Ta'dîl

      bunlar rica, rical kaideleri ve s. gibi bazı konularda bilgi alabileceğin küçük makalelerdir. birde Seyyid Ali Hamenei'nin Şii rical kitapları ile ilgili yazdığı kitaba link bırakıyorum: Seyyid Ali Hamanei, "Rical ilminde 4 temel eser"

      Yorum


        #33
        Ynt: sahabe dosyası2

        Ebu Zer r.a Şamlılara: "Vallahi bilemediğim bir çok şey ortaya çıktı. Bunlar ne Kur’an’da ne sünnette var. Hakkın söndüğü batılın diri ldiğini görüyorum. Doğrular yalanlanıyor, Allah’tan korkulmadan kayırmalar yapılıyor." diyordu. Habib b. Esleme Muaviye’ye: "Ebu Zer Şam’ı senin aleyhine çevirecek dikkat et." dedi. Muaviye de Hz. Osman’a bildirdi. Hz. Osman da ona: "En güçlü hayvana bindirip bana çabuk yolla!" diye yazdı. O da birini katarak Medine’ye yolladı. Ebu Zer gelir gelmez "Bu çocukları idareye getiriyor, halkın arazisini ellerinden alıp koruya çeviriyor. Mekke fethinden sonra kılıç korkusuyla inanmış görünerek, Peygamberin affı ile canlarını kurtarabilenlerin çocuklarıyla işbirliği yapıyor." diye söylenmeye başlayınca, Hz. Osman ona: "Medine’den çık nereye gidersen git." dedi. Mekke ya da Kudüs’ü istedi, ama Hz. Osman olmaz dedi. O, Küfe ya da Basra, deyince, Hz. Osman "Ben seni Rebze’ye göndereceğim" diyerek oraya zorla yolladı. Ölene kadar orada kaldı. Abdurrezzak, Ma’mer b. Raşid yoluyla Katâde’den şöyle nakleder: Ebu Zer r.a bir şey söylemiş, bu söz de Hz. Osman’ın hoşuna gitmeyip Ebu Zer’i yalanlamıştı. Bunun üzerine Ebu Zer r.a: "Ben hiçbir kimsenin beni, Peygamber’in s.a.a benim hakkımda "Ebu Zer’den daha doğru olan bir lehçe sahibini, toprak, üzerinde barındırmamış, gök yüzü altında öyle birini gölgelememiştir." buyur­masından sonra, beni yalancı çıkarabilecek biri olduğunu sanmıyordum." dedi. Sonra Osman onu Rabze’ye yolladı. Ebu Zer r.a: "Hak savunması beni arkadaşsız koydu." derdi. Rabze’ye vardığında da: "Mekke’den Medine’ye hicretimden sonra, Osman beni bedevi gibi bıraktı." derdi.

        Hz. Ali, Ebu Zer’e destek vererek yüreklendirmek istedi. Mervan da engel olmaya kalktı. Hz. Ali de sopasını bineğinin kafasına vurdu. Bu yüzden Hz. Ali ile biraz atıştı. Hz. Osman: "Benim yanımda sen ondan daha iyi biri değilsin ki!" deyiverdi. Bu söz insanların hiç hoşuna gitmedi, uğraşıp ikisini barıştırdılar.

        ez-Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 6/ 34-38

        görüldüğü gibi halife Osman b. Affan Rasulullahın s.a.a sahabesi Ebu Zerri r.a sürgün etmiş, yalancılıkla suçlamış ve sürgün etmiştir. Bu kadarını bile yeterli saymamış, Mervanı kast ederek imam Aliye a.s "benim yanımda sen ondan daha iyi biri değilsin ki" demiştir. Osman b. Affan Mervan b. Hakem kendi kabilesinden olduğu için imam Aliye a.s bu sözleri söylüyor. peki nerede kaldı sahabeler arasındaki o efsane ve masallar gibi anlatılan sevgi? imam Alinin a.s Rasulullah s.a.a yanındaki makamını biliyormusunuz? Rasulullahın s.a.a nefsi, kardeşi, kendisi, Harunun Musa yanındaki makamının aynısına Rasulullahın s.a.a yanında sahip olan kimse, Allahın sevgisini Efendimizin s.a.a risaletine mukabil istediği kimse, Allahın tertemiz olduğunu bildirdiği kimse, Allah hidayet kapısı, kitap ilmine sahip kimse olarak vasf etiği kimse. Peki Mervan kimdir? Mervan Rasulullah s.a.a tarafından lanetlenmiş ve Medineden sürülmüş kimsedir.

        ama Osman b. Affanın cüretkarlığı bu kadar değildir. Hz. Ebu Zerri r.a sürmek ile kalmamış, Hz. Ammar ve imam Aliyi a.s da sürgün etmeğe çaba göstermiştir. ez-Zehebi şöyle devam ediyor:

