Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Meysem-i Temmar'ın Hayatına Kısa Bir Bakış

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Meysem-i Temmar'ın Hayatına Kısa Bir Bakış

    Hz. Ali’nin (a.s) Salmanı Farisi’den sonraki ikinci en önemli İranlı yaranı olan Meysem- Temmar, İran’ın Azerbaycan bölgesi doğumludur. Bazı tarihçiler tarafından İran'ın Kerman ve Fars şehirleri denilse de en güçlü tarihi kaynaklara göre Meysem, İran’ın Azerbaycan bölgesi doğumludur.
    Meysem b. Yahya Temmar, Hz. Ali’nin (a.s) özel yaranlarından ve onun sır ehlindendi. Onun mektebinde yetişmiş onun aşığıydı. Hz. Ali (a.s) ona kabiliyeti ve kapasitesi oranında ilim öğretti. Ona gizli sırlardan ve gaybi haberlerden bilgi verirdi. Meysem, bazen bu gaybi haberleri insanlara naklederdi. Meysem-i Temmar, Beni Esed kabilesinden bir kadın’ın kölesi idi. Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s), onu satın alıp serbest bıraktı. Adını sorunca “Salim” dedi.
    Hz. Ali dedi ki: “Allah Resulü (s.a.a), Acem diyarında babanın senin adını “Meysem” koyduğunu bana haber vermişti.”
    Meysem dedi ki: “Allah Resulü ve Müminlerin emiri doğru buyuruyorlar. Allah adına yemin ederim ki, Acem diyarında benim adım öyleydi.”
    Hz. Ali dedi ki: “Salim ismini bırak, Resulullah (s.a.a)’in seni andığı önceki adına dön.”
    Sonra künyesini “Ebu Salim” olarak değiştirdiler.
    Ebu Halid Temmar diyor ki: “Cuma günüydü ve Meysem’le birlikte Fırat nehrinde gemide gidiyorduk. Birden bir rüzgar esti ve Meysem dışarı çıkarak rüzgara baktı ve gemidekilere gemiyi sıkı bağlayın, bu ölüm rüzgarıdır ki bu saatte Muaviye ölecektir dedi. Bir sonraki cuma Şamdan bir haberci geldi ve Muaviye’nin ölüm haberini verdi ve Yezid’in onun yerine hilafete geçtiğini bildirdi.
    Haberciye dedi ki: Muaviye ne zaman öldü?
    Haberci: Geçen hafta cuma günü dedi.
    Meysem, Hz. Ali (a.s)’ın ashabındandı, O Hazretten birçok sırlar duymuştu. Onları halka anlattığı zaman, Hz. Ali (a.s)’ı hurafe ve aldatmacılıkla suçluyorlardı. Bir gün Hz. Ali (a.s), ashaptan büyük bir çoğunluğun huzurunda Meysem’e buyurdular:
    “Sen benden sonra tutuklanacaksın ve dara çekileceksin; ikinci gün ağzından ve burnundan o kadar kan akacak ki, sakalın onunla boyanacak. Üçüncü gün ise bedenine bir mızrak saplayacaklar ve onunla şehit olacaksın. O halde o günü bekle. Dara çekileceğin yer de, Amr b. Hureys’in kapısının önüdür. Dara çekileceğin dal, diğer dalların hepsinden daha kısadır. Sana asılacağın hurma dalını göstereceğim.”[font=][1][/font]
    İmam (a.s) iki gün sonra o hurma dalını Meysem’e gösterdi. Meysem bazen o ağacın yanına gidiyor, orada namaz kılıyor ve ağaca bakıp şöyle diyordu: “Allah seni mübarek etsin, ben senin için yaratılmışım ve sen de benim için bitmişsin.”
    Bazen Amr b. Hureys’le görüşüyor ve şöyle diyordu: “Benimle iyi komşuluk et.”
    Ama Amr onun maksadını anlamıyordu. Bu yüzden ona; “İbn-i Mesud’un veya İbn-i Hakem’in evini mi satın almak istiyorsun?” diye soruyordu.
    Meysem şehid edileceği yıl Allah'ın evine müşerref olur ve Ümmü Seleme'yle (Peygamber efendimizin değerli eşi) görüşür. Ona Hz. İmam Hüseyin (a.s)'ı sorar. Meysem Hazret'in şehir dışına çıktığını öğrenince: "İmam gelince selamımı kendisine ilet ve çok geçmeden onunla öbür dünyada Allah'ın huzurunda buluşacağımızı söyle" der. Ümmü Seleme, Meysem'in sakalının muattar edilmesi için güzel kokular getirilmesini emreder. Nihayet yakında Peygamber ve Ehl-i Beyt'i uğruna kana boyanacak Meysem Kufe'ye gelir.
    Ubeydullah b. Ziyad Kufeye geldiğinde Meysem’i sorar. Ona Meysem’in Hacda olduğunu bildirirler. Ubeydullah Hacdan dönünce Meysem’i yanına getirmelerini emreder. Meysem Hacdan dönünce onu
    İbn-i Ziyad'ın askerleri yakalayıp, İbn-i Ziyad'ın yanına götürürler.
    Meysem ile İbn-i Ziyad arasında şu konuşma geçer:
    “Bu şahıs Ali’nin yakın dostlarından biridir” dediler.
    İbn-i Ziyad; “Bu Acem böyle bir makama mı sahipti?!” dedi.
    Oradakiler: “Evet!” dediler.
    İbn-i Ziyad Meysem’e: “Senin Allah’ın nerededir?”
    Meysem: “Zalimlerin pususunda ve sen de onlardan birisisin.”
    İbn-i Ziyad: “İşittiğime göre Ebu Turab’ın (Hz. Ali’nin) yakınlarındanmışsın?”
    Meysem: “Bir hadde kadar; maksadın nedir?”
    İbn-i Ziyad: “Duyduğuma göre O senin kaderinden haber vermiştir.”
    Meysem: “Evet.”
    İbn-i Ziyad: “Benim sana ne yapacağımı da haber verdi mi?”
    Meysem: “Mevlam Ali, senin beni dara çekeceğini haber verdi. Dara çekilecek olan şahıs benim. Benim darağacım hepsinden daha kısadır.”
    İbn-i Ziyad: “Ben seninle, Ali’nin ön görüsünün aksiyle amel edeceğim.”
    Meysem: “Hz. Ali (a.s)’ın verdiği habere nasıl muhalefet edebilirsin ki? Halbuki bu haberi O’na, Allah resulü, O’na da Cebrail, Cebrail’e de Allah Teala haber vermiştir. Hatta ben o darağacının yerini bile biliyorum ve ben ağzına gem vurulacak ilk Müslümanım.”
    İbn-i Ziyad onu zindana götürmelerini emreder. Muhtar da o zaman zindanda idi. Meysem, Muhtara: “Sen zindandan kurtulacaksın ve Hz. Hüseyin’in intikamını almak için kıyam edeceksin ve İbn-i Ziyad’ı öldüreceksin.” Dedi.
    Çok geçmeksizin Muhtar zindandan azat oldu. Meysem’i de İbn-i Ziyad’ın yanına götürdüler ve o melun ise onu, Amr b. Hureys’in evinin yanındaki ağaca asılmasını emretti. O, darağacına çekilince, Amr b. Hureys, artık Meysem’in sözlerini anlamış oldu. Bundan dolayı hizmetçisine, her gün orayı sulayıp süpürmesini ve ışıklandırmasını emretti.

