Ynt: Hz.(!) Muaviye R.a. (!)
[quote author=Çeri link=topic=5366.msg46072#msg46072 date=1249380015]
[quote author=Mehmet UFUKALP link=topic=5366.msg46062#msg46062 date=1249375952]
Saltanatı için şii sünni yüzbinlerce müslüman kanına giren Yavuz Selimin cinayetlerine dilinle hiç gereği yok iken ortak olmakla, onun cinayetleri sebebiyle Allahın huzurunda yargılanacağını da biliyormusuzun? Çünkü bir cinayete rıza ve destek vermek o cinayeti işlemek gibidir. Suça yardım ve yataklıktır.
[/quote]İran`daki vahşet çok daha büyükmüş.Şah İsmail kendi öz annesini Şiiliğe geçmeyi kabul etmediği için bıçaklıyarak öldürmüş.Tebriz Müftüsünü bizzat kendisi okla öldürmüş.Halkı İlk Üç Halife aleyhine sözler söylemeye zorlamış.Söylemiyenler öldürülüyormuş.Safevilere kadar İran`da Sünniler çoğunlukmuş.Şiiler azınlıkmış onlarında çok önemli bir bölümü İsmaililermiş.Kum şehrinde Şiiler-Caferiler çoğunlukmuş.İranın gerçek anlamda Şiileşmesi ancak Şah Abbas zamanında olmuş.
[/quote]
ŞAH İSMAİL (HATAYİ)
Şah İsmail 17.07.1487’de doğmuştur (ö. 23.05.1524). Annesinin adı Begüm, babasının adı Haydar’dır. Şah İsmail doğumundan kısa bir süre sonra yetim kalmıştır. Babası Haydar şehit edilmiş kendisi ile ağabeyi Ali ise esir düşmüşlerdir. Şah İsmail, Akkoyunlu devletinde çıkan taht kavgalarının sonucu ve annesinin büyük çabası sonucu zindandan kurtulurlar. Kurtulur kurtulmaz annesi ve ağabeyi ile dedelerinin mirası olan ve kapalı Erdebil Tekkesine gelerek faaliyete başlarlar. Ali babasının tahtına oturur. Kısa bir zaman sonra Rüstem Bey’in ordusu Erdebil’e saldırır. Ali ve arkadaşları şehit düşerken annesi İsmail’i alıp kaçar. Bundan sonrası büyük bir örgütlenme ve gizlilikle devam eder. Şah İsmail artık Erdebil’in tek kurtarıcısıdır. Erdebil Tekkesinin taraftarları onu bu bilinçle eğitirler. Şah İsmail 15 yaşına geldiği zaman artık halk arasında bir efsane haline gelmiştir.
Şah İsmail kendisini önder olarak kabul eden ve dedelerinin ve babasının yolunu sürdürmesini isteyenlerle bir ordu kurar. İlk iş olarak dedesinin ve babasının katili olan Şirvan hükümdarının üzerine yürür ve ilk zaferini kazanır. Bu zafer sayısız zaferlerin ilkidir. Hemen ardından Akkoyunluları yenerek Azerbaycan ve İran topraklarına sahip olur. 1502 yılında da şanlı bir devrin başlangıcı olacak Safevi Devleti’ni kurar.
Şah İsmail’in etkisi ve gücü salt Safevi sınırlarıyla kalmadı, Alevilerin olduğu bütün bölgelerde bir güç kaynağı oldu. Şah İsmail boş durmuyor çeşitli dillerde eserler yazıyor, tasavvufla yakından ilgileniyor, bilimi o zaman imkanları çerçevesinde inceliyordu. Bütün kültürel-sanatsal ve diğer ilgi alanları dışında Şah İsmail Aleviliği sistemleştiriyor, kurumlar yaratıyordu. Alevi inanç sistemini anlatan eserler yazıyor, yazdırıyordu. Şah İsmail ve Erdebil adeta bir Alevi merkezi olmuştu.