        Rivayete göre Ebu Zer’in ölüm haberi Hz. Osman’a ulaşınca "Allah rahmet eylesin!" dedi. Ammar b. Yasir de: "Evet Allah ona her birimizin yaptıklarından dolayı rahmet etmiştir." dedi. Hz. Osman öfkelenip "A …………. görmüyor musun onun sürülmesine pişman oldum" deyip, muhafızlarına emredip kafasının arkasından itildi. Osman "Haydi sen de Ebu Zer’in olduğu yere çabuk git!" dedi. Ammar gitme hazırlığı yaparken Mahzumoğulları Ali r.a gelip Osman’la konuşmasını istediler. Hz. Ali de gelip: "Ya Osman, Allah’tan kork, sen daha önce Müslümanların en salih adamlarından birini sürgün ettin, senin sürgününde adam helak oldu. Şimdi de aynen onun gibi bir zatı sürgün etmek istiyorsun." dedi. Aralarında laf tartışması ilerleyince Hz. Osman: "Asıl sürülmeyi ondan daha fazla sen hak ettin!" dedi. Hz. Ali de: "Eğer diliyorsan onu da icra et." dedi. Bunun üzerine muhacirler toplandı ve Hz. Osman’a: "Sen sana konuşan herkesi başka yere yollamaya sürgün etmeye kalkacaksan bil ki bu senin öyle kolayca yapamayacağın bir şeydir." dediler. O da Ammar’ı bıraktı. Havşeb el-Fezarî anlatıyor: Medine’ye koyunlarını götürürken Rabze’de Ebu Zer’i gördüm. Ona: "Vallahi burası Ğifaroğullarının merası değil, dedim de “Ben Medine’den zorla çıkartıldım." dedi.

        ez-Zehebi, Tarihu’l-İslam, Cantaş Yayınları: 6/ 34-38

        ilk olarak dikkatinizi halife Osman b. Affanın cüretkarlığına çekmek isterim. Hz. Ebu Zerri r.a sürgün etmesi, Hz. İbni Mesudu r.a dövdürerek şehit ettirmesi yetmiyormuş gibi şimdi de Hz. Ammarı r.a ve imam Aliyi a.s sürgün etmeğe çalışıyor. imam Alinin makamını, kim olduğunu anlatmaya gerek yoktur sanırım. Ebu Zerr, Ammar ve ibni Mesud da ashabın önde gelenlerinden, imam Alinin a.s sadık Şiilerindendirler.

        İkinci olarak dikkatinizi -güya- meleklerin bile kendisinden utandıkları kral Osman b. Affanın Hz. Ammara söylediği sözlerine çekmek isterim. ben onun sözlerinin yerine sadece noktalar koymak ile yetindim. Osman öyle bir söz kullanıyor ki, bu sözü bırakın meleklerin kendisinden utandığı şahıs sıradan bir müslüman bile ağzına almaz. Ben müslüman bacı ve kardeşlerimizin bu sözü görmelerinin uygun olmadığını düşündüğüm için bu sözü aktarmıyorum. Kimsenin de kitabı açıp o çirkin sözü görmesini istemem. ama eğer meleklerin Osman b. Affandan utandığını idda eden kimseler görmek isterlerse onlara kitabın cild ve sayfa numarasını vere bilirim.

        kaynak: Velayet

        Yorum


          #34
          Ynt: sahabe dosyası2

          Velid B. Ukbe’nin Hz. Ali Düşmanlığı

          Peygamberimizin sağlığında bir kere Velid, Hz. Ali’ye "Ben mızrağı senden daha iyi kullanırım. Dilim seninkinden daha etkili, katıldığı birlikteki yerini senden daha iyi doldururum." diye laflar edince Hz. Ali "Sen sus! Sen sadece fasığın birisin" demiş. O da öfkelenip Peygamberimize şikayet etmişti. Bunun üzerine Kuran’daki "Hiç mümin olan fasık olan gibi mi?" ayeti indi. (Kur’an 33/18) Bu yüzden Velid, Hz. Ali’ye kin besliyordu. Hz. Osman, Velid’i Küfe valisi tayin etmişti. Bir gün Velid sabah namazını dört rekat kıldırdı. Sonra cemaate dönüp "Daha da artırayım mı?" dedi. Halk baktılar ki sarhoş, durumu Hz. Osman’a bildirdiler. O da Velid’i Medine’ye getirtti. Hz. Ali de Velid’e had cezası uygulaması için Osman’a baskı yapıp Velid’i döğdürttü. Velid’in kini iyice arttı. Hz. Ali’nin mektubu Muaviye’ye ulaşınca Velid de Muaviye’ye bir mektup yazarak "Sakın Ali’ye biat etme!" diye harbe teşvik eden bir şeyler söyledi. Muaviye onun kendi tarafına geçmesine çok sevindi.