    Meysem İbn Temmar’ı Amr b. Haris’in evinin önüne getirdiler ve oradaki ağaca bağladılar. Meysem, Ehli Beyt’in faziletleri hakkında hadis nakletmeye başladı ve Ümeyye oğullarına lanetler yağdırdı. Ümeyye Oğullarının soyunun tükeneceği hususunda bilgiler verdi. Ubeydullah b. Ziyad’a yaptıklarını haber verdiler.
    İbn-i Ziyad; Konuşamaması için ağzına gem vurun diye emretti.(bu İslam tarihinde ağza ilk gem vurma olayıydı.) Hz. Ali (a.s)’ın haber verdiği gibi ikinci gün Meysem’in ağız ve burnundan kanlar akmaya başladı. Elinde kırbacı olan zalim birisi onun yanına geldi ve Meysem’e bu kırbacı sana gündüzleri oruç tuttuğunu ve geceleri ibadet ettiğini bildiğim halde vuruyorum dedi ve daha sonra Meysem’in sırtına kırbaçla vurmaya başladı. O kadar vurdu ki ağzından ve burnundan kanlar akıyor yanaklarına dökülerek sakallarını kızıla boyuyordu. Daha sonra bedenine bir mızrak sapladılar ve böylece şehit oldu.[font=][2]

    ABNA.İR
    [font=][1][/font]
    - Başka bir rivayette şöyle naklediliyor: Hz. Ali (as) Meysem’e sordu: Zina zade oğlu Ben-i Ümeyye seni yakalayıp da bana küfretmeni söylediklerinde ne yapacaksın?Meysem: Allah’a andolsun ki sana küfretmeyeceğim!Hz. Ali (a.s): Allah’a andolsun ki o zaman seni dar ağacına asacaklar.Meysem: Sabredeceğim, bunlar Allah yolunda kolaydır.Hz. Ali: Ey Meysem! cennette benimle ve benim derecemde olacaksın.[font=][2][/font] - Bu makale: İbn-i Ebi’l- Hadid’in Nehc’ül-Belağa Şerhi, c. 2, s. 291; Meysem B. Yahya Temmar; Muntehal amal c.1 s. 400-405 Şeyh Abbas Kummi ve İrşad-ı Mufid, s.152-154 kitaplarından yararlanılarak hazırlanmıştır. [/font]
YUKARI ÇIK
Çalışıyor...
X