[quote author=Çeri link=topic=5366.msg46072#msg46072 date=1249380015]
[quote author=Mehmet UFUKALP link=topic=5366.msg46062#msg46062 date=1249375952]
Saltanatı için şii sünni yüzbinlerce müslüman kanına giren Yavuz Selimin cinayetlerine dilinle hiç gereği yok iken ortak olmakla, onun cinayetleri sebebiyle Allahın huzurunda yargılanacağını da biliyormusuzun? Çünkü bir cinayete rıza ve destek vermek o cinayeti işlemek gibidir. Suça yardım ve yataklıktır.
[/quote]İran`daki vahşet çok daha büyükmüş.Şah İsmail kendi öz annesini Şiiliğe geçmeyi kabul etmediği için bıçaklıyarak öldürmüş.Tebriz Müftüsünü bizzat kendisi okla öldürmüş.Halkı İlk Üç Halife aleyhine sözler söylemeye zorlamış.Söylemiyenler öldürülüyormuş.Safevilere kadar İran`da Sünniler çoğunlukmuş.Şiiler azınlıkmış onlarında çok önemli bir bölümü İsmaililermiş.Kum şehrinde Şiiler-Caferiler çoğunlukmuş.İranın gerçek anlamda Şiileşmesi ancak Şah Abbas zamanında olmuş.
[/quote]
ŞAH İSMAİL (HATAYİ)
Şah İsmail 17.07.1487’de doğmuştur (ö. 23.05.1524). Annesinin adı Begüm, babasının adı Haydar’dır. Şah İsmail doğumundan kısa bir süre sonra yetim kalmıştır. Babası Haydar şehit edilmiş kendisi ile ağabeyi Ali ise esir düşmüşlerdir. Şah İsmail, Akkoyunlu devletinde çıkan taht kavgalarının sonucu ve annesinin büyük çabası sonucu zindandan kurtulurlar. Kurtulur kurtulmaz annesi ve ağabeyi ile dedelerinin mirası olan ve kapalı Erdebil Tekkesine gelerek faaliyete başlarlar. Ali babasının tahtına oturur. Kısa bir zaman sonra Rüstem Bey’in ordusu Erdebil’e saldırır. Ali ve arkadaşları şehit düşerken annesi İsmail’i alıp kaçar. Bundan sonrası büyük bir örgütlenme ve gizlilikle devam eder. Şah İsmail artık Erdebil’in tek kurtarıcısıdır. Erdebil Tekkesinin taraftarları onu bu bilinçle eğitirler. Şah İsmail 15 yaşına geldiği zaman artık halk arasında bir efsane haline gelmiştir.
Şah İsmail kendisini önder olarak kabul eden ve dedelerinin ve babasının yolunu sürdürmesini isteyenlerle bir ordu kurar. İlk iş olarak dedesinin ve babasının katili olan Şirvan hükümdarının üzerine yürür ve ilk zaferini kazanır. Bu zafer sayısız zaferlerin ilkidir. Hemen ardından Akkoyunluları yenerek Azerbaycan ve İran topraklarına sahip olur. 1502 yılında da şanlı bir devrin başlangıcı olacak Safevi Devleti’ni kurar.
Şah İsmail’in etkisi ve gücü salt Safevi sınırlarıyla kalmadı, Alevilerin olduğu bütün bölgelerde bir güç kaynağı oldu. Şah İsmail boş durmuyor çeşitli dillerde eserler yazıyor, tasavvufla yakından ilgileniyor, bilimi o zaman imkanları çerçevesinde inceliyordu. Bütün kültürel-sanatsal ve diğer ilgi alanları dışında Şah İsmail Aleviliği sistemleştiriyor, kurumlar yaratıyordu. Alevi inanç sistemini anlatan eserler yazıyor, yazdırıyordu. Şah İsmail ve Erdebil adeta bir Alevi merkezi olmuştu.
Yorum