          ez-Zehebi, "Tarihul İslam", 6/ 262

          ez-Zehebi burada imam Alinin a.s Velid b. Ukbeye had cezası uygulaması konusunu özetlemiştir. Konuyu detaylıca öğrenmek isteyenler Allame Seyyid Murtaza Askerinin "İslam tarihinde Aişe" adlı kitabının 1-ci cildinde müracaat etsinler. Orada Allame r.a imam Alinin a.s Velide nasıl had uyguladığını çok güzel bir şekilde kaynak ve belgelerle ortaya koyuyor. özetle şunu söyleye bilirim ki, fasık Velid Arslan görmüş tilki gibi korkmuş ve imam a.s tarafından dövüldüğü için Kureyşi kınayan bir şiir söylemiştir.

          Velid b. Ukbenin fasık olması hakkında Kuranda bir ayet daha vardır ki, o şu ayettir:

          يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن جَاءكُمْ فَاسِقٌ بِنَبَأٍ فَتَبَيَّنُوا أَن تُصِيبُوا قَوْمًا بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحُوا عَلَى مَا فَعَلْتُمْ نَادِمِينَ

          Ey îmân edenler, eğer bir fâsık size bir haberle gelirse onu iyice araştırın. Yoksa bilmeden bir kavme sataşırsınız da, sonra ettiğinize pişman olursunuz.

          Hucurat suresi 6-cı ayet

          Bu ayetin Velid b. Ukbe hakkında indiği ehli sünnet tefsir ve hadis kitaplarında sabittir. Biz örnek olsun diye birini zikr ediyor, diğerlerine de link bırakıyoruz:

          Müfessirlerden birçoğu bu âyet-i kerîme’nin Velîd İbn Ukbe İbn Ebu Muayt hakkında nazil olduğunu zikrederler. Allah Rasûlü s.a.a onu, Mustalik oğullarının zekâtlarını getirmek üzere göndermişti. Bu haber birçok kanallardan rivayet edilmiş olmakla birlikte bu kanalların en güzeli İmâm Ahmed’in Müsned’inde Mustalik oğullan reîsi Haris îbn Dırâr kanalıyla rivayet olunanıdır. Haris İbn Dırâr, mü’minlerin annesi Cüveyriyye Bint Hâris’in babasıdır. İmâm Ahmed der ki: Bize Muhammed îbn Sâbık’ın… Haris îbn Dırâr el-Huzâî’den rivayetine göre o, şöyle anlatıyor:….

          ibni Kesir, "Tefsirul Kuranil Azim", 13/7402-7406

          ibni Kesir daha sonra Velidin fasıklığı hakkındaki ayetin inmesine sebep olan olayı anlatıyor. Bu konuda diğer tefsir ve hadis kitaplarında da hadisler rivayet edilmiştir. Biz sadece link bırakmak ile yetiniyoruz:

          et-Taberi, "Taberi Tefsiri", 7/501
          Kurtubi, "Camiu li-Ahkami’l-Kur’an", 16/239
          Vahidi "Esbab-ı Nüzul", 2/820-822

          peki bu Velid b. Ukbe kimdir? Yukarıda ez-Zehebinin de söylediği gibi bu adam Osman b. Affanın Kufe valisi idi. Ne garip değilmi? Kuranın 2 yerinde fasık olduğu bildirilen kimseyi halife Osman b. Affan Kufe şehrine vali olarak atamıştır. Acaba bunun sebebi nedir? Velid b. Ukbenin Osman b. Affanın kardeşi olması ola bilirmi? fasık Velid b. Ukbe Osman b. Affanın ana bir kardeşidir ve Osman b. Affan kardeşliği Allahın hüküm ve kelamından üstün görmüş olacak ki, fasık olan kardeşini vali tayin etmiştir.

          kaynak: Velayet

          Yorum


            #35
            Ynt: sahabe dosyası2

            Kuran, hadis, tefsir ve tarih ışığında gerçekleri akatarmaya devam ediyoruz. Allah c.c Tahrim suresinin 3-cü ayetinde buyuruyor ki:

            وَإِذْ أَسَرَّ النَّبِيُّ إِلَى بَعْضِ أَزْوَاجِهِ حَدِيثًا فَلَمَّا نَبَّأَتْ بِهِ وَأَظْهَرَهُ اللَّهُ عَلَيْهِ عَرَّفَ بَعْضَهُ وَأَعْرَضَ عَن بَعْضٍ فَلَمَّا نَبَّأَهَا بِهِ قَالَتْ مَنْ أَنبَأَكَ هَذَا قَالَ نَبَّأَنِيَ الْعَلِيمُ الْخَبِيرُ

            Ve hani Peygamber, eşlerinden birine gizli bir şey söylemişti de o, bu sözü, başkasına haber verince ve Allah da bunu, Peygambere açınca Peygamber, bu olayın bir kısmını söylemiş, bir kısmındansa vazgeçmiş, söylememişti. Peygamber, bunu eşine haber verince o, "kim haber verdi bunu sana" demişti, o da demişti ki: "Her şeyi bilen haber verdi bana, her şeyden haberdar olan."

            Tahrim suresi 3-cü ayet

            bu ayetten sonraki ayetlerde Allah c.c Rasulullahn s.a.a bu 2 zevcesini tenkid etmiş, tevbeye davet etmiş ve onlara kafir Firavunun karısı Hz. Asiye ve Hz. İmranın kızı Hz. Meryemin imanları ile Hz. Nuh ile Hz. Lutun zevcelerinin küfrünü örnek olarak zikr etmiştir. peki Rasulullahın s.a.a bu 2 zevcesi kimdir? bu 2 kadının kimler olduğu Şii-Sünni hadis, tefsir ve tarih kaynaklarında açık bir şekilde bildirilmiştir. biz nasibi ve ehli sünnetin en güvenilir kaynağı olan Buharinin "es-Sahih"inden örnek vermek ile yetineceğiz:

            حدثنا علي حدثنا سفيان حدثنا يحيى بن سعيد قال سمعت عبيد بن حنين قال سمعت ابن عباس رضي الله عنهما يقول أردت أن أسأل عمر بن الخطاب رضي الله عنه فقلت يا أمير المؤمنين من المرأتان اللتان تظاهرتا على رسول الله صلى الله عليه وسلم فما أتممت كلامي حتى قال عائشة وحفصة

            Yahya ibn Saîd tahdîs edip şöyle demiştir: Ben Ubeyd ibnu Huneyn’den işittim, şöyle dedi: Ben îbn Abbâs‘tan r.a işittim, şöyle diyordu: Ben Ömer’e sormak istedim de: "Ey mü’minlerin emîri! Rasûlullah’a karşı birbiriyle yardımlaşan o iki kadın kimdir?" dedim. Ben sözümü tamamlamamıştım ki, o: "Âişe ve Hafsa’dır", diye cevâb verdi.

            Buhari, "es-Sahih", Tefsir kitabı, hadis 434

            Yorum


              #36
              Ynt: sahabe dosyası2

              [img width=397 height=600]http://velayet.files.wordpress.com/2011/08/ebu-yala.jpg[/img][img width=394 height=600]http://velayet.files.wordpress.com/2011/08/ebu-yala-1.jpg[/img]

              resimde gördüğünüz ehli sünnet alimi Ebu Yala el-Musuli’nin "Müsned" adlı hadis kitabının 12-ci cilt 135-ci sayfasıdır. işaretlenmiş yerde şu ifadeler var:

              حدثنا إبراهيم بن الحجاج السامي حدثنا حماد بن سلمة عن عطاء بن السائب عن أبي يحيى قال :
              : كنت بين الحسين و الحسن و مروان يتشاتمان فجعل الحسن يكف الحسين فقال مروان : أهل بيت ملعونون فغضب الحسن فقال : أقلت : أهل بيت ملعونون ؟ فوالله لقد لعنك الله على لسان نبيه – صلى الله عليه و سلم – وأنت في صلب أبيك
              …Ebu Yahya en-Nehai dedi ki: Ben Mervan, Hz. Hasan ve Hüseyin’in arasında idim. Hüseyin r.a Mervan ile çekişiyorlardı. Mervan: "Siz ehli beyt olarak lanetlenmişsiniz!" dedi. Bunun üzerine Hasan r.a öfkelenip: "sen ehli Beytin lanetlendiğinimi söylüyorsun? Vallahi Sen daha babanın sulbündeyken Allah c.c Peygamberinin diliyle senin babanı lanetlemişti!" dedi.

              Ebu Yala el-Musuli, "Müsned", 12/135, hadis 6764

              hadisten sonra kitabın muhakkiki Hüseyin Salim diyor ki:

              إسناده صحيح
              isnadı sahih

              bu hadisten elde ettiğimiz bir çok fayda vardır:

              1. ehli sünnetin sahabesi(!) Ehli Beyt a.s-a lanet ediyor.
              2. ehli sünnetin halifesi Osman b. Affanın sağ kolu Ehli Beyt a.s-ın düşmanıdır. şunu da unutmayalım ki, imam Ali a.s Mervan b. Hakem ile çekiştiğinde de Osman b. Affan imam a.s-a "Mervan benim için senden değerlidir" demişti.
              3. ehli sünnetin sahabesi ve halifesi Osman b. Affanın sağ kolu Mervan Rasulullah s.a.a tarafından lanetlenmiştir.

              bu hadisin geçtiği diğer kaynakları da aktarıyoruz:

              Taberani, "Mucem el-Kebir", 3/144
              ibni Hacer, "Metalibul alia", 12/455
              Heysemi, "Mecmeuz Zevaid", 6/66
              Muttaki el-Hindi, "Kenzul Ummal", 11/357


              şimdi de Ehli Beyt a.s-a karşı İslam dinin istediği münasebeti öğrenelim. Allah c.c buyuruyor ki:

              قُل لَّا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِلَّا الْمَوَدَّةَ فِي الْقُرْبَى
              De ki: "Sizden, tebliğime karşılık bir ücret istemiyorum, istediğim, ancak yakınlarıma sevgidir"

              Şura suresi 23-cü ayet

              Allah c.c bu ayette Rasulullahın s.a.a yakınlarının sevgisini Risalete, Nübüvvete, Tebliğe, İslama karşılık bir ücret olarak istemiştir. yani müslüman olan kimse Ehli Beyt a.s-ı sevmelidir eğer bir kişi müslüman olduğunu idda ediyorsa ama buna rağmende Ehli Beyti a.s sevmiyorsa demek ki, munafık (yani gizli kafir)dir. Efendimiz s.a.a-in buyurduğu gibi:

              حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، وَأَبُو مُعَاوِيَةَ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ عَدِيِّ بْنِ ثَابِتٍ، عَنْ زِرِّ بْنِ حُبَيْشٍ، عَنْ عَلِيٍّ، قَالَ عَهِدَ إِلَىَّ النَّبِيُّ الأُمِّيُّ ـ صلى الله عليه وسلم ـ أَنَّهُ لاَ يُحِبُّنِي إِلاَّ مُؤْمِنٌ وَلاَ يُبْغِضُنِي إِلاَّ مُنَافِقٌ
              …Zirr bin Hubeyş Alinin şöyle söylediği rivayet etmiştir: «Gerçekten, mü’min’den başkasının beni sevmiyeceğine ve münafıktan başkasının bana buğzetmiyeceğine Ümmî Peygamber, bana kesin bir ahid ve teminat verdi.»

              Müslim, "es-Sahih", İman kitabı, hadis 131
              Tirmizi, "Sünen", Menkıbeler kitabı, hadis 3717 ve 3736
              ibni Mace, "Sünen", Mukaddime, hadis 114

              kaynak: Velayet

              Yorum


                #37
                Ynt: sahabe dosyası2

                [img width=960 height=600]http://velayet.files.wordpress.com/2011/08/aisha-laneen-amr.jpg[/img]

                resimde gördüğünüz ehli sünnet alimi Hakim en-Nişaburi’nin "el-Müstedrek" adlı kitabının 4-cü cilt, 14-cü sayfasıdır. işaretlenmiş yerde şu ifadeler var (gerekli kısmı çeviriyorum):

                أخبرنا أبو إسحاق إبراهيم بن محمد بن يحيى و محمد بن محمد بن يعقوب الحافظ قالا : ثنا محمد بن إسحاق الثقفي ثنا قتيبة بن سعيد ثنا جرير عن الأعمش عن أبي وائل عن مسروق قال : قالت لي عائشة رضي الله عنها : إني رأيتني على تل و حولي بقر تنحر فقلت لها : لئن صدقت رؤياك لتكونن حولك ملحمة قالت : أعوذ بالله من شرك بئس ما قلت فقلت لها : فلعله إن كان أمرا سيسوءك فقالت : و الله لئن أخر من السماء أحب إلي من أن أفعل ذلك فلما كان بعد ذكر عندها أن عليا رضي الله عنه قتل ذا الثدية فقالت لي : إذا أنت قدمت الكوفة فاكتب لي ناسا ممن شهد ذلك ممن تعرف من أهل البلد فلما قدمت وجدت الناس أشياعا فكتبت لها من كل شيع عشرة ممن شهد ذلك قال ؟ : فأتيتها بشهادتهم فقالت : لعن الله عمرو بن العاص فإنه زعم لي أنه قتله بمصر
                ...Mesruk dedi ki: Aişe şöyle dedi: "Allah Amr b. As’a lanet etsin"

                hadisten sonra hadisi kitabında aktaran Hakim en-Nişaburi ve daha sonra bu kitabı tahkik etmiş olan ez-Zehebi şu notu düşüyorlar:

                هذا حديث صحيح على شرط الشيخين و لم يخرجاه
                تعليق الذهبي قي التلخيص : على شرط البخاري ومسلم
                (Hakim): bu hadis Şeyheyn (Buhari ve Müslim)’in şartına esasen sahihtir fakat rivayet etmemiştirler.
                ez-Zehebi: Buhari ve Müslim şartlarına esasen sahih

                Hakim en-Nişaburi, "el-Müstedrek", 4/14, hadis 6744

                Yorum


                  #38
                  Ynt: sahabe dosyası2

                  [img width=378 height=600]http://velayet.files.wordpress.com/2011/08/humeydi_semure.jpg[/img]

                  resimde gördüğünüz ehli sünnet ve nasibiler nezdinde büyük hadis imamı olan Buhari’nin hocası Humeydi’nin "el-Müsned" adlı hadis kitabıdır. işaretlenmiş yerde şu ifadeler var:

                  …Tavus ibni Abbas’tan şöyle rivayet etti: Semure b. Cündeb’in şarap satması haberi Ömer b. Hattab’a ulaşınca dedi ki: Allah Semure’yi öldürsün, O Rasulullah’ın s.a.a "Allah Yahudiler’e lanet etsin! Onlara yağlar haram kılındı da onlar bu yağlan erittiler ve sattılar" buyurduğunu bilmedi mi?

                  bu hadisi sünnilerin büyük imamı Buhari’nin kendisi de "es-Sahih" adlı kitabın da rivayet etmiştir. fakat Buhari hadisi sansürlemiş, Semure b. Cündeb’in adını silerek onun yerine "Falan" yazmış, hadisin baş tarafın da geçen "Semure b. Cündeb’in şarap satması Ömer b. Hattab’a ulaşınca" kısmını da silmiştir. Buhari’nin bu marifetini linkten göre bilirsiniz: Buhari şarap satıcı Semure’nin adını gizliyor

                  Yorum


                    #39
                    Ynt: sahabe dosyası2

                    Elmeddin kardewim konunun devamını sabırsızlıkla bekliyorum, iki gündür bakıyorum yeni bir yazı yok hala, inşaallah devamı olur..

                    Yorum


                      #40
                      Ynt: sahabe dosyası2

                      inşaAllah kardeşim, inşaAllah yavaş-yavaş devam edeceğim.

                      Yorum


                        #41
                        Ynt: sahabe dosyası2

                        [img height=600 width=960]http://velayet.files.wordpress.com/2012/03/sahaba-cehennemde-buhari.jpg[/img]

                        resimde gördüğünüz ehli sünnetin en güvenilir kaynağı "Sahihi Buhari"dir, işaretlenmiş yerde şu ifadeler var:
                        • [li]حدثنا علي بن عبد الله حدثنا سفيان عن عمرو عن سالم بن أبي الجعد عن عبد الله بن عمرو قال كان على ثقل النبي صلى الله عليه وسلم رجل يقال له كركرة فمات فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم هو في النار فذهبوا ينظرون إليه فوجدوا عباءة قد غلها
                          …Abdullah b. Amr dedi ki: Nebi s.a.a’nin yol ağırlığı olan eşyası üzerinde bekçilik yapan bir adam vardı, ona Kirkire denilirdi. Bu Kirkire (bir gün) öldü. Rasulullah s.a.a: "Bu adam cehennemdedir" buyurdu. (insanlar acaba neden cehennemdedir diye) ona bakmağa gittiler ve onun terikesinde millet malından çalmış olduğu bir aba buldular.

                          Buhari, "es-Sahih", Cihad ve Siyer kitabı, 189-cu bab, hadis 2909
                          [/li]


                        hadisten de görüldüğü gibi bu adam Nebi s.a.a’i görmüş olmakla birlikte onun eşyalarının bekçiliğini bile yapıyordu, oysa öldüğü zaman cehenneme girdi ki, bunu Nebi s.a.a kendisi bildiriyor. oysa ehli sünnete göre tüm sahabeler cennetliktir, hepsi müçtehiddir, hepsinden Allah razıdır.

                        Yorum


                          #42
                          Ynt: sahabe dosyası2

                          ...EDİT...

                          WWW.VELAYET.COM FORUMUNDA EHL-İ SÜNNETİN MUKADDESATINA LANET OKUMAK YASAKTIR. 1 NOLU UYARIYI TARAFIMCA ALDINIZ.
                          [center]
                          ..ey ahle aalam agham Eli mazloome... یا ابا عبدالله الحسین
                          [center]
                          Bizleri öldürün! Zira Halkımızın bilinci daha da artacak!
                          Şehid Seyyid Abbas Musavi(Eski Hizbullah Lideri)

                          Yorum


                            #43
                            Ynt: sahabe dosyası2

                            sahabe Kirkire hakkındaki makaleyi eklediğim sünni forumda yine malum şahıs bana "cevap" yazmış, nasibi benim "ehli sünnet Nebi s.a.a’yi bir saatliğine bile olsa görmüş olup iman ettiğini bildiren her kesin sahabe ve müçtehid olduğunu, yaptığı amellerin yanlış bile olsa kendisine sevap kazandıracağına inanmaktadır" sözüme cevaben diyor ki:

                            Bu tamamen zerre kadar ilmi değeri olmayan bir iddiadır. Bunu söyleyenler oldugu kadar bunun tam zıddını söyleyenler vardır ve başka görüşler de vardır. Görüşler içinden biri alınıp islam dairesinden bir gurubun resmi görüşü diye tanıtamazsınız ama maksadınız ilmi değerlendirme değilde ümmet arasında yalan, çehalet, düşmanlık olduktan sonra böylesi art niyeti arındırıçak tek bir makul izah karşılık bulmaz nafiledir. Heleki bu şahsiyet bu çirkinliği kendine varlık sebebi ve meslek yapmış art niyetli birisi ise bu dahada beyhude bir iş olaçakdır.
                            yine şöyle devam ediyor:

                            Siz kimsinizki ve siz ne kadar sahih ve esaslısınız ki çapınıza bakmadan bir başkasının esasına ve sahihiyetine dil uzataçaksınız. Sen bu ümmetin annesinin imanı dil uzatan ahlaksız , edepsiz............. rezil bir insanken , hangi sıfatla kalkıp bu mevzularda haddini ve çapını aşan değerlendirmelerde bulunuyorsun.

                            Sıkılmadan blok dediğin hezayan ve saçmalık deryasında burada yazılan bir konuyla ilgili beni kastederek hadisden anlamayan birisi ve daha çirkin nitelemelerde bulunmuşsun.

                            Ben hiçbir yerde ilmi olma gibi hadsizlik ,edepsizlik içinde olmadım, asla ilmi bir vasfım yok. Ama hamd olsun ümmet degerleri konusunda hassas olaçak kadar özen ,saygı ve hürmet içindeyim. Kendinizi farklılık için sünni olmanın dışına koydugunuz farklılıgınızın hiç birine katılmıyorum ama zerre kadar en ufak bir ima ilede olsa bir irade ile cevap verme zorunlulugum dışında asla farklılıkları gündeme taşımam. Helşeki kaynaklar konusunda edepsizlik yapma pervasızlıgında hiç bulunmadım bulunmam.

                            Burda yazdıgınız hadisten çıkarma zorlama yorumunuz zerrece ilmi karşılığı olmadıgı gibi bu konuda ben çahilin bile kolayca anlayaçağı kadar seviyesiz, özensiz, saygısız ve kaba çahil birisin. Hiç bir ilme saygısı olan şahıs bir metniasla böyle bir değerlendirmeye ve yorumlamaya kalkmaz sadece art niyetli kaba softa bir yobaz mezhebçi bu çehaletin batagına saplanır ve buna göz yuman forum yönetiçileri ve bu konuya teşne olan karşıt mezhepçinin cevaplarıyla bir bardak suda fırtına koparmaya çalışırlar.

                            Sayın yönetiçiler şurada kaç kere yazı içinde konuyla alakalı link eklediğimizde her seferinde yazdıgımız linkler yasak diye silindi. Oysa bu şahıs en çirkin, cehalet, düşmanlık ve nefret dolu linkleri her yazısında ekliyor, çöplük evini yanında taşıyan çirkin bir mahalle meczubu gibi her konuda imzasında onlarca sizce yasak olan , ümmet degerlerini tahrip eden mezhepçi kaynakları, forumları barındıran imzasını kullanıyor ama ne hikmetse buna göz yumuluyor.

                            Bu linklerden ulaşılan bu şahsın teşne oldugu kirli bilgilerden zehirlenen her bir kişinin vebali üzerinizdedir bilesiniz.

                            Yorum


                              #44
                              Ynt: sahabe dosyası2

                              görüldüğü gibi bu şahıs ısrarla dayısı Muaviye'nin sünnetine amel etmeğe çalışıyor. ben onun nasibilik dinine has olan bu hezeyanlarına cevap verecek değilim ama söyleyeceğim şey bu adamın sözleri bana nispet ettiği "İslam ahlakından uzak" ve s. gibi şeylerin kendisi hakkında sabit olduğunu ortaya koymaktadır. bizde "halkın gözü terazidir" diye bir sözde vardır, bırakalım kimin İslam ahlakına, kimin de nasibi dininin emrettiği ahlaka uygun hareket ettiğine her iki forumda yazan üyeler karar versinler. ama onun benim "ehli sünnet Nebi s.a.a’yi bir saatliğine bile olsa görmüş olup iman ettiğini bildiren her kesin sahabe ve müçtehid olduğunu, yaptığı amellerin yanlış bile olsa kendisine sevap kazandıracağına inanmaktadır" sözüme cevaben dediği şu sözlere gelince:

                              Bu tamamen zerre kadar ilmi değeri olmayan bir iddiadır. Bunu söyleyenler oldugu kadar bunun tam zıddını söyleyenler vardır ve başka görüşler de vardır.
                              ve ben cevaben derim ki, Muaviye'nin ilim iddasına bulunması ne kadar gülünç ve saçma olursa onun da ilmi değerlerden söz etmesi o kadar gülüç ve saçmadır. bakalım benim ehli sünnete nispet ettiğim ve nasibinin "ilmi değeri olmayan" bir idda olarak lanse ettiği görüşü kimler dile getirmişler:
                              • [li]وقد قدمنا أن الصحيح الذي عليه الجمهور أن كل مسلم رأى النبي صلى الله عليه وسلم ولو ساعة فهو من أصحابه
                                daha önce de söylediğimiz gibi cumhurun üzerinde birleştiği sahih görüş Rasulullahı s.a.a hatta bir saat bile görmüş olan müslümanların Onun s.a.a sahabelerinden olduğudur.

                                en-Nevevi, "Şerhi Sahihi Müslim", sahabenin fazileti kitabı, 2532-ci hadisin şerhi

                                نقل الخطيب بإسناده عن الإمام أحمد قال : أصحاب رسول الله (ص) كل من صحبه سنة أو شهراً أو يوماً أو ساعة أو رآه فهو من أصحابه ، وهذا مذهب أهل الحديث ، نقله عنهم البخاري وغيره.
                                Hatip el-Bağdadi kendi isnadıyla imam Ahmed'den rivayet etti: Rasulullah s.a.a'ın ashabı onunla bir yıl, bir ay, bir gün ve ya bir saat birlikte olmuş ve ya sadece Onu görmüş kimselerdir. bu ehli hadisin mezhebidir, bunu onlardan Buhari ve başkaları rivayet etmişlerdir.

                                Mansur b. Yunus el-Behuti el-Hanbeli, "Keşşeful-Gina an Metnil-İkna", 1/17
                                [/li]


                              meğerse bu "ilmi değeri olmayan" görüş Ahmed, Buhari, Hatib ve Nevevi'nin de aralarında bulunduğu ehli sünnetin cumhurunun görüşüymüş. peki acaba bunun aksi olan görüş yani muhalifimizin iddasına göre "ilmi değeri olan" görüşün sahipleri kimler?

                              Siz kimsinizki ve siz ne kadar sahih ve esaslısınız ki çapınıza bakmadan bir başkasının esasına ve sahihiyetine dil uzataçaksınız. Sen bu ümmetin annesinin imanı dil uzatan ahlaksız , edepsiz............. rezil bir insanken , hangi sıfatla kalkıp bu mevzularda haddini ve çapını aşan değerlendirmelerde bulunuyorsun.
                              benim youtube'da kayıt olduğum nick "navasibdestroyer" şeklindedir, anlamı "nasibilerin yıkıcısı", "nasibilerin dağıtıcısı" ve s.-dir. sanırım bu bilgi size kendimi kim olarak gördüğüm konusunda yardımcı olacaktır. vaktiniz olduğunda youtube kanalımı ziyaret edin, seveceksiniz: youtube.com/navasibdestroyer

                              Ben hiçbir yerde ilmi olma gibi hadsizlik ,edepsizlik içinde olmadım, asla ilmi bir vasfım yok.
                              buna kimsenin şüphesi olmamakla birlikte bunun aksine, sizin kara cahil ve ahlaksız biri olduğu yönünde sizin yazılarınızı okuyanların yakini bilgisi vardır, inanın bana.

                              Hiç bir ilme saygısı olan şahıs bir metniasla böyle bir değerlendirmeye ve yorumlamaya kalkmaz
                              ben hadisi yorumlamış değil aksine önce "Nebi s.a.a'i bir saatlik bile gören kimse sahabedir" şeklindeki görüşü, sonrada bu görüşü çürüten hadisi yazdım.

                              Yorum


                                #45
                                Ynt: sahabe dosyası2

                                [quote author=Qom u aşk link=topic=19645.msg118929#msg118929 date=1298146795]
                                İlginç... Ebubekirin kendisini kaçtığını itiraf ettiğini ilk kez görüyorum..
                                [/quote]

                                diğeride hep kaçardı ve onlardaki fazilet savaştan sonra Peygamberim yanına ilk gelmekle açıklanır.
                                bir tane bile öldürdükleri yada yaraladıkları kimse yoktur.hiçbir savaşa katılmadılar.
                                Allahumme salli ala Muhammed’in ve Al-i Muhammed ve accil ferecehum vel an ada ehum.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X